22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 12 OCAK 2023 PERŞEMBE 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Oysa bu konuşanlar zaten bu iktidarın otoriterleşmesinde katkıları olan liderlerdir. Bu iki partinin tek başlarına TBMM’ye hiçbir girme şansları, tek Laikliğe aykırı bir sandalye bile kazanma olanakla- rı yoktur. Özetle bu iki parti, siyasal gelecekleri- ni sadece ve sadece içinde oldukları ittifa- ka borçludurlar. 6’lı masa Ama eylem ve söylemlerine bakarsanız, anayasa değişikliği sanki TBMM’de çoğunluk sahibi parti li- TBMM değildir derleri gibi davranıyor ve konuşuyorlar... Özellikle de sağ siyasetin Demokra- gün gazetede yazım olmadığı için, BÜLENT SERİM Anayasanın 4. maddesine göre, Cumhuriyetin laik niteliği tik Rejime karşı işlediği tarihsel hatala- Pazartesi günleri www.kongar. ESKİ ANAYASA MAHKEMESİ rı tekrarlayarak Demokrasi taraftarları- değiştirilemez, hatta değiştirilmesi teklif bile edilemez. O org adresindeki siteme, özel bir ya- GENEL SEKRETERİ nın Altılı Masa’ya bağladıkları umutları zı koyuyoruz. Asli kurucu iktidarın “değiştirilemez” dediği bir ilkeyi tali zedeliyorlar. Değerli gazeteci-yazar Ümit kurucu iktidar dolaylı yoldan da olsa değiştiremez. nayasa Mahkemesi (AYM) Bu konudaki uyarı görevimi yapmak için Aslanbay’ın editörlüğünde, bu yazıların geçen Pazartesi günü yazdığım “Güncel” içinden seçilmiş bazı bölümlerden oluşan başkanı, AYM’nin 60. Ku- gerekir. Atatürkçü laiklik anlayı- ği anlamına gelir ki TBMM günde- yazımdan bir bölümü (biraz değiştirerek) bir de kitap yayımladık. Aruluş yıldönümü törenin- şında yalnız din ve devlet işleri de- minde olan anayasa değişikliği bu alıntılıyorum. Kitap esas olarak Erdoğan/AKP ikti- de yaptığı konuşmada, “katı laik- içeriktedir. Çünkü bu değişiklikte ğil, din ve dünya işleri birbirinden HHH darının “Önlenebilir Yükselişi”nin öykü- lik” yerine “özgürlükçü laiklik” an- “dini inancı nedeniyle başın örtül- Ne yazık ki “Millet İtifakı”nın bazı üye- ayrılmış ve aynı zamanda din, dün- sünü anlatıyor. layışını benimsediklerini, böyle- leri, belki de küçük partilerin liderlerinin mesi” serbest bırakılmaktadır. Ya- AKP iktidarının yükselişi “Önlenebilir- ya işlerine karışmasın diye devlete ce mahkemenin 50 yıllık içtihadını kendilerini kanıtlama çabalarından kay- di” çünkü, Demokrasiyi tahrip eden her ni düzenleme doğrudan din kural- denetim görevi verilmiştir. değiştirdiklerini açıklamıştır. naklanan bir biçimde... adımdan önce bu adım eleştirilmiş, toplu- larına dayandırılmaktadır. İşte 1982 Anayasası da ana çizgi- Sanki ülkede Demokratik Rejim var- Birincisi, laiklik “eşitlik ve öz- ma uyarılarda bulunulmuş, ortaya çıkacak leriyle belirtilen bu laiklik anlayışı- mış gibi... olan vahim sonuçlara işaret edilmişti. gürlük” temeline dayanır; yani la- AYM’nin denetim yetkisi nı temel almış ve kurallaştırmıştır. Tartışmalı ve dikenli konular üzerin- AMA HEYHAT: iklik zaten özgürlükçüdür, ayrıca Anayasanın 148. maddesine göre, de ne kararlar alacaklarına ilişkin garip 2. maddede, laiklik ilkesine Türki- EMPERYALİSTLERCE DESTEKLENEN “özgürlükçü laiklik” olmaz. İkin- anayasa değişiklikleri yalnızca “şe- ve genel beklentilere aykırı açıklamalar KARŞIMIZDAKİ DİNCİ-ETNİKÇİ-LİBERAL ye Cumhuriyeti’nin temel nitelikle- cisi, anayasayı ve anayasal düze- kil” yönünden incelenip denetlene- yapmaya başladılar. SOLCU KORO O KADAR GÜÇLÜYDÜ Kİ ri arasında yer verilmiş; bu ilke baş- ni korumakla görevli ve yüküm- bilecektir. Şekil yönünden denetim Ve ancak gerçek Demokratik Rejim için- SESİMİZİ KİMSEYE DUYURAMADIK. langıç kısmı ile 24 ve 174. maddeler- lü olan AYM, denetimlerinde, “ka- de TBMM’da tartışılabilecek olan bazı Sonunda bu tahribatın öyküsünü an- de oylama çoğunluğuna ve daha ön- de açık biçimde tanımlanmış; 13, 14, önemli konularda... tı laiklik” ya da “özgürlükçü laik- latan kitabın ismini de “Aymazlığın İb- ce “teklif koşuluna” uyulup uyulma- 26, 27, 28. maddelerde, laiklik ilke- Kamuoyunun genel Demokrasi beklen- retlik Öyküsü” olarak koyduk. lik” gibi kuramsal kavramları de- dığı konusunda yapılacaktır. tileriyle pek de uyuşmayan aykırı birtakım sine hak ve özgürlükler karşısında Şimdi AKP’nin bu “Önlenebilir ğil, anayasal kuralları, yani “ana- Kısaca anayasa değişiklikleri önerilerde bulunuyorlar. Yükselişi”ne destek verenlerin, (bu yükse- üstünlük tanınmıştır. yasal laikliği” esas almak zorunda- “teklif” koşuluna uyulup uyulma- Her garip ve aykırı açıklama, kamuoyun- lişten maddi çıkar sağlayan oligarşi hariç) Peki, hak ve özgürlüklerle laiklik dır. Çünkü anayasa, yasama, yü- dığı yönünden denetlenebilecektir. da Altılı Masa’ya duyulan güveni biraz da- hepsi pişman... çatışırsa ne olacaktır? Anayasanın rütme ve yargı organlarını, idare- TBMM gündeminde olan anaya- ha azaltıyor. Bir kısmı da zaten yaptıkları hataların 14. maddesine göre hak ve özgür- yi, tüm gerçek ve tüzel kişileri, ya- Özellikle küçük partilerin liderleri, egola- sa değişikliği laiklik niteliğini ze- bedelini, destekledikleri bu iktidar tara- lüklerden hiçbiri, “laik Cumhuriye- ni başta AYM olmak üzere herkesi rını cilalamaktan vazgeçerler, zaten sayıla- fından atıldıkları zindanda ödüyor. deleyecek içerikte bulunduğundan ti” ortadan kaldırmayı amaçlayan rı pek de fazla olmayan çekirdek seçmen- bağlamaktadır. Üçüncüsü, her ana- HHH ve böyle bir değişiklik “teklif edile- lerine tartışmalı konularda selamlar yol- Şimdi bu otoriter iktidardan kurtul- faaliyetler biçiminde kullanılamaz. yasa bir ideolojiye dayanır. Türki- meyeceğinden”, AYM’nin görev ve lamayı bırakırlar ve “Güçlendirilmiş Par- manın, Demokrasiyi yeniden kurmanın Hatta 13. maddede, hak ve özgür- ye Cumhuriyeti Anayasası’nın te- yetkisi kapsamındadır. AYM, konu lamenter Rejim” konusundaki destekleri- eşiğindeyiz: lüklere getirilecek sınırlamanın la- melinde de Atatürkçü düşünce sis- önüne gelirse bu anayasaya aykırı ni ifade etmekle yetinirlerse, Demokratik Demokratik Rejimi yeniden hayata ge- temi, Atatürkçü ideoloji vardır. ik Cumhuriyetin gereklerine aykı- öneriyi denetlemesi gerekecektir. Rejimin yeniden kurulmasına daha iyi hiz- çirmek isteyen partilerin kurdukları, Altılı rı olamayacağı belirtilerek laik ve Şunu da belirtmek gerekir ki met ederler. Masa denilen Millet İttifakı, Sosyalist Güç Çağdaş yaşamın çağdaş yaşam korunmuştur. Unutmayalım, iktidar zaten Demok- anayasa ve AYM kararı yasa- Birliği, Emek ve Özgürlük İttifakı olarak üç ratik Rejim taraftarlarının Altılı Masa’ya korunması “Din kurallarına dayanan” birliktelik kendi ilkelerini, ideolojilerini, de- ma organını da bağladığından, küserek sandığa gitmemelerini sağla- mokrasiyi yeniden nasıl ve hangi araçlarla bir anayasa değişikliği laik- Anayasal laikliğin daha iyi anla- TBMM’nin, bu ve dini amaçla geti- mak için çalışıyor. kuracaklarını açıklamaya başladılar. lik ilkesine aykırı olur, Türkiye şılması için, anayasanın temelini rilecek hiçbir teklifi kabul etmeme- Bu liderlerin yaptıkları açıklamalar Ne yazık ki bu ittifakların en güçlüsü oluşturan Atatürkçü düşünce siste- Cumhuriyeti’nin laiklik niteliğini si ve görüşmemesi hukuksal yön- Demokratik Rejimi yeniden kurmak için olan Millet İttifakı (Altılı Masa) içindeki mindeki laiklik anlayışına bakmak zedeler ve 2. maddenin değişikli- den en uygun yol olacaktır. sandığa gidecek seçmenlerde ciddi te- bazı küçük parti liderleri, sorumsuzca reddütler yaratıyor. açıklamalar yapmaya başladılar. Atatürk’ün çocuk sevgisi Gericilikle hesaplaşmak DR. KEMAL EKER KAAN EROĞUZ Ateş’in öldürülmesi ve ardından başlayan TARİHÇİ soruşturmada ortaya çıkan detaylar devlet- ARAŞTIRMACI mafya ilişkisinin ve Cumhur İttifakı’nın bi- tatürk’ün, çocuklara, özellikle de kinci Dünya Savaşı’ndan sonra ül- leşenleri olan AKP ve MHP kurmaylarıyla Akimsesiz çocuklara olan sevgi ve İkemizde başlayan karşıdevrim süre- bu yapı arasındaki yakınlığın izlerini taşı- ilgisi çok büyüktü. Onun yaşamında, ci aynı zamanda tarikat-mafya-ticaret maktadır. Daha öncesinde mafya lideri Se- askeri ve siyasal başarılarının yanın- dat Peker’in yayımladığı videolarda ortaya düzeninin Türkiye’de kurumsallaşma- da belki de en çok öne çıkan konu ço- ya başladığı süreci de nitelemektedir. atılan iddiaların yalanlanmamış olması ve cuklar için yaptıklarıdır. Askerlik ya- Türkiye’nin emperyalist-kapitalist sis- iddialarla ilgili herhangi bir hukuki süre- şantısının büyük bir bölümünü savaş teme bağımlı hale getirilmesi, kapitalist cin aradan geçen zamana karşın başlatıl- alanlarında geçiren Atatürk, savaşla- sömürü ilişkilerinin Cumhuriyet karşıtı maması, Türkiye’de kurumsallaşan mafya rın asıl kaybedeninin çocuklar oldu- gerici öbeklerle kurduğu sınıfsal ittifak- düzeninin tehlikeli boyutlara ulaştığını göz- ğu gerçeğini defalarca deneyimlemiş- la gelişme imkânı bulmuştur. Son 20 yıl- ler önüne sermektedir. Bu düzende toplu- ti. Devlet, toprak ve güç kaybediyor- mun yaşam hakkı dahi tehlike altındadır. lık AKP iktidarı, bu sürecin doruk nokta- du ama onlar babalarını, yakınlarını sına ulaştığı ve Cumhuriyet kazanımla- Türkiye’nin yabancı ve ulusal serma- kaybediyor ve kimsesiz kalıyorlardı. rının büyük ölçüde tahrip edildiği geliş- yenin çıkarları ekseninde dizayn edilme- İşte bu nedenle, henüz Kurtu- melerin yaşanmasına tanıklık etmiştir. si, kamu kaynaklarının halkın temel ih- luş Savaşı’nın devam ettiği gün- tiyaçlarını karşılamaktan ziyade serma- lerde, 30 Haziran 1921 tarihin- Tarikat-mafya-ticaret ye çevrelerinin zenginliğine zenginlik de Himaye-i Etfal Cemiyeti (Ço- CHP’nin 1947 yılındaki yedinci kong- katmak amacıyla kullanılmasını sağla- cuk Esirgeme Kurumu) kurulmuş- resinde, laiklik ilkesi tartışmaya açı- mıştır. Cumhuriyet tarihinin en ağır eko- tur. Günümüzde Aile ve Sosyal Hiz- larak, imam hatiplerin tekrar açılması rulmuştur. Çocuklar konusundaki çıkmasıyla başlayan bu süreç, öm- nomik krizlerinden birinin yaşandığı gü- metler Bakanlığı bünyesinde Ço- gündeme getirilerek ve tekke ve zaviye- cuk Hizmetleri Genel Müdürlü- bu ulusal çabaların yanında ulus- rünün sonuna kadar devam etmiş- nümüzde, sermayedarların zenginlikleri- lerin açılmasının önündeki engeller kal- lararası çabalar da yakından izlen- tir. Koruması altına aldığı çocukla- ni katlarken Eskişehir’de altı yaşındaki ğü olarak faaliyet yürüten bu ku- dırılarak “tarikat düzeninin” oluşmasın- rum, öncelikle şehit ve gazi çocuk- miş ve desteklenmiştir. Milletler rın bazıları annesi Zübeyde Hanım çocuğun yetersiz beslenmeden dolayı öl- Cemiyeti’nde 26 Eylül 1924’te ka- ve kardeşi Makbule (Atadan) Ha- da ilk tavizler verilmiştir. Sonrasında mesi kapitalist sömürü ilişkilerinin top- ları ile savaş mağduru çocuklar ol- Türkiye’de iktidara sahip olan karşıdev- mak üzere korunmaya muhtaç tüm bul edilen “Çocuk Hakları Bildirge- nım tarafından yetiştirilerek şah- lumda yarattığı eşitsizliği gözler önüne si” 1928 yılında Atatürk tarafından si miraslarından yararlandırılmış- rimci sağ iktidarlar, bu tavizi daha da de- sermektedir. Dışa bağımlı, tüketim üze- çocuklara hizmet vermek ve sıcak rinleştirmiş ve Türkiye’de siyasal ve top- bir yuva olmak amacıyla oluşturul- imzalanmıştır. Türkiye’nin Millet- lardır. Bazıları da özellikle Birin- rine kurulu “balon büyüme” politikaları ler Cemiyeti’ne 1932 yılında üye ci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı lumsal yaşamın adım adım dincileştiril- muştur. Yeni Cumhuriyetimizin ilk halkın geniş kesimlerinin sefaletine ve mesine katkı sunmuşlardır. Ülkemizin bayramı olan 23 Nisan Hâkimiyet-i olduğu dikkate alındığında, bu bil- sona erdikten sonra bizzat kendisi ölümüne yol açmaktadır. dirgenin henüz üye olmadan im- tarafından yetiştirilerek vasiyetin- son 20 yılında iktidara sahip olan AKP, Milliye (Ulusal Egemenlik) Bayra- Nereye kadar? mı kutlamalarında çocukların öne zalanması konuya verilen önemi de yer almışlardır. Atatürk, çocuk- siyasal İslamcı programıyla gerici politi- göstermektedir. ların eğitimleriyle yakından ilgilen- kalarını topluma dayatmış, tarikat ve ce- Günümüzde “tarikat-mafya-ticaret dü- çıkarılmasıyla ve Atatürk ile La- tife Hanım’ın destekleriyle birlik- miş, yurtiçi ve yurtdışındaki döne- maatlerin Cumhuriyet tarihinde hiç ol- zeni” birbirlerinden bağımsız değil, aksi- Sözün bittiği yer min en iyi okullarında eğitim alma- madığı kadar devlet yönetiminde etkin ne birbirlerinden beslenerek büyümekte te 1923’ten itibaren cemiyet adına Ulusunun çocuklarına yaptığı bu yardım toplanmaya başlanmıştır. larını sağlamıştır. Özellikle kız ço- olmalarını sağlamıştır. Gelinen noktada, ve güçlenmektedir. Bu düzen, başından hizmetlerin yanı sıra Atatürk, bi- cuklarını Türk kadınına örnek ola- yargı ve kolluk kuvvetlerinin içerisi çe- itibaren bozuk, kokuşmuş ve Cumhuriye- Bu durum, 1927 yılından itibaren reysel anlamda da birçok çocuğun Ulusal Egemenlik Bayramı’nın ay- cak şekilde yetiştirmiştir. şitli cemaatlerin güç mücadelesi alanla- tin aydınlığını boğmaya yönelik karanlık hayatına dokunmuştur. Koruma- Sevdiklerine ve yakınlarına “ço- rına dönüşmüştür. 6 yaşında kız çocuğu- bir düzendir. Bu düzenin değişmesi, basit nı zamanda Çocuk Bayramı olarak sı altına alıp büyüttüğü ve toplu- kutlanmasını sağlamıştır. cuk” diye hitap eden, “Çocuk sev- na imam nikâhı kıyıldığı, tarikat yurtla- bir sandık değişiminin ötesinde radikal ve ma örnek bireyler olarak yetiştirdi- gisi insan için bir ihtiyaçtır” di- Diğer yandan, yetimlere kalan mi- rında ülke gençlerinin taciz, tecavüz ve devrimci bir seçeneği vaat etmeyi gerekti- ği birçok çocuk vardır. Bu çocukla- rası koruyup değerlendirerek on- yen bir kurucu lidere sahip ol- ölüme sürüklendiği, buna karşılık tari- rir. Bu, demokrasinin ilgasını değil, aksi- rın bir kısmı kimsesizdir. Bir kıs- mamıza rağmen, çocuklarla ilgili lara gelir sağlanması anlayışıyla, kat ve cemaatlerin korunup kollandığı ne toplumsal muhalefetin öne çıktığı “ger- mı ise ailelerinin isteği veya ona- Osmanlı Devleti döneminde oluş- olarak son dönemde yaşadığımız bir kokuşmuş düzen inşa edilmiştir. çek demokrasinin” gelişmesini öngörür. yıyla gelmiştir. 1916 yılında Doğu utanç verici ve dehşet verici olay- turulan Eytam (Yetimler) Sandık- Ülkemiz, ikinci Susurluk vakası olarak 100. yılında Cumhuriyetin yaşaması, Cephesi’nde kolordu komutanıyken larının yerine, 3 Haziran 1926 tari- larla hâlâ sınanıyor olmamız çok anılması gereken bir süreç yaşamaktadır. tarikat-mafya-ticaret düzeniyle “helalleş- kendisine getirilen yetimlere sahip acı değil mi? Sözün bittiği yer... hinde Emlak ve Eytam Bankası ku- Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan meye” değil, hesaplaşmaya bağlıdır. ?1HGLUEXEHQGHNLKH\HFDQ\HULQGH QGHNLKH\HFDQ \HULQGH %éUDNéSJLWWLOHU¸OPHGLP.éUéOGéODU  % éUDNéS JL W WWL OHU¸OPHG L P $FéJ¾QOHULDUGéPGDEéUDNDUDN $ FéJ¾QOHULDUGéPGDEéUDN D GXUDPDPDKDOL" DOL " G¸N¾OG¾OHUWXWXNODQGéODU¸OPHGLPG ¸N¾OG¾OHU  W XX WXNODQGéOD U ¸ O NDYXcWXNDYXcWXYXP¸]J¾U¾ONHPLQ\DQé Y XP¸] J ¾U¾ONHPLQ <<¾UHNOHUGHNLNXcODU¸OG¾EHQ¸OPHGLP ¾UHNOHUGHN L NX c ODU¸OG¾EH EDEDcéQGDNLWHKOLNHQLQIDUNéQD c éQGDNLWHKOLNHQLQIDUNé QD (YHW0D\éV?WDJHQH7DNVLP?GH\LPYH V ?WD JH QH7DNVL PP ?GH \L PYH YDUGéYéPGDLVHèVODPLGHYULPLQYHYDUGé Y éPGDLVHèVODPLGHY UL KD\DWéPELU¯OPcHULGLJLELJ¸]OHULPLQ ¯ OPcHU L G L  JL E L  JJ ¸]OHU L P L Q ?$UWéNKHUcH\ELWWL?OHUGHKHSELUNDQDW ?$UWéNKHU cH H \ELWWL?OHUGHK H cHULDWK¾N¾POHULQLQPRGHUQELUcH U L DWK¾N¾POHU L Q L QPRGH UQ ¸Q¾QGHQDNéSJH©L\RU S J H©L\RU  ©©éUSéQWéVéGX\PD\DX]DQGéP$PDDFé éUSéQWéVéGX\ PD\DX]DQGéP  ¾ONH\HNRUODYODUJLEL\DNéFé¾ ONH\HNRUODYODUJ L E L \DNéF é KHUJHFHELUD]GDKD\D\éOGé(Q©RNKHU J HFHELUD ]GDKD\D\éOGé 9HEHQNHQGLNHQGLPHPéUéOGDQé\RUXP L NHQG L PHPéUéO GG DQé \ RUXP \D\D\éOécéQé\LUPLOL\DcODUéPéQEDcéQGD \é Oé cé Qé  \L UP L O L  \D cO DUéP éQ QHUHVLDFé\RUGX".RUNXQXQ©DUSWéYé\HUQHUHVLDFé\RU GG X".RUNXQXQ © .HQGLJHQ©OLYLPHLKDQHWHGHPHP Y LPHLKDQHWHG HH PHP  \DcDGé\DcDGéYéPHYOLOLNYHDcNKLN¤\HVLQLQ Y éPHYOLOLNYHDcNK LN PL"<DOQé]OéYéQ©éUSéQGéYé\HUPL"<RNVDPL"<DOQé]Oé Y éQ©éUSéQGé Y é\H %XQFD\éOGéUJ¸UG¾NOHULPHGX\GXNODUéPD J¸UG¾NOHULPH GG X\GXNODUéPD IRQXQGDVL]OHUOHSD\ODcPD\éELUIRQXQGDV L ]OHUOHSD\ODcP D\ Kitap okuduğunuzu biliyoruz. VHYJLQLQFDQ©HNLcWLYL\HUPL"V HY J LQLQFDQ ©HNLcWL Y L\HUP YHLQDQGéNODUéPDLKDQHWHGHPHP U éPD L KD QH W HG H PHP  \XUWWDcOéN\XUWWDcOéNJ¸UHYLELOGLYLPL©LQEX J ¸UHYLELOGL Y LPL © 'DPéWDGDPéWD©RYDOWWéYéPVHYJL\H ' DDP éWDGD PP éWD © RY DOWW éY é P NNLWDEéNDOHPHDOGéP L WDEéNDOHPHDOGéP  XIDOD\DXIDOD\DELULNWLUGLYLPDFé\éX IDO D\ DXIDOD \\ DELULNWLUGL YL P NDNDWWéP.RUNX\XKHVDEDNDWPDGDQ WW W ééP .RUN X\X XKHVDEDNDW P <<DVDNODUéGD DVD NO DUé G D  ?\OH©RNGHYLcL\RUGXNL\DVDNODU? \OH©RNGHY Lc L\ RUGXNL \D V D 13,5x21 - 302 sayfa - Roman2 sayfa - Roman 12,5x19,5 - 208 sayfa - Öykü12,5x19,5 - 2008 sayfa - Öykü [VD\ID$Qé
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle