Katalog

gorus@cumhuriyet.com.tr 23 OCAK 2023 PAZARTESİ 2 olaylar ve görüşler rağmen aday olmak istiyor. Erdoğan’ın üçüncü kez Demokrasi nedir? aday olmasının yasal tek koşulu Türkiye’de demokrasi söyleminde, demokrasi tezlerinde, AV. TURAN KARAKAŞ muhalefet partilerinin demokrasi tartışmalarında halk yok, emekçi sınıfı yok. emokrasi, emekçi sınıfın de desteği ile Seçime doğru... Siyasal belgelerde yazılı bir takım anayasa ve siyaset bilimi Meclis’te erken ve yurttaşların haklarını ve kavramlarını alt alta sıralamak yeterli! seçim kararı nnem karne Dözgürlüklerini güvenceye alan, hediyesi et aldı” aldırmaktır. onların kararlara katılmasını sağlayan, gelişmekte olan ülkelere kurulmaktadır. Bu üç kavram, bir bütün olarak olgularla Muhalefet destek “Adedi çocuk... egemen sınıfın sömürüsüne son veren Sömürüyü ve emperyalizmi unutan, yok bütünleştirilmeli, gerçekler temelinde Evladı olan olmayan vermiyor. Erdoğan yönetim biçimidir. sayan bir demokrasi anlayışı, demokrasi doğru anlaşılmalıdır. anayasaya göre yeniden milyonların yüreği sızladı... Demokrasi haklar temelinde kurulur. değil demokrasi renklerine boyanmış HHH aday olamaz. Emekçi sınıfı Hakları geniş kapsamda anlamalıyız. Son sözü, İstanbul’da En temel gıda ürünlerine korkunç bir tuzaktır. Demokrasi Emekçiler demokrasinin, onların ulaşamıyor, çocuğunun kazanılmış seçimi iptal edip Sadece insan hakları diyerek işin içinden konusundaki bu kafa karışıklığı yenileyen Yüksek Seçim okulda bir öğün yemeğini sınıfsal yararları için neler vaat çıkamayız. Bütün canlıların ve doğanın ve yozlaşma toplumu kirlenmeye, Kurulu (YSK) söyleyecek. dert ediniyor aileler... ettiğine, sofralarındaki ekmeği büyütüp hakkı vardır. yönsüzlüğe ve çürüyüşe sürüklemiştir. Seçim kakafonisi içinde HHH büyütmediğine, emeğin haklarını Demokrasinin temeli hak, hakkın Türkiye’de demokrasi söyleminde, Erdoğan, YSK onaylar ise gündemin gerisine düşse güvenceye alıp alamadığına, sınıfsal temeli de gerçektir. Demokrasi demokrasi tezlerinde, demokrasi de Cumhuriyet, halkın anayasayı çiğneyerek aday adaleti sağlayıp sağlayamadığına, haklardan, haklar da gerçeklerden olabilir. tartışmalarında halk yoktur, emekçi öncelikli sorunu olan derin sömürüye son verip veremediğine, yoksulluğa her gün dikkat Muhalefetin anayasayı doğar. Gerçekler temelinde köklenirler. sınıfı yoktur. Siyasal belgelerde yazılı savunması Erdoğan’a çekiyor... emperyalizme karşı etkili, yurtseverce Gerçekler temelinde yapılanırlar. bir takım anayasa ve siyaset bilimi HHH mağduriyet yaratmaz. bir mücadelenin önünü açıp açmadığına kavramlarını alt alta sıraladınız mı 6’lı masa ve tek adam Yoksulluk bir AKP Hukuk devleti bakar, bakmalıdır. yeterlidir! politikasıydı. 20 yılın sistemine karşı olan tüm Demokrasi demek hukuk devleti Marksizm, Batı demokrasisinin gerçek Bilimsel hukuk ile demokrasi bir sonunda kontrolden çıktı. kesimler bu hukuksuzluğu demektir. Yani haklar devleti. Hakların bir demokrasi olmadığı, burjuvazinin bütündür. Cumhuriyet kavramı da anlatacaktır. Ancak Ne Saray güvencede olduğu devlet. Ancak hukuk çıkarlarını savunma amacı taşıdığını, bu bütünün içindedir. Cumhuriyet, beslemelerinden yetmez... Seçmen devletiyle kanun devletini birbirinden ekonomik bunalımdan özgürlüğün sadece burjuva sınıfından toplanacak milyonlar ne demokrasi ve hukuk birbirini besler, de devlet imkânları, geniş nasıl çıkılacağını, çok iyi ayırmak gerekir. Kanun olanlar için var olduğunu dolayısıyla Batı tamamlar. Bu bütünü oluşturan gıda fiyatlarının nasıl kesimleri boğan geçim devletinde kanunları bir kişinin veya demokrasisinin biçimsel bir demokrasi unsurlardan biri bozulursa siyaset dinsel derdine çare olacak. düşeceğini, eğitim ve bir grubun buyruğuna dönüştüren olduğu eleştirisini yapmaktadır. ve etnik kökende yapılmaya başlar. sağlıkta kendilerini neyin HHH anlayış hâkimdir. Yani artık hukuk Marksist düşünceye göre, kapitalist Etnik ve dinsel siyaset emperyalizmin en Erdoğan’ın vaatleri beklediğini şimdiden devleti buyruk devletine dönüşmüştür. düzende siyasal demokrasi kapitalist etkin ve en korkunç silahlarıdır. Laiklik artık karşılık bulmuyor... bilmek istiyor... Demokrasi adil, hukuk bilimine göre sınıfın işçi sınıfı üzerindeki egemenliğini Dışarıdan gelecek “vatan- HHH ve bilimsel hukuk bu etnik ve dinsel bayrak-din” eksenli Türkiye yolsuzluk hazırlanmış kanunlarla inşa edilebilir. yozlaşmanın tek çözüm yoludur. Aslında gizlemeye yaramaktadır. Gerçek batağında bir seçime saldırılar AKP seçmenini bir Bu yolun dışında demokrasiye ulaşan bilimsel hukuk devleti demokrasi demokrasi ancak bilimsel sosyalist ölçüde konsolide edebilir. gidiyor... başka bir yol yoktur. düzende varlık kazanır. Demokrasi demektir. Cumhuriyet gazetesi, Terör örgütü PKK-YPG Ülkemizde ve birçok ülkede kafalar mücadelesiyle toplumculuk (sosyalizm) Demokrasiyi oluşturan üç temel ilke İsveç’te Türkiye aleyhine deneyimli gazeteci karıştırılmakta ve demokrasi diye mücadelesi iç içedir. Mücadele etmek (kavram) vardır: Birincisi ekonomide kadrosu ile yolsuzluk gösteriler yaptı. Bu eyleme emperyalizmin çıkarları bilinçlere demokrasi, ikincisi siyasette demokrasi, gerek. Anlamak anlatmak gerek. verilen tepkilerin mürekkebi olaylarının üzerine gitmeyi kurumadan Kuranıkerim sürdürecek... doldurulmaktadır. Bu tuzak özellikle üçüncüsü de iletişimde demokrasidir. Ekmeden biçemeyiz. yakma vandallığı ile Yarın, yurtseverliği yeniden gündem oldular. ve gazeteciliği ile örnek NATO üyeliği için aldığım, Türk basınının Türkiye’nin oyuna muhtaç cesur kalemi Uğur Mumcu’nun katledilişinin İsveç, neden buna göz yumuyor? yıldönümü... Şeriat devleti tehlikesi Hırsızların, vurguncuların, “Seçim öncesi terör örgütü gösterileri, İslama Atatürk düşmanlarının yönelik saldırılar ve Erdoğan korkulu rüyasıydı... AHMET BABÜR YAZICIOĞLU korkacak bir şey yok, şeriat mı gelecek? ülkenin geleceğinin ancak bilim ve aklın karşıtlığı nereden çıktı” diye “Her parçamdan benim Yok canım, benzeri öngörüden uzak, hâkim olduğu bir yönetim sisteminde YÜKSEK KİMYA MÜHENDİSİ sormalıyız... gibiler, beni aşacaklar aymazlık dolu değerlendirmeler ile var olabileceği topluma açık ve anlaşılır HHH doğacaktır” demişti. ktidar, ülke yönetimindeki ilk maalesef bugünlere gelinmiştir. bir dille anlatmalıdır. Saray zorda... Hiçbir Cumhuriyet, onun izinden İyıllarında bir mehter yürüyüşçüsü Bugün durum maalesef hiç de iç açıcı Cumhurbaşkanının üçüncü kez anket Cumhur İttifakı’na giden meslektaşlarımızın gibi idi. Cumhuriyet kazanımlarına olmadığı gibi, tehlike her zamankinden 3seçilebilmesi ancak muhalefet beklediği sonucu vermiyor. kalesidir... karşı bir adım attığında, toplum tepki çok daha büyüktür. Yargıyı ve devletin partilerinin desteği ile Meclis’ten erken Aydınlanmanın büyük Erdoğan yeni bir mağduriyet yaratma şehidine, saygı ve gösterirse geriye, göstermez ise ileri bütün kurumlarını kontrolü altına alan seçim kararı çıkması ile mümkün beklentisi ile anayasaya özlemle... doğru yeni bir adım atmaktaydı. Ancak tek bir kişiye, yağma düzeninin devam olabilecektir. Muhalefet bu desteğine önce 2010 referandumu ve sonra etmesini isteyen taraftarlarına ve mevcut karşılık seçimde parmak boyası şartının 2017 cumhurbaşkanlığı hükümet yapının sürmesinin kendi çıkarları ile getirilmesini istemelidir. Aksi halde aynı sistemine geçildikten sonra, artık örtüştüğü anlaşılan emperyalist ülkelere kişinin üçüncü kez seçilmesine onay mehter yürüyüşçüsü bugün bir uzun ve destekçisi bazı Arap ülkelerine karşı vermemelidir. mesafe koşucusu gibi bir şeriat rejimine muhalefet güçlerinin işi hiç de kolay Muhalefet partileri ve tüm toplum, doğru koşmaktadır. Bugün, başta değildir. 4 seçmen listelerinin izlenmesinden, insanı ve doğası olmak üzere ülkenin seçim sandıklarına sahip çıkılmasına Ne yapmalı? tüm birikimleri büyük bir hoyratlıkla kadar tüm seçim sürecine sahip Ülkemizin İran gibi olmasını tüketilmektedir. Başta yargı olmak üzere çıkmalıdır. Ayrıca, iktidarın vatandaşlık 1istemeyen başta muhalefet partileri eğitim ve sağlık kurumları çökmüştür. vererek seçimde oy kullandırmak olmak üzere bütün kitle örgütlerinin Kadın cinayetleri ve çocuk istismarlarına istediği sığınmacılara ait kayıtlar ve ve toplum kesimlerinin şeriat devleti her geçen gün yenileri eklenmektedir. ilgili yasalar araştırılmalı, bulundukları tehlikesine karşı amasız, koşulsuz Seçilmiş yerel yöneticiler, seçilmiş ülkenin dilini dahi konuşamayan bu şekilde bir araya gelerek birlikte hareket politikacılar, aydınlar, gazeteciler ve insanların seçimde oy kullanmaları etmelerinin kaçınılmaz ve yaşamsal bir 28 Şubat darbe palavrasıyla emekli önlenmelidir. Yüksek Seçim Kurulu’nun, zorunlulukk olduğu görülmektedir. generaller hukuksuz şekilde hapislerde 2017 referandumu ve ilk İstanbul TBMM’yi fesih! Muhalefet helalleşme ve türban tutulmaktadır. Belediyesi seçimlerindekine benzer olası 2gibi dinci çevrelere şirin görünecek Türkiye İran olur mu? Yıllardır, bize hukuk tanımaz uygulamalarına karşı de pişman olur. Ama iş SAMİ SELÇUK söylemleri bir kenara bırakarak, bugün bir şey olmaz, ülkemiz Cumhuriyet tüm muhalefet partilerinin ve toplumun işten geçer. Dolayısıyla ESKİ YARGITAY BİRİNCİ BAŞKANI yaşananların Cumhuriyet değerlerinden kazanımlarının sağlam temelleri sorumluluk almaları bu defa yaşamsal hukuk, buna izin vermez. uzaklaşmanın bir sonucu olduğu, üzerine oturmaktadır, endişe edecek, önemdedir. ürürlükteki anayasanın Verirse ve hukuk böyle Ycumhurbaşkanı bir anlayışla uygulanırsa, seçimleriyle ilgili temel hukuk olmaktan ilkeyi içeren ve apaçık çıkar. Çünkü Roma olduğu için yorumu hukukundan bu yana İktidarın 14 Mayıs’a sığınması yasaklayan maddesi hukukta “istisnalar dar şöyledir: “Bir kimse en fazla yorumlanır” (exceptiones iki defa cumhurbaşkanı sunt strictisseme DR. CEYHUN BALCI Aradan geçen üç çeyrek yüzyıla yakın dönüşümden kaygı duyulmaktadır. seçilebilir” (m. 101/2). interpretationis). “Mevrid-i zamandan sonra 14 Mayıs’ın bir kez Beş yıl önce girilmiş olan tekli yönetsel ESKİ İZMİR TABİP ODASI YÖNETİCİSİ Bu durumu basına yorum nasta içtihada mesağ daha tutunacak dal olarak görülmesi anlayışın yarattığı sayısız sorun ilkeleri ışığında açıkladığım yoktur” (Hukukun ulaştığı eter! Söz milletin” 14 Mayıs ilginçtir. görmezden gelinirken, bu olumsuzluğun halde kimileri karşı çıktılar hüküm açıksa yoruma “Y1950 seçimlerine damga İki 14 Mayıs arasında kısa bir pekiştirilmesi olasılığı bile başlı ve cumhurbaşkanının izin verilmez/ Mecelle, vuran savsöz olarak bilinir. Her ne karşılaştırma yapmakta yarar var: başına bir sorun olarak kendisini TBMM’yi feshetme m. 14). Bu bağlamda kadar milletin gururunu okşasa da göstermektedir. Umarsızlık göstergesi yetkisine bile dayanarak cumhurbaşkanlarının gerçekte “karşıdevrim”in oy gücüyle l Yakındaki 14 Mayıs’ın öne çıkan l Yeterince hazırlık yapılmadan, bu görüşü çürütmeye üçüncü kez adaylığı, yönetsel yetkiye kavuşmuş olmasını bir başka özelliği anayasadışılıkla devrimler tamamlanmadan, yeltendiler. Bunların olağanüstü durumlar simgelemektedir. özdeşleşmiş olmasıdır. Olağan kökleşmeleri sağlanmadan ve yeterince içinde “Ben bu konuda ne dışında asla söz konusu 14 Mayıs 1950 görünürde çok partili zamanındaki seçimde adaylığı olanaksız güvenceye kavuşmaları beklenmeden biliyorum” sorusunu bile olamaz. Lütfen hukukun demokrasiye geçişin iktidar değişikliği olan şimdiki cumhurbaşkanının gidilen çok partili 14 Mayıs 1950 sormadan konuşanları içinde kalalım. Kimseyi günü olsa da devrimler kökleşmeden öne alınan seçim yoluyla kendisine seçimleri sonrasında her şeye karşın bir yana bırakıyorum. yanıltmayalım. Hukukta ve özümsenmeden girişilen denemenin meşruiyet sağlama çabası içinde kavgasız gürültüsüz bir görev değişimi Öbürlerine, özellikle de “bir şeyi dile getirmek, yarattığı sonuçlar 1950-1960 arasındaki olduğu anlaşılmaktadır. Bu meşruiyet yapılmıştır. Bu önemli ayrıntı bile hukukçulara yanıtım başka şeyleri dışlamak” acı deneyimlerle çarpıcı şekilde gereksiniminin TBMM kararı koşulu Cumhuriyeti kuran kadroların şudur: Belirtilen olağanüstü (expressio unius est yaşanmıştır. gerektiren erken seçim yerine tek olgunluğunu, bilgeliğini ve sağduyusunu durumlar şu anda ortada exclusio alterius), “bir kişinin kararıyla giderilmesi yoluna Tutunacak dal! yansıtması bakımından anlamlıdır. yok. Savaş ya da seferberlik şeyin belirtilmesi, başka gidilmiş olmasının da ayrıca irdelemeyi 14 Mayıs’ta başlayan 27 Mayıs’ta l Geldiğimiz noktada 14 Mayıs 2023 gibi bir durum mu var? şeylerin dışlanması” (unius ve karşı çıkmayı gerektirdiği açıktır. sonlanan döneme ilişkin okuyabildiğim seçimlerinden sonra bu olgunluğun Yok. Bunların üzerinde positio non est alterius l Önceki 14 Mayıs’ı izleyen 10 yılın kaynaklardan birisindeki şu bilgi ve sağduyunun yinelenmesi öncelikli hiç durulmaksızın sadece exclusio) demekse, kimseye her geçen gün sıklaşan anayasadışılıkla belleklere çivilenesidir. beklentidir. Bu beklentinin oluşmuş birinin kimi yetkilerinden boş umutlar vermeyelim. anıldığı düşünülürse, bu 14 Mayıs’a “1932’de başlatılan Türkçe ezan olması bile yeterince ürkü ve kaygı söz ediliyor. Sözgelimi, Hukukun gözünde hiç giden yolun da anayasaya aykırı bir ve yakarışa 16 Haziran 1950’de son kaynağı olarak tarihteki yerini almıştır. parlamentoyu fesih yetkisi kimse vazgeçilmez kararla açılmış olması bir rastlantı verilmiştir.” “Yeter! Söz milletin” l 1950 14 Mayıs’ında tek partiden gibi. değildir. TBMM’yi fesih mıdır sorusunu sormak gerekli olmanın savsözünün arkasına saklananların ilk çok partiye geçiş söz konusudur. Tek Anımsatayım. Bunlar gibi olağanüstü dönemler ötesinde kaçınılmaz görevdir. uygulamayla birlikte verdiği işaretle parti olanağını her şeye karşın elinde çok ayrıksı olaylar ve için yaratılan yöntemleri, Her koşulda iktidar olmayı önemseyen çağdaşlık yolundan dönerek yeniden tutabilecek bir istenç görevi karşıtına Türkiye’nin gündeminde asla gündeme getirmeyelim iktidarın başka pek çok seçenek din-tarım toplumuna yöneldiklerini bırakma doğrultusunda ikileme yok. Başvurulursa ve hukuku kimi kişilerin gibi 14 Mayıs metaforuna sığınma ve gerçek amaçlarını dışavurduklarını düşmeyerek olumsuz beklentileri boşa olağanüstü durumları özel amaçlarının aracı gereksinimi duymasını umarsızlığının anlamak için daha fazla kanıt aramaya çıkarmıştır. olağanlaştırır, gün gelir, durumuna düşürüp ona göstergesi olarak değerlendirmek yanlış gerek olmadığı açıktır. l 2023 14 Mayıs’ında ise tersine bir bunları dile getirenler kıymayalım. olmayacaktır.