29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2008 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİ SİRMEN 34 Yıl Once Bugün... 34 yıl önce bugün, yani 8 Mayıs 1974'te Cumhu- riyet'te yazar olarak ikinci haftamı tamamlıyordum. Gazetenin Türkocağı Caddesi'ndeki kapısından ilk içeri girişim 1974'ten neredeyse çeyrek yüzyıl ön- cesine dayanıyor. 1950 yılında, DP iktidarı yönetimindeki Türkiye bi- raz da NATO'ya girebilmek için, Kore'ye bir birlik göndermişti. Doğru mu olmuştu, yanlış mı, tartış- masını şimdilik bırakalım biryana, 1950'lerin koşul- larını iyice bilmeden, onları enine boyuna değerlen- dirmeden varılacak yargılar hep yanıltıcı olacaktır. Nitekim, Ismet Inönü de, Kore'ye asker gönderil mesini değil, bu kararın Meclis'e danışılmadan alın masını eleştiriyordu. Ama 1950'de, Türkiye'nin geneline dünya bir baş- ka türlü görünüyordu. lyi ve insanlığı kurtaran, kur- tarmayı sürdürüp selamete ulaştıracak olan Ameri- ka vardı bir yanda; bir de karşısında bütün kötülük- lerin kaynağı (ne gariptir aradan yıllar geçtikten son- ra, Ronald Reagan da "Şeytanın Imparatorluğu" diyerek aynı şeyi söyleyecekti) Sovyetler Birliği. Bu düşünce kafamıza öylesine yerleşmişti ki, ifade bi- çimimizi bile etkiler hale gelmişti. Amerika "HürDün- ya"nın öncüsü ve koruyucusuydu. Sovyetler ise "De- mirperde"nin (deyim VVinston Churchill'indir). Işte ben Cumhuriyet'in kapısından içeri, bir ilko- kul öğrencisi olarak, 1950 yılının mayısında böyle bir ortamda girdim ilk kez. ••• Osmanlı'nın son döneminde Ittihat Terakki'nin merkezi de olmuş olan ahşap konağın mermer ta- banlı ve merdivenli girişinin kapısını açıp içeri gir- diğirnde, soldaki masada oturanları gazetenin yö- neticileri sanmıştım. Kısa pantolonlu bir ilkokul öğrencisiydim, okul dan izinle çıkmıştım, içeri girince yanıma mendil al- madığımı da fark edip bütün gücümle "bari burnum akmasa" diye dua ettiğimi anımsıyorum. İlkokul 4. sınıftaydım ve yazdığım "Kore'de Meh- metçik" şiirini, belki yayımlarlar diye vermek üzere gitmiştim. O sıralarda Cumhuriyet de dahil, gaze- teler bu türlü şiirleri yayımlıyorlardı. Çok şükür o şi- iri kaybettim, içeriğini detümüyle unuttum. Amaanım- sadığım kadarıyla, o işten anlayan birinin, okudu- ğunda, hemen "bu çocuktan hiçbirzaman birşair çıkmaz" diye rahatlıkla doğru hükme varabileceği türden bir şeylerdi. Tabii övgüler, hamaset, ne olduğunu o sırada bi- zim toplumun çoğunluğunun bilmediği (hâlâ da bil- diğinden emin değilim ya) demokrasiye gönderme- lerle dolu dizelerdi. Aradan hemen hemen çeyrek yüzyıl geçecek ve ben bu kez Kore Savaşı'nın da, ABD'nin de, ger- çek yüzlerinin ne olduğunu bilerek, Cumhuriyet'in kapısından içeri köşe yazarı olarak girecektim. Aradaki bilinçlenme dönemimde, uyanmama, olayları kavramama büyük ölçüde katkıda bulu- nanların en önde gelenlerinden biri Cumhuriyet ga- zetesi olmuştu. • • • "Kore'de Mehmetçik"\r\ yazarı ilkokul çocuğunu sonradan eğiten (tabii ki tek başına o demek iste miyorum) kurumlardan biri de Cumhuriyet gazete- siydi, çünkü, yalnız Kore olayında değil, daha bir çok konuda uyanmamda Cumhuriyet okurluğunun büyük katkısı olmuştu. Kısacası Cumhuriyet kendi kendini üreten bir ku- rumdu. Bu gözlemimi gazetenin on yıllık yazarları da, son yılki yazarları da doğrulamıştır hep. llhan Selçuk, Cumhuriyet'in kuruluş günü olan 7 Mayıs için kaleme aldığı dünkü yazısında, "Cum- huriyet'in okurunun yaşı yok; muhabirinin, yöneti- cisininyazannın, çizerinin nüfus kâğıdıyok; doğma- dan önce başlayan, öldükten sonra da sürecek olan tarihselzamanın bilincinde yaşamak insanın tüken- mez gençliğidir" diyordu. Köklü bir gazetenin okur-çalışan birliği bundan iyi anlatılabilir mi? Bentüm Cumhuriyet Ailesi'nin 84. yılını birgünge- cikmeyle (çünkü dün yazı günüm değildi) kutlarken, Cumhuriyet okurluğun anlamını çok güzel belirten ya- şadığım bir olayı naklederek noktalayayım yazımı. 1980'li yılların ikinci yarısında, can bir hapishane arkadaşım kızını evlendiriyordu. Konuşurken sor- dum dostuma: - Ailesi kim, nasıl insanlar? Dostumun yanıtını hiç unutmuyorum: - Vallahi iyiler, nasıl anlatsam ki? Hah buldum! özet- le Cumhuriyet okuru onlar... asirmen((t cumhuriyet.com.tr DTP'DEN TALABANİ'YE ZÎYARET 'Afçözüm değil, ticari ve kültürelaçılım şarf Dış Iiabcrlcr Scrvisi - DTP'li hcyct ilc birlikte ltak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile görüşen DTP TBMM Grup Başkanı Ahmet Türk, "PKK sorunıı afla çözülmcz, toplunı buna hazır değil. Önce dcmokratik adıınlar atılmah" dcdi. Süleymaniye kentindc Talabani ile yemekte bir araya gclcn Türk ve beraberindeki heyet üyeleri basına kapalı olarak 3.5 saat sürcn bir loplantı yap- tı. Toplantının ardından açıklama yapan Türk, uzun sürcdir hcrkesi acıya boğan bir sürcç yaşa- dıklarmı söyledi. "Talabani ile ortak noktamız silahların bırakılnıası" diycn Türk, Talabani 'nin, Türkiye'nin Irak'taki operasyonlan konusunda dü- şüncesinin ne olduğu yönündeki bir soruya şu ya- nıtı verdi: "Buna karar vcrcn Talabani değil. Biz de her zaman operasyonlara karşı olduğunıuzu söylcdik. Herkes sorunun iç dinamiklerlc çözfi- lebileceğini snvliiyor. Talabani de aynı şeyleri düşünüyor vc çatışnıaların böyle devam etmcsi- nin ctkilcrini biliyor." Türkiye'de terör sorununun PKK'ye yönelik bir "af uygulaması" ile çözülemeyeceğini belirlen Türk, çözüm için ticari ve kültürel açılımlara ilıii- yaç duyulduğunu \oırguladı. Türk, "Kendi kcline nıcrhcm olamayanlar kime mcrhcm olur. Bun- dan sonraki süreçte bir yol haritası ortaya çık- ıııalı. Türkiye'nin Kürt açılımı sadece güvenlik- le sınırlı. Ticari vc kültürel açılım da gerekli. PKK sorunu afla çözülmez, toplunı buna hazır değil. Önce demokratik adımlar atılmalı" dcdi. Hcyctin Erbil'de temaslarda bulunaeağı öğrenildi. Van'da banka promosyonunu vakfa bağışlamayan polisler sürgünle tehdit edildiklerini ileri sürdü Amiri depoliseacımadı• Van Emniyet Müdürlüğü'nde görevli amirlerini TBMM lnsan Hakları polisler, maaş aldıkları bankanın verdiği Komisyonu üyelerine şikâyet etti. promosyonun tamammın Emniyet Şikâyetçi polisler, kendilcrine yapılan Vakfı'na bağışlanması için baskı yapan 'baskıyı' kamerayla da tespit etti. AYŞESAYIN ANKARA - TBMM tnsaıı Hak- lannı lnceleme Komisyonu üyeleri Nevruz olaylannı incelenıek için gittikleri Van'da, Emniyet yetkilile- riyle görüşürken, ilginç bir "iç so- run'Ma da karşılaştılar. Görüşmeler sırasında bir polis memuru, bir grup .u kaıia ;ı adına kalcmc aldığı mek- rubu, C'HP'li Komisyon Üyesi Çe- tin Soysal'a vcrdi. Mektupta, şöyle denildi: "ll Em- niyet Müdürümüz M. Salih Kes- mcz şube mödürlerini kullana- rak, tehditlerlc, baskılarla daha ortada anlaşma ve ihale yokken hazırlatmış olduğu ıııatbu hibe kâğıtlarım zorla, hiçbir açıklama yapılnıadan, paraların ncrelere harcanacağı söylenmeden teh- ditlcr ve baskılarla hibc ettirnıiş- tir. İhale sürcci bitti. Mart ayın- da Garanti Bankası'yla 2.250 milyon TYL'ye promosyon için anlaşıldı. 2 milyon YTL'ye yakı- nını makam yetkilerini kulİana- rak zorla, tehditlerlc aldı. Hiçbir açıklama yapılmadan zorla, teh- dit ve baskılarla clinüzden alı- nan bu paranın hesabının sorul- masını istiyoruz." Mektubunda Van Enıniyeti'nde görevli 1400 polis memurununba- ğış makbuzunu baskı ve lehditlcr- den yıldığı için imzalamak zorun- da kaldığını belirten polis memuru, kendisinin dc aralannda bulunduğu 116 polis menıurunun ise inızalama- dığını belırtiı. u Ben de iınzalama- dım, haydi sürtsünlcr burnumu" diye isyan eden polis memuru, mek- tubunda, "Madem demokrasi ve in- san hakları konusunda bizden sı- fır hata istiyor İçişlcri Bakanımız, önce bizc yapılanların hesabını sorsun. Bcnim sendikam olsa, anıirlerimin bu kadar yetkileri olmasa bizc bu baskıları yapa- mazlardı, korkarlardı" dedi. Ancak polis memuru iddialannı sadece "sözde ve ya/ula" bırakma- yıp, cep tclcfonuyla çekilmiş. "gö- rüntülü kanıtları" da mektuba ek- ledi. Çcvik Kuvvet Şube Müdürlü- ğü'nde yapılan toplantıda, çevik kuvvet anıirinin şu sözlcıi baskıyı ortaya koyuyor: "Emniyet müdürü burada kal- dığı süre içinde, imza atmayanla- ra rahat yok. Bunu kesinlikle bi- lin. Bu konularda baskılar ola- cak.' Ya müdürüm niye bize böyle yapıyorsunuz' deme hakkınız ol- mayacak. Biu'yorsunuz müdür si- ze küfüretti bizc küfüretti. Bil- ııu'nı nc yaptığımın çocukları ora- da yatıyorlar, yazın bunlara ek görev dedi. 126 personclimiz var 180 kişilik görev yazdı. Ben de aç- tım telefonu 'bcnim personelime küiıiretme hakkına sahip değilsin' dcdinı, bağırdı çağırdı." IMeclis gündemine taşındı Van Enıniyeti'ndeki bu baskıyı, CHP'li Çetin Soysal, soru önerge- siyle Mcclis gündemine laşıdı. Soysal, İçişlcri Bakanı Beşir Ata- lay taraf'mdanyarutlanması istemiy- leTBMM Başkanlığı'na verdiği so- ru önergesinde, "tehdit vc baskı ile toplanan paraların nerede kulla- mldığım" sordu. DTP, Doğu ve Güney- doğu Anadolu bölgele- rinde yaşanan kurak- lık ve bu kuraklığın ta- rımsal üretimdeki etki- lerinin araştırılması için Mcclis araştırması açılmasını istedi. DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Bir- dal, l'BMM'de düzcnlcdiği basın toplantısında, Meclis araştırma öncrgesiyle ilgili bilgi vcrdi. Bugü- ııe kadar halkııı çıkarlarını göze- ten tarım politikalarının saptan- DTP'den kuraklık araştırması istemi madığına vc üretim planlanıası yapılmadı- ğına dikkat çekcn Bir- dal, "Belki de 10-15 yıl sonra çocuklarımız kır- mızı mercimeği yiycnıe- yecek" dedi. Birdal, Di- yarbakır'ın merkez ile Çınar ve Bismil ilçelerinde sulanı- labilcn birkaç tarla hariç tüm tar- laların yüzde 80-90'ının kuraklık- tan etkilcndiğini bildirdi. Birdal, kuraklığın doğal afet kapsamına alınmasını istedi. (FotoğraF: AA) 't§ •;-* ^mm?^^ A \ 1 HAZtRAN Kürt sorununa demokratik çözüm için miting İstanbul Haber Servi- si - Türkiye Barış Mcclisi lataiuuian, 1 Haziran'da Kadıköy'de "Kürt Soru- nunda Çözüm Mitingi" düzenlenecek. Çok sayı- da sivil toplum kuruluşu ilc siyasi partinındestekledi- ği mitingde "Yeter, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm tstiyoruz" adı al- tında tek slogan ve tek pan- kartın dışında hiçbir slogan ya da pankart kullamlma- yacak. Türkiye Banş Mec- lisi'nden Murat Çclik- kan, "Kürt sorunu şiddet vc asayiş sorunu değil- dir. Kürt kimliği, dili ve kültürünün, kamu yaşa- nunın bütün alanlarına dahil olmasının önünde- ki yasal engcllcr kaldı- rılmalı, ifadc vc örgüt- lenmc özgürlüğü sağlan- malıdır. Kardeşçe yaşa- mak istiyoruz. Umudu barış olan hcrkesi 1 Ha- ziran'da KadıküyV bek- liyoruz" dedi. TaksimHillOtcrdedü- zenlenen basın toplantı- sında kuinışaıı Çclikkan, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerleçözülmesi için adım atılacağına dair söz verildiğine dikkat çekcrek "Ancak siyasi iktidarın bu sözünc karşın yaşa- dığımız şey yine şiddet, yinc ölüm ve tırmandın- lan ınilliyetçilik. Bin yıl- dır bu topraklar üzerin- de birlikte yaşayan bizler çocuklarınuza kalıcı bir çözüm istiyoruz. Dcvlet kuruııüanndan, çatışma- lan ve ölümü değil, yaşa- mı siyasetin merkezine alan bir açılım talcp cdi- yoruz" diye konuştu. SIK'lerdeıı dcstek 6-9 Mayıs 2008 tarihleri arasında yıldızlı ürünler %50'ye varan avantajlarla sepette! Alışverişin en çeşitlisi, en keyiflisi. Koç KESK Başkanı tsmail Hakkı Tombul ise, "So- run şiddet, opcrasyon ve baskılarla çözülemez" dc- di. TMMOB ikinci Baş- kaııı Hüscyin Yeşil de bu arada yaşamayı savunduk- lannı kaydetti. DTP Eşbaş- kanı Emine Ayna ve ODP lideri Ufuk Uras'ın da ka- tıldıgı toplantıda pck çok sıvil toplum kuruluşu tem- silcisi de hazır bulundu. Kadıköy Meydanı'nda dü- zenlenecek mitinge, DİSK, KESK, 78'liler (Hrişimi, SODEP'in yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu dadeslck verecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle