23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
l l l Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına l Reklam Genel Müdürü l l Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan l Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş ALEV COŞKUN l Esra Bozok Fotoğraf: Uğur Demir l Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım 30 EKİM 2023 SAYI: 35814 l Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Aslan Yıldız mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Reklam Yönetimi: Yenigün l Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş l mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST. Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul l Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611 Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Yazıişleri Müdürleri l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara Faks: (0212) 251 98 68 Emre Kongar, Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur, Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3 Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma- Özgür Soyer Cafer Kurt Bahar Kurşun reklam@cumhuriyet.com.tr Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. Yazarlarımız 40. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluştu kurucu felsefesiyle gerçekleştirilen kültür devrimleri sayılabilir. Bedia Muvahhit’lerden İdil Biret’lere, Behice 100. yılda devrim Boran’lardan, Halet Çambel’lerden Suna Kan’lara, günümüzde Cumhuriyet dünya şampiyonu olan kadın voleybol takımımıza yüz yaşında kadar sayısız örnekle uzanan o mucize yolunun üz yıl önce Ankara’da ve karşı devrim Türkiye Büyük Millet başlangıç noktasında, 1923’te, daha Cumhuriyet ilan edilmeden YMeclisi... Katiyen bugünkü TÜYAP İstanbul Kitap gibi şatafatlı, konforlu, teknik önce İzmir’de girdiği sinema 40.Fuarı’nda dün Cumhuriyet salonunun sadece erkeklerle imkânlarla donatılmış bir meclis binası değil. Ama işlevi bugünkü dolu olmasından rahatsız olup Bayramı coşkusu yaşandı. Sabah kadınların da içeri alınmasını meclisle kıyaslanamayacak saatlerinde Beylikdüzü TÜYAP Fuar ve kadar önemli. Kurucu bir sağlayan eşsiz bir liderin yaydığı Kongre Merkezi önünde yapılan saygı aydınlık vardır. meclis ve kurucu bir kuşak söz duruşu ve İstiklal Marşı sonrasında, Eğitim alanında, aklı ve bilimi konusu. Başlarında da yürünen bando takımının fuar alanını yolu ilmik ilmik ören bir strateji tek gerçek yol gösterici olarak gezmesiyle hep bir ağızdan marşlar kabul edip “tedrisat”ı, yani dehası ve bir irade simgesi: Mustafa Kemal Atatürk. İşte o öğretimi tekleştiren, bugün bile söylendi. Fuarın kapıları 5 Kasım’a bir efsane gibi anlatılan Köy Meclis, yüz yıl önce bugün kalın kadar açık olacak. Enstitülerine kadar uzanan bir çizgi çekti ve 29 Ekim 1923, Yazarlarımız Emre Kongar ve Zülâl Emre Kongar Zülâl Kalkandelen yol da kaynağını o aydınlıkta tarihimizi Cumhuriyetten öncesi Kalkandelen Remzi Kitabevi’nin bulmuştur. ve sonrası diye ayıran gün oldu. “Cumhuriyet’in 100. Yıldönümünde Sanat ve özellikle sanat 1 Kasım 1922’de saltanatın Devrim ve Karşı Devrim” başlıklı panele eğitimi alanında atılmış ne kaldırılmasıyla başlayan devrim, kadar olumlu adım varsa, katıldı. Yazarlarımız üç cilt olarak 29 Ekim 1923’te mantıksal hepsinin kaynağı aynı felsefedir. sonucuna ulaştı. Remzi Kitabevi’nden çıkan son kitapları Konservatuvarlar, Devlet “Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yılı” Tiyatroları, Devlet Opera ve Mucize nı da dinleyicilere imzaladılar. Balesi, Senfoni Orkestraları Bir imparatorluk yıkıldı ve Emre Kongar 3 Kasım Cuma günü hep o kurucu felsefenin “son kaya”da, Anadolu’da de Zülfü Livaneli ile Halil ibrahim yadigârlarıdır. Cumhuriyet kuruldu. “Son kaya”, Türkiye’nin yakın tarihindeki Özcan’ın yöneteceği PEN Yazarlar Yunus Nadi’nin anlatımına göre, en önemli antiemperyalist Kurtuluş Savaşı’nda benimsenen Derneği’nin düzenlediği “Cumhuriyet tavır alış olan 68 hareketinin bir ilkeydi ve Atatürk’ün dilinde, Kültür Devrimidir” başlıklı söyleşiye arkasındaki belirleyici vatan topraklarımızı son kaya katılacak. Söyleşi Karadeniz salonunda etkenlerden biri, Kurtuluş parçasına kadar savunmak saat 15.00’de başlayacak. Savaşı’nın ve “Bağımsızlık anlamına geliyordu. Daha sonra Üstün Dökmen benim karakterimdir” cümlesinin kurucu kadrolar bu kuralı her Imza ve söyleşiler belleklerde bıraktığı izdir. türlü mücadelede temel prensip Gazetemizin yazarları Altan Öymen, haline getirmişlerdi. Şiiri” söyleşisine de katıldı. Cevat Çapan 90 Yaşında Biz niye “100. Yılında Cumhuriyet” söyleşisiyle Mustafa Kemal Atatürk’ün Yapı Kredi Yayınları’nın Fahri askeri, siyasal, kültürel ve başaramayalım? Karadeniz salonunda ve Prof. Dr. Üstün Deniz Kavukçuoğlu anılıyor Güllüoğlu moderatörlüğünde Kınalıada düşünsel önderliğiyle bu Bu iz sadece bizim ülkemizle Dökmen de “MEMLER, MONARŞİ, Yazarımız Deniz Kavukçuoğlu kurucu kuşağın gerçekleştirdiği salonunda düzenlediği söyleşide 28. de sınırlı kalmamıştır. Küba’nın CUMHURİYET” söyleşisiyle Marmara TÜYAP’ın düzenlediği “Deniz mücadele, 26. Genelkurmay başkenti Havana’daki Katedral TÜYAP Onur yazarı şair, çevirmen, salonunda okurlarıyla buluştu. Kavukçuoğlu 80. Yaşında” söyleşisinde Başkanı İlker Başbuğ’un Parkı’nda, dünya devrim tiyatro eleştirmeni Prof. Dr. Cevat Cumhuriyet Kitapları standında ise yıllarca birlikte çalıştıkları TYB önceki tüm süreci anlattığı oyununa kahramanlarının heykelleri Çapan’ın 90’ncı yaşı bağlamında yazarlarımız Prof. Dr. Üstün Dökmen, Başkanı Metin Celâl ve TYB Başkanı koyduğu isimle vurguladığı arasında Atatürk’ün de güzel emeğini ortaya kondu. gibi, bir “Mucize”ydi. Çünkü Prof. Dr. Şaduman Halıcı, Bora Serdar, Kenan Kocatürk tarafından anılacak. bir büstü ve altında “Yurtta o mücadele on yıl boyunca sulh, cihanda sulh” yazısı vardır. Halil Genç, Şahsene Camız ve Şükran Çapan, Türkiye Yazarlar Söyleşi Karadeniz salonunda saat savaştan savaşa sürüklenerek Onun içindir ki Fidel Castro, Hülagü Genç de kitaplarını imzaladı. Sendikası’nın düzenlediği “Yüzyılın 17.15’de yapılacak. tükenmiş bir halkı yeniden “O, yedi düvele karşı kurtuluş ayağa kalkmaya, yedi savaşı vermesiyle bize de örnek düvele meydan okumaya olmuştur. O başardıysa biz niye ve doğusundan batısına başaramayalım, dedik” diye not bütünleşerek başarmaya ikna düşmüştür tarihe. Çoksesli müziğimiz etmiş, çoban ateşlerinden yurt Evet, bugün sorulması sathına yayılan bir aydınlık gereken soru budur belki de: doğurmayı bilmişti. Biz niye başaramayalım? Halk KONUK Cumhuriyete sahip çıkmaya, YAZAR Kurucu felsefe Atatürk’ü ve yarattığı mucizeyi ve Cumhuriyet ERSIN ANTEP O aydınlığın en önemli öğeleri bağrına basmaya devam ediyor arasında, tam bağımsızlık, çünkü. KUVAYI Milliye’den itibaren dört orkestrayı anlatan, yüksek laiklik, kadın-erkek eşitliği, Cumhuriyet Bayramımız kutlu 1924’e kadar uhdesinde görevlendiren Mustafa deyişleri, söyleyişleri toplamak, eğitim seferberliği ve Atatürk’ün olsun. Kemal Atatürk’ün; 1 Kasım 1934’te Türkiye onları genel son müzik kurallarına Büyük Millet Meclisi’nde belirttiği “Bir ulusun göre işlemek gerekir” diyor. Bu iş, yeni değişikliğinde ölçü, müzikte değişikliği bestecilerle seslendirilenlerin kişisel alabilmesi, kavrayabilmesidir” ifadesinin duyarlıkları ve eğitimlerine kaldı. “Güzey” önemi gün geçtikçe önem kazanıyor. kelimesinin “az güneş alan, çok gölgeli kuzey 100 yıl geriye baktığımızda müzikte, yamaç” anlamını dikkate alarak Ata’nın tablonun hayli kısıtlı özeti şöyle: Ülkemize sonraki cümlesini okuyalım: “Ancak bu güzeyde özgü modelle 1924’te açılan ve Atatürk’ün Türk ulusal müziği yükselebilir, evrensel musiki “benim okulum” dediği, “müzik alanında içinde yerini alabilir. Kültür İşleri Bakanlığı’nın seslendirebilir ve öğretebilir ustalık” buna, değerince özen vermesini, kamunun da hedefleyen Musiki Muallim Mektebi (MMM); bunda ona yardımcı olmasını dilerim.” Yetkili resmen kapatılmadı ama işlevsiz hale getirildi. bakanlığın kamuyla işbirliği; değerlendirilmeli! Yatılı sistemi sayesinde Ankara Devlet ve Bu günlerde 4B’li geçici kadrolarla takviye İstanbul Belediye Konservatuvarları ise edilmeye çalışılan orkestra ile opera-balelerin sanatçılığa yönelikti. Günümüzde çok sayıda durumları, sağlıklı yönetim ve gelişimden konservatuvarla benzer fakülte var, eğitim ve uzak kalışı, yurdun her karesine nüfuz edecek öğreten olanakları çok kısıtlı! olanaktan yoksun kalması söz konusu... Kurslarla özel eğitim sayesinde kişisel gelişim Müzik öğretmenliği sürdü. Engelli öğrenimi yeni yeni olanak buldu. Müzik bilim ise müziğin ve halkın ihtiyaçlarına Müzik öğretmenliği alanı, anabilim dalına cevap verecek kurumsal anlayıştan ziyade, sıkıştı. Başka branşlardan formasyonla, müzik kişisel çabalara emanet edildi. Askeri müzikle öğretmenliğinin anlamı olumsuz şekilde gelişen armonik orkestralar; 1960’tan bu yana değişti, geç yıllara planlanan müfredatta marş odaklı hale geldi. MMM’de en önemli çok önemsiz hale geldi. Ulu önder “Bu gün kolu teşkil eden koro; genişleyip alan açtı, dinletilmeye çalışılan müzik yüz ağartacak ancak eğitimden yoksun kaldı, nihayet korist değerde olmaktan uzaktır. Bunu açıkça (Kocatepe Ün.) ve şef (Ankara Müzik ve Güzel bilmeliyiz. Ulusal ince duyguları, düşünceleri Sanatlar Ün.) öğrenimine yakın zamanda kavuşabildi. Belediyeler, özel kuruluşlar yöneticiye göre önem verse, müziksever oranı artsa da müzik bilgisi ve kültürünün gelişimine daha çok ihtiyaç doğdu. ‘Sanatçı aradı, çalgıcı buldu’ Cumhurbaşkanlığı İncesaz Heyeti üyesi Burhaneddin Ökte; “Büyük insan, daima sanatçı aradı, fakat karşısında çalgıcı buldu. O zamanlar inkılabın manasını iyi kavrayamamıştık” demişti. Anlamı, iyi kavrayan birçok müzik insanı var, kurumsallaşma bu yüzyılda gereken niteliğe kavuştu mu; uzmanların takdirine... Bu ülkenin tarihi, bir bakıma kişisel başarılar tarihidir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana müzik alanının kabul görmüş başarılı gençliği, büyük başarılara ülkemizde ve yurtdışında imza atmaya, gurur vermeye devam ediyor. Çağdaş uygarlıkların seviyesinin üzerine çıkma yolunda, ödevimizin bilincinde ve gereğinde yol almayı sürdürüyoruz! Müzik alanında bilimle ilerlemek, tecrübe ve bilgiden yararlanmak, iyilik ve ahlak zemininde kurumsal anlayışta birleşmek; Cumhuriyetin yeni yüz yılına dair ödevimizdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kutlu olsun! (ersin@muzikoloji.org)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle