Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
+
CUMHURİYET 19 OCAK 2002 CUMARTESİ
MÜMTAZ SOYSAL
OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gonjs(5 cumhurryet.com.tr
Dünya Devleti
ESKİDEN "ımla kaıdelerı" denen yazım kural-
lannda "işaret" ias\\ önemlîdir. Örneğin, tırnak işa-
reti. Kullanıp kullanmamakla çok şeyi değiştire-
btıirsiniz.
DünküCumhuriyet'inbirincisayfadüzeniniha-
ariayanlar, belkı de basın tarihınin en ince espn-
lennden binni yapmış oldular. Manşette. hem ün-
lemsiz hem de tırnaksız "Dunya Devletiyız" sö-
zünü okuyunca, "Acaba gazetemız de mi ölçü-
yû kaçırdı?" diye düşunmüş olabilirsinız. Oysa.
manşetin üstünde, ıki nokta üst üsteyle biten kü-
çük puntolu satır bunun gazetenin yargısı değil,
Sayın Ecevit'in bir sözü olduğunu belırtmektey-
di.
Bereket, ortalama Cumhuriyet okuru. sayfa du-
zeniyle ve puntolarla yapılan bu ınce espriyı se-
zecek düzeyde.
Acaba Sayın Başbakan. daha önceleri Dışiş-
lerı Bakanı'nın da olur olmaz vesileleıie söy-
lediği bu abartılı sözü niçin etmişti?
Haberi okuyunca anlıyorsunuz ki, sözün bütü-
nu "Türkiye artık tüm dünya sorunlanyla ilgilenen
bırdünya devleti halıne geJmiştir" biçimınde. Za-
ten, Milliyet'ten Rkret Bila bu konuya açıklık ge-
tınyor: Başbakan, "Eskıden Türk-Amerikan iliş-
kileri genellıkle ıkili konulan kapsardı; bu kez dün-
yanın gündemindeki bütün konulan ele aldık"
demiş.
Ama, yine de durup soımak gerekir Bush'la Ece-
vit'in dünyanın gündemindeki bütün konulan"
ele almış olmalan, en azından Amerikan Başka-
nı'nın gözünde Türkıye'nin bır "dünya devleti"
mertebesine yükseldıği anlamına mı gelir? Yok-
sa, sonjnları ele alıştakı perspektif genişliği, Sa-
yın Bush'un karşısındaki kişiye. düşuncesine ve
deneyimine duyduğu saygıdan mı ilen gelmekte-
dir?
Çünkü Türkıye'nın gücü ve etkisi dünyanın her
köşesine yetişecek kadar büyük olmadığı gıbı,
kamuoyumuzun dünya sorunlanyla ne kadar ılgı-
lendiği magazin haberlerine boğulmuş medyasın-
dan bellıdir.
Ne yazık ki aynı medya. dünya devleti olma bü-
yüklüğünü, dün Bekir Coşkun'un da hicvet-
tiği bır fotoğrafta arayacak kadar tuhaflaşmıştır
Başkan Bush'un koltuğa otururken Ecevıt karşı-
sında ikı büklüm eğilmiş hali.
Fotoğrafçılann yakaladığı böyle görüntüler IMF
ve Dünya Bankası karşısındaki acıklı eğılmişliği-
mizi örtebilir mi?
VVashington'agıden gazetecılerden birinin "Ma-
sada nakit olarak ne kadar para aldık? Yoksa sa-
dece söz ven'lıp geri mi göndenliyonız" sorusun-
daki zavallı ezikliği hangi fotoğraf örter?
İstanbul'a Damlayan Çeşme..
Prof. Dr. Osman İNCİ Tmkya ÜniversitesiRektörü
D
ünyanın en bere- ile ciddi değişimlere öncülük
ketli coğrafyasın-
da bulunan Trak-
ya, eski çağlardan
beri önemli yerle-
şim bölgesidir. Toprak yapısı, ik-
lımı, ekosistemleri ile tam bir ta-
nm bölgesidir. Ancak bugün Mar-
mara Bölgesı'nin diğer kesim-
lerinde görüldüğü gibi hızlı ve
plansız sanayileşme sürecine gir-
ıruştir. Trakya sanayileşme açı-
sından tam anlamıyla Istanbul'un
alt bölgesi durumuna geldi. Bu-
gün doğal taşıma kapasitesinin
çok üstünde yüklenilmesi sonu-
cu, tanm başta olmak üzere, tüm
sektörlerde çöküş başladı. Sula-
n, akarsulannın çoğunluğu kul-
lanılmaz düzeyde kirlendi, Erge-
ne Nehri sanayi lağımı durumu-
na geldi. Aşağı Meriç Havzası
cıddi tehdit altında, tanm alan-
lan sanayiye açıldı. O, insan ek-
senizinsan bitecektopraklar kün-
yasal ölü toprağa dönüşüyor.
Istiranca sulan
Trakya, Istanbul gibi uluslara-
rası megapol kente yakmlığın
her türlü olumsuzhığunu da ya-
şıyor. Istanbul'un arka bahçesi
oldu. Sanayi ve yazlık ev yatınm-
cılan. hızla artan Istanbul'daki
sorunlannı Trakya'ya taşıyorlar.
Trakya'da bu şekilde yitirilen ta-
nm toprağı miktan Hakkâri ve-
ya Tunceli 'nin tanma uygun top-
lam arazi varlığından daha faz-
ladır. Yeraltı sulannın plansız ve
kaçak kullanımı sonucu su sevi-
yeleri düşerken birkaç yıldır. ts-
tanbul 'un suyunu karşılamak gi-
bi yeni bir görev yüklenmekte-
dır.
Trakya Üniversitesi, ismini al-
dığı bölgenin sorunlannı sapta-
yıp, gerekli araştırma ve çalışma-
lar sonucu, bilimsel verilere da-
yalı çözüm önerileri sunacak so-
rumluluğu da olan bir bölge üni-
versıtesidir. Yıllardır yürüttüğü
ilkeli turumu ve bilimsel bakışı
ederek alt bölge planına gıden
yolu açtı ve sorumluluğu üstlen-
di. Ancak planve proje bitmeden
yeni zorlamalar, popülıst, günü
kurtarmaya yönelik, fakat geri
dönüşümsüz yıkımlara gıden ça-
lışmalar ne yazık ki sürüyor.
Trakya Üniversitesi ile Çevre
Bakanlığı arasuıda yürütülen ve
halen I. Etap III. Ara Rapor aşa-
masında bulunan Ergene Havza-
sı Çe\TeDüzeni PlanıProjesi'nin
çahşmaları devam etmektedır.
Bu projenin çalışmalan sırasın-
da bölgesel düzeydekı içme ve su-
lama suyu envanteri önemli yer
tutmaktadır. Bu nedenle Isüran-
ca sularmm bölgesel düzeyde öne-
mi büyüktür. Ozellikle tanmsal
verimlıliğin sağlanmasının su et-
menine bağlılığı, bölgede içme
suyu yetersizliği ile sanayide kul-
lanılan suya gereksinimin gide-
rek artmasına karşuı miktannın
azalması ve yeraltı su seviyele-
nnin sürekli düşmesi, konunun
hayati öneminı \airgulamaktadir.
Trakya Bölgesı'nin böyle ciddi
sorunlanna karşın bölge sulan-
nın Istanbul Büyükşehir Beledi-
yesı ISKl Genel Müdürlüğü'nce
İstanbula içme suyu olarak ka-
nalize edılmesine dair bir proje
yürütülmektedir. Bu projenin bi-
rinci aşaması olan Aşağı Istıran-
ca kısmı bitmiş durumdadır. Pro-
jenin Kıyıköy'ün kuzeyinde ka-
lan kısmının da projeye dahil
edilmesi istenmektedir ve bu
amaçla Demirköy Barajf nın in-
şa edilmesi gündemdedır. Bugü-
ne kadar su hattının bölgedeki
orman arazisınde yarattığı tahri-
bat ve gerekse bu aşamadan son-
ra dogabilecek doğal tahribatlar
ciddi endişelere yol açmaktadır.
Bir bölge üniversitesi olan ve
bölgesel bir planın yürütücüsü
konumunda olan Trakya Üniver-
sitesi konuya gerekli duyarlılığı
göstererek 28.09.2001 tarihinde
Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ha-
san Hayri Tok Başkanlığı'nda
oluşturulan birkomisyon görev-
lendirmiş ve bu konu ile ilgili
detaylı bir rapor hazırlamıştır.
Bu komisyona üniversite dışın-
da görev yapan uzmanlar da kat-
kı sağlamıştır. Bölgedeki incele-
me sonunda hazırlanan rapor ay-
nı zamanda ıfade edildiği gibi
halen Trakya Üniversitesi ile Çev-
re Bakanlığı arasında yürütülen
ve bölgesel plan özelliği taşıyan
Ergene Havzası Çevre Düzeni
Planı Projesi'nin de bir parçası-
dır. Aynca Dünya Bankası tara-
findan 12 Temmuz 2000 tarihin-
de başlatılan ve Iğneada'daki
Longos ormanlannın koruma al-
tına alınması ile ilgili olan GEF2
koruma-kullanma projesinin de-
vamlılığının ve etkinliğinın sağ-
lanması açısuıdan bu çalışmanın
ayn bir önemi vardır.
Yapılan araştırmalar ve göz-
lemler ışığında, Demirköy Bara-
jf nın inşa edilmesi halinde önem-
li olumsuz gelişmeler ortaya çı-
kacaktır.
Baraj, Longos ormanlannı bes-
leyen su yollannı tıkayacaktır.
Longos ormanlan ekolojik ola-
rak, yüksek tatlı su tabanlı or-
manlann tipik örneğidir.
Demirköy Barajı 'nın inşa edil-
mesinde ısrar edilmesi hem hü-
kümetimiz hem de Dünya Ban-
kası açısından aynı zamanda bir
paradoks oluşturmaktadır.
Bu bölgede Dünya Bankası'nın
biri İstanbul'a su sağlanması ıçin,
digeri de tğneada Longos orman-
lannın korunması için verilen ikı
kredi türü vardrr. Ancak birinci
türdeki kredinin işlerliği için ÇED
değerlendirmesine gereksinim
vardu-.
Bu tür bır ÇED değerlendirme-
sinin bulunup bulunmadığı ve
var ise kim tarafindan verildiği
konusunda henüz bir bilgi bulu-
namamıştır.
Dığer taraftan Dünya Banka-
sı yetkilileri de halen konuyu
mercek altuıa almış durumda-
dırlar. Dünya Bankası'nın konu
ile yetkili müdürü 27 Ağustos
2001 tarihinde Orman Bakanımı-
za gönderdiği yazıda İğneda Lon-
gos ormanlannın koruma-kul-
lanma amenajmanına dahil edil-
mesinin ulusal ve uluslararası
önemde bir konu olduğunu ve
bu bölgenin Türk Ulusal Biyo-
lojik Çeşitlilik Komitesi tarafin-
dan seçildiğini belirterek baraj
ile ilgili hususun yeniden değer-
lendirihnesini ıstemiştir.
Son günlerde basında Trak-
ya'da susamuru bulunduğu görün-
tülendi. Motor Dere ve Aynalı
Dere'de susamuru yaşadığı fo-
toğraflandı.
Baraj yapım aşamasında ya-
pılacak tahribat ile yaşam bütü-
nü ile bitecektir; yakında göç
edebileceği başka bir ekosistem
olmadığından yok olacaktır. Bir
lokma et ıçin bülbülü öldürme-
ye değer mi?
ISKİ su kaçaklannın birkaç
günlük miktan Istıranca sulan-
nın biryühk miktanndan fazla ol-
malı. Zira verilen belgeye göre
Istırancalardan Terkos'a taşınan
su, Istanbul'un en fazJa birkaç
günlük gereksinimine eşittir.
Bu nedenle Kıyıköy'ün kuze-
yinde toplama su Istanbul için
önemli bir boyutta ounamasına
karşın Trakya bölgesi ekosistem-
len için çok önemlidir. Barajın in-
şa edilmesi konusunda ısrar, eko-
sistemlen dönüşü olmayacak nok-
taya taşıyacaktır.
Bölgede yaşayanlar bunu hak
etmiyor. Altına imza koyduğu-
muz uluslararası anlaşmaları
unutmayalun.
Istanbul megapolünün içme
suyu gereksinimi için Istıranca
bölgesinde Kıyıköyü geçen su
isale hattı ile giderek daha büyük
boyutta tahribat yapan bir yapı-
lanma mevcuttur.
Açılan su yollannın ağaçlan-
dınhnası gerekmektedir. Tahri-
batın bu boyutuna karşılık daha
da kuzeye yaygınlaşunlması eko-
lojik açıdan onanlmaz yaralar
açacaktır.
KULTUH • SANAT (021 a) 293 «9 7«
BELSA
IZV1T OUTLrTCENTER
BOLU KAFIOELEN
A0APAZAR PftESTOE
APAPAZAfil PftESTME
Siyasetin Yenilenmesi Kaçınılmaz
Ercan Kakaş SODEV (Sosyal Demokrasi Vakfı) Başkanı
Ülkemızde kriz üzerine • Üyelerin siyasi eğiti- larabağlanmaJıvesaydam
633 41 12
SA-ON2 546 96 M
6!3 * "
571 »3 BC
5S3 46 3S
572 64 38
572 64 36
441 £1 ae
442 13 96
442 13B8
610 20 00
610 20 08
482 2O21
42108S5
8M
7*6 0194
«25191S
3T1 19 36
4 * 7 * 9 66
3S£5" 0C
45* 30 * t
442 6ÖJC
1 0 O 3 5 6 3O'3 "5-22 00
12 3C-1 S 30-1 8 30-rl 30 C.CTES'
11 00-13 30-16 15 '8 0C-21 45 C
1 00-13 30-16.15 'SÛC-21 45
2 0O--50O-173O-20 0O
1" OC-13 30-16 15 19^0-21 45
0 20-'3 06-16 0O-1B5C 21 40 C - C E S * ^ 3S
11 OC-1 3.30-16 15 19 00-21 46 C.CTESİ 24 3C
1 OO-13*5-1S3O-19 15-22 00 CCTÇSl-24*;
'1 0O-13 30-16 -5-19 00-21 45CCTESİ24 -5
11 OO-13 30-16 OC-ig 00-21 45-22 '5 CCTESI24
11 00-13.30-18 OC-1830-21 00
12 15-14 45-1 T 30-20 15CCTESI23 00
n 00-'3 30-16'5--9 0O-21 45 C,CTESt-24 3C
11 30-14 30-I6-30--9CO-2- 30
11 00-13 30-16 15--"9 0O-îl 45 D C T E S İ » 30
1t 00-13 30-18 15-19 3O-21 45
12 '5-1445-17 15-20 15
11 00-13 30-18 00-18 3O-21 30
12 00--4 30-i"'0C--9 3O-22 30
H DO-15 3O-1B00-21 00
13 30-16 3O-*e30
11 45-14 15-16 45-19 15-21 45 C.CTESİİ4 00
12 15-14 45-17 15--9 45-22'5
10 45-13 30-16 15--B0O-2- 45
12 05-14 50-17 35-20 20
i?0O-'4 45-17 30-21 15
11 30-14 00- •« 3O-19 X 21 30
11.30-14 00-16-30-1900-2130 C-C-ESI.23 45
11 OO-13 30-16 15-19 00-21 45
14.CO-14 30-1 7 00-19 3O-22 00
)) ÛD-13 J0-T8 >5-l»00-£) 4SOCTESİ24 15
11 30-14 00-18 30-19 00-21 30CCTESİ20 15-22
10 55-13 4O-'S3O-19 2O22 '5
11 00-13*5-18 15-19 00 21 45
12.30-1S 0O-'7 45-20 3C
11 15-14 00-16 45-19 30-22 15
11 30 '4 03-16 30-19 00-21 30
10 30-13 15-'8 00-18 45-21 30
0 0-18 30-21 00 CCTESİİ4 ÛO
-19 0C-21 45 CCTESIİ3 45
3 3 6 5 '9 00-21 45
30 4ÖÛ fft30-î»0C-21 30
0 45-1 3 30-1fl15-19 00-21 45 C.CES 2* "V)
• 3C 14 00 16 30 '9 00-21 30
A
BURSASfTBMP
nırrr- ıftiüf*fn tTt nrnnrnı
E S K l ^ H R « J Ç O Ö L U
AMKARA 9
AJ4KARA CME MAOIC
V4KARA CltK U U M C 2^ala
AN<ARA MOVTCPOt
ANKARAON
~ TEPE ClNEkbUOt
ıCANAT
ABANA TEPt ClHeMAXX »
AOANA AMPLEX REŞATVEV
AOANAHETFtO
ADANA H E T H O P O L
A N ^ A ^ V » KOMAK
BBAK R 0İ1-AN
EF PREflTKlE
iNunfto
224 »9 39
2*' 5? 67
23" 20 63
225 35 9'
«27 76 56
54' 13 33
431 S5 15
229 96 18
32û 15 87
441 1~* 40
2 3 0 ^
312 62 96
312 05*3
237 01 31
24- 16 50
27' 32 6C
- 27- 02 «C
457 B* 43
454 09 96
233 27 00
216 30 09
22Z31 60
220 78 56
23781 17
32- 12 22
33' 00 —
23' 68 90
24
2 45- - -
'1 30-14 OO-
1
0-1345-
1045-13 1S-
f 30- —
0 30
2 00
2 00
2.15-1500-
1045-1330-
30-1400-'
2 4S-1S1S-'
• 3O-
1
2 4 5 - . . .
14 00-16 30
00 13.30-
5-18 45-21
16 30-19 00-21 x
1400-16 00 '8 40-21 30
'6 30-19 00-21 30
17 46-20 15-22 45
16 15 19 00-21 45
16 15 1900-21 45
16 '5 19 0O-21 45
16 30 19 00-21 30
Jt 3OCW«-PU 12 00
-8 »5- 1S OO-2I 30
16-5-19 00-21 45
'6 10-1» 05-22-00 CCTESti4 55
1445-1630-19 OO-Si 30
1
T
15-20 OC
18 30-21 OC
[630--BCO-2- 45
t ' 45 20 30 CCTES! 23 30
16 30--9 00-21 30
16 30--Ü 10-21 45 CCTESİ2* 00
16 0O-18 4S-2' X CCTESr24 'E
f6 30-19 00-21 30
30-2" 15
15-2 3C
lJO-21 15 C CTESİ23 30
0O-2- 45 O'CTES» 24 3C
?-30 20 15
1800-21 0OCCTESİİ3 45
16 15-19 00-21 45
rfl30 19 00-21 M
17 45-20 15
'S 45-21 30CTESLPA2AR11 00
6 00 1B 45-21 30 CCTESİ 24 00
7 30-20 15
16 30-19 00-21 30CCTESİ24 15
16 3O-1BOO21 30
17 45-20 15-22 45
19 00-21 30 CTESl/PAZAR ' 1 30
6.0O-1B3C-21 15
6 45-1» 30-22 00
15 30-18 00-20 30
15 30 18 00 2C3C
6 30 '900 21 30
6 30 1900 21 3O
«30 1900 21 30
knz yaşanıyor. 19 Şubat
krizi var olan adaletsizlik-
leri daha da derinleştirdi. Bir
milyonun üzerinde insan
ışıni kaybetti. Ekonomik
krizlerin ve on yıllardır ya-
şanan sryasal, sosyal so-
runlann temelinde mevcut
s/yaset anlayışı ve siyasi
partılerin yetmezliği yat-
maktadır. Bu gerçeği dik-
kate almaksızın sorunlara
çözüm bulmak olası de-
ğildir. 0 nedenle siyasette
değişim ve yeniden yapı-
lanma kaçınılmazdır.
Mevcut siyasi partiler
halkın ve ülkenin sonjnla-
rına çözüm üretme ve hal-
kı layıkıyla temsil etme iş-
levlerini yerine getireme-
mektedirter. Bu duaım ken-
dilerini solda gören parti-
ler için de geçerlidir.
Bugunkü partilenn siya-
set anlayışlanna, yapılan-
na ve işleyişlerine yakın-
dan bakıldığında birbirleri-
ne çok benzedikJeri ve ay-
nı yanlışlıklann içerisinde
bulunduklan görülür. Ben-
zerlikler ve yanlışlıklar şöy-
le sıralanabilir:
• Program, çözüm ve
proje üretmek yerine slo-
gancılık ve retorik (süslü
sözleıj,
• Günü aşan altematif
politikalar üretmek, pozitrf
siyaset yapmak yerine ra-
kibın, ıktıdann eleştirisine ve
polemiğe dayalı siyaset,
• Geniş halk kesimleri
adına siyaset yapmak ye-
rine parti çevresindeki ki-
şileri koruma ve kollama
(himayecilik, patronaj),
• ideolojik ve siyasi fark-
lılıkların yadsınması, fark-
iılığın "beceri üstünlüğü-
ne" indirgenmesi ve siya-
setin "toplumun medya
aracıhğı ile yönlendirilme-
sine yönelik" teknik bir uğ-
raş olarak görülmesi,
• Parti ıçinde demokra-
si, çoğulculuk, özgür tar-
tışma ortamı yerine lider
sultası ve yukarıdan aşa-
ğıya işleyen otoriterbuyur-
gan yapı,
• Milietvekili ve yerel yö-
netim adaylarının liderler
tarafindan beliıienmesi,
• Bikjı üretmeyı, mevcut
bilgiden yararlanmayı ve
bilgıyı siyasetle buluştur-
mayı önemsememe,
• Parti finansmanında
saydamlığın olmaması,
esas olarak üye aidatına
dayanma yerine devtet büt-
çesine bağımlılık,
mınin ciddiye alınmaması,
• Iktidara gelindiğinde
vaatlenn tam tersinin yapıl-
masında bir sakınca gö-
rülmemesi,
• Seçim yenilgilerinden
sonra liderin ve lider kad-
rolann hiçbir şey olmamış
gibi yerlerinde kalmalan,
demokrasilerde istifa diye
bir kurumun olduğunu ha-
tırtamamalan.
Özet olarak, mevcut si-
yaset anlayışıyla siyasi par-
tilerin bugünkü yapılan ve
işleyişiyle yaşanan krizi ve
sorunlan aşmak, gelişmiş
ülkelerle aramızdaki farkı
kapatmak ve çağdaş uy-
garlık düzeyine ulaşmak
mümkün görünmemekte-
dir.
0 nedenle yeniden ya-
pılanmayasiyasetten baş-
lanmalıdır. Siyaset köklü
bir biçimde yenilenmeli;
üretken, saydam, demok-
ratik ve halka dayalı hale
getirilmeli ve solda halka
güven verecek bir siyasi
oluşum yaratılmalıdır.
Syaseti yeniden güveni-
lir ve çözüm üretir hale ge-
tirmekiçin yasal alanda ya-
pılacak işlerin başında Si-
yasi Partiler Yasası ile Se-
çim Yasası'nın degiştiril-
mesi ve siyasal etik yasa-
sı gibi kimi yeni yasalann
çıkanlması gelmektedir. Ya-
sal düzenlemeler kadar
önemli olan bir husus da si-
yaset anlayışının ve siyaset
yapma biçiminin köklü bir
biçimde değişmesi, yeni
bir siyasi kültür yaratılma-
sıdır. Bunlar yapılmadan
halkın siyasete olan güve-
nini yeniden sağlamak ve
olası bir seçimden olumlu
bir sonuç beklemek son
derece yanlıştır.
Yasal alanlardaki düzen-
lemeler aşağıdaki hedef-
lere ulaşılacak bır içerikte
olmalıdır.
• Siyaset, siyasi ortam
doğallaştınlmalıdır, yasak-
lardan ve sınıriandırmalar-
dan anndınlmalıdır.
• Sivil ve askeri otorite
ilişkıleri demokrasi esas-
lanna uygun hale getiril-
melidir.
• Anayasa ve Siyasi Par-
tiler Yasası'nda partilere
özgüriük istisna, sınırlan-
dırmalar kuraldır. Siyasi
partiler farklı düşünce ve
çıkarları özgürce savuna-
bilmelidirler.
• Siyasetin finansmanı ve
seçim harcamaları kural-
hale getirilmelidir. Aynı şey
milietvekili adaylan ve ye-
rel yönetımlere aday olan-
lar ıçin de geçeriı olmalıdır.
• Milietvekili dokunul-
mazlığı, kürsü dokunul-
mazlığı ile sınırlı olmalıdır.
• Siyasi partılerin ıç işle-
yişleri demokrasi esasla-
nna uygun hale getirilme-
li, lider suttasına son vere-
cek düzenlemeler yapıl-
malı, üyeterin parti yönetim-
leri karşısında çiğnenemez
temel haklan güvence al-
tına alınmalıdır.
• Mevcut seçim sistemı
halk iradesinin pariamen-
toya yansımasının önun-
de önemli bir engeldir. Bu
durum değişmeli, baraj dü-
şürülmeli, ittifak yasağı kal-
dınlmalı, azınlıkta kalan si-
yasi görüşlerin de parta-
mentoda temsil edılmele-
rine olanak sağlanmalıdır.
• Milietvekili adaylarının
önseçımle belirienmesi ve
aynca seçmenlere tercih
hakkı tanınması güvence
altına alınmaJıdır.
• Yurtdıştndaki seçmen-
lerin seçme, seçilme hak-
kına işlerlik kazandınlma-
lıdır. (1995 anayasa degi-
şikliği ile güvence altına alı-
nan bu hak, uyum yasası
çıkmadığı için kullanılama-
maktadır.)
• Seçimler 4 yılda bır ya-
pılmalı, milietvekili ve ba-
kanlık sayılan azaftılmalı-
dır.
• Herkes siyaset yapa-
bilmelidir. Bu bağlamda
kamu çalışanlannın siya-
set yasagına son verilme-
lidir. Hiçbir AB ülkesinde
böyle bir yasak yoktur.
• Siyasi etik güçlendiril-
meli, kurallar belirlenmeli,
denetim mekanizmaları
oluşturulmalıdır.
Siyasetin ve siyasi par-
tilenn demokratikleşmesi
ve ışlevlerini yerine getire-
bilmeleri için sendikalara,
sivil toplum örgütlerine de
önemli görevler düşmekte-
dir.
Bunların başında siya-
sete ilgisiz kalmamak, ka-
tılmak, sorgulamak, talep
etmek ve denetlemek gel-
mektedir. Dışandan talep ve
katkı güçlü olmadığı süre-
ce mevcut siyasetin ken-
disini içeriden gönüllü ola-
rak dönüştürmeyeceği
unutulmamalıdır.
PENCERE
Her Şeye Karşın
İyimserlik...
Dünyanın en güçlü devleti Amerika, Asya'da bir
kişınin peşinde...
Kim o?..
Usame bin Ladin!..
Bir Müslüman!..
Hangı kafayla ve güçle bilinmez, 'kâfirier'e 'ci-
hat' açtı Usame bin Ladın...
Söylenenlere bakılırsa, New York'taki 'Ikiz Ku-
te/er'i yıkan o...
Pentagon'a saldıran o...
In midir?..
Cin midir?..
Kimi kovboy filminde görüldüğü uzere 'hayduf
aranıyor, başını getirene ödül verilecek...
•
Bir buçuk milyar nüfuslu Islam dünyasında renk
renk dinci devlet var...
Laik bir tek devlet söz konusudur:
Türkiye!..
Ya Hıristiyan dünyasında?..
Hıristiyan coğrafyasında 'Rönesans-Reform-
Aydınlanma' süreçlerı yaşandı, sanayi devrimi
gerçekleştı; Isevî, dinci devleti aştı; kul geçmışte
kaldı; bırey öne çıktı; insan haklanna dayalı bir ya-
şam biçımı Batı'da geçerli...
Müslüman neden geride kaldı?..
•
Nedenleri üzerine tartışılmalıdır; ancak tüm 20'nci
yüzyıl boyunca, sömürgeci ve emperyalist Ba-
tı'nın Islam coğrafyasında dinciliği pompaladığı-
nı hiç unutmadan bu soruna eğilmeli...
En başta Türkiye var...
Amerika yanm yüzyıl Türkıye'de Kemalist siya-
sete karşı dinciliği destekledi; seçim sandığında
Sam Amca'nın ağırtığı duyuldu; "Allahsız Komü-
nizm "e karşı Islam'da her türfü gericıliğin destek-
lenmesi Vaşington'un değişmez siyasetiydi...
llk kez Iran'da bu siyaset geri tepti...
Şah'ın Amerikancı ve dinci Iran'ındakı patlama
Ayetullah Humeyni yı ıktidara getirirken Sam
Amca "Büyük Şeytan" ilan edildi; işler tersine
döndü.
Ne oluyordu?..
New York'ta Dünya Ticaret Örgütü'nü vurgula-
yan 'Ikiz Ku/e/er'in yıkılması, Batı'da tam bir 'şok'
yarattı; olanlar anlaşılır gibi değildi...
Suçlu kimdi?..
Usame mı?..
Peki, Batı'nın ve en başta Amerika'nın bu kap-
samda hıç mi suçu yok?..
•
Dünya ölçeğinde yalnız Yerör'ü suçlayarak bir
yere vanlamayacağı açık seçıktir...
Amerika Islam dünyasında aydınlanmacıların
değil, irticanın yanında yer aldı...
Insanlıkta içtenlikle demokrasi isteyen, aydın-
lanmacılığın yanında yer alır...
Ne var ki Batı'nın 20'nci yüzyıldaki temel stra-
tejisi kapitalist çıkarlann güdüsünde dünyayı çe-
kip çevirerek çıkarlannı arttırmaktır; 'Küreselleş-
me' yalnız çıkarın, paranın, sömürünün, piyasa
körgüdüsünün üzerine kurulacaksa, yakın gelecek
için iyimser olmak güç...
•
Yine de iyimser olmak gerekiyor; Hıristiyanlann
aydınlandığı bır dünyada Müslümanlar daha kaç
yıl karanlıkta yaşayabilirler ki?..
DAHA ETKİN-DAHA ÜRETKEN
MESLEK ÇIKARLARINI KORUYAN
MESLEKTE YETKİNLEŞMEYİ SAVUNAN
ÇAĞDAŞ YAPI DÜZENİNDEN YANA OLAN
BİR ODA IÇİN...
İNŞAAT MÜHENDİSLERİNE
ÇAĞRI
26-27 Ocak 2002 tarihlerinde yapılacakolan TMMOB Inşaat
Mühendislen Odası Istanbul Şubesi 38. Genel Kurulu ve
Seçimlerine tüm meslektaşlanmızı çagınyoruz.
TMM06 İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
ISTANBUL ŞUBE BAŞKANI
CEMALGÖKÇE
GENEL KURUL
Tarh : 26 Ocak 2002 Cumartesı
Saat • 10.00'da
Yer • Yıldız Teknik Unıversrtesı Oditofyumu
Beşıktaş/İSTANBUL
SEÇİMLER
Tanh 27 Ocak 2002 Pazar
Saat • 9 00 -17.00 arası
Yer : Karagozyan llkokıılu Atude-i Hümyet Cad.
(Şışiı Adliyesı Karşısıı Şışlı/ISTANBUL
İNŞAAT MÜHENDİSLERİNE
ÇAĞRI
DAHA ETKİN-ÜRETKEN-DEMOKRATİK
BtR ODA YAPILANMASI İÇİN...
26-2
1
» 0C.\K 2002 tanhleruıde yapılacakTMMOB Inşaat Mü-
hendıslen Odası Istanbul Şubesi 38 Dönem Genel Kurulu ve
Seçimlerine tüm meslektaşlanmızı çagınyoruz.
ÇAĞDAŞ INŞAAT MÜHENDİSLERİ
GENEL KURUL
26 Ocak 2002 Cumartesi Saat: 10.00-17.00
Yıldız Teknik Üniversitesi Odıtoryumu, Beşiktaş4STAN'BLX
SEÇİMLER
27 Ocak 2002 Pazar Saat: 09-17.00
Karagöz\an tlkögretım Okulu Abıde-ı Hûrn\et Cad
(Şişlı Adhyesı Karşısı), Şışlı tSTANBUL
YÖNETİM KURULU ADAYLAREVnZ
ASIL
1. Cemal GÖKÇE
2. Tevfik ESKİMUMCU
3. Nusret SUNA
4. Ha>dar YILDIZ
5. Rıza HAYAT
6. Oktay GtLAĞACI
7. Rezan Bl'LUT
YEDEK
1. Cemal tNAN
2. H. Ibrahim AKPLNAR
3. M. Hulki ERDtNE
4. tsmail L'ZUNOĞLt"
5. M. Cevat ARZIK
6. Sefa AKIN
7. tsmet DOĞAN