16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 1986 EKONOMİ CUMHURÎYET/9 TURKIYE'den Dünya Bankası: Türkiye ekonomisi doğru yolda BRÜKSEL, (a.a.) Dünya Bankası tarafından yayımlanan "1986 Dünya Kalkınma Raporu"nda Türkiye'nin, uyguladığı döviz, dış borçlanma ve ihracatı arttırma politi kalan açısından "dognı yolda" olduğu, bu alanda gerçekçi bir politika uygulanması sonucu enflasyon oranının düştüğU, dış borçların azaldığı ve ihracatın arttığı kaydedildi. Buna karşılık Arjantin, Meksika, Jamaika ve Tanzanya gibi bazı ülkelerin, cari harcamalar açıklarını dış borçlanmalarla kapama yoluna gittikleri, bu nedenle üretimin düştüğü, ithalatın arttığı ve uluslararası piyasalardan para sağlayamaz duruma geldikleri vurgulandı. Dünya Bankası raporunu hazırlayan heyetin başkanı Anadamp Ray ve yardımcısı John Wiltoin, Brüksel'de düzenledikleri basın toplantısında, Türkiye'de uygulanan ekonomik politikayı övdüler ve Türkiye'ye yabancı sermaye girışi ile yatırımlann arttığını, daha önce yurtdışına kaçırılan sermayenin bir kısmının geri döndüğünü belirttiler. Dünya Bankası raporuna göre, Türkiye, dünya ülkeleri arasında "orta düzeyde gelire sahip kalkınma yolundaki ülkeler" kategorisinde ve borçlu ülkeler arasında yer alıyor. ÎPRAŞ'ın 1979'da hazırladığı rapor, kanserojen maddeye işaret ediyor EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Deterjanın zararuıı ortaya koyan rapor 7 yıl gizlendî Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, deterjan üretiminde sağlığa zararlı özellik taşıyan hammaddelerin kullanımını ortadan kaldıracak teknolojik değişikliğe gidileceğini açıklarken, bu konuda 7 yıl önce ayrıntılı bir çahşma yuptldığı tespit ediidi. tPRAŞ tarafından 1979'da hazırlanan kanserojen etkiye sahip DDB üreüminin terkedilmesini öngören raporun bugune kadar neden rafa kaldırıldığı bilinmiyor. İlkellikler Ülkesinde Şehre İnen Eşkıya... Pazar günü yıllardan beri ilk kez VVİmbledon Tenis Turnuvası'nın finalinı ızlemek umuduyla televizyonlarının başına geçenler ilginç bir manzarayla karşılaştılar. Tarlhi Kırkpınar Çayırı'nda galiba Edirne Belediye Başkanı olan zat, elinde mikrofon, Başbakan Özal'a övgüler düzüyor, "Milletin babası, Türkiye'nin mimarı" gibi sözcüklerle göklere çıkarttığı Sayın Başbakan'a üç yıldır Kırkpınar gureşlerını izledıği için küçük bir altın kemer sunulacağını bildirıyordu. Daha sonra irice bir kol saatini andıran mınyatür altın kemer Sayın Başbakan'a sunuluyor ve Sayın Başbakan da neresıne takacağını pek kestiremediğı bu altın kemerı göğüs bölgesinde önce yatay, sonra dıyagonal tutarak gerçek başpehlivanın kendisi olduğunu Türk milletine ilan ediyordu. Sayın Başbakan Kırkpınar güreşlerini seçlm propagandası ıçın malzeme olarak kullanırken, kentsoyluların sporu tenisi izlemek isteyenler, teknik arızaların da yardımıyla, göçebe toplumun sporu yağlı güreşı ızlemek zorunda kalıyorlardı. Goçebe toplumun geleneklerinden ilham alarak modern toplumu yönetmeye kalkışanların bu tür ilkelliklerı sergiledikleri bir ortamda, cumartesı günkü Milliyet gazetesinin başlığıyla "eşkıyanın şehre inmesi" hiç de şaşırtıcı olmamalıdır. istanbul'daki belediyelerde ayyuka çıkan yolsuzlukların üzerine giden bir muhabır arkadaşımız bu nedenle dayak cezasına çarptırılmış ve ıddiaya göre bu ceza yolsuzluklarla ilgisi araştırılan bir belediye başkanının kabadayıları tarafından yerine getirilmiştir. Bu olay bugün pek çok belediyede yaşanmakta olan "malı götürme" kapışmasına bir kez daha dikkatleri çekmek açısından çok yararlı olmuştur. Malen belediyelerde yaşanmakta olan olay, bir ilkellikten kurtulmak ısterken başka ilkelliklere yakalanmanın tipik bir örneğıdir. Yıllar yılı personel maaşlarını ödemek için Ankara'da ter döken belediye başkanları bu kez pek çok bakanlığın bütçesıni aşan mıktarlarda fonları diledikleri gibi kullanma olanağına kavuşturulmuşlardır. Üstelik bu fonları kullanma durumunda olan belediye başkanlarının çoğu daha önceki yaşamlarında bu çapta paraların yuzde bırine bile hükmetmemiş kişiler olup, kökleşmek için her şeyi yapmaya hazır bir partinin mensubu bulunmaktadırlar. Bu kişilere tanınan harcama yetkileri, halktan toplanan paraların, yani kamu fonlarının alabildiğine keyfi bıçımde harcanmasına olanak vermekte, bu süreç içinde yaratılan gerekli gereksiz ışlerı kapmak için yoğun bir savaşım verilmektedır. Örneğin tam bir köstebek yuvasına döndürülen İstanbul'da bir çukura düşmeden şöyle bir tur atmak olanağını bulan bir kimse, gerekli altyapı faaliyetlerinin yanı sıra pek çok yerde kaldırımların ılerı ya da geri çekildiğini, ustgeçit modasından sonra milyarlık altgeçitler için etrafa para saçıldığını, buna benzer çeşitli işler ıcat edılerek para harcandığını görecek; biraz daha derıne inenler belediye başkanlarının 65 mılyona antrenör transferine kalkıştığı, ımar durumlarını belirleyerek haksır rantlar yarattığı ilginç bir tabloyla karşılaşacaklardır. Gene Istanbul'u örnek alırsak bu güzelim kentın yıllar yıfı maruz kaldığı akıl almaz ihmali ve uğradığı hayasız işgali ilkellikten başka bir sıfatla açıklamak zordur. Yeni belediyelerın ellerine geçen büyük olanaklarla İstanbul'da pek çok olumlu işin başını çektiklerı de bir gerçektir. Ancak bu olumlu adımların yuzü suyu hürmetine, kamu fonlarının keyfi kullanımına, kanunların zorlanmasına ve hatta^iğnenmesine, ilerde ödenmesi zor dış borçlar altına gırılmesine ve iktidar partisine yandaş kazandıracak şekilde ulufe dağıtılmasına göz yummak da ilkellikten başka bir şey değildir. "Bürokrasiyi azaltıyoruz". "modası geçmış merkezi yönetimden yerel yönetime ağırlık veren modern anlayışa geçiyoruz" gibi cilalı laffarın ardına sığınarak, kamu denetimini ortadan kaldıran bir anlayışı da modernlikten çok ılkellıkle nitelendirmek yerinde olacaktır. Gerçekten modern toplumlar kamu denetiminin en etkin olduğu toplumlardır. Bız kamu denetiminin ayaklar altında ç i ğ ' nenmesıne "işbitiricilik", "girişim serbestisi" yada "çağdaşlık"' gıbı yakıştırmalarla göz yumarsak sonuçta eşkıyanın şehre in>« mesine, yolsuzluğu ızlenen belediye başkanının gazeteci dövdürmesıne de ses çıkartamayız. • ' Uzmanlar ne diyor? Prof Baykut: Sağlığa zarar vermesi olası lenmı^ur. Bugun Marmara'da 25 metre derinlikten sonrasmda yoğun deterjan atıkları bulunmaktadır. Dip akmtılan bunlan yok edemediğinden, bu bölgedeki oksijen miktarı sıfırlanmaya doğru gitmektedir. Dodesil benzenın yanı sıra suyun sertlığını gıdermek ıçın deterjan üretıcısi fırmalar bol kopuk oluşsun dıye deterjan üretiminde yüzde 30 Josfat kullanmaktadtrlar. Fosfat, bir takım istenmeyen planütonlann üremesıne neden oluyor. Fosfatla üreyen ve beslenen bu tek hUcreliler dentzdeki oksijenı tuketmektedir. Bu ıse diğer atıklann çözulmesı ıçın gereken oksijenın azalmasına ve zamanla yok olmasına yol açmaktadır. LAByerine alkılsuljatlar, metılestersulfanatlar tercıh edilmelidir. Çunku bunlann sağlığa hiçbir zararıy»ktur. Oysa LAB'da benzen halkası olduğundan bunun da sağlığa zarar vermesi olasılığı yuksektır. Yeni KöprüKeban senetleri çıkacak ANKARA, (ANKA) Köprünün gelir ortaklıgı senetlerinin yılın ilk yarısına ait gelir payları yüz güldürünce, hükümet, yeni gelir ortaklıgı. senedi ihracı için kolları sıvadı. Toplu Konut ve Kamu Ortaklıgı tdaresi Başkanı Vahil Erdem'den alınan bilgiye göre, hükümet şimdi de köprü ve Keban Barajı müşterek gelir ortaklıgı senetlerinin B tertibini çıkaracak. 100 milyar lira tutarında olacağı kaydedilen senetlerin bu ay sonunda piyasada satısına başlanacak. FARUK BESKİStZ ~ Prof. tikrel Baykut iluanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi Kimya Bolumıı Bölum Bas» kanı): üodesıi benzen f 3 yıl sureyle bozulmadan yapıstnt koruyabilmektedır Bu vuzden konserojen etkiye sahipiır. Yapılan arastırmalar sonucunda DDB'mn varattığı etkı leri soyle sırolayabılırt; * Denizde bulunan petrol atıklannı çozerek bunlann canlı organizmalara girmesini kolaytastırmaktadır. Araştırmalarsonucunda kefalbalığmda2.1 mıliRram, uskumruda 0.25 mılıgram ve mıdyelerde I 2 miiıgram dodesıl 6enzen bulunduğu belır r ÇAY AFTER SHAVE Doğu Karadenlz deyince, insanın usuna çay gelir, fmdık gelir, hamsl gelir, mısır gelir. Bu ürünlerle bütünleşmis bir yasam canlanır gözler önünde. Rize deyince de, çayla düşüp kalkan, çayla yaşamlarım demleyen insanlar diyarım ammsarsımı yemyeştl. Karadeniz insanı yaratıcıdır, coşkuludur. Çay dtyarı Rize 'de, ülke gereksinimi kuru çay üretllir, ama çaydan başka seyler de üretilir. Çay, tütün, hamsi, mısır, fındık kolonyasımnyanında 'Çay after shave'de üretiliyor Rtze'de. Çay after shave, büyüklüğüne göre 8403000 lira arasında pazarlanırken, hamsi kolonyaları 10002500 liradan satıhyor. thracatçıya şahıs çeki komısunda uyarı ANKARA, (ANKA) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Arap ülkelerine ihracat yapan firmaları uyararak, şahıs veya banker çeklerini kabul etmemelerini istedi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın Türkiye Odalar ve Borsalar Bırliğı kanalıyla yaptığı duyuruda, Arap ulkelerine ihracat yapan firmaların mal bedellerinın getırilmesınde sorun çıktığı belirtildi. Duyuruda, özellikle Kuveyt ve Suudi Arabistan başıa olmak üzere Arap ülkclcrine belge karşılığı ihracat yapanlann, belgeleri, malı yükleyen şoförlerle gönderdiklerı takdirde malın bedelinı alamadıkları kaydedilerek, belgelerin bir banka aracılığıyla gönderilmesi ıstendi. Bu yolla yapılan ihracatta alınmayan bedellerin büyuk boyutlara ulaştığına dikkat çekilen yazıda, Merke/ Bankası'nın ılgilı genelgesinın titizlikle izlenmesi gerektiği belirtildi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, başlattığı deterjan kampanyasına yeni boyutlar kazandırırken, lPRAŞ'ın 1979yılında, DDB isimli hammaddenin kanserojen etkiye sahip olduğu gerekçesiyle deterjan üretiminde kullanılmaması gerektiğini belirten bir rapor hazırladığı tespit ediidi. Bu raporun bugtıne kadar neden gizlendiği ve rafa kaldırıldığı bilinmiyor. Uzmanlar, ABD ve Avrupa'da sağlığa zarar vermeyen alkol ve sülfat grubu hammaddelerle deterjan üretme eğiliminin ağırlık kazandığına Türkiye'de DDB yerine kullanılması öngörülen LAB'ın bile terkedilmeye başlandığına dikkat çekerek, Türkiye ile Batılı ülkeler arasındaki bu alandaki teknolojik uçurumun giderek buyüdüğüne işaret ediyorlar. "Türkiye'de üretilen tiim de(erjanlar saglıgu zararlı. Saglıga zararlı ozellik taşıyan deterjanların iiretiminin yasaklanması için bayrak açıyorum" şeklindekı dcmccı ile knmp.inva b.ışlatan Prof. Aksoy: Ne tür kansere yol açtığı bilinmiyor Prof. Muzaffer Aksoy (Istanbul Unv. Çapa 1)p Fakültesi Hematoloji eski bölum baskam): Dodesıl benzenın konserojen etkiye sahip olmast mumkundUr. Ama bugun, bunun ne tür kanserlereyol açtığı belırlenmemiftır. LAB ıse DDB 'ye göre daha az zararlıdır. DDB çok yapıskan bir madde olduSanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, yeni demeçlerle kampanyayı canlı tutmaya çalışıyor. Aral, yeni demecinde bu konuda teknolojinin değişeceğini, alınacak bir karar çerçevesinde PETKİM'de de değişikliğe gidileceğini açıklarken, Türkiye'de üretilen deterjanlann sağlığa zararlı olduğu konusunda bundan 7 yıl önce ayrıntılı bir çahşma yapıldığı ortaya çıktı. Bir KlT olan İPRAŞ (TÜPRAŞ'ın "Izmit Rafinerisi Bölge Müdürlüğü"ne dönüştu) 1979 yılında " N . Parafin ve Deterjan Hammaddesi Üreliın Projesi Yupılu bilirlik Raporu"nda gelişmiş ülkelerdc Dodesil Benzen (DDB)'den deterjan yapımının çevre kirliliğine yol açtığı ve kanserojen olması ğundan çok bol su ile temızlenmesı gerekıyor. Bunun mUmktin olmadığı dummlarda yiyecek ve ıçecek kaplarında bulunan DDB artığınm kanserojen etkisi yüksek olabilır. Bu yUzden, bu tur deterjanların yiyecek ve içecek kaplannı temızlemede kullanılmaması gerekır riliyor, hatta LAB'ın üretileceği bölümün fabrikanın neresinde yer alacağı da genel yerleşim planı içinde yer alıyor. 1979 yılında raporu hazırlamak için oluşturulan Ekonomik Araştırma ve Planlama Koordinasyonu Başkanı Yusuf Ekberzade, yaptıkları çalışmayı TPAO'ya kadar ilettiklcrini, ama bir sonuç alamadıklarını belirterek, "O dönemde yaşanan kargaşalıklardan dolayı böyle bir çahşma da rafa kaldırıldı. O yıllar içinde LAB'ın kullanımını öneriyorduk, ama bugiin Avrupa'da ve ABD'de LAB yerine Deterjan Alkoller, Alkol Sulfanatlar gibi hammaddelerin deterjan üretiminde kullanılmaları ağırlık kazanmaktadır" dcdı. gerekçesiyle yasaklandığı belirtiliyor. Bu nedenden dolayı Lineer Alkil Benzen (LAB) ve Deterjan Alkolleri ve Normal Parafin Sulfanatlara duyulan talebin gittikçe arttığına değinilerek şöyle deniliyor: "DDB'nin içindeki parçalanamayan aromatik halka, kanserojen elkiye sahiptir. Biyolojik parçalanabilirliği yüksek olan ve kanserojen etkisi olmayan aklil deterjan maddeleri Lineer Alkil Ben/en (LAB), Deterjan Alkolleri ve Normal Parafin Sulfanatlar (NPS)'dir. NPS tuketiminin 19741980 yıllan arasında yılda ortalama yüzde 1015 hızla artması beklenmektedir." Raporda ayrıca, LAB uretimı için gerekli tüm rakamlar ve pazar durumuna ilişkin veriler ve ŞtRKETLERDEN HABERLER TÜRKTUBORG 17. üretım yılını doldurdu. 17. uretim yılını kutlama töreninde bir konuşma yapan Yaşar Holding Başkan Yardımcısı Ayhan öner Urün çeşitlerini arttırarak getirilen kısıılamalan aşacaklarını bclirtirken, Türk Tuborg Genel Müdürü Kaya Şener, "Biraya getirüen kısıtlamalardan sonra rakı satışlannda yüzde 15, şarapta yüzde 135, diger alkollu içkilerde yuzde 53 artış oldu. Buna karşılık bira satışlan yiızde 60'a varan oranlarda düştü" dedi. ASİL ÇELİK ağustos ayına kadar yıllık bakıma alınacak ve personel 20 temmu/dan ıtibaren ızinlı sayılacak. Sovyetler'e kredi açma kuyruğu Borçlarmı sektirmeden ödeyen Sovyeller Birliği'ni kredi muşterilerı arasına katmak isteyen Batılı finansman kuruluşlan, kesenin ağzınt açtı. Fkonomi Servisi Batılı finansman kuruluşlan, Sovyetler Birliği'ne kredi açmak için adeta kuyruğa girdiler. Hem de Çernobıl felaketinden dolayı gıda ürünleri ihracatı hızla eriyen Romanya ve Polonya'nın borçlarını ödeyemez hale düşmelerine karşın. Borçlarını sektirmeden ödeyen Sovyetler'i kredi müşterıleri arasına katmak isteyen Batılı finansman kuruluşlan, kesenin ağzını açmış bulunuyor. Ne de olsa, Latin Amerika ve Afrika ülkelerinin içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz, borçların ödenmesini geciktirdiğinden "saglam muşteri"lere rağbet artıyor. Ancak madalyonun diğer yüzü, Sovyetler'in bu yıl buyuk çapta borç aramak zorunda kalması. Amerikan ekonomi dergisi Business Week, belki biraz da abartarak şöyle diyor: Geçen yıl sonu itibarıyla dış borcu 27 milyar dolara ulaşan Sovyetler, borçları 30 milyar doları aşan ülkeler kulubune girmeye aday gözüküyor. İlk defa bir süper devlet, Arjantin, Meksika, Brezilya ve Güney Kore ülkelerinin arasına dahil olabilir. Petrol ve doğal gaz ihracatıııdan sağladığı gelirleri yıllık 9 milyar dolar azalan Sovyetler, korkunç bir hızla borçlanıyor. Bu yılın ocak ayından bu yana Moskova'nın aldığı borç miktarı 1.2 milyar dolara ulaşmış durumda. Oysa Sovyetler, geçen yılın tümü boyunca 1.5 milyar dolar borçlanmıştı. Batılı bankacıların tahminlerinc göre Sovyetler'in bu yıl alacağı toplam borç miktarı 3 milyar dolar. Bu kadar borçlansa bile, ülkenin 9 milyar dolarlık gelir kaybı bu şekilde kapatılamıyor. Çunkü gcriyc 6 milyar dolarlık bir açık kalıyor. Batılı gözlemciler, Sovyetler'in Batıdau yapacağı ithalatı 5 milyar dolar kısacağı görüşünde. Geriye kalan 1 milyar dolann ise, 380 ton altın satımıyla kapatılacağı duşunuluyor. DÜNYA'dan Çin'de ilk kez banka bonolanna izin verildi Ekonomi Servisi Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası, 1949 yıhndan bu yana ilk kez kamu işletmeleı ine bankalar aracılığıyla borçlanma izni verdi. Ekonomi gazetesi olarak bilinen China Daily'de yer alan bir habere göre, bonolar nakit sorunq olan kamu işletmeleriyle bankalar arasında düzenlenccek protokollerle hazırlanacaİc. 10 kentte çıkarılmasına izin verilen bonoların toplam değeri 25 milyar yuan (7.8 milyar dolar) olacak. öte yandan Çin, geçen yıl 7.6 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığının hızla artması üzerine para birimi yuanı yabancı paralar karşısında yüzde 15.8 devalüe etti. Pekin'deki yabancı bankalar çevresinde şok etkisi yapan devaluasyon kararı 18 ülkenin para birimini kapsıyor. ODALAR BlRLİĞl'NDE TABAN NE İSTİYOR? Konya Ticaret Odası Başkanı Rahim Özkaymak: Odalarla Birlik arasında ortak araştırma projeleri gelîştîrümeli Bilimsel araştırma kuruluşlarınııı (universite gibi) luccann ihtiyaç ve sorunlanna cevap verebilecek konularda uyKulamaya donuk araştırma yapmalan leşvik edilmeli. Çeşitli konulardaki ihtısas ve teknoloji fuarlannın ziyaret edilmcsı için ortak geziler düzenlenmelı Kuçuk ve orta boy işletmecilerin Rahim öıkaymak münferlden ayırabUecekleri araşlırına funlannın bir araşlırma projesini finanse elmeyr yelerli olmadığı konularda Odalar Blrligi kanalı ile muşlerek araştırma projeleri gellşlirilmeli. Avrupa Ekonomik Toplulugu'na (AET) tam üyelık müracaatının hükümet tarafından vakit gecirılmeden yapılması için girişımlerde bulunulmalı. Perakende satış fişlerinin de, faluralar gibi (uccar larafından işyerleri masrafına dahil edilmesi ve ticari deflere işlenebilmesi gerekligini Maliye Bakanlıgı'na ak Sokuktaki vatandaş KIT nedir^ bilmiyor ANKARA, (a.a.) KİT'lerin özelleştirilmesiyle ilgili çalışmalar hızla sürerken, sokaktaki insan bu çalışmadan habersiz. Anadolu AjanM'nın yaptığt. bir mini anket, toplumun dar gelirli kesiminin, "KİT" kavramına ilişkin fazla bir bilgisi olmadığını ve KİT'in ne olduğunu bilenlerin de özelleştirmeye karşı olduğunu ortaya koydu. Ankete katılanlar, "KİT nedir, KİT'lerin ozelleştirilmesini dogru buluyor musunuz?" şeklindeki soruları şöyle yanıtladı: Mehmi'l Ö/deııli (Konıına gorevllsi): "KİT, devlet sektörüdür, KİT'lerin satışı en azından bu işletmelerde çalışan insanları huzursuz edecektir. Ben bu işin sonucunu iyi görmüyorum." Hüseyin Ertürk (Slmltçi): "Ben o işten anlamam. Devlet yaptığı işi bilir." Muhammed Akbaba (tşsiz): "Bilmiyorum." Hacı Ömer Akbulut (İşçi emeklisi): "KİT nedir bilmiyo' runı. Satılıp satılmayacağını da devlet bilir. Bizim aklımız crmez." Murat Kılıç (Kaportacı): "KlT'ı bilmiyorum, ben ufak çaplı bir tamirciyim. Bunlar büyük meseleler." Abdullah Ükkan (Kokoreç satıcısı): "KlT? Kara Şimşek'deki arabanın adıdır." Ekonomi Servisi Japon ve Güney Koreliler, 1985 toplam pazar 30 milyar dolar ABD otomotiv enYokohama Rubbpr 3 dustrisinden sonra OenCorp 4' şimdi de lastik saSumıtomo nayiinı zorluyorRubber 4 lar. Geçen yıl 141 Conlır milyon adet lastik satan ABD'li lasPır»llı tik firmaları buyıl, ancak 138 milyon adet satış hedeflerken, 1985'te bu ülÇorlu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fikri Özbay: keye 25 milyon adet lastik dışsatı•mı gerçekleştiren DıOerlerııe Japon ve Guney Irakya'da onemli bir konuma sahip İpsala gumruk kapısının sınır ticareli Koreli firmaların * lki firmanın birlejmesine gore hesaplanan. kapsamına alınmasını istiyoruz. Yeni yönetim bu konuda yardırpcı olmalı. bu mikAET'ye gırişımizin çabuklaştırılması için gereken yapılmalı. tarı artürması bekleniyor. lki Uzakdoğulu ülkenin ABD pazaBölgemizdeki urelieilerin odenmesi gereken mahsul bedellerinin geciktirilmerındaki payını giderek arttırırken ortaya atılan "damping" idmesi ve ayrıca vergi menıurlarının egitim konularına öncüluk verilmesi için >odiaları da Reagan yönetiminin gidişe bir "dur" diyeceği söylennelimin gayretlerini beklemekteyiı. tilerini beraberinde getirdi. özellikle, ABD lastik ureticilerinin kitle halinde işçi çıkarımına yol açan krizin ABD Uluslararası StHEC'EH Ticaret Komisyonu'nda ele alınması bekleniyor. ABD pazarınBORSA^NIN tÇCVDEN da hızla gelişen Japon Bridges İMKB Mnku Hnkfl tone ise, bu Ulkede lastik ürctıAne«kl Dovızın Dovız Dovız Efektıf Efektıt Mlk. Mnfct rni için harekete geçti. Ahş Satış Ahş Cınsı Satış Dun alımı satımı kapanrt kıpam* (Hlt. 1 ABD Doları 670 10 683.50 670 10 690 20 yapılan hisse senetleri flyat 1 Avustralya Doları 428 66 437.23 407 23 441 52 İngiltere'de 1 Avusturya Şılını 44.03 44 91 80 44 03 3500 3500 45 35 3500 3420 Çellk Halat (E) 1 Batı Alman Markı 309.30 315 49 110 309 30 318 58 6 750 6 750 6750 en büyük 7000 Çukurova Elektrlk 1 Belçıka Frangı 15 09 15 39 142 14 34 4 250 4 250 4 250 4 095 15 54 Gübre Fabrikaları özelleştirme 1 Danımarka Kronu 83 14 84 80 83 14 2600 60 2 600 2 600 2 650 Hektaf (E) 85 63 1 Fransız Frangı 96 63 98.56 96 63 1630 232 1630 1630 1740 Koç Yatırım (E) 99 53 ertelendi 1 htollanda Florını 274 48 279 97 274 48 282.71 200 920 Otosan 920 920 920 1 Isveç Kronu 94.98 96.88 94 98 250 1900 Rabak 1900 1875 1900 97 83 Ekonomi Servisi tngiliz hü1 Isvıçre Frangı 381.06 388.66 381.06 392 49 2 500 Sarkuysan 50 2 500 2 500 2.500 kümeti, su dağıtım şirketini özel100 Italyan Lıretı 45.08 45 98 42 83 2 000 T.Demir Döküm (E) 400 2 000 1830 1.920 46 43 leştirme programını eıteledi. Ul100 Japon Yeni 419.07 427.45 398 12 431 64 T.ŞIşe Cam 50 900 900 900 900 kenin 10 bölgesel su dağıtım şe1 Kuveyt Dınarı 2306 69 2352 82 2191 36 2375 89 bekesini kapsayan ve 1987 son1 Sterlın 1033 96 1054 64 1033 96 1064 98 T. DEMİRDÖKÜMÜN TIRMANIŞI ÖNLENEMİY0R Eger ı De baharına kadar tamamlanması 1 S Arabistan Rıyalı 178 69 182 26 169 76 184 05 mırdöküm'ün önlencmez tırmanışı da olmasaydı, Isianbul Mcnkul Kıvöngörülen özelleştirme planının metler Borsası'nın hısse icncdı bırınci pazarında olağanüstü bir gelı^ gerçekleştirilmesi için "Zamana meden iöı etmek mümkün olmayacaktı. Ne var kı, dünkü hısse senedi ÇAPRAZ KUR ALTIN GÜMÜŞ gereksinme var" diyen Çevre Babırınci seansında 1830 liradan 1920 liraya çıktıktan sonra, ikıncı sekanı Nicholas Ridley, erteleme 1 ABD DOUARI SATIŞ ALIŞ ansta yine yüzde 5'lık lımıtlc 20O0 lira fiyat bulan bu hissenin yaz a> süresinin 1988 haziranında yapılarındaki durgunluğu giderecek flaş hısselerden bırı halınc gcldığınc 2 1665 B Alman Markı Cumhuri),et 55 400 56 000 lacak genel scçimleri aşmayacaçoğu borsa gözlemcılcn kcsın gözüyle bakar oldular Dunku seanslar 6 9346 Fransız Frangı da 1574 adet hısse senedı, 3 milyon 789 bın lira dcğerle ışlem gördu Reşai 61 000 63 000 ğını açıkladı. 10 milyar dolar ge2 4413 Hollanda Florını öte yandan, dünkü seanslarda toplam lOçeşıt pa> senedi harekeıe uğ1 7585 Isvıçre Frangı lir sağlaması beklenen tngiliz su 24 ayar kulçe 8 040 8 06O rarken, bunlardan 4 lanesı fıyat aldı. Gcrı kalan 6 hısseden 3'unun tı1486 47 Italyan Lıretı dağıtım işletmelerinin özelleştiyatı ıncrken, diğer 3'unun fıyatı ıse sabıt kaldı. Ancak, borsa 159 90 Japon Yeni rilmesi, tarihın "en büyük 22 ayar bılezık 7 235 7 900 gözlemcılerı hafta açılışının hısse senedi çeşıdı ve adedı açısından za3 75 S Arabistan Rıyalı özelleştirınesi" olarak nitelendiyıf gelişme göslermesının, bu ay ve önümüzdckı ağustos ayı içinde bek1 Sterlın 1 543 ABD Doları 900 ayar gumuş 128 130 riliyor. lenen durgunluğun bir isareti olabileceğını belırtıvorlar. ABD, lastikte de rekabette zorlanıyor Dünya lastik pazarı (°/o) (armalı. 1 aiz oranlarının düşurülmesi için hükUmet nezdinde girişımlerde bulunınalı Konya'da bulunan TÜMOSAN Molor Fabrikası'nın lam kapasile çalışlırılması ve sermaye artırımına gidilerek hilhassa utumobil ve minibuilerde kullanılacak molor ureliminin suratle saglanma«ı için ilgililerle temasa geçmeli. Çok acele olarak çıkarılan vergı kanunlarının lekrar gözden gcçirılmesi ve emlak vergilerınin kaldırılması için Maliye Bakanlığı ile göruşmelı. 5590 sayılı yasayla kurulan licarel odalannın da 1318 sayıiı yasayla kurulan daire ve muesseseler gibi gayrimenkullerin alım ve satımlarında verglden muaf lutulnrnı için gerekli girişimlerde bulunmalı. "Iürkıye'de üretilen kalııelı mamullerın desteklenmesı amacıyla bu mallann nhalaıırıın yapılmaması ıçın Maliye Bakanlığı yetkililerıyle görüşülmeli. Ticarel odalannın egilim maksadı ile ithal edecegi araç ve gereçler ile makinelerden gumruk vergisinin alınmaması için hukumete başvurmalı. tŞADAMEVIN TEMMUZ (İÜNLÜĞÜ HAZIRLAYAN H. TIIKGUI ARlC 21 IKMMÜZA KADAR 20'den Jazla tşçi çalıştıran ısyerle • nnde geçen ay vapılan ödemelerin vergı kesmtılen, muhlasar beyanname ile vergı daıresıne verılır ve ödenır. Vcrellılerm geçen ay alışfatura ve, fışlerı soıftıçlurı, vergı lade beyannamesi ile vergı daıresıne bıldirilmelidır.^ Geçen av eğlence. yangın sıgorta ve akaryakıl tıikelım beyannamelerı. belediyeye verılır ve Odenir. 25 TKMMUZ» KADAR Geçen avın katma deger beyannamesı vergı daıresıne verılır. Alınan vergi, kesmtıfazlası ile pesın vergisi % İO'dan hesaplanarak ödenır. 31 TEMMUZA KADAR BağKur'un temmuz aylık prımı bankava yalırılır. Geçen ayın aylık sigorta bıldirgesı, SSK Bölge Müdtirlüğüne verılır ve prımı yalırılır. Kurumlar Vergısı'nın 2. taksıdi (1'3'ti) ödenır. Eırtkık beyannamesi verıne süresi bu ay sonuna değın uzatıldığmdan ' vermeyenler yararlanmalı. Ticaret ve serbesı meslek sahıple • rı, geçen ayın alışfatura vefışlerınm vergı lade beyannamelerim, vergı daırelerme vermelıdirler. Daha once televızyon bandrol ücretlerını ödemeyenler ve alamayanlar. PTT merkezlerıne basvurmalı. Motorlu kara tasıtlarını yılın ikinci yamında alan, kavıt ve tescılettırenler, ikıncı yarı yıl taşıt pullunnı lıruaı Bankası gışelerınden almalıdırlar. özel amaçlı yat, kotra. tekne, uçak ve helikoplerlerin motorlu taşıtlar vergısı ıkınci yarı taksıdi, makbuz karşılığı ödenmelıdır. 10 TEMMUZA KADAK Bo) vıdeo ve ses kasett ımal ya da ıihatınden geçvn av kesıli'n % 2 vergi kesmtisı, Zıraui Bankası'na yatırılır. Televızyon saiışlan bandrol ucrel lerı bankava yalırılır, bıldırımı TRT Genel Mudurlugu 'ne Rönderılır. 15 TEMMUZA KADAR ~ Geçen avın banka ve sıgorta ıslemlerı beyannamesı vergı daıresıne venlır ve ödenır. AET'ye üyelık çabuklaştırılmalı DOVIZ KURLARI <i SP T C ZtRAüT BANKASI DÖVİZ ALIŞ TL. SATIŞ TL. 676.80 690.33 428 66 437 23 44.47 45 35 312.39 318 64 15.24 15.54 83.97 85.65 97.59 99 54 277.22 282 76 94.98 96 87 384.87 392.56 45.08 45.98 419.07 427 45 486.28 496 00 2306 69 2352 82 90.25 92 05 1044 29 1065 18 178 69 182 26 >İ 8 TEMMUZ 1986 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI \V DÖVİZİN CİNSİ 1 AB0 DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 AVUSTURYA ŞİLİHİ 1 BATI ALMAN MARKI 1 BELÇİKA FRANGI 1 DANİMARKA KRONU 1 FRANSIZ FRAN8I 1 HOLLANDA FLORİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRANGI 100 ITALYAN LIRETI 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 STERLİN 1 S. ARABİSTAN RİYALİ EFEKTİF ALIŞ TL. SATIŞ TL. 676 80 710.64 407 22 450 09 44 47 46 69 312.39 328 01 14 47 16 00 83 97 68 16 97 59 102 47 277 22 291 08 94 98 99 72 384.87 404 11 42 82 47 33 398 11 440.02 461 96 510 59 2191 35 2422 02 85 73 94 76 1044 29 1096 51 169 75 187 62 T.C. ZİRAAT BANKASI "Gücunr rrifltaıcı"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle