Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 KASIM 2022 PERŞEMBE
6 ATAMIZI ÖZLEMLE ANIYORUZ 7
ARAMIZDAN AYRILIŞININ 84. YILINDA UZMANLAR, ‘6 Ok’U, ULU öNDeRiN tAbiRiYLe ‘keMALiZM pReNsipLeRi’Ni CUMHURiYet’e ANLAttI
Anmak değil anlamak: Çünkü Atatürk bir fikirdir
ki Mustafa Kemal vardır” demişti ulu önder: “Biri nun “naçiz vücudunun toprak olmasının” 84. yıl-
“İben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Odönümünde, en büyük eserim dediği Cumhuriye-
Kemal, onu ‘ben’ kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, tin “ilelebet payidar” olması, onu anlamak ve fikirle-
bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, büyük rine sahip çıkmakla mümkün. Çünkü “büyük ölülere
ÇAğDAş
Bayraktar
ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur.” matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.”
Atatürk ve karşıdevrim
CUMHURiYetçiLik
ugün Atatürk’ü kaybedişimi- mıştı. Çağdaş ve uygar bir toplum hatip ortaokulu ve 1694’ü imam
tatürk maddi şahsiyetiyle aramızdayken onun
zin 84. yılındayız. Eski 10 Ka- yaratmak amacıyla önemli Aydın- hatip lisesidir. Son rapora göre,
Aeserlerini ve prensiplerini, ilmin ve fennin iste-
DoÇ. D. r EZZr N ÜNa aLP
Bsımlar “Atam sen kalk ben ya- lanma devrimlerini gerçekleştirdi. imam hatip okulları tüm okullar
diği derinlikle tetkik ve mütalaa edemiyorduk, çün-
tam” sloganıyla etkinleşirdi. Oysa 10 Atatürk, Cumhuriyet yönetim arasında yüzde 13.5 orana ve bu
kü inkılapçı şef, her gün yeni hakikatlerle çağlayan
tatürk önderliğini; ulusal bir toplum an-
Kasımlar artık bir “muhasebe” bir
bir nehir gibiydi. Şellâle mahiyetli adamın kendisine modelini demokrasi olarak nitele- okullarda okuyan öğrenci sayısı
“Alayışı, anavatan, ulusal egemenlik ve ba-
bakmaktan, eserleri üzerinde durmaya adeta vakit “hesap verme” bir “özeleştiri” duru-
miş, çok partili demokrasinin ger- 1 milyon 381 bin 220’ye ulaşmış
ğımsız devlet temaları ile saptadı” diyen Doç.
bulamıyorduk diyebiliriz.
muna gelmelidir. çekleşmesi için de iki kez girişim- bulunuyor. İmam hatip okulları-
Dr. Rezzan Ünalp, ulu önderin Cumhuriyeti ulu-
Atatürk maddi şahsiyetinde öldü, fakat onun hu-
sal egemenlik kavramına daya- Atatürk Cumhu- de bulunmuştu. nı seçen öğrencilere 500-1000 TL
ruşan bir nehir halinde akan eserleri ve prensipleri
narak demokrasi temeline oturt- riyetçiydi. Aklın Çok partili demokratik siste- arasında burs veriliyor. İmam ha-
şimdi aramızda ve etrafımızda adeta canlı bir deniz
dar ve dindar bir nesil’ istiyoruz”, “Biz
mayı amaçladığını söyledi.
terazisini öne me onun en yakın çalışma arkadaşı tip okulları Cumhuriyet felsefesine
gibi yaşamaktadır. Şimdi artık bu denize dönece-
Cumhuriyeti sadece yöne- ‘muhafazakâr devrimci’ partiyiz” slo-
çıkaran Ay-
İnönü’nün kararıyla 14 Mayıs 1950 karşı bir kitle yaratmak için kullanıl-
ğiz ve İsmet İnönü’nün dediği eserleri ve prensiple-
tenlerin seçimle belirlendiği bir
ganları açıkça ortaya konuluyor.
dınlanma fel-
riyle aramızda ebediyen yaşayacak olan Atatürk’ü, seçimleriyle girdik. O tarihten bugü- mak isteniyor.
devlet biçimi, rejim olarak algı-
“Muhafazakâr” ve “devrim” birbirine
bu eserleri ve bu prensipleri üzerinde tetkik ede- sefesine
ne 72 yıl geçti. Atatürk Devrimleri ve laiklik ko-
lamanın yanlış olacağına da dik-
rek Kemalist rejimin ideolojisini tebellür ettireceğiz. zıt kavramlardır. Muhafazakâr devrim-
inan-
Bu 72 yılın yüzde 90’ında nusunda verilen ödünler dinci kesi-
kat çeken Ünalp, “Cumhuriye-
Ankara’da Atatürk Anıtkabri, Ankara’da Atatürk için
cinin anlamı, “karşıdevrimcilik”tir. Bu-
Türkiye’yi sağcı iktidarlar yönettiler. mi cesaretlendirmiş, giderek laikli-
tin, eşitliğe dayalı bir yönetim biçimi olan de- müze... Bunları yapacağız. Bunlar kadar ehemmiyet-
rada geriye gidişleri, Atatürk Devrim-
Kutsal din duygularından yararlanı- ğin temellerine dinamit konulma yö-
li diğer bir işle beraber: ‘Kemalizm Enstitüsü.’ Ata-
mokrasinin ön koşulu olduğunu söyleyebiliriz.
lerine karşı hareketleri teker teker say-
larak oy devşirme, her seçimde gide-
nünde ilerlemelere neden olmuştur.
türk, onun bütün milletçe biz aşıklarının harzıcan
Türkiye için de demokrasiyi yaratan Cumhuriyet
sak sayfalar tutar.
rek yaygınlaştı. Bu ödünler ne yazık ki ilk önce Ata-
edeceğimiz hazineler bıraktı.
olmuştur. Bu nedenle Cumhuriyetçilik; ulusal
19 Mayıs törenlerini kaldırmak is-
DP ve Menderes’le başlayan hal- türk Devrimlerini savunması gere-
Atatürk inkılaplarının istinat ettiği temel fikirler,
egemenliğin asla kimseye emanet edilemeyece-
teyen, “Said Nursi, Milli Mücadele’nin
kendi başına mütefekkir ve mütemadi bir gençliği kın “tuttuğu ve tutmadığı” dev- ken partilerden daha sonra da libe-
ğini, devredilemeyeceğini ve vazgeçilemeyece-
bir iki asır işgal edecek kadar büyük kıymetlidir. As-
maddi ve manevi mimarları arasında-
rimler ayrımı 72 yıl içinde gi- ral solculardan geldi... Oysa laiklik,
ğini öngörür. Bu nedenle bir ulusu oluşturan bi-
ker Atatürk başlı başına bir alemdir. Tarihçi ve hu-
dır” diyen milli eğitim bakanları gör-
derek büyük mesafe aldı. Cumhuriyetin ve demokrasinin te-
reylerin siyasi ve sosyal eğitiminde, vatan sev-
susiyle milli Türk tarihini, en eski devirlerinden za-
Tarikatlara kol kanat gerip dük. İlköğretimi ve ortaöğretimi din melidir. Çağdaş toplumun, demokra-
gisinde noksan varsa öyle bir ulusun egemenli-
manımıza kadar gelen bütün safhalarında hayret
odaklı duruma getirmek için 4+4+4
ğini gerektiği derecede kuvvetle elinde tutama- olanak tanımak tüm sağcı si- sinin sürdürülebilmesi bu temelin ti-
olunacak bir nazar nüfusu ile arayıp taramakta eş-
yacağı kesindir. Bu bakımdan ulusal egemenliği uygulamasına gidildi.
yasal liderlerin en önemli tizlikle korunmasına bağlıdır.
siz bir kudret gösteren Atatürk gene bu yolda ferah
yaşatmada vatandaşların gerekli nitelikte yetiş- Son aşamada Cumhuriyet için “yüz-
uğraşı oldu. Açıkça belirtmeliyiz ki, Aydınlan-
ferah bir iki asır takip olunabilir. Onun nur huzme-
tirilmesi önem taşır” dedi.
yıllık parantez”, “yüzyıllık yıkım süre-
lerile ışıklanan sahalardan yeni yeni nice hakikat- 12 Mart ve 12 Eylül aske- ma Devrimlerini, çağdaşlaşma ça-
“Tarih bize, yurttaş olma bilinci ile demokrasi-
ler çıkarılmak şartile. İçtimaiyatçı Atatürk devrimi-
ri dikta rejimleri ılımlı İslamı ci” değerlendirmeleri yapılıyor. balarını İslama karşı bir “istila” ola-
ye doğru ilerleyiş arasında da esaslı bir bağlantı
mizin en kuvvetli yapıcı ve yaratıcı bir inkılabcısıdır.
Harf Devrimi’ne, kültür devrimleri- rak gören bir siyasal hareket karşı-
kurumsallaştırdılar. 12 Eylül,
Hulasa bize şimdi Atatürk’ü eserlerinde ve pren-
bulunduğunu gösterir” diyen Ünalp, “Türk kimli-
ne dil uzatılıyor. Arap hayranlığı, din
ilkokullarda ve ortaokullarda sındayız.
siplerinde derinleştirerek tetkik ettirecek ve onun
ği ile ayakta kalabilen Türk ulusu, siyasal bir ör-
devleti hayranlığı her kavramın üze-
din derslerini zorunlu ders ola- Umudumuz genç nesillerin Atatürk
prensiplerine bütünlüğünü verdirecek bir Kemalizm
gütlenmeye giderken Türkiye Cumhuriyeti Dev-
rak kesinleştirdi. Dine dayalı parti- rinde... ve çağdaşlaşmaya olan inançlarıdır.
Enstitüsü lazımdır. Bir milletin diriliş ve yükselişin-
leti adını aldı” ifadelerini kullandı.
lerin önü açıldı, gelişmesi sağlandı. Ellerinden gelse, Meclis’e bir kanun Cumhuriyet gazetesi, Aydınlanma-
de insanlığa hizmetin en yüce örneğini vermiş olan
Atatürk’ü, asla tesadüfi olmayan, harika ve muci- Son 20 yılda ülkemizi “ılımlı İslam teklifi verip Cumhuriyeti kaldıracak- nın, çağdaşlaşmanın, Atatürk’ün ga-
ze ile hiç alakası bulunmayan eserlerinde ve pren-
lar, halifeliği yeniden getirecekler. zetesidir. Aydınlanma Devrimlerine,
partisi” olduğunu resmen kabul eden
siplerinde mütalaa etmeye ve Atatürk hakikatleri-
AKP yönetiyor. 1970’te 40, 1980’de 249 olan imam laiklik ilkesine karşı tutum nereden
MiLLiYetçiLik
ni millete ve insanlığa mal etmeye mecburuz ki biz
“Demokrasi bir tramvaydır, istediği- hatip okullarının sayısı bugün 5 bin gelirse gelsin karşısında Cumhuriyet
bunu ancak bu maksatla tesis olunacak Kemalizm
miz yerde ineriz”, “Biz bu ülkede ‘kin- 145’e ulaştı. Bunun 3 bin 451’i imam gazetesini bulacaktır.
Prof. Dr. Hakkı Uyar
Enstitüsü’nde yapabiliriz.
Sakarya ve Dumlupınar harblerini misal olarak
tatürk’ün milliyetçilik anlayışının iki önem-
alırsak ve bu iki misal üzerinde Atatürk’ün sözleri
Ali temele dayandığına dikkat çeken Prof. Dr.
ve fikirleriyle de nurlanarak durursak istikbalimize
Hakkı Uyar, bu iki dayanağın tam bağımsızlık
desteklik edecek muazzam hakikatlerle karşılaşırız.
ve çağdaşlık olduğunu söyledi. “O, Milliyetçili-
Düşman kumandanı, Afyon-Eskişehir hattından
ği bir kültür, bir uygarlık savaşı mağluben ricat eden Türk ordusunun aslını yüz bin
olarak görmekteydi. Ümmetten kişi hesap ediyordu. Aynı kumandana göre Afyon-
Eskişehir hattı muharebelerinde bu yüz bin kişinin
millet, kul ve tebaadan birey ve Ölüm nedeni
üçte biri kadro harici çıkmış, üçte biri silahlarını da
vatandaş yaratmanın peşindey-
beraber alıp gitmek şartıyla dağılmış, geriye yal-
di” diyen Uyar, Milliyetçiliği la-
DevLetçiLik LAikLik
nız üçte bir, yani yallah yallah otuz beş bin kişi kal-
ik bir kimliğe büründürmek, üm-
mıştı. Bu hesabı yapan kumandan Ankara’ya kolla-
P. Drof . DUr raN BÜLBÜL Dr. ÇiğDeM BAYrAkTAr ÖrS
met bilincinden toplumu arındır-
rını sallayarak girmesine hemen hemen hiçbir ma-
manın çabasındaydı. Milliyetçi-
ni kalmamış olduğunu bütün bir emniyetle söylü-
zgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde “dev- ustafa Kemal Atatürk’ün laik bir yönetim aygı-
lik anlayışı Alman tipi bir milliyetçilik (ırkçı) de-
sıtma ve HMSS mi?
yordu.
Alet öncülüğünde planlı sanayileşme” uygula- Mtı biçimlendirirken yöneldiği temel amacın; din
ğildi. Fransız tipi bir milliyetçilik (kültür) idi” de-
Halbuki düşman kumandanının hesabı yanlıştı.
masının ilk defa Atatürk Türkiyesi’nde gerçekleş- ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, özgür ben-
di. Uyar, Atatürk’ün ulusal Türk kimliğine bakışı-
Aslında dediği miktardan aşağı olmayan Türk ordu-
tiğine dikkat çeken Prof. Dr. Duran Bülbül, “Bu liklerin inançlarının ve hissedişlerinin ise kurum-
nı şöyle açıkladı:
su Sakarya sağ sahiline yalnız 23 bin kişi olarak ri-
Prof. Dr. Ülgen Zeki ok
planlama ile Türkiye’de ihtiyaç lardan, dayatmalardan, ayrıcalık-
“1924 Anayasası ve bu anayasa üzerine yapı-
cat etmişti. Türk milletinin gösterdiği fevkalade bir
Manisa Celal Bayar Üniversitesi
duyulan temel sanayi mallarını lardan yalıtılarak tamamen kişile-
lan tartışmalar Türkiye Cumhuriyeti’nin demok-
kabiliyetle yirmi üç günlük harp fasılasında bu mik-
teMel tıp BiliMleri BölÜMÜ parazitoloji
kamu girişimleri aracılığıyla üret- re bırakılması olduğuna değinen
ratik temeller üzerine kurulduğunu açık bir şe- tar yetmiş sekiz bin kişiye baliğ oldu ve dünyanın
anaBiliM Dalı
mek temel hedef olmuş, plan ha- Çiğdem Bayraktar Örs, “Tam da
kilde göstermektedir. Aslında Türklük kavramı- en uzun meydan muharebesi olan 23 günlük Sakar-
zırlandığında ise dış kaynak ön- bu maksada yönelmiş, kişilere din
ya boğuşmasından sonra Türk ordusu gene yetmiş
na yüklenilen içeriğin 1876 Anayasası’nda ta-
görülmeyerek plan öz kaynaklar- ve vicdan özgürlüklerini yönetme sekiz bin kişilik bir mevcuda malik bulunuyordu.
nımlanan Osmanlılık kavramından (madde 8)
ç yıl önce, Atatürk’ün hastalık-
Yirmi üç günlük Sakarya Meydan Muharebe-
la yürütülmüştür” dedi. hakkı ve ayrıcalığı tanımıştır. Laik-
farklı olmadığı dikkat çekicidir. Nitekim sonra-
Üları ve ölüm nedeni üzerine ya-
si’nde 50-60 bin kadro harici verdiğimiz kabul edil-
Benimsenen devletçilik ilkesi- lik, bilhassa son yıllarda aktarıldı-
ki yıllarda da Atatürk’ün yaptığı iki tanım, resmi
zılanları inceleyerek 9 Eylül gazete-
se, Türk milletinin bir buçuk ayda yirmi üç bin kişi-
nin özgünlüğünü vurgulayan Bülbül, “Atatürk ik- ğı gibi kişileri zorlayıcı değil, tam tersine; bireyle-
milliyetçiliğin etnik ve dinsel kimliğe dayanma-
sinde “Atatürk’ün sirozu sıtmaya mı
1881-1938
lik bir orduyu yüz elli bin kişiye yaklaşan bir mikta-
tisat ekollerinden ne liberalizme ne de sosya- re herhangi bir inanç ya da inisiyatif seçme konu-
dığının açık bir göstergesidir.
bağlıydı?” başlıklı bir köşe yazısı yaz-
ra çıkarıvermiş olduğu görülür. Dünya tarihi hiçbir
lizme bağlı kalmamış, kendine özgü üçüncü bir sunda haklar tanıyan, benlikleri özgürleştirici, kişi-
1925’te ‘Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türki-
mıştım. Yazıda Atatürk’ün sirozunun
millet için bu kadar büyük bir hayat kabiliyeti kay-
yol oluşturmuştur” ifadelerini kullandı. Bülbül, leri siyasi gündemin kurmacasından yalıtan bir ilke
ye halkına Türk milleti denir’ tanımı ile 1930’da-
detmemiştir. İşte, size bir mevzu ki aylar ve yıllarla büyük olasılıkla tekrarlayan sıtma
uygulanan özgün devletçilik modelini dört ana olarak Cumhuriyet rejiminin ayrılmaz bir parçası
ki ‘Millet, dil, kültür ve ülkü birliği ile birbirine
üzerinde durarak çok engin hakikatlere erersiniz.
ataklarına bağlı olduğu savımı, özetle
grupta toplamanın mümkün olduğunu belirtti: haline gelmiştir” ifadelerini kullandı. Bayraktar, la-
bağlı vatandaşların oluşturduğu siyasal ve sos-
Eskişehir-Afyon hattında bir İngiliz askeri heyeti,
Geçen üç yılda, yaşamımızı değişti- len hem plasmodium falciparum hem
şu kanıtlara dayandırmıştım:
1. Türk Lirası’nın değerini koruyan anti-enf- iklik ilkesinin önemini şu sözlerle tanımladı:
yal bir topluluktur’ tanımı bu anayasal ve tarih-
karşı tarafın tahkimatını gözden geçirdikten sonra,
ren COVID-19 enfeksiyonu ile sıtma plasmodium vivax enfeksiyonlarının
İlk kez 1896’da Manastır As-
lasyonist para-kredi politikası. “Devletleri yönetenlerin yani iktidar erklerinin
sel arka planın ürünüdür.”
eğer Türk ordusu taarruz ederse, altı ayda bu tah-
arasında bazı ortak yönler fark ettim. bir arada bulunması” oldu.
1 keri Lisesi’nde, Eylül 1915’te
2. Gerçek kamu kaynaklarına dayanan denk insanların maneviyatını sömürememesi, kullan-
kimatın yalnız tel örgüler kısmını geçemez diye ra-
Halen dünyadaki en ölümcül enfek- Atatürk’ün Manastır’daki ilk sıt-
Anafartalar’da, 28 Ağustos 1918’de
bütçe politikası. maması için laiklik vurgusu son derece değerlidir.
por vermişti. Hatta buna istinaden, o günlerde bi-
siyonlardan biri olan ve çoğu çocuk, masının plasmodium vivax, Suri-
Suriye’de, 19 Mayıs 1919’da
3. Devalüasyonsuz dış ticaret politikası. Din ve vicdan özgürlüğünün hiçbir surette hiçbir
ze iki hasım taraf arasında 30 kilometrelik bir bi-
yılda yaklaşık 600 bin insanın ölü- ye’deki sıtmasının ise plasmodium
Samsun’a çıktığında, 20 Eylül
4. Ulusal kaynakların etkin kullanımını sağla- siyasi parti ya da kimlik tarafından aşındırılmama- taraf mıntaka tesis olunarak sulh için bir müzake-
HALkçILIk
müne yol açan sıtma etkenlerinden falciparum olma olasılığı yüksek.
re yapılması ve bu müsellâh ihtilâfa sulhan bir hal 1919’da Amerikalı General Harbord
yan planlı kalkınma politikası.” sı için laiklik hukuki bir kalkan, bir miğferdir.
çaresi bulunması için bir teklif yapılmıştı. Bu tekli- “plasmodium falciparum”, COVID- Sıtma nöbetleri sırasında yaşadı-
ile Sivas’ta görüşürken, 1919’un
DoÇ. Dr. MeHMeT eMin elMACI
fin asıl mahiyeti ve hakiki maksat ve hedefi ne ola-
19’da olduğu gibi kanın pıhtılaşma ğı böbrek sorunları ise plasmodium
son günlerinde, 3 Ağustos 1920’de
bilirdi? Dâhi Kumandan, elinde Türk ordusunun ta-
eğilimini artırıyordu. Bu eğilim sonu- malariae sıtması ile ilişkili olabilir
Konya’da geçirdiğini bildiğimiz sıtma
tatürk için ulus egemenliği kadar önemli olan
aruzla beş altı gün zarfında tahkimattan ve hat-
ve bu üç sıtma türü o günlerde böl-
cu, sıtmada en sık beyinde, COVID-
nöbetleri.
Akavramlardan birisinin de Halkçılık olduğunu
ta karşı taraf kuvvetlerinden eser kalmamış oldu-
DevRiMCiLik ‘DeNiZCi DevLet’ gede mevcut. Sonuçta, Atatürk’ün
19’da ise kalpte gelişen komplikas-
Ankara Cebeci Askeri
söyleyen Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, Atatürk’ün
ğu malumdur. Bu nasıl işti? Bu bir harika veya mu-
en az iki, belki de üç farklı tür sıt-
yonlar ölümle sonuçlanabiliyordu. İki
2 Hastanesi’nde Dr. Arif İsmet’in
en başından beri kafasında bu fikri uygulama-
cize miydi?
DoÇ. Dr. HAlil ÖZCAn e. DeniZ k. AlBAY BorA SerDAr
ma etkeni ile defalarca karşılaştı-
enfeksiyonun ortak bir yönü de geç
ya başladığını, TBMM’nin açılışın- (Çetingil) etkeni “plasmodium vivax”
Gazi Mustafa Kemal Meclis’te vaziyeti izah eden
ğı; o günlerde kullanılan kinin ila-
ortaya çıkabilen ve bazen aşırı bağı-
dan beş ay sonra Meclis’e sundu- nutkunda, harika ve mucize mübalağalarını reddetti olarak belirlemesi.
tatürk ilkelerinin bütünleyici dört ilkede temel- ugünlerde sıkça duyduğumuz “Mavi Vatan” an-
cının, tanısı konan plasmodium vi-
ğu bir programın adının da bu ne- ve geçilemez denilen karşı tel tahkimatını, Türk ne- şık yanıt sonucu, ölümcül olabilen
28 Mart 1938’de Dr. Fissinger’ın
Alendiğini söyleyen Doç. Dr. Halil Özcan, bunla- Blayışının özünün Atatürk’ün “Denizciliği Türk’ün
vax parazitinin karaciğerdeki şekil-
ferlerinin nasıl geçtiklerini, kendi ayaklarının biraz
denle “Halkçılık” olduğunu söyle- komplikasyonlardı.
3 Hasan Rıza Soyak’a “Bu hastalı-
rın milli egemenlik, tam bağımsızlık, milli birlik ve büyük milli ülküsü olarak düşünmeli ve onu en kı-
fazla açılmış adımlarıyla, “İşte böyle geçtiler” diye lerine (hipnozoit) etkisiz olması ne-
di. “Halkçılık; halkın refahının dü-
Uzamış COVID’de, otoimmün me-
ğın sırf içkiden geldiği yolundaki dü-
bütünlük ile dinamik ideal olduğunu belirtti. “Kema- sa zamanda başarmalıyız” sözü olduğunu belirten
anlattıktan sonra ilave etmişti: “Efendiler, bizim iş- deniyle, bu enfeksiyonun karaciğer-
şünülmesi, eşitliğinin sağlanma-
kanizmalar sonucu farklı organlar-
lizm, akıl ve bilim rehberliğinde bü- emekli Deniz Albay Bora Serdar, şünce doğru değildir... Hastalığın da-
lerimizde harika ve mucize kabilinden âdet ve tabi-
de uykuya yattığı; yeni bir enfeksi-
sıydı” diyen Elmacı, dönemin şart-
da gelişen tabloları göz önüne alarak,
tünleyici dört temel ilke temelinde; bu sözün deniz sevgisinden ziyade ha başka ve önemli etkenleri olduğu-
at harici hiçbir şey yoktur. Biz ne yaptıysak en ufak
yon edinildiğinde veya direnç düştü-
larını ve halkçı uygulamaları şöy-
altı ilkesiyle Türk milletini dinamik milli hedefin “denizci devlet” ola- Atatürk’ün hastalığını yeniden araş-
nu kabul etmek lazımdır” demiş ol-
teferruatına kadar evvelden yaptığımız hesapların
ğünde, uykudan uyanarak alevlenip,
le özetledi: “Halk din temelli millet sistemi ile ayrış-
ve devrimci idealine ulaşmayı he- rak belirlenmesi olduğunu belirtti. tırınca, önceden pek üzerinde durma-
ması.
tatbikatıdır. Hesaplarımızı sağlam yaptık, neticeleri
sonuçta birlikte HMSS’ye yol açtık-
mış ve büyük bir ötekileşme yaşanmaktaydı. Bazı
defler” diyen Özcan, “Akıl, bilim ve Atatürk’ün, karacı kültürü ile ye-
dığım hiperreaktif malaryal spleno-
Ağustos başında gelen Prof.
kat’i olarak elde ettik.”(...)
meslekler daha imtiyazlıydı ve bazı lakaplar saye- ları hipotezi, eldeki verilerle örtü-
dinamik ideal hedefini ortaya koy- tişmesine rağmen denizciliği “mil-
Atatürk’ün hayatı bunların her çeşitten, her sa- megali sendromu (HMSS) veya tro-
4 Dr. Eppinger ve Prof. Dr.
şüyor. Araştırmayı derinleştirince,
sinde insanlar sınıflandırılıp, birbirlerinin haklarını
mak sürekli olarak devrimciliği ge- li ülkü” olarak hedeflemesi bir ter-
haya müteallik binlercesiyle doludur ve bütün bun-
pikal splenomegali denen tablo öne
Bergmann’ın hazırladıkları raporda
ve ekonomik durumlarını göz ardı edip, çağdaş mil- Gine’den Belçika’ya gelen ve HMSS
rekli kıldığı için Kemalizm, geçmi- cih değil, üç yanı denizlerle çevri- ların vesikalarını Atatürk bize bırakmıştır.
çıktı. Sıtmanın yaygın olduğu tro-
“Önceden Atatürk’ün çektiği sıtma-
let sistemindeki dayanışmacılıktan uzak bir durum- tanısı alan 16 yaşındaki bir kişinin
şin bekçiliği ve kalıplaşmış inanç sistemi yerine de- li ülkemiz için bir zorunluluktu” dedi. “Abdülhamit Atatürk’ün kütüphanesi gayet kıymetlidir. (...)
pikal bölgelerde, uzun süre boyun-
nın bir etkisi olmadığını kesin olarak
da yaşamlarına birbirilerinden habersiz devam et-
öyküsünde, özellikle banyo sonrası
Yorulmaz ilim aşıkı Atatürk’ün okuduğu kitaplarda-
ğişen koşullarda sürekli, akılcı yenilenmeyi zorunlu döneminde Haliç’te çürümeye bırakılan donanma-
ca tekrarlayan sıtma ataklarına bağ-
söylemek mümkün değildir” yazma-
mekteydiler. Köylü üzerinde hiç kimsede olmayan ki notlar bile o sayfalara aksetmiş fikir nurlarıdır. kaşıntı yakınması olduğunu gördüm
kılar” ifadelerini kullandı. nın nelere mal olduğunu en iyi analiz edenlerden
lı aşırı immünolojik uyarılma sonu-
ları ve tedaviye kinin eklenmesi.
ağır bir ‘aşar vergisi’ vardı. Kadınlar erkeklerle hu- Atatürk’ün dosyaları gayet kıymetlidir. Bütün bunlar
ve Atatürk’ün son zamanlarında ya-
Bu kapsamda “yeniliklerin akılcı ve kalıcı ola- birisi oydu” diyen Serdar, süreci şöyle özetledi:
cu gelişen ve ölüme yol açabilen, IgM
Dr. Neşet Ömer İrdelp’in
Kemalizm Enstitüsü’nün bitip, tükenmez hazneler
kuken ve toplumsal anlamda eşit değildi.
şadığı kaşıntılarının nedeninin de
bilmesi için de Türk milletini geri bırakmış ku- “Mesajlarını ‘Hamidiye’ gemisinden verme-
yüksekliği ile karakterize bu tablo-
5 Atatürk’ün vefatı sonrası Asım
halinde ilk elemanlarını teşkil edecektir.
Bu nedenle; Aşar vergisi kaldırılarak eşitlik
HMSS olabileceğini düşündüm.
rumları ortadan kaldırılması gerekliliğini” vurgu- si anlamlıydı. Bu anlayış MİLGEM’e (Milli Gemi)
da, kanda sıtma etkenleri saptanamı-
Türk milleti namına, şimdiki ve gelecek Atatürk Us’a “Vaktiyle sıtma da geçirmiş, da-
için adım atıldı. Herkesin aynı milli müfredat ile
Atatürkçü bir parazitolog ola-
layan Özcan, “Bu anlamda devrimcilik, yenilik giden yolun taşlarını ördü. Denizlerin jeopolitik
aşığı Türk gençliği namına Cumhuriyet hükümetin- yor ve Atatürk’ün durumu ile bire bir
lağı büyümüştü” demiş olması.
eğitim öğretim görmesi sağlandı. İnsanları sınıf-
rak benden şimdilik bu kadar.
yapmak kadar yeniliklere engel olanları ortadan etkisini önemseyen Atatürk, gambot diplomasi-
den bu Kemalizm Enstitüsü’nün derhal tesisini ri-
örtüşüyor. 2008’de Hindistan’daki
Sir Patrick Manson’ın 1898’de
landıran ve imtiyazlı hale getiren lakaplar kal-
Atatürk’ün hastalığının sıtma ve
kaldırmak yükümlülüğü ile de karşı karşıyadır. sini başarıyla kullanan sayılı liderlerdendi. Bilin-
ca ediyoruz.
bir hastanede, aşırı dalak büyümesi
dırıldı. Kadın erkek eşitsizliği giderildi. Halkçı- 6 yazdığı kitaptaki “Sıtma uzun sü-
HMSS ile ilişkisi konusunda, başta
Ancak Türk devriminin özelliği kurtuluş ve kuru- melidir ki her bir vatandaşın bu ülkü etrafında
olan 24 hasta araştırıldığında, en sık
lık herkesin eşit olması, devletin halka dayan- re tekrarladığında, kronik hepatit,
luşun bütünleyici ilkeler temelinde hukuk teme- buluşması ve gayret göstermesi Cumhuriyet’e gastroenterolog, immünolog, enfek-
masıydı. Yönetimin bir aile ya da bir kişiye değil neden (7 hastada) HMSS bulunmuş.
bağ dokusunda artış ile karaciğerde
linde dünyanın en kansız ve sancısız devrim olma olan borcudur. Elimizi denizden çekmememiz siyon hastalıkları uzmanı olmak üze-
doğrudan halka ait olmasıydı.” “HMSS neden Hindistan’da sık?” di-
büyüme veya küçülme ile seyredebi-
özelliğini taşımasıdır” diye konuştu. gerekir.” re, tüm meslektaşlarımın katkılarını
23 Kasım 1938
ye düşününce, yanıtım “Muhteme-
len siroza yol açabilir” ifadeleri.
bekliyorum.