23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 KASIM 2021 ÇARŞAMBA 4 HABER AKŞENER: ŞEhiDE ‘KEllE’ DiyEN ŞuuRsuzlAR iyi pARti’yE AhKÂm KEsEmEz ‘Küfredenden ihaleyi al’ Yeni kamuculuk Yİ Parti Genel Başkanı Meral Ak- rını” kaydeden Akşener, AKP iktida- rı, hemen at. Milletimize küfreden vakti Sayın Erdoğan.” ve kooperatifler rı döneminde yapılanların anlatıldığı Mehmet Cengiz’in aldığı ihaleleri ip- İktidarın tüm dümenlerine, provo- şener, Kocaeli Milletvekili Lüt- ürkiye’de iki tabaka var: İlki kay- İfü Türkkan’ın Tahir Gümren ad- videoyu izletti. Videonun yayımlan- tal edip sildiğin vergi borçlarını tah- kasyonlarına karşın “İYİ Parti’nin nak tabaka, ikincisi kaymak tabaka. lı yurttaşa “küfür etmesiyle” ilgili ilk ması sırasında bazı televizyon kanal- sil et. Dini değerlerimizle dalga geçen her geçen gün büyüdüğünü” ifade TKaynak tabaka, emeğiyle, aklıyla, kez konuştu. ları ise canlı yayını kesti. Teröristle- Egemen Bağış’ı büyükelçi görevinden eden Akşener, “Zannetmeyin harla- fikriyle, ürettiğiyle, vergisiyle, bu memle- Partisinin grup toplantısın- ri devletin televizyonuna çıkarıp ko- al. Senin zihniyetindeki birinden is- yarak, gürleyerek bizi geri çekeceksi- ketin kaynaklarını yaratıyor. İkinci taba- da Cumhurbaşkanı Recep Tay- nuşturanların, şehide “kelle” diyen tifa etmesini elbette beklemiyorum niz, her dükkânın içinde A Haberini- ka yani kaymak tabaka ise bu kaynakları yip Erdoğan’ın, Türkkan ve İYİ Par- “şuursuzların” İYİ Parti’ye “ahkâm ama en azından daha önce ‘kelle’ ola- ze provokasyon yaptırabilirsiniz, her sömürerek hayatını sürdürüyor. İlk taba- kada halk çoğunluğu var; ikinci tabakada ti ile ilgili izlettiği videoyu anımsa- kesemeyeceğini” söyleyen Akşener, rak andığın şehitlerimizin ailelerin- dükkânın kapısında porno sitesi ge- ise sermaye ve siyasal iktidar ilişkilerinin tan ve Erdoğan’a “videolu” yanıt ve- Erdoğan’a şu çağrıda bulundu: den özür dile. Lütfü Bey bir hata yap- zenlere, oralarda y..... y..... konuşanla- iç içeliğinden yararlananlar, emeği, do- ren Akşener, Türkkan’ın yaşadığı “Lütfü Bey’in hatasından siya- tı, sorumluluğunu aldı. Şimdi sen ve ra, yazı yazanlara provokasyon yap- ğayı, memleketin kaynaklarını sömüren- olayı da “AKP’nin planlı bir provo- si rant kovalayacağına, hazır şehit- arkadaşların için de aynı sorumlulu- tırabilirsiniz, yaptırın. Sizden korkan ler yer alıyor; yani bir azınlık. kasyonu” olarak nitelendirdi. Kendi- lerimiz, şehit ailelerimiz ve milleti- ğu alma vakti. Hesap soran önce ken- sizin gibi olsun. Milletimizin sesi ol- Ekonomik ve sosyal açıdan ortaya çı- lerinin de “Erdoğan’ın hafızasını ta- miz için hassasiyet geliştirmişken, di hesabını görmeyi bilecek. Haydi maya devam edeceğiz” dedi. kan bu denklem, iktidar sahiplerinin kül- zelemek üzere bir video hazırladıkla- gel, atılması gereken bazı adımla- bakalım madem öyle vakit muhasebe l ANKARA / Cumhuriyet tür, kimlik, inanç olguları temelinde kur- dukları hegemonya sayesinde tersine çev- riliyor. Azınlıkta kalanlar, çoğunluğun çıka- rını savunuyormuş gibi görünmenin yolu- nu bugünkü iktidar koalisyonunun ideolo- jik çizgisinde buluyor. Böylece kaynakla- rı sömüren kaymak tabaka, açıktan ya da örtük olarak yönetmeyi sürdürüyor. Ancak her şeye rağmen iktidarın hege- monyası son gelişmelerle birlikte sarsılı- yor. Bunda siyasi-ideolojik hegemonya- nın bir maddi temelinin olmasının ve bu ekonomik-maddi temel çalkalandıkça, sözle, söylemle kitlelerin desteğini ga- rantilemenin zorlaşmasının payı var. Zi- ra biliyoruz ki ekonomi kötü, hayat paha- lılığına etkisi günden güne hissediliyor. Kaynak tabakanın takati kalmadı; kay- mak tabakanın ise doyası yok. Bu çeliş- ki, gelir adaletsizliğiyle birlikte, el ele bü- yüyor. Ancak yine de bu iki tabaka ara- sındaki karşıtlığı siyasallaştıran ve bu kez kaynak tabaka lehine bir program önere- rek, inşa ederek ilerleyen bir alternatifin varlığına ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada, zararların değil, refa- hın paylaşımını ve bu paylaşımda ada- leti savunmak elbette önemli. Şimdilik, ana akım muhalefet partilerinin program ve söylem düzeyinde, daha çok bu bö- lüşüm ilişkileri temelinde siyaset geliştir- dikleri, iktidarı da bu temelde eleştirdikle- ri görülüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iktidarın ballı ihalelerini, kamu garantili projelerini hedefe koyup kamulaştırma gündemini birkaç kez dile getirmesi elbette önemli; buradaki pers- pektifi sahiplenmek ve üretim ilişkilerinin geneline dönük alternatif bir modelin in- şası için de genişletmek gerekiyor. Ovacık’tan Tire’ye Biliyoruz ki refahın nasıl paylaşılacağın- dan önce, işin üretim ilişkileri boyutu var. Bu refah nasıl yaratılacak, kimlerin yararı- na bir üretim süreci örgütlenecek? Burada ise üreticiyi, emekçiyi yoksullaştıran zinci- ri kıracak; aracının, tefecinin, tekellerin ka- zandığı, büyük balığın küçük balığı yuttu- ğu düzeni tersine çevirecek bir başka üre- tim örgütlenmesine ihtiyaç var. Bu nok- taya dokunulduğu anda, Türkiye devrimi- nin geçmişten beri tarihsel damarı olan ve her dönem güncellenerek günümüze ulaş- maya çalışan halkçılık programı da çağa uyarlanmış olacak. Erken Cumhuriyet ko- operatifleri örgütledi. Ardından, 60’larda planlama devreye girdi; sonra halk sektö- rü tartışmaları geldi; kaynaklar kamu yara- rına göre tahsis edilirken üretimin de buna göre örgütlenmesi için yollar, yordamlar konuşulmaya başlandı. Şimdi? Şimdi koo- peratifleri, üretici örgütlenmelerini yeniden konuşmak, yerelde, mikro ölçekte beliren deneyimleri, kapitalist kâr odaklı zincirin ötesine geçecek şekilde, ülkenin talandan çıkış sürecinin inşa programının merkezi- ne yeniden taşımak gerekiyor. Bunu yaparken hem geçmişin koopera- tifçilik deneyimlerinden faydalanmak hem de bugünün yeni kamuculuk perspektifine göre alternatif, piyasa dayatmalarının, te- kellerin programlarının dışında bir üretim ve yönetim örgütlenmesinin çekirdeğini geliştirmek lazım. Önümüzde örnekler de yok değil. Bugün Tunceli Belediye Baş- kanı olan Fatih Mehmet Maçoğlu’nun Ovacık’ta başlatıp ülkeye duyurduğu ko- operatif deneyimi ve İzmir’de büyükşehir belediyesi ile Tire Süt Kooperatifi arasın- da kurulan ilişki önümüzü aydınlatan mo- deller. Bu modeller, gıda fiyatlarının cep yaktığı, üreticinin de tüketicinin de paha- ZAMAN DURUR lılığa, döviz kurlarındaki artışa ezdirildiği koşullardan çıkış için de iyi okunmalı, ye- rel yönetimler eliyle/işbirliğiyle/öncülüğüy- le yürütülen bu gibi kooperatif deneyimle- ri, AKP sonrası Türkiye’nin ekonomik mo- deli içinde, yeni kamuculuk perspektifiyle sahiplenilip genelleştirilmeli. Bu noktada özellikle son yıllarda “da- yanışma ekonomileri” kapsamında koo- peratifleşme olgusunu yeniden gündemi- ne alan, bilgi ve tartışma zeminini genişle- ten güzel çalışmalar da önümüzü aydınla- tıyor. İlgili okurlara, bugün çizmeye çalıştı- Atamızı saygı ve rahmetle anıyoruz. ğım çerçeveyi daha da ayrıntılı kılan üç ki- tap önereceğim: İlk ikisi, F. Serkan Öngel ile Uygar Dursun Yıldırım tarafından der- lenmiş olan “Krize Karşı Kooperatifler” ve “Şirketlerden Kooperatiflere Rekabetten Dayanışmaya” başlığını taşıyan kitaplar; üçüncüsü de Çağatay Edgücan Şahin’in derlediği “21. Yüzyıl Türkiye’sinde Ta- rım ve Kooperatifler” başlıklı çalışma. Üç akademisyen meslektaşımın Nota Bene Yayınları’ndan çıkan bu nitelikli derlemele- rinin ilgili okura da ulaşmasını dilerim. Bugün 10 Kasım. Kurtuluş önderimiz, büyük Cumhuriyet ve aydınlanma dev- rimcisi Mustafa Kemal Atatürk’ü say- gıyla anıyorum. Unutmayacağız, unut- turamayacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle