Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET SAYFA
HABERLERES DEVAMI 13
!NCEL
EYT MCAYÜREK
tarafi 1 Sayfm
ı, datn* dogr.su dolaştınldı. Hükümet, PKK nın
bir eyl*me grşeceğini haber almış, alelacele a1
acağını ^aymaabaşlamış. Bakanlar Kurulu da bu
e koşullandınlnıştı.
ha s o n r ı , ilk haerintersi içerikte bir başka soylen-
yıldı. Hikümetn ai çalışmalarını engellemek için
rgerilla tenzer jevletgüçleri, Bingöl katliamınıtez-
amıştı!
ıbii, -çe^tli yefcılı kaynaklara göre- iki söytentide
gerçek. payı yo<u.
e var ki, Kikümein33erimizin şehitedildiği haberini
. mi yoksa zam-nmda mı öğrendiği, tartışma orta-
«jan çıkrradı.
)eğişik soylentıterin dolaşması, zaman sorununda
Kümetin yaya kadığının ifade edilmesi, konuşan ve
tışan bir tJkede :lağan sayılabilirdi. Ancak bir hükü-
ît, gazetelere yaisıyan yalan yanlış bu söylentilerle
ptamaları. resmıoilgileri hemen açıklayarak önleye-
lirdi.
Katliam şckuna çıren hükümet, kamuoyunu aydınlat-
la görevini -nederse- yerine getiremedi.
Aynı yöncfe, aynuçerikte söylentilerle kimi saptama-
ır doiaşıyoısa, ka^ahat, tümüyle kamuoyuna gereken
ıçıklamalan zama-ında yapmayan hükümetindi.
Ûrneğin; füküma, acaba dolaylı af kararnamesini tü-
nüyle gözden çıka-mış mıydı yoksa ertelemiş miydi ya
da -cumhurtaşkamın dün basına itade ettiği gibi- askt-
ya mı almışt?
BaşbakanVekilıErdal inönü. busoruları "basının her-
şeyi evvelden bilrreye çalışttğma" bağhyor. Oysa öyte
değil. Ne olecak, cbiaylı a1 yeniden ete atınacak mı. ka-
muoyu kadar ilgilis. de öğrenmek istiyor.
Afhnzaroanı
inönü'ye çöre "şmdi busorulann zamanı değil."
Zira, "vah'tn birolaygerçekleşti,karşılığında 'takibat'
yapılıyor." Ama, irönü, afftn ne zaman ete alınacağına
tek bir cümleyle ipxu veriyor.
"Operasyon bit&n, ondan sonra ne olacağına karar
verilir" diycr.
Demek ki. PKK slemanianyla ilgili dolaylı affın askı-
dan inmesi için Bingöl dotaymda başlayıp Diyarbakır'a
kadar yayılan ope'asyonlann sonuç vermesi. en azın-
dan yetkil'ılerin operasyonun sona erdiğini açıklaması
gerekiyor.
İnönü, at çalışmaları yapan Bakanlar Kurulu'yla kat-
liamın aynt saatlerde gerçeklesmesine iiişkin kimi suç-
lamalann geçersızliğine inanıyor. Yasadığı saatlerte
eiindeki bilgiler, inönü'yü doğruluyor.
Şöyle ki: 'Askerlerimizin sabah 03.30 da öldürüldük-
leri anlaşılıyor. Bana 07.30'da bitdirdiler" diyor.
Hükümetin geç naber aldığını işleyenlere yanıtr. "Bu
olaylar o kadar basit değil. Öyle antatılıyor ki, sanki olay,
18.00'de olmuş, sonra her şey bitmiş. Biz de bunu bijdi-
ğimiz ya da bilmediğimiz halde bazı işler yapmışız. Öyle
değil. Yol kesiliyor, müsademe oluyor, insanlar kaçınlı-
yor. Bakanlar Kurulu'ndayken biz, müsademeyi biliyor-
duk. Kaçırılmatan sonra takip. Sabahleyin öldükleri an-
laşılıyor ve biz, buarada başka işler yapıyoruz."
Ya, devlet istihbaratına göre Ocalan örgütüne ege-
men mi?
İnönü, "Bunlann cevabı yok. Gizli örgütün neyaptığını
kim bilecek?" diye karşılıyor soruyu.
Evet, ama acaba örgüt ne yaptıgını biltyor mu?
TÜRKİYEDE DÜNYADA
Meteorotoji Işlen Genel Mudurlugû nden aiınanb Igıyegore yurdun
dogu kesımlen parçalı buMtu, Ûogu ve Guneydoğb Anadolu botge-
lermın ûogusu sağanak ve yer yer goKuruttulu saganak yagışlı otekı
yerler az bulutiu ve açıK geçecek Hava sıcaKlığı artmaya devam
edecek Denızienmızde ruzgar, aKdenız'de gunbatısı ve karayeı dı-
ger deniîlenmade kıble ve lodostan 2-4 kuvvetınde, saafle 4-16 de-
nıı mıh hızla esecek. Van Götu'nde hava, çok bulutiu ve sağanak
yağışlı geçecek.
Izmır
Kars
Koflya
Samsun
Trabzon
j Yağmurlu ı Bulutlu Sislı Gtıneşlı Kartı
Istanbul^dakâbusgibicuma• Baştarafi I. Sayfada
şısmda sessiz mi kalacağız?"
diye soruldu. Müslümanlan he-
sap sormaya çağıran bildinnin
sonunda da "ınananlar AUah
yolunda savaşırlar, kafırkv
de lağut yolunda savaşırlar. O
halde şeytanın dosüanyla sa-
vaşın, çünkü şeylanın hilesi
zayıftır" denilen Nisa suresine
yer verildi.
Dinciler daha sonra yûzlerce
polisin oluşturduğu kordona
karşm yürüyüşe geçii. Üzerle-
ritıde "Aydinlık-Rü^dü elele".
" İslami hareket engellencmez".
"Muhammed'e can feda", "Zıl-
let bizden uzakür", "Kahrol-
sun İngikere yerli uşaklan"
yazılı pankattlar açan dinci
göstericiler tekbir geünp "İs-
lam düşmanlannı cezalandıra-
cağız". "Aydmlık defol". "Ka-
fırlere ycr yok", "Kafırlere
karşı müslümanlar birleşın"
sloganlan attı.
Polis şef\eri taşb sopalı göste-
ricilerin "uyanlarak" dağıtıl-
masını istedi. Uyanlara aldır-
mayan göstericiler. set oluştu-
rarak kendilerini durdurmak
isteyen poüslere saldırdı. Bu
arada çok sayıda gazeteciyi de
polisin önünde lartaklayarak
yaralaytp lelevizyon katnerala-
nnı kırmak istediler.
Yürüyüşü sürdüren gösteri-
ciler İstanbul ValiHğj'nin yaru-
başındaki Kaynak Yayınevi'-
nin önûne geldı. Ellerindeki de-
nur çubuklarla yaymevini tah-
rip edip içeriye giren saldırgan-
ARDINDAKİ
GERÇEK
• Baştarafi l. Sayfada
ğil mi? Bu gücü kendinde
göremeyen kişinin cumhur-
başkanmı şimdiden suçla-
ması ya da bu nedenle aday-
lıktan çekilmesi garip bir
mantığın ürünüdür.
üderlik, lider otmayı göze
alanların hakkıdır.
Cindoruk'un bu tür bir dav-
ranışı yok, ama, adayliğmı
koymaması kendisini destek-
leyenlerde tepkiler yarattı.
Bu tepkilerin öfkelere dönüş-
tüğü kesimler de yar. Basın-
da Meclis Başkanı'nın davra-
nışı yüzünden hayal kırıklığı-
na uğrayanlar ve Cindoruk'a
kızanlarpekçok...
Oysa basında 40 günden
beri sürekli balon şişiriliyor,
kimi gazete şu potitikacı, kimi
gazete bu politikacı üzerine
oynuyor, söylentiler, dediko-
dular, yorumlar sanki haber-
miş gibi sayfalara aktarüıyor,
okurlara sunuluyor.
40 günlük gazete koleksi-
yontan gözden geçirildiğinde
basımmızın iyi bir sınav ver-
Çöpümüze de vergi
UBaparafi 1. Sayfada
deriyle işçi ücretkrini bile
öderrekte güçlük çeken beledi-
yelerin gelirlerini artürmayı
ama^ayan yasa tasansına son
biçimra verdi. Tasantun 1994
martmda yapılacak yerel se-
çimler öncesinde yasalaşması
halinie, belediyelerin büyük
bölümünü elinde bulunduran
SHP'nin seçmen karşısvnda zor
duruna düşeceğj kaydediliyor.
Bu yJ içinde yasalaşması bek-
lenırKyen tasanya göre beledi-
yelern kaü atık (çöp) toplama
vekanaüzasyon hızmetlerinden
yaradanan binalar, "Çevre Te-
mizlk Vergisrne labi olacak.
Kattu kurum ve kuruluşlan ile
elçilkler. konsolosluklar ve
uhıs'arası kuruluşlann Tür-
kiyc deki temsilciliklerinin kul-
landfe binalann kapsam dışın-
da utulacağı çevre temizlik ver-
gmnnyükümlüleri, binalan fıi-
len iullananlar olacak. Boş bi-
nalaın çevre temizlik vergisi
yûkvmlüsü, binalann sahipleri
olacık.
Çivre temizlik vergisi, kaü
atıkar ve atık su ile ilgili olarak
iki ıyn bölümden oluşacak.
Kat atıklar için uygulanacak
verj miktarları, Bakanlar Ku-
ruHnun beürleyeceğj gruplar
ve bsledive meclislerininbelırle-
Kaynak Yayınlan sorumlusu Turhan Özlü, saldırganların kul-
landığı sopalan İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'na hediye
edeceğiıü söyledi. (Fotoğraf: AHMÎET ŞlKı
lar kendilerine engel olmakiste-
\en vayınevi çalışanlanm dö\-
dü. fsmet Ögütücü adh yayıne\*i
çalışanı, başına yediği darbe so-
nucu ağır yaralandı. Yayınevi
çah^anlanndan yaralanan bir
başkası da dışandaki polise gi-
derek yardım istedi. Polis. buna
karşın yaymevini yağmalayan
saldırganlara müdahale etme-
di.
Yeniden slogan atmaya baş-
layan göstericiler, Valilik önü-
ne geldi. Burada, yayınevinden
yağmaladıklan gazeteleri ve İn-
alız bayragınıyaktılar. Polisbu-
rada yeniden göstericilerin da-
ğılmasını istedi. Polıslere "Siz
de müslüman değil misiniz"? Si-
zin Allah'ınız yok mu?" diye so-
ran dinci grup daha sonra poli-
se saldırdı. Taşlı sopah sal-
dırganlan, elinde megafon olan
bazı kişilerin yönlendirdikleri
gözlendi. Bu arada bir basko-
miser tabancasını çıkararak ha-
vayaalüelateşetti.
Saldırganlar, polislerle gaze-
tecilere de taş atmaya başladı.
Birçok gazeıeci ve polis yara-
landı. Polislerle göstericilerin
kovalamacası Çemberlitaş'a
kadar sürdü. Polis, yakaladığı
bazı göstericileri hemen ardın-
dan salıverdi. Göstericilerin bü-
yük bir kısmının dağılmasının
ardmdan. bu kez polisler de ga-
zetecileri tartaklamaya ve gö-
zaluna almaya çalıştı. Bazı ga-
zelecilerin fıİmleri ahndı.
Olaydan sonra Kaynak Ya-
yınevi çahşanlan. İstanbul Va-
liliği yanmdaki yayınevlerinin
yûzlerce polisin gözleri önünde
iahrip edılmesinin düşündürü-
cü olduğunu söyledi. "Ülkede-
ki tüm laikleri, demokratlan bu
gerici güruha karşı tepki göster-
meye çağınyoruz" dıyen yayı-
nevi çahşanlan sorumlulann
bulunmasını istedi. Yayınevine
giren saldırganlann silah teşhi-
rinde bulunduklan da öne sü-
rüldü.
Pemirerin dmledığivaaz
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel'in cuma namazını kıl-
dığı Dolmabahçe'deki Bezmi-i
Alem Valide Sultan Camii ima-
mı Necati DÖnmez vaannda,
Aydınlık gazeıesinde yayımla-
nan, Salman Rüşdu nün "'Şey-
tan Ayetleri" adlı kitabından
bazı bölümleriele alarak "Müs-
lüman memlekeünde salyan-
goz saülmaz. Bunlar usulsüz-
lûk yapıyorlar, Denvokraük
ilkeler çerçevesinde yayın yapa-
bilirler. Ancak bunlara itibar
eden olmaz. Bunlara meydan
vermeyin" dedi.
Aydmlık gazetesi Genel Ya-
yın Yönetmeni Ferit İlsever,
gazetenin yan kuruluşu Kay-
nak Yayınlan bürosuna yapı-
lan saldmyı protesto etti.
GOZLEM
UCURMUMCU
¥mediği görülecektir.
Hüsamettin Cindoruk da is-
ter istemez bu oyunun içine
itilmiş, zoraki demeçlerinde
bütün kapıları hem açık, hem
kapalı tutmak durumunda
kalmıştır; söylemediği şeyle-
ri söyletmiş olmak için yo-
rumlanmıza malzeme yaptı-
ğımız TBMM Başkanı, aday
olmamıştır ki adaylıktan çe-
kilsin!..
Basınımız haber kavramın-
dan o kadar uzaklaştı ki so-
nunda başlangıçtan beri
aday olmamış birini adaylık-
tan çekilmiş sanıyoruz; kendi
varsayımlarımızı gerçek
sayarak yarattığımız sisli bir
ortamda gerçeklerle düşlem-
leri birbirine karıştırıyoruz.
Unutmayalım henüz ortada
DYP Genel Başkanlığı'na
adaylığını koyan biri yok.
Aday adayları basının -ve
özel televizyonların- zorla-
masıylayaratılıyor; ağızlann-
dan aiınan ne olduğu belirsiz
demeçler, ertesi günü haber-
miş gibi gazetelerin manşet-
lerini süslüyor.
Anlaşılan bu iş daha bir sü-
re hepimizi oyalayacak, do-
kuz günlük Kurban Bayramı'-
nda haber otmayan haberleri
okuyarak tatilin keyiini süre-
ceğiz...
yeceğj derecelere göre 25 bin ü-
ra ile 5 milyon lira arasında de-
ğişecek. Binalar, 7 grup ve 5 de-
rece esas alınarak aynlacak.
Bakanlar Kurulu, vergimiktar-
lannı, kalkınmada öncelikli yö-
relerdeki belediyeler ile nüfusu
5 binden az olan belediyelerde
yüzde 50 orarunda azaltmaya;
büyükşehir belediye svnırİan
içinde bulunan belediyelerde de
yüzde 50 arturmaya yetkılı ola-
cak. Konutlara. derecesine
göre 25 bin lira ile 100 bin lira
arasmda lahakkuk ettirilecek
vergi. 7 grupta değerlendirile-
cek.
Tarifede yer alan tutarlar.
her yıl, Vergi Usul Yasası hü-
kümleri uyanncabelirlenen 'ye-
niden değerleme oranı'nın yan-
sı orarunda arttınlacak. Tahak-
kuk eden vergiler, belediyelerce
ocak ayında ilan edilecek ve tu-
tarlar, ocak ve temmuz aylann-
da iki eşit taksitle tahsil edile-
cek.
Çevre Fonu'na katkı
Çevre temizlik vergisi gelirle-
rinın yüzde 10'u. Çevre Kirlili-
ğini Önleme Fonu'na aktanla-
cak. Bakanlar Kurulu, bu oranı
yüzde 20'ye kadar arturmaya
ve sıfıra indirmeye yetkili ola-
cak.
METÂLIŞÇILERINE
KAMUOYUNA...
Bilindiği gibi, Otomobil-İş Sendikası, işçi sınıfımıza katkılar sağlayacağına inandığı,
T.Maden-İş Sendikası ile işkolu düzeyindeki BİRLtK amacını genel kurullar aşamasma
taşımıştır.
Sendikamız için BİRLİK, sendikal ilkelerimizin gereği olduğu kadar, işçi sınıfımızın
toplumsal yaşamda hak ettiği onurlu yeri alabilmesi, sendikaiarın gerçek anlamda bir baskı
grubu olabilmeleri ve ülkemizde demokrasinin yerleşmesi için de gereklidir.
Bölünmüşlüğün, başta işçi smıfımız olmak üzere tüm emekçi kesimlerin aleyhine
olumsuz sonuçlar yarattığı tartışılmaz bir doğrudur.
İşçi svnıfımızm, anü-sendikal girişimleri boşa çıkartabilmesinin yolu da sımfın
birliğindeû geçmektedır.
Bu tesbitlerden yola çıkan sendikamız ile T.Maden-İş Sendikası arasında aylar süren
BİRLİK görüşmelerinin, 22-23 Mayıs 1993 tarihlerinde yapılan olağanüstü genel kurullarda
sonuçlandırüması bekleniyordu.
Ancak, Maden-İş Sendikası Genel Kurulu'nda delegelere yönelik kişisel ve duygusal
müdahaleler sonucu beklenen kararın çıkmaması ve birliğin gerçekleşmemiş olmasını
üzüntüyle karşıladığımızı belirtmek isteriz.
Metal işçilerinin ilgi odağı olan iki sendikanın birleşmesi önüne konan engel, yine
metal işçileri tarafından aşılacaktır.
Otomobil-İş Başkanlar Kurulu metal işçilerinin birliği için yürütülen mücadelenin
devam edeceğini, T.Maden-İş Sendikası ile birlikte daha önce imza altına aiınan DİSK
üyeliğini de içeren "Birleşme Protokolü"nün, Otomobil-İş Genel Kurulu'nda oy birliği ile
kabul edilmiş olması nedeniyle yeniden tartışma konusu yapılmayacaktır.
Otomobil-İş Başkanlar Kurulu, birliğin sağlanması için büyük bir olgunluk ve çaba
gösteren Otomobil-İş ve T.Maden-İş delegelerine teşekkür ederken;
Genel Kurul'da taraf olan DİSK yöneüminin son günlerde, DİSK'i de bağlayan
tartışmalar karşısmda sessiz kalması ve BİRLİK Genel Kurulu'nda DİSK'e uzatüan EL'i
görmezlikten gelmesini de talihs.zlik olarak değerlendirmektedir.
Metal işçilerinin tüm çabalarına karşın BİRLİĞİN engellenmiş olmasını
üyelerimizin, sendikal hareketin ve kamuoyunun takdirlerine bırakıyoraz.
Bu vesile ile başta sendikalarımız üyeleri olmak üzere tüm metal işçilerin.a
bayrarmm kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyoruz. 27.05.1993
OTOMOBİL-İŞ SENDİKASI
BAŞKANLAR KURULU
• Baştarafi 1. Sayfada
Türkiye" adlı kitabından izlemek kolaydır.
Amiral Sir F.Derobeck'in Lord Curzon'a yazdığı 26
Mart 1920 tarihli rapor:
- Kürdistan, Türkiye'den tamamen aynlıp özerk'olma-
lıdır. Kürtlerin çıkarlarmı bağdaştırabiliriz. istanbul'daki
Kürt Kulübü Başkanı Sait Abdülkadir ve Paris'teki Kürt
delegesi Şer'rt Paşa emrimizdedir. (Ulubelen, s. 257).
"Türk Tarih Kurumu "ncayayımlanan "KurtuluşSava-
şı ile ilgili İngiliz 8eigeleri" adiı kitaptan (s. 145) öğreni-
yoruz ki Damat Ferit Paşa, "Kürtleri Mustafa Kemal'e
karşı kullanmak" planı yapmıştır.
Lozan Banş Konferansı tutanaklan, Ingiltere'nin, Tür-
kiye'de bir "Kürt devleti" kurmayı amaçladtğını açıkça
göstermektedir. (Lozan Banş Konferansı, Tutanaklar ve
Belgeler, Seha Meray, SBF Yay. s. 348 vd.)
Büyükelçi Bilal Şimşir'inTTKYayıntarı arasında çıkan
"ingiliz Belgelerinde Atatürk' adlı incelemesinde, 19
Temmuz 1919 tarihinde istanbul'dan Lord Curzon'a çe-
kilen 1437 sayılı tetgrafa dayanılarak, Kürtlerin ingiliz
mandası istedikleri ve bu amacla Binbaşı Noel'in Kürt
ajanlar ile görüştüğü yazılmaktadır. (s. 39)
1925 Şubatı'nda sahnelenen Şeyh Sait isyanı, Türkiye
ile Ingiltere'nin "Musul sorunu"r\u görüştükleri sırada
patlak vermiş; isyan sonunda. Türkiye Musul'u ingilizle-
re terk etmek zorunda kalmıştır. 1927-30 yılları arasında
' Ağn ayaklanması' 'na öncülük eden " Xvvebun'' örgütü-
nün, Ermeni destegi ile kurulduğu, "Özgürlük Yolu" adlı
bir Kürtçü dergi tarafından yazılmıştır. (Özgürlük Yolu,
Nisan 1977, s. 30)
Şeyh Sait isyanı, göriinüşte, "padişahlık, hilafet, şeri-
at, Abdülhamit oğullanndan birinin saltanatının temini"
gibi gerici gerekçelerle ortaya çıkan (TBMM tutanaklan,
\: 64.25.21341, c: 2, s: 306, Başbakan Fethi Okyar'ın ko-
nuşması) sonuçlanyla, Ingilizlere yarayan bir Kürtçü is-
yandı.
1970'li ydlarda ABD, Irak'taki Baas rejiminin Sovyet
etkisine girmesinden kaygılanmış, Baas rejimini sars-
mak amacıyla Iran üzerinden Irak Kürtlerine silah yardı-
mı yapmıştr. The Daily Telegraph, 2 Şubat 1977 günlü
sayısında Kürt lideri Molla Barzani ile ABO Dışişleri Ba-
kanı Kissinger'ın görüşmelerini yayımlamıştır. Bar-
zani'nin açıklamalarına göre Kürtler ile A
merikatılar
arasında, Irak'ta Kürt isyanı konusunda anlaşmaya da
varılmıştır.
Kürt lideri Molla Mustafa Barzani'nin 1979 yılında
Amerika'da Rochester'da ölmesi, ölünceye kadar ken-
disine ABD hükümetince büyük ilgi gosterilmesi de,
ABD-Kürt ilişkisinin bir başka kanıtı değil midir?
Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında büyük devletler
Ermeni ve Kürtleri, Ermeni ve Kürtler ile birlikte gerici
akımları açıkça desteklemişlerdir. Bugün de aynı taktik
uygulanıyor.
Devletin en üstyönetiminde bulunanlar, acaba şu 'Ra-
bıta' örgütünün, "Aramco" adlı Suudi-Amerikan ortak
şirketi ile olan ilişkisini, bu ilişkinin, (slamcı akımları,
Sovyet etkisine karşı bir "antikomünist ideotoji" olarak
kullandığını, bu taktiğin, Sovyet blokundaki Müslüman
azınlığın ayaktanmalarıkuramınadayandığını, "CIAAn-
k&ra istasyon şeflerinin" bu amaçla ODTÜ gibi üniversi-
telerde kendi imzaları ile
araştırmalar yayı-
mladtğını, bu kuram ve tak-
tiğin Türkiye'yi yeni serü-
venlere adım adım ittiğlni
izliyorlar mı?
"Kürtçülük" ve "gerici-
lik", her dönemde, büyük
devletlerce kullanılmıştır.
Dün, gericilik Kürtçülüğe
nasıl bir maske ve kalkan
olarak kullanılmışsa; bu-
gün de aynı Kürtçülük, bu
kez Marksistlik ve Leninist-
lik maskelerini kullanıyor.
Islamcılığın ve Rabı-
tacılığın maske ve kalkan
olarak kullanılması gibi!..
•
Radyolar
MBaparafi l. Sayfada
hisseden özel radyo sahipleri,
yeniden kapatılmalanm engel-
lemek amaayla, yayın merkez-
leri ve yayma başlayacaklan ta-
rihi "sır gjbi" sakbyorlar. Radyo
Televizyon Sahipleri ve
Yaymcılan Dernegi Başkanı
OsmanAtaman, şu andayayına
başlama konusunda kesin bir
tarihveremeyeceklerini söyledi.
Amaçlannın "Devletle diıello
yapmak" olmadığmı belirte-,
Ataman, Devlet Bakanı Gök-
berk Ergenekon ile çeşitli za-
manlarda görüştüklerini, an-
cak bir sonuç alamadıklannı
bildirdi.
"Anayasa dejşişikuğini sağla-
mak için baskı unsuru olarak
uygun bir tarihte yaynna başla-
yacaklanru" söylemekle yeti-
nen Ataman, bu süre içinde, ka-
muoyu ve siyasilerin dikkaüni
çekmek için ilginç eylem yön-
temleri geliştirecekkrini de vur-
guladı.
Ataman;Konuşan Türkiye
Radyosu'nun spiker ve disc-
jokeylerinin milletvekili, sinyal
müziginin de 'Gençlik Marşı'
olacağını söyledi. Yayınm, mü-
hürlenen merkezlerden yapıl-
mayacağını ifade eden Ata-
man, eylemkrmi anayasa deği-
şikliği yapılana ve Ulaşümna
Bakanlığı kaü Uıtumundan
vazgeçene degn sürdürecekle-
rini de bildirdi.
Ataman'ın verdigi bilgiye gö-
re bütün özel radyolann katıh-
mıyla, 'Konuşan Türkiye Rad-
yosu' bir şirket biline getirile-
cek. Sermayesini özel radyo-
culann koyacağı şirkete maneyi
destekte bulunmak üzere mil-
letvekilleri, sanatçılar, yazarlar
da kurucu ortak olacaklar. Ku-
rucu ortaklar arasında ANAP
milletvekilleri tmren Aykut,
Fahrettin Kurt, Yeniden Do-
ğuş Parıisi Genel Başkanı Ha-
san Celal Güzel. DYP Milletve-
kili tlyas Aktaş, pop müzik sa^
natçısı tlhan tretn'in yaıu sın
çok sayida siyasetçi ve sanatç
bulunacak.
Özel radyolann geçen hafta
dan iübaren çeşitli illerde denı
me yayınına geçtikleri öğreni
di. "