15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel § Sahibi: Cumhuriyn Matbaacilık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Beria Nadl • Genel Yayın Yönetmeni: Özgcn Acv • Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkayıı • Yazı Işlerı Mudurlen: Fusun Özbilgen (Sorumlu), Celai BaşUngıç 9 Yazı tşleri Muddr Yardımcısı: Salim Alpaslan Sayfa Duzenı Yönetmeni: Ali Acar 9 Adana Temsılcisı: Çttio Yigenojltı lç Politika: Mehmet Tezkan, tstanbul Haberleri: Ştnay Kalkan, Dış Haberler: Ergnn Balcı, Kültür: Mürşit Balıbanlılar. Makaleler: Sami Karaörto, Spor: Abdalkadir Yuceiman, Duzeltme: Abdullah YazKi • Koordinatör: Abroet Korulsan • Mali lşler: Erol Erkut • Muhasebe: Büknl Yeoer • Butçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeoğlu • tdare: Höseyin Gürer • Işletme: Önder Çelik • Bilgı-tş.em: Nail tnal • Personel: Sevgi Bostancıoglu Basm w Yaym. Cumhuriya Malbaacılık vc r*™t~iti* Tjk.^ Tttr! cajı Cıd. 39/41 Cafaloilu 34334 lsı. PK 246 IsunbuL Td: 512 05 05 (30 İUB), TMa; 22246, Fu (1) 526 «0 72 • AOtntor \tkm Zıyt GOUlp BIv. InkıUr S. No: 19/4, Ttl: 133 II 41-47, TUa. 42344, F«xj (4) 133 05 65 V h"ir H. Zij» Bi». 1352 S. 2/3. Tkk 13 12 30. Ittec 52359, Fu: (51) 19 53 60 • A4mm: loönO Cad. 119 S. No: 1 Kıl I, TW: 19 37 52 (4 tat), Tdou 62155, Fw: (71) 1» 25 7« 1AK\İM.I5NİS\MW2 Inısak 4.47 Gunc>- 6 19 Öâlc 13 İkındı 16 51 19 49 Yaisı-21.15 Balıkçılar, 'Avına izin verilmezse canlı olarak ihraç edelim' diyorlar: Velidedeoğlu'na saygı • ANKARA(AA)-Di! Dcrncği'nin a>lık dil veyazın dcrgisi "ÇağdaşTürk Dili'nin şiir ö/cl suv ısı. gecyn ay lardi* ölcnHıt/ı V'cldcl Velidedeoğlu'na a> nldı \isan \cmuyısa\Linnı kapsavan özcl sayıdu. Vclidcdeoğlu için Ömer Asım Aksoy. Anayasa Mahkcmcsi Başkanı Yekıa GüngörÖzdcn vcSamı Karaörcn"in yazılan vc Yaşar Miraç'ın bır şıiri >er alıyor. Ayncu şiırözel say ısında Gülıcn Akın. Azi^ Nesın. Aii Vüce. C'ahıt Külebı.Ceyhun Atuf Kansu'nun yanı sıra 30'a yakıngenço/anınşiırlcrıdc bulunuvor Dcrgıdc. Scnnur Sc/er. hrendii/ Alasü. MuAilTer l \guncrgihi yazarların şıir vc şıır kitaplan üzerincyazılan vcçcşillı ıncelemclcrede yer \erihyor- Delta'dan zorunlu iniş • Haber Merkezi - İstanbul - Frankfurt seferini yapan Delta Havayollan"na ait Boeing 707 tıpı yolcu uçağı. dün Ataiürk Havalımanrndan havalandıktan sonra tekerleklerindenbiri patlayınca Frankfurt'a gövde üstü zorunlu iniş yaptı. Kültür Bakanlığı'nca ABD'deaçılacak birsergiye giden7mılletvekılıile gazetecilerin de bulunduğu uçak. alınan önlemlerden sonra Frankfurt Havalimanı'na güçlükle indi • Uçakta bulunan 125 yolcunun sağlık durumunun iyi olduğu. Delta Ha 1 vayollan'nın kaza nedeniyle soruşturma başlattığı bildirildı. Görüzbaşkan • ANKARA(ANkA)- Türkiye Bılımsel ve Teknık Aras.ti.rma Kurumu (TÜBİTAK)BaşkanıProf. Dr. KemalGürüz. Türkiyc-Amenka Birleşik Dc\lclleri Küluırel Mübadcle Koınis\onu (Fulbright) Yöneıim Kurulu Ba^kanîığı'na seçildi. Prof. Dr. Gürüz bıı görcvı 31 Aralık I992tanhınekddar yürüteeek. Fulbright Eğıtim Komis\ onu'nun diğcr yöneıim kurulu ıhelerı arasında Milli Eğiıim Bakanlığı Yurıdışı Eğitımi \e Dış İlişkiler Genel Müdürü Ülkü Büsendebulunmor Tûrki>e-ABDKültürel Mübadcle Komis\onu. Türk \e Amerıkalı üni\ersite mezunları. araşlırmacıları \ c bilimadamlanarasındaki dcğiş.im progra m lan nı desleklivor. Külıürcldcğişinı programı I946\ılında scnatörVVilliam Fulbright'ın önerisi> le Amerikan Senatosu'ncaçıkanlan bır yasa ileyürürlüğegirdi. Boğaz'da gemi araması • tSTANBUL (AA) - Romanya'dan Yunanistan'a gitmek üzere İstanbul Boğazı'ndan transit geçiş yapan Jamaika bandıralı bir geminin, dün gece şüphe üzerine Büvükdere'de demirletilerek arandığı ve daha sonra seferine izin verildiği bildirildi. Edinilen bilgiye göre Romanya'nın Galati limanından hareket eden ve Yunanistan'ın Selanik limanına gitmek üzere transit geçiş için Türk karasularına giren "Anteo" adlı gemi, şüphe üzerine Gümrük Muhafaza ve Sahil Güvenlik botlarınca, Boğaz'ın 4 mil açığından itibaren takibe alındı. İngrtiz turtstler • ANTALYA(AA)- İngiltere'den lunsük charter uçak scferlerinin mayısayınınilk haftasından itibaren başlayacağı bildirildi. lngiltcrc"nin cn büyük tur operatörü fırması Thomson Holidajs, ilk charter scferini 4 mayıs pazartcsi günü Antalya'da düzenlevecck. İngilı/ tıın/m firması. charter sefcrlcrini ckim uyının sonuna dck sürdûrccek. Yunus, 9 cm'den küçük hamsi de yiyor• Karadeniz'de hamsi ve küçük balıklann yok ol- masına günde 50 kilo kadar balık yiyen yunuslann yol açtığı öne sürülüyor. Balıkçı reislerinden Barba- ros Tuğcu, "Devlet hamsi avı için boy sınırlaması getiriyor. Ama yunusun kulağına 'Gemiden küçük hamsi yemeyeceksin' diyebüiyor mu" şeklinde ko- nuşuyor. CEMtL CtĞERİM SAMSLN- Denizcılikten So- rumlu Devlet Bakanı İbrahim Tez'in Karadeniz'de balıkçılı- ğın kötüye gitmesine gcrekçe olarak yunuslan göstenmcsi üzerine balıkçılar "Karade- niz'de başta hamsi olmak üzere küçük balıkları \unusJann yi- yip bitirdiklerini söylüyor ve bu nedenle a>Ianma yasağının kaldınlmasını 12 yıldır isriyor- duk. Nihayet sesimizi duyan oWu v> dediler. Tez"in Cumhuriyet'te ya- yı.mlanan "Karadeniz'de balık neslinin tükeıunesinde en bü- yük nedenlerden birisi hiç kuş- kusuz \unuslar. Bilimsel ka>- naklar da bumı doğnıluyor. Bu nedenle >unus avı yasağının \e- niden gözden gecirilmesi ge- rektiğine inanıyonız" şeklin- dekı sözleri Karadenızlı balık- çılan umutlandırdı. Kendi ekmek teknelerini koruyabil- mek ıçın yunus balığı avının serbest bırakılması gerektiğini bir kcz daha \ineleyen balıkçı- lar. "Karadeniz'de yunus balı- ğı avı 1980'de yasaklandı. 1980'de 2 milyon oian \unus sayısının kaç milyona ulaştığı- nı varın siz düşünün" dıvcrek bazı öncrilcrde bulundular. Bazı balıkçılar >unuslara 1^80 önccsi olduğu gibi avlan- ma izni verilmesıni ısterken. bazılan da avlanma iznı veril- mcmcsı halındc Karadenız'- den sürülmesı. hatta avlanma- sına karşı vıkan ulkclerc ihraç cdilmcsi öncrisindc bulundu- lar. Ancak öncelikle avinın ierbest bırakılması üzerinde durdular. Bizim ekmeğimizi yiyordu' Yunuslann yılda 100 mil- yon tonun Ü7erindc balık tü- ketüğini ilcri süren balıkçı reislerinden ve bir balık unu- yağı tabrıkası yönetıcılerınden Cürcan Hamsici, "Denizin al- tındaki güç olan yunuslar, de- nizin üstündeki güç olan bizler karsısında çok daha büyük ola- naklara sahipti. Bizim ekmeği- mizi \i\or. bi/ sessi/ kalıyor- duk. Ama sa\ın bakanın açık- lamasına göre avlanma vasağı kaldırılacak. İşte o zaman de- nizin altına da biz sahip olaca- ğız. İnsanlarımız proteinsiz kalmayacaklar" dedı Başta Japonya vc Kanada olmak üzere ekonomisı güçlü- olan dcvletlerin yunus balıkla- nnı avladıklanna dikkat çe- ken Gürcan Hamsici. "Eko- nomisi bizim gibi güçsüz olan devletlerde •çevrecilerden kor- kularak' ses çıkarılmıyordu. Bizler çevrecilere karşı değiliz. Ama Karadenizlinin umudu hamsimizi yunus balıklarına vedirmeyelim. Ekonomiye kat- kılan oİan fabrikaları da "he- def gösterip "Karadenız'i bıti- rcn fabnkalardır' diyerek yok etmeyelim" diye konuştu. 'BalıMarı insanlar yep' Karadenız'de hamsi ve küçük balıklann yok olması- na. günde 50 kilo kadar balık yiycn yunuslann \ol açtığını ileri süren balıkçı reislerinden Barbaros Tuğcu ıse şösle ko- nuştu: "Şu i>i bilinmelidir ki, yunus balığı avı serbest bırakı- lırsa denizlerimizdeki balıkları vunuslar değil, insanlar yer. Bırakdmazsa, yani yunus balı- ğı sorununa çözüm bulunmazsa >ine yunuslar vemeve devam eder. Yunus avı serbest bırakı- lırsa, hamsi için ikide bir boy sınırı gerirmeye de gerek kal- mavacak. Hamsi denizlerimiz- de bollaşacak, bunun yanı sıra diğer balıklar da bollaşacak. İ rerim artacak, tüketim de ar- tacak. Bir de beni en çok me- raklandıran bir konu var. Onu da sövlemeden geçemeyece- ğim. Devlet, hamsi avı için bov sınırlaması getirivor, ama yu- nus balığının kuJağına eğilip de "arkadaş, 9 santimden küçük hamsi yemeyeceksin' diyebili- vor mu? O halde birbirimizi kandırmav alım ve vunus balığı konusunda köklü çözümler ge- rirelün." Samsun Balıkçılık Koopera- tifi eski başkanlanndan Meh- met öksüz'de. doğal dengeyi bozduklan için yunus balıkla- nnın avlanmasına ızın veril- mesinı istedi. Öksüz, avlanma- sı konusunda karann çıkma- ması halinde bir öneride bulundu. Öksüz. önerisinde şöylededi: "İzin verilmezse. canlı ola- rak yakaJayalım. Avlanmasına karşı çıkan ülkelere canlı ola- rak ihraç edelim. Her yunus kilosunun üçte biri kadar balık tükerir. Balık yokluğundan şi- kâyet ediyoruz. ama 1980 yı- lından bu yana da balıklan tüketen yunuslara seyirci kalı- yoruz. Ben avlanması, hatta sınırlı olarak avlanmasından yanayun. Ounadığı takdirde ise çözümü canlı olarak ihraç edilmesinde görüyonım." Bazı balıkçılar da. 1980 ön- ccsi kullandıklan mavzer tü- fekleriyle, yunuslan ateş ede- rek korİcutmak suretiyle Karadeniz'den kovabilecekle- rini ileri sürdüler. Devletten yunuslar için "ölüm" kararna- mesi verilmemesi halinde "sürgûn" kararnamesi iste- diklerini söyleyen balıkçılar, "İnsanlann balıkstz kalmama- sı için denizlerde yunus olma- malı" dediler. 'YüzlerdenJzeılönecektir' Öıe yandan Ankara'da >apı- lan "Karadeniz Balıkçüığının Sorunlan ve Çözüm Yollan" konulu toplantıda konuşan İbrahim Tez. Türkiyenin bu- güne kadar denizlere sırtını dönmüş olduğunu belirterek "Ama hükümerimiz. sırtını de- nize dönmüş olan vatandaşları- mızın yüzünü denize döndüre- cektir. Karadeniz'in yok olma- sına tahammül edemeyiz. Biz, Türkiye Cumhuriyet'i hükö- meti olarak Karadeniz'in yok olmasını önlemek için sonımı uiuslararası platforrnlara taşı- yacağız"dedi. İstanbul Devlet Tiyatrosu, Ariel Dorfman'ın Ölüm ve Kız oyununu Taksim Sahnesi'nde sunuyor İşkence görenle işkencecikarşıkarşıya ASLI KAYABAL • ÖLÜM ve KIZ / Yazan: Ariel Dorfman / Türk- çesi: Filiz Ofluoğlu / Yöneten: Müşfık Kenter / Dekor: Orhan AJpaslan / Kostüm: Serpil Tezcan / Işık: Ayhan Güldağlan / Oynayanlar: Işık Yenersu ' Numan Pakner / Levent Oktem kocasını bir başka kızla yakalı- vor. O da bir diğer büyük darbe Paulina'nın >aşamında. Böylesi durumlarda insanlar sevgiye sı- ğınır. Karanlıktan çıkmanın yo- lu sevgidir. Evliliğini kurtarma- ya çalışıvor. Baştan sona gergin biroyun." 19701i yıllarda Şili'de geçtiği düşünülen bu öyküde aklan- lanlarTürkiye'nınvakın gcçmı- şındc vaşananlara nc tür bır >ansıma vapı\or? "Türkiye'de bu tür konulann konuşuİması gerekli bir dönem. Beş sene önce bu oyunu oynayamazdık. İşken- ce var diyemiyorduk. Şimdi iş- kence yapıldığı açıkça söyleni- >or. Sonra gündeme gelecek olan 'Ölüm ve Kız'ın tartıştığı konu: İşkenceeiler ne olacak?" 1973 \ılında Salvador Al- lende'nin devnlmesi ıle Pinoc- het vönetimi başlayınca ABD'- de zorunlu sürgünc gidcn Dorfman. Ölüm \c Kız'da. "iş- kence gören ile işkenceciyi" kar- şı karşı\a getirmış. Dorfman her ikısı arasında kurulu ilişkı- de. 'bağtşlamak' vc 'unutmak' \önünde belli ilkeleri izliyor mu? Yenersu şö> le yanıth) or: "Paulina'nın kocası hukukçu. İşkencecüerin cezalandırılmala- rı gerekir. Bu sorun Şili'de tar- tışına konusu, çünkü kurulu mahkemeler bunu gerçekleştire- mrvor. Bütün acı buradan kav- naklanıvor. Hukukun ağzından konuşuyor: Bağışlayıcı, uzlaş- macı, barışçı bir adaletin hâkim olduğu toplumlarda. toplumsal barış sağlanabilir. Paulina bun- dan umutsuz, 'Ben \aşıvorum. ama yaşayan bir ölü>üm. Bc- nimlc kim ilgilenecek?" Böylece birevsel öç alma yoluna gidi- vor." "Schubert'i bir gün yeniden dinleyeceğun." Arjantınli ov un yazan Ariel Dorfman'ın, her- han>ii bir ülkede geçmesini iste- diğı o\unu "Ölüm ve Ku"ın Paulina Şjlas'ı Işık Yenersu sahnedc böyle söylüyor. Yıllar önce vaşanan ağır bir ışkenccnin ardından. 'valnız' vaşanan 15 yıl geçmiş. Dorfman Paulina' vı hukukçu kocası Ge- rardo Escobar (Numan Pakner) ve kendine Schubert'in "Ölüm ve Kız" adlı yapıtını dinlcterek işkence yapan doktor Roberto Miranda'sıyla (Levent Öktem) biraraya getirmiş. Paulina öz- gür olabilmek için doktordan 'öç alma' ovununa gjrişiyor. Amaa denizdeki dalgalar. gök- leki martılar ve bulutlar kadar özeür olabilmek... fstanbul Devlet Tiyatrosu Ariel Dorfman'ın "Ölüm ve Kız" dilı ovununu Taksim Sahnesı'nde sahnelemeye baş- ladı. Paulina Salas'ı oynayan Işık Yenersu'dan "Ölüm ve Kız"ın öyküsünü dınlıyoruz: Oyun 17 vıl süren acımasız diktatörlükten henüz demokra- siye geçilmiş bir ülkede toplum- sal banş nasıl sağlanacak?'. 'iş- kenceci ıle işkence gören bir arada yaşayabilecek mi?' bunla- n tarttşıyor. Paulina Salas, 15 yıl önce ağır bir işkenceden geç- miş. Defalarca tecavüze uğra- mış. Kendini bir türlü toparlaya- mamış. Evde içine dönük. kapalı bir yaşam sfırdüriıyor. İşkenceci dpktor Salas'a Schubert'in 'Ölüm ve Kızı'ını çalıyor ve Pau- lina bir daha Schubert'i de dinle- vemiyor. Ama kendi kendine bır sÖ7 \emıış. Schubert'i bir gün yeniden dinleveceğim, öz- gürleşeceğim, aydınianacağım." Yıllar sonra işkenceci dok- torla tanışıyor Paulina. Sesin- den tanıyor doktoru. (Yazar Dorfman. Vivaldi dinleyen, ça- kıltaşı toplayan hoş ve aydın görünümlü "işkenceci doktor'la soru işareti açıyor izleyicinin karşısında. Acaba Paulina has- ta olduğu için m; doktoru böyle düşünüyor?) "Öç alma oyunu" başlıyor. Paulina doktoru bağ- lıyor. Tek isteği gerçeği itiraf etmesi. Yenersu, şöyle devam ediyor: "Bir yandan işkenceci- nin suçunu itiraf etmesinin peşin- de Paulina, öte yandan kocası ile işkence dönüşü gecesi tanık ol- duğu gerçeği tartışıyor. O gece Işık Yenersu ve Numan Pakner, "Ölüm ve Kız" oyununda. (Fotoğraf: UGUR GÜN YÜZ) "Öfdürmeklene kaybederiz?" Ariel Dorfman'ın oyunu belli belirsizlikle. soru ışaretlcn ıle bitiyor. Oyunun yönetmeni Müşfik Kenter ise farklı vc mut- lu. Paulina'nın "özgürlüğünü yakalayacağı" bir son uyarla- mı> "Ölüm ve Kız"a. Perdenin kapanmasına jakın Paulina. "işkenceci doktoru" öldürmeve karar \erivor. Kapalı kaldığı iç dünyadan dışan bakarken. "Dcnizde fırtına varken günün doğuşu ne kadar güzel" sözlen Paulina'nın özgürlüğünü hazır- lıyor. Tctığc dokunu\or. Tek el bir silah sesi. Perde kapanırken bon sö/lcri: "Sizlerden birini öl- dürmekle ne kavbederiz." Ingiltere'de kapalı gişe Geçen vıl I ondrada. tanınmamış vazarların oyunlannı sahne- lemesivle ünlü "Royal Court Theatre"da aylarca kapalı gişe ovnavarak rekor kıran "Ölüm ve Kız". gördüğü rağbet üzerine şubaftan bu > ana da ti\ atrolar semti "W est End"e taşındı. Haf- tada 8 kez vine kapalı gişe. İngiliz sahnelerinin tanınmış isimk?- rinden Juliet Stevenson, her iki sahnelemede de başrolde. Avnı oyunuhalen Nevv ^ork'ta"Broad«a>"deGlenn Close, Richard Drevfus, ve Gene Hackman götürüyor. Amerikan Sanatçıiar Sendikası "Equit\". bir İngiliz oyuncunun. Amerikan sahnesine çıkmasına izin vcrmediği için Stevenson. rolünü New ^'ork'a ta- şıvamadı. Rolü için. Şilili siyasal sığınmacılarla ve "İşkence Kurbanları Tıp Vakfı" başkanı tanınmış insan haktarı savunu- cusu Helen Bamber ile de günler geçiren Stevenson. her seans öncesinde. kendi kendine. "Bir insanın içinde kalan, dışa vunıla- mayan bir acı ve öfke ile sürekli yaşaması ne demekrir" diye sorarak sahneye çıktığını ve oyun gücünü. kendi kendine verdiği yanıttan aldığmı söylüyor. Izıııir Festivalî'nîn programı belirlendi İZV1İR (Cumhurivet Ege Bürosu) - 22 haziran-21 tem- muz tarihleri arasında gerçek- leştirilecek uiuslararası Altın- cı İzmir Festivali'nin ön programı belirlendi. İzmir Kültür Sanat \e Eğitim Vakfı (İKSEV) yetkililerinin açıkla- masına göre Efes'teki Antik Tiyatro'da verilecek açılış konserinde İzmir Devlet Sen- foni Orkestrası ile Frankfurt Şarkı Akademisi Korosu. çağdaş Alman besteci Carl ÖrfTun Carmina Burana adlı ünlü kantatını sunacaklar. Konseri orkestranın Genel Sanat Direktörü Rengim Gökmen yönetecek. Festivale bu yıl İngiltere'nin en ünlü senfonik toplulukla- nndan biri katılacak: Royal Filarmoni Orkestrası. Müzik- severlerin 30 haziran günü Efes Antik Tiyatro'da ilgiyle dinleyecekleri İconserin yönet- meni, ülkemizde yıllarca bu- lunmuş olan, değerli müzikçi Hovvard Griffiths. Konserin solisti genç İngiliz piyanist Lucy Barbam. Gershvvin- in "Rhapsodv in Blue" adlı yapıtını seslendirecek. Prog- ramda ayrıca Jacques Offen- bach'ın can can dansıyla "Or- feus Cehennemde" uvertürü, John VVilliams'ın "Yddız Sa- vaşlan" süıli ve Prokofiev'ın klasik senfonisi yer alıyor. İzmir Festivali'nin konuk- Ian arasında Avrupa'nın en tanınmış orkestralanndan Berlin Filarmoni Virtüozlan da bulunuyor. 1989 Viotti d'- Or ve 1990 Lecce ödüllerinin sahibi Berlin Filarmoni Or- kestrası, 7 temmuz salı günü Efes Antik Tiyatro'da. Ünlü Fransız flüt virtüozu Jean Pierre Rampal. arpçı Marielle Nordmannın eşliğin- de 8 temmuz çarşamba günü Efes'in son derece büyüleyici ve etkileyici bir atmosferi olan Celsus Kuaplığı avlusunda, Bach'tan Saint Saens'a uza- nan bir resital sunacak. Hıntli sitar . ustası Ravi Shankar ve arkadaşlannın konseri 6 temmuz pazartesi günü Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda. Geçen yıllarda ülkemizde büyük ilgi topla- yan Kızılordu Korosu'nu da 24 haziran çarşamba günü Efes Antik Tiyatro'da izleme olanağı bulabilecek sanatse- verler. Altıncı İzmir Festivali'nin dansa aynlan bölümünde Hollanda'dan Rambert Bale Topluluğu'nun gösterisi var. Belediye-bakanJık arasında4 çevre'savaşı • Özel çevre koruma bölgelerindeki belediye baş- kanlan, yetkisiz kalmalanna karşı çıkıyorlar. ÖZCANÖZGÜR MUĞLA r Özel çevre koru- ma bölgelerinde yetkileri elle- rinden alınan yerel yönetimler ile Çevre Bakanlığı arasındaki sürtüşme yeniden alevlendi. Çevre Bakanlığı'yla yetkilerin paylaşılmasıru isteyen belediye- ler, ANAP döneminde geürilen uygulamalann da kaldınlması- nı istiyorlar. Çevre Bakanhğı'nın özel çev- re koruma bölgeleriyle ilgili plan ve imar kararlannı bir ki- tap biçimine dönüştürüp satışa çıkarması, merkezi yönetimle yerel yönetim arasındaki sür- tüşmeyi yeniden tazeledi. Çevre Bakanı Doğancan Akyürek özel çevre koruma bölgeleri uygula- masının ilk başladığı Fethiye ve Göcek'in 1/1000 ölçekli planla- nm kitap halinde bastınp satışa çıkarma karan aldıklannı açık- ladı. Söz konusu planlann 20 yıl süreyle değişmeyeceğini be- lirten Akyürek, planlann satışa çıkanlmasının gerekçesini şöyle açıkladı: "Belediyelerin yaptığı planlar geçerli değil. Son söz bizde. Bu planları 10-12 kişüik bir heyet nazırlıyor. Bunların satışı ile bir- likte bu bölgelerden arsa, tarla satın alacak olan kişiler komis- yonculann yalan yaıilış bilgisine maruz kaunayacaklar. Nerede, kaç kata izin var, nerede yesii alan var? Bu kitaptan öğrene- cek, ona göre yatırım vapabile- cekler. Böylece rüşvet ortadan kalkacak." Özel Çe\re Koruma Başkan- lığı tarafından gelecek aylarda Pamukkale. Foça. Ankara- Gölbaşı. Patara, Antalya-Kıd- rak ve Ihlara Vadisi ile Gö- kova-Dalyan. Köyceğiz ve Datça'da da planlama yapılıp. bu planlann kitaplaştınlarak satışa sunulması yönünde çalış- malar sürerken. özel çevre ko- ruma bölgelerindeki beledi>e başkanlan yetkisiz kılınmalan- na karşı çıktılar. Göcek Belediye Başkanı Behzat Akdolun, bölge planlan- nın 20 yıl süreyle değişmemesı- nin güzel olduğunu, ancak bu planlarda yerel yönetimlerin katkılannın bulunması gerekti- ğini belırtirken Fethiye Beledi- ye Başkanı Özer Olgun şöyle dedı: "Fethive ve Göcek'in planlan zaten yapıldı. Kitap olavı yeni değil, bir yıllık olay. Sanırım Çevre Bakanı olaya yeni vakıf oluyor. Eski çalışmaları uvgula- maya devam edivor. Biz veni hükümet ile bu özel çevre koru- ma bölgeleri yanlışlığının düzel- tileceğini umuyorduk. Ama göriiyoruz ki, eski iktidarın >an- lışı aynen sürdürülüyor." Yerel >önetimlerin katılımı sağlanmadan çevre koruma ha- reketlerinin başanya ulaşama- yacağını belirten Fcthi\e Bele- diye Başkanı Özer Olgun. "Çevre sonımı, bir demokrasi sorunudur. Bunun için yerel yö- netimler özerkleşfiriİmelidir" dıvcrek şunları sövlcdi: "Sorun 1988'in temmuz avın- da başladı. İlk başta Fethive ve Göcek olmak üzere ulusal park olabilecek güzellikte >erler, çev- re koruma bölgesi ilari edilerek, bu bölgelerdeki beledivelerin yetkileri ellerinden alındı. Bölge- lerin planlamalan vörevi bilme- ven, tanımavan insanlar tarafın- dan Ankara'da yapıldı. Yöre insanı mağdur edilirken. bazı çevreler konındu. Ankara'da 'haşkanların ne mal olduğunu biliyonız' gibi bir yanlış saplantı var. Bir belediye başkanı cahil olabilir. yanlış ya- pabilir, ama bu yanlışın cezasını halk verir. Ankara'nın yaptığı yanlış karşısında vatandaş kimin yakasına yapışacağını biienti- vor. Çevre Bakanlığı'nın bu u>- gulaması da göstermekte ki, hükümetin çevre konusundaki görüşleri henüz net değil. Bu, ye- rel yönerimlerle vapılacak tar- tışma sonunda netleştirilmeli. V erel vönetimlere ıl/erklik veril- meli. Demokratiklik bunu ge- rektirir. Fethiye ve Göcek için belki iş işten geçti. ama diğer 10 bölgede planlama yapılırken, işin içine verel vönetinıler sokul- malı." Hangi burçtansınız? Burcunuzun kişiliğinizi, bueunünûzü ve gefeceğinizi naşıl eudlediğini biliyor musunuz? ATANlRUN hepsini cevaplıvor. ARAYIN, KENDÎNİZI VE YAŞAMINIZI DAHArYÎ AÇIKLAYJN. KOÇ BOGA IKIZLER YENGEÇ ASLAN BAŞAK TERA2I AKREP YAY OĞLAK KOVA BALIK 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 900 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 131
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle