Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 MART1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
DÜNYADAN
KISAKISA
Amerikagene
Vietnam'da
• Ekonomi Servisi-ABD ıle
Vietnam arasındaki
düşmanlık sona erdi gibi.
Hanoi'nin Bank of
Amenca'ya yeniden çakşma
izni vermesi, eski
düsmanlann dost
olabilecekleri umudunu
doğurdu. Bank of America.
1975 yılında Vietnam'daki
faaliyetlerinı,
Washıngton'un ambargo
karan uyannca,
durdurmuştu. Vietnam'da
bugün sayılan 20'yi bulan
yabancı banka izinli
çalışmalanru sürdürüyor.
BP-Japon
optaklığı Çin'de
• Ekonomi Servisi-Bnüsh
Petroleum'ün Japon
ortaklanyla birlikte Batı
Çin'deki geniş petrol
alanlannda araştırmalara
başlayacağı açıklandı.
Japonya'nın Mitsubishi ve
İtoh adlı ticaret şirketleri ile
Nippon Oil'in, İngiliz BPile
kurduklan ortaklığın
çalışması içın, Çin'dcn
gerekli iznin alındığı ve
günde l .5-2 milyon varil
petrol çıkartıimasının
beklendiği belırtiliyor.
Tetecom, ABD'ye
teluzattı
• Ekonomi Servisi- İngiliz
Telecom şirkeü, Amerika
Birleşik Devletleri'nde iç ve
uluslararası hatlarda ayn
ayn olmak üzere faaliyet izni
başvurusu yapıyor. BTnin
Amerikah rakiplerinin
şiddetli tepkilerine yol
açacağına kesin gözüyle
bakılan başvuru şimdilik
sadece telefon hizmetlerini
kapsayacak.
Kenya'mnbaşı
IMFiledertte
• Ekonomi Servisi-
Uluslararası Para Fonu
(IMF)bukezdeKenya'nın
başını derdesoktu. IMFnin,
dış yardım paketinin yeniden
düzenlenmesi konusunda
zorluk çıkartması
yüzünden. Kenya'nın
tasarladığı ekonomik
reformlan yapamadığı
belirtiliyor.
İsviçpe'den
vergiye 'evef
• Ekonomi Senisi- İsviçreiıler,
akaryakıt vergilerinin
yûkseltilmesi ve
kumarhanelerin yeniden
düzenlenmesi konusundaki
oylamayı 'evet'le
sonuçlandınrken; hayvanlar
üzerinde tıbbı deneyler
yapılmasınjn yasaklanması
yolundaki yasa önerisine
"havır" dediler.
Durgun ekonomi ve daralan pazarlar ABD-AT ticaret savaşmı kızıştırdı
Clinton, yangına körükle gîdiyor• Dünyaekonomisindeki durgunluk, devler
arasındaki ticari çekişmenin kızışmasına neden
oluyor. ABD ve AT, iç ekonomilerindeki
sıkıntılannın çözümünü dış ticarette anyor.
MURATARIN
ABD Başkanı Bill Clinton'm
Beyaz Saray'a yerleşmesinin ar-
dından. Amerika, Japonya ve
Avrupa Topluluğu (AT)
arasındaki ticari çekişme gün-
demin ön sıralannda yer alma-
ya başladı. Amerikan ekono-
misinin yüksek dış ticaret açığı-
na çözüm arayan Clinton, sert
çıkişlar yaparak hem Japonya'-
yı hem ATyi konımacılık yap-
makla suçladı ve ABD'nin de
ticaret duvarlanru yükseltebile-
ceğini belirterek başlıca ticari
ortaklannı tehdit etti.
Bill Clinton'm temel politi-
kası ne aşın serbest ticaret ne de
konımacılık. Bu ikisinin arası-
nda bir yol. Oysa. 1991 yıb so-
nunda Japonya'yla olan ticaret
açığını küçültmek üzere Tok-
yo'da görüşmeler yaparken
kalp krizi geçiren George Bush,
hiç konımacıhktan söz etmı-
yor, herkesin ABD gibi serbest
ticarete yönelmesini istiyordu.
Koruma duvarlan
ABD, önce dampinge karşı
çelik sanayüni koruma karan
aldı ve vergileri yükseltti. He-
men bunun arkasından Air-
bus'a yönelik saldınlar geldi.
Amerikan havayollan şirketle-
rinden uçak siparişı alan Air-
bus. buntı başarmak için hükü-
met teşviklerinden yararlanı-
yordu. Clinton ve ABD dış tica-
ret temsilcilerinın eleştirileri
fazla uzun sürmedi. Çünkü
Amerikan uçak sanayii, hükü-
met poliükalan ve teşvıkleriyle
geüşmişti. Buna karşın, İngjlte-
re. Fransa veAlmanya, I97l'de
bir araya gelerek Airbus'ı kur-
du. Avrupa, Airbus'a yaptığı
yatınmlann meyvelerini bu-
günlerde almaya başladı. Air-
bus'ın uçak sanayii içindeki
payı yüzde lO'dan yûzde 30'a
doğru yûkselişe geçti.
Kamu ihaleleri sorunu
ABD'nin ATyi sert bir bi-
çimde eleştirdiği konulardan
birisi de AT ülkelerinde kamu
ihalelerinde Avrupa şirketleri-
nin tercih edilmesiydi. 1990'da
GATT (Gümriik Tarifeleri ve
Ticaret Genel Antlaşmas:) çer-
cevesınde yapılan antlaşmaya
göre. AT hiikûmetlerinin ihale-
lerde herkese eşit davranması
gerekıyor.
ABD, AT'yle kavgasını sür-
dürürken geçen yıl 118 milyar
dolar dış odemeler fazlası olan
Japonya ya karşı sessiz kala-
mazdı. Ustelik Japonya çok
daha korumaa davrarurken ve
1993 yılı ticaret fazlası 160 mil-
yar dolara doğru giderken.
ABD hükümeti, Japonya'nın
bir süper bilgisayar ihalesinde
NEC firmasını seçmesini fırsat
bilerek yüklendi. Japonya. yıl-
lardan bu yana sürdüğü gibi
daha iyi koşullar teklif eden ya-
bana şirketleri (bu ihalede
Amerikan firması Cray'i) bir
yana iterek kendi şirketlerini se-
çiyordu.
ABD ile Japonya arasında
yapılan anlaşmaya göre, Japon yüzde yüzdenTaila değer ka-
bügisayar yongalan pazanrun zandı, ancak Japonya'nın dış ti-
caret fazlası 56 milyar dolardan
133 milyar dolara yükseldi.
en az yüzde 20'si yabana şirket-
lerin elinde olması gerekiyor.
Oysa, Japonya korumaa politi-
kalannı sürdürerek dünyanın
her yerindeki eğüimin aksine
Amerikan şirketlerinin pazara
girmesini engelliyor.
Her şeye rağmen, ABD ile
Japonya arasındaki ilişkiler
daha yumuşak seyrediyor. Bu-
nun nedeni. Japonya'nın suçu-
nun farkmda olması. Japon
Yeni, sürekli değer kazanıyor.
ancak buna koşut olarak Japon
ürünlerinin yurtdışında daha az
satılması gerekirken tam tersi
oluyor. 1985 yılında I dolar 250
yene eşitken bugün 118 yene
yükselmiş bulunuyor. Dolar
Pay kapma kavgası
Yıl başından bu yana kızışan
ticaret savaşlannın durulması,
aslında taraf ülkelerin aralann-
da anlaşmalanyla çözümlene-
cek gibi değil. Çünkü ticaret
pastasından pay kapmak zor-
İaşükça, uzlaşmak da güçleşi-
yor.
Dunya ekonomısı, dur-
gunluktan çıkar, Zenginler Ku-
lübü'nün üyeleri vatandaşlan-
na yeni iş alanlan. rahat bir ya-
şam sağlar duruma gelirse, bü-
tün bu sorunlar kendiliğinden
çözüme ulasacaktır.
Clinton'm özellikle AvTupalılaım ürettikleri Airbus'a sağladığı desteğe misüleme tebdidi, ABD-ATçatışmasım brmandmyordu.
Avrupa, artık 2000'den sonrasını düşünmeye başladı
Ne olacak bu dünyanın lıali?Ekonomi Servisi - AvTupa. 2000'lerde
dünyaiHnnereyegideceğini tartışıyor.
AT tarafından uzun ve geniş kapsamlı
araştırmalar sonucunda yayımlanan ve
ilk kez İstanbul'da açıklanan '1992
Sonrasında Avmpa'nın Geleceği'
başhklı raporda. 1990-2015 jıllanm
kapsayan çok kötüden iyiye doğru
giden dört senaryo üzerinde duruluyor.
0 Dünya krizi senaryosu:
Buna göre Avrupa ve ABD. Japony a
karşısında sürekli olarak rekabet gücii-
nü yitirecek. Gelişmiş dünya. birbirine
düşman konunacı bloklara bölünecek.
Düm ada örneğin yiyecek kıtlığına
bağli olarak sistemli bir kriz ortaya
çıkacak ve uzun döBemli bir ekonomik
durgunluğa neden olacak.
• Daha üımlı olan iki senaryoya göre,
bu üçlü grup içindeki iki büyük
ortaktan birisi (ABD ya da Avrupa
Topluluğu) yüksek büyüme hızı
yakalamanın bir yolunu buluyor.
Otekiler ise yanşta geride kalıyor.
Yeni global yapılannıa" senary osuna
göre, ABD. Asya-pasifîk bölgesinin
sunduğu olanaklardan y ararlanıyor ve
Avrupa'yı geçiyor.
Bunun tam tersini savunan senary oda
ise Avrupa yanşt kazanıyor.
• Geleceğe en olumlu bakan
senaryoda. herkesin mutluluğu söz
konusu. Japony a, ABD ve Avrupa
Topluluğu, genel bir refah ortamında
hızla büyüyor. Bunun için uluslararası
işbirliği gerekiyor.
Gelişmiş ülkelerin antlaşması, geri kal-
mış ülkelerin arayı kapatıp onlara
vetişmelerine ve bütün ülkelerin
çevreye saygı göstermelerine olanak
tanıyor.
En kötü senaryoda ortalama büyüme
hızı yüzde 0.15'te kalırken. en olumlu
senaryo için ortalama yüzde 2.25 .
büyüme hızı yeterli oluyor.
Ekonomileri en az gelişmiş ülkeler, en
kötü senary onun sonuclarindan en
fazla zaran göriiyor.
Ömeğin Afrika krtasında Gayri Safi
Milli Hasıla her yıl ortalama yüzde 0.8
oranında azalıyor.
Raporda. Çin ve Japonya'yı merkez
alan yeni bir güç bölgesinin
yükselişinin 2010 yüından çok sonra
gerçekleşeceğine değiniliyor.
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
Seksf
Marx ve Kıbrıs
Kuşkusuz bu uçlünün nasıl bir araya geldiği sorusu
usunuza geliyor. Bunların ortak yanı, yakın yıllara dek ül-
kemizin, dokunulmaz ya da yasaklıları olmalarıdır. ûbür-
leri için durumun değiştiği soylenebilirse de Kıbrıs bu
özelliğini koruyor.
Seks konusu büyük ölçüde yasaklı olmaktan çikti; ola-
bildiğince aşıldı. Sovyetter Birliği'nin dağılması, Maoc ko-
nusunu ürkütücü olmaktan çıkardı. Ancak ülkemizde bu
gelişme göründüğü ölçüde kolay olmuyor. Büyük ozan
Nazım Hikmet'in yurttaşlığının geri verilmesi ya da 1
Mayıs emek bayramı konularında eski bağnazlıklar bir
türlü aşılamıyor.
Kıbrıs konusu ise üzerinde konuşulmaz özelliğini bü-
yük bir ısrarla sürdürüyor.
Geçen günlerde "Kıbrıs Girdabı" başhklı yazı dizisinde
gazeteci Nur Batur, "KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın
bize görüşmemiz sırasında zaman zaman teybi de kapa-
tarak anlattığı olaylara doğrusu hayret etmemek müm-
kün değil... Ama maalesef bunları yazamıyoruz" diyor
(Milliyet,2Mart1993s.13)
Türkiye kamuoyu, yıllardır Kıbns kcxiusunda tam bir
bilgisizlik içindetutuluyor. Gerçekleri öğrenemiyor. Böy-
le olunca da konunun, nesnel. doğru ve ulusal çıkarlara
uygun bir değerlendirilmesi yapılamıyor.
Eldeki verilere göre Türkiye, 1993 yılında KKTC bütçe-
sine 560 milyar TL katkıda bulunacaktır.
Eğer KKTC'nin nüfusunu 150 bin dolayında alırsanız,
bütçe yoluyla kişi başına yardım yaklaşık dört milyon TL
dolayındadır. Türkiye'de de bütçenin kişi başına harcama
mıktarı bunun biraz üzerindedir.
Bütçe dışı yardım ve katkılar, bunların kullanım biçimle-
ri açıklık kazanmıyor. Bunların ötesinde nüfus sayımı
yapılmasına karşın resmi sayım sonuçlan açıklanmıyor.
Ancak bu yasaklılık yabancı yayın organlarının Kıbrıs
konusunda doğru-yanlış bilgi vermelerini engellemiyor.
Türkiye'den 40 bin kişinin Kıbrıs'a yerleştirildiği, buradan
200 bin Rumun güneye sürüldüğü ve Ada'da 30 bin Türk
askerinin bulunduğu, yıllardır öne sürülüyor.
Doğruların, gerçeklerin bilinmemesi, dünya kamuoyu-
nun yanlı biçimlenmesıne yol açıyor. Oradaki soydaş-
lanmızın ve Türkiye'nin tümüyle zaranna işleyen bir dün-
ya kamuoyu yaratılmış bulunuyor.
Ûte yandan Kıbrıs sorununun çözümünde tek kişi ola-
rak tüm umutların bağlandığı Cumhurbaşkanı Denktaş,
Kıbrıs'ta gelinen noktada "İş çığnndan çıktı
1
' diyebiliyor.
Denktaş, son aylarıja giderek artan oranda, KKTC hü-
kümet çevrelerinin, milletvekillerinin ve bürokratlann,
Türkiye'den giden yardımlar ve KKTC'deki olanaklarla il-
gili tutumlarından yakınıyor.
KKTC, dolandırıcıların, iskan, uyuşturucu ve eski eser
kaçakçılarının cenneti yapılmış bulunuyor.
Çelişik ve ilginç olan, Cumhurbaşkanı Denktaş'ın kendi
çevresi ve Türkiye yetkilileriyle birlikte yarattığı bir dû-
zenden yakınır bir duruma gelmesidir.
KKTC'nin bu duruma gelmesinin en büyük nedeni,
özellikle 12 Eylül rejimi sonrasında yaşanan "demokrasi-
sizleştirme" sürecidir. Toplumsal yapının demokrasiden
uzaklaştırılması muhalefet partilerinin 1990 seçimleri
sonrasında Meclis'e katılmamalarıyla doruk noktasına
ulaşmıştjr.
Son günlerin bir başka gelişmesi KKTC'nin durumunu
açıklıyor. Türkiye'de polisin aradığı söylenen Yahya De-
mirel, anında KKTC yurttaşı yapılıyor. Buna karşılık Türki-
ye kapitalizminin yüz akı, yılların vergi rekortmeni Bayan
Manukyan'ın orada apartman almasına bile izin verilmi-
lyor. .
Bankacılık alanında yoğunlaşan gelişmeler, kısa süre-
de önlem alınmazsa, KKTC'nin ekonomik yönden de çok
olumsuz sonuçlara gebe olduğunu kanıtlıyor.
Türkiye'nin vergi ödeyenleri, KKTC'de kendi vergileriy-
le nasıl bir baskı ve yağma düzeni yaraüldığmı öğrenmek
hakkına sahiptirler.
KKTC'deki soydaşlarımızın güvenliği ve çıkarı da de-
mokratik süreçlerin işletilmesini gerektiriyor.
Türkiye. uluslararası ilişkilerinde, özellikle Avrupa Top-
luluğu ile yakınlaşmada daha çok batağa saplanmadan
KKTC'de genel seçimlere gidilmesini sağlamalıdır. Varo-
lan düzenden çıkar sağlayanların sorunu çözümünde is-
teksiz olacakları bilinmelidir.
DUNYA EKONOMISEVE BAKIŞ
ERGİN YILDIZOĞLU LONDRA
Avrupa'daYolsuzluklar OrtahğıKanştırdı
G
eçen bir yılda Avrupa'nın belli
başlı ülkeleri hükümet ve de
muhalefet paıtilerinden bazı poli-
tikacıların görevini kötüye kulla-
narak mali veya siyasi avantaj
elde etmek, rüşvetalmak yüzünden kovuştur-
maya uğramasına, istifa etmesine, hapse
düşmesine, hatta kalp krizi geçirerek ölmesi-
ne şahit oldular. Geçen birkaç on yıl ıçinde bu
ülkeleri yöneten hükümet partilerinin araları-
ndaki ilişkiler bozuldu. Hatta bunların hükü-
met veya muhalif olarak işlev gösterdikleri
sosyal politik kurumsallaşmada ve konsen-
süste büyük delikler açıldı. Bu skandallara
her gün bir yenisi ekleniyor ve çürümenin ne-
reye kadar ulaştığı hakkında ise kimse henüz
gerçekçi birtahminde bulunamıyor.
İtatya: Çürimertn boyrttan heH değil
Bu skandalların en şiddetli yaşandığı yer
italya. Financial Tîmes gazetesine göre "İtal-
ya'da yolsuzluklann boyutları her türlü ahlak
sınırınınçoktanötesinegeçmişdurumda. Her
gün bir yenisi ortaya çıkarılan bu çürümenin
boyutları o kadar geniş ki yönetici sınıfın tümü
kuşku ve töhmet altına düşmek tehlikesi ile
karşı karşıya."
Geçen yıl ortaya çıkarılmaya başlanan ve
hızla ulusal skandal boyutuna ulaşan yolsuz-
luklara, tahminlere göre yaklaşık 60.000 kişi
karışmış. Bugüne kadar 50 parlamento üyesi
hakkında soruşturma açıldı. iki parti liderı,
Sosyaüst Parti'den Bettino Craxi ve Cumhuri-
yetçi Parti'den Georgio La Malfa görevlerin-
den ayrılmak zorunda kaldılar. Sosyalist Parti
Örgütlenme Sekreteri Vicenzo Balzance,
hakkında soruşturma sürerken kalp krizi ge-
çirip öldü. Hıristiyan Demokrat Partinin ör-
gütlenme sekreteri hakkında 10 tane dava
açıldı. Sadece Milano'da 110 kişi tutuklandı,
300 kişi sorguya çekildi.
Yolsuzluklann kökleri italyan Komünist
Partisı'nin iktidara gelme olasılığının ortaya
çıktığı 1970'lere kadar gidiyor. O günlerde Hı-
ristiyan demokratların ve sosyalistlerin, ko-
münistleri durdurmak için gerekli fonları ya-
ratmak üzere giderek hükümet kontratları ve
devlet işletmeleri etrafında rüşvet mekaniz-
masını işletmeye başladıkları ve yaygın-
laştırıp zaman içinde sistemleştirdiklerı an-
laşılıyor. Yolsuzlukların giderek toplumun
Cml kaplyartai yitirti. nnmu Ntarkez Baakası. Mitttrrani Itsttınniaıı feıfU. Krtl, fttutatOUa suçlıııyor.
her yerine yayıldığı zelzele kurbanlanna
aynlan 31 milyar doların önemli bir kısmının
kaybolduğu 1980'lerde de bu mekanizmanın
içine komünist partisinin de katılması ile sis-
tem giderek kontrolden çıktı.
Fran$a: Bahk baştaı fcotarmş
1992 nisanında başbakan olduğunda Pier-
re Beregovoy, "hükümetinin her türlü yol-
suzluğun kaynağını kurutacağına" söz ver-
mişti. Geçen şubat ayında bir soruşturma
Beregovoy'un bir işadamından 179.000 do-
larlık bir faizsiz kredi aldığını ortaya çıkarttı.
Devlet Başkanı François Mitterrand'ın yakın
dostu olduğu anlaşılan bu işadamının adı da
Beregovay'ın başdanışmanlarından biri ile
birlikte bir borsa ("insider trading") skan-
dalına karışmıştı.
Beregovoy skandalının patlamasından
birkaç gün sonra bu kez de Gaullist muhale-
fetin lideri, seçimlerden sonra Beregovoy'-
un yerine geçmesi muhtemel, Jacques Chi-
rac'ın Oman Sultanı'ndan bedava bir tatil ka-
bul ettiği ortaya çıktı. Eski sağcı Kültür Ba-
kanı François Leotard, Kent İşleri Bakanı
Bernard Taple, eski başbakanlardan Lau-
rent Fabious da ismi skandallara karışan po-
litikacılar arasında
Alman Ekonomi Bakanı Jurgen Moelle-
man'la birlikte geçen yıl istifa eden hükümet
üyelerininsayısıdorde çıktı. Savunma Baka-
nı Türkiye'ye tank satışında ortaya çıkan bir
yolsuzluktan, Sağlık Bakanı yardımcısı ca-
sus çıktığı için. Posta İşleri Bakanı da Kohl
hükümetini yeteneksizlikle suçlayarak istifa
etmişlerdi. Jurgen Moelleman'ın, nüfuzunu
kullanarak kardeşine ticari kazanç sağladıgı
konusundaki söylentiler kanıtlanınca istifa
etmek zorunda kalması, zaten zayıflamakta
olan Kohl hükümetine ciddi bir darbe vurdu.
İngiltere'de BCCI (Bank Credit and Com-
merce International) sKandalını araştıran bir
rapor tüm Merkez Bankası yönetim kurulu-
nu, yüzlerce küçük tasarruf sahibinin yaşam
garantisini oluşturan tasarruflarının yok ol-
masına yol açah, yolsuzluklan bankanın
çokmesinin bir yıl öncesinden beri biidiğini,
ama bir şey yapmadığını iddia etti. Ispanya'-
da sosyalist hükümet Sosyalist Parti üyeleri
hakkında birbiri ardına açılan yolsuzluk da-
vaları ile sarsılırken Belçika'da sosyalist
parti liderlerinden Andre Cools'un bir kıralık
katil tarafından öldürülmesı de giderek bir
helikopter ihalesi sırasında verilen rüşvetle-
re bağlanıyordu. Belçika'daki gelişmeler
uluslararası suç örgütleri ile politikacılar
arasında artan ilişkilere de işaret etti.
Banş kupbanlan
Son bir iki yılda birbiri ardına patlamaya
başiayan skandalların arkasında aynı dö-
nemde tüm dünyayı etkileyen iki gelişmenin
işaretlerını görmek mümkun. Bu iki gelişme-
den biri "soğuk savaş'ın bitmesi. diğeri eko-
nomik krizin bir resesyonla derinleşmesi.
"Soğuk savaş"ın bitmesi Avrupa'da hükü-
metleri ve muhalefetleri ve genel olarak si-
yasi sistemi belli bir konsensüs içinde hare-
ket etmeye zorlayan ve bu durumu da geniş
halk kitlelerine kabul ettirmelerini kolaylaşt-
ran "komünist tehlike" tehdidini ortadan
kaldırdı. Ekonomik krizin derinleşmesi ise
gittikçe daralan kaynaklar üzerinde rekabeti
şiddetlendirdi ve ekonomik yaşamda siyasi
müdahalenin önemini arttırdı. Böylece dara-
lan kaynaklar üzerinde rekabet sertleşirken
tarafların konsensüs politikasını bir kenara
bırakması ile kirli çamaşırlar da bir bir orta-
ya dökülmeye başladı. Bu, italya'da olduğu
gibi halk arasında büyüyen bir tepkiye yol
açıyor. Halkın tepkileri de her gün yeni skan-
dallann patlamasına uygun bir ortam yaratı-
yor. Sonuçta var olan siyasi rejimlerin meş-
rulukları üzerinde kuşkular doğmaya baş-
ladı Bunun bir siyasi sonucu ise italya'da
Fransada ve Almanya'da olduğu gibi sağ
radikal ve popülist partilerin bu hoşnutsuzlu-
ğu körükleyerek hızla güçlenmesi oldu.
Anlaşılıyor ki "soğuk savaşın" bitmesi
nükleer tehlikeye karşı ABD şemsiyesi altı-
nda toplanmış uluslararası ittifakları dağı-
tmakla kalmadı. Ülkeler düzeyinde iç politi-
kada geleneksel konsensüsleri bir arada tu-
tan "soğuk savaş" çimentosunun kalkması
Avrupa'nın çeşitli ülkelerındeki yolsuzluklan
su yüzüne çıkartmaya başlayarak rejimlerin
geleceğini etkilemeye başladı
MERKEZ BANKASI KÜRLARI 13 MART 1993
CİNSİ
lABDDoları
1 Alman Markı
1 Avastralya Doları
1 AvusturyaŞılini
1 Belcıka Frangı
IDanımarkaKronu
1 Fın Markkası
IFransız Frangı
IHollandaFlorini
11sveç Kronu
11sviçre Frangı
100 İtalyan Lireti
1 Japon Yeni
IKanada Doları
1 Norvec Kronu
1 Sterlin
1S Arabıstan Rıyali
DttVİZ
*"»
9416.13
5667.24
6650.61
802.57
275.25
1475.30
155500
1667.75
5044.53
1217 73
6211.16
587.41
79.93
7583.25
1330.90
13502.73
2511.31
«TIŞ
9435.00
5678.60
6663.94
80418
275.80
1478.26
1558.22
167109
5054.64
1220.17
6223.61
568.58
80.09
7598.45
1333.57
13529.79
2516.34
EFEHTİF
AUŞ
940671
566157
655085
801.77
272.49
1460.55
1539.55
1666.08
5039.49
1205.55
6204.95
581.54
78.73
7469.50
1317.59
13489.23
2473.64
9463.31
5695.64
6683.93
806.59
27662
1482.69
1562.89
1676.10
5069.80
1223.83
6242.28
590.35
80.33
7621.25
1337.57
13570.38
252389
Show TV Sunar ...
AGS'nin
tstovizyon
»rtşiırmn TELEBAROMETRE
HB8
Qaç«n Paurtaal an çok Iztonan tatovlzyon programUn...
10
Projrım
Mahallemn Mufıtarları
Zekı Metınce
20 IX) Haberleri
Yazst
B.z Aynlamayız
Sup«rmarKet
Istıyorufn
Akşam Haberlen
3 Aşag' 5 YuKarı
Kantl
Kanal6
TRT-1
TRT-1
ShowTV
THT-1
ShcmrTV
Kanaie
Kanaie
ShoınTV
Kanal 6
bleoma Oraıu
17.67
14.06
12.06
11.93
9.91
9 58
9 24
9.12
8.66
7.91
Tjrkr*»o. Admar Adam Tanı
R«klanKılar Ekol R«kH»n Pa
Ytıttm PCB Vorjm Tmtrn
Sansdar Rktrtra
mûşl«n>«rıdır
ılm AİK* A)an* Utra. Bınkm RaMamcıtk. Brttf*
ı A|«n> Hın A|«w Thompwn MOTMI Ogtvy. RPU R«kr
Umvrnl MPO C«n«^ı« Qf»y Markom Lao 8uın««. Gûztl
Grrfıka Lrıtat. AG6 ŞJRKETLER GRUBirmıi