Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel §
Sahibi: Cumhuriyn Matbaacilık ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına
Beria Nadl • Genel Yayın Yönetmeni: Özgcn Acv • Genel Yayın
Koordinatörü: Hikmet Çetinkayıı • Yazı Işlerı Mudurlen: Fusun Özbilgen
(Sorumlu), Celai BaşUngıç 9 Yazı tşleri Muddr Yardımcısı: Salim Alpaslan
Sayfa Duzenı Yönetmeni: Ali Acar 9 Adana Temsılcisı: Çttio Yigenojltı
lç Politika: Mehmet Tezkan, tstanbul Haberleri: Ştnay Kalkan, Dış Haberler: Ergnn Balcı,
Kültür: Mürşit Balıbanlılar. Makaleler: Sami Karaörto, Spor: Abdalkadir Yuceiman, Duzeltme:
Abdullah YazKi • Koordinatör: Abroet Korulsan • Mali lşler: Erol Erkut • Muhasebe:
Büknl Yeoer • Butçe-Planlama: Sevgi Osmanbeşeoğlu • tdare: Höseyin Gürer • Işletme:
Önder Çelik • Bilgı-tş.em: Nail tnal • Personel: Sevgi Bostancıoglu
Basm w Yaym. Cumhuriya Malbaacılık vc r*™t~iti* Tjk.^ Tttr! cajı Cıd. 39/41 Cafaloilu
34334 lsı. PK 246 IsunbuL Td: 512 05 05 (30 İUB), TMa; 22246, Fu (1) 526 «0 72 • AOtntor
\tkm Zıyt GOUlp BIv. InkıUr S. No: 19/4, Ttl: 133 II 41-47, TUa. 42344, F«xj (4) 133 05 65
V h"ir H. Zij» Bi». 1352 S. 2/3. Tkk 13 12 30. Ittec 52359, Fu: (51) 19 53 60 • A4mm:
loönO Cad. 119 S. No: 1 Kıl I, TW: 19 37 52 (4 tat), Tdou 62155, Fw: (71) 1» 25 7«
1AK\İM.I5NİS\MW2 Inısak 4.47 Gunc>- 6 19 Öâlc 13 İkındı 16 51 19 49 Yaisı-21.15
Balıkçılar, 'Avına izin verilmezse canlı olarak ihraç edelim' diyorlar:
Velidedeoğlu'na
saygı
• ANKARA(AA)-Di!
Dcrncği'nin a>lık dil veyazın
dcrgisi "ÇağdaşTürk Dili'nin
şiir ö/cl suv ısı. gecyn ay lardi*
ölcnHıt/ı V'cldcl
Velidedeoğlu'na a> nldı
\isan \cmuyısa\Linnı
kapsavan özcl sayıdu.
Vclidcdeoğlu için Ömer
Asım Aksoy. Anayasa
Mahkcmcsi Başkanı Yekıa
GüngörÖzdcn vcSamı
Karaörcn"in yazılan vc
Yaşar Miraç'ın bır şıiri >er
alıyor. Ayncu şiırözel
say ısında Gülıcn Akın. Azi^
Nesın. Aii Vüce. C'ahıt
Külebı.Ceyhun Atuf
Kansu'nun yanı sıra 30'a
yakıngenço/anınşiırlcrıdc
bulunuvor Dcrgıdc. Scnnur
Sc/er. hrendii/ Alasü.
MuAilTer l \guncrgihi
yazarların şıir vc şıır kitaplan
üzerincyazılan vcçcşillı
ıncelemclcrede yer \erihyor-
Delta'dan
zorunlu iniş
• Haber Merkezi - İstanbul -
Frankfurt seferini yapan
Delta Havayollan"na ait
Boeing 707 tıpı yolcu uçağı.
dün Ataiürk
Havalımanrndan
havalandıktan sonra
tekerleklerindenbiri
patlayınca Frankfurt'a
gövde üstü zorunlu iniş yaptı.
Kültür Bakanlığı'nca
ABD'deaçılacak birsergiye
giden7mılletvekılıile
gazetecilerin de bulunduğu
uçak. alınan önlemlerden
sonra Frankfurt
Havalimanı'na güçlükle indi •
Uçakta bulunan 125
yolcunun sağlık durumunun
iyi olduğu. Delta
Ha
1
vayollan'nın kaza
nedeniyle soruşturma
başlattığı bildirildı.
Görüzbaşkan
• ANKARA(ANkA)-
Türkiye Bılımsel ve Teknık
Aras.ti.rma Kurumu
(TÜBİTAK)BaşkanıProf.
Dr. KemalGürüz.
Türkiyc-Amenka Birleşik
Dc\lclleri Küluırel
Mübadcle Koınis\onu
(Fulbright) Yöneıim Kurulu
Ba^kanîığı'na seçildi. Prof.
Dr. Gürüz bıı görcvı 31
Aralık I992tanhınekddar
yürüteeek. Fulbright Eğıtim
Komis\ onu'nun diğcr
yöneıim kurulu ıhelerı
arasında Milli Eğiıim
Bakanlığı Yurıdışı Eğitımi \e
Dış İlişkiler Genel Müdürü
Ülkü Büsendebulunmor
Tûrki>e-ABDKültürel
Mübadcle Komis\onu. Türk
\e Amerıkalı üni\ersite
mezunları. araşlırmacıları \ c
bilimadamlanarasındaki
dcğiş.im progra m lan nı
desleklivor. Külıürcldcğişinı
programı I946\ılında
scnatörVVilliam Fulbright'ın
önerisi> le Amerikan
Senatosu'ncaçıkanlan bır
yasa ileyürürlüğegirdi.
Boğaz'da gemi
araması
• tSTANBUL (AA) -
Romanya'dan Yunanistan'a
gitmek üzere İstanbul
Boğazı'ndan transit geçiş
yapan Jamaika bandıralı
bir geminin, dün gece
şüphe üzerine Büvükdere'de
demirletilerek arandığı ve
daha sonra seferine izin
verildiği bildirildi. Edinilen
bilgiye göre Romanya'nın
Galati limanından hareket
eden ve Yunanistan'ın
Selanik limanına gitmek
üzere transit geçiş için Türk
karasularına giren "Anteo"
adlı gemi, şüphe üzerine
Gümrük Muhafaza ve Sahil
Güvenlik botlarınca,
Boğaz'ın 4 mil açığından
itibaren takibe alındı.
İngrtiz turtstler
• ANTALYA(AA)-
İngiltere'den lunsük
charter uçak scferlerinin
mayısayınınilk
haftasından itibaren
başlayacağı bildirildi.
lngiltcrc"nin cn büyük tur
operatörü fırması Thomson
Holidajs, ilk charter
scferini 4 mayıs pazartcsi
günü Antalya'da
düzenlevecck. İngilı/ tıın/m
firması. charter sefcrlcrini
ckim uyının sonuna dck
sürdûrccek.
Yunus, 9 cm'den küçük hamsi de yiyor• Karadeniz'de hamsi ve küçük balıklann yok ol-
masına günde 50 kilo kadar balık yiyen yunuslann
yol açtığı öne sürülüyor. Balıkçı reislerinden Barba-
ros Tuğcu, "Devlet hamsi avı için boy sınırlaması
getiriyor. Ama yunusun kulağına 'Gemiden küçük
hamsi yemeyeceksin' diyebüiyor mu" şeklinde ko-
nuşuyor.
CEMtL CtĞERİM
SAMSLN- Denizcılikten So-
rumlu Devlet Bakanı İbrahim
Tez'in Karadeniz'de balıkçılı-
ğın kötüye gitmesine gcrekçe
olarak yunuslan göstenmcsi
üzerine balıkçılar "Karade-
niz'de başta hamsi olmak üzere
küçük balıkları \unusJann yi-
yip bitirdiklerini söylüyor ve bu
nedenle a>Ianma yasağının
kaldınlmasını 12 yıldır isriyor-
duk. Nihayet sesimizi duyan
oWu
v>
dediler.
Tez"in Cumhuriyet'te ya-
yı.mlanan "Karadeniz'de balık
neslinin tükeıunesinde en bü-
yük nedenlerden birisi hiç kuş-
kusuz \unuslar. Bilimsel ka>-
naklar da bumı doğnıluyor. Bu
nedenle >unus avı yasağının \e-
niden gözden gecirilmesi ge-
rektiğine inanıyonız" şeklin-
dekı sözleri Karadenızlı balık-
çılan umutlandırdı. Kendi
ekmek teknelerini koruyabil-
mek ıçın yunus balığı avının
serbest bırakılması gerektiğini
bir kcz daha \ineleyen balıkçı-
lar. "Karadeniz'de yunus balı-
ğı avı 1980'de yasaklandı.
1980'de 2 milyon oian \unus
sayısının kaç milyona ulaştığı-
nı varın siz düşünün" dıvcrek
bazı öncrilcrde bulundular.
Bazı balıkçılar >unuslara
1^80 önccsi olduğu gibi avlan-
ma izni verilmesıni ısterken.
bazılan da avlanma iznı veril-
mcmcsı halındc Karadenız'-
den sürülmesı. hatta avlanma-
sına karşı vıkan ulkclerc ihraç
cdilmcsi öncrisindc bulundu-
lar. Ancak öncelikle avinın
ierbest bırakılması üzerinde
durdular.
Bizim ekmeğimizi yiyordu'
Yunuslann yılda 100 mil-
yon tonun Ü7erindc balık tü-
ketüğini ilcri süren balıkçı
reislerinden ve bir balık unu-
yağı tabrıkası yönetıcılerınden
Cürcan Hamsici, "Denizin al-
tındaki güç olan yunuslar, de-
nizin üstündeki güç olan bizler
karsısında çok daha büyük ola-
naklara sahipti. Bizim ekmeği-
mizi \i\or. bi/ sessi/ kalıyor-
duk. Ama sa\ın bakanın açık-
lamasına göre avlanma vasağı
kaldırılacak. İşte o zaman de-
nizin altına da biz sahip olaca-
ğız. İnsanlarımız proteinsiz
kalmayacaklar" dedı
Başta Japonya vc Kanada
olmak üzere ekonomisı güçlü-
olan dcvletlerin yunus balıkla-
nnı avladıklanna dikkat çe-
ken Gürcan Hamsici. "Eko-
nomisi bizim gibi güçsüz olan
devletlerde •çevrecilerden kor-
kularak' ses çıkarılmıyordu.
Bizler çevrecilere karşı değiliz.
Ama Karadenizlinin umudu
hamsimizi yunus balıklarına
vedirmeyelim. Ekonomiye kat-
kılan oİan fabrikaları da "he-
def gösterip "Karadenız'i bıti-
rcn fabnkalardır' diyerek yok
etmeyelim" diye konuştu.
'BalıMarı insanlar yep'
Karadenız'de hamsi ve
küçük balıklann yok olması-
na. günde 50 kilo kadar balık
yiycn yunuslann \ol açtığını
ileri süren balıkçı reislerinden
Barbaros Tuğcu ıse şösle ko-
nuştu: "Şu i>i bilinmelidir ki,
yunus balığı avı serbest bırakı-
lırsa denizlerimizdeki balıkları
vunuslar değil, insanlar yer.
Bırakdmazsa, yani yunus balı-
ğı sorununa çözüm bulunmazsa
>ine yunuslar vemeve devam
eder. Yunus avı serbest bırakı-
lırsa, hamsi için ikide bir boy
sınırı gerirmeye de gerek kal-
mavacak. Hamsi denizlerimiz-
de bollaşacak, bunun yanı sıra
diğer balıklar da bollaşacak.
İ rerim artacak, tüketim de ar-
tacak. Bir de beni en çok me-
raklandıran bir konu var. Onu
da sövlemeden geçemeyece-
ğim. Devlet, hamsi avı için bov
sınırlaması getirivor, ama yu-
nus balığının kuJağına eğilip de
"arkadaş, 9 santimden küçük
hamsi yemeyeceksin' diyebili-
vor mu? O halde birbirimizi
kandırmav alım ve vunus balığı
konusunda köklü çözümler ge-
rirelün."
Samsun Balıkçılık Koopera-
tifi eski başkanlanndan Meh-
met öksüz'de. doğal dengeyi
bozduklan için yunus balıkla-
nnın avlanmasına ızın veril-
mesinı istedi. Öksüz, avlanma-
sı konusunda karann çıkma-
ması halinde bir öneride
bulundu. Öksüz. önerisinde
şöylededi:
"İzin verilmezse. canlı ola-
rak yakaJayalım. Avlanmasına
karşı çıkan ülkelere canlı ola-
rak ihraç edelim. Her yunus
kilosunun üçte biri kadar balık
tükerir. Balık yokluğundan şi-
kâyet ediyoruz. ama 1980 yı-
lından bu yana da balıklan
tüketen yunuslara seyirci kalı-
yoruz. Ben avlanması, hatta
sınırlı olarak avlanmasından
yanayun. Ounadığı takdirde
ise çözümü canlı olarak ihraç
edilmesinde görüyonım."
Bazı balıkçılar da. 1980 ön-
ccsi kullandıklan mavzer tü-
fekleriyle, yunuslan ateş ede-
rek korİcutmak suretiyle
Karadeniz'den kovabilecekle-
rini ileri sürdüler. Devletten
yunuslar için "ölüm" kararna-
mesi verilmemesi halinde
"sürgûn" kararnamesi iste-
diklerini söyleyen balıkçılar,
"İnsanlann balıkstz kalmama-
sı için denizlerde yunus olma-
malı" dediler.
'YüzlerdenJzeılönecektir'
Öıe yandan Ankara'da >apı-
lan "Karadeniz Balıkçüığının
Sorunlan ve Çözüm Yollan"
konulu toplantıda konuşan
İbrahim Tez. Türkiyenin bu-
güne kadar denizlere sırtını
dönmüş olduğunu belirterek
"Ama hükümerimiz. sırtını de-
nize dönmüş olan vatandaşları-
mızın yüzünü denize döndüre-
cektir. Karadeniz'in yok olma-
sına tahammül edemeyiz. Biz,
Türkiye Cumhuriyet'i hükö-
meti olarak Karadeniz'in yok
olmasını önlemek için sonımı
uiuslararası platforrnlara taşı-
yacağız"dedi.
İstanbul Devlet Tiyatrosu, Ariel Dorfman'ın Ölüm ve Kız oyununu Taksim Sahnesi'nde sunuyor
İşkence görenle işkencecikarşıkarşıya
ASLI KAYABAL
• ÖLÜM ve KIZ / Yazan: Ariel Dorfman / Türk-
çesi: Filiz Ofluoğlu / Yöneten: Müşfık Kenter /
Dekor: Orhan AJpaslan / Kostüm: Serpil Tezcan /
Işık: Ayhan Güldağlan / Oynayanlar: Işık Yenersu
' Numan Pakner / Levent Oktem
kocasını bir başka kızla yakalı-
vor. O da bir diğer büyük darbe
Paulina'nın >aşamında. Böylesi
durumlarda insanlar sevgiye sı-
ğınır. Karanlıktan çıkmanın yo-
lu sevgidir. Evliliğini kurtarma-
ya çalışıvor. Baştan sona gergin
biroyun."
19701i yıllarda Şili'de geçtiği
düşünülen bu öyküde aklan-
lanlarTürkiye'nınvakın gcçmı-
şındc vaşananlara nc tür bır
>ansıma vapı\or? "Türkiye'de
bu tür konulann konuşuİması
gerekli bir dönem. Beş sene önce
bu oyunu oynayamazdık. İşken-
ce var diyemiyorduk. Şimdi iş-
kence yapıldığı açıkça söyleni-
>or. Sonra gündeme gelecek
olan 'Ölüm ve Kız'ın tartıştığı
konu: İşkenceeiler ne olacak?"
1973 \ılında Salvador Al-
lende'nin devnlmesi ıle Pinoc-
het vönetimi başlayınca ABD'-
de zorunlu sürgünc gidcn
Dorfman. Ölüm \c Kız'da. "iş-
kence gören ile işkenceciyi" kar-
şı karşı\a getirmış. Dorfman
her ikısı arasında kurulu ilişkı-
de. 'bağtşlamak' vc 'unutmak'
\önünde belli ilkeleri izliyor
mu? Yenersu şö> le yanıth) or:
"Paulina'nın kocası hukukçu.
İşkencecüerin cezalandırılmala-
rı gerekir. Bu sorun Şili'de tar-
tışına konusu, çünkü kurulu
mahkemeler bunu gerçekleştire-
mrvor. Bütün acı buradan kav-
naklanıvor. Hukukun ağzından
konuşuyor: Bağışlayıcı, uzlaş-
macı, barışçı bir adaletin hâkim
olduğu toplumlarda. toplumsal
barış sağlanabilir. Paulina bun-
dan umutsuz, 'Ben \aşıvorum.
ama yaşayan bir ölü>üm. Bc-
nimlc kim ilgilenecek?" Böylece
birevsel öç alma yoluna gidi-
vor."
"Schubert'i bir gün yeniden
dinleyeceğun." Arjantınli ov un
yazan Ariel Dorfman'ın, her-
han>ii bir ülkede geçmesini iste-
diğı o\unu "Ölüm ve Ku"ın
Paulina Şjlas'ı Işık Yenersu
sahnedc böyle söylüyor.
Yıllar önce vaşanan ağır bir
ışkenccnin ardından. 'valnız'
vaşanan 15 yıl geçmiş. Dorfman
Paulina' vı hukukçu kocası Ge-
rardo Escobar (Numan Pakner)
ve kendine Schubert'in "Ölüm
ve Kız" adlı yapıtını dinlcterek
işkence yapan doktor Roberto
Miranda'sıyla (Levent Öktem)
biraraya getirmiş. Paulina öz-
gür olabilmek için doktordan
'öç alma' ovununa gjrişiyor.
Amaa denizdeki dalgalar. gök-
leki martılar ve bulutlar kadar
özeür olabilmek...
fstanbul Devlet Tiyatrosu
Ariel Dorfman'ın "Ölüm ve
Kız" dilı ovununu Taksim
Sahnesı'nde sahnelemeye baş-
ladı. Paulina Salas'ı oynayan
Işık Yenersu'dan "Ölüm ve
Kız"ın öyküsünü dınlıyoruz:
Oyun 17 vıl süren acımasız
diktatörlükten henüz demokra-
siye geçilmiş bir ülkede toplum-
sal banş nasıl sağlanacak?'. 'iş-
kenceci ıle işkence gören bir
arada yaşayabilecek mi?' bunla-
n tarttşıyor. Paulina Salas, 15
yıl önce ağır bir işkenceden geç-
miş. Defalarca tecavüze uğra-
mış. Kendini bir türlü toparlaya-
mamış. Evde içine dönük. kapalı
bir yaşam sfırdüriıyor. İşkenceci
dpktor Salas'a Schubert'in
'Ölüm ve Kızı'ını çalıyor ve Pau-
lina bir daha Schubert'i de dinle-
vemiyor. Ama kendi kendine
bır sÖ7 \emıış. Schubert'i bir
gün yeniden dinleveceğim, öz-
gürleşeceğim, aydınianacağım."
Yıllar sonra işkenceci dok-
torla tanışıyor Paulina. Sesin-
den tanıyor doktoru. (Yazar
Dorfman. Vivaldi dinleyen, ça-
kıltaşı toplayan hoş ve aydın
görünümlü "işkenceci doktor'la
soru işareti açıyor izleyicinin
karşısında. Acaba Paulina has-
ta olduğu için m; doktoru böyle
düşünüyor?) "Öç alma oyunu"
başlıyor. Paulina doktoru bağ-
lıyor. Tek isteği gerçeği itiraf
etmesi. Yenersu, şöyle devam
ediyor: "Bir yandan işkenceci-
nin suçunu itiraf etmesinin peşin-
de Paulina, öte yandan kocası ile
işkence dönüşü gecesi tanık ol-
duğu gerçeği tartışıyor. O gece
Işık Yenersu ve Numan Pakner, "Ölüm ve Kız" oyununda. (Fotoğraf: UGUR GÜN YÜZ)
"Öfdürmeklene
kaybederiz?"
Ariel Dorfman'ın oyunu belli
belirsizlikle. soru ışaretlcn ıle
bitiyor. Oyunun yönetmeni
Müşfik Kenter ise farklı vc mut-
lu. Paulina'nın "özgürlüğünü
yakalayacağı" bir son uyarla-
mı> "Ölüm ve Kız"a. Perdenin
kapanmasına jakın Paulina.
"işkenceci doktoru" öldürmeve
karar \erivor. Kapalı kaldığı iç
dünyadan dışan bakarken.
"Dcnizde fırtına varken günün
doğuşu ne kadar güzel" sözlen
Paulina'nın özgürlüğünü hazır-
lıyor. Tctığc dokunu\or. Tek el
bir silah sesi. Perde kapanırken
bon sö/lcri: "Sizlerden birini öl-
dürmekle ne kavbederiz."
Ingiltere'de kapalı gişe
Geçen vıl I ondrada. tanınmamış vazarların oyunlannı sahne-
lemesivle ünlü "Royal Court Theatre"da aylarca kapalı gişe
ovnavarak rekor kıran "Ölüm ve Kız". gördüğü rağbet üzerine
şubaftan bu > ana da ti\ atrolar semti "W est End"e taşındı. Haf-
tada 8 kez vine kapalı gişe. İngiliz sahnelerinin tanınmış isimk?-
rinden Juliet Stevenson, her iki sahnelemede de başrolde. Avnı
oyunuhalen Nevv ^ork'ta"Broad«a>"deGlenn Close, Richard
Drevfus, ve Gene Hackman götürüyor. Amerikan Sanatçıiar
Sendikası "Equit\". bir İngiliz oyuncunun. Amerikan sahnesine
çıkmasına izin vcrmediği için Stevenson. rolünü New ^'ork'a ta-
şıvamadı. Rolü için. Şilili siyasal sığınmacılarla ve "İşkence
Kurbanları Tıp Vakfı" başkanı tanınmış insan haktarı savunu-
cusu Helen Bamber ile de günler geçiren Stevenson. her seans
öncesinde. kendi kendine. "Bir insanın içinde kalan, dışa vunıla-
mayan bir acı ve öfke ile sürekli yaşaması ne demekrir" diye
sorarak sahneye çıktığını ve oyun gücünü. kendi kendine verdiği
yanıttan aldığmı söylüyor.
Izıııir
Festivalî'nîn
programı
belirlendi
İZV1İR (Cumhurivet Ege
Bürosu) - 22 haziran-21 tem-
muz tarihleri arasında gerçek-
leştirilecek uiuslararası Altın-
cı İzmir Festivali'nin ön
programı belirlendi. İzmir
Kültür Sanat \e Eğitim Vakfı
(İKSEV) yetkililerinin açıkla-
masına göre Efes'teki Antik
Tiyatro'da verilecek açılış
konserinde İzmir Devlet Sen-
foni Orkestrası ile Frankfurt
Şarkı Akademisi Korosu.
çağdaş Alman besteci Carl
ÖrfTun Carmina Burana adlı
ünlü kantatını sunacaklar.
Konseri orkestranın Genel
Sanat Direktörü Rengim
Gökmen yönetecek.
Festivale bu yıl İngiltere'nin
en ünlü senfonik toplulukla-
nndan biri katılacak: Royal
Filarmoni Orkestrası. Müzik-
severlerin 30 haziran günü
Efes Antik Tiyatro'da ilgiyle
dinleyecekleri İconserin yönet-
meni, ülkemizde yıllarca bu-
lunmuş olan, değerli müzikçi
Hovvard Griffiths. Konserin
solisti genç İngiliz piyanist
Lucy Barbam. Gershvvin-
in "Rhapsodv in Blue" adlı
yapıtını seslendirecek. Prog-
ramda ayrıca Jacques Offen-
bach'ın can can dansıyla "Or-
feus Cehennemde" uvertürü,
John VVilliams'ın "Yddız Sa-
vaşlan" süıli ve Prokofiev'ın
klasik senfonisi yer alıyor.
İzmir Festivali'nin konuk-
Ian arasında Avrupa'nın en
tanınmış orkestralanndan
Berlin Filarmoni Virtüozlan
da bulunuyor. 1989 Viotti d'-
Or ve 1990 Lecce ödüllerinin
sahibi Berlin Filarmoni Or-
kestrası, 7 temmuz salı günü
Efes Antik Tiyatro'da.
Ünlü Fransız flüt virtüozu
Jean Pierre Rampal. arpçı
Marielle Nordmannın eşliğin-
de 8 temmuz çarşamba günü
Efes'in son derece büyüleyici
ve etkileyici bir atmosferi olan
Celsus Kuaplığı avlusunda,
Bach'tan Saint Saens'a uza-
nan bir resital sunacak.
Hıntli sitar . ustası Ravi
Shankar ve arkadaşlannın
konseri 6 temmuz pazartesi
günü Kültürpark Açıkhava
Tiyatrosu'nda. Geçen yıllarda
ülkemizde büyük ilgi topla-
yan Kızılordu Korosu'nu da
24 haziran çarşamba günü
Efes Antik Tiyatro'da izleme
olanağı bulabilecek sanatse-
verler.
Altıncı İzmir Festivali'nin
dansa aynlan bölümünde
Hollanda'dan Rambert Bale
Topluluğu'nun gösterisi var.
Belediye-bakanJık arasında4
çevre'savaşı
• Özel çevre koruma bölgelerindeki belediye baş-
kanlan, yetkisiz kalmalanna karşı çıkıyorlar.
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA r Özel çevre koru-
ma bölgelerinde yetkileri elle-
rinden alınan yerel yönetimler
ile Çevre Bakanlığı arasındaki
sürtüşme yeniden alevlendi.
Çevre Bakanlığı'yla yetkilerin
paylaşılmasıru isteyen belediye-
ler, ANAP döneminde geürilen
uygulamalann da kaldınlması-
nı istiyorlar.
Çevre Bakanhğı'nın özel çev-
re koruma bölgeleriyle ilgili
plan ve imar kararlannı bir ki-
tap biçimine dönüştürüp satışa
çıkarması, merkezi yönetimle
yerel yönetim arasındaki sür-
tüşmeyi yeniden tazeledi. Çevre
Bakanı Doğancan Akyürek özel
çevre koruma bölgeleri uygula-
masının ilk başladığı Fethiye ve
Göcek'in 1/1000 ölçekli planla-
nm kitap halinde bastınp satışa
çıkarma karan aldıklannı açık-
ladı. Söz konusu planlann 20
yıl süreyle değişmeyeceğini be-
lirten Akyürek, planlann satışa
çıkanlmasının gerekçesini şöyle
açıkladı:
"Belediyelerin yaptığı planlar
geçerli değil. Son söz bizde. Bu
planları 10-12 kişüik bir heyet
nazırlıyor. Bunların satışı ile bir-
likte bu bölgelerden arsa, tarla
satın alacak olan kişiler komis-
yonculann yalan yaıilış bilgisine
maruz kaunayacaklar. Nerede,
kaç kata izin var, nerede yesii
alan var? Bu kitaptan öğrene-
cek, ona göre yatırım vapabile-
cekler. Böylece rüşvet ortadan
kalkacak."
Özel Çe\re Koruma Başkan-
lığı tarafından gelecek aylarda
Pamukkale. Foça. Ankara-
Gölbaşı. Patara, Antalya-Kıd-
rak ve Ihlara Vadisi ile Gö-
kova-Dalyan. Köyceğiz ve
Datça'da da planlama yapılıp.
bu planlann kitaplaştınlarak
satışa sunulması yönünde çalış-
malar sürerken. özel çevre ko-
ruma bölgelerindeki beledi>e
başkanlan yetkisiz kılınmalan-
na karşı çıktılar.
Göcek Belediye Başkanı
Behzat Akdolun, bölge planlan-
nın 20 yıl süreyle değişmemesı-
nin güzel olduğunu, ancak bu
planlarda yerel yönetimlerin
katkılannın bulunması gerekti-
ğini belırtirken Fethiye Beledi-
ye Başkanı Özer Olgun şöyle
dedı:
"Fethive ve Göcek'in planlan
zaten yapıldı. Kitap olavı yeni
değil, bir yıllık olay. Sanırım
Çevre Bakanı olaya yeni vakıf
oluyor. Eski çalışmaları uvgula-
maya devam edivor. Biz veni
hükümet ile bu özel çevre koru-
ma bölgeleri yanlışlığının düzel-
tileceğini umuyorduk. Ama
göriiyoruz ki, eski iktidarın >an-
lışı aynen sürdürülüyor."
Yerel >önetimlerin katılımı
sağlanmadan çevre koruma ha-
reketlerinin başanya ulaşama-
yacağını belirten Fcthi\e Bele-
diye Başkanı Özer Olgun.
"Çevre sonımı, bir demokrasi
sorunudur. Bunun için yerel yö-
netimler özerkleşfiriİmelidir"
dıvcrek şunları sövlcdi:
"Sorun 1988'in temmuz avın-
da başladı. İlk başta Fethive ve
Göcek olmak üzere ulusal park
olabilecek güzellikte >erler, çev-
re koruma bölgesi ilari edilerek,
bu bölgelerdeki beledivelerin
yetkileri ellerinden alındı. Bölge-
lerin planlamalan vörevi bilme-
ven, tanımavan insanlar tarafın-
dan Ankara'da yapıldı. Yöre
insanı mağdur edilirken. bazı
çevreler konındu.
Ankara'da 'haşkanların ne
mal olduğunu biliyonız' gibi bir
yanlış saplantı var. Bir belediye
başkanı cahil olabilir. yanlış ya-
pabilir, ama bu yanlışın cezasını
halk verir. Ankara'nın yaptığı
yanlış karşısında vatandaş kimin
yakasına yapışacağını biienti-
vor. Çevre Bakanlığı'nın bu u>-
gulaması da göstermekte ki,
hükümetin çevre konusundaki
görüşleri henüz net değil. Bu, ye-
rel yönerimlerle vapılacak tar-
tışma sonunda netleştirilmeli.
V erel vönetimlere ıl/erklik veril-
meli. Demokratiklik bunu ge-
rektirir. Fethiye ve Göcek için
belki iş işten geçti. ama diğer 10
bölgede planlama yapılırken,
işin içine verel vönetinıler sokul-
malı."
Hangi
burçtansınız?
Burcunuzun
kişiliğinizi,
bueunünûzü ve
gefeceğinizi
naşıl eudlediğini
biliyor
musunuz?
ATANlRUN
hepsini
cevaplıvor.
ARAYIN,
KENDÎNİZI VE
YAŞAMINIZI
DAHArYÎ
AÇIKLAYJN.
KOÇ
BOGA
IKIZLER
YENGEÇ
ASLAN
BAŞAK
TERA2I
AKREP
YAY
OĞLAK
KOVA
BALIK
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
900
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
131