22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 14 AĞUSTOS 2023 PAZARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Yunanistan’da sahillerin para ile işletilmesine tepki göstermek için başlayan “havlu hareketi” Türkiye’ye de sıçradı. İzmir Çeşme’de toplanan yurttaşlar eylemde, “Sahilime dokunma” dedi. Eğitim çınarı: Pakize Türkoğlu Pakize Türkoğlu, hem MUSTAFA GAZALCI Aksu’da hem de Hasanoğlan 16., 22. DÖNEM DENIZLI MV., ÖĞRETMEN Yüksek Köy Enstitüsü’nde “... klasik okullardaki gibi sadece öy Enstitülü eğitimci, sınıfta öğrenme yerine, doğanın yazar Pakize Türkoğlu’nu kucağında, ... beceri yanında K25 Temmuz 2023’te son özgürlük, özgüven ve bilinç yıllarda yaşadığı memleketi kazanarak” kızların da yanmadan, Gazipaşa’da yitirdik. Antalya kaybolmadan yetiştirilebileceğini Gazipaşa’nın Gevenes köyünde görür. 1927’de doğan Pakize (Yılmaz) Türkoğlu, köyünde okul olmadığı Yaşamı boyunca için “benim büyük devrimim” çalıştı, yazdı dediği ilkokulu akrabalarının Pakize Türkoğlu yetiştiği Köy yanında Gazipaşa ve Alanya’da Enstitülerini yeni kuşaklara Türkoğlu yetiştiği Köy Enstitülerini tamamlar. Sonradan kendisi gibi tanıtmak için yaşamı boyunca yeni kuşaklara tanıtmak için yaşamı bütün kız ve erkek köy çocukları boyunca çalıştı, durmadan yazdı. çalıştı, durmadan yazdı. “Tonguç için asıl eğitim devriminin Köy ve Enstitüleri”, “Kısa Süren Enstitüleri olduğunu 1940’ta bölümünden emekli olur. Emekli Hasat, Köy Enstitülerinde Öğrenci Kıyılarımız ve Aksu’ya giren ilk 6 kız öğrenciden olduktan sonra bir süre özel Olmak”, “Kızlar da Yanmaz” gibi biri olduğunda anlar. okullarda eğitim uzmanlığı ve değerli incelemeler yayımladı. En Aksu Köy Enstitüsü’nde, “... danışmanlığı yapar. son Hilmi Uysal, Mualla Aksu ile Yönetici ve öğretmenlerle sıfırdan birlikte (YKKED yayını) “Sağlık başlayıp bataklıkları kurutarak, Yeni bir eğitim anlayışı Ekseninde Köy Enstitüleri” adlı su yolları açarak, yeni binalar, Pakize Türkoğlu, daha sonra ‘havlu hareketi’ kitap eline ulaşmadan aramızdan atölyeler, bağ bahçe yapıp ağaç kitaplarında, yazılarında sık sık ayrıldı. dikerek uygar bir eğitim ortamı Anayasaya ve kıyı yasasına göre, bütün kıyılar/koylar ve sözünü ettiği Köy Enstitülerini “Tonguç ve Enstitüleri” adlı kurmaya, yeni öğrenciler hazırlık kuran İsmail Hakkı Tonguç plajlar halkın kullanımına açık olmalıdır. Bu yasal yapıtıyla 1998’de Türkiye İş yapmaya başlarlar.” Bisiklete, hakkında ilk izlenimini şöyle Bankası 75. Yılı Toplum ve gereklilik hayatın gerçekliğinde farklılaşıyor. Bazı motora binerek, mandolin anlatır: İnsan Bilimleri İncelemesi yerlerde bakanlıklar ve bağlı kuruluşlar, bazı yerlerde çalarak, kitap okuyarak yaşama “...O gün enstitüye gelen Ödülü’nü, 2004’te Ulusal Eğitim de belediyeler eliyle özel işletmelere veriliyor. sevinci içinde bir öğrencilik (1940) İlköğretim Genel Müdürü Derneği’nden Eğitim Onur geçirirler. İsmail Hakkı Tonguç, bizim Ödülü’nü, 2012’de Yeni Kuşak Pakize Türkoğlu, 1944’te Çeşme’de ve Datça’da eylemler sıcakta sınıfta, masa başında MEHMET ŞAKIR ÖRS Köy Enstitüler Derneği’nden Aksu Köy Enstitüsü’nü, ders yaptığımızı görünce buna düzenlendi. Burhaniye’de deniz Mustafa Necati Eğitim Onur üzel ülkemizin üç yanı 1947’de Hasanoğlan Yüksek karşı çıkmış, dersimizi iş alanına kirliliği protesto edildi. Ege’nin Ödülü’nü 2018’ de Adnan denizlerle çevrili. Doğal olarak Köy Enstitüsü’nü, 1962’de de kendisi taşımıştı; buna biz de kıyı insanları, yine farklılıklarını Binyazar’la birlikte Eğitim-İş Goldukça geniş kıyılara sahibiz. Çapa Eğitim Enstitüsü Pedagoji sevinmiştik. gösterip kitlesel girişimlere önderlik Fakir Baykurt Onur Ödülü’nü aldı. Bölümü’nü bitirir. Bu durum, halkımıza önemli bir Akşam bizimle yaptığı ediyorlar. Yaşanan olumsuzluklara Pakize Türkoğlu’nun kaybıyla İlk, orta, yükseköğrenim şans yaratıyor. Özellikle denize toplantıda da bunu anlatmış, ve kıyı işgallerine karşı harekete bir eğitim çınarı devrildi ama kök kurumlarında çalışır. Türkiye kıyısı olan kentlerde ve yerleşim artık derslerin sıralarda oturarak, geçiyorlar. saldığı yerlerden yeni çınarlar Öğretmenler Sendikası’nda alanlarında yaşayan yurttaşlarımız bilgi ezberleyerek de değil, Bu bağlamda, halkın kıyılardan yetişti. Işık verdiği binlerce (TÖS) bir dönem yönetim kurulu için, yaz aylarında denize girme bilgiyi iş içinde, üretim yaparken ve plajlardan özgürce, hakça öğrencisi ve okuru onu yaşatmayı üyeliği yapar. 1985’te Marmara ve denizden yararlanma olanakları öğrenme yoluna gidileceğini, ders yararlanabilmesi için kamu sürdürecek. Bir Cumhuriyet Üniversitesi Atatürk Eğitim doğuyor. yönteminin toptan değiştiğini kurumlarının, belediyelerin gerekli kadınını uğurladık, hep, sevgiyle, Fakültesi’nin eğitim bilimleri Bu iş görünürde böyle de acaba söylemişti.” düzenlemeleri yapmasını ve saygıyla anacağız. hayatın gerçekliğinde tam böyle hizmetleri vermesini istiyorlar. mi oluyor? Kıyı kentlerinde Kamusal ve halkçı bakış yaşayanlar, deniz kıyılarından/ plajlardan özgürce ve yeterince Bunun yolu da kamusal ve halkçı yararlanabiliyorlar mı? hizmet anlayışından geçmektedir. Doğrusu bu soruya gönül Plajları şezlong ve şemsiyecilerin rahatlığıyla olumlu yanıt vermek işgaline bırakmak haksızlıktır ve giderek zorlaşıyor. Burada da pek kolaycılıktır. çok ekonomik ve sosyal sorun, Hele milli park gibi kamu kısıtlama karşımıza çıkıyor. Buna alanlarını ihalelerle özel koşut olarak çok sayıda yurttaşımız, işletmecilere terk etmek ve ister istemez “derya içre olup da astronomik fiyatlarla karşılaşan deryayı bilmeyenler” durumunu vatandaşı buralara giremez, yaşıyor! buralardan yararlanamaz hale getirmek adaletli bir yol olamaz. Kıyılar halkındır Günümüzün ağır ve zorlu Deniz kıyısı kentlerimizde ekonomik koşullarında, vatandaşa vatandaşın denize girme olanakları verilecek hizmetler kamusal giderek daralıyor. Halkın ücretsiz işletmecilik yaklaşımıyla ve kamucu yararlanabileceği plajların sayısı hizmet anlayışıyla kotarılmalıdır. azalıyor. Ege’den Akdeniz’e Herkese adil ve eşit uzanan kıyılar, maalesef rant amaçlı girişimlere kurban ediliyor. Çevre ve doğa konularında, kent Buna karşı çıkan vatandaşlar, yaşamında; en temel yaklaşımın, birçok yerde “Kıyılar halkındır” halkçı bakış ve tutum olacağını diyerek kıyı işgallerine karşı ayağa düşünüyoruz. kalkıyorlar. Kamusal kurumlar ve yöneticiler, yerel yönetimler, böylesi bir anlayışı İşletmelerin talepleri kendilerine rehber edinmelidirler. Anayasaya ve kıyı yasasına göre, Halkçı ve halktan yana bir tavır, bütün kıyılar/koylar ve plajlar toplumsal yaşamın ve yönetim halkın kullanımına açık olmalıdır. anlayışının temel ilkesidir. Yalnızca Bu yasal gereklilik hayatın parası olana değil, ayrımsız gerçekliğinde farklılaşıyor. Bazı herkese adil, eşit ve hakça hizmet yerlerde bakanlıklar ve bağlı götürülmelidir. kuruluşlar, bazı yerlerde de belediyeler eliyle özel işletmelere veriliyor. Bu işletmelerin talep ettikleri yüksek bedelleri, dar gelirli vatandaşın karşılaması çoğunlukla mümkün olmuyor. Sonuçta olan yine dar gelirli yurttaşımıza oluyor! Ege’nin iki yakasında İşte kıyılarda yaşanan bu olumsuzluklara karşı, Ege’nin iki yakasında kitlesel bir hareket başladı. Bu harekete “havlu hareketi” deniyor. Önce Yunanistan’ın Paros adasında, halk kıyıların ticarileştirilmesine karşı harekete geçti. Kıyılardaki özel işletmelere karşı eylemler düzenlendi. Egeliler, plajlara havlularını atmaya başladılar. Yeni eylemler Şimdi de bu hareket yaygınlaşarak Ege’nin bizim yakamızdaki kıyılarına sıçradı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle