07 Ekim 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EKİM 2024 PAZAR 8 HABER/yo Rum Hukukçulardan Cem Garipoğlu’nun mezarının açılmasına çarpıcı yorum: DNA’ya kim güvenir? Avukat Prof. Dr. Adem Fethiyeli Yunus Nadi Soma bir ölüm Sözüer, “Adli Tıp zak ve küçük bir hatıraya dayanarak Kurumu’nun otopsisine çok bilinenin yanında az bilineni havzasıdır... “Uanlatayım. Anadolu’da, Milli güvenilmedi, mezar açıldı; evgili okurlarım bir aya yakın bir Mücadele henüz emekleme devrindedir. zamandır Soma’da çalıştıkları peki şimdi kurumun Yunus Nadi, İstanbul’da Yeni Gün’ü Smadende “hayatı tehlike arz eden çıkarıyor, ben de bu gazetede gece yapacağı DNA incelemesine çalışma koşullarını ve düşük ücretleri” sekreteriyim. Vazifem, son telgrafları protesto eden Fernas Madencilik işçileri toplayarak sahifeyi yaptıktan sonra, sansür kim güvenir?” diye sordu. dolayısile yahut dava uğrunda, gazeteye yalınayak yürüyerek Ankara’ya vardılar. koymayı doğru bulmadığım haberleri bir Bir suçları da(!) Bağımsız Maden İş ise öğrencisi Münevver rapor halinde bir araya toplamaktır. Sendikası’na kayıt olmalarıydı. Tabii polis Karabulut, 15 yıl önce Yunus Nadi, her gece muntazam engeliyle karşılaştılar. Ve madenin sahibi Karabulut Garipoğlu Lİstanbul’da vahşi bir idareye gelecek, raporu okuyacak, durumu AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu münakaşa edecek, en nihayet masasının cinayete kurban gitti. 17 paşlaşım yapan Sözüer şu oldu? Adalet Bakanlığı iddialar henüz onları muhatap almıyor. üzerine bir yumruk indirerek, bahsi iki Manisa’nın ilçesi Soma gerçekten bir yaşındaki genç kızı öldüren ifadeleri kullandı: “On yıl sonra üzerine bir inceleme yaptı da ölü kelimeyle bağlayacaktır. ölüm havzasıdır. 13 Mayıs 2014’te orada Cem Garipoğlu’nun tutuklu mezardan çıkmayan kefen, Adalet muayenesinde, otopsi işleminde, - Düşmanı kovacağız! büyük bir maden kazası oldu, 301 kişi Vaziyetin kötüleştiği yeis verici günler bulunduğu cezaevinde intihar Bakanlığı tarafından kendine teşhiste, kamera kayıtlarında, yaşamını yitirdi. Geriye gözü yaşlı çocuklar, olmuş, fakat bu cümlesi asla değişmemiştir. ettiği iddia edildi. Karabulut ailesi bağlı Adli Tıp Kurumu, infaz defin ve savcılık işlemleri gibi bir analar, babalar, bacılar kaldı. O günlerde Bir zaman geldi ki İstanbul fiilen de işgal Soma’ya gitmiş ve geride kalanlarla Garipoğlu’nun ölmediğini öne kurumu ve cumhuriyet savcılığına çok resmi işlemde bir sahtecilik edildi ve idare basılarak gazete süzgeçten yüreğimi yakan röportajlar yapmıştım. geçirildi. sürerek mezarının açılmasını giydirilmiştir. Ceza adaletine veya usulsüzlük mü tespit etti? Gazetemde yayımlanan bu röportajın kısa Yunus Nadi’yi bulamadılar. talep etti. 3 Ekim’de Cem güvenin kökünden sarsıldığı bir 10 yıllık sürede mezara müdahale bir bölümünü Soma’yı yeniden hatırlamak Garipoğlu’nun mezarı açıldı ortamda, bakanlık birçok kamu edilip edilmediği bakımından bir için yayımlıyorum: Borç parayla a nadolu’ya geçiş ve bulunan kemikler DNA görevlisini, intihar etmeyen inceleme yapıldı mı? Bu sorulara Öncelikle Soma’da herkesin bildiği Neredeydi bilir misiniz? İşgal orduları sırlardan başlayalım: testi yapılmak üzere Adli Tıp kişiyi cezaevinden kaçırma ne cevap verilirse verilsin, şüphe polisinin esas karakollarından birine Soma madenlerinde çıkarılan kömür birkaç yüz metre mesafede, karanlık bir Kurumu’na götürüldü. Mezardan fiilinin olağan şühphelisi haline ve komplo teorileri sürecektir. damarının en önemli özelliği, “narin” gazinonun köşesinde bir bardak biranın poşet çıkması, kemiklerin dağınık getirmiştir! Adalet Bakanlığı bir İstanbul seçimlerinin iptali olması. Ne demek narin? Adı üstünde, önünde. Bunu emin bir dostu vasıtası ile olması akıllarda yeni soru işareti inceleme yapıp bu üç kurumdaki sonrası süreçte, bazı ‘hâkim ve çıkarırken onun suyuna gideceksin, bana uçurduğu haberden anlıyordum. Bu haberle bana verilen vazife şudur: kızdırmayacaksın, ona soluk alması bırakırken hukukçular da çıkacak çok sayıdaki yetkilinin intiharı ve savcılara’, ‘ahmak’ davaları açtırıp Asmaaltında zeytinyağı ticaretiyle meşgul ve yanmaması için zaman vereceksin. sonuçların inandırıcılığına karşı müntehirin kimliğini tespit eden siyasi rakipleri tasfiye girişimleri Ali Ekrem isminde bir adaşımı bularak Sonuçta kömür yaşayan bir şey. şüphelerini dile getirdi. işlemlerde bir sahtecilik veya ile ceza adalet sistemini yaşayan ondan 50 lira alıp kendisine götürmek... Kömür ocağına girerken uykunu Filhakika Yunus Nadi’nin parası yoktur ve usulsüzlük mü tespit etti de fethi ölü haline getirenler, şimdi de almış olacaksın. Karnın tok olacak. Öyle kararlaştırdığı Anadolu seyahati masraflarının ‘a daleti gömmüşler’ pazardan alınan çizmelerle madene inilmez. kabir işlemi yapıldı? Yıllardır fethi savcıların, kolluğun, Adli Tıp temelini bu 50 lira teşkil edecektir. Çizmenin tabanında koruyucu olması Avukat Prof. Dr. Adem Sözüer, kabir talebi kabul edilmemişken uzmanlarının üzerine töhmetli 50 lirayı alıyorum. Bira kadehinin gerekir. Çünkü her an ayağın kayabilir ve önünde bekleyen Nadi’ye götürüyorum. “Adli Tıp Kurumu’nun otopsisine ortaya kabri açtıracak yeni bir ölü toprağı serpilmesine göz önlenemeyen metan kuyularından birine Konuşuyoruz. güvenilmedi, mezar açıldı; peki delil mi çıktı? Eğer böyle bir yumarak, adalet sistemini diri diri düşüp anında ölebilirsin. Kovacağız dedi, kovdular şimdi kurumun yapacağı DNA Madende tuvalet yok! Bu durumda delil yoksa ve mezar açılması gömmüşlerdir. Ama bir gün ceza Sual şudur: - Ne yapacağız? aşırı ishal olduğunda madende çalışmayı Onun değişmeyen son cümlesi de budur: - incelemesine kim güvenir?” diye gerekiyorduysa bu kadar zaman adaleti de hukukun gelmesiyle reddedeceksin! Düşmanı kovacağız! sordu. Sosyal medya hesabından niye beklendi? Değişen ne elbette hayata dönecektir.” Maskelerin uyduruk olduğunu senin Yeni Gün İstanbul’da kapandı. bildiğin gibi dünya alem biliyor. Ankara’da (Anadolu’da Yeni Gün) çıktı. Derken Cumhuriyet doğdu ve aradan yıllar “Hadi” sözcüğü madencinin lügatında geçti. Pek iyi hatırlıyorum. Yunus Nadi, bana lanetlenmiş bir sözcüktür. Çünkü gün boyu, aylarca tekrarladığı cümleyi unutmamıştı. Rojin’i termal kameralı dron arıyor arada uyuklayan çavuşlar, uykularında bile İlk karşılaştığımız zaman cümleyi “Hadi, hadi” diye seslenirler. “Hadi ulan Va N Yüzüncü Yıl Üniversitesi sahile gitmeden önce satın değiştirerek gene söyledi. bugün kotayı dolduramadık!” Bu nedenle - Düşmanı kovduk! (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk aldığı kek ve suyu bulundu. madencilerin yakınları onlara asla “Hadi” Bu satırlarla belirtmek istediğim Gelişimi Bölümü birinci sınıf Van Gölü’nde ve kıyıda devam diye seslenmezler. hakikati kelimeleştireyim: Madenci aileleri çocukları erkek öğrencisi Rojin Kabaiş’ten, 8 eden aramalarda henüz sonuç Yunus Nadi, yurdun mutlaka kurtulacağı olduğunda pek bir sevinirler. Çünkü 18 gündür haber yok. 21 yaşındaki alınamadı. 100 kişilik ekip imanını, zifiri karanlık içinde, madde yıl sonra çocukta madende çalışmaya genç kız, 27 Eylül akşamı Van arama çalışması yürütürken bulamadığı zaman, kalbinin ışığından alan başlayacağından, eve giren para artacaktır. adamdı. Abalıoğlu ailesinin kaybı, yurdun Gölü Sahili’ne gitti, bir daha gönüllü ekipler de termal Rojin Kabaiş Kızlar madencilere kaçarlar. Böylece Platonik aşk kaybıdır.”* da geri dönmedi. Rojin’in kameralı dron ile bölgede kızın ailesi çeyiz yapma yükünden kurtulur. cep telefonu, kulaklığı ve o akşam tarama yapıyor. l d Ha Eh oğlan da madende çalıştığına göre, Ulusal kahraman cinneti: 1 ölü, yapsın. Düğünden hemen önce iki ailenin Gazetemiz Cumhuriyet’in kurucusu barışması şaşılacak bir durum değildir. Yunus Nadi Abalıoğlu’nun yakın dostu iki emekçi daha Hastane yolunda 1’i polis 4 yaralı Yeni yasadan önce madenciler yirmi ve çalışanı Ali Ekrem Uşaklıgil, yukarıda yılda emekli oluyorlardı. Bu pek güzel yasa okuduğunuz bir inanç dersi niteliğindeki Tekirdağ’da ev eşyası satılan değiştirildi, şimdiler de 56 yaş aranıyor. iş cinayeti kurbanı kesilen cezaya iptal anısını, onun toprağa verildiği 1945’te mağazada şoför olarak çalışan Gene de erken girenler 40’a gelmeden paylaşmıştı. emekli oluyorlar. Bu da madenciliği cazip Yunus Nadi, Osmanlı’nın sonuncu Eren U., iddiaya göre aynı kÜTa HYa’da bir inşaatta çalışan a NTa LYa’daki yat firmasında hale getirmiş. yüzyılında yetişmiş büyük entelektüellerden mağazada çalışan ve platonik Yılmaz Kocadağ (42), dengesini çalışan Süleyman K’nin iş biri ve hukuk öğrencisiyken gazeteciliğe Madencinin en sevdiği vardiya gündüz aşk beslediği F.Ö’yü önceki gün kaybedip yüksekten düştü. Ağır makinesine kaptırığı parmağı başladığı günden öteye İkinci Abdülhamit vardiyasıdır. Bu vardiya 7’de başlar, 3’te işyeri yakınlarındaki çay ocağının yaralanan Kocadağ, kaldırıldığı koptu. Süleyman K’yi hastaneye rejimiyle mücadeleye giren muhaliftir. biter. Hem geceyi yaşarsın hem gündüzü. önünde arkadaşı Barkın Perçin 1901’de 3 yıl hapis ve sürgünle hastanede yaşamını yitirdi. yetiştirmeye çalışan iş arkadaşının Vardiyası gündüz olanın yüzü güler. Ailesi cezalandırılan bir aydınlık savaşçısı; (34) ile otururken gördü. F.Ö. ve Ardahan Posof’ta ise Süngülü kullandığı şirket aracına 6 bin bayram eder. ümmetçiliğe karşı milletçiliği savunan ulusal arkadaşının yanına giden Eren Madenci bir süre sonra yerin altında köyündeki Yavuz Öter (62), evde 439 liralık hız cezası kesildi. kahramandır. “dikkat ölüm tehlikesi” levhalarını U., gençlere ateş açtı. Başından çalışma yaparken elektrik hattına Şirket avukatı idari yaptırımın görmemeye başlar. Bu da ölümcül kazalara vurulan Perçin olay yerinde temas edince akıma kapıldı. Sağlık kaldırılması istemiyle Antalya 3. Şark cephesinde yeni bir şey yok neden olur. can verirken Eren U. ardından ekiplerince yapılan incelemde, Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvuruda Yunus Nadi’nin Milli Mücadele’nin yurtta İşçi toplayan taşeronlar, vicdanlarını iş arkadaşları N.Ç.K. ve S.D’yi ve dünyada sözcüsü olan Anadolu’da Yeni Öter’in olay yerinde yaşamını bulunuldu. İtirazı değerlendiren yitirmek için adeta kendilerini eğitmişlerdir. Gün’deki başyazılarından biri, benim çok de vurdu. Kaçan Eren U. teslim yitirdiği belirlendi. l iHa hâkimlik cezayı iptal etti. l aa Ne çocuğun hastalığı ne işçinin kendisinin sevdiğim “Hayır” sözüyle başlar ve 7 Aralık olurken de bir polis memurunu hastalanması mazeret kabul edilmez! 1922 tarihini taşır: ayağından yaraladı. Yevmiye derhal kesilir. “Hayır, Avrupalı efendiler. KISA... KISA... KISA... Yaralılardan polis memuru Madenci eşleri gün boyu sürekli dua Riya ve entrika siyaseti artık nihayet ederler. Yemek yaparken, çocukları okula ile S.D. ve N.Ç.K., tedavilerinin bulmuş, şarkta kendi adına Yeni Türkiye n Tekirdağ’da istismara uğradığı n Niğde ’de Şehit Fazıl Doğruöz gönderirken, “Şu vardiya bitse de kocam diyen yeni bir millet yükselmiştir. ardından taburcu edildi. ortaya çıkan 2 yaşındaki Sıla bebekten Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde sağ salim eve gelse”. Çünkü bellekleri Siz imparatorluktan bahsetmek Ameliyat edilen F.Ö’nün ise istiyorsunuz. Bize o lazım değil. madende ölen insanların hikâyeleriyle kötü haber geldi. 28 gündür yoğun deney tüpünün kırılması sonucu, hayati tehlikesinin bulunduğu Siz hilafetten dem vuruyorsunuz. Biz onun dopdoludur. Herkesin uzak ya da yakın bir bakımda tedavi gören Sıla bebeğin üzerlerine sülfürik asit ve çinko öğrenildi. Adliyeye sevk edilen ne olduğunu ve nasıl olacağını bittabi sizden akrabası madende ölmüştür. durumu ciddiyetini korurken artık karışımının sıçramasıyla sekiz öğrenci çok iyi biliyoruz. Eren U. tutuklandı. l d Ha Maden sahibi, onun amirleri asla işçiyi ilaçlara tepki vermediği öğrenildi. yaralandı. Siz şarkta tamamıyla asri yeni bir Türk düşünmezler. İşçiler bunu bilir ve ne yazık milleti takarrür etmiş (yerleşmiş) olduğunu ki kabul ederler. “Bu iş böyle gelmiş böyle ve binaenaleyh sizinle tamamıyla gider” derler. müsavi (eşit) hukuka malik yeni bir Türkiye KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Ve gene bilirler ki devlet ve iktidarlar yükseldiğini kabul ediyor musunuz, etmiyor sahipleri “Bülent Ecevit” dışında musunuz? madencileri adamdan saymaz. İşte mesele buradadır ve bütün inatlarınıza Bu kadar sır yeter! Şimdi kazada rağmen nihayet bunu kabul etmeye ölenlerin gömüldüğü Maden Şehitleri muztarsınız (zorunlusunuz)!” mezarına gidip oraya bırakılan mektuplardan birini sessizce okuyalım: Cumhuriyetten Cumhuriyet’e “Sevgili babacığım, ben oğlun Onur. Cumhuriyet rejimi ve devrimlerinin yılmaz Sevgili babacığım, herkes seni seviyor. savunucusu, zaten kazanımlarında da büyük Ben seni herkesten daha çok seviyorum. payı olan Yunus Nadi, basında Cumhuriyete Kerem de seni çok seviyor. Bana bir kale gerektiğinde; Atatürk’ün isim babası gelip ‘Başın sağolsun’ dedi. Mezara olduğu Cumhuriyet gazetesini çıkardı. Atatürk ilkelerinin nöbetçisi bu gazetenin birlikte geldik. Sen orada rahat mısın? ilk sayısı, 7 Mayıs 1924 tarihini taşıyor. Seni çok özledim. Mezarında çilek, Milli Mücadele gazetesi Yeni Gün’ün adı, fasulye ve çiçek var. Benim şiirlerimi Cumhuriyet gazetesinin yayımcı haber ajansı çok seversin umarım. Çünkü hep olarak yaşatılıyor. yazacağım. Seni çok seviyorum. Ömür Yunus Nadi, bir Fethiyeli. 1879’da Seydiler boyu seni özleyeceğim. Ne kadar iyi köyünde doğdu. Çocukluğunu ve sürgün birisin. Umarım sen de beni özlersin. yıllarını Fethiye’de geçirdi. Oğlu Nadir Nadi İstanbul’dan Ankara’dan gelenler var. de Fethiye doğumlu. Yani herkes seni çok seviyor. Herkes mezarına toplandı. Yasin okudular. Cumhuriyet Fethiye’de doğdu Ömür boyu yanındayım. Sana iyi günler. Fethiye’nin CHP’li belediyesi bugün Şimdi şiirimi yazacağım. Cumhuriyet gazetesinin 100. yılını; saat 14’te Çok çektin çileyi açılışı yapılacak Yunus Nadi Anıt Parkı ile Düşünmedin hileyi saat 15.30’da Fethiye Kültür Merkezi’nde Canım babacığım, düzenlenen “Cumhuriyet Fethiye’de Ben babamın oğluyum. Onur.” Doğdu” paneliyle kutluyor, onurlandırıyor. Bir özür: 29 Eylül “Adana, Adana; Fethiye’nin çalışkan ve başarılı belediye Çek bir kebap” yazımda Halet Çambel’in başkanı Alim Karaca ile kültür ekibine; kurtardığı Karatepe’yi Arslantepe yazmışım. organizasyona emeği geçen Fethiyeli yazar ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Dr. Ceyhun İrgil’e gönülden teşekkürlerimizi Özür diliyorum. sunarız. Üst düzey yöneticilerimizle orada olacağız. Fethiyeli Cumhuriyetçileri de yanımızda Mücadeleyi sürdürüyoruz! görmek isteriz. * Cumhuriyet Yolunda Yunus Nadi, Derleyen: Sami Karaören, Çağdaş Yayınları, 1985. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 05:35 06:59 12:57 16:10 18:45 20:04 Desteğinizi bekliyoruz. Ankara 05:20 06:43 12:42 15:55 18:31 19:48 İzmir 05:44 07:05 13:05 16:19 18:54 20:10 Bilgi hattı: 0312 231 1923
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle