Katalog

CUMHURÎYET/12 HABERLERİN DEVAMI 10MAYIS 1987 listen bu ters kumllan geçtrmesı için gerekli 267 oyu bulamayacağım söylemesi, anayasa sorununa yeni boyutlar getiriyor. özal'm planı TBMM'den geri dönerse, özal, anaHaber Merkc/i önceki gün yasa değişikliği, hele seçmen yaşmyitirdiğimiz ressam, müzeci "e gada, yasaklar konusunda bir meiek olduğunu ilan eyteyecek. zeteci Elif Nact (89) için, yaı ın topKötü niyetli şeyıanlarsa, muhalerağa verilmesinden önce iki ayn fet partikri özal'm onca olumlu çatören düzenlenecek. Gazetemizin bosma karşın yasaklan kaldırmayı isönünde 12'de yapılacak ilk törenin temeyen, özellikle bu istemi sürekli ardından Gazeteciler Cemiyeti öne süren DYP ve DSP, hek SHP'nin tutumu göstermelik. Söyleyecekleri bunlar. Özal'm yattp kalkıp gerçekleştirmeyi istediği, olumlu oyları koyduğu barajın duvanna çarptırmak. Halkın anayasa tartışmasını örterek aldığı bu sonuçtan sonra yasaklıları istemediğini kanıllamak. Çankaya ile muıabakatta Jazia sıkıntı duymayan Özal'a, bir başka Oneri de bizden. Daha sağlıklı, akıla bulabilir, Çankaya'dan da yeşil ışık yanabilir. 1982 Anayasası yüzde 92 oyla kabul edilmişti. Yasaklar da yüzde 92 ayun içinde. Yasaklan kaldırmak için yüzde 92 oy istesin, olsun bilsin, sorun kökünden çözülsün. Oldu olacak, buyrun Saym Başbakan, bir de bu kuralı getirmeyi deneyin. UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor (Baştarafı 1. Sayfada) şambadan belliydi. özal, siyasal kulisleri, özellikle ağır biçimde yüklendiği DYP'yi, yasaklan reddettirmeye yönelik düzenlemeierinde oyuna getirip yanına çekebilmek için, dün, sanki yeni formüllere açık bir siyasetçi görünümü veriyor. Hepsi aldatmacadan ibaret. Biitünüyle istediği noktaya herkesi çekebilmek, yasaklarda yumuşar görünüp anayasayı ileride dilediği gibi delmek amacmdan hiç vazgeçmiyor. Eğer Ozal'ın siyasal yöntemlerinde küçük ölçüde içtenlik olsaydı, yasaklar için 8 milyon olumlu oy isteyen, 175. maddeyi dilediği biçime getirmeye çalısan son önerilerini Anayasa Komisyonu'na göndermeden önce, muhakfet liderleriyle danısmalar yapardı. özal, üzüm yemeyi değil, bağcıyı dövmeyi kafasma koymuş, akılları kanştıran, yumusak insan izlenimi vererek dilediği noktaya varmaya çalısan üslubunu hiç bırakmıyor. Yasaklarla ilgi/i barajı daha aşağı çekmeye yönelen dünkü davranısı, aldatmaa bir dizi düzgnlemelerin son hatkası. Aslında söyientilerle politika yapıldığmdan yakmır, Demirelin dolaytı yoldan gizlice kendisiyle pazarlığa giriştiğini dokundururken, yasal partilerle görüsmeler yapacağı yerde, geceyarıları gazete sütunlanna öngördüğu pazarlığın geçmesini sağlayacak girisimlerde bulunduğunu anımsamıyor. Hele geceyarıları gazetecileri evlerinden arayıp önerilerinin yanlış anlasıldığmı söylemesine, yazar çizerleri yanına çekmeye çalışmasına ne demeli?.. Dün sabah barajda yumuşayacağtnı söyleyen özal, bir gece önce telefonlarda barajda direniyordu. içtenlik bunun neresinde? Bir gün Oncesine kadar DYP'yi yanına alabileceğini hesaplayan özal, bu partinin sert açıklamasmdan sonra, dümeni yeniden DSP'ye kırmayı uygun görüyor. Ama kimigerçekler arttk su üstüne çıkıyor. özal, 12 Eylül yönetiminin bütün odak noktalarıyla içli dıslı olmaya karar vermiş. 1982 Anayasası'nı "olumlu sonuçlar verecek düzeyde hazırlayamadıklanndan yakman" o dönemin askersivil odak noktalanyla aynı çizgide bulusuyor. Bu nedenlerie anayasa değisikliğini daha başka kurallara otunmayı, bu nedenlerie kaldırmayı istemediği yasaklann perde gerisine sığmarak yeni aldatmacalan kabul etmeye muhalefeti zorluyor. Hedefi, 12 Eylül yöneıinunin başaramadığı düzenlemeleri görünürde demokratik sivil yönetimle gerçekleştirmek daha ötesi "ikili bir yönetim birliğiyle" dilediği gibi at oynatmak. Bugün perde gerisinde kalan etkîli güçlehn bu noktaya varabilmek için Cumhurbaşkanına yeni biryedi yıl daha görev olanağı tanmmasma yan tutmalan, özal'm kişisel ihıirasını bugünden açıkça ortaya koymamasına neden oluyor. İnönü'nünsürekli vurguladığı gibi, yasaklarla ilgili pazarlık, geieceğin planlanna ilk işaret. Dün söylediklerini ertesi günü değistirebilen bir siyaset anlayışının gelecek yıllar için verdiği güvenceler, hiçbir siyasal kurumda, sağduyu sahibi kamuoyunda değer taşımıyor. Çankaya bir açıklama yapmadığı için, olaylann gelismesiyle yargıya dönüsen "kimi mutabakat belirtilerini" yadsımak, kimsenin akImdan geçmiyor. Hatta geieceğin ikili yö^ıetimini daha pekiştirmeye çalıstığı yolundaki varsayımları gerçek kabul etmek zorunluğu doğuyor. özal'm salı günune dek pazarlığı sürdürüp son dakikada pratikte hiçbir değer taşımayan yumusak yeni bir öneriyle Meclise gelip oy avına çıkması olasılığı, dünkü açtklamatanyla yeniden değer kazandı. Muhalefet neyapacak, Özal'm bu manevrasını yutacak mı? SHP'nin durumu çok açık. Bu lür pazarhklar1 la yasaklann kaldırılmasına, özal ın ve bağlı olduğu güçler doğruitusunda anayasanın bugünden beter duruma getirilmesine karşı ve poliiıkası doğru. DYP"nin, yasaklar barajım yumuşatabHeceğini söyleyip dün önüne yeni biryem atan Özal'm koşutuna girmesi Cindoruk'un dün sabahki görüsmemizde söylediğine bakılırsa olanaksız. Tam yetki sahibi olmayan Hasan Celal Güzel'le Mehmet Dülger'in görüşmeleri ise, fazla bir anlam ifade etmiyar. Olsa olsa iki taraf, sıfatlan güçlü, biribiriyle dost iki kişi arasındaki bu görüşmelerle karşı cepheden haberler toplayabilir. Cindoruk'un koşulları, Özal'm önerileriyle tümüyle ters. Dün sabah DYP lideri, "Değişmesi olanaksız" diye nitelediği koşullar sıralıyordu: "Baraj, hiçbir koşula bağlanmadan kalkar, katıhmın yandan bir faılası geçerliolur, seçmeni sandığa götürecek kurallar konulur. Seçmen yasının 20'ye düsmesini DYP kabul eder. Anayasanın değiştirilen 175. maddesiyie ilgili uygulamalar, Özal'm başta söyleyip sonradan vazgeçtiği yeni kurala bağlanmaz. 1989'dan önce yeni anayasa değişikliği yapılmayacağu yasaya konulur." DSP'yi okşamaya Daşlayan Özal ın Rahşan Eceviı'in son açıklamalarına göre, bu partiden ne derece yakınlık göreceği şimdilik ortada. Muhalefet blok halinde özal'a karşı. DYP'nin koşullannı özal'm kabul etmesi olanaksız. Sorun kilitlenmiş görünüyor. Hek özal'm Mec1 EüfNaci yarın toprağa verüiyor önünde 12.15'te Elif Naci'nin mc&lektaşlan ve yakınlannın katılacağı ikinci bir tören yapılacak. Bundan sonra Elif Naci'nin cenazesi Sultanahmet Camii'ne götürülecek ve öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek. "Sulu anayasa" nasıl değiştirilir? Önce suyu alınır, iyice kuruması için fırına sokulur, dibi tutmasın diye ara sıra bakılır. Sonra ikiye katlanır. Katlanan anayasa sonra rafa kaldırılır. Raftaki anayasanın değişmesi hiç söz konusu olmaz. Sulu anayasanın değişmesi için anayasa hukukçularınca önerilen formüller ise şuniardır: Anayasanın değiştirilmesi. parlamentonun ücte iki çoğunluğunun sekizde biri tarafından yazılı biçimde öneriiir. Onerinin üzerinden kırk sekiz saat geçmeden görüşmelere geçilmez. Anayasanın tamamını degiştirme eylemleri genellikle gece yarısı başladığı için görüşmetere de gece yarısını üç dakika geçe başlantr Üye tam sayısının üçte ikisinin sekizde biri tarafından hazırtanan öneri, bu çoğunluğun yedide sekizini otuşturan üyeler tarafından imzaya açılır. Anayasa degişikliğini imzaya açanlar arasında emekli generallere görev verilemez. Üçte iki çoğunluğun sekizde biri tarafından verilen anayasa değişikliği önerisinin üye tam sayısının dörtte üçünün on altıda biri tarafından kabul edilmesi gerekir. Devlet başkanı, bu anayasa değişikiiğini parlamentoya geri gönderebilir. Parlamento üye tam sayısının dörtte üçünün üçte birinin anayasa değişikliği yönünde oy kullanması halinde konu halkoyuna sunulur. Referandumda "wef oyları şöyle hesaplanır: Bir önceki referandumda anayasaya verilen "evef" oylarının toplamı bulunur. Bu sayının kare kökü alınır, çıkan sayı üç ıle çarpılır. Elde edilen sayı tersten okunarak bu sayı, anayasaya verilen "hayır" oyları ile karsılaştırılır Elde edilecek sayı üçe bölünür, beş ile çarpılır. Bu sayının önce karesı, sonra küpü alınır Bu sayı yeniden ikiye bölünür. Bu sayı, anayasanın kalıcı maddelerı ile geçici rnaddeleri arasındaki farkın iki katı ile çarpılır, sekıze bölünür. Elde edilen bu sayının yeniden kare kökü alınır, on sekiz ile çarpılır Çıkan sayı, ülkede daha önce yürüriükte olan anayasa sayısına bölünüp devletin yaşı ile çarpılır. Anayasalann yaşı ile devletin yaşı arasındaki farkın ikiye bölünmesi ile ortaya çıkacak sayı ile son referandumda evet oyu kullananlann sayısı karsılaştırılır. İlk referandumdaki "evef" oylarının sayısı, son referandumdaki "evet' oylarından fazla ise anayasa değişikliği öneriler) halkoyunca reddedilmiş sayılır. Anayasa böyle değişir. "Babayasa"ya gelince... Bu konuda yazı yazmamıza "mevzuat rnüsait d&ğildir!" Bu "babayasa" konusunda yazı yazanları. önce 146 ile çarparlar, sonra 141 'e bölerler, daha sonra da elde edilen sayı ile 158 ve 159'u toplarlar. lyisi mi, ne ben söylemiş olayım, ne siz duymuş olun... Aman aman aman... Yerin kulağı var, ne olur, ne olmaz. Şükredin ki anayasamız var... Bir de "babayasa"mız olsaydı ne olurdu? ELİF NACİ ÎÇİN NE DEDİLER? ALtULVlElifNaci'yiCumhuriyet'egirdiğimyıl, 1950'de tanıdım. 26yaşındaydım. Oisehemenhemenbenimşimdikiyaşımda. Bende bıraktığı ilk izlenim, yaşlı bir Istanbul efendisi olduğu ıdı. Ünlü bir ressam oldugunu önceden biliyordum. Gazetenin arşiv sorumlusuydu. Ben de arşiv bölümünün içinde, bir odadaçalışacaktım. Yinede kafa dengi olmayan yaşlı biriylebUtün gün bir arada olmakhoşumagitmem'ışti. Oysanekadar kafadengi, esprili, benden ve akranlanndan daha genç ruhiu oldugunu çok geçmeden anlayacakttm. Bizim yaşımızın dünyasıyla ilgili en olmayacak konularda bile öyle esprileryapıyor, bit dahafazlası olamazderken, arkadan bir ikincisini, biruçüncüsunüpatlatıyordu. Ustelikbizimmizahdünyamıztnbaşkasımharcamak üzereoiankurubıdüzenini altüst edip kendisiyle bilerahaiça alay edebilen ince bir zekâyta. Esprilerine telifhakkı alsa zengin olması isten değildi. Onunlabirlikteçalıstığtmızyıllar boyu, Cumhuriyet Gazetesi'nin ikinci katı, cennetinyedincikatınadönüşür, bütün genç karikaıürcüarkadaşlar, artık akranları olan bu genç insanın yamndan istemiyenk ayrılırlardı. 89yasında vegenç öldü. Nur içinde yaısın. ŞAHAPBALCIOĞLUÇokeskidostumdu. "ölümübüyükkayıptır"gibi klasik laflar etmek istemiyorum. Gerek resim alanında, gerekse insanlam bakıştndasonsuz iyi niyetliydl özellikleplastik sanatlarla ilgilenen yeni genç kuşağın çabalannm en samimi destekleyicisiydi. Yalnız bir konuda ir<saflı değildi Yaşı nedeniyle dini eğilim görmesine karşın, yobazlığa ve bağnazlığa düşmandı. Atatürkdevrtmlerine velaikgörüşe bağlıydı. llericilikyanlısıydı. Gönülisterki, yaşlılık çağına adım atan her insan, onun kadar iyi niyetli ve ilerici olsun. NaciBey, sanatalamndakigörüsünü şöyleaçıklamışur: "Türkresmi, ParisgaleriterindeveBjtıözentisi içinde değil, Toroslar'meteğindedoğupgeiışecektir." Elif Naciyurduna, toprağına böylesine bağlı bir insandı. ÇETtNAUAN Elif Naci'nin resmiykyaşamı iç içegeçmışti özeibir atölyesi bileyoklu. Basmakalıp bir insan değildi Bu çizgidıştlığı kendini zortayarak yaratmazdı. Yaratıcıhğı da lekniği deçok güçlüydü. Her zaman diriydi 70 yaşındayken, "Bennezamanbüyüyeceğim"derdi. Çevik vekuvvetlibirzekâsı varrfı. Kimseyi incitmeyen, ama hiçbir zaman şakayı da elden bırakmayan biriydi Baharçieeği gibi niikte yapardı Enyeniden, en hamketl'ıdenyanaydı. Bizim kuşağm ağabeyiydi, aramızda otuzyaş vara\ ama konuşurken buyaşfarkı, ağabeyliği aradan hemen kalkardı. ACOPARAD~20seneberoberaynıodadaçalıştık. Çokşen, çokzarif, tam biı Istanbul' beyefendisiydi. Hepneşeliydik. Çalışırken hep gülerdik. Öğlenleri, bazı akşamlaryemeğe giderdik. Akşamlanbir iki kadeh içtikten sonra neşeyle evedönduğumüz zamanlan hatırlıyorum. Kısacası bemberçalıştığunız oncasene güzeldi. Pazarlığa devam (Baştarafı 1. Sayfada) özal, önceTBMM Anayasa Komisyonu'nda kabul edilen değişiklik onerisini anlattı. Anayasanın 175. maddesinin değiştirilmesi ile "sivil idareiere anayasa yapraa imkânı sağlanacağım ve milİetin hakemliğine gitme yolunun açılacağını" savunan özal, bu olanağın seçimlerden sonra gelen iktidara verileceğini yineledi. Siyasi yasaklan kendilerinin geıirmedigini söyleyen Özal. "Bu mesele 11 Eylül ile 12 Eylül iktidan arasındaki meseledir. Halla ben o dönemde hükumelten de istifa etmiştim" dedi. Demokrat Pani'nin mirasma daha sonra gelen partilerin konduğunnbelilen Özal, "Bizim kimseye mudananuz yoktur. Kimsenin mirasına konmajık. Halkın desteğiyle geldik" biçiminde konuştu. Muhalefet panilennin yasaklara ilişkin geçici 4. madde konusunda "söylediklerinin birbirini tuımadıgını" or.e süren Özal, "Enla( İnönü Aman bu tuzağa duşmeyin' diyor. Ba maddeyi 19&8'den önct kullanmaya niyetim yok. Kimseye bir tu?ak da hazırlamadım" şeklinde konuştu. KOfStŞMA ÜSLLBU Anayasa değişikliklerinin düşük miktardaki kabul oyuyla yapılmaması gerektiğini belinen Özal, "Söylendigi gibi yüzde 6070 işlirak kaydı yok. Önemli olan seçmenlerin üçte birinin evet demesi ve hayırtann evctlerden fazla olmamasıdır" dedi. Erdal İnönü'nün üçte bir oramnı a? bulduğunu kaydeden Özal, sözlerini özetle şöyle sürdürdü: "DYP'deki konuşma üslubu eski ddnemi hatırlatır konuşmalara benzemeye başladı. Bunu vatandaşlanma hatırlatıycrum. Artık kimsenin bağırarak. çağırarak, zorbalıkla bir şey alması mümkiin değildir. lstiyorİar ki, herkes evet desin ya da sadece evet diyenler sandık başına gitsin. Milletin karannın başımızın üstıinde veri var. tştirak yüksek olacaktır. ( ziıklüîum bir nokta da Cumhurbaşkanı'nın bu tartışmanın içine cekilmek istenmesidir. Ben Cumhurbaşkam'nın Meclisin karanna karsı çikmayacagını, veto etmeyeceğtni söyledim. Cutnhurbaşkanı anayasanın kefili oldugunu soyledîgi halde sonradan yumuşamıştır. Ben Cumhurbaşkanı'na yönelik söıleri Türk siya» hayatı için talihsizlik olarak RÖriiyornm." özal soruları yanularken, yasaklann yargıç tarafından konulmadığının arumsatılması üzerine, "27 Mayis'ta siyasiler için bir mahkeme kuruldu ve bir tecrübe >aşandı. Bunun yanlışlığı ortaya çıktı. Siyasilerin siyasi hatalanmn cezası millel larafın • dan verilir" dedi. Siyasi yasakları kaldırmadan seçime gidip gitmeyeceğine ilişkin bir soruya Özal, özetle şu yanıtı verdi: "Üçte bir çoktur denirse bn da Medtsle münakaşa edilir. DP'nin mirasına konanlann onlann siyasi haklannı iade etmemeleri gibi bir duşunceye sahip değüiz. Ben soruyorum: Halkoylatnasından korkuyor musunuz? Yasaklann kaldınlmaması halinde yapılacak eenel seçimi gayrimeşru ilan edeceğini söyleyen Cindoruk'a soruyorum: kendisinin seçildigi ara seçim gayrimeşru muydu? Niçin partamentoda bulunuyor? Bu gibi kabadayılıklann artık siyasi hayatımuda yeri yoklur. Teklif Meclisten çıkmazsa halka seçmen yaşının diişürülmesini. yasaklann kaldınlmasını istemediklerini söyierim. Ne İnönü, ne de Cindoruk isıemiyor, Rahşan Ecevil içtenlikle isliyor diyecegim." Muhalefet partilerinden destek bulamazsa TBMM'de 267 oyu bulamayacaklarını söyleyen Özal, "Ekseriyetimiz yok. tki miHetvekilirriiz dışarda hasta. Bagımsular ve partilerden bazı miiletvekilleri ne yapar bilmem" biçiminde konuşıu. Meclisıe kabul edilmemesi halinde yasaklar konusunu bir daha getirmeye niyetleri olrnadığını dile getiren Özal, şımdiden referandumda baskılar olacağı yolunda söylentiler çıkarıldığına dikkati çekerek, bu söylentilerin asılsız olduğunu kaydetti. Vasakların kaldınlmaması halinde "siyasi bunalım doğmayacağını" söyleyen Özal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dört eski liderin partilerinin başına geçmeleri bizim menfaatimizedir. Yüzde 33'ü yüksek görüyorlarsa bunu da müzakeif ederim. Bugünkü yöneticiler eski liderlerin partilerinin başına geçmelerini istemiyoriar. Persembe akşamı Mehmel Dulgcr bana telefon etti. Barajın kaldınlmasını isledi. Ben de 'Bunu değiştirmeye yetkim yok. Arkadaslarımla yani Başkanlık Divaru ve Meclis grubumuzla konuşmadan müspet veya menfi cevap veremem' dedim. Buna ragmen böyle konuşmalara başladılar." Oruç yiyen (Baştarafı 1. Sayfada) öğleden sonra Cebeci Ktz Meslek Lisesi kanünine giren iki kız ögrertci, ocakta kaynayan çaydanlı|a beyaz renkte bir toz kanştınnak istediler. iki öjrencinin hareketlerinden kuşkulanan kanündler bu girişimi engclledüeT. îki kız ögrenci, daha sonra çaya katmak istedikleri beyaz tozun zehir oldugunu itiraf edince olay okul idaresine bildirildi. Okul yönetiminin konuyu Mamak Emniyet Amirliği'ne inukal ettinnesi üzerine iki ögrenci önce gözaluna aluıdı. tlk sorgulamalannda, öğrencileria yeşil reçete ile saalan zehiri nasıl sagladıklan henüz saptanamadı. Kız ögrencilerin adını verdikleri bir eczacı sehiri kendisinin satmadıgıru söyledi. Mamak Kaymakamı tbrahim TuranU, olayı dogruladı ve bir soru üzerine "İki ku ötmıdııİB oroçlu olduklanm «uMhtnu" bdirtti. Turanlı sözlerini şöyle sürdürdü: "Ba iki ku, ögrend oldukhm idn baklannda bemen okul disiplln karnlunda idari soraşturma açıldı. M»makEmnİTttAjnirUtidcotayuıkendüeriae bttikmU üzertDC genkli sornslurmayı baflatü. ANKARA'dan YALÇIH DOfeAN (Baştarafı 1. Sayfada) ratacağı bıkkınlıktan yarar sağlamayı düşünüyor. Belki de bu bıkkınlığın referandumda "yasaklara evet" oyuna dönüşeceğini hesaplıyor. Acaba hesabı ne kadar doğruluk payı taşıyor?.. Yarattığı bıkkınlık, kendisinin de yıpranmasına neden olmuyor mu? Çünkü hergün ortaya yeni bir hafkoylaması formülüyle çıkıyor. Bir formül, bir sonraki formülle çelişiyor. Formülü herkes eleştiriyor. Özal direniyor, "Pttz/trhk etmem" diyor. Bakıyor ki, kimse kendisine yanaşmıyor, o zaman "Fazarhk etmem" dediği noktada, pazartık kapılarını yeniden aralıyor. Dolayısıyla kafasmın bu konuda "ne kadar berrak"1 olduğu sorusu akla geliyor. Işte, inandırıcılığını bu noktada yiıiriyor. Bir yandan "Brt tâyetli" olmakla suçlanıyor, öte yandan "ne yapmak istediği belli obnayan bir görünüm " sergileyerek kendisini yıpratıyor. Bıkkınlığı kendi lehinde oya dönüştürmeye çalışırken, halktaki güvenirliğini yitiriyor. Bu arada, iktidara geldiğinden bu yana, ne zaman kendisine siyasete ilişkin bir soru yöneltilse, "Biz meseleleri kavga etmeden çözeriz" demesine rağmen, son günlerde kutlandığt üslup, ö'rneğin dün söylediği "hamam dedikodusu" sözü, muhalefeti adeta kavgaya çağınyor. özal gcrçekte bu ikilemin drammı yaşıyor. Yasaklan kaldırmak isıemiyor. Çünkü Demirel'den çekiniyor. Ama bir yandan da yasaklan kaldırmak için ülkedeki demokratik baskı gruplanna, ülke dışındaki uluslararası kuruluşlara ve bu arada AT'ye sürekli mesaj veriyor. Kendi içinden geçen isıekle verdiği mesaj çelişiyor ve bu Özal'da bir ikilem yaratıyor. Kafasımn berrak olmayışı, belki de bu ikilemden kaynaklanıyor. "Bıkkınlık politikasında son perde" önümüzdeki hafta açılıyor. Ancak korkanz, iş sadece bıkkmhk yaratmakla kalmayabilir. Çünkü bıkkınlık, aynı zamanda '•'yeni siyasal bunalımlaruı tohumlarınr taşıyor. Dünkü basm toplantısmda Başbakan bir soru üzerine, "Eğer Mecliste anayasayı değiştirici 267 oyu bulamazsak, siyasi bunalım doğmaz"dese bile, ülkenin siyasal bir bunalıma sürükleneceği gün gibi ortada. Her v'irlü muhalefetin ve yakınmanın odağı "yasaklarda" dile geleceği gibi, 'yasaklar" aynı zamanda her türlü sorunun simgesi haline dönüşebilir. Sokaktaki insan, bu konulara kafa yormak istemeyen insan, her ne kadar bundan uzaklaşmak eğilimi taşısa bile, yarın tüm sıkmtılanm bu noktaya bağlayabilir. "Siyasal bunalım" dediğiniz başka nedir ki!.. ÜNIVERSITEÜLERE Gelişim Yayınlan ndan Çağrı • Ne decslermız • Ne ı/izelerıniz 0 Ne tinalleriniz... Para ttazarmantza e/tgel değHdir Te* engel bizmle gcruşme yapmamarozdır. islanbul'da oturduktan sonra, Boş vaktinıv ekonornik kalkı ELEMAN için kullanmak isledikten sonra. Olısimizi sizlere organize ettikten sonra SORUN'un % Su'sinı aşımşız demektir. Goruşmek üzere... 101112 Mayıs günlen bekliyoruz. ADflES: Samanyohi Sokafc No:7/1Osmanbey SANATTA sanatobyı RT I Her ay teşında SANAT OLAYI dergısmde açıklanacak gentş pro^am daMınde sadece SANAT OLAYI KARTInıa gceıerer* 1967 yılı scnuna kadar IstartuTda seçkın snema ve tıyatrotara ücreisz jrehılrsımz CANKURTARAN HOLDİNG AŞ Pazarlama Şirketleri için elemanlar anyor. (1) Pazarlama ve Satış'tan Sorumlu Üst Kademe Yöneticileri İşletme, Ekonomi gibi mesleğe uygun bir dalda yüksek öğrenim görmüş, Konusunda 57 yıl tecrubeli, 40 yaşını aşmamış, • Askerlik hizmetini tamamlamış, Tercihan İngilizce ve/veya Almanca bilen. Rowenta, JVC, Riello, Adidas, Esem, Molveno markalı ürünlerin üreticisi ve pazarlayıcısı olan A MULTINATIONAL C0MPANY SEEKS CANDIDATES FOR THE FOLL0WIN6 POSITIONS •PRODUCT MANAGER •TRAINING MANAGER Oualifications: • Male or female not older than 35 years of age • University degree ın pharmacy. chemistry. biology. veterinaıy or business administration • Good command of spoken and vvritten Englısh • Completion of milıtary service for male applicants • Able to trave) in Turkey and abroad Opportunities: • Challenging and rewardıng marketing career • Competitıvesalary • Training possibilities in Turkey and abroad Interested applicants should write. enclosing CV to: Personnel P.K. 432 Sirkeci (34434) Istanbul not later than Mav20th.19o7. All applications will be treated in sthct confidence. • SAHAT OLAVl KARTIna sadeoe 5 000 TL odeyereK satup olabıliısinız Ancak, 1 3 0 Mayıs 1987 tanhlen arasında SANAT OLAYI dergısnie atnne olduğınuz takdkde SANAT OLAYI KARTfna ücfetsiz sahip olabılfsnız. Abone lutan sadece 5 000 TL'sıdu 1987 ydnda ılağıtöac* kart adedi. v o ı l e c * hıaıetlem aksamaması yönunden K 000 adet Aynca kart saNplerı KARACAN YAYINLARI tarafıiKlan duzentenecek h » tut kotıset. luar ve (Kfuen ofgancasyonlaıa da sadece kartlannı gösterefek ucretse ya da indirimli olarak 9ırebıl;rter ( 2 ) Yönetici yetiştirilmek üzere Pazarlama ve Satış Elemanlan İşletme/Ekonomi dahnda üniversite mezunu, 30 yaşını aşmamış, • Askerlik hizmetini tamamlamış. Adayların, fotoğraflannı da ekleyecekleri özgeçmişlerini aşağıdaki adrese posta ile göndermelerini rica ederiz. (Başvurular kesinlikle gizli tutulacaktır.) [ 3 CAIMKURTARAIM holding aş Personel ve İdari İşler Müdürlüğü Kemeraltı Cad. No. 67 80020 Karaköy, Istanbul Güngören'deki bir çocuk evi için Kız Meslek Lisesi Çocuk Gelişimi Bölümü mezunu öğretmen aranıyor. Tel: 573 54 19 Saat 19.00'dan sonra KARMCAN Kaplan yanüsı 18 'mürit' Diyarbakır DGM'de SİİRT (Cumhuriyet) l.aiklik aleyhine ytmdışında yaptığı çalışmalarla "kara ses" olarak bfiinen eski Adana Müftüsü Cemalettin Kaplan yanlısı 18 kişi Siirt'ıe yakalan(jı. 5'i tutuklanan sanıklar Diyarbakır DGM'de yargılanacaklar. Güvenlik kuvvetlevinin VMIlıık kent merkezi Könlü \e Ünsallı köylerinde yaptıkları operjsyonda Bayram Aslan.'Abdullah Temıır, Atilla Kanıosmanoğlıu Hüseyin Öztoprak ve İbrahim Doğan adlı san:klar go/altına MAYIS SAYISINDA YİNE OLAY! * Cezaev. ve sanatçı" di2isınde soz Çetin Altan'ın "B&de sanofçıvo btıskj sadece ikttdardon geim^or kı. tophtmdan da gefiyor" * Allilâ llhan l,ı 10 şıir kılabı Korkunun Kraütğt üzenne: ""AhLof i ievkdade şîirleıi'nde gerifim orfar." * Baât' eleştınterdcn başlayarak Sınema Şerılis. * Ktsa Türk F^mlerrnde uç yönetmen: Mehmet Güreli, Dilek Gökçin vc Yeşim Ustaoğlu * * * Murathan Mungan ve "Voz Geçer" Müzehher VâNu: "Yo^adın mı büyük ya$tyacaksm" Kadın düşmanı b*r kadjn yazar Esther Vilar. Eslher Vilar'ın görüşîer Kİo n* dı*riıWr Inci AT»1. Duvau Asena, Şükran Kelenci. Seden Kızıhun<;, Perran Kutman, Tuna Serim, Nüsün üvsal. Sedef Ö/Iürk, Nur Surer BASIC. COBOL, FORTRAN, PASCAL gibi BİLGİSAYAR dilleriyle PROGRAMCILIK SANATI; BİLGİSATARLA MUHASEBE ve/veya BİLGtSATARLA DAKTİLOGRAFİ Çalışanfar için birer. ikişer. İŞSİZ GENÇLBR için ikişer üçer; en k/sa sürelerde. en ko/ay ve en ucuz ücretlerte öğreten 1986 yılı sonuna kadar 43.721 İŞSİZ GENCİ İŞ SAHİBİ YAPAN; 14 Dünya rekoru kıran 23 Dünya Şamptyonunu yetiştiren ÂMPÎYÖN Kendi kazanayla daha rahat yaşarnak ve geieceğin en parlak mesleklerini kazanmak isteyenleri bekliyor. Beyazıl. Mıthat Paça Cau 14/1 Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 M«rfcezl Tel 149 79 93 149 81 06 144 90 1i Bcyoftlu Şubesi Isı.Klal Cad . Yonca Han B7f7 Tel 338 08 42 336 1150 Aitıyol Kusdılı Caddes> 6/3 Kadıkoy Şubesı DIKKAT Bu uç şubemızo«n başka. ŞAMPIYON adıyla çalışan hıçb<r Daktılo. Sekrmet ve Bılgısayar Kürsu şubemız değıldır * Yahşi Baraz ıle "Türk resmımie nıodernleşTTıe sürecı" knnulu sergl üzerme Sfıyleşi. * Canan Bevkat'm yazısı Suvut s^mata 9»ri*^ * Arke<ıUı|ı Doç. Dr. Taner Tarhan ve Çavu^tepe ka/.ıldnndd Tl V'l Soait fıi ond * Rekl.ım dünv'feindan^Gtj^c! Sunuîtur Suuft hrdc "yartitıcthk" stıhİK'ü. * Keırtat BeUİTiîi "vuyınkınftuıvan t«tju(i yaze>ı"" "O^unlarU» Ya^tiyatıUr" u/trnu* bir îM.ıkiı)rtu. Ha<pan BiUent Kahraman ın "yuyınjimnıcıyun vo/ıs(" î ıırk resnıınd*' (..ıgda^^nvı evreleri"