22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 23 Aralık 2017 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET ‘Ticaret yapmama’ suçu! Misakı Milli ile kurtulduk İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’da toplanmasının üzerinden henüz bir hafta geçmeden, Trump’ın Kudüs kararını reddetme önerisinin, BM Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesinden 14’ünün oylarına karşılık, ABD’nin vetosu ile geri çevrilmesinin ardından bütün İslam âleminin gözlerinin BM Genel Kurul toplantısında yapılacak Kudüs görüşmelerine çevrildiği bir sırada, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed ile Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında patlak veren nahoş tartışma kimilerinin akıllarını başlarına getirememiş ise, bundan sonra da bir daha asla getiremeyecek demektir. Yok, yok gâvura kızıp oruç bozar gibi, Abdullah bin Zayed’e kızıp kafa bozarak, “bizi sırtımızdan hançerleyen Araplar!” teranesini yeniden ısıtıp önünüze sürecek değilim. Zira haddini bilmez Bin Zayed’in kahraman “Medine müdafii” Fahreddin Paşa’yı kutsal emanetler hırsızlığıyla suçlamaya kalkması ne denli edepsiz bir gaflet ise, “bizi sırtımızdan hançerleyen hain Araplar” teranesi de o denli büyük bir tarihi aymazlıktır ki bundan zamanında uyanamamamızı şimdiye dek yeterince pahalıya ödedik. HHH Hıfzı Topuz’un Namık Kemal’i anlattığı kitabının “vatan şairi”miz ile Batılı aydın Dandrino’nun konuşmasına yer verdiği bölümünde, Namık Kemal’in kaybına üzüldüğü vatan topraklarının yasını tutmasını eleştiren Avrupalı aydın şunu söyler: Oralar sizin değil, başkalarının vatanı, siz orada yabancısınız! Osmanlı aydın ve yurtseverinin açmazını bu hayali diyalogdan daha iyi vurgulayan bir sahne bulunamaz. Vergi gelirlerine yabancı güçler tarafından el konulmuş, öz toprakları üzerinde ve başkentinde yargı erki dahil, egemenlik hakları yabancılar tarafından parsellenmiş Osmanlı, kendisini üzerindeki hükmü gerçekten bekçilikten öteye geçmeyen toprakların egemeni sanıyor, buraları asıl sahiplerinin desteği de olmaksızın elinde tutmak için Anadolu çocuklarının kanlarını döküyordu. Bu ortamda, “hürriyet!” avazeleri arasında gelen meşrutiyet, toprakların gerçek sahiplerinin mi, yoksa bekçilerinin mi özgürlüğünü ve refahını sağlayacaktı? Bütün bu unsurları, tek bir Osmanlı kimliği altında birleştirmek, aslında olmayacak bir duaydı ve Osmanlı’nın son dönemi bu olmayacak duaya nafile “amin”le geçti. Arap kendini Osmanlı ile ne aynı ulusun parçası ne de aynı dinin kardeşi olarak görüyordu. Osmanlı kimliği ve “Araplarla din kardeşliği dayanışması” Osmanlı’nın hüsnü kuruntusuydu. Araplar, 1. Dünya Savaşı sırasında, bu gerçeği görmemekte direnen Osmanlı’nın peşinden değil, bu gerçeği fark edip kendi çıkarına kanalize eden Lawrence’ın ve İngilizlerin peşinden koştu. Bu durumda bizim için bu boş saplantıdan sıyrılmadan kurtuluş yoktu. HHH Nitekim kurtuluş, o saplantıdan vazgeçişle geldi. Vazgeçişin belgesi Misakı Milli idi. Misakı Milli ulusal sınırlar içinde kalan bu vatanın evlatlarını, onun dışında kalanların sorumluluğundan, yükümlülüğünden halas ederek kurtarıyordu. Misakı Milli, toplumu kendisinin olana sahip çıkarken kendisinin olmayandan da vazgeçirerek, başka bir deyişle yalnız aldıklarıyla değil, aynı zamanda bıraktıklarıyla evlatlarını kurtarıyordu. Bu şekilde hem vazgeçen toprakların, hem de vazgeçilen toprakların evlatları aynı anda birden kurtuluyorlardı. Bu gerçeği gözler önüne seren son tartışma, bize bir kez daha bölgeye ve Arap dünyası ile İslam âlemine doğru yaklaşımın ne olduğunu göstermiştir. Son yıllarda, tarihi gerçeklerle de bağdaşmayan kof bir Osmanlılık tutkusu peşinde koşma uğruna bir yana bırakılan, Cumhuriyet’in temel felsefesi doğrultusundaki politikaya bir an önce dönülmediği takdirde, yeni zararlar, kayıplar ve hüsranlar yaşanması da kaçınılmaz olacaktır. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Man Adası belgelerine partisinin il başkanları toplantısında yanıt veren Erdoğan, CHP liderini risk alamamakla itham etti Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdo niz siz demokratik değil faşist olursunuz. Bu bakımdan CHP, ğan, partisinin il başkanları top tıpkı tek parti döneminde ol lantısında CHP’ye sert bir dille duğu gibi tekrar hızla faşiz yüklenerek “CHP, tıpkı tek par me kayıyor. Cilası sosyal de ti döneminde olduğu gibi tekrar mokrat olan ama altını kazıdı hızla faşizme kayıyor” dedi. ğınızda en müptezelinden bir Türkiye’de en büyük sıkıntı faşizm çıkan böyle bir parti nın ‘ana muhalefet sıkıntısı’ ol nin diğer söylediklerini ciddi duğunu söyleyen Erdoğan, “Bir insan demokrasiye gerçekten Erdoğan ye almak zaten mümkün değildir” dedi. CHP lideri Kemal inanıyorsa milletin tercihine saygı du Kılıçdaroğlu için ‘Karikatür bir tip’ diyen yar. Bu tercihi sizin istediğiniz gibi oldu Erdoğan, Man Adası belgelerine ilişkin ğunda adına ‘demokrasi’ başka türlü te ise “Elinde salladığı kâğıt parçalarının zahür ettiğinde adına ‘otoriterlik’ derse konuyla ilgisinin olmadığı anlaşıldı ama zat büyük bir pişkinlikle yoluna devam etti. Arasanız piyasada bulamazsınız bu tipleri. Hâlâ aynı zırvaları geveliyor. Bu zat ömründe devletten aldığı maaş dışında alnının teriyle bileğinin ve yüreğinin gücüyle tek kuruş kazanamamış, ticaret yapamamış, risk alamamış, şirket kurmamış birisidir” ifadelerini kullandı. Affedilmez bir tespit BM’deki Kudüs oylamasını da değerlendiren Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür. Hele hele 1’den hayli hayli büyüktür, 196 kez büyüktür. Amerika’nın konunun genel kuruldaki görüşme öncesinde gös terdiği tavır da insanlığın vicdanında derin yaralar açmıştır. Demokrasi tarihine bu çok çirkin bir tespit olarak girecektir. Bizim son ana kadar tespitimiz 160 ile 190 arası, oradan bir kabul oyunun çıkacağı istikametindeydi. Ama Beyaz Saray telefonların başına geçti, oradan bu ülkeleri tek tek tehdit ettiler, açıktan tehdit ettiler. ‘Biz, hem dolarları vereceğiz buna rağmen bizim karşımıza dikilecekler’ dedi. İnsanoğlunun hele hele devletlerin demokratik iradeleri ne zamandan beri paralarla satın alınmaya başlandı. Demokrasi, iradelerin satın alındığı bir anlayış, bir sistem, bir rejim değildir. Eğer böyle yaklaşanlar varsa onlar da dersini almaya mahkumdur” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Gel bana meydan oku’ CHP lideri Kılıçdaroğlu, AKP il başkanları toplantısında kendisiyle ilgili sert sözler söyleyen Erdoğan’ı yine karşı karşıya tartışmaya çağırdı ‘Karar bombayı engelledi’ Kılıçdaroğlu, Kudüs tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle ilgili olarak da “Bu karar Trump’ın pimi çekip Ortadoğu’nun kalbine koyduğu bombanın patlamamasına da yol açan bir karar. Bütün dünyanın bir anlamda, Filistin Devleti’nin kurulmasından yana tavır aldığı bir karar. Bu kararın oluşmasına katkı veren herkese, kararın reddedilmesini sağlayan herkese yürekten teşekkür ediyorum” yorumu yaptı. Kılıçdaroğlu dün Ankara’daki Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni ziyaret etti. BAŞBAKAN YILDIRIM’DAN BM’DEKİ KUDÜS OYLAMASI YORUMU: Yanlıştan dönme fırsatı Başbakan Binali Yıldırım, BM Genel Kurulu’nun Kudüs kararını “Bu, ABD’ye açık bir mesajdır. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışının dünya düzeninde geçerli olmayacağı, bir kez daha genel kurulda tecelli etmiştir. Bu karar yanlıştan dönülmesi için bir fırsat” sözleri ile değerlendirdi. Yıldırım, cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldırım, Kudüs tasarısının BM Genel Kurulu’nda kabul edilmesi ile ilgili olarak, “Bu, Amerika Birleşik Devletleri’ne açık bir mesajdır. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışının dünya düzeninde geçerli olmayacağı, güçlü olanın haklı değil, haklının güçlü olması gerektiği evrensel gerçeği bir kez daha genel kurulda tecelli etmiştir. Ümit ederim, ABD yönetimi, alınan bu kararı, doğru okur ve verdiği bu yanlış karardan bir an önce vazgeçer. Çünkü İsrailFilistin arasında yarım asra varan bu anlaşmazlık büyük acılara sebep olmuş. Artık bu acıların devam etmemesi gerekir. Bu karar, Yıldırım yanlıştan dönülmesi için bir fırsat” ifadelerini kullandı. ‘Takipçisi olacağız’ ABD Başkanı Donald Trump’ın BM Genel Kurulu öncesinde ret kararı verecek olası ülkeleri tehdit etmesine ilişkin de Yıldırım, “Hiç de devlet geleneğine uymayan birtakım tehditler olmasına rağmen, aklıselim galip geldi. Türkiye, bu meselenin takipçisi olacak. Bizim derdimiz, haklı olanın yanında yer almak. Güçlü olanın yanında yer almak, bizim geleneğimizde de hukuk anlayışımızda da yok” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet 150 kişi MHP’den istifa etti Antalya’da 150 kişi, MHP’den istifa etti. Eski MHP Kaş İlçe Başkanı İsmail Şah Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu 150 kişi, Kaş Adliyesi’ndeki İlçe Seçim Kurulu’na giderek istifa dilekçelerini verdi. Grup adına açıklama yapan İsmail Şah Yılmaz, “MHP’de artık politika yapma olanağımızın kalmadığını gördük” dedi. İsmail Şah Yılmaz ve beraberindeki istifacılar, Meral Akşener başkanlığında kurulan İYİ Parti’ye geçeceklerini söyledi. l DHA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözlerine “Yüreği varsa, cesareti varsa, adamsa karşıma çıksın” karşılığı verdi. Kılıçdaroğlu, Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın AKP 120. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’ndaki konuşmasının 13 dakikasını CHP ve Kılıçdaroğlu’na ayırdığı ifade edilerek, değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları kaydetti: “Erdoğan’ın beni gündeme alması, beni son derece mutlu ediyor. Ama ne hikmetse bir gün karşıma çıkıp benimle konuşmak istemiyor. Kendisine şu cesareti verebilirim; sevgili Erdoğan, sen ‘dünyaya meydan okuyorum’ diyorsun, gel bir de bana meydan oku bakalım. El mi yaman, bey mi yaman, bir görelim” dedi. Erdoğan’ın konuşmasında kendisini, “rızkını ticaretle kazanan kişilere çamur atmakla” suçladığını söyleyen Kılıçdaroğlu, rızkın helal bir kavram olduğunu, hayatın her alanında alnının teriyle rızkını kazananlara şükran borçlu olduklarını dile getirdi. Türkiye’nin ayakları üzerinde durmasında alnının teriyle emek sarf edenlerin payı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Benim merak ettiğim nokta şu; Sarraf için Erdoğan bugüne kadar tek bir olumsuz cümle kullanmadı. Sarraf rızkını helalden mi elde etti? Dört bakana rüşvet verdi, genel müdüre rüşvet verdi. Beni suçluyorsun, rızkını ticaretle kazananları eleştirdiğimi söylüyorsun. Ben asla ve asla eleştirmedim. Sen önce şu Sarraf için ne diyorsun bunu bir konuş bakalım.” Ne kendisinin ne de yakınlarının Man veya Malta adalarında vergi ödememek için şirket kurduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, “Senin yakınların Man Adası’ndaki şirketle hangi ticari ilişkiler içindeler? Sana küçük bir çocuğun anlayabileceği dilden soru soruyorum. Ben ona bir soru daha sorayım; senin bütün organların beni dinliyor, çocuklarımın, eşimin telefonunu dinliyor. Ben hiçbir zaman dönüp de çocuklarıma, ‘Oğlum paraları sıfırladınız mı?’ demedim. Sen söyledin. Çık bakalım cevap ver. Yüreği, cesareti varsa karşıma çıksın, adamsa karşıma çıksın. Hesaplaşalım.” Erdoğan’ın konuşmasında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın konuşmasından bir bölüm de dinlettiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bir kişi ‘Ben tarafsız davranacağım’ diye namusu ve şerefi üzerine yemin ederse, ben ona neyi soracağım? Arkadaş namus ve şeref senin için ne anlama geliyor diye soracağım. Bu soruma da şu ana kadar yanıt almış değilim” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle