29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 OCAK 2022 PAZARTESİ 10 HABER/YORUM Türkiye ekonomisine ait temel kararların artık dünya sermayesi tarafından alınacağını duyuran kararların yıldönümü: 24 Ocak has kapitalizmdir İktisatçının meşgul olduğu başka açıklar da var. Teknoloji açığı önde geliyor. İktisatçı bunu ölçüp biçmeye giriştiği zaman mühendisle işbirliği PİLİ BİTMİŞ BİR yapmak durumundadır. Ararsak başka açıklar da saptayabiliriz. EKONOMİ MODELİ Acaba en çok kafa yormamız gereken hangisi? esadüf, bugün 24 Ocak. 1980’in yıldönü- Tmü. Simgeleşmiş bir tarih. “24 Ocak” Türki- ye ekonomisine ait temel kararların artık dün- Başlarken ya sermayesi tarafından alınacağını duyuran ir açıklama ile başlayalım. 2000 yı- belgedir. Hem bir bildiri hem de bir çerçeve- lına girilirken birçok yerde 21. yüz- dir. Anlayanlara, “Bu çerçevenin içi doldurula- Byılın nasıl bir çağ olacağı düşünülü- caktır ve bir kapitalizm modeli ortaya çıkacak- yordu. Yeni cep telefonları, bilgisayarlar tır” demekte idi. Geçen 42 yılda içi dolduruldu herkese bunu konuşturuyordu. Yeni tek- ve ekonominin değişmeyen modeline toplum nolojiler hızla zihinlere yansıyordu. Üni- ve siyaset boyutları eklendi. (İlginçtir, 1980 ba- versitede, çevremizde bu gözlemlerle o ilk şında doların 35 TL civarındaki kuru birden 70 on yılı tamamlarken birdenbire başka bir TL yapılarak dünya sermayesinden “Aferin!” “olay”la karşı karşıya kaldık. Dünya ka- alınmıştı. 42 yıl sonra, TL işlemlerinin artık pitalizminin “Büyük Çöküş”ü geliverdi: hep doların (dövizin) değerine göre ayarlanaca- 2008. Amerika’dan başlayarak kapitaliz- ğı bugüne geldik ki, TL işlemlerini “ekonomik min ekonomik modeli çökmüştü. kararlar” olarak da okuyabiliriz.) 25 Ocak 1980 Yaptığımız değerlendirmeler o tarihte şu 24 Ocak, 1980 böylece ülkenin sermaye sı- noktada toplandı: Birincisi, Türkiye tak- nıfını da tarihi bir göreve çağırdı: “Planlama vimle 2000’lere girmiştir, ama zihin yapı- dönemi kapanacak, göreve hazır ol!” çağrısı. lar eder, ekonomiden ayetler okur. Fetva da mayesine ödenerek finanse edilebiliyor. sıyla henüz 21. yüzyıla girememiştir. Da- 1960-1980 döneminde planlama “Herkese kay- verir. Ancak, bu kimlikle yazarken iki açma- Kim ödüyor? Günümüzde meslektaş- va, düşünce ve çözümleriyle 21. yüzyılın nak var, yapabiliriz” demekti. Sermaye sınıfına zı vardır: Yorum yaparsa, onun o özel diliyle lar buna pek eğilmiyorlar. Bir bilene sora- yeni dünyasında toplum olarak yer alıp müjde olan 1980 “Herkese kaynak yok”a geçi- karşılaşan okuyucu yazıyı az sonra terk ede- lım. Cumhuriyet tarihinin en dikkate değer şin başlangıcı oldu. En geniş anlamıyla. ilerleyebilmektir. Bunun için önce bili- bilir. İlk açmaz bu. İkincisi, “herkes anla- İktisat Vekili Mustafa Şeref (Özkan) Bey Değer yargılarını kenara koyalım. İktisatta min tezlerine gereksinme var. Bilimin süz- sın” diye sadeleştirmeye yönelirse basitliğin 1930’da kulaklara küpe olacak saptama- her tercihin, kabulün bir bedeli olur. Sermaye gecinden geçen tezlere. Toplumlar tezler- girdabına kapılabilir, bilim katından uzakla- yı yapmış. Osmanlı’nın son 80 yılını anali- sınıfının bu kuvvetli tercihini (“Herkese kay- le kendilerini aşabilirler. Aylık, günlük gö- şır. Kısacası, ikisi arasındaki “makas”ın aya- tik olarak doğru okuyan tecrübesiyle. Ken- nak yok”) toplum kabul ederse bedelini öder. rüşlerle değil. 21. yüzyıla girebilmek için rını tutturabilmek gerekiyor. di sözleriyle, “bir memleketin ticaret mu- Ne ile? Emeğin sürekli olarak sermayeye kay- bilim çevrelerinin kılavuzluğu lazım. nak aktaracağı süreçlerin kurulması ile. Han- vazenesi (dengesi) açığını o memlekette Geçiş dönemi Çöküş modeli gi süreçler? Herhalde daha sonra konuşaca- yaşayanlar içinde daha az kazananlar öder. Bir üçüncü zorluk, bilgi meselesinde. İkincisi, Türkiye’nin 1980’den sonra ğız. Şimdilik şunu görebiliriz: Sermaye sınıfı Çünkü...” Analizin devamını merak eden- Son 10-15 yılda “veri âlemi” hızla fena hal- bu sürekli aktarma sayesinde bünyesine yeni kaynaştığı model de bu “Çöküş”ün içinde- ler bulacaktır. de büyüyor. Analitik düşünce bu hıza ye- dir. Toplumun 21. yüzyıla doğru ilerleye- yeni katmanlar ekleyerek büyüdü. Ve toplum Topluma yönelmeli tişmeye çalışıyor. Eski bilgiler üzerine in- bu ödemeyi hiç aksatmadı. Bu ödeme ile top- bilmesi için yeni bir bakış ve ekonomi mo- şa edilen düşünce yapıları eskime ile kar- İktisatçının meşgul olduğu başka açıklar lumda “razı olan insan” kitleselleşirken, ser- deli ile önünün açılması lazım. Planlama- şı karşıya. Bugünün bilgilerini doğru oku- da var. Teknoloji açığı önde geliyor. İktisatçı maye de bunun ekonomideki izdüşümü olan nın kılavuzluğu bu noktada tarihi bir de- maya çalışırken bunların 10-15 yıl sonra bunu ölçüp biçmeye giriştiği zaman mühen- “ucuz emek” sevdasını büyüttü ve kırk yıl- ğer taşıyacaktır. Teklifimiz budur. lık bir kara sevdaya dönüştürdü. Bugün ber- belki de işe yaramayacağını düşünmek la- disle işbirliği yapmak durumundadır. Arar- Bu düşüncelerle Ankara’da, Mülkiye’de rak görünüyor, ucuz emek sermayenin üre- zım. Bilim hızlanarak koşarken güncel bil- sak başka açıklar da saptayabiliriz. Acaba gönüllü bir çevre oluştu: 21. Yüzyıl İçin tim profiline damga vurdu. gi alanına yaptığı yığınakla hacimli bir be- en çok kafa yormamız gereken hangisi? Planlama Grubu. Tarih 2011. O günden İktisatçı keynes şöyle yazmıştı (1936): “Pra- lirsizlik de yüklüyor. Herhalde ilginç bir Bilançolara bakmaktan topluma, insanla- bugüne, hemen tümü YouTube’a kayıtlı, tikten gelen insanlar, yani kendilerini her tür- geçiş dönemindeyiz. ra bakmaya yönelirsek farklı şeyler görece- kesintisiz bilimsel toplantılar yaptık. Şim- lü entelektüel etkiden arınmış sayanlar aslın- Burada 2011’den başlayan toplantıların ğiz. Düşünelim, 1960 ile 1980 arasındaki 20 di, salgın koşullarında çevrimiçi olarak da pili bitmiş (“defunct”) bir iktisatçının köle- yıl, birçok özelliği yanında, Türkiye’de bir uzman görüşlerine de yer vereceğim. Ar- cumartesi konferansları ile devam ediyo- leridir.” Dünya kapitalizminin (saygıdeğer bir “razı olmayan insan” tipinin ön plana çık- kadaşlarımın katkılarını da kendi görüş- ruz. Vurguladığım iki gözlem 2022’ye ge- ustanın 20. yüzyıl başlarındaki tanısı ile) “son tığı, çoğaldığı, şekillendiği, toplumsallaş- lerimi de dile getireceğim. Berraklaşmak lirken daha da berraklık, somutluk kazan- aşama”nın da “ileri aşaması” diyebileceğimiz tığı zaman olmuştu. Bu yaşanmıştı. “Sos- gerekiyor. Açıklar, zaaflar, potansiyeller dı. Arkadaşlarımla birlikte, Cumhuriyet’e modeli 1970’lerin sonlarında başlamıştı. Ve yal gelişme ekonomik gelişmeyi aşıyor”du. tartışılmalı ki “bilimsel formlar” üzerinde yazmaya oradan geliyoruz. Gazetenin Mil- 2007-8’de içinden patladı, çöktü. Pili bitmişti! 1980’de bunu tersine çeviren güçler sahne- konuşabilelim. Okuyucunun katkıları uf- li Mücadele ve Cumhuriyet Devrimi’nin Kapitalizmin karar merkezleri Amerika’da ye çıktılar. Kendi kadrolarını oluştururken, kumuzu açacaktır. bütünlüğünden, uygarlık yolundan doğan süratle müdahale ettiler, finans sermayesini yeni modellerinin “olmazsa olmaz”ı bir ta- özelliği bu kararı şekillendiriyor. İki hafta- tartışılmaz öncelikle kurtarma operasyonları- ‘Cari açık’ banı, “razı olan insan”ın kitleselleştiği dö- da bir burada buluşacağız. na odaklandılar. Avrupa biraz gecikmeyle bu- Biz iktisatçılar uzun süredir ekonomi- nemi yaratmaya koyuldular. 1980’de nüfu- nu izledi. O tarihten beri durumu sadece ida- nin dünya ile alışverişi içinde ortaya çı- Nasıl yazmalı? sumuz kırk milyondu. Aradan geçen 40 yıl- re ediyorlar ve gözlerini, kulaklarını yeni bir kan “açık” (cari açık) ile yakından ilgileni- da nüfusa bir kırk milyon kişi daha eklen- “21. Yüzyıl İçin Planlama”nın ilkesi şu çöküş olasılığına karşı açık tutuyorlar. Bir ör- yoruz. Yorumlara başlarken gözümüz hep di. Şimdi, özellikle çeşitli uluslararası insani oldu: Geçmişin nostaljisi yok! Bugünden tülü alarm tablosu. Aynı tarihte Türkiye eko- bu döviz açığındadır. Bu açık, ekonomideki gelişme tablolarına baktığımız zaman, çıp- şikâyetle vakit geçirmek yok! Geçmişin nomisinde pili biten şey de “24 Ocak”tı. Kapi- buzdağının gözle görünen kısmıdır. Buzda- lak gözle şu görünüyor: Gerçek açığımız “in- esin kaynaklarını elbette esirgemeyelim. talizmin dünya modelinin bir “cüz”ü idi. (Mo- ğının (dış borçluluğun) büyüklüğü “ulusla- san açığı”dır. Toplumun “razı olan insan”a Ama gelecek zamana yönelelim. Ülkenin deli vaktiyle kutsamış olan Bayan THATC- rarası yatırım pozisyonu”na, oradaki (stok) ayarı adeta bir mühendislik projesi gibi, atı- bugünkü “sürrealist” tablosunu biliyoruz. HER da zaten “Toplum diye bir şey yoktur!” açığa bakınca biraz daha iyi anlaşılır. Bu, lan temelden sonra inşa edilmiş, 2000’ler- Gerekince, yorumlayalım. Ama, buna hap- dememiş miydi?) dünyaya olan yükümlülüklerimizin ora- de yapı görünmüştür. Bilançolardan okudu- solmayalım. Şimdi yazarken de ilk vurgu- Türkiye’nin siyaset topluluğu (“pratikten ge- daki varlıklarımıza göre hep artıyor olma- ğumuz döviz açığı da bu yapıdan türeyen bir lanacak nokta bu oluyor. len insanlar”) tabloyu okuyamadı ya da okuma- sından doğan döviz açığıdır. İşte öncelik- şeydir. Döviz açığının dünyadan finansma- İktisatçı, biliyorsunuz herkesin kolay aşi- yı göze alamadı. Üstelik 2011’de Devlet Planla- le bunlarla meşgulüz. Döviz açıkları bedeli nı vardır, ama insan açığının oralardan fi- na olmadığı bir özel dille (jargonla) konuşur, ma Teşkilatı siyaset topluluğunun onayı ile adı (faiz, prim, vb.) artık ne olursa, dünya ser- nansmanı yoktur, olamaz. Kapatılması yılla- yazar. Adeta din adamları gibi. O dille dua- silinerek kapatıldı. Pili bitmiş model sürdürül- ra bağlı, büyük iştir. dü. Toplumun insan açığı işsizliğin de artışıyla büyüdü. Kitlesel olarak “razı olan” taban (ülke- ‘Yapabiliriz!’ nin gerçek açık potansiyeli) genişledi. Şimdi okuyucu “Kardeşim, bunları anla- 1980’de başlamış, son 20 yılda ana hatla- dık. Zaten çoğunu biliyoruz. Sen bize 21. rı belirginleşmiş model “has kapitalizm”dir. yüzyıl diyorsun, bilim diyorsun, planlama ve Türkiye’ye özgü öğelerle elbette iç içedir. Dün- başka bir ekonomi diyorsun. İyi güzel de ül- ya kapitalizmi son 30 yılda her ülkenin özgün kenin hali malum. 21. yüzyıl ve ötekiler da- renklerine paletinde yer veriyor. Ama, ekono- ğın arkasındaki dava. Hele şu yangından bir mide aynı resmi yapıyor. Meslektaşlarımız ara- çıkalım, sonra bakarız. Sen bize bugünü an- sında ekonomi alanını izole ederek, “kapita- lat. Anketleri filan değerlendir” mi diyecek- lizm” terimini kullanmayan, kim bilir belki bir tir? Yoksa farklı mı düşünecektir? Bunu ben yumuşaklık (!) arayarak yaşanan modele “piya- de merak ediyorum. sa ekonomisi” diyenler çoğunlukta olabilir. Bu- Grubumuzun şimdi aramızda olmayan değer- nunla insanı “toplum hali”nden çıkarıp, alıp pi- li üyesi Aykut Göker şöyle demişti: “Daima sı- yasalar âlemine yerleştiriyoruz. Orada tanım- fırdan başlamak mümkündür, hatta zorunlu- lıyoruz. İnsana “En yüce değer piyasalardır!” dur.” Planlama da zaten “Yapabiliriz!” demektir. dedirtiyoruz. Böylece, bir bütünün bileşenleri 21. Yüzyıl Planlama Grubu olarak, 29 yıl olan ucuz emek, işsizlik ve niteliksizleşmenin önce katledilen aydınımız Uğur Mumcu’yu toplamından “razı olan insan” elde ediliyor. saygıyla anıyoruz. Böyle bitirelim. Halk Ekmek’in elektriğini kestiler stanbul’da ekmek fiyatlarındaki artışın ardından vekili Özgen Nama, büfelerinde 1.5 milyon civarın- İİstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Halk da normal somun ekmek satıdığını belirtti. Günlük Ekmek büfelerindeki ekmek satışı da arttı. Kent- 2 milyon 600 bin ekmek satıldığını anlatan Nama teki fırınlarda ekmek fiyatı 3-3.5 lira arasında de- şöyle konuştu: ğişirken, Halk Ekmek’te 1.25 liraya satılıyor. Halk “Halk Ekmek zam yapmadı. Zam yapmamasının Ekmek sırasında bekleyenler, “Her şey pahalı. Halk nedeni de un stokumuz olmasıydı. O da 1 Ocak iti- Ekmek olmasa perişanız. Artık temel gıda madde- barıyla tamamen tükendi. Şu anda ekmeği zamla- lerini bile alamayacak duruma geldik” dedi. nan unla yapıyoruz. Bu zam yağmurlarına ancak bu Feriköy’de Halk Ekmek büfesi sırasında bekle- kadar direnebildik. Bir de bazı bayilerimizin elektri- yen Sultan Karaaslan (37), “Çok şikâyetçiyiz, her ğini kestiler. Soğukta titreyerek çalışıyorlar.” şey pahalı. Burası olmasa millet perişan olur” diye konuştu. Alibeyköy’deki Halk Ekmek kuyruğunda Kim zemin hazırlıyor? bekleyen bir diğer kişi de ekmek alamayacak du- İBB Sözcüsü Murat Ongun da İstanbul Halk Kuyruklar uzadı Saldırıya uğradı ruma geldiğini, o nedenle Halk Ekmek’i tercih et- Ekmek’in Zeytinburnu’ndaki bir büfesine cuma gü- tiğini söyledi. zuplara açıklamalarıyla kim zemin hazırlıyor?” nın yeridir. Burayı kapat. Fırıncılar boşuna mı çalı- nü yapılan saldırıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: Konuya ilişkin Cumhuriyete açıklamalarda bulu- Ongun açıklamasında, tutuklanan saldırgan Cey- “Önce Bakırköy’de İHE büfesi yakıldı, şimdi de şacak? Pişman değilim, gurur duyuyorum” şeklin- nan İBB Halk Ekmek A.Ş Yönetim Kurulu Başkan- hun S.’nin, “Söz konusu Halk Ekmek büfesi şeyta- deki ifadesine de yer verdi. l Haber Merkezi bir bayimiz saldırıya uğradı. Asıl soru şu: Bu mec-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle