Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 AĞUSTOS 2023 ÇARŞAMBA
Haber 9
baris.pehlivan@cumhuriyet.com.tr baris.pehlivan@cumhuriyet.com.tr baris.pehlivan@cumhuriyet.com.tr
twitter:@barispehlivan hastalığı nedeniyletwitter:@barispehlivan twitter:@barispehlivan
izinde bulunan ve ilgili
mevzuat uyarınca
cezalarının denetimli
serbestlik tedbiri
uygulanmak suretiyle
LOZAN’DA ‘LAİK
infazına beş yıl ve
daha az süre kalan
hükümlülerin talebi aranmaksızın,
5
cezalarının koşullu salıverilme
iç kimseyi öldürmedim. Hiç
tarihine kadar olan kısmının
kimseye tecavüz etmedim.
denetimli serbestlik tedbiri
HHiç kimseye uyuşturucu
uygulanmak suretiyle infazına
satmadım.
infaz hâkimi tarafından karar
HUKUK’ ZAFERİ
Eğer bu ağır suçları işleseydim
verilebilir.”
utancımdan yaşayamazdım
Özetle, iktidar “terör suçları”
ama iktidar bana özgürlük
dışında ceza almış her türlü
Lozan’da Türk heyeti, “Türkiye laik bir devlet
SINAN MEYDAN bahşederdi.
hükümlüye “açık cezaevine
Çok zor bir yazı benim için.
dönme” diyordu. O insanlar
olacak!” dedikçe, Batılı ülkeler, “Hayır! Olmamalı!
Gazeteciliğimin 20. yılındayım.
için hiçbir şerh koymadan yeni
Tarihten
Ne zaman bir haberin öznesi
bir denetimli serbestlik sürecini
Türkiye din devleti olarak kalmalı!” diye diretti.
olsam, haberim değil de uğruna
başlatıyordu.
Günümüze
ödediğim bedeller konuşulsa
8- Yasadaki bu fıkrayı
Çünkü kendi çıkarları bunu gerektiriyordu.
sıkılırım. Bundandır ki günlerdir
okuyunca benim de
elim gitmiyor yazıya. Lakin
yararlanacağımı anladım. Birçok
bilmeniz lazım. Zira biliyorum
hukukçuya ve akademisyene
ki mesele ben değilim. Siz
danıştım, onlar da benimle
aslında ne olduğunu duymayın
hemfikirdi. Lakin... Bir süre sonra
diye yeni bir mücadelenin
teden beri Siyasal İslamcılar, e-Devlet sisteminde şu mesajla
içine sokuluyorum. Tek gücüm
Türkiye’nin, Batılı ülkelerin karşılaştım:
sizsiniz; bundandır ki en iyi
“Sayın Barış Pehlivan infaz
Öisteğiyle ve baskısıyla halifeliği
bildiğim şeyi yapıyorum, haber
işlemlerinizin yürütüldüğü
kaldırıp, dinsel hukuka son verip laik
veriyorum: Yeniden cezaevine
Marmara Açık Ceza İnfaz
bir devlet kurduğunu! iddia ederler.
giriyorum.
Kurumu’na, 01/08/2023-
Oysa bu Siyasal İslamcı tez koca bir
Bu cümleyi daha önce
15/08/2023 tarihleri arasında
palavradır. Tam tersine, Lozan’da Batılı
4 kez kurdum. Şimdi 5
dönmeniz gerekmektedir.”
devletler, Türkiye’de “dinsel hukukun”
oluyor. Sabrınıza sığınarak
Sonra aynı bilgilendirme SMS
devam etmesini istemişlerdi. Türkiye
ve basitleştirerek adım adım
olarak da geldi telefonuma...
ise Lozan’da Batı’nın “dinsel hukuk”
yazmalıyım...
İsmet Paşa, Lozan’da diğer delegelerle birlikte.
dayatmasına karşı “laik hukuku”
1- Bundan 3 yıl kadar
Beni ilgilendirmeyen
savunmuştu.
önceydi. Barış Terkoğlu
maddeyi gerekçe
Hristiyanların eskisi gibi kendi dinsel Lozan’da İsmet Paşa, kapitülasyonların
ile birlikte kaleme aldığımız
Osmanlı’nın çok hukuklarına bağlı olmalarını istiyordu. kaldırılıp konsolosluk mahkemelerinin “Cendere” adlı kitabımızın son
yaptılar
kapatılmasını şöyle savundu: “Özellikle hazırlıkları bitmişti. Kitapta
9- Bu nasıl olabilirdi? Çıkan
hukuklu sistemi
çetelerin, tarikatların, hiziplerin,
Lozan’da Türkiye bu son zamanlarda medeni hukuk
yasa açıktı, sorduğum tüm
Osmanlı düzeni çok hukukluydu.
paralel örgütlerin elbirliğiyle
alanında çok önemli reform
hukukçular benim de tekrar
laik hukuku savundu
Osmanlı’da esas yargı kurumu, kadıların
odun taşıdığı cehennemi tarif
gerçekleştirilmiştir. Bu reformla, hukuk cezaevine girmeyeceğimi
Lozan’daki Türk heyeti, Türkiye’nin
görev yaptığı şeriye mahkemeleriydi.
ediyorduk. Adaletsiz, hürriyetsiz,
kurumlarımız tümüyle laikleşmiştir. söylüyordu. Kesin bir
Ayrıca 1864’te nizamiye mahkemeleri de artık bir din devleti değil, “laik bir devlet”
eşitsiz, hukuksuz, ekmeksiz bir
hata olmalıydı. Araştırdım.
Yargı örgütümüz ve reformumuz
olacağını ve din farkı gözetilmeden
kurulmuştu.
düzen tüm ülkeyi cendereye
Öğrendim ki beni yasadan
tümüyle Avrupa kurumları temel
Osmanlı’da gayrimüslimler de ülkedeki herkesin aynı laik hukuka bağlı
sokuyordu. O cendere de ancak
faydalandırmamayı aynı kanunun
alınarak yapılmış olduğundan
kendi kilise hukuklarına bağlıydılar. olacağını belirtti.
üzerine yürüyerek, dokunarak
8’inci fıkrasına dayandırıyorlardı.
kapitülasyonların kaldırılması
İstanbul’daki Patrikhane hukuki İsmet Paşa vatandaşlar arasında
ve kavrayarak kırılabilirdi.
Açtım, şu yazıyordu orada:
zorunluluğu doğmuştur.” İsmet Paşa,
yetkilere sahipti. Osmanlı’da gayrimüslim dinlere göre ayrım yapmanın doğru Yazdığımız kitap işte bunu
“Koşullu salıverilmenin geri
daha sonra konsolosluk mahkemelerinin
cemaatlerin davalarına “cemaat olmadığını savunarak şöyle dedi: yapmaya çalışacaktı.
alınması nedeniyle 31/7/2023
zararlarından söz ederek kaldırılmalarını
2- İçyüzlerini deşifre ettiğimiz
mahkemeleri” bakardı. “Türkiye vatan evlatlarının soy ve
tarihi itibarıyla cezası aynen
istedi.
bazı insanlar kitaptan haberdar
din ayrımı olmaksızın eşit haklara
Osmanlı’da yabancıların da ayrı hukuku
infaz edilen veya ikinci defa
İtilaf Devletleri, “Osmanlı’nın bir oldu. Basılmasını engellemek
vardı. “Kapitülasyon hukuku” gereğince yükümlülüklere sahip olmalarını gerekli
mükerrir olup 31/7/2023 tarihi
istiyorlardı. Bunun için de bir
din devleti olduğunu” hatırlatarak
görmektedir. Anayasayla yönetilen
Osmanlı’da yabancıların davalarına itibarıyla bu cezanın infazı için
bahane gerekiyordu, bulundu.
Osmanlı’da yabancılar için konsolosluk
“konsolosluk mahkemeleri” bakardı. bir ülkede vatandaşlar arasında ayrım ceza infaz kurumunda bulunan
Libya’da şehit olan bir MİT
mahkemelerine ihtiyaç olduğunu
gözetilemez.” hükümlülerin bu cezalarının
Görüldüğü gibi dinsel temelli Osmanlı
mensubunun cenazesine dair
savundular. Örneğin M. Garroni, infazı bakımından altıncı fıkra
“çok hukuklu” sisteminde ayrı Rıza Nur ise 18 Aralık 1922 tarihli
haber yayımladığım bahanesiyle
hükümleri uygulanmaz. Bu
“Türkiye’nin dinsel kurallardan
mahkemeler vardı. Bu çoklu sistem, oturumda açıkça Türkiye’nin artık
gazeteci arkadaşlarımla birlikte
hükümlülerin 31/7/2023 tarihi
Osmanlı’da devletin bağımsızlığını “çağdaş ve laik bir devlet” olduğunu esinlenen birtakım kanunlarla
tutuklandım. Şehidin adını
itibarıyla kesinleşmiş ancak infaz
yönetildiğini” söyledi. Lord Curzon
engelliyor ve hukuk karmaşasına neden söyledi: “Türkiye büyük bir devrim
deşifre etmemiştim, bizzat
edilmemiş diğer hapis cezaları
oluyordu. yapmış, halifelikle devletin ayrıldığını da şöyle dedi: “Türk Medeni
cumhurbaşkanı olmak üzere
bakımından altıncı fıkra hükümleri
İttihatçılar, Birinci Dünya Savaşı’nın ilan etmiş, teokratik (dinsel) monarşiye Kanunu (Mecelle) din bilginlerince
birçok siyasetçi MİT’in Libya’daki
uygulanır.”
başlarında 1914’te tek taraflı olarak son vermiştir. Türkiye kelimenin tam
hazırlanmıştır ve kesin olarak şeriat
faaliyetlerini canlı yayında
10- İyi de ben “koşullu
kapitülasyonları kaldırdı. Böylece anlamıyla çağdaş ve laik bir devlet hükümlerine dayanmaktadır.” Bargeton
anlatmıştı. Ama işte ne önemi
salıverme” aşamasında değildim
olmuş, bunun sonucunda da din
kapitülasyon hukuku gereği kurulan ise yabancıların kişisel sorunlarının
vardı! Şehidin mezarına basarak
ki! Ben denetimli serbestliği
konsolosluk mahkemeleri de kaldırıldı. ve devleti kesin olarak birbirinden
hangi mahkemede çözüleceğini sorarak siyasi operasyon yaptılar.
yaktırılan biriydim. 54 kelimeden
ayırmıştır” dedi. (Meray, C.1, s.409)
Ancak Batılı devletler bu oldubittiyi 3- Hapisteyken de zulüm sürdü.
şöyle dedi: “Türkiye’de bu sorunlar
oluşan bu fıkrada bir tane bile
kabul etmediler. 1918 Mondros Ateşkes Münir Bey de şöyle dedi: “Türk Meclis’te çıkarılan infaz indirimi
için ancak dinsel mahkemeler vardır.
“denetimli” sözü geçmiyordu.
hükümeti yakında çağdaş yasalar yasasından faydalanıyordum, yani
Antlaşması’ndan sonraki işgal sırasında
Yabancıların kişisel sorunlarının bu
Kaldı ki ilgili maddede atıf
tahliye olacaktım. Ancak sabaha
bu mahkemeleri yeniden açtılar. hazırlamak niyetindedir. Türk
mahkemelerde çözülmesi olur şey yapılan “Koşullu salıverilmenin
karşı bize özel bir kanun çıkarıldı
İttihatçılar, 1917’de de Hukuki Aile hükümeti bu eski kurallar yerine, ayrım
geri alınması nedeniyle” şerhi
değildir.” Bunun üzerine Veli Bey,
Meclis’te. Evet, TBMM tarihinde
Kararnamesi ile cemaat mahkemelerine yapmaksızın hem Müslümanlara hem
de benim durumumdan daha
“Türkiye’de mahkemeler laik kanunlar
bir utanca imza atıldı ve gazeteciler
son verdi. Ancak bu kararnameye hem de Müslüman olmayanlara uygulanacak ağır hükümlüleri kapsıyordu.
uyarınca da hüküm verebilir” deyince
tahliye olmasın diye yasaya ek
Batılı devletler hem de gayrimüslim kurallar koymayı düşünmektedir.” Bir hükümlünün koşullu
M. Ryan, “Medeni Kanun (Mecelle)
yapıldı. Cezaevlerinin boşaltıldığını
salıverilmesinin geri alınması, o
cemaat liderleri karşı çıktı. İşgal yıllarında Lozan’da Türk heyeti, “herkese
İslam’a dayanan bir kanundur. Şeriat
tek kişilik hücremdeki televizyondan
süreçte açılan ve kesinleşmiş
uygulanacak laik hukuk” tezini
İtilaf devletlerinin baskısıyla 1919’da bu
yasaları yabancılara uygulanamaz”
izledim.
hapisle sonuçlanan bir yeni
kararname yürürlükten kaldırıldı. Böylece savunurken İtilaf Devletleri, bunun
dedi. M. Galli de “Osmanlı anayasasının
4- Nihayetinde hapiste 6 ay
davayla mümkün oluyordu.
mümkün olmadığını söyleyerek ısrarla
cemaat mahkemeleri de yeniden açıldı.
bir maddesi kanunların her zaman
kaldım. 3 yıl 9 ay ceza alıp tahliye
Benim yaşadığım “denetimli
Görüldüğü gibi Batılı emperyalist Türkiye’de dinsel temelli “çok hukuklu
dinsel hukuka uygun olması edildim. Cezamın onanmasıyla
serbestliğin yanması” süreci ise
sistemin” devam etmesini savundular.
ülkeler, yüksek çıkarlarını korumak için
zorunluluğunu öngörmektedir” diye birlikte “denetimli serbestlik”
daha sonuçlanmamış bir davayla
Osmanlı’nın dinsel temelli çok hukuklu
adı verilen infaz sistemine
ekledi. Buna karşın Tahir Bey de Türk
oluyordu.
yapısının devam etmesini istiyorlar; hukuk Lozan’da Batılı ülkeler
geçirildim. Oradaki risklerden
kanunlarının laik niteliğine vurgu yaptı.
Yani, benimle hiç ilgisi
birliğine izin vermiyorlar; Türkiye’de
biri, denetimli serbestlik süresi
Türkiye’de laikliğe karşı çıktı
olmayan bir maddeyle,
Patrikhane’nin, kişi hukuku ve aile
boyunca hakkımda yeni bir dava
Lozan’da Türk heyeti, “Türkiye laik bir özgürlüğüm elinden alınacaktı.
Türkiye kazandı
hukuku alanlarında yargılama yetkisinin
açılmasıydı. Kanun, hakkımda
11- Araştırmaya devam ettim.
devlet olacak!” dedikçe, Batılı ülkeler,
Görüldüğü gibi İtilaf Devletleri Lozan’da
devam etmesini istiyorlardı. bırakın yeni ceza verilmesini,
Yasada benim gibi durumda
“Hayır! Olamaz, olmamalı! Türkiye
açıkça Türkiye’de “dinsel hukuku”
yeni dava açılmasının bile tekrar
olanları düşünmedikleri ortaya
din devleti olarak kalmalı!” diye diretti.
ve bundan kaynaklı çok hukuklu
cezaevine girmeme yeteceğiyle
Lozan’da Batılı ülkeler dinsel
çıktı. Yani yasada boşluk
Çünkü kendi çıkarları bunu gerektiriyordu.
sistemi savundular. Çünkü Türkiye’de
tehdit ediyordu. Denetimli
vardı. Lakin, yasada istisna
hukuku savundu
Örneğin Caclamanos, “Hristiyanlıkta
“herkesin tabi olacağı laik hukuk”, İtilaf
serbestlik hakkımı bozacak bu
tutulmuyorken yani ikinci fıkrayla
Lozan’da, başta İngiltere olmak üzere evlenme ve boşanmanın medeni
Devletleri’nin ve azınlıkların çok hukuklu
durumu da şart olarak değil, bir
yararlanabilecekken neden
İtilaf Devletleri, “Osmanlı’nın şeri hukuk eylemi değil, dinsel bir
sisteme dayalı eski ayrıcalıklarının ortadan hâkimin inisiyatifine bırakıyordu.
benimle ilgisi olmayan bir şerh
hukukla idare edilen bir din devleti eylem olduğunu” belirterek laik
Elbette ki yazılarımdan ve
kalkması demekti. Türkiye, Lozan’da
bana uygulanıyordu? Bunun
olduğunu” belirterek Türkiye’de dinsel yasaların bunun gibi dinsel konulara
açıklamalarımdan dolayı bu süre
Batılı ülkelerin dinsel temelli “çok hukuk”
yanıtını bulamadım.
temelli “çok hukuklu” sistemi savundular. uymayacağını söyledi. M. Laroche de
boyunca hakkımda yeni davalar
dayatmasını reddetti; herkese eşit biçimde
12- Avukatlarım denetimli
Lozan’da Lord Curzon, Venizelos dinsel uygulamalara aykırı olacak bazı
açıldı. 20 yıldır olduğu gibi,
uygulanacak laik ve çağdaş temelli “tek serbestliğimi “kendi inisiyatifiyle”
ve diğerleri, hep birlikte Türkiye’deki medeni ve laik yasalardan endişelendiğini hayatımın önemli bir bölümünü
yakan karara itiraz ettiler.
hukuk”u savundu.
dile getirdi. İngiliz temsilci M. Ryan adliyede geçirmek durumunda
azınlıkların eskiden olduğu gibi “özel
Ancak bu talebimiz reddedildi.
Sonuçta Lozan’da Türkiye istediğini
kaldım.
hukuk ve aile hukukunda” kilise da “Hem Müslümanlara hem de
Bunun üzerine, yüz binden fazla
aldı. Osmanlı’nın çok hukuklu sistemine
Hristiyanlara uygulanabilecek bir
hukukuna bağlı olmasını istediler.
hükümlüyü yararlandıracak yeni
(dinlere göre hukuk ayrımına) son verildi.
‘Cezaevine
Bunun için İstanbul’daki Patrikhane’nin ilke bilmediğini; hem Müslümanlara
yasadan faydalanmam için bir
Bu sayede cemaat ve konsolosluk
gireceksin’ mesajı
yargılama yetkisinin devam etmesini hem de Müslüman olmayanlara aynı talepte bulundular. Bu talebimiz
mahkemeleri açılmamak üzere kapatıldı.
5- Ne zaman ki “SS” kitabımızı
savundular. Buna karşın Türk heyeti, kanunun uygulanmasında bir yarar Bakırköy İnfaz Hâkimliği’nde
Devlet içinde devlet görünümündeki
yayımladık...
bekliyor, çıkacak sonuç
Patrikhane’nin din dışındaki yetkilerine görmediğini” söyledi. “Böyle bir tavır,
Patrikhane’nin idari ve hukuki tüm
Yargıtay Üyesi Ömer Faruk
benim yeniden cezaevine girip
son verilerek yurtdışına çıkarılmasını Müslümanlar kadar Hristiyanları da
yetkileri elinden alındı. Türkiye’de herkes
Aydıner’in ismini kodlayarak
girmeyeceğimi netleştirecek.
istedi. kendi özel geleneklerini uygulamaktan
için tek hukuk (laik hukuk) kabul edildi.
Cumhuriyet’te kaleme aldığım
Şimdi...
Yunan delegesi Venizelos, Türkiye’deki yoksun bırakır. Bu ise azınlık haklarına
Böylece ülkede hem hukuk birliği
köşeye dair açılan bir dava, 19
Biliyorum, okurken yoruldunuz.
Hristiyanlar için “özel hukuk” ve “aile aykırıdır” dedi. Bunun üzerine Münir
sağlandı hem de ülke akla, bilime dayalı Nisan 2023’te verilen kararla
Lakin yazmalıydım. Başta
Bey, “Çeşitli topluluklarla çeşitli
hukuku” alanlarında Türk mahkemelerinin
cezaevine girmeme gerekçe
laik, çağdaş bir düzene geçti. dedim ya, çıkan yeni yasayla
değil, Patrikhane’nin yargılama yetkisini dinlerin bir arada yaşadıkları Avrupa
gösterildi. Tamamen mahkeme
hükmü kesinleşmiş çok ağır
Osmanlı’nın cemaatlere ve yabancılara
ülkelerinde yurttaşların, medeni
savundu. Venizelos şöyle dedi:
dosyalarından aktardığım bir
suçları işleyenler cezaevinden
tanıdığı hukuki ayrıcalıklara Lozan’da
“Türkiye’de Müslümanların aile ve kanunun çeşitli dinsel yasalara
haber “hakaret” iddianamesine
çıkabiliyorken, ben hüküm
kapitülasyonlar kaldırılarak son
uygun düşme kaygısında olmadığını”
şahsın hukuku davalarına şeriye
dönüştürülmüş, denetimli
verilmeyen bir dava gerekçe
verildi. Parçalanmış, dış müdahaleye
mahkemeleri bakıyor. Hristiyanların belirterek Batılı ülkelerin ikiyüzlülüğünü
serbestlik hakkım yakılmıştı. Bu
gösterilerek cezaevine atılıyorum.
açık, zamanı geçmiş, dinsel temelli çok
da Hristiyanlık kanunları uyarınca gözler önüne serdi. İtalyan temsilci M.
ağır karar verilirken de yargılama
Yurtdışında cezaevi yüzü
hukuklu düzene son verilerek bağımsız,
bu konulara bakacak kendi Montagna da “Ayrım yapmaksızın
yapılmadı, bir imzaya baktı.
görmeden yaşayabilirdim.
laik, çağdaş tek hukuklu düzene geçildi.
mahkemelerinin olmaması kabul bütün Türk uyruklara uygulanacak
Büyük ihtimalle beraat
Kalemini kiralayabilir, sizden
Dolayısıyla Türkiye’nin laik devlet olma ve
edilemez!” Venizelos, din devleti genel bir kanun çıkarmanın mümkün
edeceğim bir dava, benim
gerçekleri saklayabilirdim.
dinsel hukuka bağlı “tebaanın”, çağdaş
olan Osmanlı’nın İslam hukukunu olmadığını” söyledi. “Müslüman ve özgürlüğümün elimden
Koltuğun kölesi olur, riskli
hukuka bağlı “yurttaşa” dönüşme süreci
uyguladığını, bu nedenle Osmanlı’daki Hristiyan gelenekleri farklıdır” dedi. alınmasına neden olacaktı. Hiç
konulara girmeden “muhalif
de Lozan’da başladı.
kuşkum yok ki “SS” kitabının
Hristiyanların da aile hukuku alanında Bunun üzerine Münir Bey, “Eski yasalar yazar” kimliğinin keyfini
İşte bu nedenledir ki din devleti hayali intikamı alınıyordu.
yerine tamamıyla çağdaş yasalar sürebilirdim. Hiçbirini yapmadım.
eskiden olduğu gibi kendi dinsel
6- Açık cezaevleri COVID-19’dan
kuran laik Cumhuriyet düşmanları Lozan’a Ne bir haram yedim ne cana
hukuklarına bağlı olmaları gerektiğini konulacaktır. Türk heyeti, herkese
dolayı kapalıydı. Bu nedenle, on
da düşmandır. kıydım. Bu topraklardaki herkesin
uygulanabilir bir kanun hazırlamanın
savunarak şöyle dedi: “Hristiyanlık
binlerce hükümlü gibi 31 Temmuz’a
yüreğine baharın gelmesi için
uyarınca yapılan evlenmeler, özü imkânsız olmadığını düşünmekten
kadar izinliydim. Biliyorsunuz, iktidar
yazdım. Şimdi ise hakkım olan
bakımından dinseldir; bu Hristiyanlığın vazgeçmeyecektir” dedi. Buna karşı
yüz binden fazla hükümlüyü tekrar
yasadan faydalandırılmayıp
kutsal saydığı işlerden biridir. (…) İngiliz Rumbold, “İngiliz hükümetinin
Tutanaklar ve görüşmeler için bkz.
cezaevine sokmamak için 3 hafta
8 aylığına açık cezaevine
Hristiyanları ilgilendiren evlenmelere ayrım yapmaksızın Hindistan’da
Seha L. Meray, Lausanne Konferansı
önce bir özel kanun çıkardı.
gireceğim gibi görünüyor. Hukuki
Hristiyanlık hukukuna göre karar yaşayan herkese uygulanacak bir
1922-1923, Konferans Görüşmelerinin
7- O yasanın ikinci fıkrasında
değerlendirmede lehime bir
verilmelidir.” Görüldüğü gibi Venizelos, kanun çıkartması imkânsızdır” deyince,
Tutanakları ve Belgeler, Büyükçekmece
aynen şöyle yazıyordu:
değişiklik olmazsa 15 Ağustos’ta
Türkiye’nin “laik hukuku” benimsemesini Münir Bey, bir sömürge olan Hindistan’ın
Belediyesi Kültür Yayınları, 3 cilt, İstanbul
“31/7/2023 tarihi itibarıyla
cezaevine teslim olacağım.
değil, Türkiye’de “dinsel hukukun” Türkiye ile karşılaştırılamayacağını 2013; Ali Naci Karacan, Lozan,
geçici 9’uncu maddenin beşinci
Gelecekse, hoş gelmiş 5. kez
aynen devam etmesini ve Türkiye’deki söyleyerek Rumbold’u susturdu. İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2009.
fıkrası uyarınca COVID-19 salgın
mahpusluk!