29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef Sahıbı: Cumhun>ei Maıbaacılık vc Gazetecıhk Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi • Gencl Yayın Müdürü Huao Oınal. Müessese Müduru: Emiat L'pridıgU, Yazı Işlerı Müdürıi: Okl> Goacnsin, • Haber Merktzı Muduru YlJfıa Bayer, Sayfa Düzcnı Yönetmçnı. Ali Acnr. 9 Temsılaler ANKARA Yalfiıı DofrB. IZMİR HikoKf ÇttımktyM, ADA.NA Crtaü B*?laagı{. Islanbul Haberlerı. Eriun Akyüdıı, Dış Hab«ler Efgun Balcı, Ekonomı Ceagü Turfcu. Kultür Otal Üstef, Spor Danışmanı Abdulkadır Yueelmtn, Düzclıme Refik Dıırbaş. BıhmFğııım ^ahin Alpay, IşSendıka Şııkrın kztraci. Vun Habcrlen Nccdtl Dotan, Dizı Yazılar Ktrrm Çlhşkın. 9 Koordınatör Ahncl KonılsM. • Malı Işkr Erol Erkul. • Muhasebe Buknl Ytner • BulçcPlanlama Scvgı Arun • Rcklam Toma. Ek Yayınlar. tioly* Akyol 0 Idare Huseyin Gurrr, Işierme Oıtdrr^elık, Bılgjlşlem Nsll Jncl. BaMn i f fflwn t o m h L i n y c ' M a t b i a . ı i ı k vçGiuelccıhk T A Ş Tıuk Ocagı Cad 39;41 CaA«Jo|lu 14JM Isı P k 246kıanbul Tcl ;12 05 05 (20 hatı, Telc» 22246 F a j (lı 526 60 ""2 # Burutar Ankara Zıya O o k a l p B l . i n k ı l a p S N o 1 9 4 Tel 133 ! H M ' Ttltx 42344 F u (4) 131 II 41 428 9 tnmtr H Z ı ı a Blv 1352 S 2 3 Trl 13 12 3<] T f l o f : 3 5 9 F a ı (511 13 12 30 • U M I n o n ı i C ı d I I » S No 1 Kaı I. Tcl I M S S t t l i y j l . T d n 62155. F « C U 3 2 8 056 TAKVIM: 17 EKÎM 1988 lmsak: 4.45 Güneş: 6.10 öğle: 11.54 lkindi: 14.57 Akşara: 17.29 Yatsı: 18.48 Kıbrıs'ta ikinci tur ÎZZET RIZA YALIN LEFKOŞA Kıbrıs'taki toplumlaraı^sı goruşmelerin ikinci turu bugün iki taraf arasındaki büyük uzlaşmazhk noktalan ile başlıyor. llk tur göriışmelerde Türk ve Rum tarafları arasındaki en buyıik aynlık federasyonun içeriğinde belirdi. Turk tarafı, Kıbrıs Türklerinin eşitliğinin kabul edilmesini ve iki kesimliliğin esas aiınraasını, ENOSİS ve taksimin yasaklanmasını isterken, Rum tarafının herhangi bir anlaşmaya azınhkçoğunluk açısından baktığjnı ileri suruyor. Rum tarafı da ENOSİS ve taksimi yasaklamak istemiyor; iki kesimliliği kabul etmediği gibi Türk tarafının veto hakkına da itiraz ediyor. Rumların uzerinde ısrarla durdukları bir konu da uç özgurlukler olarak bilinen yerleşim, dolaşım ve mulk edinme özgurluğunün kesinlikle gerçekleştirilmesı. Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yeorgios Vasiliu'nun son gezilerindeki tutumu ve demeçlerine sert tepki gösteren KKTC Cuınhurbaşkanı Rauf Denktaş, BM Geoel Sekreteıi'nin Kıbns Ozel Terasil Işçi fabrikada kiracı SSCB 'de ekonomik durgunluktan kurtulmak için işletmelerin "kiralanması" yöntemine başvuruluyor. Mülkiyet devlette kahyor, ancak işletmeyi kiralayarak devralan kişi ve gruplar kâra geçebilmek için daha çok çalışıyorlar. Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'nde ekonomideki tıkanıkhkları ortadan kaldırabilmek için yöneticilerin en büyük umudu işletmelerin kapitalist mantıkla çalışmaları. Bu amaçla işletmeler kiralanıyor. Amerikan iş çevrelerinin göruşlerini yansıtmakla tanınan The Wall Street Journal Gazetesi"nin Moskova muhabiri Moskova yakınlarında bulunan eski bir inşaat malzemeleri fabrikasına yaptığı ziyarette, Sovyet yöneticilerinin bu yeni eğiliminin somut bir örneğini daha gördüğünü yazıyor. Yazar, fabrikanın müdürü Mikhail Bocharovia yaptığı görüşmeden edindiği izlenimi şöyle anlatıyor: "Moskova vakınlanndaki bu eski inşaat malzemeleri fabrikasında Mikhail Bocharov, Sovyet yöneticilerin ülkenin hantal ekonosi için mucize tedavi olacağını umut ettikleri bir yöntemi deniyor." Bu tedavinin özü şu: Bocharov, ve 480 işçi, tuğla ve diğer inşaat malzemesi üreten fabrikayı devletten kiralamışlar. Fabrika bir özel teşebbüs gibi yönetiliyor. Bocharov'un aldığı ilk sonuçlar THE W L STREET J U N L Sovyet ekonomisinde AL ORA "perestroyka" modelini anlatıyor Özel sektörden turizm okulu DENÎZLÎ (AA) Kultür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz, turizm sektörünun yetişmiş eleman ihtiyacını karşılamak için, özel sektöre eğitim kurumlan açma izni verileceğini bildirdi. Denizli'de bugün bakanlığı ile ilgili incelemelerde bulunan Titiz, yaptığı açıklamada "Özel sektör turizm okulu ya da kursu açabilecek. Vygulamanın en kısa zamanda başlatılmasmı sağlayacağız" dedi. 1988 turizm sezonunda hedefe ulaşıldığım kaydeden Titiz, "Geçen yıla göre Türkiye'ye gelen turist sayısında yuzde 35, turizm gelirlerinde ise yuzde 25 artış sağlandı" şeklinde konuştu. Türk ve Rum tarafları bugün yeniden bir araya geliyor. Uzlaşmazlık noktalarının başında iki kesimli federasyonun içeriği var. Rum tarafı iki kesimliliğe ve Türk tarafının veto hakkına karşı çıkıyor. Denktaş, Vasiliu'nun son tutum ve demeçlerine sert îepki gösteriyor. cisi Oscar Camillion aracılığıyla Genel Sekreter Perez de Cuellar'a "Göruşmeler mi yapılacak, yoksa Yasiliu cumhurbaşkanı şapkası giyip dünyayı mı aldatacak? Bu konuda bir karar vennek gerek" yollu bir mesaj gönderdi. Denktaş, dün Camillion'la görüşmesinde Perez'e "Vasiliu'nnn davranışlan Genel Sekreter'in toplumlararası görüşmelerde iki lider için öngördügü eşitiik kavramına ters düşüyor" görüşünü de iletti. Turk tarafı, aynca Rum tarafının dünyayı gezerek silahlanma girişimlerini sürdürmesinin de Kıbrıs Türkleriyle alay edilmesi anlamına geldiğine inanıyor, buna izin verilemeyeceğini sürekli yineliyor. Nitekim Türk tarafı Perez de Cuellar'dan çozüm bulma girişimlerine ters düşen Rumların uyarılması isteminde bulundu. Gorüşmelerin ikinci turu bu sabah Lefkosa'da Camillion'un Yeşil Hat üzerindeki evinde başlayacak ve yann da sürecek. Gorüşmelerin iyice belirginleşmesi halinde de bunlann değerlendirilmesi için Denktaş ile VasiJiu, Perez de Cuellar'ın çağrısı uzerine kasım ayı içinde New York'a gidecekler. G0R8AÇ0V İŞÇİL£RLE Sovyetier Bıriiği'nde ekonomik atılımı gerçekleştırmek için "sosyalist mülkiyetin pragmatik kyllanım yöntemlerini" geliştıren Gorbaçov.sık sık işçilerle konuşarak reform pfogramına tabandan destek arıyor. işçilerin en çok yakındığı konu ise tuketim mdlarının yetersizliğı. çok olumiu. Üretim ve işçi üretkenliği % 30 oranında artmış. İşçilerin keyifleri yerinde. Çünkü üretimle birlikte ücretler de artmış. Bocharov ise, işi büyütüp, Batı Ulkelerine ihracat yapmayı tasarhyor. Sovyet yöneticileri ileride bu yöntemi ülke çapmda yaygınlaştırarak sanayii canlandırmayı umuyorlar. Ashnda bu aşamada Bocharov'un planlan biraz fazla iyimser görünilyor. Çunku fabrikanın ma dukkânlarında 700 milyar dolarkinelerinin çoğunun modası geç lık kullarulamayacak kadar duşük miş ve yeniıenmesi gerek. Bu iş kaliteli mal bulunduğunu söyluiçin gerekli para da Bocharov'da yor. Izvestia Gazetesi'nin tahmiyok. Ancak Bocharov umudunu nine göre ise, Sovyet sanayiinin "'o yitirmiyor. Fabrikanın kârları bu I3'ü zarar ediyor. düzeyde devam ettiği takdirde, ye"The Wall Street Journal"ın ni teknoloji alımı için gerekli pa muhabirine göre So\>et bankalarayı biriktirebikceklerine inanıyor. rının da son zamanlarda militan Aslında Sovyet ekonomisinde tutuma girdiği gözJeniyor. Bu banköklü reform zorunlu. Gorbaçov kalardan artık sadece kredi dağıtun ekonomi danışmanlanndan malan degil, kâr etmeleri de bekLeonid Abalkin Sovyet mağaza ve leniyor. Bankalar bu nedenle kredi verecekleri işletmeler konusunda çok titiz davranıyorlar. Örneğin Sanayi Yatınm Bankası, son zamanlarda borcunu ödeyemeyecek durumdaki 30 şirketin adını açıkladı. Bankanın bu açıklamasından bir gün sonra da seııdikalar gazetesi Trud'da borcunu ödeyemeyecek durumda olan 20 şirketin daha adı yayımlandı. Sovyetler'de yeni uygulanmaya başlanan kiralama yöntemi bu gibi olaylarda da yararlı oluyor. Bu yönteme göre iflasla karşı karşıya olan bir işletmede olduğu gibi normal kazanç sağlayan bir işletmede de, işçiler işyerini devletten kiralayabiliyor ve kendi bildikleri gibi yönetiyorlar. Gerçi, yöneticiler ve işçiler fabrikayı satın alamıyorlar. Mülkiyet hâlâ devlette. Bocharov'un yonettiği fabrikada üretimin % 70'ini devlet alıyor. Fabrika kalan % 30'u da piyasada satıyor. Ancak Bocharov, inşaat malzemesinde fazla bir gelecek görmuyor. Batıya ihraç edilebilecek mobilya üretimi yapmak istiyor. Ama üretimi degiştirmek için yeni makine, makineyi almak için de para gerek. Bocharov'un en buytik sorunu da bu. Bocharov, para biriktirme yolunda ilginç bir yöntem uygulamaya başlamış. Işçilere fabrikanın % 6 faizli tahvillerini satıyor. Bu yoldan yıl sonuna kadar 600 bin dolar biriktirebileceklerini umuyor. tşçiler de kendi çıkarlarına uygun olduğu inancı ile bu tahvilleri alıyorlar. Yontemin, kapitalizmde uygulanandan tek farkı tahvillerin başkalanna satılmasının yasak olması. Ancak tahvilleri fabrikaya geri satılabilivor. Mavi çöpçuler BODRUM (Cumhuriyet) "Kıyılarımız Mavi Kalsın" kampanyasının ikincisi 22 ekimde Bodrum 'da başlıyor. Bodrum'dan hareket edecek çok sayıda tekneyle, Gökova Körfezi'nin koylannı dolaşacak olan temizlik gönüllüleri, bu koylarda biriken çöpleri toplayarak, Ege ve Akdeniz kıyılarında her yıl daha hıztı artan kirlenmeye karşı kamuoyunu uyarmaya çalışacaklar. Ilki geçen yıl yapılan ve geniş yankı uyandıran "Kıyılarımız Mavi Kalsın " kampanyasına bu yıl da çok sayıda teknenin katılması bekleniyor. Gönüllüler Bodrum 'daki 1968, 1580 ve 5060 numaralı telefonlardan "* irtibat kurabiliyorlar. AnharcCya nükleer reaktör ANKARA (AA) Türkiye Atom Eııerjisi Kurumu (TAEK) tarafından Ankara'ya 1520 megavat gücünde deneme amaçlı bir nükleer reaktör yapılacak. 1989 yılı yatınm projesi için teklif edilen nükJeer reaktörün yapımmın DPTTeknolojiDairesi tarafından onaylandığı bildirüdi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Doç. Dr. Atilla Özmen, projenin prototip amaçlı olacağını söyledi. Özmen, şöyle dedi: "Proje DPT'nin teknoloji dairesince onaylandı. Amacımız ekonomik degil. Yani şu kadar güçle şu kadar enerji üretip, oraeğin Ankara'mn şu ihtiyacını karşılanz diye birşey yok. Her yıl bülçeden 2.53 milyar lira kadar para alıyoruz. Bu parayı dağınık yeriere harcamaktansa böyle bir projede kullanabiliriz, böyleiikle bu proje içinde diger araşünnalanmızı da yapabiliriz diye düşündiik." Projeyi, ülkeye yeni bir teknolojinin getirilmesi açısından değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Özmen, şöyle devam etti: "Altıncı 5 yıllık kalkınma planı ile beraber 1993 yılı sonunda enerji üretimine yönelik bir nükleer reaktöre geçiş için gerekli potansiyeli oluşfurmak amacındayız. Bu tedrici bir proje olacak, kademeli olarak uygulajacağız. Önümüzdeki yıl eruüere geçilecek. Tahminlerimize gore böyle bir proje, 25 railyon dolara mal olacak. Şu anda niikleer santralın tipi ve yeri konusunda herhangi bir belirleme yapmadık. Tipi konusunda en verimli ve ekonomik olanı tercib edecegiz." Insan lıakları için 5 bin metre imza Uluslararası Af Örgutii Belçika Şubesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 40. yılı nedeniyle, bütün ülkelerin hükümetlerine gönderilmek üzere 5 bin 270 metre uzunluğunda imza dilekçesi hazırladı. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL "Özgürlük ve insanlık onuru için bir imza. Şili'dekiler, Gulag'dakiler, Diyarbakırdakiler, Nijena'dakiler. Vietnam'dakiler, Batı Şeria'dakiler, Mamak'takiler icin bir imza. Kitap okuduklan icin içerde olanlar, kitap yazdıklan için kodeste olanlar, işkence görenler, falakaya yatınlanlar, hayalan burulanlar, manyetoya bağlananlar, aç susuz bırakılanlar. güneşe hasret bırakılanlar, zindanlarda, mahpuslarda ve zuliimlerde bırakılanlar için bir imza. Özgürlük ve insanlık onuru için bir imza." meyi garantiledi. Uluslararası Af Örgütü'nün Belçikalı militanları ve yaşları on ile on sekiz arasında değişen yüzlerce liseli genç, önceki gün öğle saatlerinden itibaren A] merkezinden başlayarak ve şehrin bütün ana merkezlerini katederek, beş kilometreyi aşan Önceki gün Brüksel'de, Uluslararası Af Örgü bir güzergâh uzerinde beyaz kâğıt ruloyu açtılar. tü'nün (Amnesty International) Belçika şubesi, öz Ruloyu kaldırımlara yapıştırdılar ve alışveriş eden gürlük ve insan onuru için kent halkından imza top cumartesi kalabaiığından, yeryüzünun neresinde ve ladı. tnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kır hangi rejim altında olursa olsun insan haklarına nkıncı yüdönümü nedeniyle duzenlenen bu kampan ayet edilmesi, işkence ve zulmün son bulması için yanın en çarpıcı özelliğini de, imza dilekçesinin 5 imz'a istediler. Cam toplama kampanynsı İSTANBUL (AA) Çevrenin kirletilmemesi ve korunması, kınk camların ekonomiye hammadde olarak kazandırılması ve çeşitli hayır kurumlarına gelir sağlaması amacıyla, Türkiye Şişe ve Cam Fabhkaları 'nca geçen yıl başlatılan "kınk cam toplama kampanyası", yaygınlaştırılıyor. Istanbul'da, çeşitli semtlerde yürütülen kampanyada, 9 ayda 235 bin 231 kilo kınk cam toplandı. Bursa'da 9 ayda 96 bin 630 kilo, hmir'de 4 ayda 40 ton kınk camın toplandığı kilometre 270 metrelik bir güzergâh uzerine yayılması oluşturdu. Yani, daha sonra butün isimleri not Allah insan haklarından yana tutum aldı ve yağedilerek tüm ülke hükümetlerine gönderilecek olan mur yağdırmadı. Rulolu imza dilekçesi ıslanmadı. bu dilekçe, önümüzdeki yıl Guiness rekorlar kita Brüksel ahalisi insan haklarından yana tutum aldı bına "Dünyanın en uzun imza dilekçesi" olarak gır ve comert davrandı. Louise Caddesi taraflannda. Dior'dan ya da Burbero'den çıkan kıranta hammlar ve beyler, kaldınma çömeldiler ve ispirtolu kalemle beyaz rulonun üstüne imza attılar. Yeni Sokak taraflannda, daha mütevazı mağazalardan çıkan daha mütevazı insanlar, sinemaların önüne birikmiş işçiler, memurlar, küçuk hizmetçiler; hamburger yiyen ortaokullu kızlar, kaldınma çömeldiler ve ispirtolu kalemle beyaz rulonun ustutıe imza attılar. Sonra, hamburger yiyen ortaokullu kızlar, rulonun bir ucundan tuttular ve Schaerbeek istikametine doğru kervanı götürdüler. Schaerbeek taraflannda da, tam Botanik Bahçesi'nin önunde, gençten Emirdağlı oğlanlar yere çömeldiler ve Şili'dekiler, Gulag'dakiler, Mamak'takiler için dünyanın en uzun dilekçesine imza atular. İnsanlık onuru için ve işkence ve zulüm ve kötü muamele sona ersin diye yurttaşlık gorevi ifa ettiler. Hisar'da çöp çeşmeleri BÜŞRA ERSANLI Fatih Sultan Mehmed'in kaleleriyle "Fatih Köprüsü" arasında kurulu küçük fakat eski bir Boğaz semti... Her zaman tarihi ve turistik önemini korumuş, ancak altyapısı zayıf, çarşısı pazarı pek zengin olmayan, nispeten orta ve alt orta halli ailelerin yaşadığı tipik bir Istanbul mahallesidir Rumelihisar. Boğazın en dar yerinde yüzünü Karadeniz'e çeviren, taşı toprağı havadar, ahşap evleri kayalara kurulu, dik ve dar yokuşlu eski bir Istanbul mahallesi... Bu ufak özgün mahallenin kalelerinden başka neleri meşhurdu bilir misiniz? Kurutulan ve musluklan sökulen çeşmeleri, cansiperane bir biçimde asfaJtlanan kaldınm taşlı dar yokuşları, nispeten trafıkten uzak kalışı ve dolayısıyla da kendine özgü sukuneti... 17. yuzyıldan kalan sevimli Ali Pertek Camisi'nde ve Hacı Kemalettin Camisi'nde (18. yüzyıl) okunan ezanlar, Surp Santuht Ermeni Kilisesi'nin bir sabah bir de akşam üstü çanları, denizden geçen gemiler, vapurlar ve takalar Rumelihisar'ın sükünetine güzellik katan başlıca seslerdi... Şimdi genişliği 34 metreyi geçmeyen kara asfaJt yokuşlarda bol bol ikinci, bazen de üçüncü vites frenleri, bisiklet frenleri, çocuklarını korumaya çalışan annelerin çığlıklan ve köprünün kaçınılmaz metalik sesleri diğerlerini çoktan bastırdı. Konumuz nostalji değil: Konumuz çağdaşbğm tedrici ve kalıa biçimirün kavranamayışı. Nasıl mı? Çeşmelerden baslayalım? Örtülü öldü AKKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara'mn tanınmış gazetecilerinden Erdoğan örtülü, dün sabah Basın Sitesi'ndeki evinde kalp krizi geçirerek öldü. Erdoğan Örtülü'nün cenazesi yann öğle namazında Hacıbayram Camii'nden kaldınlacak. 1931 yıhnda Istanbul'da doğan örtuiu, Ulus, Öncü, Miliiyet, Turk Haberler Ajansı, TRT, Yankı, Akajans, Şark Haberler Ajansı gibi gazete ve kuruluşlarda muhabirlik, yöneticilik ve yazarlık yapmıştı. Evli ve iki çocuk sahibi olan Erdoğan Örtülü'nün basın şeref kartı bulunuyor. tarihi Arpaemini Yokuşu Çeşmesi (1722 tarihJi bu çesmenin uzerinde, 'lç tbrahim Efendi Çeşmesi'nden bâ senâ zemzem' yazılıdır.) Kurutulan diğer bir çeşme; meşhur Meydan Mahallesi çınar ağacı dibindeki çeşmedir. Bu yöre 1950'lerde sonunda SİT bölgesi ilan edilmişti. Bugün çeşmesi yıkılmış, parke taşlı güzelim yolları asfaltlanmış durumda. Çeşmeler çağdaşhğa aykırı mı gorüldü? Birçok çeşmeden bugün kala muş çeşmeler çöp atma ve biriktirme mekânlan oldular. Çöp çeşmelerinin başlıcaları Sırçacı Sokak basındaki eski terkos çeşmesi, Mektep Sokak merdivenleri basındaki Üç Yol Ağa Çeşmesi ve Fatih Köprusu, Latife Tekin'in çöp tepelerinin tepesinden bakıyor, sosyolojik kimyamız, 'iç'ki ve 'dış'kırun gizlice kümelenişi "çeşme" başlanm tutmuş... Çağdaşla gelenekselin birbirlerine kıyasıya düşman olduğunu gösteren başka bir konu da Rumelihisar'ın parke taşlarının asfaltla kaplanması. Çağdaşla geleneksel birlikte yaşamak istemiyor bu ülkede, ya biri diğerini öldürüyor ya da tanmunı, şeklini değiştirip bir hilkat garibesi haliî" alıyor. Hayranı çok olan Avrupa'nın büyük kentlerinde parke taşları tamir görüp yeniden yerleştirilirken, burada kapkara ziftlerle as birer digital müzik seti alıp İbo'nun "Allah Allah" şarkısını dinleyeceğiz, belki de köklerimizle birlikte Boğaz'm serin sulannda erime fırsatı bulacağız. Tafık kazalan başladı bile, çağdaş erkeklerimiz ve özellikle de 'görevli çağdaş' erkeklerimiz birinci vitesten ikinciye, ikinciden de üçuncüye geçtiler bile. Dar bir asfaltta fren de fayda vermedi: 55 yaşında bir kadın ezildi, birkaç kınkla hastanede yatıyor... Oysa yülardır parke taşlan kaplı bu yollarda bir tafik kazası olduğunu hiç duymamıştık. Ankara'mn 'emriyle' asfaltlandı yollarımız, geçen Şeker Bayramı'nda baştan başa asfaltlandı Istanbul ve sonra devam etti bu cansiperane çalışmalar. Kusursuz parke taşlarıyla döşeli Gümüşsuyu yokuşu da bir anlamda yok oldu, trafık kazaJarını özendirecek yağışlı günlere korkuyla yaklaşıyoruz, artık yaz bitiyor, turistler evlerine dönüyor ve asfaltlar bize karşı. Rumelihisan'ndaki suyu kesik tarihi çeşmeler, giderek tam bir çöpliik ve mezbelelik haline geliyurlar. Oysa, tarihi yok etmeden çağdaşlaşmakmümkün olabilir. Sokak çocukları daha iyi arkadaş ASUMAN ABACIOĞLU nıma ve duygulannı ifade elme hrsannı bulur. Çocuklar arkadaşlıklarını veya düsmanlıklarıuı oyun sırasında oluştururlar. Küserler. banşırlar. alırlar. verirler. Böylece paylaşmayı, işbirliğini, hakkını korumayı, baskalanun hakkına saygılı olma>ı ögrenirler. Dolayısıyla toplumsaJ ilişkilere ilk adımı atmış olurlar." Araştırmacüar, gözlemlerini şöyle aktardılar: "Trabzon'un sokaklan. sağladığı oyun olanaklanna göre çocuklann gelişmesinde ve yetişmesinde önemli yer tutar. Sokaklarda vapılan gözlemlerde, etkin, edilgen, bilişsel, düşsel ve yaralıcı oyun etkinlikleri basit gözlemle tespit edilmeye çalısılmıştır. Sokaklarda etkin oyun türleri arasında top oyunlan, bilye oyunlan, kovalamaca, saklambaç ve özellikle kızlar arasında ip atlama ve eşgüdiımlu oyunlar (yağ satanm bal satanm. bczirgân başı, çiziktaş) dikkati çekiyordu. Edilgen oyun türleri arasında, etkin oyun oynayanları izleme, giilmeşakalaşma, kitapdergi okuma, kitap değiştokuşu ve özellikle beslenme (ekmek, çekirdek, fındık, meyve) dikkat çekiyordu. Sokaktaki kaldınm, kapı eşiği, basamaklar, alçak bahçe duvarlan bu oyun türleri için gerekli olurma yerieri olmakudır." Sanatçı Güneri Tecer öldü ANK.4RA (AA) Ses sanatçısı ve bestekâr Güneri Tecer, dün geçirdiği kalp krizi sonucu öldu. Ankara'daki evinde 17.00 sıralarında kalp krizi geçiren Güneri Tecer, kaldırıldığı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tüm çabalara rağmen kurtanlamadı. 1933 yıhnda An kara'da doğan Güneri Tecer, 1957 yıhnda Ankara Radyosu'na girdi. Radyodan ernekli olan Tecer'in 26 bestesi bulunuyor. Evli ve bir çocuk babası olan Güneri Tecer'in cenazesinin, Hollanda'da bulunan annesi ve kızkardeşinin gelmesinden sonra kaldtnlacağı öğrenildi. Eski eseri koruma kampanyası ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya Kultür ve Turizm tl Müdürlüğu, tarihi eser kaçakçılığmın önlenmesi konusunda eğitim programı hazırladı. Antalya'nın tum ilçelerinde yapılacak toplantı ve seminerlere ust düzey yöneticileri, muhtarlar, güvenlik kuvvetlerine mensup personeller ve cami imamlan katılıyor. Kültur ve Turizm Mudürlüğü ile Antalya, Alanya ve Side müze müdürlükleri tarafırdan hazırlanan "Eski Eserleriraizi Neden Korumalıyız" başhkJı broşür eğitim programı gereği, katılımcılara ve halka dağıtılacak. Kültur ve Turizm İl Müdüru Kayhan Dörtlük, arkadaşımız Özgen Acar'ın "Yiizyılın Kaçakçılığı" başlık yazı dizisinden sonra kamuoyu meşgul eden bir konu haline gelen eski eser kaçakçılığının önlenmesi açısından bakanlığın isteği uzerine bir dizi eğitim programı hazırladıklannı söyledi. Dörtlük, Kumiuca, Finike ve Kaş ilçelerinde yapılan toplantının ilgi çektiğini de sözlerine ekledi. Kuruyan çeşmeler Bundan 2530 yıl önce RumeUhisar'ıubircok evine su bağlanmamıştı. Sakalar, suyu eşekleriyle tenekeler içinde tasırlardı evlere... Su, ancak bazı zengin evlerinde bir de Robert Kolej'in uygun gördüğü Ermeni evlerinde akardı. Tabii ki bu durumda mahalle çeşmelerinin çok önemli bir işlevi vardı. Bundan beş yıl öncesine kadar sular sık sık kesilirdi ve mahalle sakinleri çeşmelerden yararlanırdı. Hisar'da su sıkıntısı bütün azalmalara rağmen hâlâ devam ediyor. Ama su sıkıntısının en çok olduğu dönemlerde, yani 510 yıl önce çeşmeler kurutulmaya başlandı. Bunun da bazı sebepleri yok değildi: Bazı sorumsuz kişiler, musluklan açık bırakıyor, bazen sular günlerce ziyan oluyordu. Ana musluklar değiştirilebilirdi. Beledıye, çeşmeleri kurutma yolunu seçti. Şimdi bazı kurutul RUMELİHİSARI Arpaemini yokuşunda 18. yuzyıldan kalma bir çeşme. kala iki camiıün çeşmesiyle, Amiral Fahri Engin Sokak'taki Ibrahim Paşa Çeşmesi (1860) ve Kaleağası Sokak'taki Bostan Karşısı Çukur Çeşme kaldı. Özellikle Ibrahim Paşa Çeşmesi fazla ev olmayan bir yörede, yani suyu akan çeşme en az insanın yararlanabileceği bir noktada. Çukur çeşmenin eski güzel musluğu yok artık, bir borudan akar sular surekli. Belediyenin çöp kamyonunun, su taşıyan eşekler kadar bile takatı yok. SaJılan sallana sallana gelen çöpçuler, çöplerin bir kısmını döke saça toplayıp, geri kalanını bırakırlar. İki günde dolar kuıu çeşmeler yeni çöplerle. Çöp çeşmeleri yeni bir "gelenek" yarattı. faltlandı daracık ve dimdık yokuşlar. İki yıl önce bin bir zahmetle onanlan parke taşları artık tamamen gömuldu, birkaç yılda ne kadar da ilerledik doğrusu!.. Rumelihisan'nda parke taşları olmadan değil arabalar, insanlar dahi doğru durust ilerleyemez yollarda, karda kışta kayar düşer. Parke taşlarının aralıkları yerin hava almasını sağladığı gibi insanlar ve arabalar için doğal bir fren de oluştururlar, kısacası boylesine dar ve dik sokakları olan mahalleler için özel bir önem taşır parke taşları, Arnavut kaldırımlar ı. Belkı bu kış kızak yaptırmak zorunda kalacağız, kızaklarımıza Eminönu'nden alışveriş yapmak zorunlu değil... Sahil lokantaları daha cazip. Kaleağası sokağı sonunda bir de Boğaziçi Mezunlar Derneği açıldı. Aynca, eski Hisarlılar, son 1015 yıl içinde Anadolu'dan özellikle Erzincan'dan göçenler bir de yeni taşınan yabancılar var. Japoniar, Amerikalıiar, Avrupalılar var; havası, manzarası ve sükuneti için seçmişler Hisar'ı... Onlar da şaşkın şaşkın bakıyorlar çöp biriktirilen eski çeşme köşelerine... Bir Japon komşumuz di>or ki, "Son yıllara kadar Japonva'da da çöp toplama işleri her yerde organize değildi. insanlar keııdileri temizlerlerdi kapı onlerini". Bu da önemli bir uyan tabii. Bazılanmız süpurüyor kapı önlerinı hatta birkaç örnek çöp muhafaza yerleri de yaptınldı, ama genelde çöpüyle başedemeyen bir mahalle burası. Doldur çöpü, dök asfaltı, uçur "Şahin"i kaleden köprüye... Rumelihisar gelişmedi KTİ/'/ü bir grup uzman tarafından yapılan araştırmada, sokakların hâlâ en önemli mi? "oyun" alanı olduğu ve çocukların "dostluk, Tabii ki gelişti, eskisinden daha dinamik, carşı pazar biraz da arkadaşlık" konusundaki en önemli ha zengin, artık Beşiktaş'tan, deneylerini burada kazandıkları belirtiliyor. İZMİR Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden bir grup uzmanın yapıığı arastırma sonucuna göre Turkiye'de sokaklar çocuklar için "oyun alanı" gorevini başarıyla yukleniyorlar. Sağladığı oyun olanaklarına göre çocukların gelişmesinde ve yetişmesinde önemli yer tutan sokaklar, çocuklar arasında "çok düzenli, birbirine bağımlı dostluk ve arkadaslıklann oluşmasını" sağhyorlar. Karadeniz Teknik Üniversitesi MühendislikMimarlık Fakültesi Mimarlık Bölumü'nden Doç. Dr. Şengül Öymen Gür, Yrd. Doç. Dr. Sevinç Ertürk, Yrd. Doç. Dr. Ali Özbilen, arastırma gorevlisi Tümerkan İbiş ve Amerikalı Profesör John J. T. Lang'dan oluşan grubun, "oyun alanlannın çocuklar tarafından kullanılmaması" olgusundan yola çıkarak başlattıkları araştırmada, çocuğun yaTurkiye'de çağdaşlaşma 100 şamında ve gelişmesinde "oyun" yıldır sürüyor, ama çağdaşla ge un önemi vurgulanarak şöyle İeneğin tanımı yok hâlâ... Asırla denildi: nn şehri Istanbul'da şehirciliği "Tanımlar gösteriyor ki çocuk darbelerle sanki yeni yarattıklarını çevresini oyun yolu ile tanır, görsananlar var. Alışkanlıklarla ko düklerini oyuna aktanr. Oyun orlaylık için sabitleşen şeylere duş tamı çocuğun deney odasıdır. ozman gozüyle bakılıyor, yeni gürliigudur. Orada her şeyi yapar, "alışkanlıklar" yaratılmak isteni bozar, evirir çevirir, kendine göyor ve "iktidar" olanaksızda ara re sonuçlar çıkarır. Çocuk orada nıyor... çevresindeki eşya ve insanları ta Konuk komutan tSTASBUL (AA) Malezya Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral DatoSeri Abdülwahab Bin Haji Nawi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Orhan Karabulut'un resmi konuğu olarak, dün sabah uçakla Istanbul'a geldi. Atatürk Havalimanı 'nda Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Orhan Karabulul tarafından karşılanan konuk deniz kuvvetleri komutanı, daha sonra askeri uçakla Ankara'ya gitti. Malezya Deniz Kuvvetleri Komutanı, Ankara'dan sonra tzmir, Istanbul ve Kocaeli'yi de ziyaret ederek incelemelerde bulunacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle