22 Ocak 2025 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 10 OCAK 2024 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler Çalışamayan gazeteciler gazeteciler, halkın haber alma AYDIN ÖNCEL “Çalışan g azeteciler hakkını gözeterek, aynı süre Ekonomist g ünü” bir anlamda içinde “BASIN” adlı gazeteyi 1. yüzyılın insanının mücadele gününe çıkarmayı başardılar. Kamuoyu en büyük yanılgısı, dönüşmüştür artık. Bu desteğini de arkalarına alarak “2faşizmin tekrar Nazi özel gününde çalışamayan, kazandılar. Patronları geri adım üniformasıyla geleceğini çalıştırılmayan, tutsak olan atmak zorunda bıraktılar. sanmasıdır” der, bir O gün takvimler 10 tüm basın emekçilerine söyleminde Umberto Eco. Ocak 1961’i gösteriyordu. selam olsun! Oysa faşizm, çok farklı kılık 1962 yılından 1971 askeri ve kıyafetle de karşımıza basın emekçilerinin, onlarca müdahalesine kadar “Bayram” çıkmaktadır. Örneğin, yıl sürdürdüğü mücadele olarak kutlanan “Çalışan medyanın tekelleştirilmesi ve sonucunda elde edilen Güçlünün egemenliği Gazeteciler Günü” son yıllarda siyasallaştırılması da faşizmin kazanımların kaybedilmesine gerek medya ve gerekse gardırobundaki giysilerinden yol açmaktadır. Kadir SerKan SelçuK vermeden istediği gibi at oynatabildiği çalışanları üzerinde kurulan bir tanesidir! bir düzen oluşturulmuştur. baskılardan dolayı artık Buruk bayram üç, statü, sınıf farklarının olduğu oldukça buruk, sessiz sedasız Medyada tekelleşme Gher ülke için hukuk, gerekli Yargının etkisizliği Bu girişimlerden en çarpıcı kutlanıyor. Gazetecilik mesleği ilkeleri koşullarda bireyler arasındaki olanı kuşkusuz; gazetecilerin Bu durumun, yargıya olan güveni Geçen zaman içinde yasanın gereği ahlak kuralları dengeleyici etkenlerin başında sermayeye bağlı kalmadan, en aza indirdiği artık su götürmez işlevsiz hale getirilmiş olması ve tarafsızlık üzerine gelir. Bir diğer deyişle ne kadar özgürce, toplum yararını bir gerçektir. Türkiye’de hukuk bir yana, zorlu koşullar kurulmuştur. Gazeteler, zengin, yüksek mevki sahibi veya gözeterek insanlar için zorunlu veya gerekli altında görevini tarafsızlık temelinden iktidara yakın olunursa olunsun, durumlarda sığınılacak değil adeta yapmaya çalışan hukuk önünde bütün bu kazanımlar, hareketle, eleştiri yoluyla sakınılacak bir mekanizma haline üstünlükler etkisizleşir. Zengin ile toplumun denetim işlevini basın mensupları, gelmiş, sorunları hukuk dışı yollarla fakir, üst düzey bürokrat ile işsiz, yerine getiren organlardır. gerek siyasiler ve çözme isteği olağanlaşmıştır. Bu patron ile emekçi eşit davranış görür, Durum böyleyken bu da mafya düzeninin ekmeğine yağ gerekse kolluk aynı kural ve koşullar altında dinlenir sürmekte, yasal çareler karşısında alanda yaşanan tekelleşme ve güçleri tarafından veya yargılanır. yasadışı ögeleri bir seçenek haline sermayenin siyasetle her fırsatta horlanıp, getirmektedir. olan bağları, temel tartaklanmış, çoğu Hukuk devleti Bununla beraber, yargı erki meslek ilkelerinden kez çalışamaz duruma Bu evrensel gerçek bir ülkede ne hiçbir dönemde bu iktidarın başta ödünler getirilmiştir. kadar yozlaşmışsa, o ülke aynı oranda bulunduğu yıllarda olduğu kadar verilmesine demokrasiden ve hukuk devleti etkisiz ve eli kolu bağlı duruma yol açmaktadır. Antidemokratik olmaktan uzaklaşmış demektir. Yine getirilmedi. Mali oligarşi bu baskılar bir ülkede yabancı biri konumu ne Erdoğan en başından itibaren yolla küçük ve Özgürlükçü ve olursa olsun bir kişinin ölümüne kendine bağımlı bir yargı düzeneği bağımsız birçok çoğulcu demokrasinin neden olup elini kolunu sallayarak istedi. İstediği kararlar çıkmadığında medya kuruluşunun ayrılmaz bir parçası kaçabiliyorsa, seçilmiş bir milletvekili mesleklerini ise Anayasa Mahkemesi de dahil önünü tıkarken toplumu olan basına, tarih boyunca, hem de iki kez verilmiş Anayasa yapmalarına olanak sağlayan olmak üzere hiçbir kurumu dinlemedi kendi çıkarları doğrultusunda Mahkemesi kararlarına rağmen başta sansür olmak üzere 212 sayılı yasanın, dönemin ve hep bildiğini okudu. yönlendirebilme gücünü de ısrarla cezaevinde tutuluyorsa veya gazete patronları tarafından uygulanan antidemokratik elde etmektedir. Bu durum, Yapılan haksızlıklar kamuoyunun dikkatini çeken bir boykot edilmesiydi... Bu yasa, baskılar sonucu, gazeteciler burjuvazinin, bugüne kadar el davanın savcısı olay daha yukarılara Bu şartlar altında ciddi bir yargı gazetecilerin ücretlerinin hapse atılmış, fiziksel üstünde tutulan mesleklerin tırmanmasın diye apar topar reformuna ihtiyaç duyulduğu peşin ödenmesini, kıdem işkenceye uğramış ve hatta tüm saygınlığını çekip aldığını görevden alınıyorsa o ülke için yargı ortadadır. Erkler ayrılığı ilkesinin hakkının mesleğe girişle terör saldırılarında yaşamlarını ve onları kendi ücretli emekçisi alanında uyarı zilleri çoktan çalmaya gereklerine uygun bir biçimde yargı, beraber başlamasını, istifa yitirmiştir! yaptığını söyleyen Marx’ı başlamıştır. diğer erklerden bağımsızlaştırılmalı etmesi halinde de kıdem “Çalışan Gazeteciler Günü” doğrulamaktadır. İktidar ve yandaşları her ne kadar ve güçlendirilmelidir. Fakat bu tazminatı alabilmesini, kâr bir anlamda mücadele gününe Gazetecilerin iş güvencelerini yargının altın çağını yaşamakta reformların bu iktidar eliyle eden gazetelerin çalışanlarına dönüşmüştür artık. Bu medya patronlarının insafına olduğunu söyleseler de görünen gerçekleştirilmesini beklemek 1 maaş ikramiye vermesini, özel gününde çalışamayan, terk etmenin, ilkeli yayıncılığa köy kılavuz istemiyor. Yaşananlara de hayaldir. Çünkü yukarıda da ölüm ödeneği gibi hakları çalıştırılmayan, tutsak olan vurulabilecek en büyük darbe bakıldığında, günümüz Türkiye’sinde belirtildiği gibi, yapılan haksızlıkların, kapsamaktaydı... tüm basın emekçilerine selam olacağı asla unutulmamalıdır! ne acıdır ki hukuka adeta güçlünün kayırmaların ve yaşanan aksaklıkların olsun! Mesleğini yaparken Bu güç, çalışan gazetecilerin Basın gazetesi egemenliği baskın ve etkindir. baş sorumlusu bu iktidardır. ağır bedeller ödeyen ve hatta yaşamsal haklarını baskı altına Skandallar, adam kayırmalar Yargımızın tekrar güçlenmesi ve Ancak patronların yasaya almaktadır. Sosyal güvenlikten katledilen basın şehitlerimizin, sıradanlaşmış, adaletsizlikler sosyal insanların adalete güven duyması için karşı üç gün boykot ilan ederek, emekçilerinin anısına, medya gücüyle giderilmeye çalışılır öncelikle iktidarın değişmesi olmazsa yoksun bırakılan, sendikasız gazetelerini çıkarmamalarına duruma gelinmiş, gücü olanın hesap olmaz zorunluluktur. çalışma şartları altında ezilen karşı harekete geçen saygıyla... “Mustafa Kemal, teorik eksikleri olsa bile, yüreğinin ışığı, insancıl savaşı ile çözüm yolu gösterir izinden gidenlere! Her alçakgönüllü iyi vatandaş, kendi kültür birikimiyle, kendi kendiyle hesaplaşarak, yalnız da kalsa kendini sürdürür, tamamlar o yolculuğu!...”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle