Katalog

Perşembe 21 Ocak 2016 EDİTÖR: CAN DOKER/ASLAN YILDIZ haber 11 DEMİRTAŞ MECLİS’İ ELEŞTİRDİ: SuCa ortak oluyorsunuz izre’de bulunan HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın da aralarında bulunduğu 15 kişiden oluşan sivil bir gruba açılan ateş nedeniyle İMC TV kameramanını ile birlikte 10 kişinin yaralanması üzerine, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konu hakkında TBMM’de basın kapısı önünde açıklama yaptı. Demirtaş, 4 ayı aşkın süredir sokağa çıkma yasağının devam etti C ğini belirterek, bu süre içerisinde çok ağır insan hakları ihlalleri yaşandığını belirtti. Demirtaş, “Er geç sokağa çıkma yasakları kalkacak. Er geç bu ülkede normalleşmeye doğru gideceğiz. Hükümetin siyasi sorumluluğunda katledilen sivillerin, çocukların, bebeklerin hukuk çerçevesinde tek tek hesabı sorulacaktır” dedi. Demirtaş, şunları dile getirdi: “2016 yılı Türkiyesi’nde bunlar yaşanıyor. Ve bizler bu parlamentoda halen demokrasi, çözüm, barış, kardeşlik nutukları atan milletvekillerini dinliyoruz. Böyle bir utanç olamaz. Parlamento kendi egemenliğin Barış nutukları atıyorlar de olan bir ilçede bu kadar ağır suçlara karşı bu kadar duyarsız, sorumsuz kalamaz. Yaşananlara karşı bu kadar ilgisiz, alakasız olmayı bırakın düşmanca bir tutum sergileyecekse burası milletin parlamentosu olamaz. Parlamentoyu işlevsiz bir şekilde şu anda katliamları izleyen ve katliamlara destek veren bir kuruma dönüşmüş durumda. Bu bizim ve parlamento tarihi açısından bir utançtır.” 1990’lı yıllarda yaşanan insan hakları ihlallerine parlamentonun en azından komisyonlar oluşturarak duyarsız kalmadığını söyleyen Demirtaş, “Ama hiçbir dönem bu kadar suça ortak bir parlamento anlayışı oluşmamıştı” dedi. l ANKARA H AB Konseyi’ne Cizre başvurusu DP’li Meral Danış Beştaş, Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu Komitesi’ni Cizre için olgu tespiti (fact findings) başvurusunda bulundu. Başvuruda, “Komitenizin AİHM Kararlarının icra ve infazını denetleme yetkisi dahilinde, Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini derhal tespitini talep ediyoruz. Ayrıca Komitenizden, tedbir kararlarının yerine getirilip getirilmediğinin tespiti için Cizre’ye olgu tespiti ziyareti gerçekleştirmesini, yerindek denetleme yapmasını talep ediyoruz” denildi. İslami parlamenter monarşi manzaraları irkaç ay önce, Fas’ın haftalık dergisi Telquel, Fas kralı VI. Muhammed’i, Stevenson’un Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ın Tuhaf Vakası romanı kahramanına benzetiyordu. “Bir yanda zekâ, incelik ve akılcılık, diğer yanda ahlaksızlık, kabalık ve bastırılması mümkün olmayan şiddet eğilimlerinin aralarında sürekli mücadele ettiği bir kişi” olarak tanımlayıp, “bu romanı okuyunca ve biraz tarih bilince, akla Fas devleti ve onun ikili kişiliğinin gelmemesi imkânsız” diyordu. Fas, halkının büyük bir kısmının meşruiyetini tartışmadığı bir monarşi ve kralın çok geniş yetkilere sahip olduğu bir parlamenter rejimle yönetiliyor. Ülkede temel hak ve özgürlükler, hem var hem yok. Bu, bir diktatörlük değil, ama demokrasi hiç değil. Çok partili yaşam yürürlükte, sorunlu da olsa seçimler serbest addedilebilir. Seçimlere katılım çok düşük. Ama en büyük sorun, kralın yasamayı, yürütmeyi, yargıyı ve iktisadi yaşamı doğrudan yönlendirme imkânlarına sahip olması. Resmi sıfatlarından biri Müminlerin Emiri olan Fas kralının, ailesinin, yakınlarının eleştirilmesi, hapis ve ağır para cezalarına çarptırılma nedeni olmaya devam ediyor. Fas usulü bu monarşik parlamenter rejimde ifade özgürlüğünün sınırları, Kral’ın arzusuna göre genişleyip daralıyor. Ülkenin yurtdışında saygınlığına gölge düşürdüğü gerekçesiyle gazetecilere soruşturma açılıyor, gözaltına alınıyor, yurtdışına çıkışları yasaklanıyor. Ya da iki yıldır Fas’ta yaşayan Hollandalı bir gazeteci aniden sınır dışı ediliyor. Fas’ta hakkında eleştirel söz söylenmesi, hatta sadece haber yapılması yasak olan dört tabu konu var. Fas’ın işgal ettiği, eski İspanyol sömürgesi Batı Sahra konusu ve 40 yıldan beri bağımsızlık mücadelesi yürüten Polisario Cephesi; İslami hareketler; insan hakları ihlalleri; merkezinde Saray’ın olduğu, gayri resmi adı Mahzen olan, girift siyasiiktisadi çıkar ilişkileri ağı. Kral, ailesi ve akrabalarının ülkenin GSYİH’nin dörtte birine yakın bir kısmını şahsen veya dolaylı olarak kontrol ettiği bir Fas usulü parlamenter monarşi söz konusu. 2011’de yürürlüğe giren yeni anayasa monarşinin ve İslamın her türlü eleştirisini yasaklamaya devam ederken basın ve ifade özgürlüğünü güvence altına aldı. Ama ifade özgürlüğünün alanı son yıllarda giderek yeniden daralıyor. Gazetecilere, tanıklık ettikleri olayın işbirlikçisi olarak gösterilip ya da “topluma fitne sokma” suçuyla dava açılması yaygın bir uygulama. Örneğin Fas açıklarında toplam 3500 civarında mültecinin denizde boğulduğu haberini yayımlayan gazeteciye, Fas’ın saygınlığına zarar verdiği gerekçesiyle dava açıldı. Bir arabanın suikastla patlatılması haberinin karşılığı kamu düzenini bozma suçundan dava açılması. 2014’te gözaltında iken ölen aktivist Kerim Laşkar’ın işkence sonucu öldüğü iddiasını haber yapmak suç. Hükümetin internet sansürlerini nasıl uyguladığını, gazetecileri ve aydınları nasıl izlediğini araştıran gazeteci de yargıya havale ediliyor, kralın yakın akrabasının veya özel sekreterinin karıştığı büyük yolsuzlukları haber yapan da. Bu son örnek de, ceza davası yerine hukuk davası açıp gazetecileri çok ağır tazminatlar ödemeye mahkum etmek şimdi tercih ediliyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü 2015’te Fas’ı dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 130. sıraya yerleştirdi. Buna karşılık, hükümetin büyük ortağı Adalet ve Kalkınma Partili Adalet ve Özgürlükler Bakanı, Müminlerin Emiri’nin bundan sonra “kendisi hakkında kullanılan olumsuz ifadelerin dava konusu yapılmamasını istediğini, yurttaşların kendisinden korkmasını değil, saygı duymasını beklediğini” söyledi. Herhalde kralın Dr. Jeykll anına denk gelmişti ama Fas devleti Mr. Hyde’lığa devam ediyor. Fas, dikkatle izlenmesi gereken, otoriter demokrasi ve İslami parlamenter monarşi örneği. Demokrasi ve despotizmin aynı anda görülebildiği bu ülkedeki durumun, cumhuriyet üniformalı versiyonunu resmen kurmanın Türkiye’de iktidar partisi ve çevresinde çok heveslisi var. B CENAZELERİ ALMAYA GİDEN ARALARINDA HDP’Lİ VEKİLİN DE OLDUĞU GRUBA SALDIRI: HDP’li Faysal Sarıyıldız’ın da bulunduğu gruba ‘sokağa çıkma yasağını ihlal’ gerekçesiyle ateş açıldı, İMC TV kameramanı ile 10 kişi yaralandı. Gazetemize konuşan Sarıyıldız, “Hâlâ yaşıyoruz” dedi ırnak’ın Cizre ilçesinde sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar 14 Aralık’tan bu yana sürüyor. HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre Belediyesi Eşbaşkanı Kadir Konur ve partililerin de olduğu 30 kişilik bir grup, AİHM’nin, ağır yaralı olduğu için hakkında tedbir kararı aldığı Serhat Altun’u ve mahallede bekleyen 2 cenazeyi almak için Cudi mahallesine gitmek istedi. Sarıyıldız ve beraberindekiler, MAHMUT mahalleye ulaşınca Altun’un yaşaORAL mını yitirmiş olduğu belirlendi. Bunun üzerine topluluk Altun ile Ahmet Tunç ve Mehmet Kaplan’ın cenazelerini de alarak, geri dönmek isterken üzerlerine ateş açıldı. Sokağa çıkma yasağının ihlal edildiği gerekçesiyle, güvenlik güçleri tarafından açılan ateşte İMC TV kameramanı Refik Tekin’in de aralarında bulunduğu 10 kişi yaralandı. Sarıyıldız ve beraberindekiler, cenazeler ve yaralılarla birlikte olay yerindeki bir bodruma sığındı. Saatler sonra Sarıyıldız ve beraberindekiler, 3 cenazeyi ve 4 yaralıyı alarak Nusaybin Caddesi’ne ulaşabildi. Yaşananları “Bu sizinle yaptığımız son görüşme olabilir” sözleriyle anlatan Sarayıldız, gazetemize yaptığı açıklamada “Hukuk ayaklar altına alınmış durumda. AİHM kararının ardından yaklaşık 30 kişilik bir grupla ölü ve yaralıları almak için gittik. Nusaybin caddesinde 100 metre ilerimizde iki zırhlı araçla seri şekilde bizi taradılar. Grubun yarısı yere yığıldı. Biz açılan ateş nedeniyle bir eve sığındık. Hiç kimsenin can güvenliği yok. Arkadaşlarımız Ankara’da bakanlıklarla görüşme yapıyor. Hâlâ yaşıyoruz” dedi. Sol bacağından kurşunla yaralanan Tekin Mardin Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Tekin hakkında savcılık “çatışmalı bölgeden alındığı” gerekçesiyle gözaltı kararı çıkardı. Cizreden çıkarılırken ambulansı durduran polislerin, baygın halde olmasına rağmen Tekin’i darp ettiği ve yaralı bacağına tekme attığı iddia edildi. Tekin’in ameliyat için Diyarbakır’a götürmek isteyen IMC TV çalışanlarını polisin “hakkında gözaltı kararı var” diyerek engellediği, Tekin’in bulunduğu odanın kapısında 3 polisin nöbet tuttuğu ileri sürüldü. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Merkezi’nden, kameraman Refik Tekin için yapılan açıklamada “Haber takibi yapan Tekin, özel harekât polislerinin açtığı ateşte yaralandı. Arkadaşımızın yaralanmasından AKP iktidarını ve onun emrindeki polisleri sorumlu tutuyoruz” denildi. Çatışma ve operasyonların sürdüğü Cizre’de dün gece Dağkapı Mahallesi’nden çıkan ambulans ve cenaze araçları ihbar üzerine durduruldu. 2 araçta, çatışmalarda ölen 4 PKK’li ile yaralı 7 PKK’linin olduğu belirlendi. Yaralıların tedavilerinin adından gözaltına alındığı belirtildi. Öte yandan bölgedeki bir evin bahçesine 4 PKK’linin cesedinin gömüldüğü tespit edildi. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı 49. gününe girerken, ilçede çatışmalar da devam ediyor. Önceki gün Hasırlı mahallesinde DBP Bağlar İlçe Eşbaşkanı Reyhan Kavak sırtından vuruldu. Yasak bölgeden çıkarılamayan Kavak’ın tedavisinin yanındaki kişilerce yapıldığı belirtildi. Kavak’ın eşi ve çocuğu ile birlikte, yasağa verilen ara sırasında Sur’a gittiği, o tarihten bu yana da çıkamadığı belirtiliyor. HDP’li Sibel Yiğitlalp “Polis, çatışmalar nedeniyle ambulansı ve bizi bölgeye almadı” dedi. Bizim üzerimize zırhlı araçlarla ateş açtılar! Ş ‘Zırhlı araçlarla taradılar’ Oğlunu sevemeden şehit düştü Cizre’nin Cudi mahallesinde çarşamba gecesi çatışmada şehit olan Özel Harekât polis memuru Ömür Erbay için Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda uğurlama töreni düzenlendi. Şehidin cenazesi memleketi Bayburt’a gönderildi. Acı haber Arpalı beldesinde oturan ailesini yasa boğdu. İki ay önce bir erkek çocuk babası olan Ömür Erbay’ın mesai arkadaşlarına “Daha oğlumu doyasıya sevemedim” dediği öğrenildi. Şehidin cenazesi gözyaşları içinde toprağa verildi. Şırnak’ta pazartesi gecesi PKK’lilerin polis servis aracına düzenlediği roketatarlı saldırıda şehit olan 36 yaşındaki evli ve 1 çocuk babası polis Mustafa Yaşar için Çorum’un Ortaköy ilçesine bağlı Aşdağul beldesinde tören düzenlendi. Yaşar’ın naaşı behde mezarlığında defnedildi. Şırnak’ta salı gecesi PKK’lilerin polis servis aracına düzenlediği roketli saldırıda şehit olan polis memuru 25 yaşındaki Alican Öztürk için önceki gün Karabük’te tören düzenlendi. Doğum gününe 3 gün kala şehit Öztürk’ün cenaze törenine 10 bin kişi katıldı. Mustafa Yaşar Yaralıya ambulansta darp iddiası ‘Yeni çözüm sürecinde şüphesiz Öcalan olmalı’ Siirt’te 15 Ocak’ta 1 polisin şehit olduğu, 5 PKK’linin öldürüldüğü hücre evi baskınıyla ilgili yürümek isteyen gruba polis müdahale etti. Bülent Arınç yeni bir çözüm sürecine ihtiyaç olduğunu söyledi ki Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kamu güvenliği tesis edildikten sonra yeni şartlar ile isminden başlayarak belki pek çok şeyi de değiştirmek suretiyle yeni bir çözüm sürecine ihtiyaç olduğunu söyledi. Arınç, “Şimdi şüphesiz yeni süreçte Öcalan olacaktır ve olmalıdır. Ancak HDP olmalı mıdır, buna bir karar vermek lazım” dedi. Kuzey Irak’ta yayın yapan Kürdistan 24 TV’nin önceki akşamki yayınında Arınç ile yapılan röportaj yer aldı. Yeni bir çözüm sürecinde PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın önemli olacağını belirten Arınç, şunları söyledi: “Yani hem örgüt, hem Kürt halkı üzerinde Öcalan’ın olumlu bir etkisi olacağını Bülent Arınç düşünüyorum. Ancak siyasi temsil konusunda HDP olmalı mıdır, buna bir karar vermek lazım. Benim kanaatim HDP bir siyasi aktör olarak kalabilir de ama bugüne kadar yaptığı işlerden hiç bir fayda olmadığına göre onun yerine Öcalan’ın da onay vereceği başka siyasetçiler de olabilir. Çünkü bir temsil ve bir araya gelme söz konusu olduğunda bunu Öcalan’ın itibar ettiği siyasetçileri koymak lazım.” l DHA E TGS: Sorumlusu AKP ve polis DBP’li Kavak da vuruldu DİYARBAKIR: Sur’da sokağa çıkma yasağının uygulandığı Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerinde yapılan operasyon sırasında, PKK’lilerce yola tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu, 2 asker yaralandı. Hastaneye kaldırılan askerlerden biri şehit oldu. Öte yandan Sur’da dün Kobra tipi zırhlı aracın geçişi sırasında PKK’liler patlayıcı infilak ettirdi. Saldırıda 3’ü ağır 9 asker yaralandı. Çınar ilçesinde 13 Ocak’ta 1 polisin şehit olduğu, 3’ü çocuk 5 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırıyla ilgili savcılık, 112 Acil Servis İstasyonu yetkilileri ve görevli SUR’DA BİR ASKER ŞEHİT ‘Oğlumun kafası yerinde yoktu’ MAHMUT ORAL leri hakkında soruşturma başlattı. VAN: İpekyolu’da önce Namık Kemal İlköğretim Okul’unun idari bölümüne molotoflu saldırı düzenlendi. Göstericiler ardından boş olan Nene Hatun Mesleki ve Teknik Lisesi Kız Pansiyonu’na molotofla saldırdı. Pansiyonda yangın çıktı. ŞANLIURFA: Siverek’te, sosyal medyadan “PKK propagandası yaptıkları iddiasıyla 7 öğretmen hakkında idari soruşturma başlatıldı. SİLOPİ: DİHA muhabiri Faruk Encü hakkında, Silopi’de yaşananlarla ilgili yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları hakkında “Devleti alenen aşağılama” suçundan soruşturma başlatıldı. Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 23 Aralık’ta devlet güçlerince vurulduktan sonra sokakta bırakılan Mesut Seviktek ve İsa Oran’’n cenazeleri, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirildi. İki aile İHD yöneticileriyle hastaneye gitti. Daha sonra İHD Diyarbakır Şubesi’nde bir basın açıklaması düzenlendi. Baba Mehmet Oran, “Oğlumun kafası yerinde yoktu. Tamamen yakılmıştı. Sol kol tamamen parçalanmıştı. Sağ kolundaki bir yara izinden teşhis edebildim. Zaten sağlam kalan uzvu da sağ koluydu. Söyleyecek bir söz bulamıyorum. Onur, namus, ahlak adına bir şey diyemiyorum. Bu bir vahşettir” dedi. Mesut Seviktek’in kardeşi İsa Seviktek de “Cenazede ciddi tahribat vardı. Yüzlerce kurşun izi vardı. Ceset bozulmuştu. Kardeşimi vücudundaki benlerden tanıdım. Ve diş yapısından tanıdım” diye konuştu. C M Y B