Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ARALIK 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Başbakanlık'tan
personeline izin
• ANKARA (A.NKA) -
Başbakanlık. merkez ve
taşra teşkilatında çalışan
kendı personelinin kamu
yaranna çalışan ya da
• benzeri derneklere üye
olmalannda herhangi bır
sakınca olmadığını
bildirdi. Resmi Gazete'de
yayımlanan Başbakanlık
tebliğine göre Başbakanlık
merkez \e taşra
teşkilatında çalışanlar:
kamu yaranna çalışan
demeklere, spor
kulüplerine, sakatlara
hizmet amacıyla kurulan
derneklere. okul aile
birliklerine. okul koruma
, derneklerine, çeşitli iç
yardimlaşma derneklerine.
yöresel kalkınma ve
yardımlaşma amaçlı
derneklere üye
olabilecekler.
Uzanlar'ın
optaklarından üç
şirket daha
• ANKARA (ANKA)-
Uzanlar'ın bazı
şirketlerinde ortak \e
yöneticı konumunda
bulunanlar. denız
taşımacılığı yapı
malzemeleri \e gıda
sektöründe üç şirket bırden
kurdu. Herbirinin
sermayesi 5 mılyar lira
olan şirketlerden "DTK
JDeniz Taşımacılığı ve
Nakliye Komısyonculuğu
AŞ'de Atilla GüJ. Ayşe
Kıvanç, Ahmet Özserezli.
Yasemin Erdoğan \e
Rahmi Demircan ortak
olarak yer aldı. Sirkette
Atilla Ğül 2 mılyar250
milyon. Ayşe Kıvanç \e
Ahmet Özserezli I milyar
250'şer milyon. Vasemın
Erdoğan 200 milyon.
Rahmi Demircan da 50
milyon liralık pay edındı.
Kiiçük sanayicinin
• Ekonomi Servisi -
Gümriik birliğine giriş.
birçok kesimı yeni kazanç
hesaplanna sevk ederken.
zarar görme kaygısı
içindeki küçük ve orta
ölçekli sanayicileri de
lobicilik konusunda
harekete geçirdi. Gümrük
birliğine girişte
kendilerınin göz jirdı
edildiğıni ileri süren küçük
ve orta ölçekli sanayiciler.
bundan sonra varlıklannı
hissettirebilmek için yoğun
bir lobicilik faaliyetine
girişme karan verdiler.
Küçük \e orta ölçekli
sanayicilerin lobi
faalıyetini yürütecek olan
KOSİAD-Küçük ve Orta
Sanayiciler Denıeği. 3.
olağan kongresinı yaparak
gümrük birliğine
adaptasyon sürecinde
izleyeceklerı politikayı
saptadı.
96 sözleşmeleri
güvence ağırlıklı
• İZMİR(AA)-
Sendikalann. yeni dönem
toplu iş sözieşmesi
taslaklannda "iş
güvencesi" konusuna
aâırlık vereeekleri
bildırildi. l Ocak I996
tarihinden itıbaren geçerli
olacak. özellikle özel
sektördeki yeni dönem
toplu iş sözleşmelerinde
ağırlığı. ış güvencesi
konusu oluşturacak.
Sendikalar. geçen dönem
bazı işkollannda
. işverenlerle yaptıklan
protokollerle sağladıkları iş
güvencesine, yeni dönem
toplu iş sözieşmesi
taslakJannda öncelikli
. madde olarak yer
veriyorlar.
Fon geliPleri
303.5 trilyon lira
• ANKARA (AA) -
Fonlarda toplanan paralar
bu yıl Eylül sonu itibariyle
303 trilyon 490 milyar
liraya ulaştı. Hazine
Müsteşarlığı'nı.n verilerine
göre. fon giderleri de 173
trilyon 62 milyon lira oldu.
59'u bütçe içi I7'si de
bütçe dışı olmak üzere
toplam 76 fonun 9 aydaki
geliri, 303 trilyon 490
milyon lira olarak
gerçekleşti. Bu rniktann
223 trilyon 266 milyar
lirası bütçe içi fonlara. 80
trilyon 223 milyar lirası da
bütçe dışı fonlara ait
bulunuyor. 173 trilyon 62
milyar lira olan fon
giderlerinin. 132 trilyon
322 milyar lirası bütçe içi
fonlar, 40 trilyon 740
milyar lirası da bütçe dışı
fonlardan kayrtaklanıyor.
Fon sistemi içinde. fonlann
kendi aralarındaki
aktarmalar da 25 trilyon
290 milyon lira düzeyinde
getçekleşti.
Avrupa Komisyonu'nun 2. raporunda AB'nin elde ettiği ticari ve siyasi tavizler sıralanıyor
Gümrük hirliğiııiıı karanlık yüzü
ÖZGÜR ULUSOY
A\rupa Komisyonu'nun Gümrük Birli-
ği öncesinde AvTupa Parlamentosu üyele-
rinedağıttığıve Gümrük Birliği'nin AB'ye
getireceğı avantajlan anlatan bir rapor da-
ha ortaya çıktı. Raporda Türkiye'nin Kıb-
ns (Rum Kesımit ile tercihli ticaret anlaş-
ması yapma zorunluluğu da özel olarak vıır-
gulandı. Katma Protokol karan gereğince
Türkiye'nin beş yıllık geçiş süresinde Top-
luluğun tercihli politikalann tümüne mut-
lak uyma zorunluluğuna yer verilen rapor-
da. beş yıllık geçiş döneminin sonunda Tür-
kiye'nin "Kıbrıs dahil" Topluluk anlaş-
malarına taraf olan partnerlerle anlaşma
yapması gerektiği belırtiliyor.
Gümrük Birliği karannın AB'ye getire-
ceği ekonomik avantajlarbölümünde. met-
nin AP tarafından onaylanmamasının
AB'nin eldeedeceğı pekçokavantajı riske
edeceğıne dikkat çekihrkcn raporda "Top-
luluğa göre daha az gelişmiş bir rekabet
yapısına sahip olan Türkiye ile yapılacak
laviz verilmedi
• A\ rupa
Parlamentosu üyelerine
'Gizli \e kişiye özel"
uyansıyla dağıtılan
raporda. topluluğa göre
daha az gelişmiş bir
rekabet vapısına sahip
Türkiye'ye karşı
AB'nin dışsatım
avantajının artacağı,
buna karşıiık
Türkiye'ye özel hiçbir
imtiyaz sağlanmadığı
belirtilivor.
Gümrük Birliği anlaşmasının gerçek-
leşmesi, önemli bir ticari avantaj sağla-
yacaktır" ifadesi yer alıyor.
Türkiyenin AB için şimdiden önemli bir
pazarolduğuna işaretedilen raporda. Güm-
rük Birliği anlaşması ileortayaçıkabilecek
bazı özel sorunlann pazarlık aşamasında
memnuniyet \enci çözümlere kavuşturul-
Ba\ kal GB için çok uğraştı.
duğuılerı sürülüyor. Raporun tekstil ile il-
gıli bölümünde mıktar kısıtlamalannın kal-
dınlmasına karşıiık Türkiye'nin. AB'dekı
tekstil politıkalanna uyma yükümlülüğü
altına girdığıne yer \erilırken. Türkiye'nin
51 ülke ile tekstil kısıtlaması anlaşması
yapmaMvla. düşük malivetlı ıhracattan ko-
runacağı. böylece AB için Türk pazarına
Gümrük birliği için verilen büyük tavizi AB Kıbrıs Temsilcisi ifşa etti:
Türkiye KKTC'ye ambargo uygulayacak
ayrıcalıklı girış imkanı tanındığı belirtildi.
Otomobil sektörüyle ilgili oFarak Katma
Protokol'ün ötesinde avantajlar elde edil-
diği kaydedilen raporda. 3000 cc'den daha
küçük taşıtlar için Türkiye'nin. üçüncü ül-
kelere karşı OGT'den daha yüksek bir güm-
rük tarifesi uygulayacağı. böylece yerli
araçlar ve Topluluk'tan ıhraç ediİen araçlar-
dan daha fazla kâr marjı saölanacaöı itade
edildı.
Raporda. Türkiye'nin ticaret ve gümrük
politikaları. rekabet ve fikri mülkiyet gibi
alanlarda AB ile aynı politikalan yürütme
zorunluluğuna dikkat çekilirken. Türki-
ye'nin AB'ye uygun birpolitika izlememe-
si durumunda. Topluluğun gerekli önlem-
leri alma hakkına sahip olduğu v urgulanı-
yor.
Tanm ürünlerinde serbest dolaşımın sağ-
lanabilmesı için Ortaklık Konseyi karan
uyannca. Türkiye'nin OTP'ye uymakla yü-
kümlü olduguna işaret edilen raporda. Ör-
taklık Konseyi'nin serbest dolaşım tarihini
erteleme hakkına sahip olduğu bildiriliyor
Raporda. kömür ve çelikte
serbest dolaşımın gerçekleş-
mesınin stratejik ürünlerde
üye ülkelere Türk pazanna
daha kolay giriş ve Türk hü-
kümetinın bu sektörlere olan
vardımlarının kontrol edil-
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Avrupa Birliği
(AB) ile gümrük birliği anlaşması
imzalayan Türkiye'nin KKTC ile ti-
can ılişkilerinde herhangı bir aksa-
ma olmayacağına ılişkın açıklama-
lann gerçeklerle bağdaşmadığı an-
laşıldı. Avmpa Bırliği'nın Kıbrıs
Temsilcisi. Büyükelçi Gilles Ano-
uil, Türkiye'nin l Ocak 1996 tari-
hinden itıbaren A\ rupa Birligi Ada-
let Dıvanı'nın KKTC'ye yönelık
ambargo kararına uymak zorunda
olduğunu açıkladı.
Avrupa Birliği Adalet Dıvanı'nın
5 Temmuz I994'te. Kuzey Kıb-
ns'tan ihraç edilecek tanm ürünleri
için KKTC makamlannın vereceği
»ağlık sertifikalarını geçersız kıldı-
ğını ve bu karar üzerıne KKTC'nın
Avrupa'ya ihracat yapamadığını
anımsatan Anouil. Türkiye'nin
gümrük birliği anlaşması ile 64.
madde eereâı alınan karara uvmak
zorunda olduğunu v urguladı.
AB Kıbrıs Temsilcisi Büyükelçi
Anouil. Adalet Divanı kararının uv-
gulanıp uygulanamayacağı hıısu-
sunda ise şunlan söyledı:
"Adalet Divanı her şeyden ön-
ce yüksek bir mahkemedir. Dola-
yısıvla aldığı tüm kararlannyerel
mahkemelerce uygulanması ge-
rekmektedir. Eğer AB
içerisindeki yerel bir
mahkeme. bir kişinin.
Adalet Divanı'nın ka-
ran uygulanmıyor
şeklindeki şikâyetiyle
karşı karşıya kalırsa.
AB içerisindeki bu mahkeme
(Fransız. İtalyan veya Vunan
nıahkemesi olabilir) Adalet Diva-
nı ile aynı doğrultuda karar al-
mak zorundadır. Adalet Diva-
nı'nın kararlarını uygulatmak
için silahlı adamları >eya askerle-
ri, hatta legal bir donanımı olma-
dığından dolav ı bu görev üye de\-
letler tarafından yerine getiril-
mektedir. Gümrük birliğinde ol-
duğu gibi bizim AB'de gümrük
memurumuz yoktur. Gümrük
birliği kurallarını Fransı/. Alman
»eİfah an gümrük memurları u\-
gulamaktadır. kararlar \e kural-
laruygulanmadığında herzaman
için cezaya çarptırnıa olasılığı
\ardır. Özel >e>a tüzel
kişiler belli cezalara
çarptırabilir. Sözgeli-
mi rekabet alanında-
ki politikaM ele ala-
lım. Bazı rekabeteda-
vanmayan birleşme-
ler ve uygulamalar AB veva ko-
misyon tarafından kabul edile-
mez. Komite kendilerinedurma-
larını sö>ler. Eğer durmazlarsa
Adalet [)i\am'na gideriz \e Ada-
let Divanı kendilerini cezaya
çarptırır. Dola> ısıı la çeşitli ujgu-
lama antlaşmaları mevcuttur \e
nihai uygulama aşaması da bir
tür dişe diş. göze göz veya değiş-
tokuştur."
AB Kıbrıs Temsilcisi Büyükelçi
Anouil. Kıbns'ın Avrupa Birliği'ne
üyeliğı konusunda ıse federal. bir-
leşmış bır Kıbrı»'ın Avrupa Birlı-
ği'ne üye olabılmesi için yaklaşık
2000 yılına kadar beklemek gerek-
tiğinı belinti.
Lefkoşa
Büyükelçisi'nden tepki
AB'nın Kıbrıs Temsılcısı Büyü-
kelçi Gilles Anouil'in "Türkiye
\\ rupa Birliği Adalet Divanı ka-
rarına uymak zorunda" şeklinde-
ki açıkldinasınaTürkıye'nın Lefko-
şa Büyükelçisı Aydan Kara-
han'dan sert tepki geldi. Büyükelçi
Aydan Karahan. Türkiye'nin. Türk
ulusuna mal olmuş mıllı Kıbrıs da-
vasındaki politıkasının asla değiş-
meyeceği vedeğiştirilemeyeceğınin
bilınmesi sjerektiüini ifadeettı.
mesi şansı tanıyacağı belir-
tilivor.
Türkiye'nin ısrarlanna
rağmen Gümrük Birliği ka-
rannda Avrupa'dakı Türk iş-
çilerinin sosyal haklan, ça-
lışmaşartlan veçahşanlann
serbest dolaşımıyla ilgili bir
düzenleme yapılmadıgının
v urgulandığı raporda. "Ki-
şiierin serbest dolaşımıy la
birlikte, serbest yerleşim
\e hizmetlerin serbest do-
laşım hakkıyla ilgili tartış-
ma da Topluluğun isteğine
bağlı olarak daha ileri bir
tarifıe ertelendi" deniyor.
Raporda. Gümrük Birliği
kararlarının Avrupa Birliği
Adalet Divanı'nın kararlan-
na uy gun olarak yorumlana-
cağı hüktnünün Türkiye
tarafından kabul edıldiğinın
de altı çızıliyor
Türkiye'deki tesislerde birtakım eksiklerin eski bağlantıları zora sokacağı ileri sürülüyor
Avrupa standardı turizmi zorlayacak
BLLENT ECEVİT
ANTALYA - Gümrük birliği. turizmcile-
rı. liletmelerinLAv^ıpa standa,rdına uygun
hale getirmeye zorlııyor. Türkiye"dekitesis-
lerin yangına karşı korunmada gerekli dona-
nınıa sahipolmadığı. hattaoda büyüklükle-
rinin bile yeterli olmadığı vurgulanırken. bir-
çok otelde toplantı salonunun bulunmaması
dezavantaj olarak nitelendiriliyor.
Turisnk tesislerde sağlık merkezlerinin ye-
terli olmaması. çocukiar. yaşlılar ve özürlü-
ler için gerekli mimari düzenlemelerin bu-
lunmaması gibi nedenlerle 1996 antlaşmala-
nnın zora sokulmaya çalışıldığı belirtilı-
yor.Aynca tunzm bölgelerine tarifeli uçak
sayısınınazlığınedeniyledeAvTupalılar Tür-
kiye'ye gelmeye çekinıyorlar.
Türkiye'ye bugüne kadar getirilen turist-
lerin normal gelirdüzeyınin altında kalan in-
san gruplanndan oluştuğunu anımsatan Ak-
deniz Turistik Otelciler ve Işletmeciler Der-
neği yöneticileri. "Özellikle yaz ay larında
çarter seferleri ile ucuza turist getiriliyor.
Fakatzengin.aydın AvTupalıyı getireme-
dik. Gümrük birliği ile ticaret hayatı da
hareketleneceği için otellerin Avrupa
standartına getirilmesi gerekiyor. Ayrıca
özel grupların gümrükierden rahatlıkla
ç ü lit. sağlanmalı" dcuıloi.
Dedeman Oteli Genel Müdürü Kaya Öz-
toprak, otellerin büyük bir tadılata gırerek
Avrupalılarahazırhalegetirilmehigerektiği-
ni söyledi. Öztoprak, özellikle yangına kar-
şı alınan önlemlerin yetersizliğine karşı Av-
rupalı acentelerin duyarlı olduğunu belirte-
rek "Odaların kapılarının, duvar boyala-
ı ıııııı. vataklann yannıa/ malzemedenya-
pılnıası gerekiyor. Her odada yağmurla-
ma sisteminin bıılunmasını istiyorlar.
Odaların genişlikleri bile Avrupalılarca
önemli bir etken. Toplantı salonlarının
da yeterli olması gerekiyor" dedi.
Öztoprak, Türkiye'deki otellere verilen
y ıldızlann Avrupa'ya hiç uymadığını da bil-
dirdi. Profesyonel Otel Yöneticileri Derne-
ği POYD ıse tarifeli uçak seferlerinin turis-
tik bölgelere daha sık konulması gerektiği-
ni. insanların Antalya'ya gelmek için saat-
lerce başka hav aalanlannda bekletilmemesi-
nin olumlıı olacağını açıkladı.
TURSAB: Eksiğimiz personel
Türkiye Seyahat Acenteleri Bırliği (TÜR-
SAB) Antalya Bölgesel \'ürütme Kurulu
Başkanı İlhan Cankat, Türkiye'nin gümrük
birliğine girmesı ile Avrupalı turistin psiko-
lojik olarak rahat bir şekilde tatile gelmesi-
ni beklediklerini söyledi.
Cankat. tesis olarak Avrupa'yla farkın çok
az olduğunu. bunlann giderilmesinin de zor
olmadığını belirtirken, "Bana göre eksiği-
miz personelde. Hizmet eksiğimizi gider-
mek için ağırlık vermek durumundayız.
Sadece otelcilerin sorunu değil bu, acen-
telerin de sorunu. Ancak bu süreç soru-
nu. Satış politikası ile A\ rupalı zengin tu-
ristler gümrük birliği ko/uvla daha rahat
Türkiye'ye çekilebilir. Bunun için tarife-
li uçaklann da durumu önemli. Aslında
şu anda tesisierimiz. kalitesine oranla çok
ucuza gidiyor. Süreç içinde otokontrol
sağlanarak gümrük birliği içindeki Tür-
kiye'nin turizmi rayına girecektir" dedi.
1ŞÇININEVREMNDEN
ŞLTOtANSONEK
Sınıtta Kaldık
Kara kışa nispet, yumuşak, hoşgörülü seçim orta-
mına bakıp, demokrasiyi içine sindirmış. uygar top-
lum düzeyine ulaşmış olduğumuz sonucuna varabi-
lir miyiz?
Neyazık ki demokrasiyi içinesindirmenin, uygar ol-
manın başka ölçülerine bakınca. tam tersi sonuçlar
da çıkarabiliriz... Öncelikle siyasi partilerimiz ıdeolo-
jileri, ilkeleri, parti programlarına bağlı kalmada sınıf-
ta kaldılar. Seçım ittifaklan. aday lıstelerı ile bugün-
künden çok daha kımliksız, demokrasi. ınsan hakla-
rı karşıtı, militarist. tarikatlara. ağalara, mafya baba-
lanna, özel çıkarlara bağımlı bir parlamenterağırtığı-
na ortam yarattılar.
Refah, halkın şeriata olan tepkisini. adil düzen kor-
kusunu yıkmak için geleneksel "takıyye"politikasına
çarpıcı yeni örneklerekledi. Faizin yasaklanmayaca-
ğı, gümrük birliğine karşı çıkılmayacağı bile söylen-
dı. Televizyonlarda, rejımle çatışmadan iktidar alter-
natifi olabilecek laık düzenle, demokrasiyle çatışma-
yan bir kitle partısi görüntüsü verılirken varoşlarda.
radikal grupların oyları istenirken katıksız şeriatçılık
yapıldı.
DYP ve ANAP liderlerinin keçılerin kapışmasına
benzer kavgasında. karşılıklı sansasyon suçlamalar
bir yana, en çok düzen için Refah tehdidı karşısında
güvence olma imajı jşlendi. Bir yandan da öne geç-
me adına, merkez sağ partilerı, en az Refah kadar şe-
riata. tarikatlara, militarizme, ırkçılığa kaydıran her
tür ittıfakta hiçbir sakınca görülmedi.
Bir tür iki kademeli seçimin. seçmen tarafından ya-
pılmasını sağlamak üzere, en çok oyu alacak parti ol-
duğunu kanıtlama yanşına girildi. "Atış, yalan, ser-
best"\n sınırları. araştırma kurumlan, medya destek-
11 zorlandı.
CHP ve DSP ise aday listeleri ile sanki kendilerine
oy verme eğilimindeki seçmeni küstürme yarışına
girmışlerdi. DSP'nın zaten sosyal demokrasiyi red-
deden söylemi, seçımler aşamasında daha da anla-
şılmaz bir çizgiye çekildi. CHP ıse sosyal demokrasi
ilkelerini öne çıkarmaktan korkmuş gibi idi. Şeriat
karşısında. demokrasi güvencesi, tutarh olma ımajı
yeterli görüldü.
HADEP; aydınlar arasında, insan haklan. demok-
rasi yanlısı olmanın ölçüsü olarak kabul gordu. Ama
sağda da Refah'ın oyunu indirecek. merkez sağ par-
tilerin milletvekili sayısını arttıracak parti olarak onay-
landı.
Kımileri demokratlıklarını, solculuklarını kanıtlama
adına, hem HADEP hem de İşçi Partısi'ne oy verme
çağnsı yaptılar. Daha ilkeli davranıp bir tanesini seç-
mişler arasında da kamuoyunda ılkeler adına destek-
leme çağrısını yapmanın sandıkta oy verme anlamı-
na gelmediğini söyleyenler de var. Televızyonlara yan-
sıyan küfürlü tartışmalar, solun ilkeli bir çızgide bu-"
laşma, hele de demokrat olmaktan hâlâ ne kadar
uzakta kaldıgını kanıtladı.
Türk-iş, DİSK. sendikalar, işçi kitlelerini kucaklayan
parti adresi vermekte, böyle bır parti olmadığı ıçın el-
bette zorluk çekeceklerdi. Ama acaba işçi sınıfı adı-
na Türk- Iş'in yaptığı gibi "Anasol" anlamına gelen,
işçi çıkarları, sendikal ilkelerle yüzde yüz çelişen bir
sonuca hangi hakla varılabildi?
Kimi arkadaşlar, okurlar. gazetecilik ahlakına, ilke-
lerine ait korunması gereken ne varsa, hepsini ayak-
lar altına alan ve destekledıkleh parti, daha doğrusu
liderlerı öne çıkarmak için her tür ahlaksızlığa, yala-
na baş vuran gazete ve televizyon kanallarının, ya-
zarlarının sonunu merak ediyorlar.
Niye merak ettiklerini pek anlayamadım. Hele bır
seçim sonuçları alınsın. Hükümeti kuracak, öne çı-
kacak liderler, partilerbelli olsun. Haksız destek, kre-
di. çıkar kaynaklarının yeni sahipleri ortaya çıksın.
Nasıl "U" dönüşü yapar, bize de satartar, şaşarsınız.
Çok mu umutsuzum? Tam tersi, çok umutlu olma-
sam da bayağı iyimserim. Böyle bir siyasi arenada,
hâlâ en büyük tehlike bence yüzde on baraj. Kimı si-
yasi partilere verilen oyların bu nedenle yanması.
Iyimserliğim, tamamen kararsız seçmenın. karar-
sız oylan ile bu smavdan iyi not almayı hak etmemiş
bütün partilerin sonuç oylarının düşük oranlarda kal-
masından kaynaklanıyor.
Siz oy vereceğiniz parti bile olsa, bir tanesinin tek
başına, gerçekte çoğunluğun desteğinı, güvenini ka-
zanmadan. bütün yanlışlan, olumsuzlukları ile çok
güçlü iktidar olmasını istiyor musunuz?
Ben, ilkelerin, değerlerin, ideolojilerin bırbirine ka-
nştığı. çok fazla kirlenmenin yaşandığı bu süreçte, iki-
li-üçlü koalisyonlan, demokratik denetleme aracı gö-
rüyorum. Demokratik bir geçiş süreci yaşanmadan,
12 Eylül'ün, dünyadaki çalkantıların, Türkiye'deki de-
ğerler erozyonunun yarattığı parçalanmadan, karma-
şadan ilkeli birleşmelere, bütünleşmelere geçileme-
yeceğine inanıyorum.
Çocukları kandırmak, bilgisizlik, inanç ve korku istisman ile ırkçılık yasak
Reklam sömürüsüne yasal önlem
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı.
reklamlann, yasalara. ahlak kural-
lanna uygun. doğru, dürüst ve ger-
çekçi oîması için Tüketicinin Ko-
runması Yasası kapsamında bir di-
zi önlem aldı.
Buna göre, reklamlarda çocukla-
nn saflıklan, bilgisizlikleri istismar
edüemeyecek, reklamlar şiddet un-
suru içermeyecek, pomografik içe-
rik taşımayacak. korku ve batıl
inançlara yer verilmeyecek \e dın.
dil, ırk ve mezhep ayrımı yapama-
yacak.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın
ticari ilan \e reklamlarda uy ulması
greken ilkelere ilişkin yeni tebliği
Resmi Gazete'nın öncekı günkü sa-
yısında yayımlanarak yürürlüğe
girdi.
Tebliğe göre. her reklam ekono-
mik vetoplumsalso rumlulukbilin-
ci içinde işyaşamında ve kaluoyozn-
da benimsenen dürüst rekabet ilke-
lerine uygun v e ortalama reklam iz-
leycisinin algılama duzeyi ile rek-
lamın tüketici üzenndeki olası etki-
si gözönünde bulundurularak ha-
zırlanacak.
Çocuklann korunmasına yönelik
önlemleri de içeren tebliğde. çocuk-
lara yönelik reklamlara ilişkin esas-
lar da şöyle belirlendı:
# Reklam aracılığıyla çocuk-
lann saflıklan, bilgi eksiklikleri
ve deneyimsizlikleri istismar edi-
lemeyecek, zihinsel. ahlaki, psi-
kolojik ya da fiziksel olarak on-
lara zarar verebilecek hiçbir ifa-
de ve görüntü içermeyecek.
# Çocuklann taklitedebileceği
şiddet unsurlannı taşıyamayacak.
çocuklan tehlikeli dur«rnlara soka-
bilecek veya onlan tanımadıklan
kişilerle ilişki kurmayayada bifme-
Kapıdan satışlar anonim ve limited şirketlerce yapılabilecek
Seyyar pazarlamaya denetim
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanlı-
ğı, seyyar pazarlamacılar tarafın-
dan kapıiardan yapılan satışlara
denetim getirdi. Yeni düzenleme-
ye göre, kapılarda ancak anonim
ve limited şirketlerin mallan satı-
labilecek.
Tüketici kapıdan aJdığı malı hiç-
bir hukuki yola başvurmadan 7
gün içinde idae edebiiecek ve ma-
lın bedelini ya da borç makbuzla-
nnı geri alabilecek.
Resmi Gazete*nin önceki günkü
sayısında yayımlanan Sanayi ve
Ticaret Bakanltğı'nm "Kapıdan
satışlara ilişkin uygulama usul
ve esaslan" düzenleyen tebliğine
göre, kapıdan satışlar ancak limi-
ted ve anonim sirketler tarafindan
yapılacak. Tebliğde, işyeri, fnar,
panayır gibi satış mekanları dışın-
da önceden mutabakat olmaksızın,
tüketicinin evinde veya işyerinde
yapılan muayene koşullu satışlar-
da, toplantılı. kataloglu ve mesafe-
li olarak yapılan ve 1 milyon lira-
yı aşan satışlann. kapıdan satış
olarak değerlendirileceği bildiril-
di.
Tebliğe göre, kapıdan satış ya-
pacak anonim ve limited şirketle-
ri Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'na
izin başvurusunda bulunurken, tü-
keticinin hiçbir hukuki v e cezai so-
rumJuluk üstienmeksizin \ e hiçbir
gerekçe göstermeksizin 7 gün içe-
risinde malı reddederek alım-sa-
tım işleminden cayma hakkının
var olduğunu Bakanlığı taahhüd
edecekler.
Aynca aynı firmalar. cayma ih-
bannın satıcıya bildirimi tarihin-
den itibaren J 0 gün içinde de tüke-
ticinin vermiş olduğu bedelin, kıy-
metli evrakın ve tüketiciyi bu iş-
lemden dolayı borç altına sokan
her türlü belgenin satıcı tarafindan
iade edilecegini de taahhüt ede-
cekler.
Firmalar. kapıdan satışlarda, tü-
keticinin satıştan sonraki 7 gün
içinde cayabileceğine ilişkin bel-
genin bir eşi ile birlikte yapılan ya-
zılı sözleşmenin birörneğini. fatu-
ra veya borç makbuzunu da tüke-
ticiye vermek zorundalar.
dikleri veya tanımadıklan yerleer
girmeye teşvik edebiiecek hiçbir
ifade, görsel sunum ile eyleme yön-
lendiricı ve emredici ifadeleri içer-
meyecek.
Reklamlann, genel ahlak kural-
lanna aykırı ifade ya da görünrüle-
ri içeremeyeceği, cinselliğin istis-
man ile pornografi içeren ifadeler
ve görüntüler taşiyamayacağı da
vurgulanan tebliğde, diğer önlem-
ler de şöyle sıralandı:
0 Reklamlarda korku ile ba-
tıl inançlara yer verilemeyecek.
# Tüketicinin güvenini kötüye
kullanacak ya da onun deneyim ve
bilgi eksiklerıne eksikliklerini is-
tismar edebiiecek biçimde olmaya-
cak.
# Çok kısa sürelerle imaj >e-
ren elektronik a>gıt ya da başka
bir araç kullanıİarak ya da izle-
yenlerin fark edemeyecekleri. bi-
İemeyecekleri bir biçime sokarak
bilinçaltıy la algılanmasını sağla-
yan reklamlar yapılamayacak.
- Reklamlar. dil din. ırk. mezhep
ve cinsiyete dayalı aynmcılık üze-
rine kurulamayacak. şiddet hareket-
lerine yol açıcı. dcstekleyici Ve
özendirici unsurlar içeremeyecek.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın
tebliği, reklamı yapılan üriin veya
hizmetlere ait belli sayıda kupon.
etiket. kapak ya da benzeri öğeleri
biriktirip piyango veya ikramiye çe-
kilişine katılma hakkını veren pa-
zarlama tekniklerinin duyurulması
halinde. promosyonun süresi. ma-
hn reslimi ile hizmetlerin yerine ge-
tirilme tarihiriin açıklanmasını zo-
ruıilu hale getirdi.
Tebliğ, reklamı yapılan üriin ve
hizmetlerle birlikte. karşılıksız ola-
rak verilan ürün. hizmet ya da ikra-
miyelerin gerçek durumu yansıt-
nıasını ve reklamı yapılan ürünle
aynı olmasını hükme bağladı. Teb-
liğe göre. reklamlararacılığıyla hiç-
bir firına, endüstriyel veya ticari et-
kinlik, meslek ve ürün aşağılana-
mayacak. alay konusu edilemeye-
cek. reklamlarda diğer bir kurumu-
nun adı. amblemi, logosu ile diğer
özgün kurumsal öğeleri tüketicinin
kandırılmasına yol açacak biçimde
kullanılmavacak.
Savaşa Karsı, Barış için
oylarımız
Emek, Barış, özgürlük Bloku'na
HADEP'eSatia Advan, Coşkun Ak. Neriman Altun, Ali Kemal Anaç,
Ayhan Aras, Mustafa Arslantunalı, Ahmet Aslan. Olcay
Aslan, Mahmut Atay, Zübeyde Atay, Esmehan Aykol. Ah-
met Babalıoğlu, Ulaş Balkanhoğlu, Nermin Bayçin, Ha-
kan Bayhan, Tevfik Bilgin, İrfan Bozan, Mukadder Kes-
kin Cankoçak, Uğur Cankoçak, îpek Çalışlar, Fethiye Çe-
tin, Hasan Basri Çıplak, Kevser Çoruh, Kadir Dinç, Zari-
fe Doğan, İzzet Eray, Mustafa Erdemli. Kamber Erkocak,
Erzade Ertem, Tuğrul Eryılmaz. Ömer Erzeren, Fikret Es-
er, Sedat Göçmen, Sinan Gökçen, Ayşe Günaysu, Nazmi-
ye Güçlü, Samet Güçlü. Berat Günçıkan. Bumin Güneri,
Fatma Güresin, Besalet Gürpınar. Kemal Gökhan Gürses.
Önder Güven, Aydın Hasar, Funda Işık, Gönül Işık, Naz-
miye Kadıoğlu, İbrahim Karadağ, Havva Karakaş, Filiz
Karakuş, Yaşar Kemal, Eren Keskin, Sevda Kılıç, Güldal
Kızıldemir, Filiz Koçaii, Saim Koçali, Muharrem Küçük,
Ertuğrül Kürkçü, Nadire Mater, Tayfun Mater, Fatma Mef-
kure, Gündüz Mutluay. Senay Mutluay. Çağla Oflaz. Se-
lim Okçuoğlu, Saruhan Oluç, Nevzat Onaran, Neşe Ozan,
Süreyya Özer, Duygu Öztürk, Selçuk Özüpek. Josef Pa-
lombo, Sûkun Palombo, Okşan Pelitözü, Leman Ren, Öz-
can Sapan. Gülnur Savran, Semra Somersan, Seyit Soydan,
MuzafferSümbül, Yasemin Sümbül, NimetTanrıkulu, Fi-
liz Tokcan, Orhan Tokcan. Osman Tokcan, Hatice Tun-
cer, Irfan Yalçın, Yelda, Şahika Yüksel, Ragıp Zarakolu,
Soıiat Zelyut, Yaprak Zihnioğlu, Vahap Zirav.