19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2005 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGUIV ALtSÎRMEN Avrupa'ya Ne Demeli? AB-Türkiye iliş- kilerı konusunda her kafadan bir- birini tutmayan sözler çıkıyor, bi- rinin söylediğini bir diğeri tersini ileri sürerek etki- sizleştiriyor. AB Komisyonu'nun görüşmelerden so- rumlu üyesi Olli Rehn, Türkiye ile üyelik mü- zakerelerinin 16-17 Aralık 2004 dooığunda karartaştınldığı gibi, 3 Ekim 2005'te başlaya- cağını açıkladı. Zaten AB'nin tarihe geçecek olan son do- ruğunda kabul edilen metinde de genişle- menin getireceği sorunlar sayılır, bir anlamda genişleme bir süre için askıya alınırken de birliğin bundan önceki taahhütlerine uyacağı belirtilmişti. Bu açıdan Olli Rehn'in açıklama- sında şaşılacak bir yön yok. Buna karşılık Manuel Barosso, Türki- ye'nin üyeliğine Avrupa ülkeleri kamuoylan- nın gösterdikleri tepkınin görmezden geline- meyeceğini söyleyerek Ankara'da hâlâ mü- zakere sürecine bel bağlamış olan bir avuç kişiyi telaşa düşürdü. Avrupa'da son yaşananlar göz önüne alın- dığında, artık her türlü gelişmenin doğal kar- şılanması gerektiğini söyleyebiliriz. Hiçbir şey hiç kimseyi şaşırtmamalıdır. Bu bak/mdan, müzakerelerin başlamaması olasılığının da hiç bulunmadığını söylemek mümkün değildir; ama hâkim eğilim, müza- kerelerin başlaması olacaktır. • • • Peki, müzakerelerin başlaması ne anlama gelecektir? 17 Aralık 2004 akşamından beri Türki- ye'nin üyelik müzakerelerine, öbür üyelerle eşit koşullarda başlamayacağı, görüşmelerin illa tam üyelik ile sonuçlanmayabileceği an- laşılmıştı. O zamandan bu yana geçen altı ay süre içinde meydana gelen olaylar, gittikçe netle- şen, hatta onun da ötesinde şiddetlenen eği- limler, bu ortamda Türkiye'nın tam üyeliğinin söz konusu bile olamayacağını göstermiştir. Şu anda Türkiye'nın üyeliğine yandaş olsa bile, bunu yüksek sesle söyleyebilecek bir politikacı yoktur Avrupa ülkelerinin büyük bölümünde. Bu durumda, Türkiye "Non Merci!" diye- rek çekilmeli midir? Siyasette, zaman içinde sorunlann boyut değiştirdığini, koşullarda değişme olduğunu herkes bilir. Bugün için olanaksız gibi görünen bir çözüm, değişen koşullarda pek de âlâ mümkün olabilir. Onun için Türki- ye'nin müzakerelerden kendi başına çekilme- sinin gereği yoktur. Ancak bu müzakereler yürütülürken karşı tarafın, yani AB'nin bunu üyelik sonucuna yönelik bir süreç olarak görmediğıni çok iyi bilmek zorundayız. Bu açıdan, bıze karşı öne sürülen teknik açı- dan uyuma yönelik düzenleme taleplerini yeri- ne getirırken bunun dışına taşanlar konusunda verimkâr oimamakta sayısız yarar vardır. • • • Türkiye'nin AB ile görüşmelerde elinin kuv- vetli olmadığı bir gerçektir. Bu güçsüzlüğün bir nedeni, Avrupa ülkele- ri kamuoylanndaki yadsınamaz ve kabul edi- lemez Türkiye karşıtlığı ise öbür nedeni de Türkiye'deki rejimin geleceğe yönelik emel- leri ve bu yönde tuttuğu yoldur. Kamuoyu uyanık olmalıdır. Tayyip Erdoğan Hükümetı, AB projesıni, Türkiye'nin dengelen- nı, kendı emelierinı gerçekleştirecek biçimde değiştırmek için kalkan olarak kullanmıştır. Şimdi bu yolda yeni ödünler verilmesinde, Türkiye'nin önemli sorunlannın Avrupalılann istediği biçimde çözmeye girişilmesine göz yummanın anlamı yoktur. Evet, Türkiye'nin eli güçlü değildir, ama Avrupa da aynı durumdadır. Her şeyden önce, Türkiye'yi üyeliğe kabul etmeyeceği bilinen bir topluluk ile müzakere ediyoruz. Vereceği bir şey olmayan kişi, eğer karşısındaki aptal değilse, onu nasıl köşeye sıkıştırabilir ki? Ayrıca müzakere ettiğimiz Avrupa, artık hedeflenen politik Avrupa olmanın çok öte- sindedir. Politik Avrupa tarihe gömülmemişse bile, uzun bir süre için askıya alınmış bulunmakta- dır. Ve bugünkü şekliyle Avrupa bütçesini bile saptamaktan aciz bir kuruluştur. Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunun kamuoylarının Türkiye'yi istemedikleri bir gerçektir. Ama onlann, bu Avrupa'yı isteme- diklen de yadsınamayacak bir gerçektir. Kısacası, AB'ye boşuna ödün, aptalhk ya da daha ötesı bir tutum olacaktır. [email protected] Bumin'den boşalacak koltuk için Akyalçın, Kantarcıoğlu ve Erten'in ismi öne çıktı Yüksek Mahkeme'de seçim heyecanıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin. yaş haddinden emekliye aynl- ması nedeniyle dün mesai aıkadaşlany- la vedalaştı. Bumin'den boşalan baş- kanlık seçimlerinde ise geri sayım baş- ladı. Başkanlık için AhmetAkyalçm,Fnl- ya Kantaraoğhı ve MehmetErten'in is- mi öne çıkıyor Bumin, 26 Haziran'da yaş haddinden emekliye aynlıyor. Bumin'den boşala- cak başkanlık ıçın asıl üyelenn tama- mı aday olabiliyor. Yüksek Mankeme çevrelerinde, baş- kanlık için Kantarcıoğlu, Akyalçın ile Erten'in adaylıklan konuşuluyor. Danış- tay kökenli Kantarcıoğlu. Adalet Ba- kanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevi- ni de yürütmüştü. Yargıtay kökenli Er- ten ise ceza yargılamasındaki başansı ile biliniyor. Akyalçın da, savcılık ve hâ- kimlik görevinin yanı sıra bır dönem Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcüı- ğı'nda bulunmuştu. Buminin emekliye aynlması dolayı- sıyla mahkemede veda kokteyli düzen- lendi. Kokteyle Bumin'in eşi Nebahat Bumin ile Anayasa Mahkemesi üyele- ri, raportörleri, çalışanlan katıldı. Mustafa Bumin, 52 yaşında girdiği Anayasa Mahkemesi'nden 13 yıl çalış- hktan sonra aynlacağını anımsatarak bu sürede kimseyi bilerek ve isteyerek kır- madığım, herkese eşit mesafede kala- rak bir şeyler yapmaya çalıştığım söy- ledi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR Hintli yazar Arundhati Roy'un "Küçük Şeylerin Tanrısı" romanı, son yıllarda okuduğum ve en çok etkilendiğim romanlardandı. Ben onu romancı olarak tanımıştım. Dünya da öyle tanıyordu. Bu roman dünyanın dört bir yanında hemen her dile çevrildi ve milyonlarca oku- yucunun eline ulaştı. Roy'u, daha sonra bir eylemci olarak tanıdık. Kendi ülkesinde çevre felaketlerine karşı mücadele eden sesi hep yüksek çıktı. Çoğu zaman bu muhalefeti nedeniyle ba- şı derde girdi. 0 konuşmaya, yazmaya ve tepki göstermeye devam etti. Irak'ın ABD tarafından ışgale kalkışılmasından bu yana dünyanın dört bir yanında- ki protesto gösterilerinde yine onu en önlerde görmek mümkündü. Dünyanın bütün önemli gazete ve dergilerine tepkılerini rfade eden ya- zılar yazdı. • • • Arundhati Roy'u dün Istanbul'da toplanan "Irak Dünya Mahkeme- s/"nin açılışında vicdan jürisi adına konuşurken izledim. Zarif ve güzel bir kadın. "Bu nihai mahkemenin; birçok ABD Cıssünün yer aldığı (ve 2003 işgalinde bu üslerden kalkan uçaklann Irak'ı bombaladığı) Türki- ye'de yapılıyor olmasının özel bir önemi bulunuyor... Vicdan jûrisi, Roy ve Irak Dünya Mahkemesi ABD ve müttefiklerinin suçlu veya suçsuz olması gibi bir kararia ye- tinmeyecek." Roy, mahkemenin iş- gal ortamında yapılan kanunsuzluk- ları, bombalamalarda kullanılan uranyum ve napalm gjbi silahların yol açtığı insanlık suçlannı da ince- leyeceğini belirtti. Roy'un ardından Amerikalı bilim insanı Richard Falk konuştu. Bu mahkemede Bush ve Btair'e söz verilmemesinin tartışma yaratacağı düşüncesine katılmadığını, onlann her gün medya bombardımanıyla yalanlar söyteyerek dünyayı yanılt- tıklannı ve bunlara karşı bu mahke- menin bir savunma olduğunu söy- ledi. • • • Irak Dünya Mahkemesi'nin Türki- ye'de düzenlenmesi, Türkiye'deki savaş karşıtlan açısından önemli bir başan sayılır. Dünya çapında onlar- ca önemli insanı Istanbul'da buluş- turmak, yalnızca maddi imkânlar açısından bile çok riskliydi. Bir avuç insan olağanüstü gayretle böyle bir buluşmanın, böyle bir hesap sor- manın Türkiye'de yapılmasını sağ- ladı. Onlann çabalannın yakın tanığı- yım. Kendilerine teşekkür ediyo- aım. Mahkeme dün başladı, bugün ve yann da devam edecek. ABD ve müttefiklerinin Irak'ı işgalinin birçok yönünün ele alındığı ve alınacağı bu oturumlar, insanlığın savaş denen büyük vanşeti anlaması açısından önemli bir birikim yaratacaktır. • • • Arundhati Roy, Türkiye ile Hindis- tan arasında ilginç karşılaştırmalar yaptı. Gözlemlerini Açık Radyo'daki söyleşide şöyle ifade etti: Ben ilk kez Türkiye'ye geliyorum. ömeğin benim için çok ilginç bir şey var, buradaki kurulu iktidar düzeni bir anlamda fundamentâl diyebilece- ğimiz şekilde bir seküler düzen. Yani laik bir yapı var burada. Kök- tenci bir laiklik diyebiliriz buna." "Hindistan'da ise çok farklı bir durum var; Hindistan'daki sağ güçlerin hâkim olduğu farklı bir du- rum var. Mesela burada insanlann başörtüsü örtmemeye zorlandığı bir durum konusunda tartışma ola- bilir, bizde ise tam tersine insanla- nn dini ifadeleri taşımaya zorlandığı bir durumla karşılaşabilirsiniz. Yani bu neyi nasıl taşıdığınızla ilgili bir konu değil, bayrak olsun, başörtü- sü olsun, burada iktidan nasıl dile getiriyorsunuz ve bunu yaparken kime şunu, kime bunu yasaklıyor- sunuz?" Roy, Hindistan'daki bır ornekten yola çıkarak devlet sistemini şöyle sorguluyor: "Mesela 'Ben burada bir baraj inşa edeceğim ve 30 bin insan yerinden edilecek!' gibi bir şey söylediğiniz zaman, burada bir devlet iktidannı ifade ediyorsunuz. Bu olaylara tek tek bakmak yerine iktidar ve güç kavramının kendisini kavramak önemli, buna bakmak önemli. Nedir insanlarda bu tutku- yu ateşleyen? Bence bunlar çok büyüleyicı konular." Roy, demokrasi ve diktatörlük arasındaki ince sınıra da ilginç gön- dermelerde bulunuyor "Çoğunluğu oluşturan insanlarta bir arada dur- manın zamanı nedir? Çoğunluğun haksız olduğunu söyleme zamanı nedir? Yani böyle bir durumda ola- bilirsinız, zamanlar birbirinden ayn- labiliyor, farklı konumlarda farklı tu- tumlar alabiliyorsunuz; çûnkü her seferinde aynı görüşte olmayabili- yorsunuz ve demokrasinin tehlike- lerinden biri de kolaylıkla çoğulcu- luğa kayabilmesi, tabii bu da bir tür faşizme gidebiliyor." • • • Istanbul'da Irak Dünya Mahke- mesi, insanlığın savaşa karşı, Irak'taki işgale karşı tepkisini, ban- şa olan özlemını dile getiriyor. BASARI CEPLERE ŞENLiK KAMPANYA!Başarı'dan Siemens cep telefonu alanlara özel hediye çekilişine katılma fırsatı ve 7 ya da 10 Worldtaksit imkanı* SİEMENS FIRSAT PAKETLERI Siemens CX70 alana Gigaset A340 hediye Siemens C65 alana orijinal CLIPrt kapak hediye Siemens M65 alana yol bikjisayan (Bike-o-meter) hediye SİEMENS•CEPLERE ŞENLJK- kanoany» BAŞARI TİCARET VE İLTHŞIM HlZUETlfRl A.Ş t3r3fından 15 Hazran- 31 Tammuz 2005 brihton afssnoa MıDı Pıyaigo Idara'ran 13 06-2005 tsinlı v« e 07 1 MW 013 00.02/939-3635 no.Tu İBHvl» dOzMvniiştlr. K«np«ny» t»t»«ı arasmda csp tetefonu baymnOer kutus^nda BAŞARl eokstı ve cep teMonunda SAŞARI röc^am bukjıar Snmsns Samsı^g ve pı-ılıps mafka cep letotonL aian ıcep îeleforu faturssmn tanhı kampanva tartiien K^nsınde olan; tuketıcıler satın aldıMan dhazın 15 haneiı IMEl numarannı. advv sovadın* ^e aürestn abofiesı o4duğu aparaUSrfartt attnakaizln (053^307 89 88 numfeiutaefl hattına kısa nesa; (SMS) ciank gönderarek IMEJ r>umar3Sin«i an olduğu modete gdre beuridoen adette katılım numarası aiacaittır SMS merKezne ge«n ber SMS QS>/ operatörter tarafndar -i-j«Me olan taT'elsn doğrultusunda 2 SMS i -ontır olarak DcraOendınleceknr Kanvanya sırasnc* ay- IME: numaras 4e saoece bır <1) kare çeloİBe kaUmdıJİecaklF ÇafcMs br M B tmim fızla ıkranye kazanamaz Siemens marxa A70 A65 A57 modei Samsung marka N700 model PMıps ra»a 162 -ooel :*ç, Metonlan p p p p ^ ; t E a n . sovad e aür a b s o4duğu aparaUSrfartt attnakaizn ( 0 5 3 ^ 0 7 89 88 numfeiutaefl hattına ksa esa; ( S S ) ciank göndera IME ar3S an olduğu modee gde beurden ade katılım ma SMS merKez-ne ge«n ber SMS QS>/ operatörter tarafndar <-i-j«J Me olan taT'elsn doğrultusunda 2 SMS i -ontır olarak DcraOendınleceknr Kanvanya sırasnc* ay- IME: numaras 4e saoece bır <1) kare çeloİBe kaUmdıJİecaklF. ÇafcMs br M B tmim fızla ıkranye kazanamaz. Siemens marxa A70 A65, A57 modei Samsung marka N700 model, PMıps ra»a 162 -ooel :*ç, Metonlan l çeloıış-ıakk, S«me<ıs marta M65 CX70 CX65 CFX55 CF62 C65 AX75 A75 mooel Samsung marka X640 X4S0 X460. X«C XT20 C23O C200 A800 mooW Phı ıps -lata 859, TS6. SS5 S50. 839,5687535 model c»p teMbman 2 çaMta h«Ktt Ssmens rmrta SX1 SL66, S65 model, Samsuna marka E710 E630 E330. 6310 model. Phılos marka 855 760 model cao telsfontan 3 çeUıç haıılfl. Sıemervs maria SK65, S r ^ CX75 rrx>dsl Sarrsı,ns marka E7X, 6720 E620 D50O rmx)e l t»p teleforııan 4 çeloliş h a ^ - • - • - • - - - • » ••-• • - - - • —- Ç j i ı ş lOAflustos 2005 larnode Hoşdere Caddesı No 167 Çankaya ANKARA adresnde saat 11 OOOsnoter huıurjnda kura sonucu gerçekleştnlecek v« kaîanar kaiıltmcılann Ishılert 17 ASuaos200S ÇaryrnbagünO SABAH gszeMhde adına af br faturayı ve kvnlıklennı ıbraz edereK hedryelenm aja&tecekjerdır * 8 ya^ndar kûçûkler ve Başan çalışanan bu kampanysya katılamaz- katjlsalar dahı ödül alamaziar ArmadCTn taB&m araswida doğacak olan CTTV ve KTJVİiaric vttyt horç ve masraAar kazmn taMye aıtttr Kempenya helılond» doteyl. bilgl Içtı <st«- ara. J0S3T) <W 56 50 «ler tfcla: JmmLt* mark» LEVH. ZB(O model btaMet. 57toşıyeSAMSOfllTE marka A46-0S5 t A45-O62 mooel Çekçeklı valız ve Duffle çanta setı' - ' * Ikramıyeyi kazanonlar hedtyetenn! drnaK ıçtn oeldıldennde saün aidrtoan ve SMS lle bıtdırdıklen cep telefontınLn 1ME< nunaralı laluasffiı. Wor!dcard f ıniza 7 ya da 10 VVoridtaksît imkanı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle