Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ŞUBAT 2022 CUMARTESİ
14 KÜLTÜR
Atatürk onurumuzdur
O heykel dört yılda yapıldı ve 1931’den beri orada duruyor. O heykeli
yıksanız bile “Atatürk’ün Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak!” ‘Eskimeyen eski’
“…Bütün iş, tarihte olanı, tarihte oldu-
u heykelin adı Onur Anıtı. dunu kaybettik, heykeli yıksanız pılmıştır. Bir sanat şaheseridir. O koca ğunu bilerek değerlendirmekti, duygu-
BMustafa Kemal’in vatanı düş- ne olur? Önemli olan onun fikir- tunç heykel bir kuyruk ve iki ayak üze- larımızın, isteklerimizin etkisinde kalarak
mandan ve çökmüş imparator- leri, idealleri, ülküsü ve bize ema- rinde müthiş bir denge hesabıyla dur- değil. Eski, gerçekte hiç eskimiyor.”
luk rejiminden kurtarmak için net ettiği laik demokrasidir, sos- maktadır. Heykelin yüksekliği 4.75, Melih Cevdet Anday, bu cümlele-
İstanbul’dan çıkıp Anadolu’ya yal hukuk devletidir. Adalettir. Bi- taş blok kaidenin yüksekliği 4.10 met- ri Şükran Kurdakul’un Namık Kemal ad-
YAZGÜLÜ
ayak bastığı ve adı “İlkadım limdir. Kalkınmadır. “Muasır me- re olup tüm anıtın yüksekliği toplam-
lı kitabı üzerine yazdığı “Eskimeyen Es-
ALDOĞAN
Meydanı” olan Samsun’da bu ha- deniyet seviyesi”dir. Heykeli, put da 8.85 metreyi bulmaktadır. Sanatçı-
ki” başlıklı yazısında söylüyor (Cumhuri-
reketi simgelemek için yerleş- sanıp da egemen oldukları ülke- nın Türkiye’de yaptığı 4. heykeldir. Anı-
yet, 11 Mart 1977).
tirilmiş bir anıt. Anıtlara, heykellere, re- lerde yıkan Taliban rejimi değil. Yine de ta saldıranlar suç makinesi çıkmış, şa-
simlere yapılan, daha doğrusu yaptırtı- sayfamızın temasına uygun olarak o bir şırmadık, ya meczup ya suç makine-
Kendi tarihi içinde
lan saldırılar için gerekçe ve tepkileri el- sanat ürünüdür. Avusturyalı sanatçı He- si buluyorlar bu tür provokasyonlar için.
değerlendirmek
bette siyaset sayfalarımızda okuyor- inrich Krippel tarafından 1927’de yapı- Edirne Uzunköprü’de de Adalet Anıtı’nı
Namık Kemal incelenirken onun ulus-
sunuz. Biz de kültür sanat sayfamızda mına başlanmış, 20 Ekim 1931’de yeri- yakmaya kalkmışlar, zaten adalete de
laşma sürecinin ilk döneminde yetiş-
heykeli analım. Biz Atatürk’ün fani vücu- ne konulmuş, 15 Ocak 1932’de açılışı ya- düşmanlar, ona da şaşırmadık!
miş bir düşünür olduğunun unutulma-
ması gerektiğini Kurdakul’un başardığı-
nı söyleyen Anday yazısını şöyle temel-
lendiriyor:
Venedik’ten ödüllü ‘Kürtaj’ filmi bu hafta vizyona girenler arasında öne çıkıyor
“Olumlu olumsuz yorumlarla bildiği-
miz, bildiğimizi sandığımız, artık meraka
değer bulmadığımız, kafamızdaki defte-
Üniversite kürsüsünden
rini kapadığımız nice kişi, nice olay vardır
ki, bir gün yeni baştan üzerine eğilmek
edebiyat hocası
durumunda kalınca, bilgilerimizin eksikli-
sormaktadır: “Peki bu
ğine, kanılarımızın temelsizliğine şaşarız...
Bir konu, her zaman yeni baştan incelen-
Doğurmak ya da
şiir nasıl tamamlanır?”
meye hazır, bizi beklemektedir. Gerçekte
Üstelik kadının bir
bilgisizliktir bunun nedeni, iyice belleme-
den kimi konuyu bildiğimizi sanmaktan
şiir olduğunu, dünya
gelen bir güvendir. Kişi belli bir konuya
karşı bir kez bu duyguya kapıldı mı, artık
kurulduğu andan
onu kendine büsbütün kapamış sayılır.”
itibaren unutan bir
sistemde. Söylemi sevgiyle
doğurmamak
benimsemek
Kurdakul “eskimeyen eski” kavramını
öylesine benimsiyor ki yıllar sonra şöy-
evişmek, duygu ve konusu istenmeyen bir hamilelik ise
KONUK
le yazıyor:
arzular sanki hep kadının yanında bu olayın diğer so-
YAZAR
“Klasiklerimizi anarken onların yapıtla-
Serkeğin hakkı. Ge- rumlusunun olması gerekmez mi? Er-
rındaki yaşayan damarların zamana yenil-
EMEL
lişecek sonuçlardan ko- kek çoğu zaman yanında olmadığı gi-
mediğini anlatmak için benimsediğim iki
SEÇEN
runmak da sanki sade- bi, olsa da olayın acısını ve travması- sözcük var: Eskimeyen eski. Öyle sanı-
yorum ki eskimeyen eski olarak niteledi-
ce kadının sorumlulu- nı yaşamaz. Kadın ise bunu ömrü bo-
ğimiz yapıtlar ve tarihsel olgular geçmişe
ğu. Erkek ne yaparsa elinin kiri, ka- yunca unutmaz. 1960’ların Avrupa-
değil geleceğe götürüyor…
dın yaparsa namus meselesi! Tüm bu sında kürtaj yasak, hatta sözde bilim
Uygarlık bilinci önce bireyseldir. Son-
tabular üzerine Atıf Yılmaz çok iyi insanlarının, çocuğu istemeyen anne
ra toplumsal. Bizde yaşarlık kazandıkça
filmler yaptı, çok cesur sahneler o dö- adaylarına düşürsün diye verdiği ilaç-
toplumsal olan niteliğine dönüşür. Gizil-
nemde çekildi. Karşımızda bir Fran- lar aslında embriyoyu güçlendiriyor!
gücünde eskimeyen eskiyle yeninin bir-
Bizde ise kadın, yasalarda olmasına
sız filmi, yıl 1960’lar, kürtajın henüz
likteliği…
yasak olduğu dönemde, üniversite- rağmen tıbbi zorunluluk olmadan uy- Eskimeyen eskiyi değerlendirmek geç-
mişe dönüş sayılmamalı…
gulanmayan kürtaj hakkıyla her şart-
de yazar olmak için edebiyat okuyan
Eskimeyen eskinin üstüne hoyratça
20 yaşındaki genç kız farklıdır ve ka- ta doğurmaya hatta tecavüzcüsüy-
toprak atılan yerde uygarlık bilincimizin
le evlendirilmeye mecbur bırakılır.
saba hayatından okuyarak çıkmak is-
bir dalı var tutunacak: Toplumsal belleği-
temektedir. Başarılı ve farklı olması Fransız “Kürtaj” filminde, eğitimini
miz. ‘Nesli tükenmemiş’ aydınlarla bilim
tamamlamakta direnen bir kadın pro-
hemcinsleri kadar herkesi zorlar. İs-
yan gençler ile edebiyat okuyanla- bir hakkı nasıl anlatabiliriz? Hiç
adamlarının kurumlaşma çabalarında so-
temeden hamile kalması ve bu hayal- fili çıkıyor karşımıza. Kimse yanın-
rın görüşleri, komünist düzene kar- susmadan ve elbette önce sanatla! mutlanan umar dalı bu.” (Cumhuriyet, 13
da olmadığında bile tek başına ayakta
lerini zora sokması, ona hayatının en
şı “Arkadaşım komünistti ama ka- Mart 1995)
zor günlerini yaşatacaktır. Ustaoğlu’ndan Diwan’a durabilmek zorunda. Zaten üniversite
til değildi” diyerek, sosyal devlet dü-
amfisinde yazılan son kompozisyon Eski’den yeni’ye
zenine bakıştaki eksiklik, sancılı ge- 2012 yapımı, Yeşim Ustaoğlu’nun
Romandan uyarlama
Kurdakul, düşüncesini daha eskilere
filmin mesajını önemli şekilde veri-
usta filmlerinden biri olan “Araf”ta,
leceğe geçişlerle serpilmiş. Film bo-
götürerek Tanpınar’dan örnekliyor:
Fransız yazar, Annie Ernaux’nun yor, Victor Hugo’nun sözleri ile:
yunca kadınların istekli ya da za- âşık olup bunun bedelini tuvalet-
“Ahmet Hamdi Tanpınar kuşağı için
aynı adı taşıyan ve kendi yaşamöy-
“Saygınlık, bizde kalsın gerisini ba-
te çocuğunu düşürmek zorunda ka-
mansız doğurganlıklarının nelere
kentler, insanların ‘kendi ruh haletleri-
küsü olan romanından uyarlanan ğışlarız. İnanç, direniş ve yokluk ile.”
mal olabileceği ihtimallerini de sun- larak ödeyen genç kızın hikâyesi ye-
ne göre seçtikleri mazi hatıralarının, has-
“L’evenement” Türkiye’de gösteril-
Filmin başarısında oyuncusu Ana-
niden karşımızda. Bu kez hastane tu-
makta.
retlerinin aydınlığıdır’. Bu aydınlığı ko-
diği adıyla “Kürtaj” ile savaş sonra- maria Vartolomei’nin de payı büyük.
Kürtaj neden yasak? Ve hâlâ ne- valeti değil üniversite yatakhanesi-
rumaya çabalayanlar için yapı, sokak,
sı toplumsal mimarinin şekillendi-
Genç oyuncu, hem acısını hem yaşa-
nin tuvaleti. Filmdeki bazı gerçek- semt birlikteliği. Birliktelik dağıldı mı, ka-
den bütün kavgalar kadın bede-
ği ama bir türlü yerli yerine otura- dığı dehşeti tam anlamıyla yansıtıyor.
lan çeşme, korunan türbe alışılmış eşya-
ni üzerinden yürütülür? Neden hep çi sahneler yüzünden gösterimi ge-
mayan, kadın haklarına vurgularla lar gibi soyutlanır gider. Eskimeyen es-
Yönetmen: Audrey Diwan. Oyuncular:
rek Venedik’te,gerek Antalya Film
kadın acı çekmek zorunda? Türki-
kinin bütünselliği sökülüp parçalanmış-
betimlenmiş, yönetmenin mavi kos- Anamaria Vartolomei, Kacey Mottet.
ye şartlarında kadınların öldürülüp Festivali’nde bazı seyircilerin bayıl-
sa ne kentinizin kimliği kalır ne geçmişin
tümlerle çektiği, son derece etkileyi-
78. Venedik Altın Aslan ve FIPRESCI
masıyla kesilen gösterim, yaşanan
çöp bidonlarına parça parça edile-
kültürü. Ne de anıların duyarlığı...”
ci bir film. Üniversiteli, siyaset oku-
Ödülleri.
rek atıldığı bir sisteme, normal olan dramın da büyüklüğünün kanıtı. Söz
(Anıların duyarlığı: Bir sanat fabrikası
olan BASAD’a dokunma cesareti “Kültür
sözcüğünü duyunca elim tabancama gi-
diyor” anlayışını getiriyor aklıma.)
ROxY Günl ERİ, 6 Yıl ARAdAn SOnRA YEnİdEn BAşlı YOR
“Düşünle söyleyiş arasındaki dengeyi
olabildiğince gerçekleştiren” Melih Cev-
ugüne kadar Teoman, Aylin Aslim, Cey- yenler performanslar sonrasında da çeşitli
Jüride önemli isimler
det ve kuşağının iki özelliği olduğunu be-
Blan Ertem, Gaye Su Akyol, Hayko Cep- ödüller kazanacaklar. Ödüller 13 Mayıs’ta
21. Roxy %100 Müzik Günleri’nde ka-
lirtiyor:
kin, Gece, Kurban, Melis Danişmend, Rep- bir parti-törende açıklanacak.
tılımcılar, müzik dünyasının önemli isim-
“Ezberin kolaycılığına kaçmamak”,
likas, Nekropsi, Gevende, Pickpocket gi- 21. Roxy %100 Müzik Günleri’ne, 18 ya-
lerinden oluşan jüri üyeleri Aylin Gün-
“yeni’den korkmamak.”
bi birçok ismi müzik dünyasına kazandı- şından büyük tüm amatör ve profesyonel
gör, Barış Akpolat, Cem Selcen, Cenk
Garip hareketinin “Nâzım Hikmet’le
ran “Roxy Müzik Günleri”nin 21.’si başlı- katılımcılar kendi bestesi ile katılabiliyor.
Durlu, Deniz Kuzuoğlu, Dj Sivo, Gaye Su
-(hâlâ) ‘Tanrı Şair’ sayılan- Yahya
yor. “Müziğini hayata çıkar” çağrısı yapılan Adaptasyon, remix çalışmaları kabul edil-
Akyol, Gülşah Güray, Hakan Tamar, İpek
Kemal’in varlığına karşın yeniyi arama
yarışmada başvuru için son tarih 30 Mart. miyor. Başvurular mp3 formatında roxymu-
Atcan, Kanat Atkaya, Murat Abbas, Mu- cesaretinin ürünü” olduğunu, Garipçile-
Yarışmada finale kalanlar, bestelerini can- zikgunleri@gmail.com adresinden çevrimi- rin tepkileri ve atılganlıklarıyla şiiri ray-
rat Beşer, Murat Hasarı, Murat Öztürk,
lı olarak 10-11-12 Mayıs’ta sahnede çala- çi yapılabiliyor. Başvuru formu ve detaylı dan çıkardıklarını söyleyenlerin yanıldığı-
Ömer Ahunbay, Özge Fışkın, Taner Ön-
nı, Garip’in şiirimizde “alışılmıştan öç al-
cak, böylece dinleyici ve müzik sektörü- katılım koşullarına www.roxymuzikgunleri. gür, Şafak Ongan tarafından değerlen-
12. Roxy Müzik Günleri’nde Bedük sahnede. manın ilk aşaması” olduğunu söylüyor
ne bestelerini ve kendilerini tanıtan müzis- com.tr sitesi üzerinden erişilebiliyor. dirilecek.
Kurdakul.
“Katlanmaya çalıştığımız şu zor za-
sürdürmeye kararlı büyük toprak sa- Opera”da, polis, mafya ve sermaye sınıfı böylece iktidar ilişkisi ağına mafyayı en- manlarda bile iyimserlik ağaçlarımın en-
hiplerinin girişimleriyle ortaya çıktı. O üçgeninin kuraldışı birlikteliğini ironik bir tegre etmişti. der yaşanan bir sevinçle rüzgârlandığını
dönemde, eski asker, polis ve yerel biçimde gözler önüne sererken aynı za- Öte yandan dünyanın her yerinde dev-
duyuyorum… Işığım kilitlenmez ki be-
örgütlerde yuvalanmış haydutların, manda kendisine yeni bir yol açan kapi- let, kendi üstün “kudret”ini bilir çünkü
nim” diyerek şiire ve umuda çağırıyor:
merkezi örgütlenme içinde bir ara- talizme dair renkli eleştiriler getiriyor, yeni o, her zaman hayatta kalandır. Ancak
“Kısırdöngülere girdiğin bir dönem-
ya gelmelerinin ardından, özellikle sistemin kısa zamanda farklı biçimlere devlet aygıtının temel karakteri, eskiden
de, karşına çıkan şiire kapalı mı kalıyor-
Sicilya’da toprakların yönetimi “ele doğru ilerleyeceğini öngörüyordu: “Bir olduğu gibi şimdi de kendi üstünde bir
sun, kork kendinden! Yaratmanın güzel-
geçirildi”, köylülerin üzerinde ege- banka soymak bir banka açmaktan daha güce, erke tahammül edemeyecek olma-
liğine açıksan, sevecensen umudun tü-
menlik kuruldu. Aslına bakarsanız, büyük suç değildir!” diyordu. Aslında sıdır. Mafya da bunu bildiğinden devlet
kenmez senin.”
Kanlı bir oyun
dünyanın hemen her yerinde buna bizim için, Polis Müdürü Brown, mafya aygıtıyla özel bir ilişki kurmuştur. Çünkü
benzer gizli topluluklar, egemen olma- babası Sustalı Mac ile elindeki insan mal- kapitalizm varsa mafya da vardır. Kapita-
stanbul’un göbeğinde beş yıl arayla
ya başlamıştı. Ortaçağ sona ererken olu- zemesini dilendirerek kullanıp para kasa- lizm var oldukça mafya da olacaktır. Kâr
aynı balık lokantasında cinayet işleniyor.
şan haydut çeteleri, feodal düzeni taklit sına yeni binlikler ekleyen Dilenciler Kralı ve sermaye birikimi, kapitalistler arasında
İÖldürülen avukat, tanınan bir sunucu-
ediyor, tımarvari bir ilişki tarzı ile hareket Peachum’un macerası fazlasıyla tanıdık. rekabeti, rekabet ise gerektiğinde gayri
‘Hayaller ve Hayatlar’
nun eşi olduğu için bir kısım basın, işin
ediyordu. Susurluk kazasında da benzer bir görün- meşru silahları kullanmayı gerektirir. Bunu
magazin kısmına ağırlıklı olarak eğiliyor.
Ne olursa olsun, dünyada mafya ya- tü karesi yakalanmış, kamuoyu günlerce da çoğu zaman kapitalistler talep eder.
17 Şubat’ta başlıyor
Cinayetin sır perdesi bir türlü aralanmıyor,
pılanması içinde bu tarz ilişkiler ağının bu berbat ilişkiler ağının açığa çıkarılma- Bazen de mafya kapitalistleri baştan çı-
iddialar havada uçuşuyor. Daha bir hafta
en kanlısı, kısa zamanda “devlet içinde sını talep etmişti. Sonuçta hiçbir zaman, karır, kendine işbirlikçi müşteri olarak da
eni beIN ORI-
önce işlenen cinayet karanlıktayken bir
devlet” kuran Sicilya mafyasıydı. Patriar- İtalya’da olduğu gibi devletle ilişki bağını çoğunlukla siyasetçileri ve bürokratları
başka haber daha gündeme düşüyor. Bir YGINALS di-
kal hükümet yapısını en ince ayrıntısına yargılayan bir “temiz eller” operasyonuna bulur. Önemli olan bu ağı, devlet kade-
süre önce kaybolan ceset, gizli tanığın
zisi “Hayaller
kadar oluşturmuş, ülkenin dört bir yanın- girişilmediğinden kamuoyu vicdanı yaralı mesinden uzakta ve kontrolde tutmaktır.
ifadesine göre Büyükçekmece’de bir
ve Hayatlar” 17
da yürürlüğe sokmuştu. Dallanıp budak- kalmaya devam etti. Nitekim, İtalya ve başka ülkeler bunu bü-
arazide bulunuyor. Cinayetin uyuşturucu
Şubat Perşem-
lanmış bir idari yapılanma içinde, kendine Brecht’in “Üç Kuruşluk Opera”yı 1929 yük ölçüde başardı. Sovyetler Birliği’nin
baronu Zindaşti’yle bağlantılı olduğu
be günü beIN
ait bir yargı sistemi, hatta mahkemeler yılında yazdığını düşünürsek üzerinden çöküşüyle birlikte, “tehdit” ortadan
birtakım kaynaklardan sızıyor. Netflix
bile kurmuştu. Ana merkezi Palermo olan neredeyse yüz yıla yakın bir zaman geç- kalktıktan sonra, bir zamanlar kullanılan CONNECT’te iz-
dizilerini aratmayacak ilişkiler, takipler
mafya, ilişkiler ağını geçtiğimiz yüzyıl ba- ti. Dolayısıyla onun dillendirdiği illegal devlet içindeki yapılar temizlendi. Yaşan- leyicisiyle bulu-
ve cinayetler memleket havası içinde
şında Amerika’ya taşıdı. İtalyanlar, yeni olarak nitelendirilebilecek bu üçgen yapı mış tecrübeler, bu tarz ilişkiler ağının çığ-
şuyor. Yapımı-
“normal”leştiriliyor.
kimi zaman meşru zemine bile itilmeye rından rahatlıkla çıkabileceğini, çok kısa
dünyaya adımını atar atmaz, uçsuz bu-
nı NGM’nin, ya-
H
caksız Amerikan topraklarındaki merkezi çalışıldı. Dahası şimdilerde her şey bu sürede seri cinayetlere erişebileceğini
pımcılığını Nazlı Heptürk’ün üstlendiği dizi, dört
“Mafia”, Sicilya lehçesinde “gizli örgüt”
yönetim boşluğunu kullandı, otorite zayıf- kadar basit bir düzlemden ilerlemiyor. gösteriyor. Keşke her şey, filmlerdeki gibi
yakın arkadaşın hayallerinin peşinden giderken
anlamına gelen bir sözcük. 19. yüzyılın
lığından yararlandı, kendi yönetim mode- İşin içine pek çok sacayağı girdi: Med- aşk, intikam, nefret üçgeninde kalsaydı!
“hayata yakalanma” hikâyesini izleyici ile buluş-
sonunda İtalyanlar, “mafya” adını koy-
lini geliştirdi. 1929’daki büyük ekonomik yadan eğitime, özerk olarak tanımlanan H
turuyor. Dizinin oyuncu kadrosunda ise Özge
duklarında dünyaya bu sözcüğü armağan
kurumlara ve hatta örgütlenme biçimle- Devlet aygıtı yerine tam olarak oturmuş
krizle birlikte sisteme dahil oldu.
Gürel, Aybüke Pusat, Melisa Aslı Pamuk, Yeşim
edeceklerini henüz bilmiyorlardı. Önce
H rine kadar… Oyunun sonunda Brecht, toplumlarda mafya ağı açığa çıkarılmaya
“mafyöz” ilişkiler ağı belirli bir düzeni Ceren Bozoğlu, Özge Özacar, Yusuf Çim, Serkay
Brecht, ünlü oyunu “Üç Kuruşluk kraliçenin Mac’i affetmesini sağlamış, çalışılır. Ne acı ki bizde tam tersi!
Tütüncü, Ekin Mert Daymaz yer alıyor.