28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2007 PAZARTESİ 4 HABERLER Partilerin radyo ve televizyon konuşma sıraları için kura çekilecek 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Seçim yasağı başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milletvekili seçimine katılacak siyasi partilerin radyo ve televizyon propaganda konuşma sıralarının belirlenmesi için 10 Temmuz’da YSK’de kura çekilecek. Perşembe günü de seçim ve propaganda yasakları başlayacak. YSK’nin kararına göre, AKP 3 kez 10, 1 kez 20 dakikalık, CHP 4 kez 10 dakikalık ve diğer siyasi partiler 2’şer kez 10’ar dakikalık radyo ve televizyon propaganda konuşması yapacak. Seçim yasakları arasında, devlet memurlarının seçim gezilerine katılmaması, propaganda turlarında kırmızı plakalı araç kullanılamaması gibi maddeler yer alacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 12 Temmuz’dan itibaren ANA uçağı ve Başbakanlık otobüsünü Kararsızlar... Kararsızlık, birden çok seçenek karşısında ne yapacağını bilememektir. Bu seçimde de ‘kararsızlar’ın önemli rol oynayacağı sanılıyor. ‘Kime oy vermeliyim?’ ‘Neden ona oy vermeliyim?’ Kararsızların yanıtlaması gereken iki soru budur. Karar, yaşamımızın bütün sürecinde yapmak zorunda kaldığımız bir seçimdir. Karar verebilmek için nelere gereksinmemiz var? ‘Karar eksenleri’ne. ‘Karar ekseni’niz neyse,vereceğiniz karar da o doğrultuda olacaktır. ‘Ben partilerin temel ideolojilerine bakarım’. ‘Ben kendi çıkarıma bakarım’. ‘Ben ailemin nereye ait olduğuna bakarım’. ‘Ben ülkenin bugünkü durumuna bakarım’. ‘Hiçbirinin ötekinden farkı yok’. ‘Bu memleket adam olmaz’. Bu sözlerin hepsinde de birbirinden farklı ‘karar ekseni’ vardır. Toplumu etkileyebilecek ‘karar eksenleri’ne bakarsak şunları görürüz: ‘Gündelik yaşam biçimimiz din eksenli olsun mu olmasın mı?’ ‘Eğitim giderek din ağırlıklı olsun mu, olmasın mı?’ ‘Kamu kadroları dindar olduklarına göre seçilsin mi, seçilmesin mi?’ Bu eksende AKP net olarak ‘evet’, CHP net olarak ‘hayır’ diyor. MHP ile DP ortada duruyor görünüyor. Ülke bütünlüğü, üniter devlet geleceğimiz için önemli mi? Bu soruya CHP ‘evet’ diyor, MHP ‘evet’ diyor. AKP kaypak, DTP kökenli bağımsız adaylar ‘hayır’ diyor. Amerika ve AB ilişkileri tam uyum içinde (teslimiyetçi) mi olsun? AKP’nin tutumu ‘evet’ diyor. CHP ‘hayır, ölçülü işbirliği olsun’ diyor. MHP karşı duruyor ama ne yapabileceği belirli değil. İşsizlik konusunda her parti çözüm öneriyor ama nasıl uygulanacağı belirli değil. İşçi Partisi, radikal olarak laik, üniter Türkiye’den yana, ABD’ye karşı, AB’ye mesafeli ama barajı geçme şansı zayıf görünüyor. Şimdi şu soru önümüzde duruyor: ‘Ya seçeceğimiz parti vaatlerini gerçekleştirmezse?’ Siz, kendi ‘karar ekseni’nize göre seçiminizi yapacaksınız. Ama orada sizin göreviniz bitmeyecek. Seçtiğiniz (ya da seçmediğiniz) iktidarı da sürekli olarak denetleyeceksiniz. Seçtiğiniz parti iktidarda olsa da ilginizi, denetiminizi sürdüreceksiniz. Toplantılar yapacaksınız. Toplu mektuplar göndereceksiniz. Toplantılar yapıp yetkilileri çağıracaksınız. Gelmezlerse eleştireceksiniz. Siyasal iktidar ya da muhalefet her an sizin etkinizi ensesinde duyacak. Eğer bunları yapabiliyorsanız siz gerçekten ‘toplumsunuz’. Bunları yapamıyorsanız siz sadece ‘topluluksunuz’. Eğer bunları yapamıyorsak, aslında hepimiz kararsısız. Demokrasi, bir kez oy verip sorumluluktan sıyrılmak değildir. Demokrasi, yaşamın her alanında sürekli sorumluluk duyan bireylerin rejimidir. Bunu yapamayan bireylerin toplumunda ise, demokrasi bir hayal, bir yanılma, bir yanılsamadır. ‘Son pişmanlık fayda etmez’. [email protected] [email protected] www.erdalatabek.com REFERANDUM İÇİN KOMİSYON ANKARA (AA) Yüksek Seçim Kurulu (YSK), cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini de içeren anayasa paketiyle ilgili referandum hazırlıklarına başladı. Süreçle ilgili belirsizlik sürse de takvimini 21 Ekim’e göre ayarlayan YSK, referandum hazırlıkları için bir komisyon oluşturdu. Referandumda, 22 Temmuz genel seçimi için belirlenen seçmen kütükleri esas alınacak. 21 Ekim 2007 tarihine kadar, 18 yaşını dolduracak olanlar, muhtarlıklara başvurarak seçmen listelerine kayıt yaptırabilecek. kullanamayacak ve mitinge dönüştürdüğü için eleştirildiği TOKİ anahtar teslim ve açılış törenlerinde konuşamayacak. Siyasi partilerin radyo ve televizyonda propaganda konuşmalarına 15 Temmuz 2007 Pazar günü başlanacak ve 21 Temmuz 2007 Cumartesi günü saat 18.00’e kadar belirlenecek gün ve saatlerde yapılmak koşuluyla devam edilecek. Seçime katılacak Aydınlık Türkiye Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Saadet Partisi, İşçi Partisi, Halkın Yükselişi Partisi, Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Genç Parti, Demokrat Parti, Liberal Demokrat Parti, Emek Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Türkiye Komünist Partisi’nin 10’ar dakikalık iki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 10’ar dakikalık dört, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 10’ar dakikalık üç ve ilaveten 20’şer dakikalık olmak üzere dört konuşma hakkı olacak. Seçimlerin Temel Hükümleri Hakkındaki Kanun uyarınca siyasi partiler, 10’ar dakikalık iki konuşma hakkından birini 15 Temmuz 2007 Pazar günü, diğerini 21 Temmuz 2007 Cumartesi günü kullanacak. Bu konuşmalardan ayrı olarak CHP’nin 10’ar dakikalık iki, AKP’nin 10 ve 20 dakikalık olmak üzere iki konuşma hakkı daha olacak. Seçime katılan siyasi partilerden sadece AKP ve CHP görüntülü propaganda yapma hakkına sahip. Görüntülü propaganda, partilerin yaptıkları ve yapacakları icraatı görüntüye yer vermek suretiyle anlatmaları olarak tanımlanıyor. Yalova’daki mitinge yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Cumhuriyet mitingi FARUK KIRTAY YALOVA CHP Yalova İl Örgütü’nün düzenlediği “Cumhuriyete Sahip Çık” mitingine 5 bin kişi katıldı. 777C buluşması olarak duyurusu yapılan miting 7. ayın 7’sinde saat 7’de Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldı. Mitinge katılanlar ellerinde Türk bayraklarının yanı sıra CHP ve DSP flamaları da taşıdılar. Yaklaşık 5 bin kişiye hitap eden CHP Milletvekili ve 1. sıra adayı Muharrem İnce, AKP iktidarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Miting sonrasında Muharrem İnce ile ikinci sıra milletvekili adayı Cevdet Bekler, eşleriyle birlikte Cumhuriyet Yürüyüşü’ne katıldılar. Binlerce kişi “Türkiye laiktir, laik kalacak” sloganı attı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AfyonEskişehir seçim mitinglerini izlemek amacıyla geziye katılmıştım. Akşam İstanbul’a dönecektik. Ancak Başbakan’ın çocuklara hediye dağıtma konusundaki merakı ve eğilimi yüzünden gezi programı uzadıkça uzadı, biz İstanbul’a dönmek yerine Antalya’ya yöneldik. Bu nedenle Antalya mitingini de izledim ve İstanbul’a Antalya’dan döndüm. Mitingler tabii ki önemli. Toplumun partilere ilgisi, alandaki coşku bir gösterge oluyor. Ancak bunlar tek başına yeterli değil. Ayrıca diğer partilerin mitingleriyle bir karşılaştırma yaparak bir sonuç çıkarılabilir. Görebildiğim kadarıyla sıcak hava, zamanın darlığı nedeniyle diğer partiler AKP kadar çok miting yapmıyor ya da yapamıyor. Tabii AKP’nin iktidarın olanaklarını kullanıyor olması imkânlarını ve hareket kabiliyetini artırıyor. Çok tartışmalara yol açan Başbakanlık uçağı ve Başbakanlık otobüsü seçim gezilerinde kullanılmaya devam ediyor. Bunun yasal açıdan değil, etik açıdan önemli olduğunu vurgulayabiliriz. Seçim Otobüsünde Oyuncak Örgütlenmesi Erdoğan’ın seçim otobüslerindeki manzarayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Otobüs 1015 yolcunun bineceği bir şekilde düzenlenmiş. Arka tarafta bir toplantı bölümü ayrılmış. Başbakan otobüsün önünde, kapının yanında duruyor. Yanında da eşi Emine Erdoğan. Otobüsün hemen her tarafı kolilerle dolu. Arkadaki toplantı bölümü dahil. Otobüs kent yakınlarına gelince koliler açılmaya başlıyor. Bu kolilerin içinde oyuncak bebek, oyuncak araba ve akıllı ajandalar bulunuyor. Başbakan yol üzerinde çocukları görünce otobüsü durduruyor. “Bebek” diye sesleniyor. Arkadaki ekip hızla kolileri açıyor ve Erdoğan çiftine bebekler, oyuncak arabalar ulaştırılıyor. Başbakan yolun kenarında bakışan çocuklu insanlara sesleniyor: “Gelin” diyor. Sonra kız çocuklarına bebekleri, erkek çocuklarına arabaları veriyor. Onlarla küçük küçük sohbetler ediyor. Derken, kalabalık büyüyor. Hediyeleri almak için bir itiş kakış başlıyor. Erkekler öne geçiyor. Bunun üzerine, Başbakan’ın işaretiyle korumalar geride kalan çocuklu kadınlara oyuncakları ulaştırıyorlar. Yüzlerce, binlerce oyuncak, kamyonlarla Başbakan’ın gezisine yetiştiriliyor. Başbakan’ın danışmalarından Yalçın Akdoğan’a bu oyuncakları nereden temin ettiklerini sordum: “Bebeklerin bir bölümü Türkiye’de imal ediliyor. Biz hepsini Türkiye’den almak istedik, ancak yok. Bu nedenle oyuncakların çoğu Çin’den geliyor.” ??? Seçim mitinglerinin yapıldığı her kürsünün iki tarafına promptr (akan yazıyı gösteren cihaz) konuluyor. Başbakan bu cihazlar üzerinde akıp giden metni okuyarak konuşuyor. Meydana geldiğinde bu konuşma cihaza yüklenmiş ve hazır durumda bulunuyor. Parti danışmanları, seçim çevreleriyle de konuşarak bu konuşmaların taslağını hazırlıyorlar. Konuşma taslağı Erdoğan’ın önüne gidiyor ve son şeklini alıyor. Tabii izleyicinin farkında olmadığı bu düzenleme ona büyük bir üstünlük sağlıyor. Kasaba isimlerini, kente ilişkin rakamları su gibi sayıp dökebiliyor. Bu da izleyenleri etkiliyor. ??? Başbakan’ın yakın ekibi hemen her zaman aynı. Neredeyse 24 saat onunla birlikte hareket ediyor. Bu arada şikâyetler de eksik olmuyor. Çünkü 24 saat ekibin içinde olmak yorucuydu, yıpratıcıydı. Bunlar arasında korumalar, şoförler de vardı. Bu kadar çalışmaya karşılık az maaş aldıklarını söylüyorlar, durumlarının düzeltilmesini bekliyorlar. Recep Tayyip Erdoğan, Eşkişehir’de bilboard’ların büyük çoğunluğunun muhalefet partilerince kapatılmasından memnun olmadı. Teşkilatını eleştirdi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen DSP’liydi, yani iktidar partisinden değildi. Burada, diğer yerlerdeki avantajlara sahip olmamaları canlarını sıkıyordu. ??? Afyon’da, Eskişehir’de ve Antalya’da da MHP’nin barajı aşmasıyla ortaya çıkacak milletvekili kaybı öne çıkıyor. Her üç ilde de MHP en azından birer milletvekilliği kazanacak durumda. Bu sonuçtan öncelikle AKP, daha sonra da CHP zararlı çıkacak. Aldıkları oy yüzdesi artsa bile bu illerde AKP ve CHP daha az milletvekiliyle Meclis’e gelecek. Tabii bu, AKP’lileri kara kara düşündürüyor. Eskişehir’den liste başına konulan ve ilk kez bu kentten aday olan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan sordu: “Oral Bey size göre durum nasıl görünüyor?”, “Geçen seçim kazandığınız üç milletvekilini kazanmakta zorlanırsınız” cevabını alınca, “O zaman daha çok çalışmalıyız” dedi. ??? Başbakan’a dönüş uçağında, çocuklara oyuncak dağıtma merakını sordum. Çünkü bu yüzden programlar da aksıyordu. “Çocukları görünce dayanamıyorum” cevabını verdi. AKP Genel Merkezi, genel başkanlarına oyuncak yetiştirmek için sanıyorum özel bir örgütlenme yapmıştı. Başka türlüsü zaten mümkün değil... Binlerce, belki on binlerce oyuncak, Başbakan’ın elinden miting yollarında dağıtılıyor... Bu da sanırım AKP’ye özgü ilginç bir durum... CUMHURİYET 04 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle