Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER onu toplantıva çağırmak ve gundemıru duzenlemek olmak uzere, "taraflılık" yakıştınlabılecek eylemler olmaz Burada ancak bır "dar vorum""genış yonnn" tartışması söz konusu olabılır 1982'nın 105 maddesıne göre cumhurbaşkanı sorumsuzdur Başbakan ve ılgılı bakanlarca ımzalanan kararlarından onlar sorumludur Anayasa ve öbur kanunlara göre "tek başına yapabıleceğı behrtılen ışlemlen" ve "re'sen ımzaladığı kararlar ve emırler"e karşı yargı >olu kapahdır, bunlar aleyhıne Anavasa Mahkemesı dahıl, yargı mercılenne başvurulamaz Yıne Md 105'e ve 148'egöre Ana yasa Mahkemesı cumhurbaşkanını Yuce Dıvan sıfatıyla bır tek "vatana ıhanet"ten dolayı yargılayabılır, o da ancak TBMM üye sayıs nın dörtte uçunun karanyla ve yetkı rezervlerını, eskı cumhurbaşkanımn tersıne, sınırlarını da zorlayarak kıillanmaya gınşmesı başlı başına bır sorundur önce ıkı ayraç açmak ıstıyorum Bırıncısı, muhalefet partilerinin temelsız savlarla ve gunlük laf yetıştırmelerle yurutmuş olduklan, sonra da (ternelı Içine girilmiş bulunan donemde iktıdar ve muhalefet birbırine çok zor olmadığı ıçın) gen aldıkları ve asıl kendılerıne puan kaybettırmış olan "Çankaya'ya çıkartmayız" gunler geçirtebilir. Ama muhalefet partilerinin her şeyden once ve onu ızleyen "Çankaya'dan ındırırız" tutumlarını yanlış bulmaktayım "Çıkartmamanın" anataraflardan biri olabilmek için once 1982'deki cumhurbaşkanının yasal temelı yoktu siyasal meşruıyetsızlık gerekgucunu doğru saptamaları, muhalefetlerini sağlam, hukuksal çelen de en azından tartışmalıvdı "lndırmenın" zeminlere oturtmaları ve ciddi siyasal gerekçelere dayandırmaları anayasal yolları da sandıkları ve sovledıklerı kadar kolay değıldır Her ıkı halde de çok daha cıdgerekmektedir. dı, ıyı tartümış ve duzeylı vaklaşımlar gereklıydı ve gerekhdır En başta da anayasalyasal duzlem ıle siyasal duzlem bırbınne karıştınlmamah \e siEskı başbakan, yenı cumhurbaşkanı, 2 yıl kadar sız cumhurbaşkanını gerıde bırakmaktadır (Ama yasal mucadele üslubu salt kışkırtma ve gerılım yaönce anayasa değışıklığını gündeme getırdığınde, buna yuksek dozda bır başkanlık sıstemı demek de mumkun değıldır, çUnku yetkılenyle oranlı bıçım ratraa duzevının üstüne çıkarılmalıdır 15 Ocak 1988 tanhlı Cumhurıyet'te (s 10) bır yazı Ikıncısı, bır zatı başbakan olarak ıçıne smdıreyazmıştun "özal başkanlık sıstemı ıstıyor ya da de sorumlu kılınmadığı gıbı seçımı de genel oyla bılmış bır muhalefetın ve siyasal sınıfın, aynı zatı yan başkanlık sıstemı ıstıyor" türunden yorumla değıldır ) cumhurbaşkanı olarak hazmedemı> or olmasını bura karşı çıkmış, 1982 sıstemııun zaten parlamenter Ne var kı hahhozır cumhurbaşkanı, 1982 Ana ruk bır gerçekçılıkle ızlemekteyım Her ıkı konum sayılamayacağıru söylemıştım. ABD'nın başkanlık yasası'nm kendısıne verdığı olağanustüyetkılensık da önemlı siyasal görev noktalarıdır Bırı ötekınve Fransa'nın yarı başkanlık sıstemlenndekı yetve kapsamlı (henüz) kullanmamış, başbakanın Onde den çok daha ulu değıldır Gel gör kı "sultanı ve kılerle 1982 Anayasası'ndakı cumhuıbaşkanının ve rahat çalışmasına olanak tanımıştır Böyle olun şefçı atavıstık siyasal kültürumjz kendını burada olağanustü yetkılennı karşılaştırmıştım ca da, fiıhyata bakılıp 1982 'nın resmı gerçeğı unu da göstermıştır Yazının son bölümunü aynen alıyorum, çunkü tulmuştur Yoksa bugün "parlamenter ststemden Soruna dönehm Yenı cumhurbaşkanının, başgeçerhhğını guncelleşmış olarak koruyor başkanlık ya da yarı başkanlık sıstemıne geçış"ten söz edümezdı O dozlar Turkıye'de zaten aşılmış bakan atamakta, partı delegelennı kabul etmekte Olağanustü yetkiler tır ve hahhazır başbakanın cumhurbaşkanı olmak sergıledığı tutumlar "taraflı" davranışın ılk belırtılendır, ama ılende olabıleceklenn yanında hıç ka"Demokrasılerde yalnızca yurUtmenın başı ol gıbı bır emelı varsa, 1982 Anayasası kendısıne mulır Aysbergın gövdesı, gönderme yaptığım yazıda ması gereken cumhurbaşkanının görev ve yetkıle kemmel hızmet verebılecek bır araçtır 1982 Anabelırttığım yetkılerın ve yetkı rezervlennın taraflı nnı, cumhurbaşkanının "yurutmeyle, yasamayla, yasası'ndakı cumhurbaşkanm, Fransa cumhurbaşbıçımde kullanılmasıdır Ama unutulmasm kı 1982 yargıyla ılgılı gorev ve yetkılen" dıye tek madde kanının vıtrındekı aktif ve surekli görevlen gıbı göAnayasası var oldukça >enı cumhurbaşkanmın kende toplayan 1982 TC Anayasast belkı de türunun revlerı belkı fazla değıldır ama, zaman zatnan ve dısım "tarafsızım" dıye savunmasına bıle gerek tek örneğıdır Buttin sıstemıyle yasamanm ustun tsterse kullanarak yalnız hükümete ve burokrasıyoktur, "Ben anayasanın bana verdığı yetkılen kullüğunu (parlamenter meşruıyetı) ve yargı bağımsız ye değıl, yasamaya, yargıya ve topluma hükmedelanıyorum, ışte o kadar" dıyebıhr açıkça \t fiılen lığım hıçleyen, yurutmenın ustunluğu teorısıne da bıleceğı muazzam yetkı rezervlerı vardır ANAP kurullanna katılmadıkça yanan, toplumu, devlet ıçınde erıten 1982 AnayaYukandakı gözlemlerde bellı bır gerçek payı varO halde vapılması gereken nedır1* öncehkle musası'na ılışkın "okuma"mı bu sayfada bırkaç kez sa, akla şu soru gelıyor Sorun yetkı azlığı olmadı halefet partüennın 1982 Anayasası'nın ne denlı zoryazmış olduğum ıçtn burada yınelemeyeceğım Yalnızca, aslında teknık olarak "şef sıstemlerı"nın ğına göre başbakan cumhurbaşkanltğı 7 kurumun lu bır belge olduğunu daha ıyı görmelerı, özellıkle de\let başkanına oldukça yaktaşan cumhurbaşkan da anayasa değışıklığını neden ıstesın Var ulan cumhurbaşkanının yetkılerıne, "ındınlmesı"ne ve lığı kurumuyla ılgılı bırkaç noktayı anımsalacağım cumhurbaşkanlığı yetkılen zaten çok genış Başba anayasa değışıkbğıne ılışkın maddelennı daha cıddı kan olarak da güvenılır bır adamınt atasın ve ba ıncelemelen gerekır Bır erken ya da vaktınde geHer alandakı muazzam atama yetkılenyle (ABD kanlar kuruluna "gerekgOrdtikçe" başkanlık edenel seçtm sonucunda Mechste çoğunluğu elde etBaşkanı ve Fransa Cumhurbaşkanı 'ndan çok da ceğı durumlarm saytsını da fiılen arttırsın Bu da seler ve hükümete tek başlanna (') ya da koalısha genış), "super veto" hakkıyla (yıne ABD ve yetmıyorsa, gerıye başlıca bır olasılık kalıyor yon C) halınde gelseler bıle ışlenrun ne denlı zor Fransa devlet başkanlanndan çok daha ılerıde), Partıhukümeıımn gerçek başı olarak bakanlar olduğunu daha ıyı anlamalan gerekır 1982'dekı başbakana bıle danışmadan fsadece Meclıs başkacumhurbaşkanıMeclıs, cumhurbaşkanıhükümet, nına danışarak) kullanabıleceğı fesıh yetkısıyle, ge kuruluna aktıf başkanlık etmek, aynı zamanda parcumhurbaşkanıyargı üışkılennı daha ıyı kavramanış ve yer yer belırsız olağanustü hal yetkılenyle, tılı (dolayısıyla laraflı) devlet ve cumhurbaşkanı olları gerekır En ıyı olasılıkla, amansız bır yıpratMeclısın hıç değılse ex post onayım bıle almadan mak, bunun ıçın de cumhurbaşkanının çoğunluk ma savaşı gerekeceğını teslım etmelen gerekır kullanabıleceğı, sılahlı kuvvetlere sıtah kullandır partısımn başkanı olarak kalabılmesı ıçın gereklı ma yetkısıyle (Fransa anayasasındakı "yurtdışın anayasal değışıklığı sağlamak Bu modelın adı da Fransa 'nın yarı başkanlık sıs Sorumsuzluk sorunu da" ve "anlık" kayıtları da olmaksızın), devletın temı olmaz Güçler bırlığme dayalı tam "şef sıvıl ve askerı yuksek konseylenndekı konumuyla, 1982'nın 101 maddesıne göre "Cumhurbaşkaemnndekı Devlet Denetleme Kurulu 'yla, olağanus sıstemı" ve partıdevlet özdeşlığı olur Faşıst rejım nı seçılenın, varsa partısı ıle üışığı kesılır ve TBMM tü yetkılerıne karşılık sorumsuzluğuyla, yuruıme lerden başka rejımlerde de örneğı yoktur " üyelığı sona erer " 1982'nın "tarafsızlık'Ma ılgılı nın ıkıncı başı başbakan ve bakanlar kurulu üstüntemel hükmü buradadır özal'ın da ANAP'la olan dekı (ısterse) ezıcı konumuyla, anayasa değışıklığı Tarafsızlık sorunu ıüşkısı kesılmıştır Cumhurbaşkanı olarak yetkılebaşta olmak uzere yasama alamndakı çeşıtlı yetkı Şımdı kışısel kanım yenı cumhurbaşkanının son nnı kullanması ıse, başta 104 maddedekı "gerekve ışlevlerıyle, genel olarak yasama, yargı ve seçıl ıkı paragraftakı yola gırmeyeceğı, sondan üçüncü h gördüğu hallerde" Bakanlar Kurulu'na başkanmış hukumet ustundekı vesayettyle, 1982 Anaya paragraftakı olanaklarla yetıneceğıdır Ama sorun lık etmek, onu toplantıya çağırmak ve 118 madsası'nın cumhurbaşkanı, ABD başkanını veFran burada bıtmıyor, başlıyor Olağanustü yetkılennı dedekı Mıllı Güvenlık Kurulu'na başkanlık etmek, Cumhurbaşkanınııı Yetkileri ve Tarafsızbk" Konusu PENCERE 21 ARALIK 1989 Clark'ın Düş Kırıklığı Clark, beş yıl önce her şeyın sarpa saracağını anlamış, uçaöa atlamış, ver elını Davos O sırada Davos ta bulunan Turgut Ozal'a sormuş Ne oluyor? TÖ Hıç endışelenme1 Clark Gerçek mı? TO Her şey kontrolum altında1 Clark dıyor kı Bızı gerçekten hayal kınklığına uğrattı, Özal'ın her şeyı kontrol altında tuttuğunu sanıyorduk, ama bu enflasyon konusunda hıç de öyle olmadı Hıç kımse bunu anlayabılmış değıl, önlem almamakta nıye ısrar eW> Ve eklıyor Çok acı, çok acı' Pekı, acı olan neymış Acı olan şey, hemen hemen yılda bır göruşuyoruz, her sefennde enflasyonu duşüreceğıne söz venyor Ama enftasyonun duştuğü yok (Cumhunyet 20 Aralık 1989) Vah Clark vah TÖ yalnız senı mı uyuttu sanıyorsun, Turkıye'de Özal'a ınananlar şımdı saclannı başlarını yoluyorlar > • Arkadaşımız Şebnem Atryas Nevv York ta Clark la Turkıye ekonomısı uzerıne konuşmuş Pekı bu Clark k ı m ' George J Clark, ülkemızde Cıtıbank adıyla etkınlık gösteren dunyanın 9'uncu buyük bankası Crtıcorp'un başkan yardımcılarından bırısı Ctark düş kırıklığı ıçınde, Özal aılesınden şıkâyetçı Kardesı (Yusui Bozkurt Özal) dıyor Bır ara çok buyük sorundu bu enflasyon konusunda akla hayale gelmeyecek hıkâyeler anlatıyordu Yusuf da anlaşılan Cıtıcorpçulan ıyı uyutmuş, yaman kıyak cekmış Clark ne bılsın? Adam Amerıkalı Soylenene ınanıyor Koskoca Turkıye Cumhurıyetı'nın Başbakanı ya da Devlet Bakanı hıç "Akla hayale gelmeyecek hıkâyeler anlatır" mı? Ya da bıle bıle gerçek dışı şeyler söyler mı? Ne var kı ben dunyanın 9'uncu buyuk bankasının başkan yardımcılanndan bırı değılım, ama hıçbır zaman TÖ'nun sozlerıne ınanmadım, Yusuf unkılerı cıddıye almadım Yalnız ben mı? Turkıye'de "sa/bş'iar dışında hıç kımse enflasyonun duşeceğı masalını yutmadı Pekı şımdı TÖ Çankaya'ya çıktı Yusuf kızağa çekıldı, enflasyon duracak mı? Clark J George bılmez bu ışı Bız bılırız •k TAHA PARLA "İndinne" yolları önce muhalefet partılen boyle bır çoğunluğu ne zaman elde etmeyı duşunmektedırler9 Sonra cumhurbaşkanı, başbakan ve ılgılı bakanlann ımzaladığı kararlarından sorumsuz olduğuna göre tek başına (re'sen) ışlemlen ıçın de yargı volu kapalı olduğuna göre konu ıkıncı kategonden öyle bır ış yapmasına bağlı hale gelıyor kı "vatana ıhanet" sayılabılsın (Tabıı "KÎT'lerı satma suçu" savı hemen duşuyor, çunku bınna kategonden bır ıştır ) Onun da ne olup ne olamayacağını bulabılmek ıçın muhalefet partılennın özellıkle 104 maddeye bır kez daha bakmalan gerekır "Anayasayı değıştırerek ındırrae" savma da kısaca değınelım Yukandakı önenmızı 175 madde ıçın de yıneledıkten sonra hemen soralım önce anayasa değışıklığı ıçın 175'tekı özel coğunluklan ne zaman sağlamayı ummaktadırlar9 Sonra sağladıkları koşulda bıle 1982'nın cumhur başkanına tanıdığı bır tur "süperveto"yu nasıl aşacaklardır7 Başka bır deyışle, cumhurbaşkanının Meclısı asarak anayasa değışıklığını halkoyuna sunma yetkısını7 Bunlar cıddı \e sorumlu bır muhalefetın, baştan ıyı değerlendırerek aşmaya çalışması gereken kar şı venlerdır Yoksa burada, lafzı bır legal pozıtıvızm teslımıyetçılığıyle karamsar bır açmazlık tablosu önerıyor değüım Tam tersuıe Daha addı, yaratıcı, vasalsıyasal muhalefet zemınlen ve kanalları bulunması gerektığını behrtmeye çalışıyorum Bulunacaktır da Kuru sıkı lafla degil.. Içıne gınlmış bulunan donemde iktıdar ve muhalefet bırbınne çok zor gunler geçirtebilir Ama muhalefet partılennın her şeyden önce taraflardan bırı olabilmek ıçın önce 1982'dekı cumhurbaşka nının gücünu doğru saptamalan, muhalefetlerını sağlam hukuksal zeminlere oturtmaları ve cıddı siyasal gerekçelere dayandırmaları gerekmektedir Mucadele, sorunlann vahametını kavramadan ve küçümseyerek değıl, sorunları ıyıce anlayarak ve önemseyerek yapılırsa sonuç venr, kuru sıkı laf sılahşörlüğüyle değıl Unutulmamalıdır kı >enı cumhurbaşkanı olağanustü yetkılerıyle çok güçlu bır devlete başkanlık etmektedır Bu devletın yapısına başka bır yazıda değıneceğim EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Sinemamız ve Amerikan Tekellerî Sanki esrarlı bir el, butun öbur maddeleri bir yana itiyor ve sofraya hep aynı yemeği süruyor. Şimdi buradan, sinemaa arkadaşlarımın da duygu ve duşuncelerini yansıttığıma ınanarak sesleniyorum: Tamam baylar, dublaj yasağını desteklemiyoruz. Ama öbur konularda ne dıyorsunuz? Amerikan fılmlennı görmeyehm mı' Asıye (yanı Türk sıneması) yasaklarla mı kurtulur1' Zaten kötü filmler yapıyorlar Bu yasayı da zaten bıze çıkarturmazlar lyısı mı efendı efendı oturup ahnyazunıza razı olalım " Böylece kamuoyu, Türk sınemasının durumu, tekeller ve yasa tasansı hakkında hıçbır "nesnel" bılgıye sahıp olamadığı gıbı, ya ne düşüneceğını bılemıyor ya da yanlış şeyler düşunuyor Şımdı bır an ıçın elımızı vıcdanımı za koyup hatırlamaya çalışalım Son hafta larda kamuoyuna "Amenkan tekellennın Türkıye'ye ıkı yıl önce nasıl geldıklerıne, bu gelışın anlamının ne olduğuna, eskı rejımle şundıkı rejım arasında ne fark olduğuna", şu ünlü yasa tasansının " n e gıbı maddeler ıçerdığ^ne" daır bir tek nesnel bılgı yansıdı mı 9 Dublaj yaygarasmdan başka 7 Şımdı bu uç olaya ayrı ayn bakalım Cıtıcorp'un yönetıcısı Clark ekonomıdekı başarısızlığı Özal'ın sırtına yüklüyor,' Özal'ın hatasıdır" dıyor Sanırım bu alanda bır soru karşısındayız Elımızde bır değnek var Hangı ucu temız? özal'ı temıze çıkarsak, IMF reçetesı pıslenecek IMF reçetesını aklarsak başarısızlığın günahı Özal'a yüklenecek Ne yapmalı? 'Serbest pıyasa ekonomıst, süreklı zam, süreklı devaluasyon, ucuz emek cennett, dışa açılma" gıbı laflarla ortalığı kasıp kavuran göruşler nerede başarı kazandı? Latın Amerıka'da durum rezalet' Asya veya Afrıkada bu formulle başarı kazanan ulkeler var mı? Evet Nerede demokrasıden uzak bır baskı yonetımı varsa, reçete orada az buçuk tam değıl sonuç verebdıyor Pekı ya Ingıltere? Clark dıyor kı Bayan Margaret Thatcher da aynı hatayı (Özal'ın hatasın\)yaptı • Clark'ın ışı ış Cıtıcorp'ta elını sıcak sudan soğuk suya sokmaz, TÖ de kendını Çankaya'ya attı bu ışte kazığı yıyen halkımız oldu Şımdı Clark ne söylese boşi Vaktıyle TÖ'yu desteklerniş Yupılerı başımıza bela etmış, şımdı ışler sarpa sarınca konuşuyor KafanızdaNeOlduğuBelli! SHP nın son partı meclısı toplantısında Genel Sekreter çeşıtlı gorevden alma olaylarının ve bu konuda MYK'nın verdığı kararların 'partıyı büyütmek ve ıktıdara taşımak' amacıyla yapıldığını söylemış 'Güneş1 Gazetesı'nde okuduğum bır habere göre Baykal şöyle konuşmuş "Bunları yaparken de bır takım alacağımız kararlar ve tüzükmüzuk bır tarafa, bızım kafamızda bır şeyler var Isteyen buyurur, ıstemeyen bır kenara gıder Ben kafamdakını uygularım" Ertesı gun SHP Genel Sekreter Yardımcısı Doğu Baykal'ın bu bıçımde konuşmadığını bıldırdı Tufan Doğu'ya göre Genel Sekreter'ın sözlerı şu bıçımdedır "Burada süreklı tüzükle uğraşamayız Her konuyu tuzük kuralları ıçınde ırdelemeye çalışan ıl ve ılçe kongrelerının tuzuktekı süreler ıçınde yapılması ve ıtırazların değerlendırılmesını bıkmadan ılerı süren arkadaşlanmtzın bu süreklı muhalıf tavrını anlamıyorum Bızım kafamızda bu tüzukle falan uğraşmanın ötesınde başka projeler var" Ama başka bır SHP yönetıcısıne göre Baykal, eleştınler karşısında "Kafamda bır partı projesı var Benım koşullarımda çalışmak ısteyen çalışır, gıdenler de gen gelırlerse bu şartlarda çalışırlar" demıştır SÖyle ya da böyle, Genel Sekreter sonunda yaşattığı ve uygulamakta olduğu 'prpıesını ortaya çıkarmıştır' Bu tür bır konuşma her şeye tek başına egemen olmak hırsındakı bır kışının ıç dünyasını yansıtmaktadır Ben kafamdakı projeyı uygularım' ne demektır 9 Tuzükle falan uğraşmak yerıne, ne olduğu bılınmeyen kafadakı proje' uygulanacakmış 1 Hukuka bağlı olduğunu söyleyen bır partının önde gelen bır kışısı kendını ne sanıyor 7 Mılyonlarca yandaşı, yüzbınlerce üyesı olan bır partıde adı sosyal demokrat olan bır partıde tüzük ve program çızgısınde çalışması gereken emek ağırtıklı bır partıde 'ben kafamdakı projeyı uygularım' dıyebılen bır yönetıcının bulunması acı bır gerçek değıl mıdır? Boylesıne hırslı bır genel sekreterı daha once hıç görmemıştık CHP'nın, SODEP'ın, SHP'nın genel sekreterlerı arasında bu denlı sorumsuz, bu denlı bencılce konuşabılen herkese meydan okuyan bır kışıye rastlanmamıştır Kafasından geçenlerı noktası nokiasına uygulamak ozlemı yakışıyor mu demokrat nıtelıklı bır partının önde gelen bır kısısıne? Ama doğru söylemış, çunkü genel sekreterlık makamına oturduğu günden ben çevresıne topladığı arkadaş'larıyla daha doğrusu körükorune kendıne bağlı olanlarla bırtıkte uyguladığı yöntem 'tek adam' dıktasıdır Partı Meclısı'ndekı kırk dört kışı bu akıl almaz ıtraf karşısında nasıl susmuşlardır? Belkı de şaşırmışlardır1 Bu kadarını bakanlık, doçentlık yapmış bır kışıden beklemedıklerınden 'Ben kafamdakılerı uygularım' Bır tek kışı 'kendı kafasındakılerı' uygulayacak ıse ıl, ılçe kongrelerıne kurultay toplantılarına, partı meclıslerıne ne gerek var? Ne kongre toplarsın, ne de kurultay' Ne 1 partı meclısı gereklı, ne de Merkez Yonetım Kurulu Genel sekreter tek başına SHP nın egemen gucü olur partıyı nereye göturecekse oraya doğru surukler1 Tuzukmuzuk, programmrogram bır yana ıtılır* Partı uyelerı dışlanır, kurultayda seçılen yonetıcıler susturulur, Menderes'ın ıstedığı gıbı dıkensız gül bahçesı olur SHPi Neyse partı meclısınde bu sozlere karşılık veren bır uye çıkmış, o da Ertuğrul Günay Gunay en az Baykal kadar deneyımlı ama Baykal gıbı ne oldum delısı bırı değıl dengelı bır genç polıtıkacıdır Baykal'ın bu garıp sözlerını dınledıkten sonra şöyle konuşmuş 'Sozlerınız yanlış 'Benım kafamda projeler var dıyorsunuz Bunu bıze açıklayın, Bu projenıze ısteyen uyar ıstemeyen gıder tavrınız da yanlıştır" Doğrusu ya Günay Genel Sekreter ın zorbalık kokan sozlerıne duzeylı bır yanıt vermış Ama kafasmın ıçındekılerı kendıne saklayan, kendı başına projeler oluşturan bır yonetıcı bılmem anlar mı böyle duzeylı konuşmalardan? Benım şaştığım şu Genel Başkan nasıl oluyor da bu zorbaca sözlerı sessızlıkle dınlıyor, ya da duymazlıktan gelıyor^ Nıye "Sosyal demokrat bır partıyı 'tek adarn' yonetemez sosyal demokrası katılım ıster, demokratık uygulama ıster, partıyı buyutmek, ıktıdara getırmek ıçın program çızgısınde butunleşmek ıster" demıyor SHP'den kopanlar Baykal'ın yonetımde tek adamlık' davranışlanndan bezmışler, Inönü'nun bu zorbaca tutumlara karşı çıkmayışından da umutsuzluğa duşerek gonülsuzce partılerınden ayrılmışlardır Baykal kafası daha doğrusu kafasmın ıçındekı tutku ve ıstekler karmaşası egemen olduğu surece SHP'nın başanlı olması beklenemez Sosyal demokrası, bır zorbalık dıktası değıldır Bunu anlamayan kışıler enınde sonunda polıtıka dunyasından onursuzca sılınıp gıdeceklerdır ONAT KUTLAR Günlerdır Sevgüı Hıfzı Topuz'un kulakla dekı gehşmelenn ana çızgılennı vermekle yennı çınlatıyorum. Bana yıllar önce, UNES tıneceğım CO bünyesınde, Üçüncü Dünya ülkelennın, Her şeyden önce bırbırlenyle bağlantılan kendılenyle ılgılı haberlerın ınanümaz çarpı (doğal olarak) bulunsa bıle, temelde tümüyle tılışı karşısında duydukları ısyanı anlatmıştı bağımsız üç olgunun süreklı, bılınçh ve ınatHaftalardan ben, sınema ıle ılgılı kamuo çı bıçımde bırbırlenne kanştınlmalannın alyumuz, Türk sınemasının sonınlan, Amerı tını çızmehyım Türk sıneması, yüz yıla yakkan sınema tekellennın ıllkemıze gelışı ve ha laşan tanhı ıle Amerikan sınema tekellennzırlanan sınema yasası tasansı konulanyla çal den ve yasa tasarısından bağımsız bır kunımkalanıyor Sınemacılar, sınema yazarlan, sı dur Amerikan sınema tekellerının ıkı yıl önnemacı olmayanlar, yazılar yanyor, haberler ce ulkemıze gelışı, dış tıcaret ve yabancı servenyor, yorumlar yapıyorlar Bu çabalarla maye mevzuatımızda yapılan bır değışıklığın olayın kendısı öylesme çarpıüldı, yanlılar öy sonucudur ve öbür ıkı olayla doğrudan ılgısı lesıne çoğaldı, tartışma zaman zaman öylesı yoktur Yasa tasansı ıse sansurden örgütlenne düzeysızleştı kı sanırım artık 15ın ıçınden raeye, fonlardan tescıle, sınema genel müdürçıkmak neredeyse olanaksız hale geldı Bu ne luğu kurulmasından altyapı oluşturulmasına denle, yazının sonunda belırteceğım bırı ha kadar yüze yakın maddeyı ıhtıva eden ülkenç, kımseyle polemığe gınneyeceğım Hem mızın "ılk sınema yasası" tasansıdır ve kenyararsız hem de bu yazının çerçevesını aşar dı başına bır gmşımdır Buaz telgraf üslubuyla da olsa, Cumhunyet Bır de haftalardır kamuoyuna yansıyana okurlanna tanhsel bır kronolojı ve ülkemız bakalım "Aman tannm' Dublaj yasaklanıyor ^k Avnıpa'da trafik kazasında yıtırdığımız Türk sinemasının yaşadığı kriz; Her şeyden önce, ulusal kulturumuzün tıpkı edebıyat, tıyatro, resım ya da mıman gıbı ayrılmaz ve önemlı bır parçası olan sinemamız konusunda (eleştınlenmız ne olursa olsun), daha duzeylı bır dılle konuşmak, onu korumak ve gelıştırmek zorunda olduğumuzu unutmayahrn, Uzkınay'dan Ertuğrul'a, Akad'dan Güney'e, Ökten'den Kavur'a ka(Arkan 17 Sayfada) iT 1' m W ^m '^m 9 1 ^ ^M ^ ^ Dr. CEMİL CEMtLOĞLU'nu ölumünun 21 yılında eksılmeyen sevgı, hayranlık ve özlemle anıyoruz EŞt. KJZLARI, TORUNLARI. KARDEŞLERİ VE GUNYOL'LAR 141/142 ve Tüm Yasakları Kaldıralım! Siyasal düşunce, propaganda ve örgütlenme, siyasal faalıyet hakkına gerçekten ıhtıyaç duyan, Bunu kendı mucadelesıyle kazanmak ısteyen, Gaspedılmış haklarını gen almak ısteyen, Herkesı, her kesım ve orgutlenmeyı 12 Eylul rejımının, 82 Anayasası da dahıl tum sonuçlarına karşı mucadelede bır adım olarak ÖZGÜRLUK KAMPANYASI'nda bırleşmeye, siyasal gundeme kendı taleplerı ve mucadelelerı ıle bıçım vermeye çağırıyoruz Böyle bır kampanyanın ortaklaşa örgütlenmesı, ıçerığının ve bıçımlenn saptanması ıçın ılgılı herkesle ve her kesımle goruşmelerde bulunacağımızı duyuruyoruz Adımlar, Devrimci Mucadele, Deng, İktidar yolu, İşci Gundemi, jşçi Sözu, İşçiler ve Politika, Kıvılcım, Sınıf Bilinci, Siyaset, Sorun, Sosyalist Birlik, Toplumsal Kurtuluş, Yeni öncü Dünya pazarlarına açılan pencere: lienüb. Sribunc InternatıonaJ Herald Tnbune, dunyanın sa\ılı gazetelennden bındır Her gun, 164 ulkede satışa sunulur IHTnın okurlan ışadamlan \e burokratlardır Bu okur kesımıne seslenmek ıçın, Internatıonal Herald Tnbune en etkın araçtır. Internatıonal Herald Tnbune, her gun 50 farklı ış alanına bılgı ve mesaj \enr Gavn menkul alımsatımından ış ve tatıl sevahatlenne. genel duyunilardan ozel urunlenn tanıtımına kadar her alanda pazar ımkânı sunar Lrununuzu ya da hızmetınızı dunya pazarlarına Internatıonal Herald Tribune ıle sunun, ıtıbar kazanm. mıusıeEiaısrııdt JUUNIYOB T.C. İPSALA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Geceleyın konut dokunulmazlıgını bozmak, saldırgan sarhoşluk suçlarından sanık Mehmet ve Salıç oğlu, 1954 D lu, Samsun Merkez Kıhçdede Mahallesı nüfusuna kayıtb Recep Atık hakkında mahkememızın 8 6 1989 tarıh ve 1987/174 Esas 1989/82 karar sayılı ılamıyla TCY 193/2, 59/2, 647 S K 4, 6, TCK'nın 94 maddelen geregınce 45 000 TL ağır para cezası ıle cezalandınlmasına, ancak cezasının tecüıne, TCK 572/1, 59/2, 647 S K , 4, 6, TCK'nın 94 maddelen gereğınce 7500 TL hafîf para cezası ıle cezalandınlmasına ve cezasının tecüıne, TCK'nın 40 maddesı gereğınce tutuklu ve gözaltında kaldığı sürelenn dıkkate alınmasma karar venlnuş olup, sanıgın yokluğunda verüen karar tüm aramalara rağmen bulunamaması nedeıuyle teblığ edılemedığınden 7201 sayılı Tebhgat Kanunu'nun 28 29 30 ve 31 Maddelen uyarınca hükmün özetımn Basın Uan Kurumu araalığıyla 100 000'ın uzennde basılan bır gazetede ılanına, ılan tanhınden ıtıbaren 15 gün sonra kesınleşmış sayılacağına karar venldı 1121989 Basın 40694 15.000.000.0 kaauacakL IBANirOI t I z I EVET Lisan öğrenmek gaek I H H E N ' a r ı y o r AĞLAMAKVE GÜLMEK Urıntıh bılgı almak ve reklam vavınlamak ıçın lutfen Turkıye Temsılcımız Saba Sıırol a başvurun Tel (1)149 45 09.132 03 00 4 hat TLx 26 388odvıtr llhan Selçuk 7 bası 3000 hra (KDV ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu tstanbul ödemeli gondenlmez. SORUNIARIN YÜKÜNÜTEK BAŞINIZA TAŞIMAY1N' konııjnuvj ba^ladıgınızda h ı r se\ sı/ı d ılu fariclı fjörtinctek. Kj>tv.l MirunUfını? <.(»ukbnnı/ın «.• jılcninn vırunları ı<,in N l W 0 ^ » c 1 '.î M >>H den ramjou jtabılırMnt/ lıh^j Ps,L,,ı,vk DaımntmU. Mrrlud Ahnk llumvıKJd onjtbr Ap lllj IIH kjt T l> II Sıjlı l^jnhul İÇİ SEVDA DOLU YOLCULUK Çağdaş Yayınlan Cahit Kalebi 2000 hra (KDV ıçınde) Turkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu htanbut Ayda 30.000 TL*ye Nasılöğrenebairim diyorsanız, arayın İSL: 140 73 87152 35 58 tzmrt:110140 Edlme: 20325 K LY H OA