07 Ekim 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 5 EKİM 2024 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Yargı, barolar ve sorumlulukları AV. DR. BAŞAR YALTI Türkiye’de 81 il barosu geliştirmek, avukatlık mesleğinin 117. sırada) gerekse yargıya güven dışında Avukatlık Kanunu’nda düzenini sağlamak. endekslerinde (sondan üçüncü) kendisini İSTANBUL BAROSU ÜYESİ göstermektedir. 2020 yılında yapılan değişiklik 2. Hukukun üstünlüğünü sonucu biri İstanbul’da diğeri ise ve insan haklarını savunmak, evlet sisteminin denetim Seçim yaklaşırken korumak ve bu kavramlara işlerlik organı olarak yargının temel Ankara’da olmak üzere kurulan Mevcut siyasal iktidarın (tek adam Dişlevi, hukuka aykırılıkların iki baroyla birlikte 83 baro kazandırmak. (Avukatlık Kanunu yönetimin); ülkeyi ve yargı sistemini giderilmesine yardım etmek, m76/1, m.95/21, m.110/17) bulunmaktadır. Bu barolara kayıtlı felç eden, anayasayı askıya alan, yargı Ne yazık ki barolar ve TBB’nin bireysel ve toplumsal adaleti avukat sayısı ise (31.12.2023 tarihi kararlarını tartışmalı hale getiren ve her iki görevin yerine getirilmesi sağlamaktır. Bu görev yargılama itibarıyla) 185 bin749’dur. uygulamayan, kuvvetler ayrılığını yoluyla yerine getirilmektedir. bakımından çok başarılı olmadığı ve hukuk güvenliğini yok eden, İki ana görev Yargılama; yargıç, savcı ve avukat duygusu hemen her avukatta yargıyı giderek özelleştiren, avukatı Baroların ve üst örgüt bulunmaktadır. Zaten uzun üçgeninde yaşanan diyalektik teknisyenleştiren ve yok sayan, olan Türkiye Barolar Birliği bir süreç olduğundan adaletin yıllardan beri, hukuk ve yargı ülkeyi suç ve suç örgütlerinin cenneti (TBB)’nin Avukatlık Kanunu’nda yerine gelip gelmemesinden, diğer sisteminin olumlu bir görüntü yapan, buna karşın düşünce ve ifade unsurlarla birlikte avukatların ve tanımlanmış iki ana görevi vermediği gerek hukukun özgürlüğünü kullanılmaz hale getiren, meslek örgütleri olan baroların da bulunmaktadır: üstünlüğü sıralaması dikkate toplumda adalete olan güveni yok eden sorumlulukları bulunduğu açıktır. 1. Avukatların özlük haklarını alındığında (142 ülke arasında uygulama ve politikaları karşısında genel olarak sessiz ve tepkisiz kalan baroların ve TBB’nin payının olduğu görmezden gelinemez. Siyasal iktidar adeta dikensiz E?jzU?u?r?y???We?euš??eW????W|?e?WU?e?ye???? bir gül bahçesinde bulunmakta, istediği her şeyi yapabilmekte, hukuku ve yargı sistemini kullanarak yaptıklarını meşrulaştırmakta, siyasal sistemi dahi düzenlemekte, yaşananlara hukuk kurumlarının hiçbirisinden bir tepki gelmemektedir. Böyle bir ortamda barolar, genel kurullarını toplayarak baro yönetimlerini ve TBB başkan ve yönetimini belirleyecek olan delegeleri seçecek. Ekim ayı içerisinde seçilecek baro yönetimleri ile aralık ayında seçilecek TBB yönetimini bekleyen görev ve sorumlulukların çok ağır olduğu ortadadır. Mevcut siyasal iktidarın “yeni Türkiye” adı altında 22 yıldan beri oluşturmaya çalıştığı yeni yurttaş tipi ve sıradanlığın bir değer olarak dayatıldığı 13,5x20,5 / İnceleme / 336 sayfa 13,5x20,5 / İnceleme / 400 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 72 sayfa kültürüne karşı halk, tepkisini son seçimde göstermiştir. Topluma önderlik etmesi beklenen meslek kuruluşlarındaki (bu arada barolardaki) sessizlik ve tepkisizlik ise duyarsızlık noktasına ulaşmıştır. Bu durumun değişeceğine ilişkin bir işaret, ne yazık ki ufukta gözükmemektedir. İstanbul ve 13,4x24 / İnceleme / 395 sayfa Ankara gibi Türkiye’deki avukatların neredeyse yarısını barındıran iki baroda süren seçim yarışında ele alınan konular ve seçim çalışmaları gözlendiğinde, koltuk kapma yarışındaki siyasetçilerden farklı bir görüntü ortaya çıkmamaktadır. Dayanışmadan uzak 12,5x19,5 / Roman / 80 sayfa 13,5x20,5 / Çocuk / 120 sayfa 12,5x19,5 / Roman / 376 sayfa Yargının ve ülkenin ağır sorunları karşısında bu alanda dayanışmadan uzak bir görünüm sergilenmektedir. Öte yandan içine girdiğimiz dijital çağın, yapay zekâdaki gelişmelerin, yaşanan toplumsal yozlaşmanın da farkında olarak bu yönde yeni ve yaratıcı projelerin üretilmesi gerekirken bu yapılmamaktadır. Baro yönetimlerinin, avukatlık mesleğinin sorunlarına, yargı sisteminin işleyişine, ülkede yaşanan hukuksuzluklara ve çağın gereklerine yabancı kalması ise avukatların barolara yabancılaşması sonucunu yaratmaktadır. Ülkede yaşanan ekonomik kriz avukatları da sarmalına aldığından, geçim kaygısı diğer bütün duygu ve 12,5x19,5 / Öykü / 290 sayfa 13,5x20,5 / İnceleme / 118 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 80 sayfa 12,5x19,5 / Öykü / 142 sayfa düşüncelerinin önüne geçmekte, böylece iki yüz bine yakın avukatın küskün hali, iktidarın yaşattığı hukuksuzluklara can suyu olmaktadır. Birlikteliğin gücü kitapları... Oysa barolar ve TBB’nin topluma Server Tanilli umutsuzluk yaşatma hakları yoktur. Yasal düzenin barolara ve TBB’ye, sorunların aşılmasında yetki ve imkân tanımadığı gibi kolaycı bir savunmanın arkasına sığınılmamalıdır. Çünkü, baroların yaşanan olumsuzluklar karşısında toplumu arkasına alan bir farkındalık üretmesi halinde, “hak verilmez alınır” ilkesinin yaşam bulması olanak içindedir. Böylece, seçilecek baro yönetimleri; yolsuzluk, hukuksuzluk ve keyfilikler karşısında demokratik bir mücadelenin cesur öncüleri olarak mevcut karanlık ortamdan çıkma fırsatı yaratabilirler. Siyasallaşarak tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitirmiş mevcut sisteme karşı sürdürülecek mücadelenin başarıya ulaşmasının olmazsa olmaz koşulu ise avukatların birlikte hareket etmesi ve dayanışmacı bir mücadelenin sergilenmesidir. Yargı sisteminin ve ülkenin içinde bulunduğu koşullardan şikâyetçi olan ve bu duruma itiraz eden avukatların, sorunlarla mücadelede görev üstlenmekten ve risk almaktan kaçamayacakları dayanışmacı mücadele demokratik bir haktır. Zaman gereksiz çekişmelerin değil, organize kötülüğe karşı aydınlığın ışığını, birlikteliğin gücünü sergileme zamanıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle