23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 12 EKİM 2023 PERŞEMBE 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Örneğin Filistin Kurtuluş Örgütü, FKÖ taraftarlarının desteğine sahip değildir. Netanyahu, yolsuzluk soruşturmalarıyla karşı karşıya kalmış, Anayasa ‘ANAKRONIK Mahkemesi’nin yetkilerini sınırlama girişimi şiddetli bir muhalefetle karşılaşmış bir başbakan olarak, tüm İsrail halkını temsil etmemektedir. 3) Bu savaş, dünyadaki güç dengeleri Hamas-Netanyahu rekabetine dayalı bir büyük çatışmanın küçük bir kıvılcımı gibi de görülebilir. savaşı ve Türkiye İsrail’in arkasında ABD ve Avrupa, LAIKLIK’MIŞ! Hamas’ın arkasında ise İran ve Rusya alkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu ile görünmektedir. HAMDİ YAVER AKTAN Mektebi’nin 5 Kasım 1925’teki genel başkanlığa aday olması sınırları çizilen “Şeytan Üçgeni”nin 4) İran ve Hamas, İsrail’in varlığını açılış konuşmasında ise beklenen Örsan Öymen YARGITAY ONURSAL DAİRE BAŞKANI Bgöbeğinde yer alan Türkiye, kabul etmemekte, İsrail ise Filistinlilerin “devrim”in anlatımını de CHP yönetiminin genel Atatürk ve İnönü sayesinde, neredeyse yerleşimlerine doğru, onları dışlayan bir atı toplumlarında anlatıyordu: başkanlık seviyesinde “... tam 100 yıldır barış içinde yaşıyor genişleme stratejisi izlemektedir. burjuvazinin mücadelesi olacaktı. “Türk devrimi nedir? Bu eğitimin, siyasetin, devlette Her iki taraf da birbirlerini uzlaşmazlıkla Ne yazık ki bu iktidar, emperyalizmin Bsonucu ulus devletler devrim, sözcüğün ilk bakışta kadrolaşmanın dinselleşmesine ve kendi varlıklarına karşı bir tehdit Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırma oluşturmakla suçlamaktadır. doğmuş ve laiklik ilkesi anlattığı ihtilal anlamından ve köktendinci yaşam tarzının politikasına alet oldu ve bu barış 5) Şu anda savaşan tarafların yerleşmiştir. Türk devriminde başka, ondan daha geniş bir herkese dayatılmasına...” dönemi son yıllarda zedelendi. müttefikleri, yangını yaygınlaştırmamak ise laiklik ulus devletin temeli değişimi anlatmaktadır... Ulusun etkili ve yeterli bir tepki HHH ve sıcak savaşa müdahale etmemek olmuştur. Laiklik ilkesi ulusal ateşli devrim atılımları sırasında verilmediğine ve laiklik DEVRİMİN VE KARŞI DEVRİMİN eğilimi içinde görünmektedirler. egemenliğin dayanağıdır. sinmek zorunda kalan... ilkesinden uzaklaşıldığına, haklı YÜZYILI kitabımızla ilgili konferans ve Her ne kadar, ABD İsrail’e, İran Süreç, bir bakıma tersine eski hukuk adamları, çaba olarak eleştiri getirmiştir. imza günleri yaparken gündemimizin Hamas’a, siyasal destek veriyorsa da işlemiştir. Anayasal ilke olarak gösterenlerin etkinlik ve ateşi başına yerleşen Hamas-Netanyahu her iki ülke de en azından şimdilik, sıcak Önemli hatırlatma düzenlenmesi var olanın savaşından gelen dehşet görüntüleri: yavaşlamaya başlanır başlanmaz savaşa taraf olarak katılmak eğiliminde Türk Eğitim Vakfı’ndaki 1) Atatürk ve İnönü’nün bize armağan açıklanmasıdır. Bilindiği üzere değilmiş gibi açıklamalar yapmaktadırlar. hemen canlanarak devrim ettiği Cumhuriyetin ve bu Cumhuriyet konuşmasında Ömer Koç’un 6) Bu sıcak savaş, bölgeden dışarı ulus devletin taşıyıcı sütunları ilkelerini ve onun içtenliksiz sayesinde yaşadığımız 100 yıllık barışın doğru bir kaçışa, yeniden bir göçe yol laik eğitimin vazgeçilmezliğini ulusal ordu-ulusal eğitimdir. izleyicilerini ve onların değerli değerini bana bir kez daha anımsattı. açacaktır. ve önemini vurguladıktan sonra Başta Mustafa Kemal Paşa olmak ülkülerini mahkûm etmek için 2) Ülkemizin karşı karşıya olduğu tehdit Türkiye’yi en çok da bu sonuç “Atatürk’ün Türkiye için çizdiği üzere kurucu babalar bu nedenle fırsat beklerler...” ve tehlikeleri gündeme getirdiği için, ilgilendirmektedir. yol hâlâ tek geçerli yoldur; Tevhidi Tedrisat Kanunu’nu uykularımı kaçırdı. HHH Kayıtsız kalındı zira aklın ve bilimin yoludur. çıkarmışlardır. HHH Türkiye’deki iktidar, emperyalizmin Büyük önder devrimcilerin Gençlerimiz okusunlar, iyi Amasya kararları ile başlayan 1) Bu savaş bir dinler arası savaş Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırma tutuculaşması durumunda, yetişsinler ve laik Cumhuriyet Erzurum ve Sivas Kongreleri değildir. politikasına alet olmakla, bu bölgedeki “sinmek” zorunda kalanların ve onun devrimlerine sahip Bu savaş, Yahudilerle Müslümanlar sıcak savaşa katılmakla, çok büyük bir ve TBMM’nin açılmasıyla arasındaki bir kimlik savaşı değildir. hata işlemiştir. devrime saldıracaklarını bir çıksınlar istiyoruz. Cumhuriyet sonuçlanan süreçte dile Yahudilik ve/veya Müslümanlık, Bu hatasını, ülkenin bütün toplumsal, toplumbilimci, bir siyaset cehalete, yobazlığa, şekilciliğe getirilen ulusal egemenlik ve savaşta yapılan haksızlık, hukuksuzluk ve ekonomik, siyasal ve demografik yapısını bilimci gibi açıklıyordu. ve bağnazlığa başkaldırıdır” tam bağımsızlık söyleminde vahşetleri örtbas etmek için başvurulan, ve geleceğini tehdit eden büyük bir Öngörüsünün gerçek olduğu dediği, TÜSİAD Yönetim Kurulu egemenliğin yeryüzüne sığınılan, mukaddes din kimlikleridir. “sığınmacılar” sorunu ile ödemektedir. bir gerçek! Toplumun örgütlü Başkanı Orhan Turan’ın da indirilmesi amaçlanmıştır. 2) Bu savaş Filistinliler ile İsrailliler Dilerim iktidar, bu yanlıştan ders kesimlerinde ve bağımsız “Cumhuriyeti cumhuriyet Türbe, tekke vb. kapatılması, arasında topyekûn bir savaş değildir. almış olur da Hamas-Netanyahu aydınlardan kısmen direnç yapan değerleri parlatmalıyız. şeyh, mürit, seyyit vb. sanların Hamas bütün Filistinlileri temsil arasındaki sıcak savaşa karışmak gibi gösterilmekte. Ne var ki Demokrasi, eşit yurttaşlık, kaldırılması ve kullanılmasının etmemektedir. büyük bir hata daha işlemez! Mustafa Kemal Paşa’nın laiklik, ifade özgürlüğü, yasaklanması, kadın haklarının mukaddes- cemiyet/parti hukukun üstünlüğü, adil tanınması, halifeliğe/saltanata olarak tanımladığı ve kurduğu yargılanma ve 21. yüzyıla son verilmesi vd. devrimlerin kurucu partiden, kurumsal uygun bir eğitim, ihtiyacımız tümü laiklik ilkesinin olarak etkin bir tepki gelmediği olan temeli sağlayacaktır” pekiştirilmesi bağlamında Yerel yönetimler görülmekte. Tepki şöyle dursun, açıklamasını yaptığı bir ortamda düşünülmelidir. bir kısım düzenlemelere CHP’nin de katılması ve laikliği Devrimin anlatımı sessiz kaldığı, bir kısmına ise savunması beklenirken “laikliğe Mustafa Kemal Paşa, 1 Mart destek verdiği ve “yol açmaya anakronik yaklaşım doğru değil” çevreyi kurtaracak 1924 günü TBMM’de yaptığı yardımcı” olduğu bilinmekte. denilmektedir; hem de kurumsal konuşmada, “Ulusun genel Kurumsal olarak laiklik olarak, genel merkezin görüşü ALİ ORKUN ERCENGİZ oylarında saptanan eğitim ilkesine sosyalist/komünist olarak basına yansımıştır. BURDUR BELEDİYE BAŞKANI ve öğretimin birleştirilmesi partiler ile muhafazakâr ve Bu söylemin Mustafa Kemal ilkesinin an yitirilmeden milliyetçi partilerin sahip Atatürk’e ve onun laik anlayışını on dönemde temiz uygulanması gerektiğini çıktıkları gözlemlenmekte. içselleştirenlere ve savunanlara Sçevre yenilenebilir gözlemliyorum” diyor ve devam Dahası Cumhuriyetçi birikimin yönelik olduğu kuşkusuzdur. enerji, doğa dostu projeler ediyordu: önemine vurgu yapıldığı ve Yazık!... gibi birçok kavramı sıkça “Medeni hukukta, aile önemsendiği de kamuoyuna Atatürk devrimi ne kadüktür duyar olduk. hukukunda izleyeceğimiz yansımış ve heyecan ne de çağdışıdır! Hemen hemen her yol, ancak uygarlık yolu uyandırmıştır. Kurucu partiye hatırlatılır!... kurumun faaliyet raporları olacaktır. Hukukta ‘durumu CHP’nin son kurultayında Bu yazı yüz yıllık CHP’li ve stratejik planlarının idare etmek’ ve boş inançlara İlhan Cihaner, “laikliğin olan bir ailenin bireyi olarak içinde bu kelimelerin bağlılık, ulusları uyandırmaktan cenaze namazının kılındığını” üzülerek yazılmıştır. Bu geçtiği cümleler okuyoruz. alıkoyanın en ağır söylediğinde bir gerçeği sayfadaki üçüncü yazıdır. Peki gerçekten bu karabasandır.” ifade etmesine karşın aldırış Dördüncüyü yazmak kavramların içini Devrimin yaptırımı için edilmediğini gözlemlemiştik. istemiyorum; yazarsam da altı doldurabiliyor muyuz? Biz kurduğu Ankara Hukuk Önümüzdeki kurultayda ay sonraya bırakıyorum!... Nedeni yalnızca azalan bertarafını ve çöpten gerçekten yol alabiliyor yağış ya da buharlaşma enerji üretebilmeyi, ileri muyuz? değil. Havzadaki tarım biyolojik atık su arıtma Örneğin, yerel modelinin değişmiş tesisinin yapımını ve yönetimlerinin etki ve olmasının da ciddi bir güneş enerjisi santralı ile yetki alanları güçlü etkisi bulunuyor. gereksinim duyduğumuz olan gelişmiş Batı Yıllardır bölgemiz enerjinin bir kısmını toplumları, fosil yakıtlı tarıma dayalı hayvancılık karşılayabilmeyi başardık. araçların kent merkezine yaparken son yıllarda girişini 2030’dan sonra Kentlerin kaderi hayvancılığa dayalı yasaklamayı planlıyor. Popülizmden uzak siyasi tarım yapmaya başladı. Bizim böyle bir yetkimiz anlayışın Türkiye’de bir Büyükbaş hayvancılık olabilir mi ya da karar an önce uygulanması yaygınlaştıkça yem alsak başarılı olabilir gerekiyor. Aksi halde, bitkisine duyulan miyiz? hızla kirlettiğimiz doğa, gereksinim de bir o kaybettiğimiz su ve toprak Planlama şart kadar artmış oldu. Yem ile birlikte artan enerji bitkisi üretebilmek için Türkiye’de yerel gereksinimi adeta çığ gibi ya sondajlara ya da yönetimlerin görev alanı büyüyen bir sorun olarak sulama barajlarına ihtiyaç çok geniş gibi görünse önümüze geliyor. duyuldu. de bazı kararların yerel Tüm bunları Gölleri besleyen meclislerden alınması ve daha fazlasını kaynaklar üzerine yapılan mümkün değil. Bu nedenle düşündüğümüzde; yerel barajlar nedeniyle, göller yerel yönetimler yasasında yöneticiler her ne kadar artık beslenemez noktada. bazı değişikliklerin yetkisi ve görevi olmasa Göllerin “kader planı” da yapılması gerekiyor. da genelden görünmeyen olumsuz işliyor. Hatta öyle ki geçmişteki tehdit ve fırsatları görüp DPT (Devlet Planlama Kirlilik alarm veriyor değerlendirip yönettikleri Teşkilatı) benzeri bir Geçmişte atık suları kentlerin kaderini yapıyla, yerel yönetim denizlere ya da göl değiştirebilir. eylem planları kısa, gibi durağan sulara Sözün özü; önümüzdeki orta ve uzun vadeli boşaltılma fikri kolay süreçte artan maliyetler planlanarak sınırlı uygulanabilir ve atığın azalan kaynakların yanı kaynakların kullanımı da gizlenebilirliği açısından sıra gereksinimlerin planlanmalıdır. yöneticilere cazip geldi. katlanarak artması doğa Yerel yönetimlere Ancak bugün geldiğimiz ile olan dostluğumuzu verilecek yetkilerle, noktada temel kural sona götürüyor. sınırları içersinde yer alan hayat bulmuş ve hiçbir Doğayla barışık yaşamak su kaynaklarını, tarımı ve şey yoktan var vardan da için; doğadaki kaynakları sanayi bölgelerini de çok yok edilememiş. Durgun sorumsuzca tüketmeden, iyi planlamak gerekiyor. sular ve denizlerde kirlilik teknolojik gelişmeleri de Küresel iklim krizinden alarm vermeye başlamış kullanarak bizden sonraki en çok etkilenecek kuşak durumda. kuşağa yaşanabilir bir üzerinde olan Anadolu’da, Geldiğimiz noktada her kent, bir vatan, bir dünya su kaynakları hızla yerel yöneticinin görev bırakabilmeliyiz. tükeniyor. bilmesi gereken birkaç Unutmayalım dünya Göller bölgesi olarak önemli projeyi hayata önceki kuşağın mirası adlandırılan yöremizde geçirebilmektir; değil sonraki kuşağın birçok göl çekiliyor yani Evsel atıkların emanetidir... suyunu kaybediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle