15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t SAYFA CUMHURJYET 7 TEMMUZ 1998 S> İİ2 KÜLTÜR Toplumsal gerçekçi yazının temsilcilerinden Rıfat Ilgaz aramızdan aynlalı beş yıl oluyor 'Sevdim haklıdan yana olabilmek için' MEHMET SAYDUR Rıfat Ilgazözdeksel yokluğuylayaşa- maya başlayalı beş yıl oluyor. Geçen yıllaronu halkından koparamıyor. unut- turamıyor; inadına daha çok anımsan- masına. okunmasına, birlikteliğıne ne- den oluyor. Nedirondaki bu özellık, bu sıcaklık. bu içtenlik? Onun pek çok özelligı var. ama bun- lardan biri. toplumcu yanı. halktan ya- na olmaözelliği en baştageleni. llgaz'a göre tutulacak birtaraf olacaktı, kusku- suz. Hangi taraf? Sandalyeyı çekenden yana mı sandalyesi çekilenden yana mı olunmalıydı... Ezenden yana mı. ezilen- den yana mı? Halktan yana mı. sömü- renden yana mı? ügaz tutacağı tarafı seçtiğınde henüz otuzuna basmamıştı. Artık birömür boyu gözü toplumda. ku- lağı halkta olacaktı. Hatta daha da ılen gidecek. ölçüt yapacaktı, halkı. Hani felsefede "Doğrunun ölçütü nedir?" tar- tışması vardır ya, olaya, zamana, kişiye göre değışen. llgaz'a göre dogrunun öl- çütü "halk"tır. Halka ineceksın. halka soracaksın. O "doğru*" derse. onaylar- sa dogrudur. Yoksa yanlış. O zaman bir terslik vardır Halka ınılememış, aydın- latılamamış, bırlık olunamamıştır. Bu yöndeki düşüncelerıni. uyarılannı sık sık iletecektir *Ezenlerlebir olmuşyaşıyoruz ne güzd Çizme onlardan içindeki ayak bizden neiyi Aamasız bir namlu şakağunızda soğuk Tetikte kendi parmagınıı/ yabancının degil (Körüz BizKarakılçık) Ilgaz ölçüründe haklı mıdır? Kuşa- ğından aydınlarla bırlıkte uğraşılanna bakarsanız e\eı. Örneğın Markopaşa olayı... Sabahattin Ali ve Aziz Nesin ıle birlikte 1946- 1950 arası çıkardıkları Markopaşa gazetesının adının altında "Halk için haftalık siyasi mizah gazete- si" yazılıdır. Bu. Türkiye'nin ilk mizah gazetesidir. "kahkaha" gazetesı degıl. "siyasi" gazetedır. Mizahla bılınçlen- dırme, Türkiye'ye girmeye başlayan em- peryalızme muhalefet etme ve halka kendi diliy le olaylann yorumunu sunma- dırhedefienen. Peki. u niçin"çıkmıştır? Halk içm. Gazete. üç yazann da ilk mi- zah denemesıdir aynı zamanda. Üç bin satacağı hesaplanarak altı bın basılmış, bir günde bıtmiştir. Sonra on bin, yirmi bın derken tam yetmiş bin tırajına da- yanmıştır. O günlerde en çok satan ga- zetenin tirajı yirmi bindir. Markopaşa ola- yı da yukandaki kuramı doğru çıkar- mıştır. Ne var ki bunun da bedelleri ol- muştur. Çat ileri. çat dışan... Biri içeri- ye, biri dışanya... Vardiya usulü ve di- ğerinin yerine hapse girilerek gazete.ya- yınının sürdürülmesi sağlanmıştır. Il- gaz'ın payına düşen 5 yıl, 5 ay, 25 gün hapisliktir. Markopaşa kapatılmış, Merhumpaşa çıkarılmıştır. Bu gazete de kapatılınca Malumpaşa çıkanlmış. O da kapatılın- ca Alibaba, ondan sonra da Öküz Meh- met Paşa ve Hür Markopaşa... Sustu- nılmak için heryol denenecektir. Adı *ya- saklı"ya çıkacaktır. Dizgicilik v apacak, adsız yazacak, Raif Işık, stepne olacak- tır. Son adla Hababam Sınıfi'nda halk çocuklannı işleyecek, eğitim politikamı- zı yerecektir. Düşündürecek. aglatacak- tır. Ya da güldürecektir. ağlanacak hali- mize... Kuruculan arasında olduğu "kırk ku- şağTnın toplumcu-gerçekçi çizgısini bir yaşam boyu inatla sürdürecektir. flki otuz üç yaşında Bakanlar Kurulu kara- rıyla kitapları toplatılacaktır. 1944'te ünlü Sansaryan Han'da işkenceyle tanı- şacak, Tophane Askeri Cezaevleri, Sul- tanahmetler. Kastamonu Et Balık Kom- binalan 198 l'liyıllara kadar tam kırkyıl bovunca sık sık duraklan olacaktır. Du- rak dışı günlerde sürekli ızlenecek, sü- reklı fışlenecektir. Farkında olduğu son fişlenmesinde tam yetmiş beş yaşında- dır. "... 1944'ten beri bu böyle». Ne yap- nuşom da fîşlenıniştim. (...)Tam kırk iki yıidır adımı dosyalardan çıkarmamış- lar, adını adım beni izlemişIerdL. (Kırk VılÖ.S.s.15) Önce dgretmeniikten, sonra hastane- lerden. dergılerden, gazetelerden atıla- cak. elinde neyı varsa ahnacaktır. Yal- nızca kelepçelerı dışında: "_ Benim çeşitli kelepçelerim vardı. Zincirii, yeıii kelepçelerim, sustalı Al- man kelepçderim,yolculuklarda iki baş parmağıma iki yüzük gibi geçirilen ke- lepçelerim... (Sınıf, s.25) Bırde tanıkları olacaktır, kuşkusuz... "Girdiğim çıkuğım yerler tanığımdır. Kapırtıı çalanlar geee varılannda Okunan kararlar yüzüme karşı Korkmuvorum duvgusai bitişierden Tükenen kurşunkalemler tanığundır (BirSınavsa Eğer Güvercinım Uyur mu) Tanıklığıyla, vazısıyla. şıiriyle ona göre aydın halkından kopmamah, ken- di sınıfının görev ınde, iş.levinde v e onun bir üyesi olmal ıdır. Durmadan kendısini yenılemelı. toplumuyenılemeyı hedef- lemelidir. Böylece içinden çıktığı top- luma olan borcunu ödemelıdir. "Sevdim haklıdan >ana olabilmek için Çalışıp ezilenden scnden vana Sevdim aldığım soluğu haketmek için Ama sevdim halkımca (DefnelerGibı UzakDegii) Anılanyla. yapıtlanyla. düşünceleny- le. sıcaklıgıyia her gün aramızda Rıfat Ilgaz. Biçemıyle. özlemiyle, hınzır gülüşüyle. ınatçı tutumu \e tatlı sesiv- le bir şeyler söylüyor gibı. u Türk ay- dınıeski mahallene. kövünedön. İçinden çıkoğın insanlarla >eniden kaynaş. Bugün ülkcmizin buna daha çok gereksinimi var..." \Rfa: at llgaz'ın, pek eokjizelliği ıfer, ama bunlardan biri, toplumcu yanı, > : halktânyana olma özelliği'en başta geleni. llgaz'a göre tutulacak bir târâf olacaktı, kgşkusuz.Hangj taraf? Şandalyeyi çekenden yana mı sahdafyesi lx % ' ^çeİdTşnden yanaıtfıçlunmalıydı... Ezenden yana mı, ezilenden yan$~mı? v - -\Hâikİan yana mı, sö/nürenden yana fhfi.Ilgaz tufacağU&râfı seçtiğinde hehüfc'« i ^ • t .. otuzifnâ basmamışp. ArUk birömür boyu gözü toplurrictetikujağı haJkta^2f\ • «~ * r -A V c''- &lac&k$LWatta daha da ileM gi&cekJilçüt.-yapaeaktt.Jıalkı. ' Rıfat Ilgaz, 10-12 Temmuz tarihlerindeki 'Cide Rıfat Ilgaz Kültür ve Sanat Festivali'yle anılıyor 'Sanotçı kendisınıfindan kopmuş kişideğildir'Kültür Servisi-Türk mizah edebıyatı- nm en büyük ustalanndan Rıfat Dgaz ara- mızdan aynlalı beş yıl oldu bugün. Il- gaz'ın sevgi dolu yüreği Sıvas olaylannın ardından. acıya dayanamayarak daha faz- la atmak istememişti. Şair; roman ve ö>- kü yazan ustanın yapıtlarının sayısı yaşı- nı aşmıştı. Yaşamı boyunca çok sevdigi, dertlenne ortak olduğu halkı için üretti. Ancak yazın dünyasına atıldıgı ilk gün- den itibaren bir mücadele içinde buldu kendısini. 1944yılındayayımlanan 'Sınrf* adlı ilk şiir kitabının bedelinı altı ay ha- pısle ödedı. Ilgaz. 194O'lı yıllann toplumsal ger- çekçi şiiranlaşını benimsedi. Bu anlayı- şı güldürii öğesiyle harmanla\arak şiiri bir araç halıne getirmiştı sair. 19501er- den sonra öykü \ e roman türünde yoğun- laşan Ilgaz. > apıtlanndaki mizah ögesi sayesinde kısa sürede halkın sevdıği bir vazar oldu. •Hahabam Sınıfi' ile kitlele- rin en çok okuduğu vazar haline geldi. Yapıtlanndakı pek çok sö> leyış v e espri- ler halk dilindeki kullamma geçti. Rıfat Ilgaz yapıtlannın yanı sıra yasam biçimiyle de birörnek oluşturuyordu hal- kı için. Yakın dostu Uhan SeJçuk,onun ya- şam çizgisım '_.Ilgaz'ın Türki>e'ye yap- tığı en büyük iyilik. bir insanın nasıl >aşa- ması gerektiğini göstermesidir* sözleny- leözetlıyordu. Ilgaz'ın 1911 "de Cıde ılçesinde başla- yan bu örnek yaşamı son olarak Mehmet Sandurtarafından 'Dünden Bugüne Rıfat Ilgaz' başlığı altında kıtaplaştınldı. Ilgaz, bu kitabın sonunda yer verilen ve örnek yaşammı özetleyen bölümde gençlere şöy- le sesleniyor "Bize kimse öneride bulunmadı. Çağı- mızın gerçeklerine uvgun >azınsal türler gerektiğini buhıpçıkanhk. Bugünün genç- ligi de kendi yazınsal rürkrini. çeşitlerini kendisi bulup çıkanrsa daha sağlam bir yere, bir toprağa basmış olur. Yalnız onla- nn bizim yasamımız, >aşannmız doğrut- tusunda davranmalannı isteriz. Vani her şe>e karşın. sağhğını tin'rme karşılığında bile olsa, direnebilmek, saptadığı gerçek- ler karşısında en biçimli mgulamayi. ya- zmsal u> gulamayı başarabilnıek. Durma- dan keııdisini yeniiemek, böyiece topiu- mu yenilemeyi hedef altnak. Ozgürlük \c bağımsLdığını utirmeden adınayakışan bi- çimde savaşmak.(_)Çe* resine güvenmek. çe\ rcsindeki kişileregüvenmek. emekçile- regüvenmek. Üreten kişiyegü\enmek. En haklı insan. bence üretendir. L retenden yana olmak. Biraz daha >üreklice konu- şacakolursak ki bugün bunu bile so> lemek yüreklilik istivor.işçi sınıfindan \ana olmak. Onun sorunlarını sanat >«luv la dile getir- mek. (...) Ama her zaman dediğimiz gibi sanatçının üzerine düşen en büyük iş. bu sınınn başında bile olsa. her şe>i değiştir- mek. yeniiemek, daha ilerisi için ha/jrla- mak; hatta işçisınıfinınbaşj olarak bilt üze- rine düşen iş bu. Onun için sanatçi kendi sınıfindan kopmuş kişi değildür. Kopmuş kişi olmamalıdır. Kendi sınınnın görevin- de, işk\inde olmalıdır..." Cnlü usta. ölümünün 5. vılında 10-12 Temmuz tarihleri arasında 'Cide Rıfat Il- gaz KültürveSanat Festivali'} le anılacak. Festnal kapsanıında 10 Temmuz günü Hababam Sınıfi ve karartma Geceleri adlı filmler gösterılırken 11 Temmuz'da Rıfat Ilgaz evinın önünde düzenlenecek bir törenle plaket çakılacak. İlhan Selçuk. Rüştü Asyah. Tayfun Taliboğlu.Öner Yağ- cı, Mehmet Saydurun katılacagı panelın ardından da l'fiık Karakoç.Turgaj N ıldız. Bahadır Tokmak. Grup İanık ve Rüştü Asyalı'nın katılacagı Rıfat Ilgaz şöleni gerçekleşecek YAZI ODASI SELİM İLERİ Türkçe'nin Roman Mirası Yakından tanıdığım, evine ginp çıktığım ilk roma a Kemal Tahir'dı. Kemal tahir o zaman Suac ye'de, bir apartmanın bahçe katında oturuyordu Ev kitaplarla dolup taşardı. Korıdor bile bir uçt; bir uca kitaplıktı. Kemal Tahir, denebilir ki 'roma için yaşıyordu. Tezli romanlar yazıyor, tezlerini gı liştirebilmek isteğiyle o kaynak kitaptan ötekine, bı tün günler okuyordu. Bu ev, bu çalışma düzeni on dokuz, yirmi yaşl; rımı çok etkilemiştir. Kemal Tahir'e akşam üzeri g derdik. Elinde kitabı, gözünde gözlüğü, abajur a tında, pencere kenarındakı kumaşı tarazlanmış ko tuğunda bulurduk onu. Tarih kitaplarıydı çokluk gözdesi. Direnç ve inanç la tarihten bugüne ses yöneltmeye çalışıyor, romar lannın okuriara, nıhayet yurda bir şeyler vermesir özlüyordu. Düşünceleri, savlan, görüşleri çok tartışıldı. Ro mancılığının artistik değerı de tartışıldı. Ama tartışı lamayacak bir şey var bence: Kemal Tahir, yaşadı ğı günlerde, büyük bir roman fırtınası estirmiştir. Orhan Kemal'in evıne hiç gitmedim. Oman Ke mal'i daha çok sokakta, nebileyim.Cağaloğlu'nda Beyoğlu'nda, birkezdebiryayınevindegördüm. Ço\ alçakgönüllü bir insandı. Hızlı yazdığı. her yerde yazabıldiği söylenirdi. Ta- nınmış bir romancı olmasına karşın hâlâ ekmek kav- gasının ortalık yerindeydi. Boyuna yazmak zorun- da olduğu söylenirdi. Oman Kemal şehrin.. Istanbul'un bellı bir kesimi- nı anlatryordu artık. Bir kesim dedim. ama Istanbul'da- ki büyük çoğunluktu romanlanndakı kişiler, zor ko- şullar altında yaşıyorlar, hep daha iyi bir yaşamayı özlüyorlardı. Türk romanının bugün Orhan Kemal'e neçok ihtiyacı var... Evinde ziyaret etme sevincine eriştiğim romancı- lardan bin de Peride Celal'dır. Pende Celal'ın de- ğişık evlerine gittım. Bebek'tekıne, Valikonağı Cad- desi'ndekine. Etıler'dekıne. Peride Celal akşam saatlerine kadarçahşırmış. Ro- mana bazan ara verir, sonra yeniden yazmaya ko- yulurmuş. Kurtlar'm yazılışına tanık oldum; Peride Hanım kaç yıl çalıştı durdu Kuû\ar için. Şimdikı evinde çalışma masası arka odada. Ma- sasının üstünde kitaplar, dosyalar, gazete kesikleri. Peride Celal'in çok sevdığim bir romanı vardır: Üç Kadın. Uç Kadın'ın başlıca kışilennden Fatma roman- cıdır. Fatma'yı bir kır gazınosunda yazarken hatırlı- yorum. Acaba Peride Hanım da bir kır gazinosun- da sayfalar kaleme getirmiş midir? Aslında yabana atılamayacak roman mirasımız söz konusu. Türkiye'nın son yüzyılını tarihten, o ça- tık kaşlı tarih kitaplarından değıl de romanlardan okutmak isterdim genç insanlara. Düşünün, imparatorluğun çöküşü açısından oku- nup incelenecek bırAşk-ı Memnu, ya da, ondan da elverişlisi. Maı ve Siyah. Yalnız, Halid Ziya'nın yanı başında Hüseyin Rahmi de bulunmalı. Hüseyin Rahmı'mız ımparatorluğu çalkantılara surüklemiş aymazlıkların tümünü dile getirmiştir. Bugün bile onun roman kişıleri bütün canlılıklanyla aramızda... Sonra Yakup Kadri'den Mütareke dönemi için So- dom ve Gomore. Hangi tarih kitabı öylesine kıvrak anlatabtlir düşmanla ışbirliğine gönül indirmiş bazı insanlan... Kurtuluş Savaşı için elbette/tteşfen Göm- lek. Yeni dönemin toplumsal-bireysel sorunlan için Reşat Nuri'den Eskı Hastalık. Anadolu'ya açılan tarih için Kuyucaklı Yusuf. Günümüze kadar uzatabileceğimiz kalın bir çiz- gi. Yan çıkmalan var. Teğet geçişleri var. Kıyıda kö- şede kalmış, şuraya buraya itilmış gizli-seçkin ör- nekleri var. Yazık ki bu eserler, o da galiba bizim dönemler- de, gülünç edebıyat ödevlerine kurban edilmiştir. Her birinden alınabılecek sayısız tat mirasyedi savur- ganlığıyla feda ediliyor. Romancılann hangi emeklerie yazdıklarına Atti- lâ ilhan da da tanık oldum. Attilâ İlhan günde bir say- fa yazaımış, sabah, erken saat yazarmış ve akşam o sayfayı tekrar değerlendirirmiş. Ama ben, Attilâ ilhan'ın bir cümle için, kimileyin, koca koca kitaplar devırdığine tanık oldum. Günün geriye kalanı onlara aynlıyor besbelli. Attilâ llhan'dan yeni bir romanı ne çok özledik! Takvimde İz Bırakan: "Mektep dönüşü herzaman buluştuklanyerde çan- talarını birağaç altına bırakmış, konuşuyortardı. Bu- rası eski bir aile dostunun meyva bahçesi idi. Kuş- lar ötüşüyor, renk renk çiçek açmış dallar hafif ba- harrûzgân ile titreşiyordu." Mükerrem Kâmil Su, Gençliğimin Rüzgân, Inktlâp Kitabevi, 1955. Caz sahnesinde üç konser, üç müzikal kişüik LALE KUYUCU Yapı Kredi Sanat Fes- tivali "nin temmuz ayı programında cazsev erler için çok önemli dört kon- ser göze çarpıyordu. Ge- ride bıraktığımız günler- de bunlardan üçünü ızle- dik. GilbertoGiLGeorge Benson \ e ardından Gary Burton'la > eniden bir ara- ya gelen Astor Piazzolla Beşlisi bırbırinden farklı kev ıflervaşattı ızlevenle- re... Üç av n konser, üç ay- n müzık. üç ayn müzikal kişilik bızımleydı. 2 Temmuz akşamının konugu olan Gılberto Gıİ, daha önce To- ots Thielemans'ın Brasıl Project başlıklı konierı>le Istanbul'a uğ- ramıştı. O gün sahneyı paylaştığı Ivan Lins'ı geçen > ıl kendi grubuy- la Cemal Res.it Rev Konser Salo- nu'nda ağırladık Bu v ılın en ke- yiflı konserlennden bın de aynı aı- leden sayabıleceğımız Gilberto Gil \e grubunundu. Gılberto Gıl. kendısıyle barışık \e çok mutlu bır müzısyen. Aynca çok iyı bir besteci ve şaır; çok da iyi bır grup liden. Caz müzısyenlerinın diğer türde müzık üreten meslektaşlan- na göre çok büyük bir ayncalıgı var: Dınle\ıcıvle iletişımden öte. etkileşim ıçınde olabilme olana- gı. Varoluşnedeni Gilberto Gıl'ın- kıne benze>en müzisvenler için çok kolay bır ış bu. Yaşam bıçimi- ne dönüşen ışinı, birlikte sahneye çıktıgı müzisyenleri ve seyircisi- ni çok sevdiği her halinden belli. Kjyafeti. dansları, seçtigi şarkı- lar. her biri Güney Amerika'dan caz dünyasına uzanan birer yetenek olan grup arkadaşlanna gösterdi- ğı büyük sevgi ve payplaşmaktan yana olan müzığıyle Gilberto Gıl. buyıl izlediğimızmüzisvenler ara- sında hep hatırlanacak. Gılberto Gıl. MPB'den Tropıcalismo'ya (ya da Tropıcalıa'ya) uzanan mü- zığınde her zaman anlatımının gü- cünü koruyan bir müzısyen oldu- gunugösterdi. Gıl, Bob Marley'den ve LuizGonzaga'dan seçtığı >ar- kılar, sambalar ve bir samba\ a sa- np sarmaladığı Blue Moon'labız- len her hücresi müzik olan ınsan- lann vatanına götürdü. Yenılen- me sürecinde özünden aynlmadı- ğını, dinleyıciyle yakın olmak ıçm (aslında sahne sanatçıları ıçm son derece çetın bircevizolan) "ken- disi olma" konusunda çok ıleride oldugunu da gösterdi. Işte bu yüz- den bu konser sadece Gil'ın yurt- taşlan için değıl. orada bulunan herkes için dovulmaz bir keyiftı. Dünv anın uzak bir köşesinde, öğ- renılmeyı bekleyen bır müzikal ıklim var Ivan Lıns ve Gilberto Gıî'ın ardından Caetano Veloso, Edu Lobo,Gal Costa, DoriCaym- mi, Milton Nascimento ve Vf PB "nın dığer temsılcılerini de sahnelen- mizde agırlamav ı umarken. Gilber- to Gil "ı karşı konulmaz "sağol'"la- rından bınyle ugurladık. Gelelım 3 Temmuz'un konuğu olan George Benson'a,.. Benson. Türkıye'de çok tanınan. albümle- n ızlenen bır müzısyen. Çok iyi bir gitarist. bır o kadar da ıyı bır şar- kıcı. Anlaşılan o kı o da kendısi- ni ve müzigmı bır haylı seviyor. Profesvonelligine diyecek yok. George Benson'la sahneyı payla- şan müzisyenleroîdukça ıvıydı; en çok göz dolduran da her zamanki gibi v urmalılarköşesiydi. Benson ve arkadaşları, Benson etiketli pop-caz klasiklerinın yanı sıra, Tenderly albümünü ziyaret etti- ler. Breezın albümünün simgesel önemını vurgularcasınaThis Mas- querade'ı seslendirdıler George Benson. "Here, Thereand Everyvv- here", "Mambo Hill" ve "Port- raitofJennie"gıbı şarkılannı bek- leyen bızlere bır başka bahan öğüt- ledi. Neyse kı bıs olarak seslendir- dıgı "On Broadway"le hoş bır se- da bıraktı. 1985'te biraraya gelen ve Mont- reux Caz Festivali'nde unutulmaz bır eser bırakan Gary Burton ve Astor Pıazzola Beşlısı ikıncı bu- luşmasmın keyfını 4 Temmuz'da Istanbul'dayaşattı. Astor Pıazzol- la'yı yüregının orta >erinde sak- layan Gary Burton. Pıazzol la'nın yadigârlan olan kemancı Fernan- do Suarez Paz, gitarist Horacio Mahicino, pı> anıst Pablo Siegler, basçı HectorConsoleve genç Mar- cello Niesenman o akşam bır şıın birlikte notaladılar. Bandoneon- cu Marcello Niesenman dışında tüm müzısyenlenn 1985'te birara- ya gelen ilk gnıpta da yer almış ol- ması. bu buluşmanın anlamını vur- guluyordu. Vibrafonun çagdaş bav raktarlanndan. nüanslann ada- mı Gary Burton. bu projede "Dre- ams So Rear adlı şarkısında söv - ledigı gıbı bır düşü gerçekleştir- mek ıçın yola çıktı. Bellı kı düş- ler gerçek oluyor. Yağmurda tan- go ve gökvıizünde bir yerlerde Pi- azzolla'nın ışığıyla aydınlanan bir konserdı. Astor Piazzolla'nın son onbeş vılında sahnevı paylaştığı dört müzısyen ve Piazzolla'nın nıirasçılanndan genç Niesenman. Gar> Burton'la birlikte henı usta- yı andılar hem de ıncelikler yaşat- tılar. Konserin ilk şarkısı. Pıazzol- la'nın konserlerını açtığı şarkıydı. Konser repertuvannda unutulmaz Solidad ve uslanın bır o>un için vazdığı ve hıç ka)detmedigı Ro- mance del Dıablo da vardı. Gru- bun seslendirdığı şarkıların dü- zenlemesi gitarist Horacio Mal- vıcıno'yaaittı Malvicıno'nundü- zenlemeleri tangonun aşkını ve tutkusunu. gitar ve pıyanonun eş- seslı ve eşzamanlı yürüyüşlerıyle vurguluvordu. Cumartesı gecesi bıze o müthış ıncelıklı müzıgi su- nan altı müzısjenın sayesinde As- tor Piazzolla'nın tangosu hâlâ bızımle: bakmayın sız onun 'Adios noninho" deyıp de gıttığıne... Kotfo Tek-Dünya Turu'yla İzmir ve İstanbul'da • Kültür Servisi -Japon Topluluk Kodo. 12. L'Iuslararası îzmir Festivali kapsamında bu akşam saat 21.30'da Ege Cnıversitesı Atatürk Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. 1981 yılmda Taıko dıve adlandınlan geleneksel Japon davulu üzenne araştırma çalışmalan >apmak üzere kurulan topluluğun amacı yalnızca bu alandaki geleneğın korunmasmı sağlamak değil. hala > aşadığına ınandıkları canlı sanat formlannı yeni alanlara yönlendirmek. Topluluk. 'Tek-Dünya Turu" adını verdiklen göstenleri ile dünya ınsanlannı banşa ve çevreye savgıja davet ediyor. Kodo, 5. Uluslararası Istanbul Caz Festivali kapsamında da persembe akşamı saat 19.00'da Atatürk Kültür Merkezı Büyük salon'da müzikseverlerle buluşacak 40. Bilbao Uluslararası Kısa Film ve Belgesel Festivali • Kültür Servisi - Bu yıl 40. düzenlenecek olan Bilbao Uluslararası Kısa Film ve Belgesel Festivali. 23-28 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Festivalin teması ise İnsanlar arasında sınema aracılığıyla anlaşma' olarak belirlendi. Festivali 1 Aralık 1996 yılından itibaren vapılan yabancı filmler ve 1 Eylül 1997'den itibaren vapılan Ispamol filmler katılabilecek. Yanşmava katılacak olan kısa film ve belegesellenn 30 dakikadan uzun olmaması ve daha önce bir ödül almamış olması gerekli. Festıvale son katılma tanhi 15 Eylül. Festivalde aynca uluslararası bır de yarışma düzenlenecek. Yarışma sonuçlan festivalin son günü açıklanacak Beyoğlu Sineması'nda bu hafta • Kültür Servisi - Beyoğlu Sıneması'nda Sinema Yazarlannın Seçtikleri gösterilmeye devam ediyor. Bu kapsamda bugün James L. Brooks'un yönettiğı Benden Bu Kadar ızlenebılır. Yann David Lynch'm yönettiği Kayıp Otoban. persembe günü Gus Vant Sant'ın yönettiği Can Dostum, cuma günü Nick Cassavetes'in yönettiği O Çok Sevimli. cumartesi günü James Mangold'un yönettiği Şişman, pazar günü ise Ang Lee'nın yönettiği Buz Fırtınası gösterilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle