28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 23 EYLÜL 2023 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Türkiye’yi kim/kimler şekillendiriyor? dikkate almamıştı. BÜLENT KUŞOĞLU yeni hamleler yapmayı da ihmal bire, yüzünü Batı’ya çevirdi. Bu Seçim sonrası Erdoğan, klasik ekonomi politikasına etmiyor. Pasifik’ten Londra’ya kadar ani değişiklik ile Cumhurbaşkanı CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ne oldu/oluyor?  dönerek faiz indirimi yerine artırımlarına tüm başkentler dengelere göre Erdoğan, NATO’nun Vilnius Seçim sonrası ilk bakılması başladı. Seçim öncesi yüzde 8.5’a kadar ivan şairi Hayali’nin “Ol yeni bir güvenlik arayışı içerisinde zirvesine giderken “Türkiye’nin gereken sanırım kabinenin yapısı inen politika faizi, seçim sonrası üç mahiler ki derya içredir, görünüyor. Mesela Kafkasların Avrupa Birliği’nin önünü açın” diye olmalı. Önceki dönem kabinesine katına çıkarılmış bulunuyor. Yıllardır Dderyayı bilmezler” mısrasını küçük ülkelerinden Ermenistan, seslendi. Kendisi İsveç’in NATO göre yürütme erkindeki tek seçimle yapısal reformlar ihtiyacı içerisinde çok anlamlı bulurum. Bu beyitten Hindistan ve ABD ile işbirliği üyeliği için önünü açtı ama ne İsveç gelen kişi olan cumhurbaşkanı olan Türk ekonomisi, maalesef yerel biz de bir ders çıkararak içinde arayışındayken yine Kafkasların ne ABD kendilerini bağlayıcı bir söz değişmemesine rağmen kritik seçimler bahane edilerek bu defa da bulunduğumuz durumu ele alacağız. diğer küçük ülkesi Gürcistan, Çin vermediler. bakanlıklardaki atamalarda reform fırsatını kaçırıyor ve ekonomik Dünya ABD-Çin mücadelesinin ile stratejik ortaklık oluşturuyor. Bu İçeride ise çarkların Batı’ya önemli değişiklikler oldu. Özellikle buhranın çözümünü hem geciktiriyor en yoğun yaşandığı ve her ülkeyi arada bizim açımızdan önemli bir dönüşüne “Galiba Batı kredi verecek” dışişleri, içişleri, maliye ve hazine hem de ülkeye maliyetini artırıyor. etkilediği bir dönem yaşıyor. gelişme oldu. Son G-20 zirvesinde diyenler oldu ama maalesef ortada bakanlıklarındaki değişimler yoruma Umarız ekonomik maliyet siyasi maliyete Kısaca, dünyada ekonomik ve siyasi Hindistan-Ortadoğu-Avrupa mega kredi işareti bile yok. Ve yine aynı çok açık. Nitekim bu değişim dönüşmez. Diğer yandan, seçim sonrası, dengeler yeni baştan oluşturulmaya projesinde tümüyle Türkiye Erdoğan aradan iki ay geçtikten sonra politikalara da yansımış durumda ve özellikle gençlerin ve eğitimli insan çalışılıyor. ABD, Putin’i bükerek görmezden gelindi. Türkiye’nin BM toplantısına giderken “Gerekirse seçim öncesinin tam tersi politikalar gücünün, Batı’ya göçü daha da hızlanmış Çin’e karşı kendi yanında yer alması dikkate alınmaması çok AB ile yolları ayırırız” deyiverdi fakat izlenmeye başlandı. görünüyor. Dışarıdan niteliksiz, eğitimsiz için Ukrayna’yla savaştırırken manidardı, görünüşe göre daha da bu “gerek” nasıl, niçin oluşur, ne Türkiye seçim sonrası, birden göç alan Türkiye, nitelikli vatandaşlarını Rusya içinde ve Rusya etrafında yalnızlaştırılmaktadır. anlama gelir sorularını belli ki ise kaçırıyor. Avrupa ülkelerine yönelik çalışma talepleri gün gittikçe artıyor. Ancak, dış politikadaki gelişmeler, yön Batı’ya çevrilmesine rağmen dişlilerin tutmadığını gösteriyor. Mega Hindistan projesinden haberdar edilmediğimiz bir yana, Suriye gibi yılların iç savaşını yaşamış bir komşu ülke dahi bizi dikkate Gelenek ve gelecek arasında köprü kuran yeni kitaplar... almıyor, görüşmek için şartlar koşuyor. Mısır’da Sisi ise Kavalalı Mehmet Ali Paşa havalarında zorla görüşmeyi kabul ediyor. Türkiye için Kafkasya, Suriye, Kıbrıs, Ege adaları, Doğu Akdeniz sıcak sorunlar olarak duruyor. Milyarlar harcanarak alınan araştırma gemileri Doğu Akdeniz’de kullanılamıyor, Türkiye’nin yalnızlığının simgesi gibi mürettebatlarıyla limanlarda yalnız demirletiyorlar. TSK envanteri Yukarıda anlatmaya çalıştık. Türkiye seçim sonrası yönünü aniden Batı’ya dönmüş olmasına rağmen, Batı’dan ve çağdaş değerlerden hızla uzaklaşıyor. Bunun sebebi hem Batı’nın Türkiye’yi kontrollü biçimde kendinden uzak tutması ve Ortadoğu’ya yakınlaştırması hem de Türkiye’nin ne yaptığını çok iyi bilmemesi. Nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgâr yardım edemezmiş. Türkiye nereye gideceğini bilmeyen bir görüntü veriyor. Türk dünyası AB, ABD, Rusya, Ortadoğu rotalarını konuşuyor ama nereye gittiği veya sürüklendiği belirsiz. Erdoğan döneminde tek bir savaş uçağını dahi envanterine katmamış olan TSK, özellikle hava gücü açısından oldukça sıkıntılı. Benzer bir durum tank envanteri açısından da geçerli. Çevresi sürekli silahlanan Türkiye’nin, en güçlü olduğu askeri alanda zayıflaması oldukça endişe verici bir durum oluşturuyor. Tek hedef CHP ve genel başkanı İçeride ise seçim sonrası en belirgin gelişme, CHP ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun baş hedef olmasıdır. CHP’ye yönelik olumsuz kampanya Cumhuriyet tarihinin en yoğun örneğini oluşturmaktadır. Muhalefeti Türkiye tarihinde hiç olmamış biçimde birleştirerek yüzde 48’e çıkaran ve cumhurbaşkanı seçimini 2.tura bırakmayı başaran Kılıçdaroğlu ve yönetimi, baraj altında kalan CHP yönetiminden daha çok eleştiriliyor. Eleştiriler, dozunu aşarak kumpas boyutuna evriliyor. Bu arada ülkenin en eğitimli ve aydın kesimi oyalanırken ülke sorunları ve iktidarın aymaz tutumu, yolsuzlukları iWK]SSQ\IXTÜiÜJ?a?aWZ unutturuluyor. Ekonomik, siyasi, askeri ve sosyolojik yönlerden gidişatın meçhule doğru olması Türkiye’yi uyandırmalıdır. En fazla değişime uğrayan en dinamik parti CHP “değişim” kavramıyla vurulmaya çalışılıyor. Medyada sürekli CHP eleştirileri yapılıyor ve henüz seçimin yaraları sarılmadan kendi içinde yeni kavgalara girmek zorunda bırakılmaya çalışılıyor. Çünkü, Türkiye’yi şekillendirmeye çalışanların önündeki tek engel CHP’dir ve Cumhuriyetin tek kalmış kurumsal bekçisi konumundadır. Mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimi ve seçimi sonrası Türkiye’sini hep birlikte objektif bir analize tabi tutmak ve doğru teşhis ve tedavileri uygulamak tüm yurtseverlerin görevidir. Denizi bilmeyen balık olmak istemiyorsak dünyadaki ve Türkiye’deki şekillenmeleri iyi değerlendirmeli ve şekillendirenleri mutlaka bilmeliyiz. Türkiye bu sistem ve bu anlayışla yönetilemez ve bu olumsuz gidişatın devamına seyirci kalmak mümkün değildir. Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye bu sıkıntıları aşacak potansiyele sahiptir. Türkiye 100 yıl önce rotasını başarıyla çizmiş bir ülkedir. O rota doğrultusunda, gençler “birinci vazifelerini” ve tüm millet çağdaş uygarlık hedefini asla unutmamalıdır. Çözüm, kısaca geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla yürümeyi bilmemizdedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle