22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 23 MART 2022 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler Zeytinliklere düşen Bilkent mutabakatı ‘yönetmelik’ gölgesi! ve düşündürdükleri MehMet Şakir ÖrS ARAŞTIRMACI/YAZAR Düzenle mücadele konusunda avaşı sürekli gündemde tutan ve bun- yaklaşık yarım asırlık önemli Sdan her fırsatta yararlanmaya çalışan bir pratiğin birikimini ve dünya egemenleri/silah tüccarları gibi; ülkemizin egemenleri/çıkar çevreleri de deneyimini taşıyan kesimler, hemen her fırsatta zeytin alanlarına, do- her zaman olduğu gibi ğaya, çevreye çullanmak için adeta fırsat bugün de sınıf mücadelesini kolluyor. yükseltmek zorundadır. Zeytincilik Yasası’nı değiştirip aşma- yı hedefleyen ve kamuoyunun duyar- lılığı/tepkileri nedeniyle bunu bir tür- Dr. ali UğUrlU lü hayata geçiremeyen iktidara yakın iş Eski TMMOB kiMYA MühEndislERi OdAsI BAŞkAnI yarattı. Yapılacak şey bu heyeca- lerle radikal bir hesaplaşma içeri- çevreleri, kendi ticari çıkarları için bu nı ekonomi ve antidemokratik uy- sine girilmediği takdirde mutaba- ltı muhalefet partisi, muta- kez de “yönetmelik” yoluyla emellerine bık kaldıkları ülkenin temel gulamalar altında inim inim inle- kat metninin uygulanması ile kıs- ulaşmak istiyor. yönetmelikle aşılamayacağı gerçeği. Akonuları ile ilgili görüşlerini yen kitlelere taşımak ve yapılacak mi bir rahatlama sağlansa da bir Sevgili dostumuz, Ulusal Zeytin ve Zey- Bu yönetmelik de seçimlerde sandığa yansıtmak. Bu müddet sonra geriye dönüş kaçınıl- Türkiye’nin bütün kesimleri önün- tinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başka- de genel başkan yardımcılarına irade ile yirmi yıllık AKP iktidarı- mazdır. Bu nedenle bu birlikteliğin nereden çıktı? nı Dr. Mustafa Tan; zeytincilik sektörü- okuttu. Yedi yüz çağrılı konuğun na son vermek üzere toplumsal bir amacı seçimi kazanmak ve parla- Zeytinliklerin, zeytin alanlarının maden- nün görüşü alınmadan, bir yönetmelik menter rejime dönmekle sınırlı ol- önündeki buluşmada yirmi üç say- beyan deklare edilmiş oldu. cilik faaliyetlerine açılması için, madenci- aracılığıyla Zeytincilik Yasası’nın bir kez falık metnin giriş bölümünde cum- mamalıdır. Nesnel olarak böyle bir lik çevreleri ve iktidar bugüne kadar bir- daha delinmek istendiğine dikkat çekip Neoliberalizmin suçu hurbaşkanlığı hükümet sistemine beklenti gerçekçi mi diye soracak çok kez girişimde bulundu. Siyasal iktida- şunları söylüyor: “Zeytin ağacımızı ve Bu ayrıntılı ve bir o kadar önemli olursanız bizce pek gerçekçi değil- nasıl geçildiği ve sistemin yasama, rın bu girişimleri her defasında geri püs- kanunumuzu, hukuka aykırı girişimlere mutabakat metni içerisinde eksik yürütme ve yargı açısından yan- dir. Çünkü tabanları ve dünya gö- kürtüldü. Değiştirilmeye çalışılan Zeytin- karşı defalarca koruduk. Bu kez de koru- olan, yeterince ya da hiç değinil- lış yönleri anlatıldı. “Güçlendiril- rüşleri farklı, birbirine benzemeyen cilik Yasası’nın ilgili hükümlerinin korun- yacak ve kazanacağız. Yargı süreci baş- meyen konular da vardı. Türkiye’yi altı parti bir araya gelmiştir. Muta- miş Parlamenter Sistemin Esasla- ması, bugüne kadar başarıldı. lamadan, yönetmeliği iptal ederek kutsal bugünlere getiren faktörleri yara- rı” bölümünde ise “Devletin Temel bakat metninde; kamuculuk konu- Bu kez, gece yarısı çıkarılan baskın bir zeytin ağacından elinizi derhal çekin!” tan ekonomi politik yine es geçil- Organlarının Güçlendirilmesi” üst sunda, özelleştirmeler konusunda, yönetmelikle konu yeniden gündeme geldi. Vicdanları sızlatmayın, yürekleri ka- di. Bugünleri yaratan neoliberali- başlığı altında “Etkili ve Katılımcı Varlık Fonu’nun geleceği konusun- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tara- natmayın! zim ve arka plandaki siyasi İslam, Yasama, İstikrarlı ve Hesap Verebi- da, laiklik, tarikatlar ve Kürt me- fından 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de Tarımla ilgili yazılarımızda; salgın ve bu ekonomi politiğin çok önem- lir Yürütme, Bağımsız ve Tarafsız selesi gibi ülkeyi derinden sarsan yayımlanan yönetmelikle, madencilik faa- savaş koşullarının, gıdanın, tarımın ve li iki ayağıdır. Ülkenin yaşadığı ve liyetleri yapılacak alanlarda bulunan zey- Yargı” konuları işlendi. Ayrıca “De- önemli konularda hiçbir ifade yok- tarımsal üretimin önemini, herkese öğ- özellikle son yirmi yıldaki siyasal mokratik Hukuk Devletinin Güç- tur. Keza İstanbul Sözleşmesi ve di- tin ağaçlarının kesilmesinin ve zeytinlik- rettiğini/kavrattığını sürekli yazıyorduk. ve sosyal dönüşümler bu ekonomik lerin yok edilmesinin önü açıldı! Bu arada, lendirilmesi” kapsamında da “Te- ğer dezavantajlı kesimler konusun- Bu baskın yönetmelik girişimi gösteriyor politik üzerinde kurgulanmıştır. 12 yayımlanan bir başka yönetmelikle de ba- mel Hak ve Özgürlükler”, “Kamu da da mahcup davranıldığı gözden ki daha hâlâ bu somut gerçekliği anlaya- Eylül darbesi ve 24 Ocak kararla- zı önemli doğal koruma alanları yapılaş- Yönetimi” ile “Siyasi Etik Kanunu” kaçmamıştır. mayan ve kavrayamayanlar da varmış! rı ile başlayan bu süreç, 90’lı yılla- maya serbest hale getirildi! başlıklarına yer verildi. İnsan böylesi yanlış ve hatalı girişimle- Sosyalistler göreve rın ekonomik ve siyasal açmazları rin, yönetim sorumluluğu taşıyanlar ta- ‘Zeytincilik Yasası’nın Heyecan ve beklenti 2001 krizi ile sonuçlanmış ve AKP Görev yine sosyalistlere düşmek- rafından yapıldığını görünce, doğrusu ge- Konuşmalarda özellikle “eskiye iktidarına evrilmiştir. Eğer bir se- tedir. Sistemle, düzenle yüzleş- ardından dolanmak! leceğimiz adına daha da endişeleniyor. dönüş olmadığı”, “hukuk devleti ve çim bildirgesi olsaydı Bilkent mu- me ve mücadele konusunda yak- Aslında ülkemizde geçerli olan, Cum- Bu girişimleri kabullenmekte gerçek- kuvvetler ayrılığı esasına dayanan tabakatının mükemmel bir metin laşık yarım asırlık önemli bir pra- huriyetin tarım politikaları doğrultusun- ten zorlanıyoruz. Bu yanlışlığı, öncelik- bir sisteme geçileceği” üzerine ba- olduğunu söyleyebilirdik. Ama siz tiğin birikimini ve deneyimini ta- da 1939 yılında çıkarılmış bir Zeytincilik le kendi vicdanlarına nasıl kabullendire- sılarak ifade edildi. “Yarının Türki- başka bir dünya vaat ediyorsanız şıyan kesimler, her zaman oldu- Yasası var. Bu yasaya göre, zeytin alan- bildiklerine hayret ediyoruz. Bu girişim- yesi İçin” mottosu ve pankartının bu metnin özellikle sistemin eko- ğu gibi bugün de sınıf mücadelesi- larında ve zeytin ağaçlarının bulundu- leri yapanlar, geleceğe ve gelecek kuşak- arkasında imzalanan bu mutabakat nomi politiği ile yüzleşmekten çok ni yükseltmek zorundadır. Bilkent ğu sahalara 3 kilometrelik mesafe içinde, lara karşı -en azından kendi çocukları- metni, ülke muhalefeti açısından bir restorasyon metnine benzedi- mutabakatında yer almayan ko- doğaya/çevreye/zeytine zarar verecek fa- na/torunlarına karşı- sorumlu oldukları- umut verici bir metin olup önemle ğini söylemek haksızlık olmaz. Bu nular sosyalistlerin gündemlerin- aliyette bulunulamıyor ve zeytinyağı iş- nı unutmamalıdırlar. Bu yanlışlıkta ısrar değerlendirilmesi gereklidir. Cum- nedenle sistemle yüzleşme metnin- de sürekli taşıdığı konulardır. Mil- letmesi dışında tesis kurulamıyor. edilmemeli ve daha fazla vicdanlar sızla- Siyasal iktidar, kendisine yakın ma- hurbaşkanlığı sistemi, tek adam re- den çok bir seçim uzlaşması, resto- let İttifakı’nı etkilemek için kamu- tılmamalı/yürekler kanatılmamalıdır!.. jimine karşı demokrasi, hukuk ve rasyon metnine daha çok benzediği culuğu, laikliği savunmak, neolibe- dencilerin ve iş çevrelerinin isteği doğ- rultusunda, defalarca bu yasanın değiş- yeni bir parlamenter rejim için bir söylenebilir. ralizmle ve siyasal İslamla yüzleş- Bari gölge etmeyin! tirilmesi için girişimde bulundu. Bir- araya gelinmesi ve ortak bir metin Ülkenin sorunları büyüktür; gel- mek ancak demokratik Cumhuri- Yaşanan savaş ve salgın koşulları bile, çok kez TBMM’ye yasa önerileri getirildi. imzalanması, altı muhalefet parti- diği ve durduğu yer itibarıyla da ül- yet için Türkiye solunun önüne ko- bu çevreleri maalesef uyaramıyor ve gi- Ama bu girişimler, her defasında kamuo- sinin tabanında önemli bir heyecan keyi bu duruma getiren dinamik- yabileceği argümanlardır. rişimlerinden vazgeçiremiyor. Gıda ege- yu vicdanında geri tepti! Zeytincilerin ve menliğinin/güvenliğinin önemi, ilgililer çevrecilerin hukuksal/toplumsal müca- ve yetkililer tarafından bir türlü yeterin- deleleri hep üstün geldi. ce anlaşılamıyor. Son girişim, bunun acı ve çarpıcı göstergesidir. Unutulmaması gereken kumpaslar ‘Barış ağacı’ Oysa tam tersine tarım, tarımsal üre- yok edilmesin! malarının gerekli olduğunu söylüyor. Si- Cumhuriyet Türkiyesi’ne düşman olan GülSeVen G. YaŞer tim ve zeytinciliğimiz desteklenmeli- yasi oldukları uluslararası yetkin kurum- gerici-dinci faaliyetler için toplumu uya- ÇAĞdAŞ EĞiTiM vAkFI kURUCU BAŞkAnI Şimdi yönetmelikle aşılmaya çalışılan du- dir. Zeytin alanlarımızın genişletilmesi larca kabul edilen bu davalarda; hukuk- ran 28 Şubat süreci komutanlarının ha- ruma, tarım ve hukuk çevrelerinin iki önem- ve zeytin ağaçlarının çoğaltılması için suz bir şekilde tutuklanan öğretim üyele- pishanede olmaları sizi rahatsız etmiyor. 008 ve devam eden yıllarda Türkiye, li itirazı var. Birinci itiraz, bu konunun te- üreticiler özendirilmelidir. İlgililerden 2FETÖ tarafından kiralanmış savcı ve rinin, gazetecilerin, aydınların, TSK men- Bu ülkenin aydınları, eğer 21. yüzyılda bu mel olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ve yetkililerden bunlar beklenirken yargıçların, gazeteci görünümlü tetikçi- suplarının yargısız infaza uğramaları, sizi kadar haksızlık ve hukuksuzluk karşısın- yetki ve faaliyet alanında olması. Yönetme- tam tersi yapılıyor. Bu durumda, zey- lerin, Ergenekon sanıklarına ölüm çığ- tatmin etmemiş olmalı ki şimdi yeniden da korku içinde sessiz ve suskun, sindi- liği çıkaran bakanlığın, kendi yetki alanı tinciler ve üreticiler; bırakın desteklen- lıklarıyla doluydu. Alacakaranlıkta ma- yeni bir yargılama furyası istiyorsunuz. rilmiş bir şekilde yaşayabiliyorlarsa, her dışında bir girişimde bulunması. İkincisi meyi, bari zeytin alanlarına gölge dü- türlü adaletsizliğin ve zalimliğin nedeni sum insanların evlerine dayanan FETÖ ve belki daha da önemlisi, geçerli olan ve şürmeyin, var olan alanları yok etme- şakirti polislerin eziyetlerini hepimiz ya- Zalimliğin nedeni olduklarını da bilmelidirler. yürürlükte bulunan yasa hükümlerinin bir yin/koruyun diyorlar!.. kından yaşadık ve gördük... Sahte dijital belgelerle, suçlu oldukla- Birkaç onurlu gazetecinin mücadele- Cumhuriyeti savunmak rı kanıtlanmamış, yüzlerce aydın insan, si, avukatların itirazları, yönetimin on- Türkiye’de Silivri hapishanelerinde yak- Her nedense bu güzel ülkede, Atatürk’e ları da sanık sıralarına almalarıyla son laşık yedi yıl maddi ve manevi işkence ve Cumhuriyet kazanımlarına sahip çık- buldu. Bu acılı yıllarda toplum; hukuk- gördü. Bu satırların yazarı olarak ben, mak için mücadele ettiğinizde, bu durum çu, basın ve politikacı görünümlü kişile- on yılı aşkın bir zamanda 179 ülkede birilerini rahatsız ediyor! Ve cezalandırıl- rin ne kadar adaletsiz ve zalim olabildik- “terörist” suçlamasıyla kırmızı bültenle mak isteniyorsunuz. Hatırlamakta yarar lerine yakından tanık oldu. aranan Ergenekon davası sanığıydım. var. Büyük Ortadoğu Projesi, ABD yöneti- Çağdaş ve laik Cumhuriyet için bu ka- mine göre “iyi yönetilmeyen” ve “kapsam- Yargılama furyası ranlık odaklarla savaşan demokratik lı bir yönetim reformuna ihtiyaç duyan”, kitle örgütü önderlerine, FETÖ’nün kur- tümü Müslüman 22 ülkeyi kapsıyordu! Buna rağmen Ali Babacan, “Sırf ‘FE- TÖ’cüler uğraştığına göre bunların hep- duğu şeytani planlarla neler yaşatıldığı- O yüzden, ulu önderin sesine kulak si suçsuz insanlardır’ da demeye karşı- nı, verdiğimiz mücadeleyi, saygıyla an- vermeli: yız. Bağımsız ve tarafsız yargı eliyle in- dığım Sayın Türkan Saylan’ı, ÇYDD’yi, “Emperyalizmin suçunu yalnız Ba- celenmedikçe bu süreçlerin hiçbirisine ÇEV’i öğrenmelisiniz. tı uygarlığına yüklemek yetmez. Sömü- Yıllar sonra, ağır ceza mahkemelerin- rü hedefi olan uluslar, özellikle hâlâ ge- doğru ya da yanlış demenin doğru ol- madığını düşünüyoruz” diyor. de bağımsız ve tarafsız saygın cumhuri- lenekleri doğrultusunda yaşamakta di- O zaman yanıtlamalı... O yıllardaki in- yet savcıları ve yargıçlar önünde savun- renen halklar; ulusluklarını bilmedikçe, sanlık dışı uygulamalar sırasında sorum- mamızı yaparak “tüm suçlamaların sah- geriliklerine gömülü kaldıkça, rejimle- lu makamlardan birinde oturan bu isim, te ve düzmece olduğu gerekçesi ile” be- ri ne olursa olsun, üstün uygarlıklı top- haksız yere suçlanan insanlardan özür raat ettik. Ama bu beraat kararları sizin lumların sömürü ya da saldırı hedefi ol- dilemesi gerekirken, yeniden yargılan- için bir şey ifade etmiyor! maya mahkûmdurlar!” Yeni anayasa ve yanıt bekleyen sorular sasıdır. Günümüzde bile aynen uygulan- vetleri komutanının talimatı ile yazılmış. OSMan GÖlcük sa demokrasi konusunda kimsenin kar- Sonradan değişiklikler yapmışlar ama bu BiliŞiM vE AlTYApI TEknOlOjilERi UZMAnI şı çıkacağı bir durum olmaz. anayasa işgal anayasası diye yıllarca tar- illet İttifakı’nı oluşturan altı siyasal Kuvvetler ayrılığının ve demokrasinin tışmamışlar, pek de dert etmemişler. Mpartinin güçlendirilmiş parlamenter bütün kurumlarının var olduğu bir ana- Gelişmiş demokratik ülkelerde anaya- sistem ile ilgili olarak yayımladıkları bil- yasadır. Keşke kesintisiz uygulanabilsey- sa tartışması pek yok, önemli olan de- diri, anayasa ile ilgili konularda kimi tar- di. Demirel bile o yıllarda bu anayasa “Bu mokrasinin oturmuş olması. Anayasalar tışmalar yarattı. ceket, bu topluma bol geliyor” demişti. kadar önemli olan siyaset yapan kişile- 4- 1961 ve 1980 anayasalarına dar- rin, devletin kurumlarının ve toplumun Neler öne çıkıyor? be anayasaları diyorlar, yıllardır değiş- demokrasiyi içine sindirmesi ve uygula- tirmedik yeri kalmadı, hâlâ darbe ana- ması değil mi? 1- 1921 Anayasası yürürlüğe girdiğin- de ne ortada devlet var ne de Cumhuri- yasası deniliyor. 5- Altı partinin ortak metninde sade- Ama önemli olan anayasada ne yazdı- ce 1921 Anayasası’na atıfta bulunulma- yet; sadece Ankara’da bir meclis var. 2- Milli Mücadele’nin 9 Eylül 1922’de ğı değil mi? sı, “Hem Kürtleri hem de antilaik parti- Araştırdığımızda hiçbir ülkede ana- leri ürkütmemek için mi yapıldı” sorusu- zaferle sonuçlanmasından sonra kabul edilen 1924 Anayasası zamanında artık yasalar, ülke barış ve demokrasi için- nu akla getiriyor. de idare edilirken yazılmamış. Çoğu ül- Hazırlanacak yeni anayasa da top- Cumhuriyet ilan edilmiş ve devlet ku- rulmuş oluyor. Devletin gerçek anaya- kede iç savaş ve savaş sonrası yazılmış. lumsal barışı ve demokrasiyi hedefle- Zaten anayasalar da bir toplumsal barış meli, her kesimi kapsayan ve herkesin sası ortaya çıkıyor. 3- 1961 Anayasası, Türkiye sözleşmesi değil mi? kendini bu anayasanın dışında hisset- Almanya anayasası, Amerikan işgal kuv- mediği bir anayasa olmalı. Cumhuriyeti’nin en demokratik anaya-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle