24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 9 MAYIS 2020 CUMARTESİ EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: ECE KURTULUŞ DURSUN HABER/YORUM Yurttaş, Vıdı Vıdıdan Bıktı CHP’li Umut Oran’ın bir saptaması var: AKP’ye laf yetiştirmenin CHP’ye hiçbir yarar getirmeyeceğini düşünüyor. İktidar blokuna göre, yanında olmayan herkes zaten düşman. Dün olduğu gibi, bugün de, yarın da bu “düşmanlaştırma” siyasetini sürdürecek. Çok doğru. İktidar kanadı, kin söylemi ve ötekileştirme ile besleniyor, enerji topluyor ve yeniden, yeniden saldırıya geçiyor. O zaman ne yapmak gerek? Bu konuda iyi bir örnek, Ankara Anakent Belediye Başkanı Mansur Yavaş olabilir. Yavaş, gürültü çıkarmadan, kavga etmeden ses siz sedasız işini yapıyor. Toplumcu belediyeciliği önceliyor. CHP’nin, zaman zaman ufuksuzluk, zaman zaman iç dengeler, zaman zaman da olanaksızlıklar nedeniyle uzaklaştığı ya da yaşama geçiremediği halkçı uygulamalarla yurttaşın günlük sorunlarına çare olmaya çalışıyor. Salgın başladığında parasal yardım kampanyası açmıştı. AKP hemen önlem aldı, yasakladı kampanyayı. Mansur Yavaş, gereksinimi olan yurttaşları olumsuz etkileyen bu haksız karara karşı laf yetiştirmek yerine hemen, şimdiye değin hiç duyulmayan benzer bir uygulamaya geçti: “Yardımseverler, mahalle bakkallarındaki veresiye defterlerinde bulunan borçları silsinler...” Bu kampanya tuttu... Ardından pazarcı esnafının elinde kalan malları satın alarak ileride gereksinimi olan yurttaşlara verilmek üzere belediyenin soğuk hava deposuna yerleştirdi. İşini yitiren terziler için atölye kurdu. Terzilerin burada diktiği maskeleri yurttaşlara, esnafa ücretsiz dağıttı. Tarım alanlarında sözleşmeli çiftçilik başlattı. Özetle Mansur Yavaş, gazetelerde, televizyonlarda boy göstermek, sürekli ona buna laf yetiştirmek ve de didişmek yerine, CHP’nin halkçılık ilkesinin gereğini yerine getirdi. Son yapılan anketlerde destek oranının yükselmesi de bu yüzden zaten... Bu açıdan bakıldığında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, partisinin son MYK toplantısında dile getirdiği, Türkiye’nin gündeminin dışına çıkılmaması, gereksiz polemiğe girilmemesi, iktidarın yapay gündemlerinin peşinden sürüklenilmemesi uyarısı çok yerinde. Salgın sürecinde hem ekonomik olarak, hem de ruhen yorgun düşmüş, çaresizlikle karşı karşıya kalmış halk, kavgadan ve vıdı vıdıdan bıktı, usandı. Tıpkı iktidarın savurganlığından, toplum yararından uzak uygulamalarından bezdiği gibi... Bir umut ışığı ve çıkış yolu arıyor. Köy Enstitüleri Neymiş? Televizyonda İlber Ortaylı ve Celal Şengör, Köy Enstitülerini konuştular... Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Başkanı Kemal Kocabaş’ın belirlemelerine göre şunları söylediler: Köy Enstitüleri, Bulgaristan İşçi Partisi’nin programından esinlenerek yaşama geçirilmiş! Köy Enstitüleri, “köylüyü köyde tutma” tasarımıymış! İsmail Hakkı Tonguç sıradan bir genel müdür ve resim öğretmeniymiş! Köy Enstitüleri, yalnızca Ege ve İç Anadolu’da kurulmuş; Doğu’da ve Trakya’da ise kurulmamış! Köy Enstitülerinin güncel karşılığı yokmuş! Bir bilim insanına yöneltilebilecek en ağır söz şudur herhalde: “Öğren de gel!” 9 MAYIS 2020 SAYI: 34548 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ek Yayınlar) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:02 05:45 13:06 16:59 20:16 21:52 Ankara 03:52 05:32 12:50 16:42 19:58 21:31 İzmir 04:22 05:59 13:13 17:03 20:17 21:47 Salgın hastalık dünyayı kasıp kavurmaya devam ederken, sanki aralarında sınıfların çıkarını, ulusal çıkar olmanın da ötesinde, dünyanın çıkarıymış gibi sunar. İş konuşmuş gibi, yazılı olmayan gallerini böyle gerekçelendi bir uzlaşıya varmış gibi, bir an rir. Yaptığı darbeleri, destek da devletler normalleşme adım lediği diktatörleri bu şekilde ları atmaya başladılar. Uzman açıklar. “İnsan hakları”, “de ların ikinci bir dalga konusun mokrasi”, “özgürlük”, “piya daki uyarıları dikkate alınmadı. Ekonomik göstergeler ağır bastı. IMF’nin, “Bu yıl dünya ekono Halk sağlığı ve sa ekonomisi” kavramlarını bu nedenle dilinden düşürmez. Küreselleşmeyi dayat misi yüzde 3 küçülecek” demesi etkili oldu. Azalan tüketim, artan ulusal çıkar masının, buna karşı çıkanları “hür dünyanın düşmanları” işsizlik, kapanan fabrikalar, dü olarak yaftalamasının sebebi şen petrol fiyatları baskın çıktı. rine, dışarıda Çin’e bu kadar saldır budur. Bunlar ABD’nin eko Salgının ilk günlerinde, yurttaşları masının nedeni bu. nomik, politik, askeri öncelikleridir. na, “Siz sağlığınızı düşünün. Eviniz Türkiye’de de son haftalarda iyi Sorun, dünyadaki en zengin 2 de kalın. Biz sizin cebinize para ko ce sertleşen iç siyaseti, “iç düş bin kişinin toplam servetinin, 4 mil yarız” diyen hükümetler de büyük man” ve “öteki” söylemlerini, bu yar insanın toplam servetine eşit sermayenin baskılarına daha fazla kapsamda yorumlamak gerekir. olmasıdır. Bu adil, eşit, sürdürüle dayanamadılar. Bu adımı atarken, bilir değildir. Mesele, salgın has halkın sağlığını değil, egemen sınıfların çıkarını ve gelecek seçimlerin sonuçlarını düşündüler elbette. Örneğin, ABD’de bu yıl kasım ayında başkanlık seçimleri var. ABD Başkanı Donald Trump, 4 ay önce rahat göründüğü anketlerde, hızla inişe geçti. Rakibinin gerisinde görünüyor. O nedenle, içeride ve dışarıda düşman yaratıyor. Bahane üretiyor. Sorumluluğu başkalarına atıyor. Nazi hayranı; ırkçı; göçmen, Müslüman, Asyalı karşıtı; eli silahlı gruplara selam yolluyor. Son 7 haftada işini kaybeden yaklaşık 30 milyon kişi, Haziran 2020’de yüzde 25’e yaklaşması beklenen işsizlik oranı, Trump’ın gözünü korkutuyor. İçeride rakiple Ulusal çıkar kimin çıkarıdır? Dikkat çekmekte yarar var. Dış politika, sadece stratejiyle, jeopolitikle, ulusal savunma ve güvenlikle, dış istihbaratla ilgilenmez. En az bunlar kadar, ekonomik çıkarlarla ilgilenir. Bunlar, bir bütünün parçalarıdır. Belirleyici olan, ekonomidir. Kapitalist, liberal bir düzende, “ulusal çıkar” olarak önümüze konan da özünde egemen sınıfların çıkarıdır. Bu çıkarın boyutları, her ülkenin çapına, devlet kapasitesine, sınıf ilişkilerine, farklı sınıfların siyasete ağırlıklarını koyabilme kabiliyetine göre değişir. Misal; ABD, ülkedeki egemen talığın öne çektiği küresel ekonomik bunalımın, 1929’daki ekonomik krizden sonraki en büyük iktisadi buhran olduğunu (1929’dakini geçecek diyenler de var) görmenin ötesinde, bu krizleri yaratan ideolojiye, modele karşı mücadele etmektir. Sırf bu son kriz nedeniyle, dünyadaki işsizlere, en az 300 milyon yeni işsizin katılmasının, yeni gerilimleri, çatışmaları, bunalımları beraberinde getireceğini bilerek davranmaktır.    Çözüm de sahte politik aktörlere, halka içirilen acı reçetelere, boş vaatlere karşı çıkmaktan; ideolojik berraklık, politik kararlılık, sınıf bilinci ve örgütlü mücadeleden geçmektedir. Cenazeye müdahale Konser yasaklarının kaldırılması, tutuklanan arkadaşları İBRAHİM GÖKÇEK’İN CENAZESİ Musa Piroğlu ve Hüda Kaya, kısa bir yürüyüş için izin verilmesini istedi an nın serbest bırakılması cak yetkililer önceki gün için başladığı ölüm orucu yapılan anmada “sosyal na 323’üncü gününde ara mesafe korunmadığı” ge veren ve kaldırıldığı has rekçesiyle yürüyüşe izin tanede önceki gün yaşamı vermedi. Cemevine gir nı yitiren Grup Yorum üye mek isteyenlere gaz bom si İbrahim Gökçek için ya basıyla müdahale eden po pılmak istenen törene po lis, cemevinin kapısını kı lis izin vermedi. rarak Gökçek’in cenazesi İbrahim Gökçek’in ce numlandırarak çevre yolları ka ni Kayseri’ye göndermek nazesi Kayseri’ye gönderilmeden pattı. Cemevine gelen İbrahim üzere götürdü. Çok sayıda kişi önce Gazi Cemevi’nde uğurlama Gökçek’in anne ve babasına poli nin gözaltına alındığı müdaha töreni düzenlenmek istendi. Po sin GBT yapmak istemesi gergin le sırasında kalp hastası Berkay lis, katılımı engellemek amacıy liğe neden oldu. Polis yetkilile Köroğlu’nun fenalaştığı öğrenildi. la cemevinin girişine TOMA ko ri ile görüşen HDP milletvekilleri l İSTANBUL / Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Taşıtlarda belirlenen noktaya ulaşmak için kullanılan aygıt. 2/ Üstü kırmızı parafinle kaplanan bir cins peynir... Kaplumbağa kabuğu. 3/ Evcil bir geyik türü... Bir şeyin yansıdığı yer. 4/ Duman lekesi... Bir ekmeklik hamur topağı. 5/ Ormanlara büyük zarar veren bir böcek... Keman yayı. 6/ Eski yapı ya da kent kalıntısı... Vilayet. 7/ Tarihöncesi dönemlerde, ölünün ana rahmindeki gibi gömülmesi durumu... Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere yakıştırılan ad. 8/ “Cihanda olan bîgam olmaz” (Necati)... Hayvanların kışlık yemi. 9/ Sofralık bir zeytin cinsi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Samsun’un Vezirköprü ilçesinde bulunan Hititlerin kutsal kenti... Toprak. 2/ Mercek... Serbest meslek adamlarını içinde toplayan res 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 F ESL İ KAN 1 2 İ DA T APON 2 3 4 5 N İ NNARE İ OKMA İ R İ S K AMAN İ T A 3 4 6 YER KETE 5 7 ON İ KS İ N İ 6 8 9 AN İ AFE T SMOK İ N K İ 7 8 mi birlik. 3/ Bir ilimiz...Sakat 9 ya da güçsüz kimse. 4/ Anlamlı iz... Gondola benzer bir kayık. 5/ Anadolu halklarının en eski İngiltere’de çok sevilen bir cins ana tanrıçası... Rütbesiz asker. 6/ bira. 8/ Bir tümceyi oluşturan Argoda, uzun süre cinsel ilişkide birimlerden her biri... Kaliteli bir bulunmadığı için aşırı istek duyan kırmızı şarap veren üzüm cinsi. 9/ kimse... Eski dilde su. 7/ Çöl böl Habeş soylusu... Üzerinde dikine gelerinde bazı çukurların tabanını çizgiler bulunan ve “beşparmak” kaplayan tuzlu ve killi toprak... da denilen bir kumaş. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Maske ve füze diplomasisi S400’lerin aktive edilmesinin ertelendiği, bu konuyu ele aldığımız makalemizin yayımlandığı gün, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından da teyit edildi. Kalın, ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile birlikte katıldığı Atlantic Council panelinde açıkladı: “Koronavirüs nedeniyle S400’lerde bir erteleme oldu ama süreç planlandığı gibi ilerleyecek” (30.4.2020). Ne kadar ertelendi? Belli değil... 20 Nisan’da Reuters’a açıklama yapan bir Türk yetkili, birkaç ay ertelendiğini söylemişti. O zaman da sormuştuk: Bir silah/savunma sisteminin aktif hale getirilmesinin virüs salgınıyla ne ilgisi var? Örneğin salgın var diye TSK tankları çalıştırmıyor mu? Örneğin salgın var diye radarlarımız kapalı mı? Örneğin salgın var diye savaş uçaklarımız havalanmıyor mu? Böyle mazeret olur mu? Oldu! Ancak bunun bir “taktik erteleme” olduğu anlaşılıyor... ABD’ye dolar başvurusu Türkiye’nin borca ihtiyacı var. Hazine ve Maliye Berat Albayrak, daha önce yaptığı gibi Londra tefecileri ve New York bankerleriyle görüşmek zorunda kalabilir... Çünkü Merkez Bankası’nın döviz rezervleri hızla eriyor... Ki AKP hükümetinin dolar ihtiyacı için daha şubat ayında ABD’ye başvurduğu ortaya çıktı: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası dolar ihtiyacını karşılamak için takas hattına (swap line) dahil olmak üzere ABD Merkez Bankası’na (Fed) başvurmuştu! Ancak bu konuda olumlu bir yanıt alınamayacağı düşünülüyor olmalı ki, Berat Albayrak, “Birden fazla ülke ile swap anlaşması yapabiliriz” dedi (6.5.2020). Diğer yandan Berat Albayrak’ın 6 Mayıs’ta Citigroup ve Societe Generale’in düzenlediği toplantıda yabancı yatırımcılarla buluştuğu da açıklandı. Kısacası hükümet para arıyor... AKP’den ABD’ye, ABD’den YPG’ye Ne demişti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Kendimizin tıbbi ekipman ihtiyacı olmasına rağmen 34 ülkeye yardım elimizi uzattık.” Bunu 15 Nisan’da söylemişti Çavuşoğlu... Ve Türkiye’nin ihtiyacı varken, AKP hükümeti sonrasında da sağlık malzemeleri dağıtmaya devam etti. Hatta iki kez de ABD’ye! İşin vahimi, ABD’ye sağlık malzemeleri gittikten sonra, ABD de PKK’nin Suriye kolu YPG’ye sağlık malzemeleri gönderdi! (1.5.2020) Peki, “kendimizin ihtiyacı” varken bu sağlık malzemeleri neden ABD başta olmak üzere kimi ülkelere gönderiliyordu? İyilik olsun diye mi? Oysa hükümetlerin görevi önce kendi vatandaşlarının ihtiyacını karşılamak değil midir? Bedava maske propagandası Önce maske satışını yasakladılar, “biz dağıtacağız” dediler. Bu aslında muhalif belediyelerin çalışmalarına karşı iktidarın “maskeli iç diplomasisinin” gereğiydi. Bedava maske dağıtan hükümet iyi prim yapardı... Peki, nasıl dağıtacaktı? Önce PTT ile dağıtmaya kalktılar olmadı, sonra edevlet başvurusu ile denediler olmadı, ardından telefona kısa mesaj ile gelen kod üzerinden eczanelerin dağıtmasına karar verildi, yine olmadı. Çalışanlara işyerleri temin edecek dendi sonra. Ve “Hayat Eve Sığar” uygulaması ile başvuru yapılacağı duyuruldu ardından. Olmadı, olmadı... Tüm bu süreçte maskesiz sokağa çıkmak zorunda kalanlara da çatır çatır para cezası kestiler... En sonunda “maske satışı serbest” bırakıldı! Yani en başa dönüldü... Oltadan kurtulmak Hükümetin içeride sağlık ekipmanına ihtiyaç varken ABD’ye ve İngiltere’ye sağlık ekipmanı “yardımı” yapması da, defalarca “Nisanda aktive edilecek, geri dönüşü yok” denildikten sonra S400’leri salgın bahanesiyle ertelemesi de para aramasıyla ilgili… İktidar, o borcun bulunabilmesinin yolunun S400’leri ertelemekten geçtiğini düşünüyor... Oysa bu olta gibidir; ertelediniz diye borç vermezler ama aktive edemeyesiniz diye sürekli borca ihtiyaç duyar halde tutarlar! Üstelik bu kısırdöngüyü sağlayacak “dış operasyonların” başarılı olabilmesini de siz kolaylaştırmışsınızdır: Özelleştirerek, yabancılaştırarak, satarak, kapatarak, tarımı ve sanayiyi çökerterek, ekonomiyi betona ve turizme bağlayarak, kamu kaynaklarının transferi yoluyla yandaş işadamı zümresi oluşturarak... Kısacası Türkiye’nin bu “maskeli” siyasetten arınması gerekiyor! Üretimi esas alan, ÖzalÇillerErdoğan üçlüsünün sattığı stratejik kurumları kamulaştıran, bölge merkezli dış politika uygulayan, S400’leri pazarlık aracı yapmayıp savunması için kurup çalıştıran, “yurtta barış, komşularda barış” diyen ve Şam yönetimiyle anlaşan, bölgesinde İran, Irak ve Suriye ile güçlü bir hat kuran, bağımsız, laik ve demokratik bir Türkiye’ye hepimizin ihtiyacı var...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle