18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HAZİRAN2012CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KULTUR 17 ODAK NOKTASI Ahmet CEMAL \ [email protected] Tiyatro, opera ve baleye mescit hayırlı uğurlu olsun... Gergedanlaşma mı Yalnızlık mı ? bale salonlarında sadece mescit yetmez, birer de cemevi, minik bir kilise ve havra da eklenmesi rica olunur... Rekin Teksoy Adında Bir Karınca... Bu yakınlarda dünyamızdan ayrılan Rekin Teksoy ile karıncalar arasındaki bağlantıyı ilk kez birkaç yıl önce, "Rönesans'ı getiren adam: Rekin Teksoy1* başlıklı yazım üzerinde düşünürken kurmuştum. Ama "kannca" nitelendirmesini o yazıda kullanmamıştım. İlk bugün kullanıyorum. Şöyle demiştim oyazının biryerinde: "Rekin Teksoy, Dante'y/, Boccaccio'yu ve onlann ekîiği Rönesans tohumlannı Türk insanının ayağına getirmiş olan düşünürün ve sanatçtntn adıdır. Rekin Teksoy için bu niîeiikleri kasten vurgulayarak kullantyorum ve böyle birine yalnızca 'çevirmen' deyip geçmekten bilinçli olarak kaçınıyorum, zira böyle eserleri dilimize taşıyanlarsn edimleh, çoğu kez sadece teknik yanıyia değerlendihien bir çeviri yapmakia sınırlı değildir; onlar, Türkçede dilsei düzlemdeki yeni sanat eserlehnin yaratıcılandırlar..." Daha sonra, yazıyı şöyle bağlamıştım: "Rekin Teksoy'un her iki çevirisi de, Türkçede yaratılmış birer sanat esehdir. Ya da şöyle diyelim: Rekin Teksoy'un bu çeviriieri, dilimizde bağımstz sanat eseri niteliğini taşıyan, kendilerine özgü birer yenidenüretim ömeğidir. ... Tekrar ediyorum: Rekin Teksoy, Rönesans'tn düşünce mirasmtn en değerii eserlerinden ikisini, yüzlerce sayfanın üstesinden gelerek bizim kültür iklimimize taşımış olan düşünürün ve sanatçmın adıdır. ... O mirasın temelleri üzehne bizim neier inşa edebileceğimiz veya edemeyeceğimiz iset elbet bize kalmış bir sotvmluluktur!" Şimdi, Rekin Teksoy'un ölümünün ardından, yine karıncalar üzerine düşünüyorum. Ama benim kafamdakiler, bildiklerimizden farklı karıncalar. Çünkü onlar, işleri güçleri kültür taşımak olan karıncalar. Yani, kültür karıncaları. Fakat bilinen veya normal karıncalarla çok ortak yönleri var. Bir defa, onlar da hep sessiz sedasız çalışırlar. Cüsselerinin birkaç katı büyüklükte parçaları bir yerden başka bir yere taşırken bile gıkları çıkmaz. Yaptığım işin büyüklüğünü gören var mı, diye dönüp bakınmak akıllarının kenarından bile geçmez. İşlerini tamamladıklarında, o işleri görenler yapılanları ancak birfilin gücüne yakıştırabilirler. Bir "Decameron" ile bir ullahi Komedya"nın aynı hayatasığdırılabilmiş olduğuna rüyalarında görseier inanmazlar hele bizimkisi gibi, birkaç avuç boş lafla bütün bir hayatı doldurmayı ve buna da "hayat" demeyi başaranlartn çoğunlukta olduğu bir ortamda! Ama Rekin Teksoy, hiçbir zaman birfil olmadı. Belki de birfil kadar göze çarpmak, onun için zaten bir karabasandan farksızdı. O, hep bir karınca olarak kaldı. Genelde ancak fillerin başarabileceği işleri gücünü sürekli katlayarak peşpeşetamamlayan bir "kültür karıncası"... O da tıpkı sayıları çok az, türleri de artık tükenmeye yüz tutmuş öteki kültür karıncalarımız gibi, her bir çeviriyle Türkçede bir başka dil anıtı dikmesine rağmen, yaptıklarına hep "kannca karannca" ölçüsünü uyguladı. Yukarıda alıntıladığım yazı üzerine bana gönderdiği ve inceliklerle dolu mesajında bile yaptıklarını büyütmeme kaygısı egemendi, yalnızca birteşekkür mesajı olmasını istemişti: "...Çokkaramsarbirdönemimde elime geçen mesajınız bana yeni bir güç verdi... Çok teşekkürederim..." Peki ya sizin, Sevgili Rekin Teksoy, sizin bize verdikieriniz, yani tek başınıza, karıncaların titizliği ile iklimimize taşıdığınız o uçsuz bucaksız Rönesans? Biz size nasıl teşekkür edebileceğiz? Biz o dev mirasın üstüne neleri inşa edebileceğiz? ESİNTİLER *;••• zeynep Benim güzel ülkem, canım ülkem, muhteşem ve müthiş ülkem... Lime lime edilmiş, bir uçtan öteki uca savnılan ülkem... Savrulurken, dönen çarklan, dişlileri arasında insan öğüten, insan ufalayan, insan parçalayan ülkem... Kimi giderMersin/e, kimi gidertersine insanlarım... MersirTe gidenlerle tersine gidenlerin birbirine bakmadıkları, görmedikleri ülkem... Akşamlan sanat etkinlikleri, gündüzleri Türkiye gerçekleri arasında gidip gelmek, şu yukarıda anlatmaya çalıştığım duyguyu yoğunlaştınyor. Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali'nin son gösterilerinden biriydi Paris Şehir Tiyatrosu Theâtre de la Ville'den gelen lonesco'nun "GergedaıT oyunu. Yazının başina sadece "GergadarTı yazmak üzere oturdum... Ama bir de baktım üst başlıktaki "Tiyatro, opcra ve baleye mescit hayırlı uğurlu olsun" diye yazmışım... Öyleyse devam edeyim: Içimizdeki gergedan Fransa'dan gelen "Gergedan" oyununu büyük bir tat alarak izledim. Sadece sanatsal açıdan beğenmenin ötesinde bir duyguyla izledim: Yönetmen Emmanuel DemarcyMota'nın oyunu güldürü/ ironi, burlesk ve grotesk öğeleri vıırgulayarak yorumlaması; ahşilagelmiş kahplann dışına çıkışı; ideolojiden uzaklaşıp sözü değerlendirmesi, sonsuz bir gerilim ve enerji sağlaması... Yves Collet'in hem devingen hem de çok etkili sahne tasarımi yine çok etkili sahne ışıklan... Jefîerson Lembeye'in çarpıcı müziği... Oyuncuların her sözcüğün hakkını vererek anlamları çoğaltmaları... Bunların bir araya gelip oluşturduğu bütünlük çok başarılıydı. Teşekkürler IKSV ve Tiyatro Festivali... Bunların ötesinde lonesco'nun oyununu ne çok, ne çok özlemiş olduğumu hatırlayarak ve ülkemi düşünerek izledim. Oyunun özünü birkaç gün önce, Ali Sirmen, "Ğergedanlaşsak mı, Gergedanlaşmasak mı?" başlıklı yazısında dile getirdi. "Herkesin heyccanla, hevesle gergedanlaşıp sürüye katıldığı bir ortamda Beranger, (oyunun baş kişisi), gergedanlaşamadığından mı, yoksa insan kalma azminden mi değişmcmektcdir?" Herkes gergedanlaşırken insan kalmakta direnen Berangerin yalnızlığını ve sürüye katılmama çabasını izliyoruz oyunda... Gözümüzün önünde, çoğunluğa uymak adına, çıkar ilişkileri adına, kendine yer açmak adına, "özgürlük" adına, "mazlum" olmaktan kurtulmak adına, intikam almak adına, kendini korumak adına, çaresizlik adına, öyle zorlamayla da değil, bile isteye insanların gergedanlaşmasını izleriz. Adeta bir salgın, bulaşıcı hastalık... Akıntıya karşı kürek çeken ise Beranger... Onun insan kalma çabası (hele bu yorumda), kahramanlık da değildir. Sadece insan olduğu için, insan kalmak istediği içindir. Ionesco diyorduki: "...Bir düşüncenin bulaşıcı bir hastalık gibi yayılması, yeni bir din. bir öğreti, bir fanatizme sürükleyivcriyor insanları... Bilmcm hiç dikkatinizi çekti mi, însanlar sizin düşüncelerinizi artık paylaşmıyorsa, sanki canavarlarla karşı karşıvav mışsınız duygusu uyandınyorsunuz. Gergedanların saiiığı, aynı zamanda acımasızlığı var onlarda. Onlar gibi düşünmüyorsanız göz kırpmadan öldürebilirler sîzleri." Çevremde gergedanlaşanları izledikçe,"o da mı, bu da mı" diye hayret ettikçe; içimden en çok "Tanrı her insanı, çevresindeki ve kendi içindeki gergedandan korusun!" divorum. [email protected] • Opera baleye kilise, havra; tiyatroya cemevi "... Umumi ve resmi binalar, alışveriş merkezi, düğün salonu gibi eğlence yerleri, sinema, tiyatro, müze, kütüphaneve kongre merkezi.." liste böyle uzayıp gidiyor... Hepsine mescit zorunluluğu geliyor! Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'mn, İmar Yasası'nda yapılacak değişiklikler konusunda hazırladığı tasarı müthiş! Bugüne dek tiyatroya, opera ve baleye giden milletimiz. ibadetten mahrum birakildı. Oyun izlerken arada çıkıp dua etmesi, operamn 3. ile 4. perde arasında namaz kılması engellendi. "Kuğu Gölü", "Giselle'% "Ferhad ile Şirin" balelerini izlemek yüzünden dini vecibelerini yerine getiremedi! Artık yeter! Artık bu zulüm de son bulacak! AKP sayesinde sanatsever dindar vatandaşlarımız da artık mazlum olmaktan kurtulacak, rahata kavuşacak! Ama bence küçük bir pürüz var: Alevi vatandaşlarımız, Hıristiyan ve Musevi vatandaşlarımız da bu haktan yararlanmalı. (Üstelik rivayet o ki onlar sanatsal etkinliklere biraz daha yakınlar; en azından yasaklamaya kalkmıyorlar.) 0 nedenle tiyatro, opera ve Sair, yazar Karakoç vef at etti • ANKARA (A.A) "Mihriban" başta olma üzere birçok şiiri bestelenen şair yazar Abdürrahim Karakoç, 80 yaşında yaşama veda etti. Karakoç, 46 gündür Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesfnde tedavi görüyordu. "Yasaklı Rüyalar", uGerdanlıkIIIIII", "Parmak tzi" adlı kitaplan bulunan ünlü şaîrin "Çobandan Mektuplar" adlı denemesi de basıldı. Abdürrahim Karakoç, evli ve 3 çocuk babasiydı. İKİ YENİ SERCİ 2 EYLÜL'E KADAR ZİYARETE ACIK Bakan Günay'a Rusya'dan fahri aoktora • Kültür Servîsi Kültür ve Tıırizm Bakani Ertuğnıl Günay'a, Rusya'da, Türkiye ile Rusya arasındaki kültür turizm ilişkilerine sağladığı katkılar nedeniyle fahri doktora unvanı verilecek. Rusya'nın turizm alanında önde gelen üniversitelerinden St. Petersburg Devlet Servis ve Ekonomi Üniversitesi'ııin vereceği fahri doktora unvanı Günay'a üniversitenin rektörü A. D. Viktorov tarafindan sunulacak. Borusan Contemporary'ye yaz geldi Kültür Servîsî Borusan Contemporary yazı iki yeni sergiyle karşıhyor. Çağdaş sanatçı Genvald Rockenschaub'ın "4to2floors" isimli kişisel sergisinde hem son dönem çalışmaları hem de sergi için özel olarak ürettiği yerleştirme ve heykeller yer alıyor. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu'ndaki eserlerden seçkiler sunan "Segment #2" sergisinde ise Robert Mapplethorpe, Shirley Shor ve Chul Hyun gibi sanatçıların eserlerine yer veriliyor. Mİzah dostları Ankara'da • Kültür Servisi llki geçen yıl Istanbul'da düzenlenen Mizah Festivali'nin ikincisi bu yıl AnkaraMa düzenleniyor. Çankaya BelediyesTîrin "Gülme" sloganıyla düzenlediği festival 10 Haziran'a dek Ankaralılara, "standup"lar, tiyatrolar, sohbetler, atölyeler ve sergilerle dolu bir festival sunacak. "4to2floors" ve "Segment #2" sergileri 2 Eylül'e dek Baltalimanı Perili Köşk'teki Borusan Contemporary'de gezilebilir. Sergi yapımcılığmı Dr. Necmi Söamez'in üstlendiği "4to2floors" isimli sergide sanatçmın son dönem çalışmalanyla birlikte sergi için özel olarak yaptığı yerleştirmeler ve heykeller yer alacak. Serginin en önemli özelliği, işlerinde 1980'lerin minimal estetiğini elektronik müzik, tasarım, mimari denemeler başta olmak üzere farklı disiplinlerden edindiği tecrübeyle "bütünsel" olarak bir araya getîren yaklaşık elli çalişmadan oluşması. "4to2floors" sergisi, Perili Köşk'ün ikinci ve dördüncü katlarmda yer alacak. Rockenschaub sanatseverlere resim, heykel, duvar resmi ve yerleştinne tekniklerini kullandığı çalışmalanyla görsel bir yolculuğa çıkaracak. Borusan Contemporary, hafta sonu saat 10.0020.00 arası gezilebilir. Erdöl Boratap hayatını kaybetti • Kültür Servisi Bir dönem ÎBB Şehir Tiyatrol an'nda görev alan eski TRT Spikerlerinden Erdöl Boratap, 75 yaşında hayatını kaybetti. 1937 yılında IstanbulMa dünyaya gelen Erdöl Boratap, Galatasaray Lisesi, Kabataş Lisesi ve Devlet Güzel Sanatlar Akademisi resim bölümünde öğrenim gördü. 1960 yılında Ankara Radyosu'nun spiker kadrosuna giren sanatçı, 1963 yılında Istanbul radyosuna geçiş yaptı, sonraki yıllardaysa seslendirme çalışmalan yaptı. Boratap'ıncenazesi, Kalkan'da tiyatro sanatçısı annesi Şükriye Atav'm yanında toprağa verilecek. Shakespeare tiyatrosunun kalıntıları bulundu • Kültür Servisi Ingiliz şair ve oyun yazarı William Shakespeare'in önemli oyunlannı sahneye koyduğu "Curtain Tivatrosu'1nun kalıntıları bulundu. Londra Arkeoloji Müzesi'nden (MOLA) arkeologların yaptığı kazı çalışmaları sonucu bulunan tiyatro, Shakespeare'in "Romeo ve Julief \ "5. Henry'1 gibi oyunlarınm ilk kez sahnelendiği yer olduğu için önem taşıyor. 1577 1599 yıllarmda kullanılan ve Thames Nehri'nin kuzeyinde Shoreditch'de bulunan tiyatronun duvarlarının kalıntılarma ulaşıldı. "4to2floors" sergisinden bîr çaiışma. Bir çocuk daha okusun diye HOTCL MAVİ DCNİZ Tatil Keyfiniz Cennet Kö Turunç'da 21.YÜZYILEÖİTİMVE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Istanbul Kültür Sanat Vakfı Gösteri Sponsoru BOEINC TİCARİ UÇAKLARa teşekkür eder. BABISAADET DOULCE M^MOıRE ENSEMBLE KUDSI ERCUNER ENSEMBLE DENİZE SIFIR, PLAJ, YÜZME HAVUZU, ÇOCUK HAVUZU. HAVUZBAR, SNACK BAR. ODALARDA; KLİMA. TTLEFON, TV, MİNİBAR, KASA, FÖN MAKİNASI. Yarım Pansiyon / Gece ü £ ,|> JÎ Tel; 0212 274 15 02 0212 213 74 02 Fax: 0212 275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası Osmanbey Şubesi 00158007287986476 OIHazlran BOHaziran t100./Ki*i İBMtnfmum 5 Gece Konaklamada; OITemmuz 19Temmuz ti20./K1şi % 15 indirim 20Temmuz 16Ağustos fc90./Kişı »Mınimum 7 Gece Konaklamada; i7Ağustos lOEylül bi20./Kişi %1 5 indirim + 6 Taksit 11Eylül 30EylUl t90./Kiş1 Fiyatlanmız iki kişılik odada kişi başı için geçerlidir. Aynı odada 3'üncü kişi (312 yaş) %50, (12 yaş üstü) %25 mdinmhdır. 0Z yaş çocuk kâbul edilmemektedir. iSıbaft ve Muam ynncHen dıhitdır. I (îınırtı MyidaKı odaUrımi7 nın j«eflıdif.| Erken Rezervasyonda 14 Haziran Perşembe 20.00 Aya Irini Müzesi E ö "Ege veAkdeniz'in en Güzel Yeri Datça Palamutbükün 'de MaviBeyaz Tadında birButik Otel " m nuriLikn.org «vodafene www.hotelmavideniz.com [email protected] Daha fazia bilgi için: Rezervasyoniçin: +90(252)476 71 9 0 9 1 +90(252)476 70 70 www.otelmavibeyaz.com 0 252 725 55 55 0530 970 01 75 a C M B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle