18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER den tutup beraber cuma namazına gıtmesı ıstemlen ağabeyı de, yıne buyuk bır olasılıkla beş vakıt namaz kılmamaktadırlar Çocukla aıleyı, devlet ve beledıyelen, cumhurıyet yasalannı karşı karşıya getıren bu telkınlerın amacı nedır9 Kısacası, bu kıtaplarııi her sayfasında, her satınnda görebıleceğımız gıbı, dın kulturü ve ahlak bılgısı derslen, cocuklara, anlamadıklan Arap dılınden duaların ezberletılmesı, sıralar uzerınde namaz kıldırtmak gıbı uygulamalı ıbadetı kapsayacak bıçımde hazırlanmıştı. Her okula, her ışyerıne, devlet daırelerıne mescıt, cuma namazı polıtıkasına yönelıktır Dın devletını amaçlayan zıhnıyetın bır buyuk ılk adımıdır Cumhurıyet çocuklarına dınler kulturunu ve İslam dınının özunü vermenuı çok ötesınde, VII yuzyıl Arabıstanı ıçın duşünulmuş yaşam bıçımı ve toplum duzenını, İslam örf ve âdetlennı, kurumlannı, islam modelı kadım ve tum bunlann altında ortulu bıçımde sırıtan İslam hukukunu önermekte, gunluk yaşam ve ahlak değerlerı ıçın cumhunyetm yasalannı ve kurumlannı ağzına bıle almamakta, çözum olarak hıç kullanmamaktadır Göksel (semavı) dınlenn ortak yanı sayılan "yaratıhş" kuramı ve bu konuyla ılgılı Kuran buyrukları, öbur dınlerde olduğu gıbı, yalnızca dınsel bır ınanç olarak sunulmamış, pozıtıf biumlenn, çağdaş düşuncenm, mantık ve muhakemenın, araştırmacı kafanın önune set çekmıştır Oysa bılındığı gıbı, Batıda papaz okulları bıle dınsel ınançlan, bılımsel öğretıyı köstekleyecek bıçımde ışleyemezler Zorunlu dın deslerıyle buyuk yara alan öğretım bırlığı ılkesı, bu kıtaplarda öğre tılen şeylerle tumden ortadan kaldırılmış, 1980'h yıllarda M Eğıtım Bakanlığı, medreseyı bu kıtaplarla kendı çatısı altında açmış, çocuklanmıza dınsel eğıtımle bılımsel eğıtımı kanşık bıçım de sunarak, onları kendı kendılerıyle çatışmaya duşunnuş, besmele ve namaz örneklennde belırttığımız gıbı her konuda, aılelenne, buyuklenne, beledıyelere, devlete, okul yönetımıne, oğretmenlenn bır bölumune karşı gu ven ve saygılannı sarsmış, ayrıca dmsel ınançlan çok tartışılır hale getırmıştır İSLAM AHLAK ANLAYIŞI EGEMEN KILINMIŞ Bu kıtaplardakı ahlak öğretısı tumden İslam ahlak öğretısıdır Ataturk'ün akılcı, vıcdan ve erdeme dayalı ahlak anlayışı yerıne Allah ve cehennem korkusuna dayalı ahlak anlayışını koymuş, ıbadetle gunahlann sılıneceğı, Allah'ın ıbadet edene beklemedığı anda rızkını vereceğı felsefesını ışlemış; sosyal adaletı sadaka, komşu nakkı gıbı eskımış yöntemlere, dengelı ve adaletlı mıllı gelır dağılımını zekât, fıtır sadakası gıbı İslam kurumlanna bağlamıştır Bu kıtaplara göre, herkes komşusunu kollarsa yoksulluk ortadan kalkacak, ahlaksızhk yok olacaktır İslam, her şeyın çözumünü bulmuştur. Bugünku yasalarsa yetersızdır, çünku herkesın peşıne bır polıs koyma önlemıne yönelıktır!. Bu kıtaplarda "sosyal devlet" kavramı hıç dıkkate alınmadığı gıbı, ışçı haklan "helal lokma yemek" ılkesıne ındırgenmış, çalışma hayatına "hak" sözcuğu yerıne "hak etme" sözcuğu ve felsefesı yerleştınlmıştır Eskı vakıflar, mısafırhaneler aşocakları, çeşme ve sebıller, karşılıksız borç verme gıbı tslam kurumları ballandıra ballandıra anlatılmış, çağdaş yardımlaşmalar, cumhunyetm getırdığı sosyal hızmet kurumlan, emeğe dayalı yardım ılkesı yok sayılmıştır Bılım dının ıçındedır, dın ıçın vardır Örneğın matematık, mıras hukukunun çozumu ıçm atılmıştır ortaya Allah, Newton'ın başına, altında uzandığı ağaçtan elma>ı duşurmemış olsaydı yerçekımını bulamayacaktı Dınsız bılım gâvurluktur, ama ılerı teknolojının İslam ıçın yurdu, mıllıyetı yoktur, dışardan ıthal edılecektır Medrese kafası ıle yetıştırılecek Turk çocuklarına, bu durumda zaten doğal olarak dın bıhmlerı, hurafeler ve tefsırlerle uğraşmaktan başka bır şey kalmayacağına gore, ılen teknolojıyı ıthalden başka çaremız de yoktur Yeter kı matbaa gıbı 300 yıllık bır gecıkme olmasın! Laıklık, bu kıtaplara göre Islamda zaten var olan bır hoşgöruye dayanmaktadır Dme, layık olduğu yerı vermektır(') SONUÇ Ataturk bu kıtaplarda paravana gıbı kullanılmış, özdeyışlerı değıştırilmış; akılcı, çağdaş bılımsel felsefesı yıkılmak ıstenmıştır Bu kıtaplar, sınıflann kapalı kapıları arkasında her kafada hocanın yorumuna ve yardımcı kıtaplann fetvasına açıktır Belh kı "Turklslam sentezı" ıle yola çıkmıştır, ama daha şımdıden 'Turk'u gıtmış, 'Islam'ı baş köşeye geçmıştır 3 HAZtRAN 1987 Törkü Gitmiş, Islamı Kalmıs! İlkokul 4. sınıftan başlayarak lise son sınıfa kadar okutulan dın kultüru. ve ahlak bilgisi kitaplarının sayısı sekizdir. Bunlar namaz kılan, secdeye kapanan takkeli küçük çocuk fotoğrafları, aptes almayı gosteren kız ve erkek çocuk figurlerı, insanı dehşete duşuren cehennem masalları, ayet ve sureler, Arapça yazılmış dualarla doludur. PENCERE Bılıyor musunuz Köy Enstıtülerı kaç yıl sürdü? Ben dıyeyım beş, siz deyın altı yıl kadar O gunlerın Turkıye'sını duşunün' Ikıncı Dunya Savaşı Yoksulluk dız boyu 40 bın koyun 35 bını okulsuz 1940'ta "ış ıçınde eğıtım, oğretım surecınde uretım" dıye ozetlenebılecek bır ılkeyle enstıtulerın temelı atılıyor Nasıl 7 Çoğu yerde çadırla ışe başlanıyor Çocuklar koy okullarından derlenıyor Okul bınaları, oğretmen ve oğrencının elbırlığı ve alıntenyle yukselıyor Bırkaç yıl içinde 15 bın yatılı oğrencıye yetecek 700 okul, sebze ve meyve bahçelerı, yolları, bağları, spor ve oyun alanlarıyla yapılıyor Okulda butun ışlerın ustesınden öğrencıler gelıyorlar, temızlık, yemekhane, yatakhane hızmetlerı nöbetleşe yurütüluyor Okul yaşamında demokratık eleştırı ve tartışma yöntemı geçerlıdır Koylünun uyanışı, küçük yaştaaldığı bılımsel öğretımle hayatın içinde pışerek başlamışiır Işte tehlıke bu noktada odaklaşıyor "Bıze enstıtu değıl, ımam okulu gerekır Enstıtuler komünıst yuvasıdır Köy çocuğu bılımsel oğretımle yetştınleceğıne şenatın bılgılenyle donatılmalı Gerçeğe gıden yol, akıl yolu değıl, şenat yoludur" Köy Enstıtulerf nın canına 1945te okunuyor, hemen ardından ımam hatıp okulları başlayacaktır Ama ne maya atılmış Köy Enstıtülerı'yle kı beş yıllık kısacık surede kımler yetıştı' 1980'ler Türkıye'sınde bıle Köy Enstrtülen'nın sesı duyuluyor Demek kı gerıcıler, tehlıkeyı görerek zamanında önlem almışlar • Mehmet Başaran, Köy Enstıtusu kökenlı bır ögretmenımız, yazarımız, şaınmız, romancımız, öykücümuz Son kıtabının adı "Yasaklı" Çağdaş Yayınlan'nda çıkan bu kıtabı herkesın okumasında buyük yarar var. Nıçın? Çunku Turkıye'nın sıyasal düzenı konusunda ıçte ve dışta tartışmalar suruyor Ülkemızın rejımıne ne ad verelım^ Demokrası m ı ' Hanı fıkır özgurluğu? Hukuk devletı m ı ' Hanı hukukun üstunluğu 7 Nasıl bır rejımle yönetıldığımızı anlamak ıçın ne yapmalı"7 Inceleme'7 Araştırma9 Soruşturma? Hayır Başaran 180 sayfalık bır kıtapta 40 yıllık Turkıye'nın topoğrafyasını çıkarıyor 1940'lardan 1980'lere kadar yaşanan belgelı bır seruven Öğretmenı, polısı, bakanı, gazetecısı, yuksek görevlısı, küçük memuru bu süreçte yennı alıyor Roman mı desem, anı mı desem, belgesel mı desem, özyasam öykusu mu desem, ya da butun bu turlerı, kımı zaman şıırsel, kımı zaman gerçekçı yaklaşımlarla bağdaştıran bır öykü mü desem, bu kıtap, Türkıye'de yaşadığımız rejımın adını koyuyor. Nedır o ad? "Polıs devletı" mıyız yoksa? Hayır Dılım varmaz boyle bır ad yakıştırmaya, ama, Başaran'ın kıtabını okuyan herkes rejımın adını kendılığmden koyacaktır Konu 1971 yılında başlayan ve 1981 yılında bıten 10 yıllık bır pasaport oykusudur, gerçeğın kapkara bır fotoğrafıdır Bızım fotoğrafımız bu, ülkemızın, demokrasımızın, rejımımtzın, hayatımızın fotoğrafı . • Başaran'ın "Yasaklr"s\n\ bır solukta okudum, şaştım kaldım, elımı masaya vurdum, Tuh be" Sonra da kendıme, şaşkınlığıma şaştım Yaşadığımız olayları usta bır yazar kıtaplaştırınca ınanılmaz bır sonuç çıkıyor, sankı butun bunları yaşayan bızler değılmışız gıbı, olaylar yazıya vurulunca bır başka anlam kazanıyor Çok söylenen, kulak arkasına atılan, önem verılmeyen b«r söz vardır . Kardeş, hayatımız bır roman'. Ne kadar da doğru... "Yasaklı" JALE CANDAN Türkıye'de neler oluyor? Gende bıraktığımız gunler, gerıcılîk, dın devleu, tankatçüık, İslam bıçuru yaşama dönüş, ünıversıtede türban gıbı, cumhunyetın çoktan tanhe gömduğünü sandığımız tartışmalar hortladı, super enflasyonu bıle gölgede bırakacak boyutlara ulaşarak yurtseyerlenn yüreğını sıkıştırdı. Cumhurıyet gazetesının Uğur Mumcu tarafından yürutulen araştırması, yurtdışmdakı dın görevlılerının maaşlannı uzun yıllar devlet kararnamelen ıle şeriat örgutu Rabıta'dan aldıklannı kanıtlamıştı Gazetenın yenı bır araştırması da, bu kez Aydınlar OcağYnın, 12 Eylül'e ıdeolojı armağanı TürkIslam sentezını günışığuıa çıkanrken, karanükta kalan pek çok soruyu da aydınlattı. Ataturkçülüğün yennı almaya hazırlanan dıncı Islamcı çağdışı bır ıdeolojının, devlet planlamasından TKTye, M Eğıtım Bakanlığı'ndan tüm eğıtım kurumlanna nasıl sızdınldığı ve yönetınun en yuksek katına kadar nasıl etkı yapüğı çıktı ortaya. Aramco ve CIA desteklı Rabıta yurtdışmdakı dın görevlılerı ne el atmıştı. Yerlı Rabıtacılar çok daha korkunç bır şey yaptılar Ataturkçu kuşaklan yetıştırecek Mıllı Eğıtım kurumlanna el attılar. Bugun ılk ve ortaöğretım kurumlannda zorurdu olarak okutulan dın kulturü ve ahlak bılgısı kıtaplannı ınceleyenler ılgınç bır soru ıle karşı karşıya kalmaktadırlar Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı'nca yayımlanıp Tklım Terbıye Kurulu'nun onayından geçen bu kıtaplar, özünde yanlış ve laıklığe karşı olduğuna ınandığımız bir anayasa buyruğunu mu karşılamaktadu; yoksa uygulama, bu kıtaplann ıçenğı ıle, kanunkoyucunun da amacını aşarak, laık cumhunyetımızı kökünden dınamıtlemeye, devlet bunyesıne dın sıstemını yerleştırmeye yönelık bır araç mı olmuştur? İlkokul 4 sınıftan başlayarak lıse son sınıfa kadar okutulan kıtaplann sayısı sekizdir Bunlar namaz kılan, secdeye kapanan takkelı kuçuk çocuk fotoğraflan, aptes almayı gosteren kız ve erkek çocuk figürlen, insanı dehşete düşuren cehennem masallan, ayet ve sureler, Arapça yazıl mış dualarla doludur. Beşıncı sınıf din kulturü ve ahlak bılgısı kıtabının, örneğın 33. sayfasmda, bu kıtabm yazan Beyza Bılgın, ınsana huzur verebılmesı ıçın duaların Arapça okunması gerektığmı vurgulamakta, çocuklardan peygambenn adını soylerken "Sallallahü Aleyhı ve Sellem" demelennı ıstemektedır Yalnızca derste, adı çok söyleneceğı ıçm bu dua bır defa ıle kısıtlanabılecek, buna karşın çocuklar, her yınelemede ıçleniıden okuyacaklardır Bu, hoca ders venrken, mınltı halınde dua okunması anlamına gelmektedır ve dersın ıbadete dönuşturulmesıdır tlkokul 4. smıf öğrencılen dın kulturü derslenne çok sıkı bır "besmele baskısı" ıle gırmektedırler. Şoyle kı, alıştırma bölümunde, cocuklara "besmelesız" başlatılan ışlerın neden başanlı olamayacağı sorulmakta ve kendısınden evde, araçlarda, ışyerlennde besmele bulunup bulunmadığına bakması ıstenmektedır Oysa beledıye otobüslennde, babasının çalıştığı devlet daıresınde, okulunda, buyük bır olasılıkla yaşadığı evde besmele asılı değıldır Annesı ve babası, elın OKTflY AKBAL EVET/HAyiR 27 Mayıs Eıfcen mi Yapıldı? OKURLARDAN PTTden hizmet yerine eziyet görüyoruz Evinizde, buronuzda, dukkâmnızda, atelyenizde, muayenehanemzde bir sabah telefonunuzu kaldırırsıruz kı çıt yok, sus pus olmuş telefon. O anda hastamz olabilir, kendiniz hasta olabilirsiniz, uluslararası bir telefon bekliyor olabilirsiniz, çok onemli bir ış goruşmesi yapmak zorunda olabilirsiniz, doktor olabilirsiniz, hastalarınız sızı anyor olabilir. Bu olasılıklar çok genış, sonuç olarak o anda telefon sizin ıçin yasamsal onemde olabilir. Aman telefonum anzalandı diye komşuya, bır arkadaşa ya da telefon kulubesine koşar, surekli meşgul veren ya da çalıp da hıç cevap vermeyen anza servisinm numarasım 1.52 saat kadar aradıktan sonra eğer şansmız var da duşurebildiyseniz son derece sert bir sesten azarlarcasına "Borcundan kapalı" yanıttnı atırsuuz. "Nasıl olur benim borcum yok" demeye kalmadan henuz cümlenizi bitiremeden telefon suratınıza kapanır. Faturalannızı kanştınrsımz, hepsi ödenmiştir. Bu kez yine bir dostunuzun telefonunu 2 ila 3 saat meşgul etmeyi goze alarak Telefon Başmudurluğu 'nu aramaya başlarsınız, genela'kle duşuremezsmız, çunkü butün PTT telefonları gibi orası da ya meşguldur ya da çalar ve cevap veren olmaz. Diyelim ki şansmız yaver gittı, telefonu tutturabildınız, yine son derece ofkeli bir gorevli size anlamanız mumkun olmayan bır süratle ödenmemiş faturalannızı soyler ve cevap vermenize olanak tanımadan telefon yıne suratınıza kapanır. Zaten gerek anza servisi gerekse Telefon Başmudurluğu ıle yapnğınız goruşmelerde sıze tanınan tek konuşma şansı telefon numaranızı soylemektir. Siz bu telefon konusmalannı yapmaya çalıştığınız sure içinde zaten akşam olmuştur. Odenmıs butun faturalannızı alır ve ertesı sabah Telefon Başmudürluğu'nun yolunu tutarsımz. Yalnız yola çıkmadan once yatıştıncı bir ilaç almanız onemle tavsiye olunur. Çunku orada geçireceğınız saatler tam bir ışkence olacaktır. Kendinizi, kuçucuk, havastz bir odada telefonu kapatılmıs ofkeli yuzlerce kisi ve yine son derece ofkeli gorevliler arasındakı bır meydan savaşı içinde bulacaksımz. Orada karşılaşacağmız olasılıklar çeşitlıdir, ya "Borcunuz yok. anzayı arayın" derler, "Ama ben azırayı aradım, borcundan kapalı dediler" diyemezsiniz, tabii, çunkü sizin yanıtmızı dınlemezler. "Borcun yok dedim kardeşım" şeklinde bir azan isitir oturursunuz aşağı. Ya hiç ettnize geçmemiş bir telefon faturası sureti tutuştururlar elinize, üzerinde ait olduğu ay dahi yazıiı değıldır, araştırma, öğrenme şansmız yoktur, odersıniz, ya da daha once odediğiniz bir fatura yuzunden kesilmıştir telefonunuz. "Buna ne hakkımz var?" diyemezsiniz odediğiniz faturayı gosterip açma kaydı yaptınr ve telefonunuzun başına donersiniz. Orada açma kaydı yaptıran herkes bugun açılır değil mi dıye sorar, gorevli de başını sallamakla yetinir, ama sanmayın kı telefonunuz o gun açılacaktır, akşama kadar bekler, akşam uzen telefon etmeyi bir denersiniz, şansmız varsa da derdimzi anlatabıtirseniz, ya "Açma emn bana daha gelmedi, gelince açanm, arayıp durmaym kardeşim, herkesle tek tek uğraşamayız ki" ya da "Ödedıyseniz açılır kardeşim" turunden azannızı ışitir kapatırsmız telefonu, pardon siz kapatamazsımz telefon çoktan yuzunuze kapanmıştır bile. Bu anlattığtm olayı eminim telefon abonelerinin buyuk çoğunluğu yaşamıştır. Peki hiç mı yoktur bunun çartsi? Mutlaka eziyet mi çekmek zorundayız? Vergi odediğimiz devletten, PTTden daha lyi hızmet beklemek hakkımız değil mi? Telefon faturalan taahhutlu gondenlerek kaybolmalan buyuk olçude onlenmiş olmaz mı? Telefon kapatılmadan once bir yazıiı ihbar yapılıp borç miktan bildirilerek belirli bir tarthe kadar odenmediği takdirde kapatılacağı bildirilemez mi? Fatura eline geçmediyse abonenin suçu ne? Veya zamanında odenmiş bir fatura kayıt hatası nedeniyle ödenmemiş gorunuyorsa bunda abonenin suçu ne? Faturasını zamanında ödediğı halde siz bir abonenin telefonunu nasıl uç gun kapalı tutabılırsınız? Telefonu açtırabılmek ıçın harcadığımız zamam bıze iade edebilecek mısınız acaba? Yorgunluğumuzun, sinir gergmlığimızin karşılığmı odeyebilecek mısıniz? Hâlâ bu konuya koklu bir çözüm getırmeyi duşunmuyor musunuz? Sayın Ulaştırma Bakanımız Veysel Atasoy, bu kurumun daha ne kadar boyle çağdışı uygulamaya maruz bırakılacağını açıklayabilirler mi halkına? NÎLGÜNSÜNER tSTANBUL Yırmı yedı yıl geçmış Madanoğlu halk karşısında hıç konuşmamtş Yok, bır ara konuşmuş Nerde mu Istanbul Sıkıyonetım Mahkemesı karşısında Ne zaman? 12 Mart'tan sonra1 Bır cunta kurmak, o cuntanın önderı olmak suçlamasıyla Madanoğlu, Atatürk devrımıne ınanmış emeklı subay, tanınmış yazar gazetecı arkadaşlanyla arada bır buluşup ulke sorunlarını konuşurmuş aralarında tartışırlarmış, meger ıçlerıne bır kışkırtıcı ajan sızmış, her soze mım koymuş yerlı yerıne yetıştırmış1 Fırsat bu fırsattır dıyen bırtakım çevreler de Madanoğlu ıle arkadaşlannı adalet huzuruna çıkarmışlar Aylarca suren duruşma sonucunda Madanoğlu ve arkadaşlarının suçsuz olduğu anlaşılmış, ama 56 ay tutuklu kalmış Kbrgeneral Madanoğlu ve arkadaşları Muğla SHP II Örgutu'nün düzenledığı "27 Mayıs Nedır, Ne Değıldır?" panelınde Sayın Madanoğlu'nun yanındaydım Bır anda bütün bunları anımsadım Madanoğlu'nun duruşmalarda, Davutpaşa Kışlası'nda Ataturk devrımcılığının sımgesı gıbı davranışları gözumün onune geldı Ne umutlarla başlandı 27 Mayıs'a, sonra nerelere gıttı bu umutlar'? 61 Anayasa'sı tanhe gömülmek ıstendı, yerıne 12 Eylül anlayışına dayalı bambaşka bır anayasa çıktı Ozgürluklere dayanan, demokratıklesmeye önde yer veren bır göruş, bır tutum ulus ıçın zararlı sayıldı' Nıye bunca yıl sustu, bır kenara çekıldı Sayın Madanoğlu'' Bu ülkede gerçek anlamda bır demokrasının kurulamayacağına ınandı da mı ondan sustu 7 Muğla toplantısında bence en anlamlı, en gerçekçı sözü o söyledı "27 Mayıs'ı 27 yıl erken yapmışız" Oyleydı gercekten 1960'tan daha kotu koşullar ıçınde değıl mıyız şımdı? Bır bakın çevrenıze, bır duşunun lyıce, görünen nedır? Gencılığın en aşırı çızgısıne ulaşması, Atatürkten kalan ne varsa hepsının yok edılmesı, hem de Ataturk dıye dıye1 Madanoğlu'nun Çağdaş Yayınlan'nda bınncı cıldı çıkan "Anılar"\n\ bılmem okudunuz mu1? Çocukluk, gençlık, subaylık yıllannı kapsar o kıtap Madanoğlu ıkıncı, uçüncü cıltlerde 27 Mayıs'tan öncesını ve sonrasını da anlatacak Onemlı bır tanhsel olayı aradan yırmı beş otuz yıl geçtıkten sonra daha lyı anlamak değerlendırmek mumkundur Tutkular, duşmanlıklar, özel çıkar hesaplan hepsı unutulmuş, gerılerde kalmıştır 27 Mayıs devnmı konusu bugun bıle gunceldır, canlıdtr ve tartışmalara açıktır Sıvıl bır yönetımın askerlerın elıyle devrılmesı istenen bır şey değıldır elbet Neden ıstenmez askersel yönetımler'? Sertlığe, baskıcılığa dayandığı ıçın Ama sıvıl yönetımler, o yönetımın başındakıler de aynı ışı yapmaya başlamışsa, onlarda zorbalıkla, baskıcılıkla ulusun yazgısını surgıt ellennde tutmaya kalkışmışsa! Hem de askerlen de kendı doğrultularında, aynı amaca hızmet etmeye koşuliandırmışsa O zaman bu tur bır zorba yönetıme sıvıl asker butun Ataturk devnmcılennın karşı çıkması kaçınılmaz bır görev olur Işte 27 Mayıs böyledır Boyle bır devnmcı eyiemdır Madanoğlu, Yıldız, bıze o 1960 olayını anlattılar o gun Yırmı yedı yıldır ılk kez Cemal Madanoğlu halkın karşısına çıktı Yaşı ılerlemış ama gençlığını korumuş, devnmcı nıtelığını yıtırmemış bır emeklı general olarak Ahmet Yıldız da kendını demokratık savaşıma vermış, bu savaşımı şımdı de SHP saflarında surduren ınançlı bır kışı Sanırım Muğla'da bu panelı izleyen yuzlerce ınsan, bu konuşmaları dınledıkten sonra 27 Mayıs'la 12 Mart ve 12 Eylül olaylannı bırbırınden ayıran çızgıyı daha lyı anlamışlardır Gönul ısterdı kı 27 Mayıs gunu yurdumuzun pek çok yöresınde bu konu, bu olay halkın önunde açıkça tartışılsın Ne yazık kı bıldığım kadanyla 27 Mayıs olayı, yalnızca Ankara'da Mulkıyelıler Bırlığı'nde, bır de SHP Muğla örgutünun düzenledığı toplantıda ele alındı llhan Selçuk, Cemal Madanoğlu, Ahmet Yıldız, Alı Sırmen, Muğla SHP II Başkanı Tufan Doğu, Muğla II Yonetım Kurulu üyesı ve panel yönetıcısı dostum Naım Kılıç'ın konuşmaları 27 yıl sonra 27 Mayıs devrımıne aydınlık getırdı Bu konusmaların hepsı 27 yıllık deneyımlenn sonucu ıdı Evet, gun geçtıkçe 27 Mayıs'ın onemını daha lyı değerlendırmekteyız Hele Turkıye'yı bugun yönetenlerın 27 Mayıs öncesındekı yönetıcılerı Atatürk devrımıne ters davranmak yolunda kat kat gerıde bıraktıklarını duşundukçe, Madanoğlu'nun "27 Mayıs'ı 27 yıl erhan yapmışız" sözunun anlamı daha lyı ortaya çıkmaktadır. 1960tan 1983'e kadar ulusal bır bayram olarak kutlanan "27 Mayıs" Ataturk devrımıne yureğıyle, kafasıyla bağlı olanların gözünde önemlı bır gündür Öyle de kalacaktır VEFAT ve TEŞEKKUR 30 Mayıs 1987 günü Trabzon'da toprağa verdiğimiz, ÇULHA Aılesı'nin değerh varhğı, Trabzon Barosu eskı başkanı A* FETHİ ÇULHA'nın cenaze törenine katılan, telgraf ve telefonla büyük acımızı ıçtenlıkle paylaşan akraba, dost ve hemşerilenmize şükranlanmızı sunanz. Y1UJK87 Edbune ytrk Cumhurıyet Kıtap Kulübü sergı salonu, Türkocağı Cad. 3941, Cağaloğluhlanbul TeL 512 05 05 (20 hatj Cumhuriyel Cumhunyel K tapKu ub . CUMHURIYET V KİTAP KULÜBÜ Oglu: DURUKAL ÇULHA 1 0 C A K 1 9 8 6 / 3 1 A R A L I K 1 9 8 6 Büyük boy, lüks ciltli, 560 Sayfa, 4500 TL(KDVdahil) BANDIRMA KÜLTÜR VE SANAT FESTİVAÜNDE İMZA 6ÜNLERİ TURKIYE BUYUK MİLLET MECLİSİ VAKFI 1987 ÖDÜLLÜ BÎLÎMSEL YAMŞMASI C'KüItür SürekUljği İçinde Milli Saraylann Onemi") 1 TRM M Vakfı tarafından, "Kultür Sureklüığı lçmde Mıllı Saraylann Önemı" konusunda ödullu bılımsel yanşma açılmıştır 2 Yanşmanın amacı Mıllı Saraylarımızın mımarlık, sanat ve sanat tarıhı ağırlıklı araştınlması ve böylece kültürümuzun bugüne de ışık tutacak belgelennm, yenı bakış açılannın ortaya çıkmasının sağlanmasıdır 3 Yarışma T.C uyruklu kışüere açık olup, grup halınde de katılınabılır 4 Yarışmaya katılan kışı ve gruplar eserlerını 1987 aralık ayı perjembe gunu (31.12.1987) saat 17.00'ye kadar teslım edeceklerdır Seçıcı Kurula) Danışma Uyeleri: Mehmet ÇELEBİ ( T B M M Genel Sekreten, T B.M M Vakfı Ycnetım Kurulu Başkanı) Orhan EVCİMEN (TBMM Vakfı Mudüru) Ihsan YÜCEL (M S D B'hğı KülturBılımTanıtım Merkezı Yöneücısı) b) Asü Uyden Prof Dr Bozkurt GÜVENÇ (Hacettepe Umversıtesı Edebıyat Fakultesı Antropolojı Bölumu Öğretım Üyesı) Prof Mustafa CEZAR (Mımar Sınan Umversıtesı FenEdebıyat Fakultesı Sanat Tarıhı ve Arkeolojı Ana Bılım Dalı Başkanı) Prof Dr Metın SÖZEN (Istanbul Teknık Umversıtesı Mımarlık Fakultesı Mımarlık Tarıhı Ana Bıhm Dalı Başkanı, T B M M Kultur Sanat Danışmanı) Ekrem GURENLt (Peyzajıst, Yuksek Zıraat Mühendısı) Dr Fıhz ÇAĞMAN (Kultur ve Turızm Bakanlığı Topkapı Sarayı Müzesı Uzmanı) c Yedek Uye: Dr Uğur TANYELİ (tstanbul Teknık Umversıtesı Mımarlık Fakultesı Mımarlık Tarıhı Ana Bılım Dalı) 5 Yansma ödulleri: Bınncı 3 000 000 TL tkıncı 2 000 000 TL Ocuncü 1 000 000 TL (Odüllere layık eser bulunmadığı takdirde mansıyonlar verılebılecektır) 6 Detaylı yarışmaya katılma şartnamelerı, daha fazla bılgı alınabılecek ve eser teslım edüebılecek adresler tstanbul: Mıllı Saraylar Daıre Başkanlığı Kultur BılımTanıtım Merkezı, Dolmabahçe Sarayı tstanbul (Tel 161 11 32 161 02 25) Ankara. T B M M Vakıf Mudürlüğü T B M M Ankara (Tel 118 60 39) CumhuriyeC Diier yühk fiyatlan: 1981 YILLIK 19821983 Y1LLIĞI 1984 YILLIK (CtLTLt) 1985 YILLIK (CtLTLt) 1985 YILLIK (CİLTStZ) 1986 YILLIK (CtLTStZ) 1986 YILLIK (CtLTLt) ILJJK 1000250035003500300030003500 POZİTİF ÇIKARTMA KÂĞIDI İTHAL EDİLECEKTİR 1 Teşekkulumuze bağlı Yanmca Porselen Sanayıı T A Ş Muessesemızın ıhtıyacı olan 150 000 adet Pozıtıf Çıkartma kâğıdı kapalı zarf usulu ıle satın alınacaktır 2 Teklıf verme son günü 30 6 1987 saat 17 30'dur Bu tanh ve saatten sonra gelen tekhfler dıkkate alınmayacaktır 3 Bu konudakı şartnameler Genel Mudurluğumüzun Eskışehır Yolu 7 km Ankara'dakı merkezınde Satınalma Daıresı Başkanhğından dılekçe karşılığında temın edüecektır 4 Teşekkülumuz 2886 sayıu kanuna tabı olmadığından ıhaleyı yapıp yapmamakta, ışı dıledığıne vermekte serbesttır T. ÇtMENTO VE TOPRAK SANAYİİ T.A.Ş. GENEL MUDURLUGU Basın: 21523 MUZAFFER İZGÜ: 4 Hazıran Perşembe Dr. ERDAL ATABEK: 6 Hazıran Cumartesı AYTEN M U T L U : 6 Hazıran Cumartesı (SAAT: 14.0018X0) BANDIRMA KULTUR VE SANAT FESTIVALI SEVGILI OĞRETMENIM KITABEVI SERGISI MUSTAFAKEMALPAŞA TAPULAMA HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 983/27 Davacı Halıl Temel ve lbrahım Temel tarafından davalüar Davut Kıhç, Ayşe Narın, Neshhan Temel, Reha Temel, Nımet Temel vs aleyhlenne açılan ıtıraz davasının yapüan yargüaması sonunda Açüan davanın reddıne, M Kemalpasa üçesı, Ağaçlı Köyu, Köycıvarı mevkıı, 23 nolu paftada bulunan tarla vasfındakr 28800 m2 mıktanndakı 86 parsel sayüı tasınmazın davalı Davut Kıhç adına tapuya tescüıne karar venlmıstır Davalılardan Ayşe Narın, Neslıhan Temel, Reha Temel ve Nıhat Temel'm adreslen tespıt edüemedığınden, ışbu hüküm özetımn kendılerıne üanen teblığıne karar venlmıştır Ancak hukum, davacüar tarafından suresı ıçensınde temyız edümış olduğundan temyız dılek çesının de ılanen teblığıne karar venlmesı gerektığınden, ışbu ılanın huküm özetı ve temyız dılekçesı teblığıne kaım olmak üzere ılan olunur Basın 21285 l.T.Ü. Inşaat Fakultesı diplomamı kaybettim, hükümsüzdür. MEHMET ALt EZÎK Kunlığimı kaybettim. Hükümsüzdür GÜLBAHAR TELEK AIİAĞA ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞrNDEN Davacı TEK vekılı Av Engın Gürsd tarafından davalı Rafet Ulu ve arkadaşları aleyhıne açüan tazmınat davasının yapüan yargüaması sonunda Hâkımlıgımızden venlen 30 12 1985 tanhh ve 1983/73 E 1985/403 K sayılı hükümle davacının davalı tsmet Tezcan hakkındakı davasının reddıne, dığer davalılardan Anf Öztopkara ve Rafet Ulu hakkındakı taleplerınden 177 533 20 TL 'lık alacak ıle davacı vekıhne 16 202 TL vekâlet ücreü, 1940 TL harç masrafının ve 26 287 TL yargılama masrafının davalılardan müştereken ve müteselsılen tahsılıne, davacının fazlaya üışkın taleplerının reddıne karar verılmıştır Bu karar davalılardan Rafet Ulu tarafından verılen 4 4 1986 gun10 dılekçe ıle yasaya aykırı bulunduğu cıhetle temyız edılmış olup davalılardan Anf öztopkara tüm aramalara rağmen bulunamamıs ve açık adresı de tespıt edılememış olması nedenı ıle ışbu karar ve temyız düekçesının teblığ yerıne kaun olmak uzere ılanen teblığ olunur. Basın 21097 ALÜMİNA SİLİKAT İTHAL EDİLECEKTİR 1 Teşekkülumuze bağlı Fılyos fabnkamız ıhtıyacı 8 000 ton Alümına Sılıkat kapalı zarf usulü ıle satın alınacaktır 2 Teklıf verme son gunü 29 6 1987 saat 17 30'dur Bu tanh ve saatten sonra gelen teklıfler dıkkate alınmayacaktır 3 Bu konudakı şartnameler Genel Mudurluğumüzun Eskışehır Yolu 7 km Ankara'dakı merkezınde Satınalma Daıresı Başkanlığı'ndan dılekçe karşılığında temın edüecektır 4 Teşekkülumuz 2886 sa>ıh kanuna tab, olmadığından, ıhaleyı yapıp yapmamakta ışı dıledığıne vermekte serbesttır T ÇlMENTO VE TOPRAK SANAYİİ T A Ş GENEL MÜDÜRLUÖÜ Basın 21526
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle