28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 1987 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURIYET/5 SÎNEMA ATÎLLA DORSAY HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ I TRT ilkeleri ve Türk sineması TRTnin yeni dönemi başladı. Hayırlı olsun. Haberlerin öne alınması, TV'de Sinema ve dizilerin daha erken saatlere kaydınlması gibi olumlu değişiklikler hemen göze çarptı. Gerisini eleştirmek için biraz beklernek gerekiyor. Ama hemen eleştirilebilecek biriki şey var. Bir kez, perjembeleri verilen ve bu kez "Unutulmayanlar'' adlı bir tema seçen Sinema Tarirunden programı, uygulamada haftada birden 15 günde bire inmiş gözüküyor. Çünkü bu programla "dönüşümlii" olarak, geçen yıl olduğu gibi, Türk Sinema Tarihinden ve bu yıl eklenen Sinema Dünyasından haberprogramları yayımlanacak. Peki, ama genelde TV'de sinema saatlerinin sa>isı, dolayısıyla fılm sayısı arttırılırken, sinemanın tüm zengin geçmişini özetlemek gibi bir işlevi olan Sinema Tarihinden niye azaltıbyor ki? Aslında ikisi de çok önemli olan Türk Sinema Tarihinden ve Sinema Dunyasından haberprogramlannın yeri burası de|U ki!.. Türk Sinema Tarihinden programını normal Türk Sineması saatlerinde ayda bir koyarsanız. Eninde sonunda bir haber programı olan ve yapılması çok olumlu bir iş olan Sinema Dunyasından programı da, haber progTamlarının konduğu cuma akşamlarına alınır. Boylece Sinema Tarihinden programı da "dönüşum'den fılan kurtulur ve haftada bir gibi gerekli ve düzenli bir tempoya kavuşur. Çok daha mantıkh değil mi? Üstelik gerek TV'de Türk Sineması, gerekse haber programlan için belli sıkıntılar olduğu düjünüldüğünde? Ama en temel sorun, bizce TRT'nin Türk sineması ile olan ilişkileri. Bu ilişkiler, hayret verici biçimde bir türlü düzelmiyor, rayına oturamıyor. Hayret verici, çünkü TRTden kiminle konuşsak, kimin beyanatını okusak, hepsinin bu konuda en iyi niyetlerle dolu olduğunu, TRTYeşilçam işbirliğini ağızlarından düşürmediklerini okuyonız, görüyoruz. Oysa sonuç ne? Sonuç, son 10 yıldır çok önemli bir atıhm yapan, dunya kadar iyi film üreten, dünyaya açılan bir sinemanın hiçbir, evet büyük yazaLm, HİÇBİR kaliteli fılminin TV'de yer almamasıdır. Kendi sinemasına böylesine yabancılaşan, boylesine sırt çeviren bir TV, dünyanın hiçbir yerinde var mıdır, olabilir mi? Hep ünlü "TRT ilkeleri" bahane ediliyor. Ne katı ilkelerdir bunlar böyle? Kimi fılmleri "solcu" bulur, kimilerini "»çık"... Müjde Ar erotizmini de kabul etmez, Kemal Sunal veya Şener Şen argosunu da... Ulkenin gerçeklerine değinen filmler, "zinhar" yasaklanır. Devletin en üst kademelerince aklansa, övülse de, bir dizi ismin TV'de gözükmesi hâlâ olanaksızdır. O ünlü "TRT ilkelerTni çiğneyerek arabeske bile yer vermeye başlayan zihniyet, kaliteli Erksan için birden 3 program yapılmasıru nasıl açıklarsınız? Erksan, Akad'dan 3 kez daha değerli mi? Sonra bu programlarda, bir sanatçının geçmişi anlatılırken, en önemli filmlerinin "özet görüntü" halinde sunulması ne yanlış!. Bu "özet göriintü"lerde, başından, ortasından ve sonundan bölümlerle film gerçekten "özetleniyor." Bir fılmin, bir sanat yapıtının böyle "öıeti" verilir mi, ciddi bir programda? Bu, başırusonunu gösterip seyircide o fılmi görme arzusunu yok etmekten başka bir anlam taşımıyor. Özetten çok, filmin vurucu bir sahnesiyle yetinilmesi, doğallıkla daha da iyisi, o filmin tümünün gösterilmesi... TV ekranı Türk sinemasının kaliteli ürünlerine kapalı Atıf Vılmaz 3 filmiyle Ve evet, asıl sorun kuşkusuz Kendi sinemasına boylesine yabancılaşan, boylesine sırt çeviren bir TV, dünyanın hiçbir yerinde var mıdır, olabilir mi? Hep ünlü "TRT ilkeleri" bahane ediliyor. Ne katı ilkelerdir bunlar böyle? Kimi fılmleri "solcu" bulur, kimilerini "açık".. film konusunda bir türlü biraz gevşemez. Oysa ben inanıyorum ki, o ilkelere karşın, sinemamızm son 10 yılından birçok düzeyli film ekrana gelebilir. Yeter ki iyi niyetü bir kişi veya bir kurul titiz bir araştırma yapsın, yalnız kendisine sunulan ucuz fiİmleri değil, sinemanın yakın geçmişini ciddi biçimde tarasın... len bu filmlerden hangilermı bıliyor, tanıyor yeni kuşaklar? Yabancı TV'ler, kendi sinemalarının klasiklerini, hatta popüler filmlerini 34 yıl arayla düzenli olarak ekrana getiriyorlar. Örneğin bir Fransız TV seyircisi, Renoir, Clair veya Carne'nin filmlerini olduğu gibi, Gabin veya Fernanderin filmlerini de düzenli olarak görüyor. Oysa bizde Muhsin Ertugnıl, Faruk Kenç veya Aydın Arakon'u hiç duyırtamış, Metin Erksan'ı yalnızca son gösterilen birkaç filminden taruyan, Atıf Yılmaz deyince Müjde Ar filmlerinin yönetmeni sayan, Memduh Ün'ün "3 Arkadaş'ından Halit Refig'in "Haremde 4 Kadın"ına birçok klasiğimizi hayatında görmemiş, Cahide Sonku, Sezer Sezin, Ayhan Işık, Hâzun veya Bedia Muvahit'i hiç seyretmemiş kuşaklar yetişiyor. Türkiye'de egemen olan genel ve acıklı kültür erozyonu olayı içinde, TRT olanaklannı tam olarak kullanabilse, en azından konumuz olan sinema alamnda ne denli yararlı, olumlu bir işlev yüklenebilir oysa... KİM KtME DUM DUMA BEHİÇ AK yağmvrlu for hava \/ar..frı/gunaytn ondordu ku,$aomt k ördü?. ohc öhö.., MAPon/M afk hıçhyzaman Adapozorırtda Daha anaamdaan daanfomalıyurornâımt? Türk Sinema Tarihinden GünümUz sinemasıyla ilgili dunım böyleyken, sinema tarihimizle ilgili durum da hiç parlak değil. Mimar Sinan Üniversitesi Sinema/TV Bolumü'nün hazırladığı Türk Sinema Tarihinden programı ilginç, yararlı, ama yetersiz. Bir kez, bu programda belli yanlışlar yapılıyor. Söz gelimi geçmişte Lütfi Akad gibi bir yönetmeni tanıtma programı tek bir bölümde yapılırken, Metin Evet, TRT'nin Türk sinemasının geçmişten günümüze birikimi ile olan ilişkileri, işte bizce burada... Çünkü ayda bir progboylesine olumsuz seyrediyor. ramda Türk sineması tarihi yapÇare? Çare, kuşkusuz sinemamımak, tam anlamıyla dostlar alış zı iyi bilen, tanıyan Nijat Özön verişte görsün anlamı taşıyor. veya Rekin Teksoy gibi bir sineŞimdi diyelim Atıf Ydmaz tanıma yazanyla sözleşmeli olarak tılacak. 1950'lerden berifilmya çalışmak, onun önereceği, belkı pan, sayısız değerli film imzalayöneteceği ciddi, düzenli ve aymış Ydmaz, 3 filmiyle tanıtılada bir gibi, yalnızca gösteriş decak: "Ah GüzH İstanbul", "Sel ğeri olan bir tempoyla değil, davi Boylum Al Yazmalım" ve ha sık biçimde ekrana gelecek "Aaahh Belinda"... Sonra işte kapsamlı bir Türk Sineması TaAtıf Ydmaz'ı tanıttık denecek ve rihi programı uygulamak... AnAtıf Yılmaz, hop sepete!.. Peki cak böyle yapılırsa, yeni kuşakama onca değerli Atıf Yılmaz fillar, kör bir Amerikan dizi filmi mi, "Gelinin Muradı", "Bir Şohayranhğından, kendi sinemalaföriin Gizli Defteri", "Kumpanrını, dolayısıyla kendi geçmişleya", "Alageyik", "Karacaoglanrinin, kültürlerinin önemli bir ın Kara Sevdası", "Dolandıncıparçasını bilmemek ayıbından lar Şahı". "Yann Bizimdir ", "Erkurtanlabilir. TRT'nin günukek Ali", "Keşanh Ali Destanı", müzde yeni filmlere, çağdaş sine"Topragın Kanı'", "Pembe Kamasal üretime bulunabileceği (ve dın", "GiUlü", "Cemo", "Utanç", bir türlü bulunamadığı) katkı "Kuma", "Deli Yusuf, "Adak", konusu ise, ayrı bir yazıda ele "Talihli Amele" vs. ne olacak? alınması gereken başka bir koKimileri eskiden TV'de gösterinu... PİKNİK P/>ALE M.4DH4 ÇİZGİCİLİK KÂMİL MASARACI AntalyaFilm Festivali sonuçlandı Altın Portakal 4 Muhsin Bey'in ŞENAY KALKAN B. ECEVtT ANTALYA 24. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin sonuçları belli oldu. Yönetmenliğini Yavuz Turgul'un vaptığı, başrollerini Şener Şen ile Şermin Hürmeriç'in paylaştığı "Muhsin Bey" birincilik ödülü olan Altın Portakal'ı alırken, ikincilik ödulu Gümüş Portakal'ı yönetmenliğini Ömer Kavur'un yaptığı "Anayurt Oteli", üçüncülük ödulu olan Bronz Portakal'ı ise Atıf Ydmaz'ın "HayaHerim, Aşkım ve Sen" adlı filmi aldı. Hulki Şaner başkanlığındaki Turgut Özakman, Sami Şekeroğlu, Faruk Bayhan, Fatma Girik, tbrahim Altınsay, Feyzi Tuna, Halim Horasan ye Nazan Türer'den oluşan seçici kurul, en iyi yonetmen ödülünün "Anayurt Oteli" filminden dolayı Ömer Kavur'a verilmesini kararlaştırdı. Türkân Şora>, "Hayallerim, Aşkım ve Sen"deki roİuyle en iyi kadın oyuncu seçildi. "Yavuz Turgul'un "Muhsin Bey" filmi ise en iyi film ödulu dışında dört dalda daha ödul kazandı. Filmde başrolü oynayan Şener Şen, en iyi erkek oyuncu olurken, en iyi özgün senaryo ödülünü Yavuz Turgul aldı. En iyi yardımcı erkek oyuncu ödulü "Muhsin Bey"deki rolüyle Ugur Yücel'e ve en iyi müzik ödulu yine "Muhsin Bey'deki çalışmasıyla Atilla Özdemiroğlu'na verildi. En iyi göruntü yönetmeni ödülüne "Hayallerim, Aşkım ve Sen"le Çetin Tunca değer bulundu. En iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü "Asiye Nasıl Kurtulur"daki oyunundan dolayı Hümeyra kazandı. En iyi film stüdyosu (teknik işlemler için), "Hayallerim. Aşkım ve Sen" filmiyle SINEFEKT'e verildi. Jüri Ozel Ödulü'nü çevre düzenlemesi ve özenli anlatımı nedeniyle Tunç Başaran'ın yonettiği, başrollerini Meral Oğuz ile Avtaç Arman'ın paylaştığı "Biri ve Diğerleri" aldı. Metin ErksaıTa ise Turk sinema sanatına yaptığı yaratıcı katkılardan dolayı 1987 24. Antalya Altın Portakal Film Festivali Onur Ödülü verildi. Bu yıl birinci film 7 milyon lira, ikinci film 5 milyon lira, üçüncü film 3 milyon lira alacak. En iyi yonetmen odülu 2 milyon, en iyi özgün senaryo, en iyi görüntü yönetmeni ve en iyi özgun müzik odülleri birer milyon lira olarak belirlenirken, yarışmaya katılan 12 film arasında vizyona girmemiş, olanlara 400'er bin lira ödül verilecek. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KE>LAL GÖKHA\ StNEMANIN A YIBI Tarlabaşı yıkımlan ktiltür ve kent geçmişimiz için gerçek bir ayıp olarak anılacak. Tariabaşı olaylannı filme almayı akıl etmeyen sinemacılanmıztn ayıbı da ondan az olmayacak. Tarlabaşı filnıi yapılamaz mıydı? Tariabaşı yıkımlan sürüyor. Bir kentin tüm bir semti yıkılıyor. Bilmem hiç yolunuz düşüp bakunız mı? Kocaman, sapasağlam, süslü, şık yapılar, bir dönemin mimarlığını, zevkini, yaşama biçimlerini temsil eden kocaman yapı adalan görülmemis bir hızla yerle bir ediliyor. Ağlayanlar, şaşkm şaşkın ordan oraya koşanlar, yıkımdan bir şeyler kurtarmaya çabalayanlar, eski "antik" değeri olan $eyleri, bir kapı tokmağını, bir balkon demirini, bir ahşap pervazı "kapatmak" için ortada dolaşan kara gözlüklerin ardına sıgınmış şık "sosyete hanımlan "... Neler neler yok!.. Bir daha kolay görülemeyecek bir manzara... Paris'te Haussmann'ın geçen yüzyıl yıkımlarından, Roma'da Mussolini veya günümüz Bükreş'inde Çavuşesku gibi diktatörlerin yıkımlarından yansımalar taşıyan, modern kentçiliğin artık kabul etmediği, giderek mahkum ettiği türden görkemli bir barbarlık... Ve öyle sanıyorum ki bunu saptayan, bir "yıkım filmi" gerçek leştiren hiçbir sinemacı olmadı. Ne TRT ilgi duyup bir şeyler yaptı, ne de ağızlanndan sinema sevgisi lafını düşürmeyen onca sinemaamızdan biri davranıp da bir belgesel çekti. Oysa sinema. nın en güzel, en onurlu işlevlerinden biri bu tür olaylan saptamak, tarihe mal etmek değil mi? Masa başında otump onca uyduruk öyküye emek veren sinemacılarımız, yanı başlarında, hayatın tam içinde oluşan bu insan, kültür ve kent drarnına ni>• böyle ilgisiz kaldılar? Bir Tarlabaşı filmi, hem gerçek bir heyecanla seyredilecek benzersiz bir dramatik belgesel, hem de arşivler için çok değerli bir hediye oluşturamaz mıydı? İşte ülkemizde sinemanın gerçek yerinin hâlâ tam kavranamadığına bir diğer işaret!.. Aslında hayatın kıyısında değil, tam içinde yer alması, onunlaiçiçeolması, sürekli insan gerçeğini araması gereken bir sanat olan sinemada uydurmaya, yapaya, değersize bunca prim verdiniz mi, sinema da hayattan böyle ırak düşer... Tarlabaşı yıkımlan kültür ve kent geçmişimiz içinde gerçek bir ayıp olarak anılacak. Ama Haliç veya Tarlabaşı olaylannı filme almayı akıl etmeyen sinemacılarımızın ayıbı da ondan az olmayacak... TARİHTE BUGİHN Mi MıAZ ARIKA \ Uçatjin Bz^llıjUerı 9 Ekim Kanat açrkdğt i<+ tr>. N Ağtrtığt••ZS6 kg Moboru 2O beuştr ,ln!îfyJî*Pww; iğâO^DA BUSUN, CLSto£NT APER ADLI FRANSIZ HA\/AC:SIMIN OuDuĞU "EOLE" ADLI UÇAK SO MBT&E KADAR UÇMLfÇTTJ. İLK ı/yjSAM 8UHAJS MCrVGUYLA ÇAL/^A/V S/f? /=>ERVAUESt OLAAJ SOt£f 30R.UA/aCuYLE YARASAYI AAJlM£A7MAK.7Ayr> OElcr PEREtRE ŞATOSUHUH SAHÇESINDE UÇUŞTA, YBRDEN 2C METfZE YüfCSeLESıLSfiJ EOLE, SO MET&£ MESAPEY/ HAl/ADA AŞMlŞTl. UGGtiAHGt 81R. fCOMT^DL MEOEŞCSZ'OEH YfLLARCA ÖNCE BU <JÇUf, ADE& 7AEAF'^JOAM', İLK aC^/V MOTORLU UÇAK 'BOLE'Mİ? DE (TÇLEFOM') OLMASl rÇıN (SİZLI TUTULA/tU?TTJ . MEOEHIYLE, DıKIiATi ÇEKA1EMEK 50 YIL ÖNCE ÇumhurJYef TürkSoıyel ticari mübadelesi 9 Ekim 1937 19371987 Kavur ve Kutlar uluslararası jürilerde KiUtür Servisi Türk sinemasının dünyaya açümasıyla birlikte sinemacılarımız da uluslararası jürilerde görev almaya başladılar. Mannheim'da yapılmakta olan senlikte, ömer Kavnr jüride yer alryor. Bu senlikte aynca "Yatık Emiae", "Yasuf ile Kenan" ve "Anayurt OteU"filmleriyleKavur'a, "Adı Vasflye", "Aaahh Belinda" ve "Asiye"filmiyleAüf Yılmaz'a birer toplu gösteri düzenlenmiş bulunuyor. 918 ekimde yapüacak Valencia (Ispanya) şenliğinde "Anayurt OteU" ve "Ses" fılmleri yanşırken, Onat Kutlar da bu şenliğin jürisinde yer alıyor. Şenliğin enformasyon bölümünde ise Atıf Yılmaz'dan "Aaahh Belinda" ve "Deginnen", Zeki Ökten'den ise "Davacı" gösterilecek. Paco de Lucîa Konserleri Bıktkr AKM gışclcnndc AKM Duyuk Silor 171814 Ekını Saaı 2 etmekie olan muzakereler muvaffakıyeıle neticelenmiş ve hazıranan ticaret ve seyrisefain Ankara 8 (a.a.) Türkiye ile muahedenamesıle licarei Sovyet Rusya arasında mevcud mubadelatı ve tediyatına aiı olan ticaret muahedesmın yeni anlaşmalar bugıin Hariciye icaplara tevkifi ile iki devlet Vekaletinde merasimle arasmdaki mübadelenin imzalanmışıır. Muahede ve inkişafınm temini için cereyan anlaşmalan Türkiye namma Hariciye \ ekaleti sıyası müsteşarı M. Numan Menemencioğlu ile Hariciye Vekateti katibi Umumı vekili M. Nebil Batı ve Sovyet Rusya namma maslahatguzar M. Horas Zalkin ve ticaret mümessil muavini Strasum imzalam ışlardır. Muhasebe uzmanlar grubu, fırmanızın gerçek finansal >apısını \e mali tablolarının genel muhasebe ilkelerine uygunluğunu deneılemekle firmanızın kendi kendisinı kontrol sisteminı kurma>ı garantı edivor. NOT: Bağımsızhk ve gızlilik ana ilkemızdir. Tel.: 345 21 66 lTÜ'luden matematiik fen I 3592592 turke ÇELİK GÜLERSOY "BİR KOLYENİN İNCİLERİ Yemekll....20.000.TL BOLUABANTYEDİ GÖLLER 38.000. (T.P.) 10 ı t Ekım Cumartesı • Pazar •' Ekım Paza' 12 Ekim Pazartesi'den itibaren 4. Levent'teyiz. 169 00 34 169 27 32 169 60 88 169 64 42 164 06 80 27847^. KAPADOKYA ~, f Turban ürgüp Oteli \ 80.000.TL i Sofa Motel....60.000 TL .&sıurgazı Cad 163/13 Pangaiu 28 Ekım1 Kasıın (V P) A; A YEŞİLCEKENT 141 78 78 141 13 18 1727 yaşlarında bayaıılar İngiltcre'de çocuğa bak, karşılığında İngilizce oğren. 158 53 42 İstanbul Scrgı Sarayı / Tcpebaş 1722 Ekım 1987 EKOL Kooperatifi Kartal Samandıra'da yapacağı daireler için üye kaydına devam etmektedir. Irtmbut: 1405061 13814
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle