Katalog

22 HAZİRAN 1989 CUMHURİYET/17 , Üniversite danışma büroları lstanbul Haber Servisi Universitelerarası ikinci basamak sınavı için İstanbul'da 2325 haziran tarihleri arasında öğrenci danışma büroları kurulacak. Sınava girecek adaylara, kolaylık sağlamak amacıyla Topkapı (Anadolu ve Trakya) Otogarı ile Harern tskelesi ve Haydarpaşa DDY Garı'nda hizraet verecek danışma bürolannda il dışından gelenlerin kalacak yer sorunları da çözülmeye çabşılacak. İstanbul'da 2325 haziran tarihleri arasında ayrıca ÖYS tanıtma kartlannı gösteren öğrenciler, otel lokanta, belediye ve özel halk otobüsü hizmetlennden indirimli olarak yararlanacaklar. öğrenciler park, tiyatro ve benzeri yerlere de ücretsiz girebilecekler. ^Sosyete dişçisfnin hapsiistendi İSTANBUL (AA) "Sosyete dişçisi" olarak tanman Fiireyt Siret Dosdoğru hakkında, "Kasdi aşan cürümle adam öldürmek" iddiasıyla 30 yıla kadar hapis cezası istendi. lstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki, sanığın katılmadığı dünku duruşmada, savcı esas hakkındaki mütalaasını bildirdi. Savcı, Dosdoğru'nun, "kasdi aşan ciiriimle adam öldürmek" fddiasıyla 5 yıldan 30 yıla kadar hapsini istedi. Diş hekimi Füreyt Sıret Dosdoğru, 1979 yılında Muazzez Paçacı adlı hastasını "Novakain" adh ilacı vererek öldürdüğü iddiasıyla açılan davadan beraat etmişti. I f l l C İ a r i l l h İ C İ k İ P t irPlffiCalıfornıya polısının çalıntı ve I V U 9 K I I I I I U I 9 I I M C I I V C | I I ^ p bısıkletteri yerleştirdıği ^ yğ depo kuşların işgaline uğradı. Uzun zaman gelen gıden olmayınca k kuşların bisikletlenn üzerine yuva kurarak kuluçkaya yattıkları ve keyiflerinin yerınde olduğu bıldırılıyor. (Fotoğraf: AP) F u f P İ n n i i n r i p rlırc Pans te son 9unlerde hava sıcakllğl C J f l C I U I I U I I U C I I U ? m e v S i m normallennın çok üzerınde seyredıyor. Sıcaklardan bunalan turıstler ise çareyi Trocadero'daki fıskiyelı havuza kendilerıni atıvermekte buluyortar. (Fotoğraf: Reuter) ' Hayvanat bahcesinde Jım Ailedendeyakın Vbglun en yakın dostlarıgöreviı olanVogl, hayvanlar. hayvanların kendisine ailesinden bıle yakın olduğunu söylüyor. 4 aylık puma yavrusu Thunder ıse bu sevginin dozunu kaçırıp sureklı Vogl'un kucağına tırmanıyor. (Fotoğraf: Reuter) HABERLERİN DEVAMI G Ö Z L E M UĞUR M M U \fenilgi sonrası ANAP toz duman U C çıkması" da ittifaka puan kazan(Baştarafı 1. Sayfada) dırdı ve Mesut Yılmaz geri adım lı arayışlar içine girdiier. teliği yok. atmak durumunda kaldı. Anayasa uyannca ekim ayından Olsaydı, ANAP'ta çoktan bölünme olurdu... Hareketçimuhafazakâr grubun itibaren siyasi gündemin terael koMeclisteki ANAP çoğunluğu bugün durumdan oldukça hoşnusunu oiuşturacak cumhurbaş Başbakan Özal'a karşı yöneltiği nuttur. Bir erken seçim olsa, çoğu, bir daha Meclise gelemekanı seçimine bağlı olarak Başba temel eleştiriler, bazı liberal milyecegini biliyor. Bu yüzden, geleceklerini Öza/'a bağlamışlar. kan Özal'ın Çankaya'ya çılcma letvekillerince de desteklendi. Maaş? Ooo, oldukça dolgun.. İtibar. O da yerinde.. Ev.. Bunolasılığı ANAP'ta, "ikinci adam" özal'ın seçim sonuçlannı değerdan iyisi can sağlığı. Yemek takımları, beyaz eşyası, televizyotartışmasını başlattı. Başbakan lendirmek amacıyla yaptığı ev nu ıle dayalidöşelitojmanlardada oturuyortar. Çocuklannı okulözal'ın "demeç yasağına" rağ toplantılarında, ittifakın eleştirilara yazdırmışlar. men, eğilimlerin öncüleri, Başba leri, milletvekillerinin çoğunluğu Haydi erken seçim? kan özal ve parti yöneticilerine tarafından dile getirildi. Olmaz. Kabul etmezler. Hareketçimuhafazakâr eğiligönderdikleri mektuplarla görüşSHP ve DYP milletvekilleri de bu parayı ve bu rahatı terk edip lerini açıklayarak, ANAP'ın gele rain öncülerinden Trabzon Milleterken seçimi niçin istesinler? SHP sol kanadı, Genel Sekreter ceğine ilişkin önerilerini ortaya vekili Eyüp Asık'ın, Başbakan taBaykal'm kendilerine Meclis yolunu çoktan kapattığını düşünü koydular. Son olarak eski Başba rafından ihraç ıstemi ile disiplin yor. Çoğunun da borcu var. kan Yardımcısı Kaya Erdem ile es kuruluna verilmesi, ittifak haneÖyleyse, niçin erken seçim istesinler? ki Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz sine yazılan bir diğer puan oldu. Gerçi bir kısım SHP ve DYP milletvekili, erken seçimle yeniTitiz'in, "partilerarası uzlaşma" Yerel seçimden sonra yapılan ilk önerileri, ANAP'ı "çok sesli MKYK toplantısında Trabzon il den gelirler, ama bunlar da erken seçim için belirleyici olamazyönetiminin feshine karşı çıkan koroya" dönüştürdü. lar. Eyüp Aşık, MKYK'nın büyük çoSHP ve DYP, gerçekten erken seçim istiyorlarsa, bu konuANAP içinde Basbakan Özal ğunluğu tarafından desteklendi. da, bir kesin tavır almak zorundadırlar. ın liderliği de tartışma konusu ya Bunun üzerine Özal, "teşkilatlarNedir bu kesın tavır? pılırken, parti içindeki eğilimler da operasyon" isteğini askıya alBu kesin tavır, SHP ve DYP milletvekillerinin, başta İnönü ve yeni biçimler aldı. ANAP'ın 289 mak zorunda kaldı. Demirel olmak üzere, 1 eylül günü toptan istifa etmeleridir. kLşilik Meclis grubunda özal'a yöKaya Erdem başkanlığındaki nelik ilk tepkiler, Bakanlar Kunılu Evet, bu bir risktir. ve ANAP Başkanlık Divanı'nın disiplin kurulu da Başbakan Her riskin doğuracağı sorumluluklar vardır. SHP ve DYP bu oluşumunda ortaya çıktı. Bakan özal'ın Eyüp Aşık'ı ihraç istemiriske katlanabilir mi? ne uymadı. Ve Aşık'a kınama ceinönü ve Demirel, partilerine böyle karar aldırabilirler mi? lar Kurulu'nda görev almayan eski bakanlardan Kâzım Oksay, Yu zası vermekle yetindi. Sorun budur. Aşık olayı ANAP'ta, "parti içi suf Özal, Mustafa Kalemli, AhSHP ve DYP, böyle bir karar alırlarsa, erken seçim yapılır; met Kurtcebe Alptemoçin, HUsnii demokrasi" konusunu gündeme yok alamazlarsa, o zaman, Özal, Başbakanlık Konutu'ndan, Doğan, Hasan Celal Guzel ve Tı getirdi. Ve Necmettin Karaduman Pembe Köşk'e kolaylıkla geçer. naz Titiz, "küskünler" grubunu başta olmak üzere birçok liberal SHP ve DYP milletvekilleri toptan istifa edebiliyorlar mı? EsANAP'lı ittifakçı Aşık'ın yanında oluşturdular. ki deyiş ile "sinei millete" dönüyorlar mı? Oönmüyorlar mı? yer aldı lar. Yerel seçim öncesi birlikte davANAP'ı erken seçime götürecek bir başka kesin formül yokDışişleri Komisyonu Başkanı ranan ve "kutsal ittifakı" oluştutur. ran Mustafa Taşar ile Mehmel Ke Vehbi Dinçerler, hareketçiSHP ve DYP, bütün umutlarını, ANAP içindeki bölünmeye çedler'in araları giderek bozuldu. muhafazakâr eğilimin "Meclis bağlamış görünüyorlar. Bu umutlar da ANAP'ta hiç de seçmen Taşar, Keçeciler'i partiye "dinci bir başkan adayı" olarak ortaya çıktabanı olmayan Kaya Erdem gibi siyasetçilerin ürkek çıkışlarıgörüDÜm" vermekle suçlayarak, tı. Dinçerler, eylül ayı başında yena bağlanıyor ittifakla bağlannı askıya aldı. Bas nilenecek olan Meclis başkanlığı Zaman içinde bu çıkışların bir birikim oluşturacağını, bu bi bakan Özal'ı da "butun yetkileri için Başbakan Özal'ın grubu serrikimin de Ozal'ı muhalefet partileriyle masa başına oturtacaelinde toplamak. Meclis grubunu best bırakmasını ve herhangi bir ğını düşünüyorlar. ve parti teşkilatım dışlamak" ile aday önermemesi gerektiğini saDaha doğrusu böyle düş göruyorlar. suçlayan Taşar, bu içerikte bir vunuyor. Dinçerler, kuliste çok saKimse kendisini aldatmasın, ANAP'taki en güçlü ağıriık, ne mektup yazaıak genel merkez yö yıda ANAP'lı ile bir araya gelerek, "Sadece Başbakan çekilmemi isKaya Erdem'öir ne Dalan ne Tınaz Titiz. Ne şu, ne bu; Keçeciler neticilerine iletti. terse adaylıktan çekilirim" diyerek Grubu'öur. Bölünme için bu grup umut vermiyorsa, SHP ve DYP Taşar'ın ittifaktan uzaklaşması propaganda çalışması yapıyor. için başkaca umut da yok demektir. na karşıhk liberallerin önde gelen Hareketçimuhafazakâr ittifak, Keçeciler Grubu da "Özal cumhurbaşkanı seçilir, parti bize isimlerinden eski Meclis Başkaru kalır" beklentisi içindedir. Bu yüzden, Keçeciler ve arkadaşları, Necmettin Karaduman'ın ortaya Başbakan Özal'ın cumhurbaşka"Başbakanlık Koruma Polisliği" bağhlığı içinde Öza/'ın peşindenattığı görüşlerle ittifaka yanaştığı nı adaylığına da "sacak" bakıyor. ayrılmazlar. Niçin ayrılsınlar? görüldu. Karaduman, ANAP'ın ANAP teşkilatında büyük etkinÖzal, Pembe Köşk'e; Keçeciler de Başbakanlığa! çeşitli grup toplanülannda yaptı ' ' # bulunan ittifakçılar, özal'ın Böyle düşünüyorlar.. ğı konuşmalarla Başbakan özal'ın cumhurbaşkanı adayı olması duBöyle düşündükleri için de ilk güç denemesini ve belki de ekonomik ve politik kararlanna rumunda toplanacak olağanüstü pazarlığı Meclis Başkanlığı seçiminde yapacaklar.. karşı çıktı ve hareketci kongrenin genel başkan seçeceğiSeçimden önceki bir hafta uzun bir süredir. muhafazakâr eğilimdeki milletve ni savunuyorlar. İttifak içerisinde killerinin değerlendirmelerine yer alan Yusuf özal, Hüsnü DoBu nedenle, bugünden neler olacağı belli olmaz. Belli olmaz, benzer görüşler ortaya koydu. çünkü, cumhurbaşkanlığı seçimınden önce beklenmedik olayğan ve Hasan Celal Güzel ikinci lar. olağanüstü gelişmeler de yaşanabilir. Örnegin, 1973'te kim Ittifakçılann eski MilU Eğitim adamlığa uygun görülen isimler derdi ki, o sessiz sedasız kontenjan senatörü Fahri Korutürk, Bakanı Hasan Celal GnzeJ'i ikin arasında sayılıyor. cumhurbaşkanı olacak? ci adamlığa hazırlamaları da Ta Liberaller dağınık Bu olağanüstü olayları ve bu olayların doğuracağı gelişmeşar'ın bu gruptan uzaklaşmasınleri bir yana bırakırsak, bugünkü koşullarda, Özal cumhurbaş da etkili oldu. Taşar ile Gaziantep Yerel seçim öncesinde birlikte kanı olur. Olduktan sonra da örneğin on milletvekili transfer edeteşkilatı konusunda açık çekişme hareket eden liberallerin ise erken rek güçlendireceği ANAP grubu eliyle anayasayı değlştirip, içerisine giren Hasan Celal Guzel, seçim, TBMM Başkanlığı ve cum"başkanlık sistemi" değil, bu sistemin yozlaştırılmış btçimi olan hareketçimuhafazakâr milletve hurbaşkanı seçimi konusunda gö"başkancı sistemi" kabul ettirebilir. killerinin bütün toplantılanna ka rüş aynlıkları içeıisine düştükleri Tabii bundan sonra neler olur? Bu da bilinmez. tılarak bu ekibin "sözcüsü" duru gözlendi. Liberaller, Özal'ın cummuna yukseldi. Mesut Yılmaz'ın hurbaşkan adayı olması duruSHP ve DYP. bir erken seçim mi istiyorlar? Erken seçimin "merkez partisi" teorısine karşı çı munda Dışişleri Bakanı Mesut Yılyolu, 1 eylül günü SHP ve DYP milletvekillerinin hep birlikte kan Güzel'in bu görüşleri, Yusuf maz'ı, "ikinci adamlığa en yakın istifalarını TBMM Başkanlığı'na sunmalanndan geçer. Özal, Hüsnü Doğan tarafından da isim" olarak değerlendiriyorlar. Yoksa? Liberal eğilim içerisinde yer desteklendi. Basbakan özal'ın Yoksa, olacaklara hep birlikte katlanırız. Şimdıye kadar kat"merkez partisi teorisine karşı alan eski bakanlardan Veysel Atalandığımız gıbi... (Baştarafı 1. Sayfada) J*\Jl V&l^^ y ^ A^£l£ T1%T ^ T I I l ^ t 11 a ~~U ^Ihl • • » Özel sektör içîn alarm dem'in uzlaşma öneren açıklaması, parti yönetimi ve milletvekilleri tarafından tepkiyle karşılandı. Yemekli toplantılarda sık sık bir araya gelen überaller, Meclis başkanlığı konusunda ortak bir karar alamadılar. Eski Milli Eğitim bakanlarından Metin Emirogln, aday olacağını kulislerde açıklarken, Meclis başkanlığı için liberallerden Mükerrem Taşçıoglu ve Kaya Erdem'in isimleri de kuliste doİaşıyor. Liberaller Veysel Atasoyun da Meclis başkanlığına aday olması konusunda öneriler götürüyorlar. Basbakan Özal'ın cumhurbaşkanı adaylığına ilk başlarda çekingen bakan liberaller, Özal'ın aday olması durumunda grup içerisinden liberal bir ismi genel başkanlığa getinnenin yollannı anyorlar. Mesut Yılmaz, şimdilik liberallerin ikinci adamlığa düşündüğü en güçlü isim olarak ortaya çıkıyor. Bazı liberal milletvekilleri ise Basbakan Özal'ın cumhurbaşkanı adayı olması durumunda ANAP'ın bölüneceği endişesini dile getfriyorlar. ANAP îstanbul Milletvekili Orhan Ergüder'in öncüiüğündeki bu grup, cumhurbaşkanlığına grup içerisinden bir başka aday çıkarılmasım, bu konuda uzlaşma sağlanamaması halinde Özal'ın da onayını alarak dışarıdan aday duşunülmesi gerektiğini savundu. Liberal milletvekillerinden Doğancan Akyürek de hem Meclis hem de cumhurbaşkanı adayının öncelikle Meclis içinden aranmasını, Basbakan Özal'ın bu konuda aday empoze etmemesi gerektiğini, Meclis içinden çözüm bulunamaması halinde dışarıdan aday aranmasını öneriyor. WASH1NGTON (Cumhuriyet) Dünya Bankasf nın şemsiyesi altında özel sektöre dönük olarak çalışan uluslararası finans kurumunun (IFC) 1989 raporunda Türkiye'de özel sektörun dış borçlan konusunda alarm zilleri çahndı ve "Borcu ödeyemeyebilecek duruma diisebilüier" denildi. Raporun açıklanması vesilesiyle bir basın toplantısı yapan IFC Ekonomi Dairesi Direktörü Dr. Guy Pffeferman bu durumun nedeninin ekonomideki "makro dengesiziikler" olduğunu söyledi ve "Yerel kaynaklann finanse etrigi biitçe açığı var oldukça enflasyon da devalttasyon da olur" diye konuştu. Türkiye, IFC raporunun "yüksek enflasyon ve yüksek faiz haddi olan iilkeler" başlığı altında Brezilya ve Arjantin ile birlikte inceleniyor. Bu tur ekonomilerde uzun vadeli finansmanın tamamen ortadan kalkmasına özel sektörun yatırımdan kısarak mukabele ettiği belirtiliyor ve bunun da söz konusu firmaların gelecekteki rekabetçiliğini etkilediği kaydediliyor. Yine bu tür ekonomik ortamlarda özel sektörun benimsediği stratejinin borcu azaltmak veya mümkünse hiç borçlanmamâk olduğu ileri süriildükten sonra, bunu sağlamak için stoklan sıfırladıkları ve nakit elde etmek için ellerindeki mal varlıklannı sattık ları belirtiüyor. Bunun da ellerindeki nakit fazlasım borç olarak dışan vererek banka gibi çalışan fırmalar yarattığı, böylece "paraId finans piyasaian" doğduğu bildiriüyor. 1980'lerden başarı ile çıkan şirketlerin, "geleneksel muhafazakâr yapıdaki" şirketler olduğu belirtildikten sonra birçok fırmanın taze para bulmak veya iflas etmek f seçenekleri ile karşı karşıya kaldığı, faiz hadlerinin yüksekliği ne ', deniyle iç borçlanmaya gideme' meleri nedeniyle dışardan borç aldıklan kaydediliyor. Bu durumun \ sonucunda da özel sektörun dış ", borçlannın 1984'te2.6 milyardo . lardan 1987'de 5.8 milyar dolara fırladığı bildiriliyor ve şöyle deni' liyor. "Eger bu girdi dognı alanlarda kullamlmadıysa, ekonomide ' ki fiyat ayarlamalan >e koruma ' cılık gibi çarpıklıklar nedeniyle bu borcun geri ödenmesi sorun ola» bilir. Bu da Türkiye açısından 'yerel kaynak ihtiyacının dış borç alarak giderilmesine çalışılmasısağlıklı bir eğilim midir' sorusuna yol açıyor." ) Bu raporun açıklanması dolayısıyla Washington'daki yabancı basın merkezinde bir basın toplantısı yapıldı. IFC'nin Ekonomi' Bölümü Direktörü Pffefermaıı, ^ "Peki tedavi ne olmalıdır?" so'. rusuna gülerek şu yanıtı verdi: ' "Başlıca tedavi zaman içinde ekonomideki makro dengesiziikleri duzeltmeye çalışmaktır. Özel'. likle biitçe açıgını. Çünkü bu oldukça, enflasyon da sık sık deva • liiasyon da olacaktır. Tek kalıcı çözüm kamu açıklannı azaltmaktır. Bu da çok zor. Hızlı buyüyen iilkelerde yavaş büyüyenlere oran v la daha kolaydır bunu yapmak." , IFC'nin baş ekonomistlerinden^ Dr. Javed Hamid ise ithalat vergilerinin yüksekliğinin sanayide dış borçlanmayı teşvik ettığini, oysa sanayinin komnduğunu, bu • . korumacılık politikalarının terk" edilmesi durumunda bu tür borç' altına girmiş olan sanayıcilerin güç durumda kalacağını söyledi soy, "erken seçim" önerısini ilk kez kamuoyunda tartışmaya açarken, Atasoy'u liberallerin ağır topları Tınaz Titiz ve Kaya Erdem izledi. Küskün liberal bakanlardan Adnan Kahved, Mustafa Kalemli, Ahmet Kurtcebe Alptemoçin ise erken seçime karşı tavır aldılar. ANAP Genel Başkan Danışmanlığı'na getirilen liberal eski bakanlardan Sudi Tiirel de erken seçim önerilerine karşı çıkarak Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın yanında yer aldı. ANAP Genel Başkan Yardımcılanndan tbrahim Özdemir de erken seçime karşı çıktı. ANAP'ın eski Grup Başkan Vekillerinden Miikerrcm Taşçıoglu, erken seçime karşı çıkarak "cumhurbaşkanı konusunda uzlaşma" önerisiyle ANAP içerisinde nabız yoklamaya başladı. Eski Kültür ve Turizm Bakanlarından Tınaz Titiz'in Basbakan Özal'a gönderdiği, "erken seçim ve cumhurbaşkanhğı seçimi konusunda partilerarası uzlaşma" isteğinin yer aldığı mektup, Kaya Erdem ve Veysel Atasoy tarafından desteklendi. Ancak Orhan Ergüder, Doğan Akyürek gibi liberaller erken seçim önerisine karşı çıktılar. ANAP'taki liberallerin guçlu isimlerinden eski grup başkan vekili Haydar Özalp'ın önerisi ise "DYP ile ANAP'ın birleşmesi" oldu. Özalp, bu önerisi nedeniyle A N A P grubunun şimşeklerini üzerine toplayarak grup başkan vekilliği seçimlerini kazanamadı. Sağda birlik yolunda önerilerde bulunan eski Milli Savunma Bakanlarından Zeki Yavuztürk de grup tarafından dışlandı. Titiz'in mektubu ile Kaya Er Dünya Bankası kredisi askıda 30 Mayıs 1989 tarihinde Dünya (Baştarafı 1. Sayfada) rüşmelerden Türkiye ekonomisi Bankası'na bir mektup gönderinin bugünü ve geleceği ile ilgili lerek 100 milyon dolarlık kredi diolarak olumlu izlenimler alama liminin serbest bırakılması istenmişti. Kılıç'ın mektubunda ayrıdı. Gorüşmelerde, başta Başbakan ca Dünya Bankası'na, hazırlanan Turgut Özal olmak üzere ekono bankalar yasası taslağının da bir mi yonetiminden sorumlu bakan ve üst duzey burokratlara bazı örneği gönderilmişti. kaygılannı diplomatik bir dille an "Taahhütlerinizi latan Conable, "Ekonomik karar ve uygulamalarda daha istikrarlı bir futum iztenmesi temennisi"nde Hazine ve Dış Ticaret Müstebulunmuştu. şarlığı ile Merkez Bankası, Kıhç'ı n Conable ile yapılan görüşmelerimzasıyla gonderilen mektupde Türkiye'nin Dünya Bankası ile tan sonra 100 milyon dolarlık olan kredi ilişkileri ve orta vadeli Dünya Bankası kredisinin Merkez finansman programı da ele alın Bankası kasalanna girmesini bekmıştı. Türkiye'nin bu ay içinde lediler. Ancak bu giriş, bir türlü çekmesi gereken mali sektör kre gerçekleşraedi. Geçen haftalarda disinin üçuncü diliminin de Co da hukumete Dunya Bankası dinable'a sorulduğu ve Conable'ın rektörlerinden Ebernard Köpp'ün da "Siz gerekli düzenlemeleri ye imzasını taşıyan dört sayfalık bir rine getirdiyseniz dbette kredi di mektup geldi. 9 Haziran 1989 tarihli mektup limi serbest bırakılır" dediği oğrenildi. Bu görüşmeler üzerine oldukça ağır ifadeler içeriyordu. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Bu mektupla Türk hükümetinin Namık Kemal Kılıç'ın imzası ile Dünya Bankası'na taahhüt ettiği "^ ~ ~~~ ^ ~ ** ^ v ~» T.C. VlZE SULH CEZA MAHKEMESt 1984/199 esas 1989/434 karar 15.12.1988 tarihinde gıda maddeleri tüzüğüne aykırı davranmak suçundan sanık Şakir oğlu, Nazmiye'den olma, 1929 D.lu, Saray ilçesi Yenimahalle nufusuna kayıth, Celal Çelebioğlu hakkında mahkememizce yapılan yargılama sonunda suçu sabit olduğundan TCK.nun 3 9 6 . maddesi gereğince neticeten 79.000 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine, sanığın Kapis cezasının müddetine eşit olarak cürme vasıta kıldığı meslek ve sanatının ve ticaretinin TCK.nun 402/1. madde ve fıkrasına göre altı ay tatiline, TCK.nun 402/1, madde ve fıkrasına göre fıilin işleniş şekline göre sanığın 7 gün işyerinin kapatılmasına, TCK.nun 402/2. madde ve fıkrasına göre karar kesinleştikten sonra büyük harflerle yazılmak suretiyle ve kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan işyerinin göze çarpan bir yerine kararın yapıştırılmasına ve bilahare hükümlüden alınmak üzere Ankara, tstanbul ve Izmir'de yayımlanan ve 100.000 üzerinde trajı bulunan bir gazetede ve ayrıca suç yerinde yayımlanan mahalli bir gazetede ilan edilmesine karar verümiş olmakla karar özetleri gereği için TCK.nun 402/2. maddesi gereğince gönderilmiştir. Rica olunur. 23.5.1989 Basın: 25567 YURTİÇİ LİSANSÜSTÜ EĞİTİM BURSU VERİLECEKTİR 19891990 Öğretim yılında Yüksek Lisans, Doktora veya buna eşdeğer öğrenim öğrencisi olanlardan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bağlı kuruluşları adına (7) öğrenciye mecburi hizmet karşılığı burs verilecektir. Yüksek lisans bursu ençok 2 yıl, doktora veya buna eşdeğer öğrenim bursu 4 yıl verilir. Aranacak Burs verilecek Bursu verecek kurum Burs Konulan öğrenci sayısı Lisans ögrenim dalı Atatürk Araştırma Atatürk Hukuk, Merkezi Atatürkçülük Siyasal Bilgiler, Atatürk İlke ve Basın Yaym, İnkılapları Tarih, • Milli Mücadele Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Türk Tarih Kurumu Genel Türk Tarihi Tarih, Yakınçağ Tarihi Atatürk Kültür Merkezi Farabi, Beyruni, Felsefe ve Bilim Fergani Tarihi ARANACAK ŞARTLAR 1 657 Sayılı Devlet Meraurları Kanununun 48. maddesindeki şartları taşırnak. 2 Mülâkat tarihinde 30 yaşından büyuk olmamak. BAŞVURU İstekliler aşağıdaki belgelerle 29 Eylül 1989 tarihine kadar ilgili bağlı kuruluş başkanlıklanna başvuracaklardır. 1. Kurumdan alınacak form 2. Özgecmiş 3. Nüfus Cüzdanı aslı veya örneği 4. Yükselr öğrenim diploması veya noterden onaylı örneği 5. Yüksek öğrenim süresince aldığı derslere ait notlann dökümü ile başan ortalamasını gösterir Dekanlıkça onaylanmış belge 6. Yüksek lisans, doktora veya eşdeğer öğrenim öğrencisi olduğunu gösterir belge. 7. (4) Adet vesikahk fotoğraf MÜLAKÂT AdayJar mülakâta katılrnak uzere 1 Kasım 198Î>Saat 10.00'da basvuruda bulunduklan kurumda hazır bulunacaklardır. Başvurular; Atatürk Araştırma Merkezi ve Atatürk Kültür Merkezi için, Atatürk Bulvarı 225, Kavaklıdere/ANKARA, Türk Tarih Kurumu için; Kızılay Sokak I, Sıhhıye / ANKARA adreslerine yapılacaktır. Mulakâtı kazananlara, 4 yıllık yüksek öğrenimi tamamlayarak Yüksek Kurumda GİH sınıfında göreve başlamış bir memura yapılan net ödemeler tutarında burs verilecektir. Basın: 24678 İLAN ESKİŞEHİR 3. SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN BİLDİRİLMİŞTİR. Sanık: TL'RAN DOĞAN: Osman \e Hatice oğlu 1954 d.lu Tokat Hızık Koyü nufusuna kayıtlı, halen Antalya Beldibi'nde halıcılık yapar ve orada oturur. HÜKÜM ÖZETİ: Karşılıksız çek vermek suçundan yukanda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizin 16.3.1989 tarih ve 1989/32 esas ve 1989/151 karar sayılı ilamı ile 3167 sayılı kanunun 13. maddesi veTCK'nın J19/5. maddesi gereğince OTUZ BlN LİRA AĞIR PARA CEZASI İLE CEZALAND1RILMASINA karar verilmiştir. Karar sanığa gonderilmiş bila tebliğ iade edilmiş, zabıtaca yapılan tahkikaıta sanığın do^yada mevcut adreılerde bulunması mumkun olmamıştır. Bu nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. maddesi uyannca hukum ozetinin ilanen tebliğine karar verilmi^tir. HÜKÜM, ilan edıldiği tarihten yedi gun sonra sanığa tebliğ edilmiş sayılacaktır. İlan olunur. 23.5.1989 Basın: 25748 MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞINDAN MALİYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 14 Ağustos 1989 Pazartesi gunu saat 09.00'da Ankara ve İstanbul'da Maliye Müfettiş Yardımcılığı Giriş Sınavı açılacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN a Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'nci maddesinde yazılı niteliklere sahip olmak, b 1.1.1989 tarihi itibariyle 30 yaşını doldurrnamış bulunmak, c Siyasal Bilgiler, lktisat, Hukuk, İktisadi ve İdari Bilimler fakültelerinden, tktisadi ve Ticari llimler akademilerinden, (veva eşitleri olan yurtdışı fakülte veya Yüksek Okullardan) birinden mezun olmak gerekmektedir. Sınavlara giriş şanlarını ve sınav konularını gösteren kitapçık ile başvuru formu yukanda belirtilen eğitim kurumlarından, Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlığından, tstanbul ve İzmir Defterdarlıklarında Maliye Müfettişlerinden sağlanabilir. Isteklilerın gerekli belgelerle birlikte en geç 31 Temmuz 1989 Pazartesi günü çalısma saati bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanlığı'na bizzat veya posta ile başvurmaları (postada vaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır) gerekmektedir. İlan olunur. ekonomik kararları uygulamaya getirinceye kadar mali sektör krej koyamadığı, bankalar yasasında disinin serbest bırakılmayacağı'.' öngörulen değişikliklerin, banka bildirildi. • '• ran isteği doğrultusunda yapılma^ dığı gerekçesiyle kredının askıya Hazine umutlu alındığı bildirildi. Dünya Bankası'nın mektubu ile/ Mektupta neler var? ortaya çıkan gelişmeler konusunKöpp'ün imzasını taşıyan Dün da bilgi veren Hazine ve Dış Tit ya Bankası'nın 4 sayfalık mektu caret Müsteşarlığı yetkilileri, Dün^' bunda, son donemde gundeme ge ya Bankası ile mali sektör kredisi^ 1 len bazı karar ve uygulamalar dışında herhangi bir pürüz bulun ' eleştiriliyor. Mektupta Türkiye' madığını belirttiler. Yetkililer mali nin kredi alabilmek için bankaya sektör kredisi konusunda ortaya" taahhüt edip de yerine getireme çıkan anlaşmazlığın da en kısa sü "• diği uygulamalarla ilgili olarak rede giderilerek krediye işlerlik ka° özetle şöyle deniliyor: zandırılabileceği umudunu taşı • 1. Bankalar Yasası: Bankalar yorlar. • Gelişmeleri yerinde gözlenıek ve yasasında yapılacak değişiklikler konusundaki çalışmalar çok ya daha sağlıklı bir karara varabilvaş ilerledi. Hazırlanan son tasa mek amacıyla Dünya Bankası'nınrı taslağı ise bankamn önerileri Ankara'ya bir heyet göndermesine uymadığı gibi, Türk hüküme nin istendiğini belirten Hazine yettinîn taahhutleri ile de çelişiyor. kilileri bu heyetin şu sıralarda AnMali sistemin en onemli sorunla kara'da çalışmalanru sürdürdüğurından biri olan batık krediler ve nü kaydettiler. zor duruma düşen bankalarla ilHazine, hükumetin tercihli kregili düzenlemeler son derece yeter dilerdeki sübvansiyonları azalttısiz. Taslaktaki düzenlemeler mev ğı, ayrıca 1988 yıb ekim ayında cut sisteme göre bir ilerleme nite karşıhk kararnamesi ile ilgili çıkaliği taşırmyor. Kurulması öngöru nlan tebliğin de karşıhk kararnalen "Bankalar Hastanesi"nin si mesinin özune ve Dünya Bankayasi otoriteden bağımsız bir yapı sı'na verilen taahhütlere aykın olda olması ve teknik bir kurulca madığı görüşunu savunuyor. yönetilmesi konusunda taahhüt Özsermaye yeterliliği karannın verilmiş olmasına rağmen yeni uygulanmasında gecikildiğini taslak bunun tam tersini öngörü doğrulayan Hazine yetkilileri, yor. Dünya Bankası'nın Bankalar Ya2. Karşıhk Kararnamesi: 1988 sası değişikliği üzerindeki endişeyılı mayıs ayında yürürluğe konu lerinin de yanlış anlamadan kaylan karşıhk kararnamesi olumlu naklanmış olabileceğini bildiriyorbir gelişme idi. Ancak ekim ayın lar. Hazine ve Dış Ticaret Musteda Hazine ve Dış Ticaret Muste şarlığı'na göre, Bankalar Yasası şarlığVnca çıkanlan bir tebliğle bu değişiklik taslağı Dunya Bankası olumlu uygulama da gölgelendi. ile varılan mutabakata aykın deBu tebliğle donuk kredilerin bü ğilyük bölümünün yine bilanço akDünya Bankasf nın erken uyatifleri arasında sağlıklı kredi gibi n sistemi ve "banka hastanesi"ne gösterilmesine, bilançolann mak dönüştürülecek olan tasarruf yajlanmasma yol açtı. Bu bir tür mevduatı sigorta fonunun bağımgeriye gidiştir. sızlığı üzerinde titizlikle durduju 3. Özsermaye yetersizliği tebli belirtilerek hazırlanan taslakta da ği: Bankaların mali yapılarının bu konulann dikkate alındığı bilgüçlendirilmesi, iştirak ve gayri dirildi. menkul politikalarının daha rasVerilen bilgiye göre, hazırlanan yonel bir yapıya kavuşturulması taslakta kurulması öngörulen amacıyla çıkanlacağı taahhüt edi "banka hastanesi" 5 kişilik bir yölen "özsermaye yeterliliği" tebli netim kurulu tarafından yönetileği konusunda bugune kadar hiç cek. Yonetim kurulu üyeleri biri hükümet tarafmdan serbestçe, 2'si bir gelişme sağlanamadı. 4. Vergiler: Kredi maliyetleri Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarüzerinde onemli rol oynayan ban iığı temsilcilerinden, biri Merkez ka ve sigorta muamele vergileri Bankası temsilcisınden, biri de nin indirileceği, fonların azaltıla Bankalar Birliği temsilcisinden cağı taahhüt edilmişti. Ancak da oluşacak. Ancak üyelerin tümü ha once yuzde 3 olan \e geçici bir Bakanlar Kurulu'nca atanacak. süre için yuzde 5"e çıkarıldığı be64. maddenin uygulanmasındalirtilen muamele vergisi oranına ki Hazine'nin bağlı olduğu bakasureklilik kazandırıldı. na verilen yetkiler ise aynen koru5. Sübvansiyonları azaltamadı nuyor. Dünya Bankası ise getirimz: Tercihli kredilerin gözden ge len bu düzenlemelere banka hasçirileceği, bir kısmının azaltılacağı tanesinin yeterince özerk olamave geri kalanlar üzerindeki sub yacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor. vansiyonların düşürüleceği taahHazine ve Dış Ticaret Müstehüt edilmişti. Ancak sübvansiyon şarlığı yetkilileri, Dunya Bankası lar yine eskiden olduğu gibi arta ile mali sektör kredisi konusunda rak sürdüruldu. Mektupta, hukü ortaya çıkan sorunların en kısa sümetin Dünya Bankası'na verdiği rede giderilerek krediye işlerlik kabu taahhutleri tam olarak yerine zandırılabileceğini söylediler.