Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 HAZJRAN 1993 ÇARŞAMB
12 DIZIYAZI
347 agaba&yasürülecekIçişleri Bakanı Şükrü Kaya'mn
sürülmelerini istediği ağalar
belirlenmişti. Listede 347 ailenin
adı yeralmıştı. 347 aile, 3470
kişiden oluşmaktaydı. Bu
sürgünler için 300 bin TürkLirası
ödenek aynlmıştı.
UGUR MUMCU'NUN
SON ARAŞTIRMASI
D 0
U
S VA S1
Hareket öncesinde sivil
kaymakamlar yerine subaylar
atanmalı, tatbikatlar Dersim'in
içinde yapılmalı, yerli memurlar
uzaklaştınlmalı, aşiretlerin
dayanışmalannı gevşetecek
önlemlere başvurulmalıdır.
akan Şükrü Kaya harekât
için şöyle bir plan da öngö-
rüyordu:
"Kışııı yaklaşmış olması-
na ve taamız ve tecavüzle-
rin duracağı muhakkak ol-
masma rağmen DersimliJe-
rin taamızuna uğrayan ha-
riç muhitteki Türkleri önü-
müzdeki ilkbaharla yazın
ilk avlarında tecavüzlerine
karşı mahfuz bulundurmak
zaruridir. Bunun için en müessir tedbir ve çare
oralardaki sabit ve seyj ar jandarma birükierinin
diğer yerlerden tasarruf edilerek takviyesi ve
Törk köylerinden bir ktsımnın silahlandırılması;
Şansa Boğazı, Kemah Boğazı ve Çemişkezek'te
eskiden olduğu gibi icap eden askeri kuvvetlerin
ikamesidir. Asker ikamesi keyfiyeti, askeri hare-
ket planı ile yapraak
miimkündür."
Şükrü Kaya, Baş-
bakanlığa sunduğu ra-
porda "idari Bİahat"
konusunda şu önerile-
ri sıralamaktaydı:
"1- Halkı toprağa
bağlamak (kısroen
Dersim civanndaki
ovalara indirmek),
2- İdari teşkilatı ye-
niden düzenlemek,
3-Gönüllü,mefkûreli
ve iyi memurlan Der-
snTe tayin etmek. yerli
memurlan havaÛden
uzaklaştırmak,
4- Adliye mekaniz-
masuu mütlak suretle
adilane ve seri bir sâ-
retle işletmek (HaJk
hükümet teşkilatııun
tahakküm vasıtası-
ndan ibaret olmadığııu
ve iyilik isteyen bir teş-
kilat olduğunu gözü ile
görmelidir).
5- Yollar vapmak,
6- Mektepler açroak
ve Türklük propagan-
dası yapmak..." Ba-
kanŞükrüKaya,"Der-
sün'in Bİahı" konu-
sunda iki aşamalı bir
plan yapmıştı.
Birinci yıl, silah toplanacaktı. Silah toplan-
ması için önce bir cağn yapılacak, silahını tes-
hm edenlere herhangi bir yaptınm uygulanma-
yacak, silah saklayanlarcezalandınlacaklardı..
Askeri harekâta başlamadan önce Turkiye
Cumhuriyeti'nin adil olduğu, herkesin yasalara
uyarak ziraat, ticaret ve sanat sahalannda çalı-
şabileceği. hükümetin halka hiçbirzarar verme-
yeceği, ancak silah bulundurulmasına izin veril-
meyeceği duyurulacaktı.
İkinci aşama. aşiret reislerinin 'tedibi'', yani
cezalandınlmalanydı. Bu, Dersim ıslahının te-
melini oluşturmaktaydı.
Aşiret reisleri yerlerinde kaldıkça. üretici ol-
mayacaklar ve "tufeyli" olarak yaşayacaklar-
dır. Bau illerine sürülen ağalar, orada başka
türlü yaşamak zorunda kalacaklanndan ister
istemez çalışacaklardır. Aşiret reislerinin baskı-
lanndan kurtulan halk meşru kazanç yoUanna
yönelecektir.
Ağalann baü illerine gönderilme karan gizli
tutulmalıydı.
Bu ağalar batı ilierine nasıl sürüleceklerdi?
"Hareket başlamadan reislerin eide edilmesi
harekâtın sonuna kadar rebine gibi muhafaza edi-
leceği hakkında tebligat > apılması lazımdır.
Reisler. bir daha Dersim'e dönmeyecek ve ka-
çamayacak surette batı illerine yerleştirilip Der-
sim?
den uzaklaştınlmalıdırlar.
Reisler, aileleri, akrabalan ve reis olma yete-
neğinde bulunanlar. öteden beri reislerin çapulcu-
luk aletferi olan şahıslar hemen Dersim'den
uzaklaştmlmalıdırlar... "
Dersim'de ağalar vergı de vermiyorlardı. Ne
vergi veriyorlardı. ne askere gidiyorlardı!
Silah toplanırken asker kaçaklan da yaka-
lanmalı ve Batı illennde askerlik görevlerini
yapmak üzere askere abnmahydılar.
tağıdır" diye düşünüyordu.
O halde. geçit ve boğazlarda bulunan köyler
yıkılmalı ve bu köyler, hükümet denetimine ya-
kın köylerle birleştirilmelidir.
Dersim'e hükümetin siyasetini kavrayacak
yeni memurlar atanmahdır. Bu memurlar, hü-
kümetin çapulcu ve mütecavizlere karşı aman-
sız ve halka karşı da sevecen bir kuruluş olduğu
kanısını yerleştirecektir. Yerli memurlar, Der-
simlilerin casuslandır. Bunlar değiştirilmeli,
yerlerine. nitelikli memurlar atanmahdır.
Bu önlemJer alındıktan sonra ikinci yıl şu ön-
lemlere başvurulmahdır.
1- Hareketi yapan askeri birliklerin yerlerine
döndükten sonra Dersim'de kurulacak sabit jan-
darma birliği dışında aynca gezici jandarma bir-
liği kurulmalıdır.
2- Birinci vıldaki silah aramasından sonra
ikinci yılda da silah yokiaması yapılması yararlı-
KÜRT İSYANC1LA R- Silahlı çeteler Dersim ve çevresinde soygun, adam öldürme olaylarıvla kontrolü ellerinde tutuyordu.
Kuzey Dersim, çok sarp ve yolsuzdur, özel-
likle kış mevsiminde buralara ulaşmak olanak-
sızdı. Devlet hizmetlerini kuzey Dersim'e gö-
türme olanağı yoktur, bu nedenie kuzey Der-
sim halkının başka yerlere yerleştirilmesi ya-
rarlıdır.
İçişleri Bakanı Şükrû Kaya, Kuzey Dersim'-
in "Çapulcu yuvası" olduğu kanısındaydı. Bu
çapulcu yuvasının dağıtılması için "halen hükü-
mete karşı küstah vaziyetini muhafaza eden Yu-
karı Abbas Uşağı reisi Seyid Rıza ile Hayderan
Asireti reisleri Hıdır ve Kamer Ağalar" başta ol-
mak üzere yöre halkı Baü illerine yerleştiril-
melidir;
Dersim'de yerleşme bölgeleri birbirinden çok
uzaktadır. köyler birbirinden çok uzağa kurul-
muştur. Bu durum. hükümet kuvvetlerinin yö-
redeki denetimini güçleştirmektedir. Bakan
Şükrü Kaya, "münferit binalar birer eşkıya ya-
dır. Dersimli silahını gecim aracı olarak kullamr.
Silah eünden alındığı gün çalışmak zorunda ka-
lacaktır.
3- Dersim'deki idari ve adli memurların iş-
lemleri için bir murakabe teşkilatı kurulmalı
(Hozat'ta bir vali yardımcılığı bulunması ya-
rarlı olur.),
4- Dersimli, gecim derdinden kurtulduğu gün
eşkıyalığı da kendiliğinden terkeder. Dersimli
üretici hale getirildikten sonra Dersim işi kökün-
den halledilmiş olur. Bu maksatla Dersimliyi zi-
raate teşvik \eya mecbur etmek lazımdır. Der-
sim'in içinde ziraate elverişli arazi bulunmakta-
dır. Dersimlilere ait arazi yasalara saygılı ve
yoksul Dersimlilere dağıtümaİı. ziraat teşvik edil-
meli ve bu maksatia Dersimliye kredi verilmeli
veya doğrudan doğruya yardım edilmelidir. Bir.
kısun fakir Dersimlilerin de Malatya ve Elazığ'-
daki metruk araziye yerleştirilmeleri faydalı ne-
ticeler verebüir. Bunlara arazi, çift, bayvan, to-
humluk >e ev vermek lazımdır. Elazığ ve Çemiş-
kezek köjlerine yerieştirilen Dersimliler, bugûn
üretici hale geunişlerdir.
Dersimliye yalnız toprak vermek maksadı te-
min edemez. Çift havvanı. ziraat aleti ve tohum-
luk gibi ihriyaçlarını da temin etmek lazımdır.
Bunun için müsait şartlarla para bulabilmeli ve
lazım olan vasıtalar »erilmelidir.
Bunlar yapıldıktan sonra başka ne gibi ön-
lemler alınmahydı?
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın Başbakan İs-
met Paşa'ya yazdığı raporda; "Dersim'de açıla-
cak okullarla geleceğin Dersimlilerini bugünden
daha medeni, vumuşak hale getirmek ve Tiirklü-
ğe vaklaştırmak >e kendilerinin aslen Türk ol-
duklannı öğretmek gerekir. Okullar vasıtasıyla
Türk dili Dersim'de temin edilmelidir. Bu mak-
satla başlan^ıçta. Pülümür, Ma/girt ve Hozat'ta
birer okul açmak ve bu-
ralara inançlı öğret-
menler atamak gerek-
mektedir " denıyordu.
Okul ve yollarla^ir-
likte Dersim'e sağhk
hizmetleri de götürül-
meliydi.
Üçüncü yıl. yol in-
şaatına ara vermeksi-
zin devam edilmeli.
ekonomık gelişmelere
ağırlık verilmel^dir.
Hareket öncesinde
sivıl kaymakamlar ye-
rine subaylar atanmalı,
tatbikatlar, Dersim'in
içinde yapılmalı, bu
arada Dersimlilerin sı-
ğınacaklan mağaralar
saptanmalı, yerli me-
murlar hemen uzaklaş-
tınlmalı, aşiretlerin
dayanışmalannı gevşe-
tecek önlemlere başvu-
rulmalıdır.
Şükrü Kaya'nın,
önemle üzerinde dur-
duğu konulardan bin
deistihbarattı.
•'Dersimi icinden
tanımak silah, nüfus,
erzak, hayvan >aziyeti-
nin tetkiki aşiretlerin
birbirleriyle münasebe-
tini ve tema>üllerini tet-
kik, bu maksatla emin muhbirler istihdanu için
gerekenler yapılmalıydı."
İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın batı illerine
sürülmelerini istediği ağalar belirlenmişti. Bu
ağalar ve gönderileceklen il ve ilçeler rapora ek
olarak sunulmuştu.
Bu listede 347 ailenin adı yer almıştı. Kimler-
di bu ağalar ve aşiretler? (70)
Tekirdağ iline 76. Edirne iline 38, Kırklareli'-
ne 56. Bahkesir'e 65, Manisa'ya 73, Izmir'e 34
aile olmak üzere 347 aile için sürgün karan ahn-
mıştı.
Bu 347 aile,
3470 kişiden
oluşuyordu. Bu
sürgünler için
300 bin Türk Li-
rası ödenek
aynlmıştı. (71)
Yann:
İSKAIU KANUNU
CIKIYOR
(671- Dersim, a.g.v. s: 228-234, Bu-
lut, s: 148-162
(68)- Dersimi Nuri, Dersim Tarihi, s:
291
(69)- Pasa, Kadri Cemal, a.g. v, r 153
(70)- içişleri Bakanlığı'nca Dersim'-
den sürülecekler lisiesine a/ınan ağalar
ile bu ağaların sürgün yerleri şöyle:
Lqçin Aşireti reisleri Hakim oğlu Yu-
suf, Ibrahim, HUseyin Havlo, Mogomut-
lu Rıza, Havdar, Hasan, Topal Yusuf
Kırklareli'ne...
Aşağı Karabalh Aşireti reisleri Kan-
gozâde Mehmet, Ali oğulları Veysi,
Murtazazade Ismail Ağa, Mikaibade
Koçağa ve oğulları Hızır ve Sülevman,
Yeşil Ağa. Temur Ağa oğulları Yusuf,
Hasan, Adil, Koç Ağa'nın kardeşleri
Vels, Serit Han, İbrahim, Hüseytn, Sab-
ri Cemil, Lülebureaz a...
Yukan Karabalh Aşiretireisi Hüseyin
Ağa oğlu Mehmet Bandırmaya...tksor
Aşireti reisleri Şadilli Seyid Rıza ve To-
pal Hatndi Kırklareli'ne...
Ferhat Uşcğt Aşireti reisleri Kahra-
manzade Diyap Ağaoğullart Vali, Sülev-
man, Hüseyin, Mahmuı. Cemşit-Zenci
(oğlu Doğan), Kahramanzade Seyil
Han. Haviseil Küçük Ağa oğlu Mahmut,
Ani Hatun oğlu İsmail, Inctk Ağa, Alişer
Agazade Kengo. Sülevman Ağaoğlu
Ismail Ağa, Manisa'ya...
Gilabi Aşireti'nden Ibrahimzade Hü-
seyin, Gona Hasan Ağa, Gelap ve Hay-
dar ağalar, KoUk Aşireti, Muhtar Ağa ve
Sülevman Efendi, KoçgirhAşirettAlişan
Bey. Haydar Bey, Şad oğlu Paşa Ağa,
Hasan Ağa. Süleyman Aga, ZeynelAğa.
Ağa oğlu Memeli Ağa, Tekirdağ'a,
Kîrgana Aşireti'nden, Şad oğlu Süley-
man, Memeli Ağa Tekirdağ'a..
Aşağı Abbas v'şağı Aşireti, Zeynoza-
de, Mustafa Meçi oğulları Ibrahim Ağa,
torunu Ahmet, Zeynel Ağa'nın yeğeni
Mustafa. oğulları Yusuf Ali, Hüseyin,
Ebubekir Beyler, Küçük Ağa'nın oğul-
ları Ismail, Alişan, eskimilletvekiliMiço
Mustafa, Koç Ağa Bergama 'ya...
Bozukanb Kecel L'şağı Aşireti, Mun-
zur Ağa. Pir Oğlu Yusuf Efendi, AliŞev-
ki Efendi, Munzurzade Nuri, Liko, Se-
yid Mahli. Saytıçan Ağa, Munzurzade
Ali Ağa. Seyid İsmail. Şah Cihan, Pir
Hasan Ağa, Veli Ağa, Kahramanzade
Mehmet Ağa. Hayır oğlu Eyup Ağa,
Havrabolu'ya...
ttirmantı Aşireti reisi Hilorik Hüseyin^
Ağa. Akhisar'a Baluşap Aşireti reisi
Pasa Temur. Seycan Eyup Ağa, Seyit
Han, Han oğlu Eyüp Ağa
Aksihar'a, Aşurana Aşi-
reti reisi Ibrahim Ağa.
Aksihar'a...
Yukan Abbas Işağı
reisi Seyit Rıza, Kırka-
vaklt Seyit Ali oğlu Hüse-
yin, Seyid Ağa, Seyid
Rıza'nın oğulları, Baba,
Ibrahim, Seyid Hasan
Hüseyin, Hamanlı Aşiret
reisi Süleyman Efendi
Akhisar'a...
Perihan Aşireti reisi
Hayır oğulları Bandı-
rma'ya. Beyü Uşağı aşi-
reti reisi Süleymanoğlu
Zeynel, Sol Hasanlı
Mehmut, Hasan, Hüse-
yin Ağa, Kerim oğlu Ali,
Molla Mehmeızade Dur-
sun Efendi, Ismailzade
Zeynel, Süleymanoğlu
Halil, Zeyneltn karaeşi
Hasan, Aslanlı Uşağı Aşi-
reti Reisi Pülürlü Seyid,
Hüseyin Ağa, Hafidi
ağa, Gedikli Koçluca ka-
bıle reisi Hasan Meko,
Mest uşağı reisi Nur Ali
Satihliye,
Bezgevir ve Bazear
Aşvretkri reisleri Topuzoğlu Ibrahim,
Süleyman ve Mahmut, Kırklareli'ye, To-
puz Aşireti reisleri Alişar Agazaae Veli
Dolu, Vilo oğlu Mehmet Ağa, Kara Ali
oğlu Kego Ağa Keşan 'a, Koç L'şağı Aşi-
reti Çemşkezek reisleri, Hezeride Kopu,
Hezeride Dursun Ali. Abdükte Ahmet
oğlu Ağa, Birade Hüseyin Ağa, Hozat
reisleriKo.zlucada Kör SevidHan, Mak-
sut oğlu İdare namı ile İbrahim, Timur
oğlu Hüseyin, Kerim oğlu Beko, Mah-
mut Seyid Ali Ağa, İdareİbrahim 'in oğlu
Sevithan, Balucesir'in Balva ilçesine,
Maksut Uşağı Aşireti Reisi Kasım oğlu
Munzur Ağa, Avdın, Mustafa, Süley-
man, Mahmut, Kahraman, Abas Ağa-
lar. Ferhat Uşağı Reisi Avdın oğlu Kah-
raman. Bazik Uşağı reisi Abdal Hıdır,
Turgullu'YU. Kesık tşağı Aşireti reisi
Oshihıe Zevnel Ağa, Kamil Ağa 'nın oğlu
Halil İbrahim, Abbas oğlu Abbas, Şam
Uşağı aşireti reisleri, Şevh Hasan, Nuri
Ağa, Karakaşta Süleyman Çavuş, Ulo
Ağa. jili İbrahim. Şeyh Cihan, Munzur
oğlu Ibiş Babaeski ye.
Karsanh aşiretinden Ali, Hasan, Mur-
taza ağalar, Hukesli Keko, Yertal oğlu
SEYÎD RIZA- Dersim ağalan içinde en etkilisi Seyid Rıza'ydı.
Ali Ağa. Mehmet Onfyaşı, İlermanlı
Musa Ağa, kardeşleri İbrahim ve Ali
ağalar, Uzunköprü've, Selamh Aşireti'-
naen Pülümürde Dursun Ağa'nın oğul-
ları Hasan, Musa ağalar, Nazimiye ve
çevre Sof mezrasından Rıza Efendi ile
kardeşleri Fazlı, Resul, Amcazadeleri
Ali ve Süleyman. Ahmet Ağazade Resul
Efendi Bayındır'a, Botanü Aşireti'nden
Ahmet, Orumlu Yusuf, Kelabi Aşo.toru-
nu Mehmet Havdar ve Alişan Ağa,
Uzunköprü'ye, Zerkanh Aşireti'nden
Pülümür'de Mustafa Babaeski've, Çe-
rikü Aşireti'nden Şevh Hüsevin Beyzade
Musıafa ve Hasan Ğeyler. Çorlu ya, Yu-
sufanh Aşireti'nden Hüseyin, Mehmet ve
Kamer Ağalar, Hüseyin Ağa'nın oğlu
Keğo, Peşte Zano Ağa, Murtaza oğlu
Mehmet, İzoU Aşireti'nden Gedikoğlu
Mehmet, Yusuf. Aziz. Rişitte Hakkı
Efendi, Beyhanh Aşireti'nden Mir Se\ il-
li Hasan Keşan a, Kısmorlu Aşireti'nden
Hasan Efendi. Sür Uşağı Aşireti'nden
Hasan, Sürzade Ayup Ağç, Gu/labizade
Timur Ağa, yeğenleri, Ismail, Hasan
ağalar, Haydarzade Haşo Müdür Ağa,
Maykiritli Gebanlılar Reisi Hasan Ağa
Çorum'a, Haydaranh Aşi-
ret reisleri Büşnekte Ahmet
Ağa oğlu Kamer, Hızır
Hocan Köyü'nde Ali oğlu
Hızır, Umum reisleri Kel-
man Hüseyin, amcaoğul-
ları Hüseyin, Musa. Sülev-
man. Ali; Süleyman kabile-
si reisi Rosiakh Kemer
Ağa, Susurluk a, Şeyh
Mehmetti-Modanh Aşireti
reisleri Hişto köyünde
Hızır, Nur oğlu Ali, Bako,
Nazımive 'nin vukarı Ha-
rik'te Keko, Harikli Kihto
oğulları Kamer, Hüsevin,
Keşan 'a, Hormekb'-Horik
Ajtreti reisleri, Mehmet
Efendi, Sülevman, Musta-
fa, Pertal-Battal Ağa. Gi-
verikli Süleyman Ağa,
oğulları Bertal, Ali, Hasan,
Sülevman Ağa'nın kardeş-
leri Beral Efendi, Hüseyin,
Hasan. Sülevman ve Ali
ağalar, Matkaraya, De-
mananh Aşiret Reisleri Ke-
mer, Cebrail, Hasan ve Ci-
bozer, Bandtrma'ya, Zer-
kanik Aşiret Reisi Timkin
Ağa. Malkara'va Püvenk
Aşireti reisleri Zilanlı Sü-
leyman, kardeşı Hasan, Köş oğlu Hacı
Mustafa Halifanlı reisi Seyid İbrahim
oğlu Sülevman. Malkara'va, Beritanh
Aşireti reisleri Ibrahim. Zülfı Paşa, Ali
Ağa, Şeyhan Aşiret reisleri, Hüsevin Se-
yid Ağa. Ciki Ali Kiro. Kula'ya, Kodan
Aşireti reisleri Hasan efendi ve Dilo Kiro
Alaşehir 'e. Bolabanh Aşiret reisleriHalil
Ağazade Paşo, Mehmet ve Kamer ağa-
lar. Çorlu 'va Derviş Cemal Evladı Aşiret
reisi Erzurumbi Şeybozade, AB Abbas Er-
Luk Aşireti reisler) Kıştınlı Ağa deae ve_
Terlikuklu Ali Ağa Alaşehir'e. Şadilli
Aşireti reisleri, Oho Ağası Necip Ağaza-
de Hasan Ağa. umum reis Mustafa Ağa,
Mehmet Efendi, AdilBev, Rıfat Hüseyin
Ağa, Züljh, Mehmet Efendi oğulları Se-
yid ve An, Bandırma'ya, Kaz Aşiretireisi
Osman Bey, Kırklareli'ye. Garanson
Aşireti'nden Hacı Didi Bev, Garabaş
Aşireti'nden Abdal Ağa, Suttan Munzur
Aşireti'nden Seyid oğlu Süleyman. Sevıd
Emin. Baba Mansur aşireti reisleri,
Mazgirtli Seyit ve Pülümürlü Seyid
İsmail Avucan Aşireti reisferi Kababalh
Sevid Hıdır Seyit İsmail Odemiş'e, Ku-
reyşank Aşireti: Ali Çavuşun Hasan
Efendi, .Seyit Mahmut Mahallş Ağa,
Derviş İbrahim, Zeynel Çavuşaro, Sey-
do. Ali Ağa, Havr Kövünden Rehber,
Köresipi Köyiinden Keki Ali, Berl Tü-
röşmek te Hasan Efendi, Tardaköyünde
Dibo Ağa, Kiğı nın Siıir köyünde Casus
Ibrahim. Nazımive'de Renan köyünde
Hamdş. Gülik kövünde Hasan. Şeyh
Mahmut Çavuş, 2ıne köyünde Aligâh,
Kalman köyünde Süleyman, Çamuret
kövünde Zeynel Ağa, Kiğı nın Sis kö-
yünde İbrahim Ağa Saraya, Şûkranh
Aşiretireisi Ali Ağa Uzunköprü ye, Şeyh
Mehmet Dede Evladı Aşireti'nden Doğan
Dede Evladı, Pir Sultan trtadı Aşvetı,
Şebelanh Aşireti reisleri Mustafa ve
Rıza Ağalar ile Hüsnü Bey, Alaşehir'e.
Cibrana Aşireti'nden Şevh Said'in kayı-
nbiraderi Ahmet Bey, Kırklareli'ne, Âb-
dalanb Aşireti'nden Pülümürlü Nur oğlu
Musıafa ve Tercanda Laz Hüseyin Efen-
di Bafya 'ya, Arilli Aşiret reisleri, Kırisli
Yusuf Ağa, kardeşleri Ismail, Hüseyin,
Ferhat, amcazadeleri Alık-Muhik. Türk
Mehmet Ağa torunu Hüsevin Ağa oğlu
Yusuf Ağa, Mahdudan kabilesi reisi Ra-
mazanlı Dursun ağa, Şekolan Kabilesi
reisleri, Nazimiveli Hüseym. Mirc Ağa,
Dirizli İsmail. Nazimive'de Battal oğlu
Musa, Keşkovaroda Keko, Ferhadan re-
isi Diyikli Deli oğlu Hüseyin, Balıker-
sir'e, Hiranh Aşireti reisleri Mustafa,
Mehmet.Ali, Hüseyin, Kiriniste Mustafa
ağalar. Ibi Mahmut köyünde M.AIi. Sin-
dam Kövünde Ali, Deşt oğlu Mehmet
Ağa, Polon köyünde Hüseyin Efendi Pı-
narhisar 'a, Bütikanh Aşireti'nden Hüse-
yin Agazade Ibrahim, Zeynel ve Aliağa-
lar Kula'va, Çambelb' Aşireti'nden Ha-
san ağa Uzunköprü've. Badilti Aşireti'-
nden Mahmut ve Abdurrahman Bevler.
Pınarhisar a BUes Aşireti'nden MilIİ Ha-
lil Bey, Veli Bey, Pınarhisar a, Kubanh
Aşireti'nden Muti, Mala Aşiretinden
Mola Ahmet. Yelci Aşireıinaen İsken-
der Ağa Vize'ye. Şertlik Aşireti'nden
Necip Efendi, Akhisar'a, Kumsur Aşire-
ti'nden Resul Ağa, Puğ-Puhar Aşireti'-
nden Hasan Ağa Vize'ye. Az Aşireti'-
nden Mehmet Ağa. Atıhah Aşireti'nden
Battal oğlu Mehmet Efendi Akhisar'a.
Hitsor Aşireti'nden Kahraman Bev, Eş-
ref Aşireti'nden Mehmet Ağa. Harun
Aşireti'nden Mehmet Ağa, Vize've.
Suıamiiij Aşireti'nden Hacı Hasan Ağa
Malkqra'ya. Malhas-AlHasan Aşireti'-
nden tbil Ağa, Bulyan Aşireti'nden Ivo-
res ve Hasan ağalar Malkara'\a. bkz
Dersim. eks 1-14 (71)-Dersim, y 15-19
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Koruma'nın Gizli DefterL.
Tansu Çiller, hükümetin kendi kanadını kurduktan
sonra tartışmalar, çekişmelerdebaşladı. Heryeni hükü-
metin kuruluşunda tartışma, çekişme, dövüşme olur.
Girenlersevinirler, dışarda kalanlar dövünürler. Bu ola-
ğan sayılsa da, tatsız bir şeydir. Hükümetin DYP kanadı-
nın kurulmasının hemen ertesinde bu denli tatsızlıklar
olacağı beklenirdi. Ama "Beni bakan yapmadılar;
onun için partimden istifa ediyorum" diye yola düşenler
pek görülmezdi. Kursaklarda yatan bu istekler, daha
açık dile getirilmezdi. Bu dangıl dungul açıklamalar kar-
şısında biraz şaşıran Tansu Çiller, onun için, "Bu bizim
iç kavgamızdır, kendi aramızda çözümleriz" diyor.
Eskiden korunması gereken bakanlar, milletvekilleri,
büyük bürokratlar, aklınıza kim geliyorsa, gizli korunur-
lardı. Açıktan açığa koruma yoktu. Terörün ve anarşinin
artmasından sonra "koruma" gizli olmaktan çıktı, aşikâr
oldu. Hangi korunma gereken kimseyi görseniz, yanın-
da açıktan açığa bir ya da iki koruması var. öy'e ki ko-
runması gerekenin evi korunur, eşi korunur, çocukları
korunur, kendi korunur, neredeyse hısmı akrabası ko-
runur. Korunanla koruyan öyle ki, artık içli dışlı olmuş-
lardır. Eskiden, şöyle konuşmalar geçerdi:
"Bukim?"
"Bizim koruma!.."
Şimdi sorulmuyor, bir şey edilmiyor, olduğu gibi be-
nimseniyor.
Vaktiyle bizim arkadaşlardan birine koruma verilmiş-
ti. Muhalif birine nasıl koruma verilir? işte can güvenliği
bakımından veriliyordu. Koruma polisi de hem amirine,
hem de koruduğu kişiye bağlı kalıyordu. Olur muydu?
Elden geldiğince oluyordu. Koruma uzadıkça öyle oldu
ki, koruma polisi aileden sayılmaya başlandı. Diyelim ki
adı şu: "Şurdan iki paket sigara alsana!"
"Baş üstüne efendim."
Komiser sorardı:
"Dün akşam yemeğinde kimler vardı?"
Birbirsayardı.
"Ne konuştular?"
"Vallahi aklım ermedi ama hep solculuk konuştular."
Korunanla koruyan koruma kanalıyla birbirlerinden
haber alırlar, birbirlerine haber verirlerdi.
"Komiser Bey neler soruyor sana?"
"Sizin eve girip çıkanları, sofrada tartışılanları, şunu,
bunu."
"Ne diyorsun?"
"Aklım ermiyor, diyorum."
Tansu Çiller kabinesine üç kişinin dışında bunca yeni
bakan atandığına göre, bunca da koruma polisi gereke-
cektir. Elbette ki içlerinde önceden koruması olanlar
var, olmayanlar var. Yeni koruma alanlar, evce buna alı-
şacaklar, senli benli olacaklar. Anarşi ve terörden son-
ra, "koruma polisliği" de yeni bir meslek olmuştur.
Tanıdığım ilk koruma polisinden bu yana meslek elbette
gelişmiştir... "Beyefendi"den bir şeyler ısteme düzeyi-
ne erişmiştir. Beyefendi de vermiştir, ya da verememiş-
tir.
Amca oğluna bir iş lazımsa bu önce "Hanımefendi'ys
ulaşacak, oradan yavaş yavaş "Beyefendi'ye kadar
uzanacaktır.
Şöyle düşünüyorum da, "koruma polisleri"nin de (ye-
ni bir meslek olarak) birçok sorunu vardır. Bu sorunlar
henüz kaleme alınmamıştır. Oysa kaleme alınsa, yazıl-
sa ne öyküter ortaya çıkar. Sosyal sıkıntılarımızın çoğu
orayasıcramıştır. içterindegizli aşkiar. gizli sevdalarda
vardır. Bunu elbette bir yazan, bir kâğıda döken çıkacak-
tır. Tansu Çiller"Yeni beyaz bir sayfa açılıyor," demiyor
mu? Belki bu öyküler de yazılır. Beyaz sayfalar dolduru-
lur.
BULMACA
1 2 3 4 5 6 8 9SOLDAN SAĞA:
1/ Haükarnas Balıkçısı -
nın, ünlü bir Türk deniz-
cisini konu alan romanı.
2/ Padişahlann vezirleri-
ne seslenirken kullandık-
lan san... Sinema ya da
tiyatroda teknik ustahkla
yapılan hile. 3/ Osmanlı
ordusunda yüksek rütbe-
li subaylann çadırlannı
kurup kaldıran görevii.
4/ Sık sık küçük ve önem- 8
siz kazalar yapan kimse...
Düşünce. 5/ Kalayın sim-
gesi... Cilo Dağı üzerinde bulunan.
Türkiye'nin üçüncü yüksek tepesi.
6/ Kişinin öz benliği... Matematik-
tekullanılan sabit birsayı... Lütes-
yum elementinin simgesi. 7/ Taş
dibek... Bunaltma," tedirgin etme.
8/ Küçük bir alan üzerine odak-
lannıış yoğun ışık kaynağı... Bir
gösterme sıfatı. 9/ İskambil kâğıt-
lannın atası sayılan desteye ve bu
deste kullanılarak bakılan falcılık
yöntemine verilen ad... Dökme de-
mir.
YTJKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ James Joyce'un en tanınmış romanı. 2/ Bir nota... Afrika'da
bir ülke. 3/ Haberci... Telli baiıkçıl. 4/ Belli aralıklarla yanıp sö-
nen küçük deniz feneri... Yunan rakısı. 5/ Çok bükümhî iplikle
dokunmuş bir çeşit ince kumaş... Mısır'ın plaka işareti. 6/ Is-
panya'da Bask bölgesinin bağımsızlığı için savaşım veren gizli
örgût... "—yazıp eskiler aLyorumEsloler verip musikiler alı-
yorum/Bir de rakı şışesinde balık olsam" (Orhan Veli). 7/ Sert
buğdaydan elde edilen taneleri iri un. 8/ Asker... Bursa'da do-
kunan bir tür ipekli kumaş. 9/ Güreşte biroyun... Açık renk.
KAŞ'TA YAZ+ KIŞŞİRİN BİR EVİNİZ VAR
ANIMÖTEL
Yazın billur deniz
sonbaharda doğada yürüyüş
kışm Toroslar'da avcüık ve
ilkbaharda emsalsiz medeniyetler
JŞTELİKYA
* Tttra odalar balkonln, dn«lo, WCTİ
* 24 saat sıcak sn
* PANAROMtK MANZARAU ClCt BtR TERAS
2 KlŞt ODA + KAHVAUT (AÇK BÜFE}: 250.000, TL.
2 KİŞİ ODA + K.AU1 + AKŞAM YEMEĞİ: 400.000. TL.
Rezervasyon: 9 (322) 61791
Kış için İstanbuL 338 85 07
Adres: Recep Bügin Cad. No: 12/B KAŞ