Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
'Gerilla Desenleri'
Abidin Dino'nun "Gerilla Desenleri'n 64 yıl
sonra gün ışığına çıkaran sergi, Galeri Nev'de
açıldı. Serginin açılışına katılan Rasih Nuri lle-
ri'den öğrendik resimlerin öyküsünü...
Hrtier ordulannın Sovyetler Birliği'ni işgal et-
tiği günlerdir. Sovyet ordulannın gerilediği, an-
cak işçi ve köylülerden oluşan gerillaların Na-
zi ordusunakarşıdirendiği haberien ulaşırTür-
kiye'ye: "Abidin büyük boyda gerilla resim-
leri çizmeye başlamıştı, 1942 antifaşist sürgün-
lerinden az önce. Ancak bu resimlerin Alman
yanlısı Inönü Türkiyesi'nde sergilenmesi ola-
nak dışıydı. Sergi nerede yapılabilirdi? 0 dö-
nemde ünlü Amerikalı arkeolog VVhitmore
Ayasofya Müzesi'nin fresklerini açığa çıkart-
mıştı ve hepimizin dostuydu. Hiç unutmam,
yamalı bir fötr şapkası vardı. Işte Abidin, bir
nılo halinde gerilla resimleriniAmerika'ya gö-
türmek üzere ona teslim etti." 1942'de Abi-
din Dino, arkadaşlanyla birlikte sürgüne gön-
deıilir. Çini mürekkebi ile kâğıdaçizilmişresim-
lerden de uzunca birsüre ses çıkmaz: "...Re-
simlerdenkesinkesümitkesildiğibirsıradaevi-
me bir kart geldi. Kartı gönderen Aliye Ber-
ger idi. 0 sırada aile Surpagop 'taki Şakir Pa-
şa Apartmanı'nı müteahhide vermiş ve işha-
nına dönüştürmek girişiminde butunmuşken
tavan arası odalannda birnılo bulunduğunu,
gidip Tahsin Dayı'dan almamı öneriyordu,
derfıal gittim aldım. Rulo, VVhitmore'a teslim
ettiğimizrulonun ta kendisiydi. Sonradan Fah-
rünnisa Zeki'den öğrendiğimegöre, VVhitmo-
re, havaalanında resimleh götürmekten vaz-
geçmiş ve kendisiniyolcu etmeye giden Fah-
rünnisa Hanım 'a terk etmişti. 0 da, ruloyu ta-
van arasında farelerin kemirici eleştirisine terk
etmişti. Derhal Paris'e, Abidin'e telefon ettim,
önce müjdeyi verdim, sonra da talimat iste-
dim. Her nedense Abidin'in o anda sergile-
me isteği olmadığı anlaşıldı. Bir iki defa daha
ne yapayım diye sorduğumda 'Resimler sen-
de kalsın, ne yaparsan yap' dedi."
Galeri Nev'de sergilenen resimler, işte o re-
simler. Tarihe ve Dino'nun sanatının yüksek
değerine tanıklık etmek isteyenler, 23 Kasım'a
değin açık kalacak sergiyi kaçırmamalı...
ISIK KANSU
Basit anlatımBir olayı basitçe anlatmak var-
dır, bir de basit anlatmak...
örneğin, her önüne gelene
kafa atarmış gibi vıdı vıdı konu-
şup, yazıp ekonominin çok iyi git-
tiğini, piyasaların coştuğunu,
Türkiye'nin ufkunun açıldığını,
AB'nin bizi kayıtsız koşulsuz ku-
cakladığını, küreselleşmesaye-
sinde yeni firsatlaria karşı kar-
şıya olduğumuzu söylemek ba-
sitçe anlatımdır, kısaca basitlik-
tir.
Bir de yaşadığımız ortamı ol-
duğu gibi anlaşılır kılmak vardır
ki, o, basit anlatıma girer. Örne-
ğin, Prof. Dr. TuncerBulutay'ın,
Mülkiyeliler Birliği dergisinin son
sayısında yaptığı gibi:
"Sermaye açısından gerçek-
leşip işgücü yönünden gerçek-
leşmeyen kûreselleşme, özellik-
le gelişmekte olan ülkeleri (bu
arada Türkiye'yi)yalnızca variık-
lannın değeriyle, paralannın ge-
tirisiyle ilgilenen borçverenle-
rin, yatınmcılann, spekülatörte-
rin davranışlannın egemenliği-
ne sokmuştur. Günümüzde ol-
duğugibi, bu spekülatörieryüz-
deiO'lan aşan reelfaizlerle Türk
ekonomisini sömürmektedirier.
Bu sömürü, büyük cari açık-
lar, Türk ekonomisinin ve top-
lumunungeleceğini karartmak-
tadır. Büyük bir özelleştirme,
yabancılara satış, buyolla gün-
lük rahatlama sevdasına kapıl-
mış görünen hükümet ve diğer
sorumlu kuruluşlartüm bu olan-
lan seyretmekleyetinmektedir."
Basit anlatım, bilinç ışıtır.
Yasa çıksaymışL
Çocuk yurtlarından sorumlu olduğu
iddia edilen Devlet Bakanı Nimet Çu-
bukçu'ya göre, Cumhurbaşkanı'nın
veto ettiği Kamu Yönetiminin Temel ll-
keleri Yasası çıksaymış, Malatya yur-
dundakine benzer olaylar yaşanmaz-
mış... Malatyayurdunda olan ne?Yurt
müdürü AKP tarafından görevden alı-
nıyor. Yerine, AKP'li milletvekilinin ta-
nışı olan bir kişi yurt müdürü yapılıyor.
O yurt müdürü, yurt müdürlüğü yapar-
ken oğlu ile bir şirket kuruyor, o şirket,
o yurdun vereceği kimi hizmetlerin ozel-
leştirilmesi ihalesine giriyor ve kazanı-
yor.
Aynı şirketin, yurtta çalıştırmak üze-
re aldığı personel de AKP kadın kolla-
n tarafından belirieniyor. Ve o yurtta, o
şirketin personeli o yurt müdürünün
gözleri önünde kimsesiz çocuklara ka-
mu hizmeti yerine dayak götürüyor...
Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği Kamu
Yönetiminin Temel llkeleri Yasası ne
öngörüyordu? Içlerinde çocuk yurtla-
nnın da olduğu kamusal hizmet ve ku-
rumlann yerelleşmesini, siyasileşmesi-
ni ve özelleşmesini... Kimsesiz çocuk-
lann evrile çevrile dövüldüğü Malatya
yurdunda aynısı yapılmış zaten!
"Project Demokracy-Si-
vil örümceğin Ağında" ad-
lı araştırma kitabından tanı-
dığımız Mustafa Yıldırım, "Azerbaycan'da
Proje Demokratiya-Adım Adım Teslimiyet"
başlıklı yeni kitabına son biçimini vermek
üzere...
Kitabıyla Amerikan ve Avrupalı diplomat-
lardan tutun, Soros ile kimi yabancı şirketle-
re değin Azerbaycan iç siyasetinin kimler ta-
rafından örgütlenmek istendiğini açığa çıkar-
mak amacında olan Yıldınm, kitabının özeti-
ni 6 Kasım'daki Azerbaycan seçimleri önce-
si gazetecilere ulaştırdı. Kitabın son bölümün-
den bir alıntı: "Azerbaycan iktidan ve millikuv-
Örümcek Azerbaycan'da
vetleri unutmamalıdır ki, ABD ve Avrupa'nın
Azerbaycan'ıelegeçirmesiyle, Türkiye, Kaf-
kasya, Asya, Iran birer koloni olacaktır! Azer-
baycan Balkanlar-Türkiye-Asya arasında bir
köprüdür! Koloniciler bu köprüyü ele geçirin-
ce Asya'yı da ele geçirmiş olacaklardır!
Azerilerin yapacağı en küçük hatanın be-
delini öncelikle Türkiye Türkleh ödeyecektir.
Herhangi bir kuşatmada Türkiye Türklerinin
soluk alabileceği, iktisadi ambargoda az da
olsa ticaret yapabileceği tek çıkış yolu Azer-
baycan'd\r. Türklerin kaderi istiklale inanmış,
hürriyetperver Azen'le-
rin elindedir. Bu mesu-
liyet büyüktür!
Türkiye'deki istiklal ve hürriyeti her şeyin
ûstünde tutanlar, Türkiye'nin Kafkasya'yabir
atlama taşı olarak kullanılmasına izin verme-
melidirler! ABD ve Avrupa fonlanndan pul
(para) alarak medyanın, okullann, üniversite-
lerin, tanm arazilerinin yabancının eline geç-
memesi için faaliyet gösterenlerin Azerbay-
can 'ı ele geçirmek isteyenlere mani olmak da
herkesten evvel Türkiye'deki Türklerin vazi-
fesidir! Bu vazifeyi yerine getirmeyenler, ta-
rih önünde mesul olacak ve davalarla karşı-
laşacaklardtr!"
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
Y1LMAZŞİPAL
Kapıcılarm Kıdem Tazminatı
SORL:
16 yıldır apartmanımızda çahşan, emektar bir kapıcunız var.
Bu yıl içinde SSK'den cnıekli olma hakkını kazandı. Yü sonun-
da emekli olup işinden aynlmak istiyor. Eğer emekti aykğı ke-
silmeden çahşabiliyorsa, çabşmasına devam edecek. Bizinı işve-
ren olarak, onun da işçi olarak sorulan var.
1) Emekli bir kapıcu yeniden aynı işyerinde emekli aylığı ke-
silnıeden çalışabiür mi? Biz de işveren olarak çalıştırabiliyorsak,
vükümlülüğümüz ne olur?
2) Kıdem tazminaü hangi ücreti üzerinden ödenecek? Ken-
disine asgari ücretten ayhködüyoruz. Kıdem tazminatı nasü he-
saplanacak, hangi kesintiler yapılacak ve kendisine ödeyeceği-
miz tazminat tutan ne olacak?
3) Emekli olduktan sonra çalıştıgında. bizinı yasal yükümlü-
lüklerimiz nedir? (Sigorta primi, vergi vb. ödemeler yönünden)
(Y.Ö.)
YANIT
Kapıcılar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası, 4857 îş Yasa-
sı ile 1475 sayılı Kıdem Tazminatı Yasası (eski Îş Yasası) kap-
samındadır. Kapıcılar da bu yasalar kapsamına giren her sigor-
talı ve işçi gibi, aynı hak ve yükümlülüklere sahiptir.
1) Sosyal Sigortalar Yasası, emekli olan sigortalılara, yeni-
den çalıştıklannda iki seçenek sunar. Yaşlılık aylığı alan sigor-
talı, istediği zaman aylığını kestirerek çalışmasını sürdürür.
Emekli sigortalı ilerde, aylığını kestirmeden, yine aynı ya da
değişik bir işyerinde çalışabilir, Sosyal Sigortalar Yasası'nın 3.
maddesi uyannca Güvenlik Destek Primi ödemekle yükümlü-
dür.
Yasayla kurulaasosyal güvenlik kurumlanndan malullük ve-
ya emekli aylığı alanlardan. SSK kapsamında sigortalı bir işte
çalışanlann "sigorta primine esas ahnan kazançlan üzerinden
SosyaJ Güvenlik Destek Primi kesiür."
Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenmiş süreler, sigortalılık
süresinden sayılmaz.
Bu konumda olanlar, "prime esas kazançlan üzerinden, %
30 oranmda Sosyal GüvenlikPrimi" ödemekle yükümlüdür. "Bu
prim 1/ 4'ii sigortah hissesi, 3/4'ü işveren hissesidir."
2) Kıdem Tazminatına ilişkin kurallar, 1475 sayılı Iş Yasa-
sı'run 14. maddesi ile düzenlenmiştir. Bu düzenlemede, işçi ve
iş sözleşmesini bağh bulunduğu yasayla kurulu kurum ve san-
dıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan
ödeme almak amacıyla ve "kendi arzusu ik sona erdirmesi"
durumunda "işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdi-
nin devamı süresince her geçen tam \ıl için işverence işçhe 30
günliik ücreti tutannda kıdem tazminaü ödenir."
Kıdem tazminatının hesaplanması ise işçinin aldığı. "son üc-
ret üzerinden yapıhr."
193 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın 25. maddesi uyannca, ka-
pıcılara ödenen kıdem tazminatı, gelir vergisinden bağışıktır.
4857 sayılı Iş Yasası ve 854 sayılı Deniz İş Yasalan'na ''gö-
re ödenmesi gereken kıdem tazminatlanıun tamamı ile" 5953
sayılı Basın İş Yasası'na "göre ödenen kıdem tazminadaruım
hizmet erbabuun 24 ayhğı aşmayan miktan" gelir vergisi kap-
samı dışındadır.
488 sayılı Damga Vergisi Yasası'naekli "1 SayıhTaMo" uya-
nnca, kıdem tazminatlanndan binde 6 oranında damga vergi-
si kesilir.
Bu verilere göre 16 yıllık hizmeti bulunan bir kapıcıya öde-
necek kıdem tazminatı, (488,70 asgari CcretX16 Hizmet Yı-
h=7.819,20.- YTL. Brüt Kıdem Tazmınatı-46.92.-YTL. %
0,006 Damga Vergisi=7.772,28 YTL Net kıdem Tazminatı)
3) SSK'den yaşlılık aylığı alarak çahşan bir kapıcının işve-
reni, dörtte biri sigortalı payı ohnak üzere. toplam % 30 ora-
nında sosyal güvenlik destek primi ile binde 6 oranında dam-
ga vergisi ödemekle yükümlüdür.
KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakiı yahoo.com.tr
HARBİ SEMİHPOROY semihporoy <ı yahoo.com
HAYAT EPlK TtYATROSU «ı STAFA BILGIK hayatepik ı mynet.com
"BİZ DE KAHROLSUN AÖAUK
YAŞASIN CUMHURÎYET DÎYORUZ..
TÖRE CÎNAYET1.ERİ MASDgRLARI ADINA
6ÜLDÜNYA."
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGEKÇ
&aftrqalq (fıldttJt peceler xe.f>e&t
V.* • JR|İ|g
^0
///a 0/
k_urgenc yahoo.com
TARİHTE BUGÜN AfirWT4ZAK/K4N 31 Ekim icwic.mumtaz-arikan.com
BAKIRKÖY 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞrNDEN
Sayı: 2005 1292
Talebın kabulü ile Istanbul ili Bakırköy ılçesi, Ataköy 3. 4, 5 kı-
sım mahalle, cilt 4, hane 573'de kayıtlı Dali kızı (Ali) Münıre'den
olma 1919 d.lu Emine Topuz'un MK.'nun 405. maddesi gereğınce
kısıtlanmasına, kendisine Erzurum ıh Pasınler ılçesi, Ketbudağ Mah
cilt 07. asn 01. sıra 72'de kayıtlı Ibrahım Tursunoğlu Mevlıde'den ol-
ma 22.2.1968 d.lu Celalettın Bayoğlu'nun MK.'nun 413. maddesi
gereğince vası olarak atanmasına karar verilmiştır.
Bu karara ıtırazı olanların mahkememizm 2005 1292 Esas sayılı
kanuni süresi içerisinde müracaat etmeleri, aksi takdirde karann ke-
sınleşeceği hususu ilan olunur 25.10.2005 Basın: 51192
J LUTHER'IN PROTESTOSUL
ISff'PE BU6ÛN,MAgTfN umi&Z,
wrrrsfJBe/es KJENTİÜOEKJ KİUSBMİU
MA 9S MADOBUK ÛAJLÜ 7BZİMİ ASTJRPI. 8i*
HIR.İSTİYAU DİN APAMl V£ TEOLCJİ PROFE-
SÖfÜJ OlAfJ UmER. ,ÇE\fRE£İNDe*Lİ DİN
APAMLflRIUtN, PAPAPAN ALDUClARl YETKİ
İL£, PARA KA/SfluSl 6ÜNAH AFP£7T//Cl£.
R.İNİ GĞRJÛYORCU. ONA GÖISE, BU PAKA VE
MAL DÛŞKÜNÜ KATpUK PAPfiZLAR^İLİSE-
NİN APINA LEJCE Sö&ÜYOfZUARPl. ÛNLÜ BİL-
Dİ/ŞJSİMİ DE, YALHIZCA ONLA/İI UYABA4AK
İÇİN YAZMIŞTf. ANCAK,UMMADI6l gr£ ŞE-
KiLDE , DİNiN BASKJS/NDflN KURTULMfllC
İSTEYENLERtfJ PESTEGİYLE. OÜNYANIN EN
ÜNLÜ DİN ttEPORAtCUSU OLMA YOLUNDAPIRl.
SAGNAK
NILGUN CERRAHOGLU
halyan Usulii
Rock Polltik'
Beriusconi de arkadaşı Erdoğan gibi düşünüyor.
"Medyayla da, medyasız da olunmuyor!"
Medya eleştiri getirdiği zaman tu kaka. Dikensiz
gül bahçesi olduğu zaman "baştacı". Popülist lider-
lerin lügatında "özgür ve bağımsız medya" diye bir
şey yok. Medya dediğiniz "işlevsel" olacak!
Silvio Beriusconi, bulunduğu yere işte "nalıncı ke-
seri" gibi her şeyi kendine yontan bu "işlevsel" med-
ya anlayışı ile geldi. önce medyayı, sonra siyasi ikti-
dan ele geçirdi. Meyda patronu olarak iktidar koltu-
ğuna oturur oturmaz da başta televizyonlar olmak
üzere haberciliği "kuşa çevirdi".
Beterin beteri vardır derier ya. öyle, "medya pat-
ronu Başbakan" ekranlardan -ünlü "komedyenler" ve
"s/f-com"cular da dahil olmak üzere- tüm muhalif
gazetecileri ve "entor"lan sürdü. Ve Batı demokrasi-
lerinde bir "ilk" gerçekleştirerek bu "dikensizgül bah-
çesi formülünü", iktidarda olduğu dört yıl içinde ha-
yata geçirdi.
Ama "dikensiz gül bahçelerinde" dahi bazen böy-
le umulmadık "kaktüs 1er bitiyor. Adamı "eşşekten düş-
müş karpuzdan beter ediyor", yara bere içinde bıra-
kıyorlar. Berlusconi'nin başına da böyle talihsiz bir
kaza geldi. Italyan Başbakanı "en korunaklı" olduğu-
nu düşündüğü anda, iri bir "kaktüsün dikenine" ta-
kıldı. Dikenin adı: Adriano Celentano...
Adriano Celentano, devlet TV'si "RAI"de bundan
iki hafta önce "Rock Politik" diye bir program başlat-
tı. Celentano, dediğiniz anda "reyting"\er hazır. Ber-
lusconi'nin "veba" gibi gördüğü aydınlaria uzak ya-
kın ilgisi olmayan, popüler bir şarkıcıdan söz ediyo-
ruz. Politikaya soyunmamış, sola bulaşmamış, sağla
dalaşmamış, velhasıl geçmişinde "vukuatı olmayan"
bir "halk kahramam" Adriano Celentano.
RA! yöneticileri de gönül rahatlığıyla, başlanna ge-
leceklerden habersiz; Celentano'nun "Rock Politik"
programına onay verdiler. Ve hemen ilk programın
gecesi, neye uğradıklannı şaşırdılar. İlk gösteride 11,
ikincisinde 15 milyon izleyici toplamayı başaran "Rock
Politik"; Çizme'de "deprem etkisi" yarattı.
Altmış yaşına gelene dek suya sabuna dokunma-
mış ünlü sanatçı, birdenbire kamuoyunun karştsına "bir
numaralı Beriusconi muhalifı" olarak çıktı. Müzik par-
çalanyla bölünen programında, Berlusconi'ye ağzına
geleni söyledi. Başbakanın düşman ilan ettiği ve med-
yadan temizlediği gazetecileri birer birer "konuk" al-
dı; rakipsiz mizahcılan ekrana çıkarttı.
Ve 'kral çıplak!'
İki programla Italya'yı sarsan Celentano, en büyük
şoku, "Hayat Güzeldiri" fılmiyle "Oscar" kazanan Ro-
berto Benigni ile yarattı. "Oscar" törenlerinde Benig-
ni'nin "show"ur\u izlemiş olanlar hatıriayacaktır. Ak-
robatik hareketlerie koltuklar üzerinde yürüyerek sah-
neye "soytan" gibi zıplayazıplayaçıkan Benigni, gör-
müş geçirmiş "Holywood"u bile sarsmıştı. Bu kez de
aynı şey oldu. Yıllardır Italya TV'lerinden uzak kalan
Benigni, Italya'yı salladı.
Benigni'li bölümü ben de izledim. Ve de çok eğlen-
dim. Sahnede bir "nükte bombası" düşünün. Baştan
sona doğaçlama ve kedi gibi ele avuca gelmez bir
adam... Zaptetmek mümkün değil. Isteseniz de müm-
kün değil. Benigni'yi konuk ettiniz mi, sonucuna kat-
lanacaksınız.
"Silvio-cuk" diye bahsettiği Beriusconi'ye progra-
mın bir yerinde mektup yazmaya karar veren Benig-
ni, Celentano'ya döndü mesela ve "önce" dedi: "ül-
ke için yaptığı olumlu şeyleri sıralayalım. Tarafmışız
gibi davranmayalım!" Ardından kafasını biraz kaşıyıp
düşündü... Kişisel çıkarlan dışında Beriusconi'nin "ül-
ke" haynna yaptığı hiçbir şeyi hatıriamadı. Ve cep te-
lofonuna sanldı: "Bir de (Başbakanın partisi) Forza ftal-
ya'ya soralım!" dedi. Elinde telefon sahneyi boydan
boya arşınlarken sonunda olayı şöyle bağladı:
"Onlar da bilmiyor. Etrafa sorup bizi arayacaklar!"
"/nternatıona/ Hera/d Tribune" (29-30 Ekim) gaze-
tesinin bile yanm sayfa ayırdığı "olayprogram", Ital-
ya'da şimdi günün konusu. Eşsiz komedyen Benig-
ni'nin dehası değil yalnız tartışılan. Cizme, "dikensiz
gül bahçesinden birbenbire biten bu kaktüs şokunu"
konuşuyor. Belli olgunluğa erişmiş ülkelerin tartışma
ortamını baskı altına almaya kalkıştığınızda, sistem bir
yerlerden mutlaka çatlıyor ve en beklenmedik anda
"kral çıplak!" diyen birileri çıkıveriyor.
"Benigni-Celentano" programının Beriusconi'ye
verdiği hasar, herhangi bir haber-tartışma programın-
dan çok daha büyük. Bu tür programlannı nihayet ka-
naat önderieri ve aydın kesimler izliyor. Ülkenin en po-
püler sanatçısıyla, en popüler komedyenini yan yana
getiren bir progrman ise kapıcısından yöneticisine
tüm ülkeyi ekranlara mıhlıyor. 15 milyon izleyici dile
kolay! Seçim kampanyasındaki Beriusconi, bakalım
bu kâbustan nasıl uyanacak?
B U L M A C A SEDATYİŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/lzmir'in Sefe-
rihisar ilçesm-
debirkörfez. 2/
Çıt, perde...
Resmi daireye
gelen evrak. 3/
Cinayet...
"Kadd-ı dildâ-
ra kimi —dedi "
kımı ehf' Her- 7
kesin maksûdu Q
bir amma riva-
yet muhtelif" 9
(Kanuni Sultan
Süleyman). 4/Amirler,
beyler... Temeli taklide
dayanan sözsüz oyun. 5/
Kıralanan yük hayva-
nı. 6/ Esnek ve ince
uzunmetalip.. Mezar. 5
7/21 yaşın altındaki
oyunculardan oluştu-
rulmuş spor takımlan
için kullanılan sözcük...
Yerden belirli bir yuk-
seklikte yürümek için kullanılan tahta ayaklık. 8/Yan
memnunluk anlatan bir ünlem... Sinemada dekorun
kurulduğu yer. 9/Çorum'un bir ilçesi... "— var mı bu
âlemde nekahet gibi tatlı" (Yahya Kemal).
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Ağaçlık bir yerden açılan tarla. 2/ Orta Asya'da ya-
şayan Şamanist Türkler arasında çeşitli şeylerden an-
lam çıkartarak bakılan fal... Gerçekleştinlmesi zama-
na bağh istek. 3/ Yedî Uyurlar'dan biri. 4/ Işsiz, aylak.
5/Kalsi\-um elementinin simgesi... Dingil... Eski dil-
de ayak. 6/Karakter... Almanya'da bir kent. 7/ Iran'da
bir kent. 8/Bir konu üzenne olan. değgin... "— çıkın-
ca ortaya mazi silinmeli" (Tevfik Fikret) 9/Antalya
yakınlanndaki Güllük Dağı üzerindeki ünlü antik kent.