25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 23 KASIM 2024 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Atatürk’ün huzurunda Sadri Maksudi Ali, Ferid, Hamdullah Suphi, Mahmut etmişti: “Görüyorsunuz, devleti düzene ulaşmanın bütün yollarının kurumuna gereksinim vardı. GÜLNUR ÜÇOK Esat, İhsan, Nebizade Hamdi beyler yeniden kuruyoruz. Her şeyi yeni kapandığını gören Sadri Maksudi, 1925 yılında ailesi ile Ankara’ya yerleşen ARAŞTIRMACI/YAZAR hazırdılar. Ziyafetin sonunda Yusuf baştan yaratmak gerekiyor. Sizin gibi yönünü değiştirecek, siyasi davasını Sadri Maksudi, Cumhuriyet döneminde 1957 Akçura Bey, Sadri Maksudi Bey’in ilmi adamlara ihtiyacımız olacak. Gelin, rafa kaldırıp eski Türk tarihi üzerine bir yılına kadar çok değerli katkılarda bulundu. ürk Ocakları, Sorbonne hayatına dair hürmet ve takdiratla Türkiye’de vazife alın.” (Adile Ayda, kitap yazmaya odaklanacaktı. Bunların başında şüphesiz “Türk Hukuk Üniversitesi Slav Kavimleri dolu bir nutuk irat etti.” Sadri Maksudi Arsal Hayat Hikâyesi, Sadri Maksudi, Kasım 1924’te Tarihi” araştırmalarını başlatması gelir. TEnstitüsü Türklerin Tarihi s.134) Ankara’ya Türk Ocakları’nda konferans Bugün ne yazık ki Sadri Maksudi hakkında profesörü Sadri Maksudi’yi konferans ‘Devleti yeniden kuruyoruz’ vermeye geldiğinde, hilafete son en çok sözü edilen konu Denizbank vermek üzere Türkiye’ye davet etmişti. Devrimlerin altyapısı Bu arada Sadri Maksudi Ankara’ya verilmiş, şeriat mahkemeleri olayıdır ama hikâyenin sonu pek az bilinir. Prof. Maksudi, Ankara’ya geldiğinde gelir gelmez Gazi ile tanışmak için O gün Gazi Paşa’nın huzurundaki kaldırılmış ve 20 Nisan 1924’te O günlerde olayın nasıl kapandığını çok zarif bir şekilde karşılandı. Yusuf randevu talep etmişti. İki konferansını profesör 47 yaşında, Osmanlıca, Cumhuriyetin ilk anayasası kabul kendisi TBMM’nin 25 Temmuz 1951 günkü Akçura onu Ankara’nın seçkin kişileri (Bu konferansları daha sonra Türk Rusça, Latince, Fransızca, İngilizce, edilmişti. Ancak devrimlerin yasal oturumunda açıklamıştır. ile tanıştırmak üzere 13 Kasım 1924 Yurdu dergisinde yayımlanmıştır) Almanca ve Arapça dillerine vakıf; Çin, altyapıları henüz tamamlanmamıştı. günü bir çay ziyafeti düzenlemişti. Bu ‘Bizim kurtarıcımız’ verdikten sonra 24 Kasım 1924 günü Rus, Bizans, İran ve İslamiyet öncesi Bu yönde atılan adımlar Medeni önemli davet ertesi gün Hâkimiyet-i Gazi’nin huzuruna kabul edilmiş; Türk topluluklarına ait kaynakları Hukuk alanı ile başlamış, Türk Borçlar “Arkadaşlar sizden üç dakikalık Milliye gazetesinde haber olacaktır: “Dün akşam Milli Bahçe Gazinosu’nda Gazi Paşa’ya geçmişi ve kişiliği kullanan bir bilim insanı idi. Hukuku ve Türk Medeni Kanunu’nun müsamaha istirham ediyorum. Bu İstanbul mebusu Yusuf Akçura Bey hakkında bilgi verilmişti. Bu görüşme 40 yaşına kadar sürdürdüğü İsviçre’den alınarak tercüme müsamahayı Atatürk’e olan sevgimi ifade Paris’ten gelen Sadri Maksudi Bey Gazi’nin Sadri Maksudi’ye sorduğu siyasi liderlik döneminden sonra edilmesine karar verilmişti. Ancak bu edebilmek için rica ediyorum. Arkadaşlar şerefine bir çay ziyafeti vermiştir. Bu sorularla geçmiş, görüşmenin Paris Konferansı’nda hasretini aşamada, yeni hukuku oluşturacak, ben bir Türk münevveri sıfatıyla ve ziyafette Mehmet Emin, Hüseyinzade sonunda Türkiye’ye gelmesini teklifi çektiği bağımsızlığa ve demokratik uygulayacak ve geliştirecek bir eğitim milletlerin inkişafında, tekâmülünde büyük şahısların rolü hakkında bir fikir sahibi arkadaşınız sıfatıyla, hiçbir zaman Atatürk aleyhinde olamam ve buna imkân yoktur. Nasıl olabilir? Geçmiş ve gelecek arasında köprü kuran kitaplar... Arkadaşlar, Atatürk’ün rolünden bahsetmeye lüzum yoktur. Atatürk, bizim kurtarıcımız, halaskârımızdır. Atatürk aynı zamanda bu milletin hayatında birbirinden mühim ıslahatı tahakkuk ettiren bir dâhidir. Bir tarihi şahsiyettir. Atatürk yalnız bizim tarihimizde değil, beşeriyet tarihinde dahi nadir zuhur eden şahsiyetlerden biridir. Bu şahsiyet hakkında hiçbir Türk münevverimizin ruhunda ona karşı hayranlık ve hürmetten başka bir hissin bulunmasına imkân yoktur. Arkadaşlar, Denizbank meselesi hakkında yarım dakika müsaadenizi istiyorum. Bu bir efsanedir. Denizbank meselesinde vaziyet şudur arkadaşlar: Atatürk’ün hastalığı başladığı zaman onun neşesiz bir zamanından istifade eden fesatçıların iftiraları neticesinde husule gelen bir ani feverandan ileri gelmiştir. 13,5x20,5 / İnceleme / 336 sayfa 13,5x20,5 / İnceleme / 400 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 72 sayfa Arkadaşlar, Denizbank hadisesi, ne benim ruhumda ne de Atatürk’ün bana karşı münasebetinde hiçbir değişiklik yapmamıştır. Denizbank hadisesinden bir hafta sonra, bugün bütün milletin iradesiyle devletin başına getirdiğimiz büyük şahsiyet, o zamanın başvekili beni başvekil odasında kabul ederek bana: Sadri Maksudi, müteessir olmayınız, üzülmeyiniz, 13,4x24 / İnceleme / 395 sayfa Atatürk’ün size karşı hürmet ve teveccühü bakidir, demişti”. Yerel Yönetimler ve vesayet denetimi 12,5x19,5 / Roman / 80 sayfa 13,5x20,5 / Çocuk / 120 sayfa 12,5x19,5 / Roman / 376 sayfa ALI SERINDAĞ VALI (E) nayasamızın 123. maddesine göre, A“İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.” O halde merkezi yönetimle yerel yönetimler birbirlerinin rakibi değil, tam tersine, bir bütünün parçalarıdır. Her ne kadar merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerinde vesayet yetkisi varsa da merkezi yönetim bu yetkisini, yerel yönetimlerin faaliyetlerine ve icraatlarına engel olacak şekilde değil, aksine yerel 13,5x19,5 / İnceleme / 118 sayfa 13,5x20,5 / İnceleme / 118 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 80 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 142 sayfa yönetimlerin hizmetlerine katkı sunacak ve yol gösterecek şekilde kullanmalıdır.  Anayasa dikkate alınmalı Ancak merkezi yönetim belediyeler üzerindeki vesayet yetkisini yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda kitaplar ı... Server Tanilli kullanmamakta, muhalefete mensup belediyeler, değişik yöntemlerle baskı altına alınmaktadır. Bu konu muhalefet liderleri ve muhalefete mensup pek çok belediye başkanı tarafından da sıkça dile getirilmektedir. Makamı ve görevi ne olursa olsun elbette hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir. Fakat anayasamıza göre suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı hükmü de mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Yıpratıcı etki 5393 sayılı belediye kanununun 45. maddesinin ek fıkrası uyarınca, belediye başkanının görevden uzaklaştırılması halinde, belediye başkanının bağlı olduğu partiden bir belediye meclis üyesi, belediye başkan vekili (kamuoyundaki deyimiyle kayyum) olarak görevlendirilmelidir. Bu şekilde bir görevlendirme siyaset ve yönetim etiğine çok daha uygun düşer. Üstelik işlemin siyasi saikle yapıldığı algısını da zayıflatır. Ayrıca vali, vali yardımcısı ya da kaymakamların görevlendirilmesi mülki idare amirlerini siyasi tartışmalarda taraf haline getirmektedir. Bu da yönetim sistemimiz açısından çok önemli olan mülki idare amirliği sistemine yıpratıcı bir etki yaratmaktadır. Hele ki belediye meclisi üyelerinin belediye binasına alınmaması olacak şey değildir, hukuksuzdur. Tüm bu yanlışlardan geri dönülmelidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle