28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MAYIS 2023 PAZAR 8 YORUM/HABER emokrasi istemi, kiliseye sığınıp kötünün kullarla yurttaşlar sonunda mutlaka günah Darasındaki çıkardığı müzikallerden mücadeleyi eğer yurttaşlar oluşuyordu. kazanırsa gerçekleşebilen Eli kolu bağlı, kulakları tıkalı, bir utkudur. ağzı bantlı yaşadı bütün bu Kulluktan çıkamayan yılları İspanya. cahil bir toplumu Ama Franko’nun ölümünü Millet demokrasiyle yönetmeye izleyen yıllarda, inanılmaz Ne bitmez kalkarsanız başına cahil bir hız ve vakurla faşizmden Küllerinden doğmak sahipler seçer; o da parlamenter monarşiye olamamak-3 çilemiz varmış! iktidarını elde tutmak geçti. Sanki sihirli bir değnek İslama örnek olarak düşündüğüm abam Cumhuriyetin ilk için cehaleti yayar, besler, yani değmişcesine kökten değişti. evgili okurlarım sizi bilmem İspanya’da olanları, ta 2005’te kuşaklarından, Ankara Ziraat seçmen kitlesini genişletir. Sağcıların ve solcuların kral ile ama benim canım çok sıkkın. “Küllerinden doğmak” başlıklı BFakültesi’nin ilk mezunlarından Muktedir sahip, hiç şaşmaz, er el ele gerçekleştirdikleri on yıllık SYirmi yıldır her seçimden sonra yazımda şu satırlarla anlatmıştım: bir yüksek ziraat mühendisi, ziraat ya da geç despotlaşır. demokratikleşme süreci, İspanya’yı aynı senaryonun hiç değişmeden müdürüydü. Despot sahibin ulufe, merhamet kozasından çıkan bir kelebek tekrarlanması aklıma “Ben ne yaptım ki Kullar ile yurttaşların Annem Kars Konservatuarı lise dağıtıp kıyak yaptığı kullar da gibi açtı dünyaya. İngiltere’de bu çileyi sürekli yaşamak zorundayım” savaşı   bölümünde öğrenim görmüş, babamla parsadan pay kapmak için olduğu gibi kral kaldı ama yetkileri sorusunu getiriyor. Sürekli yenilgi ve evlenip benim ve üç kardeşimin annesi Franko, II. Dünya Savaşı’ndan birbirlerinin gözünü oymadıkları kısıtlandı ve kulları yurttaşlığa ardından oylar çalınmış söyleminden olmuş bir “ev kadını”ydı. sonra Avrupa’da faşizmi sürdüren zamanlar, sahipten de kulluktan geçtiler. bıktım. İnsanın içinden “Oylar çalınmış Çocukluğumda ve ilk gençlik tek ülkenin, İspanya’nın biricik da hoşnutturlar. mı, öyleyse çaldırma kardeşim!” diye yıllarımda evimizde çok fazla siyaset faşist lideriydi. Kısaca Caudillo, Türkiye’nin dramı, işte budur. Ruhban ile faşist el ele, haykırmak geliyor. konuşulduğunu anımsamıyorum. yani “Reis” diye anılırdı... Ancak eğitim ve kültürle Neyse bugün sizleri biraz DNA kadınlar evlere Fakat Atatürk sevgisi, yurtseverlik, 1936’da, Franko’ya bağlı kazanılan yurttaşlık bilincinin konusunda yormak istiyorum. Şimdi Franko’nun ölümünden sadece Cumhuriyete bağlılık, tersi askeri birlikler genç İspanya ülkede kök salması için gelelim DNA nedir? DNA hücrelerin 11 yıl sonra AB üyeliğini kazanan düşünülemeyecek; nefes almak kadar, Cumhuriyeti’ne karşı ayaklandı. Atatürk’ün ölümünden beri hiçbir genetik bilgisini nesiller boyunca İspanya’da, despot yaşarken yaşıyor olmak kadar doğal bir şeydi. İspanyollar, mümin muhafazakâr çaba harcanmamış, kulluktan taşıyor, yeni hücreler üretiyor ve kilise nikâhı zorunluydu, bugün Sonra sırayla bütün kardeşler ve kralcı faşistlerle; din, iman ve çıkamayan bir çoğunluğa tepeden kalıtsal özellikleri gene nesilden nesile eşcinseller de belediye nikâhı sosyalist olduk. Bu, ailede bir kral tanımayan cumhuriyetçiler inme bir demokrasi verilmiş, aktarıyor. Yani hepimizin bilinçaltını kıydırabiliyor. çatışmaya yol açmadı. Çünkü sosyalist arasında ikiye bölündü. İnsanlık o demokrasi ancak cehaletin yönetiyor. Yıllar önce Oktar Babuna Kadınlar, baba ya da olmamızla Cumhuriyet değerleri tarihinin en etkileyici, çünkü her yayılmasıyla iktidarda kalabilen diye bir genç adam çıkıp “Ben kan kocalarından izin almadan arasında bir çelişki yoktu. şeyiyle en aşırı, en kahramanca, muktedirler yaratmış ve toplum, kanseriyim” demiş ve cümle Türk çalışamıyorlardı, bugün çalışan 12 Mart sonrasında annemiz ve en dehşetengiz, en acımasız iç hiçbir ortak değeri, temeli, vatandaşlarından kan vermelerini nüfusun yüzde 43’ünü kadınlar babamız ortanca kardeş Nihat’ın savaşı yaşandı. Üç yıl süren kanlı kültürü paylaşmayan iki parçaya rica etmişti. O kadar masum ve oluşturuyor. Frankist iktidar hapishane ziyaretine gittiler. hesaplaşmada, iki taraftan 200 bölünmüştür. inandırıcıydı ki çadırlar kurulmuş ve iyi sürecinde evlerin yüzde 57’sinde Ben 12 Eylül sonrasında hapisteyken binden fazla insan öldü. 1939’da yürekli vatandaşlarımız akın akın kan su tesisatı olmayan İspanya, annemiz artık yaşamda olmadığı için Franko ve adı meşum “Falange” Kardeş kardeşe vermeye koşmuştu. Sonra bu kanlar bugün AB’nin yaşam düzeyi en babam onsuz geliyordu ziyaretime. tümenlerinin zaferiyle sonuçlandı. adama uygun kan bulunması için bizim kıyar mı kıyar yüksek, ekonomisi en dinamik Onlar güzel insanlardı. Yurtsever Yenik cumhuriyetçilerin çoğu, laboratuvarlar uygun olmadığından Bir yanda despotun ulufesinden ülkelerinden biri. insanlardı. Çocuklarının kaygılarını, ülkeden kaçmak ya da göçmek (buna karşı çıkan genetikçiler vardı) hoşnut kullar; öte yanda sıkıntılarını paylaşıyor fakat olanlara da zorunda kaldı. Amerikan, Alman laboratuvarlarına despotluğa karşı demokrasi, hak, Okuya okuya ya da bir anlam veremiyorlardı. İspanya tam 36 yıl boyunca yollandı. O zaman Ecevit hükümetinin hukuk vb. isteyen yurttaşlar... Bu günlere çıkıp gelseler yaşanmakta Franko ve Katolik Kilisesi’nin Sağlık Bakanı MHP’li Osman Durmuş vura vura Siyasal İslamın ülkemizde olanlardan büyük acı duyacaklar, “Tanrısal” faşizmi altında, gözünün haykırdı: “Yapmayın Türk milletinin İnsanlar sözcüklerle düşünür iktidara geldiği 2002 yılından varoluşlarının anlamı olan değerlerin üstünde kaşın var diyebilme DNA’sını çözmeleri için bu kanları ve ne kadar çok sözcük bilirlerse beri, kafamda hep İspanya örneği böylesine ayaklar altında çiğnendiğini özgürlüğü olmadan yaşadı. oralara yollamayın!” O zamanlar ben düşünceleri o kadar genişler. dolanır durur. görmek onları bu kez belki kahırdan Politikadan söz etmek ancak rejimi de şöyle düşünmüştüm: “Bu adam da Sözcük zenginleştiren tek eylem, Uzun tarihinde 17 özerk öldürecekti. övmekle mümkün, muhalefet amma milliyetçi!” prensliğin (bugünkü özerk okumaktır. Çünkü yapacak bir şeyleri yoktu. yasak, basın sansürlüydü. Sonra bir gün gazetelerde küçük bir İspanyollar, Frankist dikta bölgeler) bir krala bağlı olduğu Çünkü devlet memuru olarak babam, haber okudum, Amerikalı gazeteciler mutlak monarşiyle yönetilen altında TV’ler sansürlü, filmler “ev kadını” olarak annem, milyonlarca Dinler ayrı, LGBT CIA başkanına soruyorlar, “Yugoslavya İspanya’da, toplumun kulluğa kabak tadında ve henüz cep benzerleri gibi, örgütsüzdüler. savaşı sırasında Sırpları durdurmak düşmanlığı aynı karşı yurttaşlık mücadelesi telefonu olmadığından bol bol HHH için neden geç kaldınız” Adam yanıt Eşcinseller gizlenmek, dinsizler 1800’lerde başlamıştır. İlk İspanyol kitap okudular. Franko öldüğünde Türkiye Cumhuriyeti’nin başlıca veriyor: “Sırpların DNA’sını çözmemiz çenelerini kapamak durumundaydı. cumhuriyeti 1873’te kurulup bir hepsi özgürlük için gereken sorunu bence, ona gönül vermiş çok zaman aldı.” Ben de bunu Taç giydirdikleri genç Kral Juan yıl sürebilmiş; onlarca isyan ve demokrasiyi içselleştirmişti. insanların örgütsüz bırakılmış olmasıdır. okuyunca “Amerikan laboratuvarları Carlos, rejimin kuklasından başka savaştan sonra 1931’de ilan edilen Yeterince kitap okumayan ve Örgüt tek başına siyasal parti de bizim DNA’mızı çözmekte zorlanır” diye bir şey değildi. ikinci cumhuriyet rejimi, 1939’da ortalama 300 sözcükle düşünen demek değildir. eğlenceli bir yazı yazmıştım. “Çünkü Dönemin İspanyol sineması krala kulluğu savunan Frankistler Türkiye’de, yurttaşlık bilinci çok Örgüt sendikadır, meslek Anadolu’da yaşayan 42 uygarlığın tüm ancak aşktan söz edebilen, en tarafından yıkılmıştır. zaman alacak ve eğitim modeli, kuruluşudur. Demokrasiler ancak bütün özellikleri bizim DNA’larda, bilgisayar az bir bölümü mutlaka kilisede Türkiye’de “Allah’ın vekili kafayı duvara vura vura öğrenmek toplumsal kesimleriyle örgütlenmiş şaşırır” demiştim. Nedense ülkemizde geçmek zorunda olan, iyinin sultan kulluğuna” dayalı siyasal olacak! toplumlarda var olabilir. değil, kanların gittiği Amerika’dan Türkiye Cumhuriyeti onu koruyacak, makalemi satın almak isteyenler destekleyecek, savunup geliştirecek olmuştu. Ama artık çözememişler örgütleri desteklemek yerine, sözüm yalan oldu, yanılmışım, bizim gelişmelerine engel oldu. DNA’mızı paşa paşa çözmüşler. Neden Savcılık tahliyelere itiraz etti Atatürk İzmir İktisat Kongresi’nde bunu anlatıyorum, işte işin püf noktası, “Milyonerler, hatta milyarderler ne yazık ki gen haritamız çözülmüş ve umhuriyet aydını Doç. Cumhuriyet Savcısı Zafer hakkındaki kırmızı bültene yetiştireceğiz” demiştir. elde edilen bilgileri AKP iktidarı çok Bu anlaşılır bir şeydi. Fakat Dr. Necip Hablemitoğlu Ergün, tahliye kararına istinaden Türkiye’ye iade güzel kullanılıyor... sermayeye karşı emeğin savunulması Csuikastına ilişkin davada itiraz etti. edildiği anımsatıldı. Söz Şöyle, biz en az altı imparatorluk sadece devletin “inayet”ine geçirmiş bir bölgedeyiz. firari FETÖ elebaşı Fethullah konusu isimlerin yeniden bırakılmamalı, emekçi örgütlerinin, ‘Firar edebilirler’ İmparatorlukların en büyük özelliği Gülen ile emekli albay Levent tutuklanması istendi. meslek örgütlerinin gelişmesinin de önü insana hayal kurduran bir büyüklükte Savcı Ergün’ün Göktaş’ın da aralarında Ankara 28. Ağır Ceza açılmalıydı. olmalarıdır. Bu, bizim bilinçaltımıza mahkemeye sunduğu bulunduğu altısı tutuklu 10 Hablemitoğlu Mahkemesi, savcının Bu yapılmadı. Tersine, 1940’lar, yerleşmiş, genlerimizde tek kişiye biat dilekçede, sanıklardan sanığın yargılandığı davada, talebini yerinde görmemesi 1950’ler, (60’larda kısa bir dönem etme, “O ne söylerse doğru söyler” Göktaş’ın soruşturma aşamasında dışında) neredeyse bütün Cumhuriyet “yurtdışına çıkış yasağı” halinde itiraza ilişkin nihai kararı diye de bir kayıt var. Yani “Stockholm tarihi, aynı zamanda da emeğin, yurtdışına kaçtığı, gittiği ülkede ve “haftanın belirli günü vermesi için dosyayı Ankara Sendromu” olarak açıklanan psikolojik emekçinin ve örgütlerinin, bu değerleri sığınma talebinde bulunduğu, durum, ne yazık ki gen haritamızda. imza atmak” şartıyla tüm 29. Ağır Ceza Mahkemesi’ne savunan aydınların, yazarların, düşünce bir diğer sanık Nuri Gökhan Ve yeni bir imparatorluk hayal etme, tutuklu sanıkların tahliyesine gönderecek. ve eylem insanlarının ezilmesinin gösteriş, olduğundan farklı görünme, Bozkır’ın ise yurtdışındayken hükmedildi. l ANKARA/Cumhuriyet tarihidir... bence tembellik, bana dokunmayan Cumhuriyet eğitim alanında da yeterli yılan bin yaşasın, bırakalım her olamadı. Lise yıllarımı anımsıyorum. şeyi baştaki çözsün duygusu gen Devrim (ya da inkılap) tarihi üstün Cumartesi Anneleri yine gözaltına alındı haritamızın önemli özellikleri. Şimdi körü geçilen bir dersti. Cumhuriyetin iktidarın bu yolda nasıl ilerlediğine kurucusunun seçkin kişiliği, CUMARTESI Anneleri, gözaltında engellendi. Anayasa Mahkemesi’nin bakalım: Tayyip Erdoğan en az yüz içselleştirme kaygısı duyulmaksızın kaybedilen yakınlarının akıbetini Galatasaray’daki oturma eylemlerinin arabalı konvoylarla camiye, namaz yüzeysel olarak ezberletildi. Eğitim sormak ve faillerin yargılanması yasaklanmasını “ihlal” saydığı kararına kılmaya gidiyor. Ne gerek var o kadar anlayışımız genellikle zaten ezberletme istemiyle dün İstanbul Beyoğlu’ndaki karşın Cumartesi Anneleri ve hak arabaya diyoruz ama o arabalar, üzerineydi. Korkarım hâlâ öyledir. Galatasaray Meydanı’nda basın savunucularını polis ters kelepçeyle halkımızın hoşuna gidiyor. Saraylardaki Eğitimin alanındaki en büyük açıklaması yapmak için toplandı. gözaltına alındı. Gözaltına alınan ihtişam da! Ne yapsın? Bu DNA kazanım, Köy Enstitüleri, gerici Cumartesi Anneleri’nin 947’nci 13 kişi akşam saatlerinde serbest yüzyıllar boyunca atlarla namaza giden, baskılara karşı direnç gösterilemeyerek saraylarda oturan imparatorlar görmüş. hafta eylemi yine polis tarafından bırakıldı. l Haber Merkezi yine onu kuran siyasal irade tarafından Ayrıca üçüncü dünya ülkelerinden kapatıldı. biraz hallice olan ülkemizin yurttaşları, KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Halk Evleri de çok fazla gelişemedi ya bu kötü gerçeği DNA aracılığıyla da geliştirilmedi. yok sayıyor, bu nedenle büyük bir Buna karşılık Cumhuriyet karşıtları; çoğunluk uzaya gittiğimize, arabalar bu demektir ki laikliğin, bağımsızlığın, yaptığımıza, uçak gemilerine, deprem düşünce özgürlüğünün, kadın hakları bölgesinde bir yıl sonra sıra sıra evlerin başta olmak üzere insan haklarının olacağına inanıyor, evet inanıyor! Aptal karşısında olanlar, en baştan bu olduğundan filan değil, bilinçaltı ve günlere bütün bu sürelerde gizli-açık, genler inanmasını söylüyor. sinsi ya da pervasız örgütlenmelerini Tayyip Erdoğan boşuna mı deprem sürdürdüler. bölgesinde çocuklara para veriyor, HHH genetik kodlarımızda baba figürü Türkiye Cumhuriyeti’ni yaratan öylesine hâkim ki Tayyip Erdoğan her çağdaşlık değerlerinin karşısında şeyi çözebilen, işleri yoluna koyabilen olanlar, Cumhuriyetle birlikte modern babamız gibi görünüyor. Engelli ve çağdaş “Türk milleti” olgusuna da yurttaşlar ilk kez devlet tarafından doğal olarak karşı olacaklardır... kendilerine verilen engelli parasını, Onlar ya ümmetçi ya kendilerinin de devletin değil, bizzat Erdoğan’ın ifade ettikleri gibi ülkeyi şirket olarak verdiğini düşünüyor. Çünkü gören emperyalist sermaye işbirlikçileri, genlerimizde sosyal devlet kavramı ya ulus ve ulusalcılık kavramlarını yok! değersizleştiren sahte ulusçu çevreler, Ah yerim azaldı, şimdi “Işıl ne sonuçta da bugün görülmekte olduğu yapmaya çalışıyor?” diyeceksiniz, şöyle gibi hepsinin ittifakıdır. artık 20. yüzyılın kalıplarıyla insanlara Aynı sorunları yaşamakta olan, ulaşılamıyor, yepyeni yollar denemek aynı karanlık gelecekle karşı karşıya ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com gerek. Ülkemizde son derece yetenekli milyonlar, yapay bir ayrımla, sanki bir bilişimciler var artık onları sahaya iç savaş öncesinde gibi iki parçaya sürün. Çünkü seçim gecesi muhalif bölünmüştür. kanalların içine düştükleri bozgun halini Birkaç gün sonraki seçim bir kez unutmak imkânsız. İlk yirmi beşinci daha millet olabilme savaşımında dakikadan sonra “Adam kazandı” yaşamsal önem taşıyor. diye kendi kendime söylenmiş ve bu bozgunu seyretmemek için, defalarca NAMAZ VAKİTLERİ izlediğim Baba filmini yeniden izlemeye İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı koyulmuştum. Demek ki, benim İstanbul 03:45 05:35 13:06 17:02 20:27 22:08 genlerimde de azımsanmayacak bir Ankara 03:36 05:22 12:50 16:45 20:08 21:47 baba figürü varmış. İzmir 04:07 05:49 13:13 17:05 20:27 22:02
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle