02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 24 TEMMUZ 2021 CUMARTESİ 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Milli devletin temeli DOÇ. DR. MEHMET EMİN ELMACI Büyük bir milli savaşı kazanarak ülkenin ve halkının bağım- sızlığı için ellerinden gelen her şeyi yapanların, Lozan’da da “Sevr ölüm, Lozan hayat, Sevr yapılabilecek olan her şeyi yaptıkları kesindir. Bunun dışın- saltanatın, Lozan Cumhuriyetin...” (Hergün gazetesi, 29 Ekim 1933) da ideolojik çerçevede yapılacak her tartışma ise sadece in- sanların birbirine düşman olmasına neden olacaktır. avaş sonlarında yapılan barış antlaşmaları “kazanan” tara- teydi. Bu nedenledir ki Lozan’da duğunun da bilinmesi şarttır. Sfın “yenilen” tarafa kendi is- Lord Curzon, İsmet Bey’e “Biz Lozan “tartışılmaz” değildir evet teklerini kabul ettirdikleri payla- Mondros’tan geliyoruz” diyerek ama en azından bunun bilimsel şım antlaşmalarıdır. Birinci Dünya ve “Biz galibiz” mesajını vererek yolla yapılması gereklidir. Ve bu Savaşı’nın barış antlaşması, yenen- işi oldubittiye getirmeye çalışmış- tartışma, neredeyse yüz yıldır bi- lerin bize imzalattıkları Sevr Ant- tı. Buna karşılık İstiklal Savaşı’nın limsel makale ve kitaplarla da ya- laşması idi. Sevr’i kabul etmeyen- yeni kurulacak “tam bağımsız” pılmış ve yapılmaktadır. Büyük ler ise Ankara’da, Atatürk önderli- devletin geleceği için bir “direnme bir milli savaşı kazanarak, ülkenin ğindeki TBMM hükümeti idi. Veri- şansı” olacağının çok iyi farkın- ve halkının bağımsızlığı için elle- len “İstiklal Savaşı” ile “Sevr” tari- da olan Atatürk’ün de direktifleriy- rinden gelen her şeyi yapanların, hin çöplüğüne atılmıştı. le İsmet İnönü “Biz Mudanya’dan Lozan’da da yapılabilecek olan her Dikkat edilecek olursa Sevr’in geliyoruz” diyerek ve “Galip biziz” şeyi yaptıkları kesindir. Bunun dı- yırtılması demek, Birinci Dünya mesajını vererek bu şansı en iyi şında ideolojik çerçevede yapıla- Savaşı’nın da hukuken bitmediği şekilde kullanmaya çalışacaktır. cak her tartışma ise sadece insan- anlamına gelmekteydi. Bu neden- ların birbirine düşman olmasına le yeni Türkiye devleti önceki dev- Tartışmaya açmak yıpratır neden olacaktır. letin yerine geçen “tam bağımsız” Türk tarafı Lozan’da bunu yapar- Son söz olarak 1924 yılında devlet olarak tarihi ve hukuki so- ken her yazışmada mutlaka “eşitlik Diplomasi zaferi ABD’de Türkiye ile ilişkilerin dü- rumlulukları gereği Birinci Dün- temelinde” deyimini geçirerek “eşit zelmesini isteyenler ile istemeyen- ya Savaşı’nı hukuken bitirebilmek şartlarda bir müzakere” peşinde ol- lerin tartışmalarında, iki grubun için de gitmişti Lozan’a... Paşa’nın, konferansa katılacak dev- DOÇ. DR. HÜNER TUNCER muş ve bunu da büyük ölçüde ba- da sözlerinden bir örnek vererek letlere gönderdiği nota önemli bir şarmıştı. Başarıldığının en açık ka- Lozan’ın aslında ne olduğunu bel- Galip biziz stratejisi iplomasi terminolojisinde “za- tarihsel belgedir; çünkü böylelikle nıtı da Sevr maddeleri ile Lozan’ın geleyelim isterseniz. Bu önemli tespitin unutulmama- Dfer” ya da “yenilgi” sözcükleri- Türkiye, ilk kez büyük devletlerle maddelerinin karşılaştırılması so- sı şarttır ve bu tespit bile Lozan ne yer verilmemesine karşın Lozan aynı seviyede konuşmaya başladığı- Milliyim diyen savunur nucu ortaya çıkan durumdur. Antlaşması’nın değerini daha da diplomasisi için ben “zafer” sözcü- nı göstermiş oluyordu. İsmet Paşa, Devletin ve Cumhuriyetin teme- Türkiye destekçileri Lozan ile il- artırmaktadır. Çünkü bazı konular ğünü kullanmakta hiçbir sakınca Lozan Konferansı’nda, hiçbir devle- li sayılan Lozan Antlaşması’nı iç- gili “Antlaşma ile Türkiye modern savaş öncesinde ve savaş sırasında görmemekteyim. te tartışmaya açmak, Sevr’i hâlâ uluslar ailesine katılmıştı” derken tin temsilcisine üstünlük tanımak uluslararası hukuk gereği “çözül- Osmanlı diplomasisinden çok kafalarında bitiremeyen ve hayal- Türkiye karşıtı taraf ise ”Hıristi- ya da onlardan aşağı kalmak istemi- müş” konulardı. farklı bir anlayışa sahip olan Cum- lerini gerçekleştirmelerine engel yan medeniyetinin Lozan’da çarmı- yordu. Bu nedenle de İngiltere’nin Bağımsızlık savaşımızı kazan- huriyet diplomasisi, bu farklı dip- olunanların en çok istediği durum ha gerildiğini ve bu nedenle tama- temsilcisi Lord Curzon’un konfe- mış, ateşkes antlaşmasını da olur. Bu anlamda Lozan’ı tartışma- men aşağılayıcı ve amaçsız olduğu- lomasi anlayışını ilk kez Lozan Ba- ransı açış nutkunu takiben, pro- Mudanya’da Yunanistan ile değil ya açmak sadece Lozan’ı yıpratır nu” söylüyordu. (New York Times, rış Konferansı’nda, uluslararası top- tokolde yer almamasına karşın İs- “yedi düvel” denilen İtilaf Devletle- ve Lozan’ın öncesi olan Sevr’i dört 6 Nisan 1924) luluğun gözleri önüne sermek fırsa- riyle yapmıştık. Dolayısıyla Kurtu- met Paşa da bir konuşma yapmış gözle bekleyenleri mutlu eder. Ar- Bu biri Türk karşıtı diğeri Türk tını bulmuştu.(1) 11 Ekim 1922’de luş Savaşı sonrasında bu emperya- ve böylece daha ilk günden itiba- tık bunun farkına herkes varmalı. yanlısı iki gruba göre Lozan’a bir Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın list devletlerle yapılan Lozan Ant- ren Türkiye’nin davasını, azimli ve Birlik olunması gerekli şu gün- daha bakalım mı? Lozan Antlaşma- laşması, aynı zamanda “yenik çık- imzalanmasından kararlı bir biçimde lerde Lozan Antlaşması’nı tartış- sı ile Türkiye “Modern Uluslar Ai- tığımız” Birinci Dünya Savaşı’nın sonra, Ankara Hükü- tüm dünyanın gözleri Lozan Konferansı maya açmak kesinlikle kucaklayı- lesine” katılmış ve Lozan ile Türki- kararlarının alınacağı ve savaşı meti ile Müttefikler önüne sermişti. Kon- cı bir duruş olmadığı gibi tam ter- ye aynı zamanda “Hıristiyan mede- boyunca, Türk hukuken bitiren bir antlaşma ola- arasındaki en önemli feransın ikinci günü si kutuplaştırıcıdır. Milli bir konu niyetini Lozan’da çarmıha germiş caktı. Tek şansımız “yenik” ayrıl- başdelegesinin İngiliz sorun, Birinci Dünya ise İsmet Paşa, biz- olan Lozan’ı tartışmak, Türkiye’nin ve yabancıları aşağılamıştı”. Yine dığımız bir savaşın sonrasında or- başdelegesi ile tamamen Savaşı’nı sonuçlandı- zat Lord Curzon’a, du millet birlikteliğiyle verdiğimiz gündemi olmamalıdır. Bunun, sa- İsviçre basını da “Türklerin Parıltı- racak olan bir barış boy ölçüşecek kudrette Türkiye’nin bir kon- savaşı ”galip” bitirmemiz ve bu sa- dece “çok düşük oranda bir radikal lı Zaferi” başlığını atmıştı. antlaşmasının imza- tam bir eşitlik ayağı ferans masasında yede Lozan’da, Birinci Dünya Sava- kesimin hoşuna gitmesi dışında” İşte tam da bu nedenle Lozan lanmasıydı. hiçbir başka devlet- üzerinde konuşması, şı nedeniyle bize dayatılacak mad- hiçbir getirisi olmadığı gibi, tam Antlaşması kendine milliyim diyen Lozan ten farklı olmadığını delere “direnme” şansımızın olma- tersine “milli” bir konuda, devleti- herkesin sonuna kadar savunma- tüm dünyaya artık Konferansı’na usul konularının (tü- sı olacaktı. nin yanında olan büyük bir çoğun- sı gerekli olan, devletin temeli bir geleneksel Osmanlı Türkiye’yi temsil zük çalışmaları, ko- Bunu İngiltere de çok iyi bilmek- luğun tepki vereceği bir duruş ol- antlaşmadır. diplomasi anlayışının edecek heyetin seçil- misyon başkanları- ve uygulamasının mesi önemli bir so- nın atanması, devlet- yerine yeni bir run olarak ortaya lerin delege sayıları- çıkmıştı. Konferans’a diplomasi anlayışı nın saptanması gibi) gidecek Türk temsil- ve uygulamasının tartışılmasında dahi cilerinin, her şeyden gerekli gördüğü iti- doğduğunu önce, Batılı devlet- razlarda bulunmak kanıtlamaktaydı. ler karşısında her za- suretiyle göstermiş man “boynu bükük” ve Lord Curzon’dan durmaya ve bu devletlerle olan iliş- Türkiye’ye farklı bir davranışta bu- kilerinde ödün vermeye alışmış lunulmayacağı konusunda açık bir 1871’den beri fincanlar dolusu olan Osmanlı zihniyetinden kendi- güvence almıştı.(3) lerini kurtarmış olmaları gerekiyor- Türk kahvesiyle ne sohbetler ve hatırlar biriktirdik birlikte. Yeni Türk diplomasisi du. Osmanlı diplomatları, Lozan’da yeni Türkiye devletini temsil ede- Lozan Konferansı’nda, İngilte- Bu dostluk daim olsun, afiyet olsun. mezdi çünkü onlar Avrupa devlet- re Temsilcisi Lord Curzon’un deyi- leri karşısında hep aşağılık duygu- şiyle bu “sağır ve cüce adam”, Cur- suna kapılmışlar ve kendilerini, Av- zon gibi o dönemin en güçlü hatip- rupalı devletlerin temsilcileriyle lerinden birinin üstesinden gelebil- eşit statüde görmemişlerdi. Osman- meyi başarmıştı. İnönü o dönemin lı Devleti’ne Batılı devletler tarafın- “diplomat” imajına hiç uymamak- dan takılan “hasta adam” ismi, Os- taydı, askerdi, diplomasi dilini bil- manlı devlet adamlarını da etkile- memekteydi, dış görünüşü gösteriş- miş ve bu kişilerin zihinlerine iyice li değildi ve çok az konuşan bir ki- yerleşmişti. Bu nedenle de Osmanlı, şiydi. Ancak geleneksel anlamda- “hasta adam”ın zayıf bünyesine uy- ki “diplomat” tipine belki hiç uyma- gun önlemlerle, onu biraz daha ya- yan bu kişi, hak bildiği yoldan iler- şatmak yöntemi ve politikasını be- lerken en ufak bir ödün dahi verme- nimsemişti.(2) ye yanaşmamakta, doğru bildiği gö- Oysa yeni Türkiye devletinin ku- rüşte inat ve sabırla sonuna dek di- rucusu Mustafa Kemal, Lozan’da, retmekteydi. Türk temsilcilerinin kendilerini Ba- Lozan Konferansı boyunca, Türk tılı devletlerin temsilcileriyle eşit başdelegesinin İngiliz başdelegesi görmesini ve bu anlayışla görüş- ile tamamen boy ölçüşecek kudrette meleri sürdürmesini istemektey- tam bir eşitlik ayağı üzerinde konuş- di. Bu nedenle de Mustafa Kemal, ması, tüm dünyaya artık gelenek- Lozan’da ülkemizi temsil edecek he- sel Osmanlı diplomasi anlayışının ve yetin başkanını bizzat seçmişti. İs- uygulamasının tarihe karıştığını ve met Paşa, Lozan’a yeni Türk devleti- nin hariciye vekili sıfatıyla katıldı. onun yerine, yeni bir diplomasi an- layışı ve uygulamasının doğduğunu Kararlı tavır kanıtlamaktaydı. Yeni Türk diploma- İsmet Paşa, yeni Türk diplomat ti- sisinde amaç hakkın alınmasıydı ve pinin en seçkin örneğiydi. Lozan’da tüm yöntemler bu amacın gerçekleş- Türkiye’nin haklarını adım adım sa- tirilmesine yönelik olacaktı. vunan İsmet Paşa, amacın meşru- luğuna inanmış ve buna tüm dün- (1) Lozan Konferansı genel oturumu 21 ya kamuoyunu inandırtmıştı. Lozan Kasım 1922’de başlamıştı. Görüşmeler, 4 Şubat 1923’te kesintiye uğramış, 23 Nisan Konferansı’nın açılış oturumunda bir 1923’te yeniden başlamış ve barış antlaş- konuşma yapan İsmet Paşa, konfe- ması, 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştı. rans masasında Türkiye’nin egemen (2) Padişah II. Abdülhamit ve Meşrutiyet ve bağımsız bir devlet olarak kabul döneminin değerli bir siyaset adamı olan edilmesi ve eşit hak ve yetkilere sa- Rıfat Paşa, Lozan’da İsmet Paşa’nın yaptık- hip olması gerektiğini dile getirmişti. larını ve söylediklerini takdir ederek “Bun- Gerçekten, Lozan Konferansı görüş- ların yüzde birini biz bunlara söyleyemez ve yapamazdık. Karakterimiz buna uygun meleri sırasında Türk temsilcilerinin değildi” demek suretiyle, Osmanlı diploma- üzerinde ısrarla durdukları en önem- sisine egemen düşünce biçiminin bir örne- li nokta bu olmuştu. ğini vermişti. Lozan Konferansı’nın başlama- (3) Ali Naci Karacan, Lausanne, İstanbul, sının ertelenmesi üzerine, İsmet Latin Matbaası, 1971, s.112-113.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle