06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Üniversite öğrencileri; öykü, şiir ve denemelerini [email protected] SEÇICI KURUL: GENÇ YAZIN Işık Kansu (Eşgüdüm), Özcan Karabulut (Öykü), adresine gönderebilirler. Ferruh Tunç (Şiir), Öner Yağcı (Deneme). 27 AĞUSTOS 2021 DENEME ORTAYA KARIŞIK Yazma eylemi ENVER TUNA ORMANCI SAKINE DENIZ YILMAZ atamadığımız ne varsa kitabın içinde geçen o ALAŞEHIR SELAHATTIN - ZUHAL cümleyle başlarız tüm yeniliklere. HALIÇ ÜNIVERSITESI FEN EDEBIYAT FAKÜLTESI PSIKOLOJI BÖLÜMÜ BARUTÇUOĞLU ANADOLU LISESI “Kişinin yaptığı iş yeteneğine uygun mu diye izin vermeden, onu susturmadan, tam tersi YARATMA CESARETİ Şakülü kaymış günlerden geçiyoruz, Onu seyretmen gerekmez. yönünü yaratıcılığa çevirerek yazıyorum Yazma eyleminin bir yaratma cesaretinden Baksanıza rüyalarımın katili, Sadece gözlerine baksan kâfi. bu satırları. Yalnız olan Tanrı ise, elbette doğduğunu düşünürsek eğer gideceğimiz ilk Ak sakallı dede bile bana küs sanki, Sos yapan bir aşçı, ilk kesiği atan bir cerrah yaratılan tüm yazıları ve diğer sanat kitap ünlü varoluşçu terapist Rollo May’in Konşimento dolduran memur eserlerini kıskanıyor olmalı yoksa Geoger Mevsimler değişti rüyalarıma girmiyor. Yaratma Cesareti adlı kitabı olur. May, Hepsinin yüzünde aynı kendinden geçmişlik... Bernand Shaw kemancı Heifitz’i dinlemeye “Fakat eğer kendi özgün fikirlerinizi ifade Çalışırken kendilerini unuturlar. gittikten sonra mektubunda “Karım ve HHH etmezseniz, kendi varlığınızı dinlemezseniz, Benliğini unutup objeye dalan o bakış ben konserinizde büyülendik. Böyle güzel kendinize ihanet etmiş olacaksınız” diyor. Ne güzeldir.” çalmayı sürdürürseniz genç yaşta öleceğiniz Yaratma gücünün baskılanması bizi ihanete Ben en çok sabahları erken öten, muhakkak. Kimse Tanrı’nın kıskançlığını götürür. Kendimize ihanet. Yaratma W. H. AUDEN kamçılamadan böylesine mükemmel Horozları merak ediyorum dostum, dürtümüzün; yazma, resim yapma, şarkı çalamaz. Sizden ricam, her gece yatmadan Ezan seslerine karışan seslerini, söyleme, güzel bir yemek yapma olması endimi unutup daldığım tek yer olan önce kötü şeyler çalın.” demezdi. Bu içsel Özledim desem inanmazsınız ki. durumu değiştirmez. Varlığımın amacı, yazma eylemini ustaca özetleyen sefaletin temsili olan yazma eyleminde “olmak için geldiğim şeyi olmak”. Ne olduğu Kbu dizeler, herkesin benliğinin Tanrı’ya karşı çıkan bir cesaret de var HHH önemsiz, kendimi ifade etmeme yarayan “o unutulup daldığı bir yer olduğunu hatırlatıyor üstelik. Tanrı’nın yarattığından daha güzel şey” olmak. bana. Hepimiz anda olmanın huzuruna bir şey yaratmaya korkmadan, bu sefaletin 10 Emir’in ikincisi şöyle der: “Kendine erebildiğimiz, belki de sorunlarımızdan güçlü görünme çabası. Ahhh Affan Dede leyleği , oyma bir put yapmayacaksın, ya da kaçıp kurtulabildiğimiz bir eylem arıyoruz Devam ediyor Cioran: “Bana kalırsa Havada gördüğü için mutlu olsa, yukarıdaki gökte, ya da aşağıdaki toprakta, devamlı. Yaptığımız eylem bize huzur versin zaten zarar vermek için yazarız. Rahatları Bu yıl da can eriklerini gördü diye, ya da toprak altındaki suda bulunanlara istiyoruz. Sabahları metroda, duraklarda, bozmak için yazarız. Ne okuduysam rahatım Avuçlarıma para saysaydı keşke. benzer bir şey yapmayacaksın.” Yaratmanın güneşin daha yeni doğduğu her yerde bozulsun diye okudum. Bana bir şekilde önüne set koyan dini yasalar bile olsa, insan gördüğümüz herkes “kendinden geçerek eziyet çektirmeyen yazar ilgimi çekmez.” ölümsüzlüğe giden yolda yeniden geçiyor sevgiyle” yapmıyor eylemlerini. Fakat Buradaki zarar verme elbette anlamının HHH yaratmanın başına. Yapılan devasa bir heykel herkesin hayatında bir eylem var biliyorum, ötesinde bir şekilde gözleri açmak olabilir. olmasa bile, yapılan binlerce dolara satılan bir kere bile olsa onu huzura taşıyan. İyi bir kitap okuduktan sonra hepimizde Henüz yolun başında bir delikanlının, Benimki yazma eylemi. durup düşünmeye, kendi hayatımızı göz tablo olmasa bile. İnsan en çok kendine karşı, Bile bir sürüsü keşkeleri varsa, kendi içindeki sefalete karşı çıkmak için Ünlü Rumen yazar, filozof Emil Cioran, önüne almaya iten bir kuvvettir zarar verme. Insanlarda mı acayiplik, yaratıyor her seferinde. Belki yıktığı dini yazma eylemini anlatıyor bize. “Bu sefalet Konfor alanımıza her defasında düşman Yoksa ben de mi anne ? yasalar, belki otorite, belki kendisi olduğunu gibi. İçsel bir sefalet. Yazma eylemi olmamızı sağlayan iki üç cümle bile yeter bile bile. Picasso bu yüzden “Her yaratma diyalogdur. Tanrı’yla diyalog. Bir yalnızın bazen. Rahatımızı bozmak demek her zaman edimi, ilk önce bir yıkma edimidir” diyor. diğer yalnızla buluşması.” Bu, bir sefalet yatakta huzursuzca hayatımızı tahlil etmek Yıktığımız, yarattığımız kendimizdir. gibi gerçekten. İçsel bir sefaletin dışarıya değildir. Bazen rahatımızı bozup bir kitabın Milyonuncu kez gidiyor insanlık, ruhunu yaratıcılıkla çıkması ise büyük bir şans. içinde geçen cümleden hareketle başlarız “o İçsel sefaletimin beni yiyip bitirmesine işi” yapmaya. Cesaret edemediğimiz, adım yaratıcılıkla dövmeye. YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAHLA Genç okur SEMANUR KARTAL geldi geleli, bir kez olsun gezmemişti. Bir ABDULLAH KAYA SINOP ÜNIVERSITESI EĞITIM FAKÜLTESI gün olsun tatil yapmamıştı. Mahir iç geçirerek MARMARA ÜNIVERSITESI GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESI SERAMIK BÖLÜMÜ sordu kendi kendine: ‘Kadıncağız tatil Doğdum ve işte uzun bir yol var kelimesini işitecek olsa, zihnine nasıl bir imge ınar, kucağındaki bebeği indirdi, edilecek köşe yazarları varsa albenili oluyordu. karşımda, düşer acaba?.. siparişleri torbalara doldurup kızına Tabii gazetenin de ucuzu, hatta bedavası, hem Bunca zaman huzur bulurum sanmıştım Dalgın dalgın insanların arasından sıyrılırken Puzattı. Kızcağız siparişin kime gideceğini de daha kalın olanları vardı. Vardı var olmasına ayağı kaydı, tam düşecekti ki toparlandı. meleğin kanatlarında, anlamış olsa gerek, annesiyle göz teması da onlara gazete diyen kendine okur diyemezdi. Allah’tan torbasında kırılacak bir şey yoktu. Düşmek acı vermiyor da, kurmaksızın bakkaldan fırladı. Pınar bebeği Mahir alacaklarını aldı, selamlaşıp çıktı. Tüm düşündüklerini bir tuşla rafa kaldırıp kucağına almadan tezgâhtaki gazetelere Cebine bozuklukları tıkarken sanki kendi Kanadığımı görmek isteyen çok fazla. yoluna odaklandı. Yerler yapış yapıştı. Öyle yöneldi. Bu konuda takıntılıydı. Hepsini yüreği bir yerlere tıkılıyordu. “Bu bakkala ki attığı her adımda tabanlarının asfalttan sakızların gerisine dizer, gazete isimleri her uğrayışımda gelir bu bana” dedi içinden. Sayfalar ince ince dolanıyor ruhuma, bantla söküldüğünü duyar gibiydi. Durumu ucundan kıyısından seçilemeyecek kadar Hepi topu otuz metrekarelik dükkân. Her yanı fark etmesi uzun sürmedi. Komşuların dut Boyun eğmemi istiyor, kurulan birbirine sıkıştırırdı. Tezgâha yönelen gözlerin, raflarla, ürünlerle dolu. Bir köşeyi oğlan, diğer ağaçlarındaki meyveleri toplayacak dermanı yalanlara, onları ayırt edebilmesi için yazı karakterine, köşeyi kız çocuğu kapar; kucağındaki bebeyle olmadığından, ağaçlar meyvelerini salmıştı. Herkes yazıp çiziyor da, renklerine hâkim olması gerekirdi. bir o sandalyede, bir bu taburede akşam etmeye Haliyle yerler de kayganlaşmıştı. Deminden beri internet kesilmesin diye Doğruyu isteyen kaç insan var çalışan Pınar ise kocasının işten gelmesini Eskiden böyle miydi? Meyveler olgunlaştığı kapıda dikilen Mahir, içeride olanları göz beklerdi. O gelince kepenkler iner, kadıncağız Dünya’da? gibi konu komşu toplanır, çarşaflar gerilirdi. ucuyla izlemişti. Göz ucuyla izlemişti, ev mesaisine geçerdi. Öyle ya, sermaye Şimdilerde kimse kimseyi görmez olmuştu. çünkü bir yandan da telefon ekranına düzeninde çarklar böyle işlerdi. Kadınlar gün Artık dut mevsimi geldi mi, bu mahallede Gece gökyüzü düşüyor omuzlarıma, bakıyor, başparmağı hızlı hızlı günün gazete içerisinde herhangi bir sektörde işgücüne yürümek zorlaşırdı. Tıpkı bugün iktidar Beyaz bir zambak olmak istemedim, manşetlerini aşağı doğru kaydırıyordu. zaten katılırlar ama bununla yetinemezlerdi. mahallesinde olduğu gibi… Öyle ya, yere üzerimdeki kanlarla, Bugün hangi gazeteleri alacağını belirlemeye Evlerdeki iş yükünü tek başlarına sırtlanırlardı. saçılan dutlar o kadar çoktu ki duta alışkın Söylenenleri kabul ettim ulaşmak için çalışıyordu. Daha doğrusu, okumak istedikleri İşte Pınar da mesaisi bitmeyen kadınlardandı. bu mahallenin asfaltı dahi kaldıramıyordu yalnız kalabalıklara, arasından seçmece yapıyordu. Gazete fiyatları Gerçi şehre geleli çok olmamıştı. Doğu’daki bu kadarını... Mahir, evinin kapısına o kadar artmıştı ki… Mecbur bu zamanın köyü ve yaylası arasındaki kıskaçtan ilk kez geldi, anahtarı yavaşça deliğine sokup Işte şimdi karşınızdayım, Yedi Ölümcül disiplinli okurları, dergileri, gazeteleri dışarı çıkmış, evlenip bu büyük şehre gelmişti. çevirmeye başladı. Bir yandan kendi kendine Günahla. seçmece yapmadan okuyamazdı. Hangisinin Memleketinden kurtulmuş, ancak yaşamına sorguluyordu, ‘Bu dutları toplaması için birini o gün ücretsiz eki, özel yazı dizisi veya tercih farklı bir kıskaçta devam ediyordu. Bu şehre beklemeli mi?’... bu kelimeyi kullanabiliyorum eski nesilden olmama gerek yok. Cinayet anlamında demedim. Kaygılarından dolayı, beni kafandaki Yetişkine mektup kalıba sokmaya çalışıyorsun ve bunu yaparken üstüne bana “at gözlüklerini çıkar artık” diyorsun. Sokmaya çalıştığın kalıp etmiyor. Bu bir korku değil aslında kaygı MEHMET HECEBIL bir incir çekirdeği, reçeli yapılamayacak diyebiliriz. Endişe, tedirginlik gibi gibi... SAINT BENOÎT FRANSIZ LISESI, 11. SINIF kadar tatsız bir incirin çekirdeği ve o kalıbı Bu korku bir şey ifade etmiyor çünkü dolduramayacak şeyler için bile sen beni bir anlamı yok, nereden bilebilirsin, ne Sevgili Yetişkin, içeride de herhangi bir türde elektrik istediğin kadar öldürebiliyorsun, farkında kadar kesinlikle emin olabilirsin gelecekte Az önce seni görüntülü aramak ya da akımı söz konusu değil (masa lambası, ol ya da olma. her tarafın mahvolacağından ve sadece mesaj atmak yerine mektup yazmaya karar oda lambası vs. hariç) o yüzden gönül Ah! Keşke, her gün doğum günüm olsa. üniversitede -senin aklındakine göre- verdim. İstersen buna gençlerin sosyal rahatlığıyla, belki çalarak, yumruklamadan, Doğum günleri genelde hep çok güzel çok iyi bir bölümüne girenlerin hayatta iletişim bozukluğu falan da diyebilirsin kibarca, bir bebeğe bakar gibi, tıklatarak, geçer, farkında olsak da olmasak da istesek kalacağından. Bir idolümün olması lazım fark etmez. Ama evet, mektup yazmak için içeri dalabilirsin, daldığında da suratındaki de istemesek bizim doğum günümüz onu değil, belki teşvik edici unsur olarak bir kesin olarak önceki birkaç nesilden birine ifadenin alabildiğine ekspresyonist bir kutlamak isteyenler için hep çok güzel yarar sağlayabilir ama onun dışında boş. ait olmak gerekmiyor, isteyen herkes eline görüntü olmasına gerek yok yani özünde geçer. Neredeyse tüm insanlığın derdi özgün bir kalem -tercihen siyah tükenmez- bir hepimiz insanız sonuçta, çiğ et ısırma Nereye gideceğini bilen insana dünya birtakım işler ortaya koyabilmek, konu kâğıt bir de zarf alarak işi bitirebiliyor. Hoş, alışkanlıklarımızı da eski zamanlarda çekilip yol verirmiş diyor sizin nesil, sizin fark etmeksizin, zaten idoller hakikaten ben bunları bilgisayardan yazıyorum orası bir kenara bıraktık diye düşünüyorum, tayfa, tayfa cinayet. Şimdi ben buna en idollerse özgün insanlar oluyorlar ama bu ayrı. O başka konu. ısırmayız. Artık “medeniyiz”. Eski nesil basitinden bir Murphy kanunu çakıp üstüne bizim ilerde özgün olacağımızın garantisini Öncelikle belirtmeliyim ki şahsen, benim kadar dakik ve atik olmasak da biz de veremez, olamayacağımızınkini de veremez bir mektup daha konuşurdum karşı çıkmak odamın kapısında “DİKKAT, YÜKSEK medenileştik artık. bir idolün olmaması eski nesillerde özgün için ama yarın sınav var. VOLTAJ” ya da “DİKKAT, ÖLÜM Her şeyden bu denli korkma, hele ki bir şeydi sanırım ve özgün her şeyin ve En derin saygılarımla, TEHLİKESİ” tarzında cümleler yazmıyor, gelecekten, bu korku hiçbir şey ifade herkesin de faili meçhuldü. Evet, aynen, Genç DENEME ÖYKÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle