22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bol su, bol meyvetüketinUzmanlar, yazaylannda tükettiğimiz yiyeceklere bağlı olarak sağlık sorunlarının arttığına, yazın küçük hacimlifakat yüksek kahrili yiyeceJder tükettiğimize dikkat çekti, bu aylarda alkol alımının ölümcül sonuçlar doğurabüeceği uyarısında bulunuldu MELTEM YILMAZ YAZ MEYVELERİ VE SEBZELERİNİN YARARLARI • Üzüm, vücudu zararlı madde etkilerine karşı koruyan flavonoidleri içerir. • Domates, özellikle laykopen yönünden zengin. Laykopenin antioksidan özelliği var. • Biber, bol miktarda A ve C vitaminleri içerir. • Çilek, A, Bl, B2, C ve K vitaminleri ve potasyum, fosfor gibi mineraller içerir. • Şeftali, bol miktarda AveC vitaminleri içerir. Uzmanlar, yaz aylannda tükettiğimiz yiyeceklere bağlı olarak sağlık sorunları- nın arttığına, yazın küçük hacimli fakat yük- sek kalorili yiyecekler tükettiğimize dikkat çekti, bu aylarda alkol alımııım ölümcül so- nuçlar doğurabüeceği uyarısında bulunul- du. Yaz aylannda giyimin, cn az beslenme kadar önemli olduğu vurgulandı. Sıcak havalarda rahatsızlıkların başında güneş çarpması, gıda zehirlenmeleri ilc sı- vı kaybına bağlı rahatsızlıkların geldiğini belirten uzmanlar, yazın sıcakların da et- kisiyle vücutta su kaybı meydana gelerek bayılma hissi, baş dönmesi gibi sağlık problemlerinin başgösterdiğine dikkat çe- kiyor. Özellikle yaz aylarında terleme ile artan sıvı kaybını karşılamak amacıyla günde en az 2-2.5 litre (10-12 su bardağı) su içmeye özen gösterilmesi gerektiği be- lirtilirkcn sıvı ihtiyacını karşılamak için süt, ayran, taze sıkılmış nıcyvc suları, bitki vc meyve çaylan tercih edilmesi gerektiği öne- riliyor. Bu aylarda öğün atlanmaması gerektiği, özellikle kahvaltıda şekersiz marmelatlar, az yağlı pcynirler, içecek olarak süt, taze sıkılmış meyve suları, ıhlamur ve kuşbur- nu gibi bitki çaylarının tercih edilmesi ge- rektiği bclirtiliyor. Besinlerin ızgara, buğulama, haşlama yöntemiylc pişirilmesi, encrjisi yüksek lıamur tatlılan yerine sütlü ve meyveli tat- hlar ile dondurmanın tercih edilmesi, günde en az 5 porsiyon sebze ile meyve tüketilmesi gerektiği vurgulanıyor, mey- ve ile sebzenin başta kanser, kalp-damar hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkla- rı (kabızlık vb) gibi birçok hastalığın ön- lenmcsinde, kan şekerinin düzenlenme- sinde önemli rol oynadığının altı çiziliyor. Dışarda vc açıkta satılan yiycccklcrin isc sindirim rahatsızlıkları ile gıda zehirlcn- mcsine yol açabileceği gerekçesiyle tüke- tilmemesi tavsiye ediliyor. Diyetisyen Dr. Yeşinı Çclik, yaz aylannda öğün sayısını azaltıp daha kalorili yiyeceklere yöncldi- ğimizi söyleycrck "Yazın küçük hacim- li fakat yüksek kalorili yiyecekler tüke- tiyoruz. Oysa daha fazla öğün alnıalı, da- ha hafif yiyecekler tercih etmeliyiz" di- ye konuştu. Memorial Hastanesi lç Hastalıklan Uz- manı Dr. Murat Görgülü de yaz ayların- da güncşin altında alkol tüketilmesinin hayli sakıncah olduğunu belirterek, alkolün vücuttaki sıvıyı atması sebebiyle kişinin hal- sizlik, ateş, baş dönmcsi, ölümcül kalp rit- mi bozukluğu, çarpıntı krizlcri yaşayabilc- ceğine dikkat çekti. Görgülü, yazın alkol alınması durumunda yanında mutlaka su da tüketilmesi gerektiğini söyledi. Yaz aylarında giyim, beslenme kadar önemli Uzmanlar, yaz mevsiminde zorunlu olarak en tchlikeli saatler olan 10.00-16.00 saatle- rinde güncşte kalınacaksa mutlaka açık renk, pamuklu, uzıuı kollu giysiler, geniş kenarlı şapka, güneş gözlüğü, güneşten koruma faktörlü krem ya da losyon kullanılması gerektiği uyansında bulunuyor. 50 yaş üze- rindekiler ile bebeklerin güneşe hayli duyarh olduğu belirtilirken, her iki dönemde de cildin kcndini tamir etme özelliği ve diren- cinin azalması sebebiyle koruyucu faktörlü krcm kullanılması ve güneşlcnirkcn de ha- reketsiz yatılmaması gerektiği söylendi. goçuk can altlı • ZONGULDAK (Cumhuriyet) - Zonguldak'ın Kırat Mahallesi'ndeki kömür ocağında toprak kayması nedeniyle göçük oluştu. Göçük altında kalarak yaşamını yitiren Uğur Uzun'un cesedi, uzun süren uğraşlar sonucu çıkanlabildi. Kömür ocağını Uzun ve babası Selahattin Uzun'un kaçak işlettiği iddiacdildi. Ban Kî-mun'dan messy • ANKARA (AA) - BM Genel Sekreteri Ban Ki- mun, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla yayımladiğı mesajda, geçen yıl mülteci sayısının artarak dünya genelinde 11 milyona ulaştığını belirtti. Ban, "Amacımız mültecilerin bir gün özgürce onurlanyla evlerine dönmelerini sağlamak olmahdır" dedi. Işıklar tasarruf için sönecek • İstanbul Haber Servisi- TEMAVakfı, "Enerji Tasarrufuna Çağn" etkinliği kapsamında herkesi bu akşam21.00'deışıklanl0 dakika kapatmaya çağırdı. Etkinliğe TBMM'nin de katılacağı bildirildi. TEMA Vakfı, iklinı değişikliği, nüfus artışı ve çevresel etkenlerin ekosisteme verdiği zararlan araştıran çevre analisti Lester Brovvn'un, bugün 17.00'de Santral tstanbul'da konferans vereceğini duyurdu. 'Musluk suyuna arıtma gerekmez' • Istanbul Haber Servisi - İSKÎ, tstanbul'da şebeke suyunun insani tüketinıe uygun olduğunu duyurdu. Yazılı açıklamada, suyun kentte bulunan 11 adet tesiste antıldığı belirtilerek "Şebekeden direkt olarak musluklarımıza ulaşan su tekrar antmaya gerek duyulnıayacak özelliktedir" denildi. Boşanmada çocuklar olumsuz etkileniyor . Uzmanlar: Ebeveynler, yıpranan çocuklannm annesi ve babası olarak "calacaklarımn züvenini vernneluer SEZİN SEDA ALTUN Çiftlerin boşanmasımn çocuklar üzcrindcki cn önemli ctkilerinin lcnıel güven kaybı, toplumsal baskıdan kaç- ma ve bireyselleşme olduğunu belirtcn uzmanlar, her geçen gün artan bo- şanmalann nedenlerini de bireysel- leşmenin artması, ekonomik kaygı- lann ön plana çıkması ve modemleş- me ile yaşam koşullannın farklılaşması olarak sıraladı. Psikolog Şükrü Alkan, boşanma- lardan en çok olumsuz etkilenenin çocuklar olduğuna dikkat çekerek "Evlilik, çiftler için tanımı yapılmış bir kavram olmasına rağmen bu ta- nım çocuklar için açık değildir. Do- layısıyla boşanmaya giden süreç ve boşanma anı da çocuk için anlaşıl- maz olacaktır. Bu an çocuk için travmatik bir andır. Çocuğun ru- huna inmiş anlaşılmaz bir soru- dur" dedi. Boşanma gerçekleştikten sonra an- ne ve babanın işbirliğini gerçekleştir- mesi gerektiğini belirtcn Alkan, bu iş- birliğinin çocuğun sosyal pozisyonu- nun bclirlenmesinde büyük önem ta- şıdığına dikkat çekti. Alkan, "Ebeveynler arasındaki iş- birliği sağlannıazsa çocukta oral agresiflik, hırçınhk, güvensizlik ve izolasyon görülür. Çocuk istekleri konusunda sınırlanır vc kendini ifa- TERK EDİLME VE BÖLÜNMÜŞLÜK DUYGUSU YAŞANIR T~\ edagog Belgin Temur aile kavrannnın temelinde yer alan çocu- h** ğun, ailedehbozulmamn başlamasmdan iübaren "terkedilme" A. hissi ve "bölünmüşlük duygusu"yaşadığını dile getirdi. Temur şu görüsleri kaydetü: "Çocuk bir bölünmüşlük duygusundan hırtulamaz. Bu sebeple boşanma kavramı açıklamrken çocuğa güven ortamı içinde kalacağı hissettirilmeli. Çocuk kendisini boşanmanın birincil sebebi ola- rak göriir. Anne ve babalarm bilinçsiz tutumlan da çocuklarda bu duy- gumın pekişmesine neden olur. Çocuğun boşanma durumundan etki- lenmişliğiııin şiddet ve derecesini belirleyen en önemli etken ebevevnlerin aralarındaki ilişkinin ne şekilde yürütüldüğüdür. " Psikiyatr Ibrahim Hakkı Şdhinler ise boşanmanın çocuklarda yaş gru- buna göre defarkhhk gösterdiğinin altını çizerek 5-8 yaş arası çocuk- larda beslenme, uyku gibi günlük ahşkanhklar ve uyum problemleriyle ilgili sorunlaryaşamrken 12 yaş üstü çocuklarda durumu yok sayma ve içe kapanmamn görüldüğünü bildirdi. Şahinler, kimi çocuklarda boşanma karşısında hiçbir reaksiyonun verilmediğine de tanık olunduğunu belirtti. de etme konusunda çekingenlik ya- şar" dedi. Bu noktada çocukların hırsızlık, şiddet, tiryakilik vc bağımlılık gibi farklı arayışlar içine gireceğini söyle- yen Alkan, resmi boşanmanın önce- sinde, eşlerin yaşadığı ruhsal boşanma döneminde çocuğun yanlış anne ve ba- ba modelleri edinebüeceğini anlattı. Al- kan, şöyle devanı etti: "Eşlerin birbirlerine karşı duy- dukları güvensizlik ve inanmama, şiddeti yaratır. Eksiklik duygusuna panzehir olan şey ilgidir. Eşlerin bo- şanma sonrası en büyük yanlışla- rından birinin çocukları, anne ve ba- ba arasında bir seçim yapmaya zor- lamalarıdır. Ebeveynler çocukları- na daima onlann anne ve babası ola- rak kalacaklarının güvencesini ver- melidirlcr. Aksi takdirde boşanma sonrasında çocuk anne ve babadan birine karşı aşırı bağlılık gösterir. Çocuğu ruhsal yönden olumsuz et- kileyen bu sendromik bağhlığın oluşmaması için anne ve baba ara- sındaki görevin açıkça bclirlenme- si gerekir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise çocuğun anne ve baba arasında bir araç olarak kul- lanılmaması gerekliliğidir. Böyle bir durumda çocuk kızsa erektro kompleksini, erkekse oidipus kom- pleksini yaşar. Çocuk kendi ayaklan üzerinde durmakta zorluk çeker. Çevreyi tanımakta zorlanır ve sos- yal fobiyi yoğun olarak taşır. Bu kor- ku çocuğun flziksel ve ruhsal gelişi- mini olumsuz etkiler. Toplumsal baskıdan kaçma ve bireyselleşme gö- rülür. Bu durumda çocuk kendi değerine inandırılmalıdır." DUZ YAZI ORHAN BtRGİT Cini Şişeden Çıkarmak Türk Sanayicileri ve Işadamları Derneği, içinde bulunduğumuz krizden çıkış yolunu top- lumun bütün kesimlerinin katıiımı ile hazırla- nacak özgürlükçü bir anayasada görüyor. Dün bu konudaki görüşlerin kamuoyuna açık- lanmasını sağlamak için yapılan toplantıda o görüşün gerekçelerini anlatan bir de belge dağı- tılmış. O belgede, bundan önceki anayasaların hazır- lanış biçimlerinden söz edilirken, özellikle 1971 'de- ki köklü değişikliklerin kaynağının 12 Mart muh- tırası, yürürlükteki 82 Anayasası'nın da 12 Eylül '80 askeri müdahalesi'nin ürünü olduğuna de- ğinilmesinin özel bir anlamı var. Konvansiyon belgesi, özellikle 82 Anayasa- sı'nın hazırlanışına hem hiçbir toplumsal/siyasal kesimin katılmayışının; hem de hiçbir siyasi ha- reketten kabul görmemiş olmasının altını çizmek gereğini duymuş olmalı. Oysa belge, "anayasaların toplumsal sözleşme olma niteliği, hazırlanan metnin toplumda ve do- layısıyla siyasette kabul görmesi açısından katı- lımın önemini arttıracağında" ısrarlı olduğu için, çağdaş bir demokratik anlayışı yansıtacak ye- ni çalışmanın toplumun bütün kesimlerini bir araya getirecek bir Anayasa Konvansiyonu ile oluş- turulacağı görüşünde ısrarlıdır. Başbakan'ın görüsleri ile çelişen öneriler Son genel seçimlerden hemen sonra, birço- ğumuza umut ve heyecan aşılayan malum AKP girişiminin tam tersine bir görüş, işadamları ve sanayicilerimizin dün bazı işçi ve işveren kuru- luşlarının yöneticilerinin de aralarında bulundu- ğu bir kesimin önünde Arzuhan Yalçındağ ve Mustafa Koç'un konuşmaları ile çerçevelendi- rilen bu öneriler; Erdoğan'ın yanı sıra Genel Baş- kan Yardımcısı Mir Mehmet Dengir'in de ade ta müjde olarak değerlendirdikleri o yeni anayasa taslağı, neredeyse Başbakan'ın masasındaydı. Ve elbette tüm taslak siyasal partilerin yanı sıra sivil toplum topluluklarının da didiklemesine sunulacaktı. Çok kısa bir süre sonra ortaya çıkan Prof. Er- gun Özbudun ile birlikte benzer görüsleri pay- laşan yedi anayasa hocasının, seçimlerden önce AKP Genel Başkanı'ndan aldıkları bir sipariş üzerine o görünmeyen çalışma metnini hazırla- dıkları ortaya çıktı. Ama ölü doğan o metni, o gün bugündür Baş- bakan'ın yakın çevresi ve ABD'deki bazı danış- man kesimleri dışında iktidar milletvekilleri de da- hil kimse göremedi; okuyamadı. Çünkü Erdoğan'ın bilinçaltında yatan hareket noktası, seçim sonunda sağladığı o ezici çoğun- luğun sayesinde, dışı özgürlükçülük etiketleri ile kaplanmış; ama iaikliğin canına okumayı da içe- ren bir dizi maddeyi TBMM'den geçirterek ge- rekirse halkın oyuna da sunarak yürürlüğe sok- maktı. Elbette olmadı. Bu alanda bir arpa boyu bile yol alınmak şöyle dursun; bugünkü siyasal krizin par- ke taşları döşenmiş oldu. Izlenilen yöntemin çıkmaz olduğunu gören işa- damları, bunun için geniş mutabakatın çalışma- sından söz ederken, akıla ters düşmeyen öneri- ler de getiriyorlar. Bunların başında 50 kişilik bir Anayasa Kon- vansiyonu'nun oluşturulması geliyor. Konvansi- yonun TBMM Başkanı'nın başkanlığında çalışması şart koşuluyor. Üyelerin 3/5'inin TBMM'de tem- sil edilen partilerin temsilcilerinden oluşması is- teniliyor. Yani 30 temsilciyi TBMM'de bulunan par- tiler, sandalye oranlarına göre belirleyecekler. Geri kalan 20 kişinin de sivil toplum örgütleri- nin arasından alınması öngörülmüş. Metin bu ko- nuda aynntıya girmemiş; ama Mustafa Koç'un ko- nuşmasında bulunan "yalnız siyasi partilerimi- zin değil, sivil toplumun, akademisyenlerin, yar- gı organlarının da katıldığı kurumsal bir yapı içinde kapsamlı bir anayasa değişikliğini tar- tışmanın iyi bir başlangıç olacağına inanıyoruz" sözleri sanırım daha açık bir fikir veriyor. Taslak o konvansiyonda tamamlandıktan son- ra, TBMM Başkanlığı'na sunulacak ve 112 mil- letvekilinin imzasını bulursa elbette TBMM'de ele alınabilecek. Görüyorsunuz ki, yazımın başlığında yer alan "Cini Şişeden Çıkarmak" gibi birşey TÜSİAD'ın iyi niyetle sunduğu yeni bir anayasa oluşturarak toplumu krizden çıkarmak amacıyla yaptığı öne- riler. Başbakan'ın bu görüsleri benimseyerek yeni bir anayasa hazırlığını AKP'nin ve Meclis'teki iktidar çoğunluğunun tekelinden çıkartmak olarak özet- leyebileceğimiz önerinin toplumun sivil baskısı ile yandaş bulması; o yandaşların çoğalması koşu- lu ile cin şişeden çıkar elbette. Ama ya çıkamazsa? Uzlaşma yerine kapımıza çatışmanın ayak sesleri gelebilir Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net Soy 'a 'FahriDoktora' unvanı Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Senatosu, piyanist ve besteci Fazıl Say'a, müziğe yaptığı katkılar ve ülkemizi yurtdışında tenısil etmekteki başarıları nedeniyle "Fahri Doktora" unvanı verdi. BÜ Al- bert Long Hall'de düzenlenen törende Rektör Prof. Ayşe Soysal, Say'a cüppesini giydirerek fahri doktora belgesini verdi. Say, BU ile 13-14 yıldır güzel ilişkileri olduğunu, Universitede kon- serler vererek öğrencilerle bir araya geldiklerini belirterek, BÜ'nün kendisini onurlandırdığını söyledi. Say, annesi Gülgün Say, babası Ahmet Say ve kızı Kumru Say'ın da katıldığı törende kısa bir dinleti sundu. (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle