Katalog

Cumhuriyet Denktaş'tan son uyaru Sahibi: Canbariyet Matbaacılık ve Cazetecüik Türk Anonim Şirketı adına Nadb Nadi, • Gend Yayın MOdUrU. H a a a Camti, Muessese Mudurü: Emist UfaklifU, Yaa lşlcn MUdUrU. Okay Göaeosia, • Haber Merkezı MüdürUYıiçu Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmeni: Ali Acw, • Temsılaler: ANKARA. Yılçra Doftu, lZMtR. Hikaet Çctiafcaj*, ADANA Mehnet Merean. TAKVtM 2 Ş U B A T 1986 lrasak: 5.40 Güneş: 7.07 Istanbul Haberlerr Refcı Oz, D15 Habcrlcr: ETJBB Bakı, Ekonomı O s m u Ulagay. KUltUr Aydıa Emeç, Magazın: Yalçı» Ptkfea, Spor Danışmanı. AbduikaıUr Yncdm«n, DüzeltmeRrflk D u t a f , Arajtınna: Şabta Alp«y, ljSendıka: Ş a l u u Kcttad. Haber Araştırma Ufak GnMeBİr, • Koordınatör: Ahact Kornbu, • MaJ) Isier Erol E/knt, Reklâm ve Halkla Ilışkılcr: GaMcrea Koşar, ldare: Hmcjtıı Gortr, Tşletme: Ondcr ÇcUk, BUgı Işlem. Nail lnal. Ögle: 12.22 Ikindi: 15.03 Aksam: 17.28 Yatsı: 18.49 Basan ve Yayan: Cumhuiyct Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. TOrk Oca|ı C*d. 39/41 CaSaJoJlu 34334 tst., PİC 246îsanbul, Td: 526 10 00 (9hat), I U O L 22246 • Bumlar: Aaluum: Zıya Gökalp Bulvan Inkılap Sokak No: 19/4 Tfel: 33 II 4147, Telex: 42344 • lzmlr Halıt Zıya Bulvan No 64/3, TW: 25 47 0913 12 30 Tfckn: 52359 • Adaoa: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Td: 1455019731 1Uex: 62155. 1 ıırkıye nın garantörlüğü tartısılamaz linde hiçbir ust duzey göruşmesinde Türkiye'nin etkin, fiili garantisinin pazarlık konusu edilemeyecegini" duyurdu. "Garanti konusunu, bir dış sonın saymayan" Denktaş, "Bu garantinin, 1960 antlaşmalanndaki gibi, iki kesimli federal bir anayasa düzeninin aynlmaz bir parçası olduğuna, Türkiye'nin etkin garantisini içenneyen bir anlasmanın geçerifliginin bulunmadığına" da işaret etti. (ANKA) Bu arada, Bulgaristan Halk Meclisi Dış Politika Komisyonu, Sovyetler Birliği'nin Kıbns planını "yapıcı bir vaklaşım" olarak değerlendirerek destekledığmı açıkladı. Bulgaristan'ın Kıbns konusunda uluslararası bir konferans toplanmasından yana olduğunun açıklandığı bildiride Kıbns sorununa Birleşmiş Milletler Teşkilatı çerçevesinde çözüm aranması istendi. Bildiride aynca Bulgaristan'ın Sovyet önerilerinin gerçekleşmesi için butun gucüyle seferber olacağı belirtildi. "Greenpeace" NobeVe aday STOCKHOLM, (UBA) Uluslararası "Yesil Barıs örgütu" (Greenpeoce) 1986 Nobel Bans ödülü'ne aday gösterildi. Örgüt Merkez Yüriitme Kurulu üyeleri tarafından Norveç Bans ödülü Komitesi'ne gönderüen mektupta, "Creenpeace"in bu yıl verilecek ödülun sahibi olması gerektiği belirtilerek "örgüt, ba nşın korunmaa yolunda verilen mücadeltde ne dentt etkin olduğunu tüm dunyaya göstermifttr, bizler bans yolunda hiçbir mücadrk karsısvtda geri çektbneyen neferleriz" dendiği bildirildi. 1985 yılında Fransız hebaralma örgütü tarafından gemileri batırılan ' 'Greenpeace'' daha sonra açtlan tazminat davasını kazanarak Fransa'dan ytiklü bir tazminat almıştı. tZZETRIZA YALIN LEFKOŞEKıbns Türk tarafı, dün, son kez olarak, "Türkiye'nin etkin garantisinin hiçbir şekil, ortam ve göriişmede pazariık konusu edılemeyeceğini" duyurdu. Uzun bir süreden beri, "Türkiye'nin garantisinin ortadan kaldınlması veya Türkiye'ye uluslararası bir garantörlük sistemi içinde garantörlıik verilmesi" yönünde gerçekleştirilmek istenen bu girişimin Yunan Başbakanı Andreas Papandreu'dan kaynaklandığı bildiriliyor. Rum yönetimi başkanı Spiros Kipriyanu'nun Rum siyasal parti yetkililerine de "öoeriler" halinde aktardığı bu istek, "Sovyet planı" ile arasında benzerlikler olduğu için de, "kabul edilmez" bulundu. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, "son uyan" olarak, "Alt düzej teknik goruşmelerde olduğu kadar, gerçekJeşebilmesi ha Hırsızlar sanat eserlerine dadandı Kiiltiir Servisi Bir ihbarı değerlendiren 15 kadar New Yorklu polıs, Long Island City'nin karanlık, ıssız bir sokağında pusuya yatmıştı. Az sonra, sokağın ölü ışıklan altında, üç adamın bir gümruk antreposunun kapısını balyozlarla kırıp içeri girdiklerini, çok geçmeden bir şeyler taşıyarak dışan çıktıklarmı gördüler. Adamlar ellerindeki malları hazır bekleyen arabalara yerleştirirken, polisler yerlerinden fırlayıp duruma el koydular. Sonunda anlaşıldı ki, adamlann gıimrük antreposundan çaldıklan mallar, yaklaşık 18.5 milyon dolar değerinde antik Ortadoğu çanak çömleği, gerdanlığı ve vazosuydu. Sanat dünyası bir kez daha kendi kendine ihanet etmişti. Çünkü tutuklanan hırsızlardan ikisi, Manhattanlı antikacıydı. Nitekim, antrepoya gırerlerken, ne aradıklannı çok iyi biliyorlardı Yüzlerce kutunun bulunduğu antrepoda üstünde kırmızı işaret olan iki kutuya gitmişlerdi dosdoğru. lar değerinde 9 empresyonist tablosunu alıp ellerini kollannı sallaya sallaya çıkıp gittıkleri hâlâ hatırlardaydı. Noel gecesi ise, hırsızlar Mexıco City'dekı Ulusal Arkeoloji Muzesi'ni yağmalamışlar, paha biçilmez eski eserlere kalk gidelim demişlerdi. BVLUNAMAYAN TABLO Üntiiressam BrugeHn 4yılönce Londra'daki CourtauldEnstitüsü'nden çataum bu tablosu tüm aramalara rağmen buhmamadı. Uzmanlar tablonun zengin bir koleksiyoncunun evinin duvanm süslediğüıi tahmin ediyorlar. HIRSIZLARIN GÖZDESİ Rembrandfın yaptığı ve 4.6 milyon dolar değerindeki İ.Jacop de Gheyn 'in bu tablosu 18 yu içinde tam 4 kez çalrndı. Avcılar'a kent suyu İstanbul Haber Servisi Koli basili bulunduğu için bir sure önce 4 kuyusu kapatılan Avcılar'a şehır suyu verilmeye başlandı. Avcılar'da oturan yaklaşık 100 bin kişinin kent suyuna kavuşması nedeniyle Altınşehir'deki Tunasuyu terfi istasyonunda duzenlenen törende konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Kemal Naci Ekşi, Avcılar'a ömerli ve Terkos gölünden su verildiğini, ileride Büyükçekmece Barajından da takvıye yapılacağını söyledL Kent suyunun yüzde 70'i ömerli Barajı'ndan karşılanıyor. Modada çîzgili rüzgâr esiyor Beyaz, son derece sade bir elbisede göğüs aliında iki çizgi: Bir sarı, bir de siyah. Üstüne giyilen beyaz cekette de iki çizgi, aynı hizada. NECLA SEYHUN Bir çizgili rüzgâr esiyor moda dünyasında. Bir çizgili tutku. Yeni bir tutku değil bu aslında. Modada, giyimde çizgi hep var. Handiyse insanhk kadar eski. Eski Mısır'da var çizgili modeller, aksesuarlar. Eski Asur'da, Yunan'da, Roma'da var. Kimi zaman garnitür olarak, aksesuar olarak var. Ama var. Moda tarihinin her sayfasında, her asırda, her dönemdc çizgi. Ne erkekler, ne de kadınlar çizgi tutkusundan kurtaramanuşlar kendilerini bir turlü. Kurtaracakları da yok herhalde. Çünkü çizgi güzel bir desen. Ustaca kullanıldığı zaman kıyafete olağanustu bir zarafet ve çekicilik katıyor. Soylu bir görünıişü var. Bu denli tutulması boşuna değil. Bu yaz bu tutkunun doruklara ulaştığı bir yaz gene. Ne çok seviyor modacılar çizgiyi kullanmayı. Çizgi var, pratik sade giysilerde, çizgi var iddialı modellerde. Çizgi var sporda, çizgi var, abiyede, çizgi var, aksesuarda... Gelin, bir göz atalım. Triko ve mayolarda çizgi var alabildi|ine bir defa. Kaünlı, inceli, duz ya da çiçekli ile kanşık... Bask çiçekli (geniş lastikli basklar var trikolarda bu bahar, bu yaz) üst tarafı çizgili, ya da tam tersi. Beden çiçekli, bask çizgili. Bedenin yansı verevlemesine çizgili, yansı düz modeller de var. Mayolarda rengârenk çizgiler, başka desenlerden çok daha fazla göz alıyor. Düpeduz elbiselerde, örneğin bir siyah, bir lacivert modelde, kaJçada göz alıcı renkli çizgilerle bezeli bir kuşakkemer, modelin tüm havasını değiştirmeye, onu "sıradan" bir model olmaktan çıkarmaya yetiyor. Bir akşam kıyafetinde, V ya Riski az, kârı çok "Sanat eserleri hırsızlığı, genellikk riski az, kân yiıksek bir iş" dıyor şimdilerde sanat hırsızlığı alanında özel dedektiflik yapan polis emeklisi Robert Volpe. Birçok müze, galerı ve özel koleksiyoncunun nitelikli güvenlik sıstemlerine sa lan çalıntı bir eser, kafalarda pek fazla soru ışareti uyandırmıyor genellikle. Bakın, dedektıf Volpe ne diyor "Çalmmış sanat eserlerinde, kullanılmış Chevrolet arabalardan çok daha az belgeye ve mülkiyet kanıtına rastlıyorum." Sanat eserleri çalan en ilgınç çetelerden biri, "Sosyete Hırsızlan" adını taşıyor. "Sosyete Hırsızlan", 1982'de yakalanıncaya kadar, ABD'nin kuzeydoğu sahilını soyup soğana çevirmişler. Çok geçmeden, de çalıntı sanat eserlerinin mücevherat ya da gumuş sofra takımlarından çok daha fazla para ettiğini kavramışlar. Onlann kavramadıklan durumlarda ise, 2981 sanat hırsulıgı hvet, polis, uluslararası sanat eserjerı ve antika hırsızlığı alanında yureklendirici bir başarı kazanmıştı. Ama sayısı pek kabank olmayan başanlardan biriydi bu. Çunku, çalınan sanat eserlerini izleyen "Uluslararası Sanat Araşlırması Vakfı'na (IFAR) bakılırsa, son yıllarda çalınan sanat eserlerinin sayısı artarken, bulunan sanat eserlerinin sayısında azalma görülüyordu. 1982'de muzeler, galeriler ve özel koleksiyoncular IFAR'a 2981 sanat hırsızlığı olayını haber vermışlerdi; buna karşıhk çalınıp da bulunan eserlerin sayısı 283'tu. 1984'te ise hırsızlık sayısı 4157'ye çıkarken, bulunma sayısı 160'a düşmüştU. Geçen kasımda, gözüpek hırsızların Paris'teki Marmottan Muzesi'nden en ünlu ressamların 12.5 milyon do Uluslararası Sanat Araştırması Vakfı 1982 yılında 2981 eserin çalındığını, bunların sadece 283'ünün bulunabildiğini; 1984 yılında ise çalınan 4157 eserden 160'ının ele geçirildiğini açıkladı. tJzmanlara göre çalıntı eser bir kez satıldı mı, elden ele dolaşıyor ve en sonunda kendini tanınmış bir galeride ya da müzayede evinde buluyor. hıp olmadığı bilinen bır gerçek. Söz gelimi, Mexico City'de hırsızlar Arkeoloji Muzesi'negirdiklerinde kapalı bir alarm sıstemiyle karşılaştılar. Sonunda anlaşıldı ki, sistem üç yıldır çalışmıyordu. Aynca, sanat eserini çalanları arayıp bulmak da engellerle dolu bir uğraş. Yasaların yetersizliği bir yana, soruşturmacılar Okyanuslar aşan bir izin peşınden gitmek ve sanat hırsızlığı konusundaki yasalan çok farklı birçok ülkede savaş vermek zorundalar. Sanat dünyası da bır bakıma boyun eğiyor butün bunlara. Gerçeğinden farksız görunen belgelerle bir galeriye sunukavrayan, komisyonculan olmuş. Komisyoncularından biri bır sikke satıcısı, öburu de yalnızca 19 yuzyıl Amerikan peyzajları satın alan bir Bostonlu. Uluslararası Sanat Araştırması Vakfı'ndan Lynn Stowell Pearson'a bakılırsa, çalıntı bir sanat eseri bir kez satıldı mı, elden ele dolaşıyor ve en sonunda kendini tanınmış bır galeride ya da müzayede evinde buluyor "Sotheb>'s"ın New York'taki sozculerınden David Yudain ise böyle bir olasılığı reddediyor: "Muza>edeler çalıntı eserlerin satılabilecegi en elverişsiz yerlerdir, çunku satılacak eserleri önceden yayımlar ve geçmişlerini sıkı bir biçimde denetleriz." Yudain böyle söyluyor, ama 1977'de "Sotheby's"in kataloğunda 400 bin dolar değerinde çalıntı bır goblenin, geçen yıl da "Christie's"in katologunda 300 bin dolarlık çalıntı bir Bellotto tablosunun yer aldığı biliniyor. Bütün olup bitene karsın, sanat eserlerinin büyük bir bölümü hâlâ yeterli güvenlikten yoksun. Bunun en çarpıcı örneği de, Londra'daki Dulwich Koleji'nin galerisi. Bu okulun galerisindeki 4 buçuk milyon dolar değerindeki bir Rembrandt son 18 yıl içinde tam 4 kez calındı. New York'un ünlü Soho Mahallesi'nde, iyi korunan galeriler, pahalı lokantalardan daha az. örneğin, 15 ay önce Louis Hiilen adlı bir "sanatsever", sergilerden canının cektiği tabloyu alıp gidebileceğini fark edince, "özel koleksiyon"unu birden genişletmeye başlamış. New York polisinden dedektif Top Moscardini, Hillen'ın evinı aradığında, sergilerden aşınlrruş dokuz sanat eserini büyük bir özenle özel kaidelere oturtulmuş ve ışıklandırılmış olarak bulmuş. Mahkemede suçlu bulunan Hiilen, 5 yıl gözaltında tutulma cezası alırken, Soho'daki sanat galerilerine bir daha ayak basması da yasaklanmış. Can ve Ezer ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Foto Muhabirleri Derneği'nin düzenlediğı 198S'te Fotoğraflarla Türk Basını adlı yarışmada ilk üç dereceyı paylaşan Kadir Can, Süleyman Arat, Rıza Ezer ve Ruşen Güven, ödüllerini dun Devlet Bakanı Mesut Yılmaz'dan aldılar. Türklş salonunda duzenlenen törende ayrıca yarışmaya katılan ve derece alan fotoğrafların olusturduğu sergi de açıldı. Raif Denktaş için mevlit İSTANBUL, (a.a.) KKTC İstanbul Başkonsolosluğu, geçirdiği trafik kazası sonucu ölen Cumhurbaşkanı RauJ Denktaş'm oğlu Raif Denktaş'ın ölümünün 40. günü dolayısıyla, 4 Şubat 1986 Salı günü mevlit okutacak. Raif Denktaş, Dr. Fazıl Küçük ve Kıbns için savaşan tüm şehitlerin ruhu için, Hürriyet Tepesi Nadide Sokak No: 17 Şişli'deki Kıbns Türk Kültür Derneği lokalinde okutulacak mevlite bütün Müslümanlar davet edildi. Yasa degişikligi Son gunlerde ABD'de sanat eserleri hırsızlığına ilışkin yasalarda değişikükler yapılması söz konusu. önerilen değişiklikler, birtakım tartışmalara yol açıyor, olumlu olumsuz tepkıJer alıyor. Bu yasa önerileri tartışıladursun, eski ve değerli sanat eserleri dünyasında bir orman kanunu hukmunu suruyor: Eğer Tanrı, Uçuncu Dunya'nın sanat hazinelerini korumasını ısteseydı, Amerıkalıları bu kadar zengin etmezdi. Yeni Gündem Dergisi'nin panelinde konuşan DYP'li Kocayusufpaşaoğlw Ünlü modacı Basile'den sade, ama şık bir takınu Hem ceket hem etek çizgili. Pamukludan yapıkm bu model beyaz bir tişön ile giyitiyor. Aksesuar olarak kuttanılan bilezikyine çizgili. kalı kolsuz siyah bir modelde, kalçada altın sansı bir kemer ve.. Etekte bir sıra sarı bir sıra portakal iki çizgi yan yana... Başka da hiçbir şey!.. Yahut beyaz, son derece sade bir elbisede göğtls altında iki çizgi: Bir sarı bir de siyah. Üstüne giyilen beyaz cekette de iki çizgi, aynı hizada. Ama biri kırmıZJ, biri siyah. Çızgiye çizgi de tutulan bir moda. Kalın çizgi, ince çizgi... Ya da, kırmızısiyah çizgili bir ceketin altında yeşilsiyah çizgili bir etek, örneğin... Kuçuk oyunlar bunlar. Ama modada başarı, bu küçuk oyunları iyi oynamaya bağlı. iyasaıım tek destekçîsi TÜSIAD Paraşüt şampıyonası PANEL KONUŞMALARINDAN Aybar: Dunyamn hiçbir yerinde silahlı kuvvetlerin demokrasi kurduğu görülmemiştir. Akat: Rejimi, anayasanın nasıl yapıldığı belirler. Darbelerin her türlusune karşı çıkmak gerekir. Buğra: Demokrasi bir sonuç değil, yasaların ve anayasanın nedenidir. Demokrasi doğmaz. doğurur. Tanör: Bu anayasa ile Türkiye'de sınırlanamayacak hiçbir kişisel hak ve hürriyet yoktur. ASİYE UYSAL Yeni Gundem Dergisi tarafından dun Gazeteciler Cemiyeti Konferans Salonunda düzenlenen "Anayasa ve Demokrasi" konulu panelde 1982 Anayasası ile demokrasinin gerçekleşmesi sorunu tartışıldı. Panele konuşmacı olarak katılan DYP Merkez Yönetim Kurulu uyelerinden Nazif Kocavusufpaşaoğlu, 1982 Anayasası'nın TUSIAD dışmda hiçbir kurum, kuruluş ve toplum katına dayanmadığmı soyledı. Geniş bir dinleyıci topluluğunun katıldığı ve Yeni Gundem Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Belge tarafından yönetilen panelde Kocayusufpaşaoğlu, "Bu ana>asa>a fikir akımları sahip çıkmıyor, universileler. barolar, işci sendikalan, mesiek kuruluşlan sahip çıkmıyor. Kala kala TÜSİAO kalıyor" dedı. Kocayusufpaşaoğlu, uzun yıllar CHP'nin orduyla birlikte ikti darla özdeş göründüklerini ileri surerek, 27 Mayıs "askeri darbesini herhalde Demokrat Parti"nin yapmadığını söyledi. "Önemli olan ifade hürriyetidir. Bİ2 bunu mudafaa edijoruz ve edeceğiz, daima mudafaa ettik. Askerlerle hiçbir zaman işbirligi japıp rejim değişikligine taraftar olmadık" biçiminde konuştu. Anayasanın ancak halkın temsilcileri tarafından yapılması halinde meşru olabileceğini söyleyen ekonomist Asaf Savaş Akat, "Rejimi de anayasanın nasıl yapıldığı bdirler" dedi. Akat daha sonra özetle şunları söyledi: "Biz darbelere karşıyız ama bu 82 fena olmadı diyenler var. Bizim tarafta da biz darbelere karşıyız ama 61 iyiydi diyenler var. Burada net olmak lazım, darbelere karşıysak bepsine karşıyız ya da karşı değiliz." Kapatılan TlP'in kuruculann ANKARA, (a.a.) 18. Dünya Paraşüt Şampiyonası hazırlıklan için, 30 ulkenin otoriteleri bugün Ankara'da toplanacak. 18. Dünya Paraşüt Şampiyonası, 113 eylül tarihleri arasmda Türkiye'de düzenlenecek. Bu nedenle Uluslararası Paraşutçuluk Komitesi'nin 37. genel kurul toplantısı da, 23 şubat tarihlerinde A nkara 'da yapılacak. Dunya şampiyonasına ilifkin konulann ele alınacağı toplantı, Turk Hava Kurumu Genel Merkezi'nde olacak. Hollanda ile işbirliği olanağı DEMOKRASİ PANELt Yeni Gundem Dergisi Genel Yaym Yönetmeni Murat Belge'nin yönettiği panele Mehmet Ali Aybar, Nazif Kocayusufpaşaoğlu, Tarık Buğra, Bulent Tanor ve Asaf Savaş Akat konuşmacı olarak katıldılar. (Fotoğraf: ASIYE UYSAL) dan ve Sosyaüst Devnm Partisi'nin Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, Türkiye'de demokrasi konusunda "Sayın Başbakan Davos'ta 'Biz demokrasivi benimsedik' dedi. Oysa hcmen bir gün evvel gazetelerde İlhan Selçuk'un bir yazıdan otiıru savcılıga çagnldığı haberi vardı. Demokrasinin benimsendiği bir ülkede bir yazarın yazısından dolayı sorguya çekilmesi olanaksudır" diye konuştu. Demokraside düşun özgurlugünun sımn olmadığını söyleyen Aybar, konuşmasının bir bolumünde "Dünyanın hiçbir yerinde silahlı kuvvetlerin demokrasi kurduğu görülmemiştir. Ama silahlı kuvvetlerin faşizmin yerleşmesine hizmet ettiklerinin örneği pek çoktur" dedi. Demokrasinin bir sonuç olmadığını, yasalann, anayasanın nedeni olduğunu, demokrasinin doğmadığıru, doğurduğunu söyleyen yazar Tank Buğra da konuşmasında "Voltaire'den geri bir laikük savunucusuna saülmıs komünist denebildiği veya başını ortmüş bir hammın manşetlerde, demeçierde 'irtica hortluyor' diye kullanıldığı bir toplumda anayasa ve yasalar şoyle olmuş, böyle olmuş ne yazar" dedi. Hukukçu Bülent Tanör de konuşmasında 82 Anayasası konusunda "Anayasa sanki uzun bir ceza kanunu, bir polis kodu niteliğinde. Anayasanın 14. maddesindeki genel yasaklar Ue Türkiye'de sınırlanmajacak, kısıtlanmayacak kişi hak ve bürriyeti yoktur" şeklinde konuştu. BRÜKSEL, (OM.) Türkiye ile Hollanda'nın "EUREKA" projesi çerçevesinde teknik işbirliği olanaklannı inceledikleri bildirildi. Devlet Bakam Tınaz Titiz bu konuda görüşmeler yapmak amacıyla bugün Hollanda hükumetinin davetlisi olarak Lahey 'e gidiyor. Hediyeli Müzik Fuarı SHP'nin "İşçi Sorunlan" toplantısında ANAP iktidarı eleştirildi SHP Istanbul İl Başkanı Hasan Fehmi Güneş, işçilere "Partinize sahip çıkın, sorunlann çözümünüpartide arayın" dedi. İstanbul Haber Servisi SHP Istanbul il ve Kartal ılçe örgutlerince duzenlenen "İşçi Sorunlan" toplantısı, Kartal Belediye Duğun Salonu'nda dun yapıldı. Salonu ve merdıvenlerı dolduran kalahflJllf Güneyden gelen sıcak hava küt balık ve coşkulu bir işçi topluluğunun izl / U İ W t ıesj nedenı iie ,jun JstanbuL, so lediği toplantıyı, SHP MKYK üyesı Mehmet Moğultay yönettı. Toplantıya SHP ğuk, ancak guneşli bir gün geçirdi. Kalın giysilere bürunen "kıyı baGenel Başkan Yardımcısı Tevfik Çavdar, bkçılan", Saraybumu, Galata Koprüsu ve İstanbul Boğazı'nın çeşitli yerlerinde balık tutmaya çalıştılar. Şanslan iyi giden amatör ba gazetecıyazar tlhan Selçuk, SHP MKYK hkçılar, akşam evlerine birkaç kilo istavrit balığı ile donmeyi başar uyeleri Prof. Cahit Talas, Özkal Yiçi, ile dılar. Dun en yuksek sıcaklık 11 derece oldu. Isıanbul'un bu akşam Avukat Ercument Tahiroglu katıldılar. SHP Kartal Ilçe Başkanı Mehmet Podan itibaren yağışlı hava kutlesinin etkisinde kalması bekleniyor. lat'ın konuşmasından sonra söz alan Mehmet Moğultay, Türkiye'de gundemdeki birinci sorunun demokrasi olduğunu belirterek, "Biz içinde bulunduğumuz donemi demokrasiye sahip çıkma donemi olarak adlandırıyonız" dedi. "ANAP iktidannda ekonomide talan, demokraside yalan vardır" diyen Moğaltay, "Bu hukumet yasaktan medet ummaktadır. Yasaktan medet uman bir rihniyet, demokrat olamaz" şeklinde konuştu. SHP İstanbul İl Başkanı Hasan Fehmi Guneş, çalışanlann haklannı her alanda kısıtlandığını belırterek, "Biz geçidyiz. Siz asılsınız. Gelin partinize sabip çıkın, sorunlarınıza çozum yollannı partinizde oluşturun" çağrısını yaptı. Prof. Cahit Talas, konuşmasında sendikalann demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu vurguladı. ANAP ıktidanndan çözum beklemenin yanlış olduğunu savunan Talas, sendikalann toplumdan soyutlanmasına çahşıldığını, en masum ısteklerin bile soruşturma konusu yapıldığını söyledi. Talas'tan sonra söz alan Ozkal Yıci, emekçiler uzerinde her turlu baskının yoğunlaştığım ifade ederek, TCDD makınistlerinın polıs zoruyla günde 23 saat çalısma durumunda bırakılmasını eleştirdı. 'Ekonomide talan, demokraside yalan var 9 Haber Merkezı TÜYAP tarafından dördüncüsü duzenlenen Video ve Müzik Fuarı'nda ziyaretçilere her gun bir müzik seti verilecek TUYAP'tan yapılan açıklamaya göre, 59 şubat tarihleri arasmda 5 gün açık kalacak fuarda çeşitli gösteriler yapılacak, sanatçılar plak ve kasetlerini imzalayacaklar. Ayrıca her gün bir ziyaretçiye kura ile Thomson müzik seti verilecek Yici, 12 Eylul sonrasında anayasa ve yasalarla sendikal haklara getırilen kısıtlamaları anlatırken, Yuksek Hakem Kurulu'ndan söz ettiğinde bir dinleyici "Alçak hakem. Onlar alçak" şeklinde seslendi. SHP Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Çavdar da, çalışanlann en temel haklarının 24 Ocak Kararlan'nı izleyen dönemde ellerinden alındığını söyledi. Çavdar1 ın "TUrkİş'in ust yönetimi anayasa değişikliğini ve temel işçi haklannın tanınmasını istiyor. Ama olağanustu donemin işbirlikçiliği suçlamasmı uzerinden atamadıgı için etkisiz, içtenliğine olan inancumzı yitirmiş konumda" sözlerinden sonra "DtSK açılmalıdır" demesi, dinle(Arkast 8. Sayfada) SSCB'den ABD'ye jest MOSKOVA, (a.a.) Sovyetler Birliği 'nde yayımlanan günlük Sosialisticheskaya Industriya (Sosyalıst Endustn) gazetesinde yer alan bır haberde Venus gezegenindekı kraterlerden ikisine mekik kazasında ölen Amerikalı kadın astronotların isimlerinin verileceği bildirildi. Gazete salı gecesi meydana gelen kazada ölen öğretmen Christa McAuttffe ile astronot Judy Resnik 'in isimlerinin hangi kraterlere venleceğini belirtmedi.