Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
çözümler üretmez,
9 TEMMUZ 2023 PAZAR
2 PAZAR YAZILARI
daha koyu bir
gericilikle de
sonuçlanabilir.
Bu nedenle,
ilerici ve
demokratik güçler
bakımından böyle
İyi ki doğdun Magritte! Merdan Yanardağ:
kriz dönemlerinde,
siyasal mücadeleyi
İslamo-faşizm
zamanın maddesine
iç beklenmedik anda uyandırmak” onun işiydi. Bulutlar,
ve ruhuna uygun
karşımıza çıkan pipolar, melon şapkalar ve yeşil
SLAMO-FAŞİZM, Merdan
düşen doğru program ve
“Hbinaların duvarlarındaki elmalar, sanatçının eserlerinin
Yanardağ’ın Kırmızı
taleplerle sürdürmek; dahası,
çizgi roman kesitleri” nedeniyle en çabuk tanınan simgelerinden
İKedi Yayınevi tarafından
titizlik, kararlılık ve cesaretle
“ruhuna çizgi roman sızmış kent” bazıları. Geçici sanat eserlerinin
yayımlanan son kitabının
yürütmek yaşamsal bir önem
olarak tanımlıyorum Brüksel’i. çoğunda “melon şapkalı adam”
adı...
taşır.
Bazen “sürrealizmin başkenti” dikkat çekiyor. “İnsanlar her
Aynı zamanda, üç kez
Eğer tarihin çağrısına uygun
olarak adlandırsam da sanki zaman müzeye girmeye cesaret
hapse girmesinin tarihsel,
doğru yanıtlar verilemez ve
15. yüzyıl kökenli bir okul olan edemiyorlar ama sanat herkes
siyasal ve ideolojik
ilerici/demokratik bir çıkış
Flaman resminden sonra resim içindir ve bu nedenle sokakta nedenlerinin de bir özeti
yaşama geçirilemezse toplum
tarihine adını yazdıran René olması önemlidir” diyen denilebilir.
gerici çözümlere razı olabilir.
HHH
Magritte’i unutuyor gibiyim. 21 organizatörler, Magritte’i hem
Burada ‘gereğini yapmak’
Merdan Yanardağ
Kasım 1898’de Lessines’de doğan müzelerde hem de sokaklarda
deyimiyle ifade edilen şey
Kolajlarla geçici olarak süslenen cepheler de Belçika
da Ergenekon, Balyoz,
filozof ressam Magritte, 68 yılda sergileyerek Brüksellilere
şudur: Kötülüğü örgütleyip
Kraliyet Kütüphanesi, Novotel, Hotel Amigo ve
ODATV, Casusluk davaları
20. yüzyıl sanatına damgasını yaklaştırıyor, sürekli yaşamasını
toplumsallaştırarak iktidara
Régie des Bâtiments gibi tanıdık bildik yerler.
mahkûmları, Osman Kavala,
vurduktan sonra 15 Ağustos sağlıyorlar.
taşıyanlara karşı gerektiğinde
Selahattin Demirtaş, Gezi
1967’de Schaerbeek’te evimin
kavga etmeyi göze almak
doğumunun 125. yılında kent Magritte’in eserlerini yeniden
Direnişi mağdurları, 28 Şubat
Çiçeklerle sürrealizm
paralel sokağında, 300 metre
demektir. İslamo-faşizmi
merkezi 30 Haziran’da Magritte keşfediyorsunuz. Brüksel’in
mahpusları, hapisteki yaşlılar,
ötesinde yaşama veda etti. Hatta
Kentin ruhunu biçimlendiren
sokakta da durdurma
açık hava müzesine çevrildi. kalbinde Brouckère meydanında
hastalar, bebekler ve çocuklar
bu nedenle daha önce yazdığım
sanatçısının 125. doğum gününde
cesaretine, siyasal kararlılığına
Magritte Vakfı, Magritte Müzesi başlayan René Magritte yolculuğu
gibi Birinci ve İkinci Silivri
bir yazının başlığı “Komşum René
Brüksel’de 11-15 Ağustos tarihleri ve önderlik bilincine sahip
ve Brüksel Belediyesi “resimleri meşhur “Grand Place” meydanı
Trajedilerinin simgelerinden
Magritte” idi.
arasında düzenlenecek olan olmaktır.
dev boyutlarda çevresinde ve Mont
biri haline geldi.
Brüksel’de “Belçika’nın
Flowertime etkinliğinde de Nedeni açıktır: Bir rejimin
binaların cephelerine des Arts’ta devam
AKP Milletvekili Galip
sürrealitenin krallığı olduğunu temelini tartışılamaz,
“Bu bir Belediye Binası değil!”
yansıtmak, ediyor ve Magritte
Ensarioğlu’nun terör örgütü
anlamanız için” gökten koyu eleştirilemez, sorgulanamaz
başlığıyla tarihi belediye
müzelerden çıkarıp Müzesi’nin liderini mukayeseli olarak
pardesü giymiş, fötr şapka takmış ve itiraz edilemez ‘kutsal
binasında 15 odaya çiçeklerle
sokakta halkla bulunduğu Kraliyet övmesi üzerinden yaptığı
ERDİNÇ UTKU
inançlar’ ve ilkeler
birbirine benzer adamların
sürrealizm ruhu bezeyerek Belçika
eleştiri ve değerlendirmeler
buluşturmak için” Güzel Sanatlar
oluşturmaya başlamışsa
yağması dışında her şey mevcut.
sürrealizmine saygı duruşunda
yüzünden, yaptığının
bu işin ustası sokak Müzesi yakınında
orada demokrasi ve
Paketinde, yüzünün önünde
bulunacak. Dünyaca ünlü Çiçek tam tersi iddia edilerek
Place Royale’de sona eriyor. Bu
sanatçısı Julien de Casabianca’yı
özgürlüklerden söz edilemez.
güvercin ya da yeşil elma bulunan
Halı ile dönüşümlü olarak iki yılda “terör örgütünü övmek”
yolculuğu, 9 ay kapalı kaldıktan
görevlendirdi. Casabianca çevreye
İşte, İslamo-faşist hareketler
melon şapkalı takım elbise giymiş suçlamasıyla hapse atıldı.
bir düzenlenen etkinliğin beşincisi
sonra 25 Mayıs’ta tekrar açılan
saygılı bir sanatçı ve duvarlara
ve iktidarlar da itiraz edilemez,
adam resmi olan çikolatalar Sadece haksız ve hukuksuz
için 23 çiçek sanatçısı ekibi Belçika
Brüksel’de zamanında sürrealist
zarar vermiyor, ağırlıklı olarak
sorgulanamaz ve tartışılamaz,
değil, aynı zamanda akıldışı
piyasada. René Magritte’in
sürrealizmine saygılarını sunmaya
yazar çizer ve sanatçı takımının
biyolojik olarak parçalanabilen
diğer bir ifadeyle kendinden
ve mantıksız da olan bu
meşhur ettiği fötr şapka, pipo ve
hazırlanıyor. Sürrealizm çiçek
buluştuğu halen entelektüellerin
bitki bazlı hammaddelerden
menkul ‘kutsal’ değerlere
suçlama ve karar hiç
resimlerinde kullandığı simgeler
kreasyonlarına uygulanacak.
buluşma mekânı olmaya devam
yapılmış standart duvar kâğıdı
dayalı rejimler oluşturur.
kuşkusuz Merdan Yanardağ’ı
turistik dükkânların reyonlarını
Giriş holünden koridorlara,
eden “La Fleur en Papier Doré”
macunu kullanıyor.
Siyasal İslamcılık ve faşist
da aşan bir rejim sorunu.
süslüyor. Ünlü resimlerinin
toplantı ve kabul salonlarına
kafede yöresel Brüksel birası
ideolojinin, yani dincilik ile
İşte Yanardağ’ın
reprodüksiyonları yok satıyor. Sanat sokakta!
kadar mis kokulu ve renkli
Lambic kadehimi René Magritte
aşırı milliyetçilik ve şiddet
son kitabı, onu hapse
30 Haziran’a kadar iki tane
Sanatçının sekiz anıtsal kolajı ve arkadaşlarının şerefine teşhirler yaratılarak ziyaretçilerin
kültürünün bir sentezi olarak
atan bu rejimi, tarihsel,
Maritte müzesi vardı Brüksel’de:
7 Ocak 2024’e kadar Brüksel’deki kaldırarak taçlandırdım ben. hayal gücü harekete geçirilecek
tanımlanabilecek İslamo-
toplumbilimsel, siyasal ve
2009 yılında Kraliyet Güzel
bazı cephelerde sergilenecek. Sıradan görüntüleri alışılmadık Grand Place ile birlikte UNESCO
faşist hareket, kutsallara
ideolojik olarak irdeliyor.
Sanatlar Müzesi içinde açılan
“Magritte’in İzinde” etkinliği bir şekilde betimleyerek dünya mirası listesinde yer alan
dayalı bir siyaset kültürüne
HHH
Magritte Müzesi ve 1999 yılında
sayesinde başkent melon şapkalar çarpıtmak Magritte’in tarzıydı; gotik belediye binasının içini
dayanır. Böylece, halkın
Şu satırlar, 14 ve 28
René Magritte müzesi haline
ve dev güvercinlerle dolup taşıyor “tanıdık olanı rahatsız edici ziyaret etme fırsatı doğacak
geniş kesimlerinin genel
Mayıs 2023 seçimleri
getirilen ressamın Jette’deki evi.
bugünlerde. Casabianca’nın 8 dev kılmak ve temsilin ve gerçekliğin Brüksellilere.
kabullerine dayalı kutsal
öncesi yazılmış olmakla
Bu iki müze yetmemiş olmalı ki
kolajından oluşan bu yolculukla doğası hakkında soru işaretleri erdincutku@binfikir.be
değerlerin istismarı üzerinden
birlikte, belki de seçimlerin
her türden siyasal itirazı
neden demokratik güçlerin
bastırır.” (s.165)
yenilgisiyle sonuçlandığı
HHH
konusunda doğru bir
Merdan Yanardağ’ın
çözümleme içeriyor:
kitabı, Türkiye’de “Karşı
“Ayrıca bilinmelidir
Banliyödeki öfke sorunları
Devrimin” tarihsel, siyasal
ki Türkiye’nin ilerici,
Cumhuriyetçi, demokratik, ve ideolojik serüvenini
kşam başlayan siren sesleri zırhlı araçlar, itfaiyeler ve robocop daha az katlı binalar ile spor hükümetler halı altına süpürerek
anlatıyor.
yurtsever ve sol güçleri
Asabah güneşin aydınlatmasına giysili güvenlik görevlileri. İki taraf ve oyun alanları inşa edilmiş, çözüm üretmediler, tam tersine
topluma, ulusa güven verecek Bu serüven içinde,
kadar sürdü. Altı gün boyunca da endişeli gözlerle birbirlerine yani bir nevi toplu yaşamın bu yerlerde yaşayanlar eğitimsiz,
kendisinin haksız,
bir seçeneği geliştiremez ise
geceleri uyumadık, Fransa bakıyor. Ortam oldukça gergin. gettolaşmasının önüne geçilerek işsiz şekilde dini inançların
faşist bir karakter kazanmış hukuksuz, adaletsiz ve
genelinde akşam olunca başta Çatışma her an başlayabilir, geniş bir alana yayılmış mahalleler ağırlıklı olduğu ortamda
mantıksız tutukluluğunun
tarihsel gericiliğin bir kez
banliyöler olmakla birlikte bulunduğumuz yere yakın başka inşa edilmiş. Yeni yapılan yalnızlığa bıraktılar. Fransa,
daha kazanması kimseyi öyküsü de elbette önemli ve
şehirlerin her yerinde alevler yerleşim alanlarından siren binalar oldukça lüks ve halen işgücü açığını kapatmak için
ibret verici bir bölüm olarak
şaşırtmamalıdır.
yükseliyor. İsyanın ikinci günü sesleri duyuyoruz, yükselen kiralar çok düşük. Zaten HLM çeşitli ülkelerden getirttiği işçileri
Toplumların tarihi böyle yerini almıştır!
zor da olsa, polis tarafından alevleri görüyoruz, denen bu konutlarda genellikle 1943’te oluşmaya
Önemli not: Değerli
trajik deneyimlerle doludur.
işlenen cinayetin merkezi olan sokak ışıkları sönünce oturanların çoğu başlayan banliyölere yerleştirdi.
Çünkü çok boyutlu ve çok okurlarımdan kitap
Nanterre’e geliyoruz. Akşam saat bulunduğumuz yer kira ödemiyor, gelir Bir nevi doldur boşalt görevi çalışmalarım için iki haftalık
katlı kriz dönemeçleri her
20.00 olmasına rağmen kafe, bir anda savaş alanına durumları düşük yapan banliyölerde oturanların zaman ilerici ve demokratik izin rica ediyorum.
SÜLEYMAN
fırın ve mağazaların tümü kapalı. dönüyor, eşzamanlı olduğu için kiraları çoğu, 5 ila 10 yıl sonra yerlerini
TOSUNOĞLU
Çeşitli Müslüman ülkelere ait gibi bir yandan park devlet tarafından yeni gelecek olanlara bırakarak
cami şeklinde ibadethanelerin halindeki araçlar ateşe karşılanıyor. Bu buralardan ayrılıp kendi evini
HAFTANIN FOTOĞRAFI
önünde yaşlılarla karşılaşıyoruz, verilirken diğer yandan polislerin yerleşim alanlarında fazla Türk alıyorlar.
polis cinayetini ırkçılık olarak üzerine havai fişekler atılıyor. gençler yok. Türkler, buralardaki Banliyölerin çoğunun tamamen
yorumlayarak çocuklardan Kendimizi korumak için bir çoğu işyerlerini çalıştırıyorlar modernleşmiş şekilde yerleşim
oldukça endişe duyduklarını binaya sığınıyoruz. Sığındığımız fakat bahçeli tek katlı evler satın alanına dönüştürüldüğünü
belirtiyorlar. binanın üst katlarında çıkan alarak bu yerlerden uzaklaşmışlar. gördüm. Grande Paris (Büyük
Mahallenin içlerine doğru HLM yangından kurtulmak için yardım Paris) adı altında sürdürülen
Eğitimsizliğe bırakıldı
(sosyal konut) denen konutların çığlıkları atan ailelerin sesi geliyor. projeler çerçevesinde şehre biraz
bulunduğu yere geliyoruz. Yaşları İtfaiyenin gelmesi ile ortam biraz Yaşanan isyanın durdurulması uzak mesafede olan banliyölere
oldukça küçük olan çocuklar toplu sakinleşiyor, polisler göz yaşartıcı için bütün siyasetçiler ve trenle gidiliyordu, şimdi bunun
halde binalardan aşağı inerek bombalarına ara veriyorlar, siyasi parti liderleri olayların yanında metro çalışmaları
toplanmaya başlıyor. Zaman yangında mahsur kalan aileler sonlandırılması için çeşitli da yapılıyor. Banliyölerde
ilerledikçe “Katil polis” sloganları kurtuluyor. İtfaiyenin ayrılması ile açıklamalar yaparak halkı yaşayanların çoğu belediyelerin
mahalleyi inletiyor. Kalabalık git birlikte çatışmalar tekrar başlıyor. sukunete çağırdı. Kent isyanları yaptırmış olduğu cami ve buna
gide daha da büyüyor. Çocukların Bu tür kentsel isyanlara şahit Fransa’nın gündemine oturdu. benzer ibadet yerlerinde din
yanlarına varıp “Ne yapacaksınız olmuştum fakat bu kadar yaşları Medya halen bu isyanlar üzerine özgürlüğü adı altında işsizlik
bu gece” diye soruyorum, isyancı oldukça küçük olan çocukları ilk yoğunlaşmış durumda. TV’ler ve eğitimsizliğe sürüklenmiş.
çocuklar “Nahel’in intikamını kez görüyorum, önceki isyanlar bu gün boyunca kentsel sorunların Buralarda büyüyerek bakanlığa
alacağız. Arkadaşlarımızla kadar şiddetli yaşanmamıştı. Altı çözümü üzerine programlar kadar yükselenler de var. Ancak
anlaştık Fransa’nın her yerini gün boyunca sabahlara kadar bu yapıyor. Sosyologlar banliyö son yaşadığımız bu kentsel
İnsanı taşıyan insan
ateşe vereceğiz, düşmanla savaş çatışmaları izleyerek günümüzü sorunlarının dünyada gelişmiş isyanlar sonucunda banliyölerin
yeni başlıyor, polislere kim geçirdik, ardından kent isyanı ülkelerin çözümlenemeyen geleceği başta Fransa ile
Yoksulluk, kıtlık ve gelir adaletsizliğiyle anılan Hindistan’ın
olduğumuzu göstereceğiz” diye yerini sakinliğe bıraktı. büyük sorunu olduğunu söylüyor. birlikte çeşitli ülkeleri oldukça
Batı Bengal eyaletinin başkenti Kalküta’da işçiler, kendilerinin
cevap veriyorlar. Bir tarafta yaşları Uzun zaman sonra geldiğim Fransa’da da sorun çözülmediği endişelendiriyor.
çektiği “çekçek” araba ile turistleri ve sakinleri gezdiriyor.
henüz 13-20 arası olan çocuklar banliyölerde önceki yıllar gibi için zaman zaman kentsel isyana
diğer tarafta savaşa gider gibi yüksek katlı binalar yok, yerlerine yol açıyor. Banliyö sorunlarını tosunoglu.sul@gmail.com
azar Yazılarımızın duayen ismi, Ofisi” adıyla derin devlete çalışan burası,
Pgazetemizin Fransa eski muhabiri, Nazi işgalinde, Gestapo’nun işkence
Tiran’ın kalan yeraltı şehirleri
rahmetli Uğur Hüküm’ün bir yazısını
eviydi. Enver Hoca, gömleği tersyüz eder
hatırlarım; Paris’in yeraltındaki gibi eskiden yurtsever komünistlere
yüzölçümüyle sadece 3 milyon uzunluğunda dehlizler, kat kat yeraltı dehşet, yeraltındaki işkence odaları,
kanallarından söz etmişti. Paris’in işkence yapılan binayı bu defa
nüfusuyla Arnavutluk’un Osmanlı-Türk tünelleri gibi klostrofobisi olanlara zincir mesafesinde vahşi köpeklerle
altında üç dehliz var. Birisi metro, muhaliflerine misafirhane yaptı. Müze
dönemine ait tüm izleri çarşısında, zinhar uygun olmayan iki farklı sığınak beraber kalınan kümesten küçük
ötekisi 250 km’lik yeraltı mezarlığıdır 2020’de Avrupa Konseyi’nce Yılın Müzesi
pazarında görmeye şaşırmayınız asıl bulunur. Arnavutça “Bunkerët” tabutluk hücrelerdir.
ve bir de kentin kanalizasyonu. ilan edilmişti; görülesi yerdir.
şaşılacak şey yakın tarihin denilen yeraltı şehirleri turizme
Paris’in lağımı Victor Hugo’nun Sefiller Bütün bunlar paranoyik deliliğin
Gerçeği unutturmak
yeraltı şehirleridir. açık müzelerdir; toplumsal
romanında uzun uzadıya anlatılır.
son merhalesi ama olmaz şeyler de
2. Dünya Savaşı’nda
hatırlamaya ve geçmişi Gezdiniz, gördünüz, içiniz daraldı,
Roman kahramanı Jean Valjean değil. Sinemada örnekleri var: Pembe
Nazi istilasına direnen
unutturmamaya hizmet açık havaya kavuşmak üzere kendinizi
kanalizasyonda lağıma bata çıka Panter-Müfettiş Clouseau rolündeki
Arnavut komünistlerinin eder. dışarı attınız, güzel. Şimdi kentin ve
MAHMUT ŞENOL
kaçarak saklanır. Peter Sellers’in 1964 yapımı filmi
önderi Enver Halil Kentin iki farklı ülkenin her yerini kaplayan savunma
Makedonya’nın başkenti Üsküp’te Dr. Strangelove’de kendisini tehdit
Hoca’nın Arnavutluk noktasındaki kayalara amaçlı beton ve çelikten yapılma askeri
toplumsal hafıza mekânları altında görüp dünyayı tehdit eden
Emek Partisi 1944’te ülkeyi kontrol oyulu nizamiye kapıları, şimdi koruganları gezebilirsiniz. Ülkedeki
heykellerden söz ettiğimiz önceki çılgın doktorun yeraltı sığınağını
altına alıp dünyada ilk ateist-komünist müzeye giriş bileti kesiyor. Soğuk 700 binden fazla korugan birer hayalet
yazının ardından yol uzadı, sınırın anımsıyoruz. Hatta 007 James Bond
devleti kurdukları zaman yeraltı Savaş filmlerini anımsatan buz gibi müzedir. Arnavutluk’un o paranoyalı
güneyindeki Arnavutluk’a uzandı. rolündeki Sean Connery’nin, Karayip
şehirleri yoktu. çehresiyle dehlizlere buralardan yıllarına ait gerçekliği hatırlamak değil,
Arnavutluk’u ikinci gezim sırasında Adaları’ndan birisinde nükleer savaş
1992’deki rejim değişikliğinden evvel girersiniz, uzayan koridorlarda aslında unutmak üzere birer toplumsal
başkent Tiran’ın altındaki iki büyük
füzelerini saklayan Dr. No’yu nasıl yaka
hayatını kaybetmiş Enver Hoca’nın, asker-bürokratların bir savaş çıkarsa unutma mekânları gibi dizi dizi, ayağa
sığınağın Sefiller’in kahramanı J. paça ettiğini de hatırlıyoruz. Sonrasında
ülke bir gün işgal altında kalırsa saklanacağı odaları, çalışacakları takılacak çakıl taşları misali her yerdedir.
Valjean’ı hatırlatması da kaçınılmazdı. “Bond, James Bond” elinde yeşil zeytinli
hani “ne olur ne olmaz!” diye, tarım büroları, sosyal tesisin tesisleşememiş Paranoid ve kapalı eski rejimin canlı
Tiran’ın yeraltı şehirleri, Arnavutluk martini kadehiyle yatak odasında
toplumundan çıkıp sanayileşememiş ucuz kopyası sayılabilecek restoran, tarihini yeraltında izlemişken, “Yapraklı
Batı turizmine açıldığından beri görünür; ama bu başka bir hikâyedir.
Arnavutluk’ta dünyanın parasını kafe gibi yerleri, toplantı salonlarını, Ev” adıyla bilinen Enver Hoca’nın
bilinmez şey değil; hemen her yerde Teşbihte hata olmaz! Enver Hoca’nın
dökerek yaptırdığı savunma, korunma bir de Enver Hoca’nın karısı Necmiye iktidarında işkenceden geçip hayatını
okursunuz. Bu kez buralara dair yeşil zeytinli martini içip içmediği aklıma
ve saklanma yerleri bugün birer Hanım’la saklanacakları sakil odaları kaybetmiş 30 binden fazla insandan
toplumsal hafıza mekânı olarak söz müzeye çevrilmiştir. görürsünüz. Lider yüzsün diye bahçe bazısının misafir edildiği sorgulama takıldı, müze görevlisine sordum,
etmeli. Tiran’ın altını köstebek yuvası gibi havuzu kadar bir şey de yapmışlar; mekânına uğramalı. Burası şehrin anlamadı, tuhaf baktı; sonra vazgeçtim.
Türkiye’nin 25’te biri kadar küçük delik deşik ederek toplam 25 km. suyu boşalmış, öylece duruyor. Asıl merkezinde bir müzedir. “Gizli Gözetim senolasenola@gmail.com