29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 14 Mart 2016 6 Vizesiz AB’ye engel VAR haber EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: ZARİFE SELÇUK DUYGU GÜVENÇ Avrupa Birliği Türkiye vatandaşlarına vizeyi kaldırmak için 72 koşulun yerine getirilmesini istedi. Türkiye şimdi bu 72 kıstası tek tek yerine getirmeye çalışıyor. Ancak bunlar arasında öyle bir madde var ki, gerçekleştirilmesi çok zor. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan karşı çıkmıştı. Bu da ‘Şeffaflık Paketi’. Şeffaflık paketi ve yolsuzlukla mücadele programı hem 7 Haziran hem de 1 Kasım seçimlerinde AKP’nin seçim bildirgesinde yer alıyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Tay yip Erdoğan’ın “Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız” diyerek engel oldu. Paket, henüz yeniden sunulmadı. Benzer şekilde Türkiye için etik kurallar da yine masada. Türkiye’den beklenen bir diğer adım da şöyle: “Sınır yönetimi ve düzensiz göçün önlenmesinde çalışan görevlileri hedef alan, yolsuzluğa karşı etik kurallar kabul edilmeli, eğitim programları oluşturulmalı ve bu şekilde kamu görevlilerinin rüşvet suçlarının sistematik olarak kovuşturulması sağlanması.” l ANKARA ABD, ‘otoritergEöçrızdkdoaerğınladnmı?i değil’ diyemedi Beyaz Saray Sözcüsü Earnest’dan da Erdoğan’a ağır eleştiri ABD’nin önde gelen yayınlarından The Atlan ye ile Suriye arasındaki sınırı daha etkili şekilde kapatma uğraşısı yaptığını gör tic hafta içinde yayımladı dük. ‘Ortada daha yapılacak ğı “Obama Doktrini” baş çok şey var ve onların (Tür lıklı haberde Başkan Barack Obama’nın Cumhur İLHAN TANIR kiye) bunları yapmasını görmek isteriz ama sınırı kapa başkanı Tayyip Erdoğan’ı mak için önemli gelişmeler “otoriter’’ ve “fiyasko’’ olarak nite kaydettiği inkâr edilmiyor” dedi. lendirdiği iddiaları yer almıştı. Be Earnest’ın “otoriter” ve “fiyasko” yaz Saray Sözcüsü Josh Earnest ön sözleriyle ilgili yorum yapmaktan ceki gün başkanlık uçağı Air Force kaçındığı muhabirlerin dikkatin One’daki basın toplantısında bu id den kaçmadı. Bir gazeteci “Suskun dialar sorulduğunda yalanlamadı luğunuzu Başkan Obama’nın Cum ğı gibi Erdoğan’a çok ağır eleştiri hurbaşkanı Erdoğan’ı fiyasko bir ler yöneltti. otoriter olarak gördüğünü red Earnest’a önce makaledeki ta detmemediği şeklinde yorumla nımlamaların Başkan Obama’nın mak doğru mu” diye sordu. Ya düşüncelerini doğru yansıtıp yan nıtı şöyle oldu: sıtmadığı soruldu. Earnest bu “ABD’de ve dünya çapında sa na direkt bir yanıt vermek yerine vunduğumuz evrensel de Türkiye’nin Suriye’deki pozisyo ğerlerin Türk hükü nunun değerlendirdi. Earnest “Biz meti tarafından ye Türkiye’yi IŞİD karşıtı koalisyona terince desteklen daha etkili bir şekilde dahil olması mediğini hissetiçin zorladık. Son 9 aylık sürede ise tik. Bir örnek vereonlar bunu yaptı. Türklerin ABD ve yim. Türk hükü Josh Earnest ortaklarına IŞİD’e karşı askeri ope meti yakın zaman rasyonların daha etkili ve hızlı hale da Zaman gazetesi getiren Türkiye içindeki askeri te ni esasen devral sislerin açtığını gördük. Türklerin dığını duyurdu. daha somut adımlar atarak Türki Biz ABD’de ba sın özgürlüğüne derinden değer veriyoruz aslına bakarsınız şu an bu konuşmayı yapmamızın nedeni de bu ve biz buna benzer değerler bu kadar açık bir şekilde ayaklar altına alındığında endişeleniyoruz.’’ Gelme mesajı mı? ABD’nin başkenti Washington’da 2931 Mart’ta düzenlenecek Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretine Beyaz Saray’dan henüz doğrulama gelmedi. 8 Mart’taki günlük basın brifinginde Erdoğan’ın gelip gelmeyeceği sorulduğunda Earnest “Seyahat planlarından haberim yok ama bakacağım” dedi. l WASHİNGTON D I Ş Tehlikeli B A bir tiran BS ritanya’nın The Telegraph I gazetesi, baş dış muha N biri David Blair’in “Türkiye bir tiran tarafından mı yönetili yor? Yakında cevabını öğrene ceğiz” başlıklı yazısını yayımla dı. “Versailles’ın 4 katı alan kap layan, 1000 odası bulunan, dün yanın ikâmet edilen en büyük sarayında oturan Türkiye lideri, halkına Türk kadınlarının en az üç çocuk doğurmaları gibi emir ler vermekten zevk alıyor. Ben yamin Netanyahu’dan ‘katil’, Be şar Esad’dan ‘acımasız katil’ di ye söz ediyor” diye başlayan ya zı, şöyle devam etti: “Ama her kim Eksalansla rı Erdoğan’a hakaret etmeye cü ret ederse, başına gelmedik be la kalmıyor. Ve bu arada, kendisi AB’ye katılmayı istiyor. Erdoğan artık yönetimine yönelik olası her türlü meydan okumayı bastırma ya çalışıyor. Baş belası gazeteci ler doğrudan hapse gönderiliyor. Türkiye’nin kendiliğinden otori ter bir lideri var, anayasaya kişi sel oyuncağı muamelesi yapıyor ve onlarca yıl hükmetmeyi planlı yor. Bu nasıl tehlikeli olmaz” de di. l Dış Haberler Daha da yalnızlaşacak ABD’nin Time dergisinde Ian Bremmer “Erdoğan baskıyı hissediyor” başlıklı yazısında Erdoğan’ın Türkiye ve diğer ülkelerdeki birçok kişiyi kızdırdığını, Avrupalı liderlerin, sığınmacı anlaşmasıyla ilgili Erdoğan’a güvenmediğini belirtti. Bremmer “Türkiye hükümeti ve Avrupalı liderler sığınmacı krizini daha iyi yönetebilmek için bir anlaşmaya varmaya çalışıyor. Ancak bu anlaşmadan Avrupa’nın istediği gibi bir sonuç çıkması pek mümkün değil ve Erdoğan çok yakında daha da yalnızlaşabilir” dedi. l Dış Haberler IŞİD’in seks köleleri Sistemhdaaotpilğkautremıcvkaeorvmünzitşrlioçeirnl IŞİD’in 2013’te kaçırıp seks kölesi yaptığı binlerce Ezidi kadına sistematik tecavüzü devam ettirmek için çok sıkı doğum kontrol rejimi uyguladığı belirtildi. New York Times, kurtarıldıktan sonra Irak’ın kuzeyindeki Dohuk’ta tedavi gören Ezidi kadınlarla konuştu. 16 yaşındaki bir kurban, bir yıl boyunca sadece bir yatağın olduğu bir odaya kilitlendiğini, karanlık inerken te cavüzün başladığını, gündüzleri militanın nefesinden, çıkardığı seslerden duyduğu tiksinti, vücuduna verdiği acı ve tecavüzcüsünden hamile kalma korkusuyla geçirdiğini anlattı. Ama militan kızı satın alır almaz ona dört şerit hap olan yuvarlak bir kutu vermişti. “Her gün önünde bir tane yutmak gerekiyordu. Bana ayda bir kutu veriyordu. Bittiğinde yenisini getiriyordu. Bir adamdan diğerine satıldığımda hap kutusu benimle gidiyordu” diyen kurban, çok sonra doğum kontrol hapları verildiğini anlamış. Dohuk’taki BM destekli kliniğin yöneticisi, tedavi ettikleri 700’den fazla Ezidi tecavüz kurbanından yüzde 5’inin, yani 35’inin hamile kaldığını, kendi beklentilerinin en az 140 hamilelik olduğunu anlattı. l Dış Haberler CHOMSKY: TÜRKİYE IŞİD’e yardım ediyor BÜAŞnlü düşünür Noam Chomsky, Cumhurbaşkanı Recep Technology’de düzenlediği “Türkiye ve Ortadoğu’da Ne Tayyip Erdoğan’ın Avrupa’nın Oluyor” başlıklı panelde konuştu. mülteci krizinde izlediği politikayı Bölgede IŞİD ve cihatçılara karşı kendi çıkarı için kullandığını duran temel kuvvetin Kürtler savundu. Ayrıca IŞİD’e ve cihatçı olduğunu belirten ve kendi gruplara karşı duran temel gücün sınırları içinde özerk bir Kürdistan Kürtler olduğunu da söyleyen kurulmasını istemeyen Türkiye’nin Chomsky “Özerk Kürdistan YPG’ye karşı IŞİD’e yardım ettiğini istemeyen Türkiye IŞİD’e yardım savundu. Chomsky “ Türkiye ediyor” dedi. Chomsky, Erdoğan’ın kendi sınırları içinde özerk bir Kürt elinde mülteci kartı olduğunu bölgesi istemiyor. Bu yüzden bunu da kendi çıkarları için orada cihatçılara karşı savaşan kullandığını söyledi. en önemli güç olan YPG’ye karşı ABD’li dilbilimci ve filozof Noam IŞİD’e bir yardım hattı sağlıyor. Noam Chomsky Chomsky, Bostonbullular’ın Massachussetts Institute of Petrol alışverişi de bunlardan sadece biri” dedi. l Haber Merkezi ‘Unutulmuş Bir Suikastın Anatomisi’ 1973 yılının 27 Ocak’ında silahlar patlayacak ve Kaliforniya’nın Santa Barbara kentinde iki diplomatımız öldürülecekti. Mehmet Baydar ve Bahadır Demir, sonraki suikast ve cinayet zincirinin ilk halkalarıydı. Bayram değil seyran değil demeyin. Yazar, şair, gazetecilik hocası, akademisyen Haluk Şahin, bu ilk suikastın izlerini sürdü ve müthiş heyecanlı bir araştırmacı gazetecilik örneği kitabını yayımladı: Unutulmuş Bir Suikastın Anatomisi. Haluk Şahin de o yıllarda oralarda doktorasını yapan genç bir akademisyendi. Üstüne üstlük, ilk diplomatik görevine Los Angeles’te başlayan ve bir yıl içinde de Santa Barbara’da hayatı sonlanan Bahattin Demir’in arkadaşı. Haluk, aynı zamanda Hrant Dink’in de arkadaşıydı, Hrant da 2007 yılının 19 Ocak’ında bir suikasta kurban gidecekti. ‘Bu kitap beni seçti’ Haluk Şahin, “Bu kitap, yazılması için beni seçti. Bu kitap benim kuşağımın öyküsüdür” diyor. Evet üç yıl aşağı beş yıl yukarı, bizim kuşağın öyküsü! Bu öyküde neler yok ki, ne travmalar ne işkenceler ne korkular ne kurbanlar ne gözyaşları ne kaygılar ve ne yiğitlikler... Şahin, çok katmanlı cinayeti araştıran bir dedektif gibi, FBI’ın cinayet üzerindeki ve mahkemedeki yargılamaları içeren iki bin sayfalık belgelerini inceleyerek, akademik tezlere dalarak, yazılıp çizilenleri de okuyarak, olgulara ve belgelere dayanarak, ama roman olmayan bir roman heyecanıyla bize ulaşıyor. Haluk Şahin’in benimsediğim çok önemli bir yaklaşımı var: “Arkadaşım Bahadır öldürülmeseydi, arkadaşım Hrant Dink de öldürülmeyecekti!” Bırakın, Bahadır Demir’i öldüren yaşlı Ermeni kökenli Amerikalının, cinayet sırasında başında beyaz bere taşıması ile, Hrant’ı öldüren genç katilin de beyaz bereli olması gibi adeta “ilahi rastlantı”yı. Buna, nefret inşasının kurbanları diye bakın. Nefret ve ötekileştirmenin inşa edilmesine kim katkıda bulunuyorsa, bu zincirde kişisel ve toplumsal bir sorumlulukla yerini alıyor demektir. Nefret inşasına katılmamak Haluk: “Bu cinayet ve arkasından gelenler Türk ve Ermeni halkları arasındaki yakınlaşmayı zorlaştıran ve geciktiren bir nefret söylemine bol bol malzeme üretti. Sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz.” Şahin, cinayetin örtüsünü kaldırarak altına bakıyor. O zamanlar “Ermeni Sorunu” üzerine ne toplum ne de devlet güncel bilgi sahibi değil, bu nedenle cinayet daha çok “bir manyağın işi” olarak görülüyordu. Karşımızda “12 katmerli”, bir iddiası, bir derdi olan kitap var. Zaten bizim kuşağımızın temel özelliğidir derdi ve iddiası olmak. Başımıza ne geliyorsa da bundandır! Ağrı Dağı’nın karşısında, eski bir Ermeni yerleşimi olan Sürbahan köyü doğumlu Haluk, yaşadığımız derin siyasal ve toplumsal sorunların içine, yine bir adeta yaratılmış rastlantı olarak, Ermeni meselesinin içine sürükleniyor. Can alıcı meselemiz, nefret söylemi inşasının dışında kalabilmek. Ne Ermeni Diyasporası ve buradaki eklentileri tarafından inşa edilen “TürkTürkiye nefreti”ne, ne de buna karşı inşa edilen Ermenilere yönelik nefret söylemine katılmak. ‘Entelektüel zevat’ Hrant Dink, toplumsal kaygılarla da olsa, “Ermeni soykırımı” inşasına katılmadı. Dahası, Ermeni toplumuna, kanınızda akan Türk nefreti zehirini akıtın diye seslendi. Ama “onun arkadaşları” kılığında, kendilerine siyaset inşa edenler, Hrant’ın ardından, üstelik Hrant adına “soykırım nefreti”ni katmerleştirdiler. Utanmazca ekranlarda ve köşelerinde, “evet soykırım demiyordu ama bunun bir soykırım olduğunu aramızda söylüyordu” deme cesaretini bile göstererek... Bugün bu “entelektüel zevat” arasında “soykırım demiyorsan, seninle tek kelime konuşmam” diyerek, aslında iki toplum arasında duvar inşa ederek cinayet zincirini canlı tuttuklarının farkında olmayanlar çok. Şahin’in kitabını okuyun, mükemmel bir öykü... ‘Kimyasal saldırıya hazır mıyız?’ Suriye ve Irak’ta üzerindeki baskı artan IŞİD’in militanlarının moralini yükseltmek için kimyasal silah kullanabileceği iddia edildi. Hürriyet’ten Tolga Tanış analiz yazısında, Öz Kararlılık Operasyonu Sözcüsü Steve Warren’ın sahadaki askerlerin özellikle kimyasal tehlikeye karşı donanımlı olup olmadıkları sorulduğunda, “Biz Irak’ta 1991’den beri kimyasal bir ortamda çalışmaya hazırlıklıyız” dediğini aktardı. Tanış yazısında “Peki Türkiye ne kadar hazır” diye sordu. Tanış, “Hafta içi Kilis’te kentin göbeğindeki okula Katyuşa füzesi düştü. Haritadan baktım. En yakın IŞİD mevzisine havadan 16 kilometre mesafede. 25 kilometre menzilli füzenin bir sonraki sefer kimyasal maddeyle yüklü gelmesi halinde bölgedeki valilikler bu riske hazırlıklı mı?” dedi. l Haber Merkezi BrİTANYA’DAN TERS ÇIKIŞ Türkiye’nin AB üyeliğini geleneksel olarak destekleyen Britanya’dan ilk kez sert bir çıkış geldi. Britanya Maliye Bakanı George Osborne, BBC’ye verdiği söyleşide, Türkiye’nin üyeliğine ilişkin soruyu, “Yakın gelecekte böyle bir şey olacağı nı sanmıyorum” diye yanıtladı. Britanyalı bakan “Veto etmemiz de söz konusu olabilir, istersek tabii, tıpkı başka ülkeler gibi” diye ekledi. Britanya AB içinde Türkiye’nin üyeliğine tam destek veren az sayıda ülkeden biriydi. l Dış Haberler C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle