28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
gorus@cumhuriyet.com.tr 16 ARALIK 2021 PERŞEMBE 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER mıştır. Lirası’na takriben bir ay içinde, yak- timin sınırlanması sonunda, kaynak- Hemen hemen hepsinden laşık yüzde 50 oranında değer kay- ların yatırımlara yöneleceği, istihda- HAK VERİLMEZ sonra siyasal iktidar değişik- bettirildi, yani milli para devalüe* mın artacağı ve ekonominin canla- liği olmuştur. edildi. nacağı umuduna dayalıdır. 7 Eylül 1946’da CHP, yüz- Bu kararların devam ettirileceği de 4) Oysa bugünkü ekonomik ve de 40 dolayında devalüasyon ilan edildi. mali iflas, sadece kötü ekonomik ALINIR yaptı. İktidardan düştü. Bu yazı yayımlandığı gün, Merkez politikalardan ve kaynakların yalnız- 4 Ağustos 1958’de DP, 1 Bankası’nın yeni faiz kararı da açık- ca iktidara ve yandaşlarına akıtılma- DR. BIRGI TUNA ABD Doları’nı 2 lira 80 kuruş- lanacak. sından dolayı değil, yerli ve yabancı İktidar düşüren tan 9 liraya çıkararak yüzde 220 Bu kararın ne yönde olacağı bi- sermayenin ilk güvencesi olan Hu- Aralık günü TBMM Genel Kurulu’na dakikalar ka- devalüasyon yaptı. İktidardan linmiyor; ama TL’nin değer kaybının kuk Devleti’nin tahrip edilmiş, insan- 1 la milletvekillerinin önüne getirilen doktorlarla il- devalüasyonlar düştü. devam ettiğine bakılarak piyasaların ların her türlü maddi ve manevi gü- gili düzenleme metninde ne yapılmak istendiği ve 10 Ağustos 1970’de AP, Türk yeniden bir faiz artırımı kararı bekle- vencesi olan adaletin de yok edilmiş bu yasa değişikliğinin sonuçlarının ne olacağı he- Lirası’na yüzde 70’e yakın değer diği açık. olmasından kaynaklanmaktadır. ve bugün nüz tam olarak anlaşılmamıştı ki yasa jet hızıyla kaybettirdi. İktidardan düştü. HHH HHH kabul edildi. 24 Ocak 1980’de, yine AP yüz- Şimdi gelelim “Yeni bir ekono- Özetle, “Yeni model” denilen ktidarlar halkın refahı yerine, ken- Hemen ardından sosyal medyada, sağlık çalı- dilerinin ve yandaşlarının refahına de 32.7 oranında devalüasyon yaptı. mik model deniyoruz” iddiasına: aslında çok denenmiş ve hep ba- şanlarından, özellikle muhalefet milletvekillerine İyönelik kötü politikalarından dola- İktidardan düştü. Aslında bu model, yeni değil. şarısız olmuş bu büyük “devalü- yönelik olarak, sadece hekimleri ilgilendiren bir yı ülke kaynaklarını tüketip ekono- 5 Nisan 1994’te DYP-SHP iktida- Yukarıda listelediğim tarihlerde asyondan” ve onun neticesi olan düzenlemeye onay vermeleri nedeniyle suçlayı- miyi iflas noktasına getirdiklerinde rı Türk Lirası’nı yüzde 38 devalüe et- pek çok kez uygulandı ve o dö- yüksek “enflasyondan” beklenen cı iletiler gönderilmeye başlandı. Oysa muhalefet ti. Daha sonra yüzde 24.8 gibi bir nemlerdeki koşullar bugünküler- hiçbir olumlu sonuç, özellikle de bu iflastan kurtulmak için genellikle partilerinin sözcüleri, getirilen teklifle ilgili söz al- IMF’den destek isterler. devalüasyon daha yaptı ve toplam den daha olumlu olduğu halde, ne bugünkü koşullar altında, alına- dıklarında, teklifteki en büyük eksikliğin sağlık ça- IMF de milli paranın devalüasyo- devalüasyon oranı yüzde 73’e çıktı. ekonomiyi kurtarabildi ne de ikti- mayacak, iktidar ilk seçimlerde lışanlarının tümünü kapsamaması olduğunu ifade nunu* ve yükü geniş kitlelerin üzeri- DYP-SHP/CHP koalisyonu iktidar- darları! mukadder akıbetinden kurtulama- etmişlerdi. Torba kanunun kalan maddelerinin gö- ne iyice yükleyen başka bazı önem- dan düştü. 1) Model, ülkenin tükenen ekono- yacaktır. rüşmeleri, önce bütçe görüşmeleri tamamlanana 2001’de DSP-ANAP-MHP hükü- mik ve mali kaynaklarına dışardan leri önerir ve bunları yerine getiren kadar ertelendi, en sonunda da komisyon tarafın- ülkeye küçük bir miktar borç verir meti serbest kur sistemine geçti ve ve içerden destek bulmak için uygu- dan geri çekildi. ve bu borç yabancı yatırımcılara ve Türk Lirası’na yüzde 40’a yakın de- lamaya konulur. * Teknik olarak “devalüasyon”, Bu sırada getirilen düzenlemenin sadece hekim bankalara da yeşil ışık yakar. ğer kaybettirdi. İktidardan düştü. 2) Dışardan beklenti, dış borç ola- sabit kur sistemlerinde yapılan ve diş hekimleriyle ilgili olmasını sağ görüşlü sen- HHH Özet olarak bütün devalüasyon- naklarının ve yabancı sermaye ya- operasyonlara verilen isimdir. Ben dikalar, sağlık çalışanı maketi yakıp alkışlarla sön- lardan sonra iktidar değişti. tırımlarının artması umuduna daya- bu yazıda, alınan mali ve ekonomik Türkiye bu reçetenin en önemli mediğini göstermek, yemekhanede hekimleri sağ- göstergesi olan devalüasyonları* HHH lıdır. kararlarla milli paraya kasıtlı olarak lık çalışanlarına alkışlatmak gibi tepki çeken ey- belirgin olarak 1946, 1958, 1970, Bugünlerde iktidarın kasten al- 3) İçerden beklenti ise geniş kitle- değer kaybettirilmesi anlamında da 1980, 1994 ve 2001 yıllarında yap- dığı faiz indirim kararlarıyla, Türk lerin yoksullaştırılması yoluyla, tüke- kullanıyorum. lemlerle protesto ettiler. Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken dile getirilmeyen, sağlık ile ilgili komisyonlarda hiç gö- rüşülmeyen, hesapsız kitapsız ortaya atılan yasa değişikliği sadece hekimlerle sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmekle kalmadı, kamudan emek- lilik veya istifa yoluyla ayrılmayı düşünen, isteyen veya karar veren hekim sayısını da oldukça artırdı. Süleyman Takkeci yaşıyor! 13 Aralık Pazartesi günü TBMM’de basın açıkla- ması yapan CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şa- hin, hekimlerin özlük haklarını ilgilendiren bir ya- KEMAL ANADOL Yargının görevi kamuoyu oluşturmak değil adaleti gerçekleştirmektir. sal düzenlemenin Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kay- ESKİ CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ naklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu ile ne ilgisi ol- Unutulmasın ki hukuk ve demokrasi etle tırnak gibidir. Evrensel ölçülerde duğunu sordu. Bu çarpıcı soru aslında yaşanan ba- kabul gören bir demokratik rejimin olmazsa olmaz koşulu evrensel hukuk Şubat 1982 tarihli gazeteler, 1.Ordu Ko- şarısızlığın veya ortaya çıkan gülünç çelişkinin asıl kurallarının eksiksiz uygulanmasıdır. nedeni olarak ortada duruyor. Birden bire, akın mutanlığı İstanbul 2 Numaralı Sıkıyö- akın yurtdışına kaçan yetişmiş hekimleri kendine 28netim Mahkemesinin 44 Barış Derneği sorun edinen iktidar, ilk anda akla gelen çözümü yöneticisi hakkında gıyabi tutuklama kararı ver- Cumhuriyet gazeteleri hakkında sıkıyönetim sav- cılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosu ta- “para pul söylemedi mi” diyerek çok büyük bir iş diğini yazıyordu. Önce İstanbul’da başlayan polis cıları dava açmışlardı. rafından yürütülen ve kamuoyunda ‘Amiral- yapacakmış gibi önümüze getirince, sonuç da böy- operasyonu Ankara’da devam etmişti. Ankara em- Tutuklu sanıklardan dört CHP’li parlamenterin ler Bildirisi’ olarak bilinen soruşturma başlatıl- le beklenenin aksi yönünde oldu. niyetinin ünlü 1. şubesinde konuk olmak isteme- mahkeme önünde sorgusuna ancak 6 Ocak 1983 mış olup düzenlenen iddianame 20. Ağır Ceza 1 Aralık’ta “ne söyledi” ile başlayan süreç de- diğim için hemen İstanbul’a geçmiş, 1 Mart 1982 günü yani bir yıla yakın bir süre sonra sıra gele- Mahkemesi’ne gönderilmiştir. mokratik bir ülkede çoktan sağlık bakanının istifası Pazartesi günü avukatlarım Ahmet Güryüz Keten- bilmişti! İddianame hakkında düşüncelerimi söy- İddianame ile 103 şüphelinin 5237 sayılı ile sonuçlanırdı. Sözde, iyileştirme amaçlayan ama ci ve Bozkurt Nuhoğlu ile gazeteciler eşliğinde Se- aslında hekimlerin kamudan istifalarını ve hatta lemeden önce Sıkıyönetim Savcısı Hâkim Albay Türk Ceza Kanunu’nun 316/1. maddesi kapsa- limiye Kışlası’na giderek askeri savcılığa teslim yurtdışına kaçışını önlemeyi hedefleyen bu kanun Süleyman Takkeci hakkında tutanaklara geçen mında ‘Devletin güvenliğine veya anayasal dü- teklifinin amacından saptığı ve tam aksi yönde bir olmuştum. Ankara’dan getirilen arkadaşlarla bir- konuşmama başladım. zene karşı suç işlemek için anlaşma’ suçundan işlev kazandığı şimdiden açıkça görülüyor. likte çıkarıldığımız 2 numaralı askeri mahkeme “Kendisi bu iddianameyi ilk duruşmada okun- cezalandırılması talep edilmiştir.” Açıklamanın hakkımızda verilen gıyabi (yokluğumuzda) tutuk- madan önce basına açıklayarak yasalara aykırı devamında da hazırlanan iddianameye yer ve- Kamu da zarar görür lama kararını vicahiye (yüze karşı) çevirdi. Aske- davranan bir kişinin beni ve diğer sanıkları yasa- riliyordu. Hekimler, sadece kamu görevlerinden değil, ka- ri araçla Kartal Maltepe Zırhlı Tugayı’na götürül- lara aykırı eylemde bulunmakla suçlarken içine Yukarıya aldığımız CMK’nın 175. mad- muda kalsalar bile aynı zamanda kamu sendikala- dük ve cezaevi olarak kullanılan eski bir cephane- düştüğü çelişkili durumu vurgulamak istiyorum. desine göre açıklanan metin, Ağır Ceza rından da hızla istifa edecekler. İktidara destek ol- liğe tıkıldık! Önemli ayrıntıları, anıları tazelemek Ayrıca adı geçen şahıs hakkında suç duyurusun- Mahkemesi’nin kabulüne kadar iddianame ni- mak dışında bir işe yaramayan sarı sendikalar için amacında olmadığım için atlıyorum. da bulunuyorum. teliğinde değildir. Buna ancak iddianame tas- bu çok da umulmadık bir durum değil. Açıkça ve Sıkıyönetim yasalarına aykırı davranan bu sıkı- lağı denilebilir. Yasaya göre mahkemece yapı- koşulsuz olarak emekten yana tavır almış sendi- Belirtmekte fayda var yönetim savcısı hakkında suç duyurusu talebim lan değerlendirme sonucu iddianamenin iadesi kalar için ise bu durum tehdit oluşturmaktan çok Cezaevindeki her sanık gibi sabırsızlıkla mah- fırsat olmalıdır. mahkemece uygun görülmez ve ‘ilgili makamla- gerçekleşebilir. keme önüne çıkmak için bekliyorduk. 28 Mayıs Hekimlerin kafasında “meslek örgütü” ile “sen- ra müracaatta muhtariyetine’ bi- dika” arasındaki işlevsel ve kavramsal farkın ber- 1982 günü koğuşumuza geti- Neden görmezden geliniyor? çiminde bir karar verilirse, başka 12 Eylül’ün rak olmaması, bu süreçte hekimleri sağlık me- rilen gazetelerdeki haber, üs- hiçbir makama başvurmayacağı- Pekiyi bu acele neden? Daha mahkemece kabul muru, ebe, hemşire gibi sağlık çalışanlarının ço- ünlü savcısı Süleyman tümüze bomba gibi düşmüştü. edilmeyen metinle sanırım kamuoyu oluşturul- mı da hemen belirtmek istiyorum. ğunlukta olduğu sendikalara düşman etti. Bazı Takkeci bugün hayatta Cumhuriyet’ten Tercüman’a, mak istenmektedir. Bu arada “masumiyet karine- O zaman ortada Basın Yasası’na hekimler tabip odalarını yeniden hatırlarken, ki- Milliyet’ten Hürriyet’e tüm ga- yok. Ama ruhu ve hukuk si”, “adil yargılanma hakkı” gibi ulusal ve evren- ve 1402 sayılı yasaya açıkça aykı- mi hekimler de tabip odalarına ve Türk Tabiple- zetelerin manşetindeydik. Sı- anlayışının adliye sel hukukun temel ilkeleri bir yana itilmektedir. rı bir fiil bulunacak ama hakkın- ri Birliği’ne özlük hakları mücadelesi verilmediği kıyönetim Savcısı Kıdemli Savcılar adı üstünde savlarını ileri sürer ve bu koridorlarında dolaştığını da hiçbir kovuşturma ve soruştur- için kızmakla meşgul. Hâkim Albay Süleyman Takke- savları kanıtlamaya çalışırlar. Sanıklara hasım ma açılmamış olacaktır. Doğacak hissetmek ve yurttaşlarda ci yaptığı basın açıklamasında, gözüyle bakamazlar. Aleyhlerinde olduğu kadar Unutulmaması gerek bu durumu, tarihe intikal edeceği- bu algıyı yaratmak en çok tutuklu 30 Barış Derneği sanı- lehlerindeki kanıtları da toplamakla yükümlü- Sendikal mücadele sınıfsal bir mücadeledir. Sı- ni sandığım Barış Derneği davası demokrasimizi yaralıyor! nıfsal mücadelede, emekçinin yanında diğer emek- ğı hakkında 8 ile 30 yıl arasın- dürler. İddianame taslağını okuduğumuzda, ami- zabıtlarına tespit ve tescil için be- çiler, karşısında da her zaman sermaye, yani iş- da hapis istemi ile dava açıldı- rallerin açıklaması üzerine bazı siyasilerin karşı lirtmekte yarar görüyorum.” veren vardır. Kamuda işvereni iktidar temsil eder. ğını söylüyordu. Takkeci’nin açıklamasında her tepkilerine kanıt olarak yer verilmektedir. O za- Hakların talep edileceği ve alınacağı taraf, iktidar- sanık için ileri sürülen savlar ve talep edilen ce- İddianame ‘taslağı’ man 144 eski milletvekilinin bu bildiriyi anaya- dır. Bu nedenle hekimler, aynı sınıfsal mücadele zalar listeler halinde veriliyor ve bunlar o günkü Aradan yıllar geçti. Basın yasası değişti. Ce- sal hak olarak gören ve onaylayan açıklaması ni- içinde, aynı safta, aynı sorunlara karşı yaşam sava- Babıâli basınında çarşaf çarşaf yer alıyordu. za Muhakemeleri Kanunu yenilendi. Getirilen çin görmezden gelinmektedir? şı veren sağlık çalışanlarına ve bu sağlık çalışanla- Haberden olağanüstü etkilenmiş ve öfkelenmiş- yenilikler içinde önem taşıyan “İddianamenin Yargının görevi, kamuoyu oluşturmak değil rını kullanan sağcı sarı sendikalara kızarak, tek ba- tim. Bir hukukçu olarak bu yapılanı hazmedemi- Kabulü” başlığını taşıyan 175. maddedir: “iddi- adaleti gerçekleştirmektir. Unutulmasın ki hu- şına hak arayamazlar. Yaşananlara bakarak sağlık yordum. Basın Kanunu’nun 30. maddesi iddiana- anamenin kabulü ile kamu davası açılmış olur kuk ve demokrasi etle tırnak gibidir. Evrensel öl- çalışanlarını suçlamak, sağ ve sığ görüşlü sendika- me ve her türlü vesikanın ilk duruşmada okun- ve kovuşturma evresi başlar.” Madde gerekçe- çülerde kabul gören bir demokratik rejimin ol- lar yerine faturayı sağlık çalışanlarına kesmek he- masından önce yayımlanmasını yasaklıyordu. kimlerin hem entelektüel düzeyine hem de sağlık sindeki bir bölüm de dikkat çekicidir: “İddiana- mazsa olmaz koşulu evrensel hukuk kurallarının ekibi içindeki önder konumuna yakışan bir tavır de- Ayrıca 1.Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı, her menin kabul kararıyla yargılamanın duruşma eksiksiz uygulanmasıdır. ğildir. Dahası hekimler bu yanlışa düşen sağlık ça- türlü iddianamenin duruşmadan önce yayımlan- aşaması başlamakta, hakkında soruşturma ya- Uygar dünyanın bu anlayışı ihlal edildiğinde in- lışanlarını da koruyup kollayacak bir tutum takına- masını yasaklamıştı. Kısaca hem Basın Kanunu pılan ve bu aşamaya kadar ‘şüpheli’ olarak ad- san ister istemez karamsar oluyor. 12 Eylül’ün ünlü rak sağlık hizmetlerinde taşımak zorunda oldukları hem de 1402 sayılı yasa Süleyman Takkeci’ye bu landırılan kişi de ‘sanık’ sıfatını almaktadır.” savcısı Süleyman Takkeci bugün hayatta yok. Ama önder konumu herkese göstermek zorundadır. açıklama için izin vermiyordu! Nitekim ilk duruş- 6 Aralık 2021 tarihli gazeteler, Ankara Cum- ruhu ve hukuk anlayışının adliye koridorlarında do- Çünkü hak verilmez alınır. ma öncesi DİSK iddianamesini yayımladığı için huriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklama- laştığını hissetmek ve yurttaşlarda bu algıyı yarat- Ama neyi, kime karşı, nasıl isteyeceğini bilirsen! Tercüman, MHP iddianamesini yayımladığı için yı yazıyorlardı: “Ankara Cumhuriyet Başsav- mak en çok demokrasimizi yaralıyor! DAYANIŞMA en çok akılda kalan anlatım tarzıdır. Basın-Yayın şler dışında güldürüyor hem düşündürüyor. hçbr yan gelr olmayan, patron, sermaye grubu ya da syas çevreye at olmayan Cumhuryet gazetesnn Ceyhun Atuf Kansu yaşamını sürdüreblmes çn ve 13,5x21 13,5x21 13,5x21 Çocuk Çocuk Deneme haber alma özgürlüğümüz çn 80 sayfa 104 sayfa 128 sayfa C’n yanındayız. Hava Harp Okulu 1962 Devresi Çınarları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle