23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 1986 HABERLER CUMHURİYET/7 SHP Küçük Kurultayı bugün SHP Küçük Kurultayı, bugün Ankara'da toplanacak. İl başkanlan, MKY'K üyeieri ve partili milletvekUlerin katılacağı küçük kurultayda SHP'nin işleyişi ve politikası tartışılacak. 'Paralı reklam' TBMM'de ANAP'IN ÖNERİSİNDEN Milletvekili adayı tespit yöntemi parti tuzuklertne btrakılıyor. Partiler, 6 ve 7 milletvekili çıkaran yerde bir kontenjan adayı gösterebilecek. Partamentoda grubu bulunan partiler televizyondan daha çok yararlanacak. Partiler, isterlerse, reklam ücreti karşılığı pant ödeyerek televizyona çıkabilecekler. ANKARA. (Cumhuriyet Bürosu) ANAP, Siyası Partiler ve Secim Yasalan'ndaki değişiklik önerisini dün TBMM Başkanlığı'na sundu. Öneride, partilerin istedikleri takdirde reklam ücreti karşılığı para ödeyerek konuşma hakkı kazanabilmeleri öngörülüyor. ANAP Grup Baskanvekilleri Haydar Özalp ve Pertev Aşçıoğlu, Meclis'te düzenledikleri basın toplantısında yürürlükteki Siyasi Partiler ve Seçim Yasalan'nın katı kalıplar getirdiğini, Meclis'e sunulan önergeyle bürokratik bazı engellerin kaldınldığını ve partilere esneklik «ağlandığını aniattılar. TBMM BaşkanlığYna sunulan öneri, milletvekili adaylannın tespit yöntemini siyasi parti tuzüklerine bırakıyor. Partiler altı ve yedi milletvekili çıkaran yerlerde, birer kontenjan adayı gosterecekler. Kontenjan adayları lıste dışında tutulacak ve o bölgeden en fazla oy alan partinin kontenjan adayı milletvekili seçilecek. Partiler, seçim yapılan ilde çıkanlacak milletvekili sayısı kadar aday gosterecekler. Siyasi Partiler Yasası'nda yapılan diğer bir değişiklikle de, parlamemoda grubu bulunan partilere televizyon propaganda konuşmalarında daha fazla hak tanıruyor. Buna göre, parlamentoda grubu olan ANAP, SHP ve MDP televizyondan dört kez, DSP üç kez, DYP ve diğerleri ise iki kezyararlanabilecekler. Partiler aynca istedikleri takdirde reklam ücretleri karşılığı para ödeyerek onar dakikalık görüntulü uç programda konuşma yapma hakkını kazanabilecekler. ANAP'ın önerisine göre, yurt dışındaki işçiler de seçim tarihinden 70 gün önce yurda giriş ve çıkışlarında sınır kapılannda oy kullanabilecekler. Seçimlerde herhangi bir mazeret göstermeksızin oy kullanmayanlara 10 bin lira para cezası verilecek. Öneriyle partilere yapılacak bağışlann ust sının da bir milyon liradan 5 milyon liraya çıkanldı. Öneriyle Siyasi Partiler Yasasfndaki kongreler ve partilerin Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilmesi gereken belgelerdeki bürokratik işlemler de kaldınldı. ANAP Grup Başkanvekili Pertev Aşçıoğlu, bir soru uzerine değişikliklerle ilgili daha önce diğer partilerin gruplanna çağrıda bulunduklarını, ancak bu aşamada diğer partilerle bir toplantı düşünmediklerini söyledi. Aşçıoğlu, parlamento içindeki partilere televizyon propagandalannda ayncahk tanındığının hatırlatılması üzerine de, "Bu anayasanın eşitlik ilkesine aykın değildir, adil birdüzenlemedir" dedi. ANAP GRUBUNDA KAYGI Milletvekili adaylannın belirlenmesinde parti yönetimine esneklik kazandırılması yolundaki değişiklikler, ANAP grubunu, "yeniden seçilme" kaygısı içerisine soktu. Grubun büyük çoğunluğu yeniden seçilebilmeleri ıçin Seçim Yasası'ndaki "önseçim" uygulamasının ağırlıklı olarak korunmasını isterken, milletvekili aday sıralamasının doğrudan seçmen tarafından yapılması yolundaki göruş, Basbakan Turgut Özal'ın karşı çıkmasına rağmen ağırlık kazandı. Siyasi Partiler ve Seçim Yasalan'nda, milietvekili adaylannın nasıl tespit edileceğinin parti tüzuklerine bırakılması yolundaki değişiklik. ANAP'lı milletvekilleri arasında, "TBMM'deki yerlerini koruma" endişesine neden oldu. Edinilen bilgiye göre, ANAP grubunun büyük çoğunluğu, yapılacak tüzük duzenlemesinde ağırlık olarak önseçimin korunmasını istiyor. Siyasi Partiler Yasası ile ilgili çahşmalan surdüren Çorum Milletvekili İhsan Tonbuş, illerin büyük çoğunluğunda adaylann önseçim yoluyla tespit edilmesini, «er.el merkezin zorunlu gördüğu yerlerde merkez yoklaması yoluna gidilmesini ıstedi. Siyasi Partiler ve Seçim Yasalan'nda ANAP tarafından yapılacak değişiklikle, milletvekili adaylarının tespitinde izlenecek yol parti tüzükleri ile düzenlenecek. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler tarafından sürdürulen tüzük çalışmasında, milletvekili adaylannın tespiti için dört ayrı yol öneriliyor. Birincı biçime göre, parti yönetiminin belirleyeceği iilerde, adaylar parti uyelerinin katılacağı bir önseçim yoluyla saptanacak. Tüzüğe konulacak diğer bir hükumle de. daraltılmış bir önseçim ile milietvekili adaylannın tespitine olanak verilecek. Buna göre, adaylar, genişletilmiş il divanları tarafından yapılacak bir seçimle saptanacak. ANAP Pani Tüzüğü'nde yer alacak üçüncu yol olarak da adaylar, delegeler tarafından seçilebilecek. ANAP yönetimi, bazı iilerde de milletvekili adaylannın doğrudan merkez yoklaması ile belirlenmesi hükmüne tüzükte yer verecek. ANAP Merkez yönetiminin özellikle üç büyük ilde milletvekili adaylannı merkez yoklaması yoluyla belirleme eğiliminde olduğu bildirildi. ANAP'ın SPK ve Seçim Yasası değişiklik önerisi Meclise verildi YALÇM PtKŞf\ SPK değişikliği için ortak kornisyvn önerisi DSPTi dört milletvekili dün ortak bir açıklama yaparak, Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlannda yapılacak değişikliğin ortak bir komisyonca belirlenmesini istediler. Anavatan Partisinin değişiklikle ilgili olarak yalnızca TBMM'de grubıt bulunan partilere çağrı yapttğı kaydedüen açıklamada, "Gelecek dönemde yapılacak seçimlere sadece TBMM'de grubu bulunan siyasi partiler değiU diğerleri de katılacak" denildL Sulhl Dönmezer 141 ve 142. maddeler için " ancak Cenabı Hak de$lştireollir" diyor.(rotoğrafiar: MAKİF) Ceza hukuku profesörü. müstehcenlik uzmanı Sulhi Dönmezer: lLcevit'e yunıt Kapanlan CHP'nin Genel Başkanı Bulent Ecevit'in SHP ile ilgili değerlendirmesine, iki eski parlamenterden yanıt geldi. Eski CHP Kars Milletvekili Turgut Artaç, Bulent Ecevit'e gönderdiği mektupta, eşi Rahşan Ecevit'le birlikte CHP'nin kadrolanm hedef seçtiğini öne sürerek, "Eski partinizin içinde hizipleşmeyi ve aile korumacılığını lahrip eden bugünkü Demokratik Sol Parti Genel Başkanı hakkında soylenecek çok şeyler vardır" görüsüne yer verdi. CHP Genel Yönetim Kurulu üyesi Hayri Öner de "Tarihi gerçekler, hepimizi, CHP'nin kapatılmasımn hesabını, gerçek sahibi olan Türk halktna vermeye zorlayacaktır" dedi "Millet müstehcenliği istemiyor.." Ben fahssn mustehcmnllğln zanrtı oMuğuns Inanmıyorum. TabİI mubalağa etmemok farttyla.. Ama bu konuda bmnlm göruaum tfoğll, mllletin göruşü önmnll.. Mlllet ne İstiyor?" Türk Ceza Hukuku'nun en önde gelen adlarından OrdınaryüsProfesör Dr. Sulhi Dönmezer, aynı zamanda müstehcenlik ve komünizm konulannda bilirkişi olarak ilk akla gelen kiş1.. Son günlerde alevienen müstehcenlik konusu üzerinde Sayın Dönmezer'le konuştuk.. Sayın Hocam, siz ceza hukuku profesörüsünüz.. Aynı zamanda mahkemelerin müstehcenlik konusunda sık sık başvurdukları bir bilirkişisiniz. Niçin size başvuruluyor bu konuda? Şimdi efendim... Bir defa meselenin esasından söze başlayayım.. Müstehcenlik tayin etmek bakımından hâkimin bir bılırkişiye prensip olarak başvurması gerekmez.. Çünkü müstehcenliği tayın etmek ıçin özel bir ıhtısas yoktur. Başka bazı konularda vardır. Mesela tıbbi bir hata olmuştur.. Olüm vukua gelmiştir.. Veya suç işlenirken bir silah kullanılmıştır.. Bu silahın vasıfları nedir''. Bütün bunları tayin etmek için hâkimn bilirkişiye müracaat etmesi icap eder... Fakaî müstehcenlik olsun.. Bilmem 141., 142. maddeyi ihlal edici fiiller olsun.. Bunlardan dolayı özel bir ihtisas söz konusu değildir . Kendisi de çözümleyebılır.. Bu sebepler dolayısıyla hâkım nasıl bir hukukçuysa, onun gibı herhangi bir tecrübelı hukuk profesörü de müstehcenliği tespit bakımından mütalaa beyan edebilır.. Ben sadece hukukçu değilim.. Aşağı yukarı 40 seneden beri sosyoloji okutuyorum Aynı zamanda kriminologum. Kriminolog demek suça nispetle sosyoloji yapan adam demektir... Yani tevazuu bertaraf ederek diyebilinm ki, benım müstehcenlıği tespit bakımından hukukun dışında başka ihtisaslarım da vardır.. MÜSTEHCENLİĞİN TANIMI 0 halde müstehcenlik nedir diye sormak istiyorum size.. Şimdi efendim.. Hukuki bakımdan bizim kanunumuzda bir tarif yok.. Ancak 1931 yılında yürürlüğe konmuş olan eski Matbuat Kanunu'nda tarif edilmişti.. Aşağı yukarı şöyle bir şeydir: 'Ar ve hayayı ihlal eden şey müstehcendir.." Ceza hukukunda böyle bir tarif olmanu demin izah ettim. "Amacı nedir" sorusu.. Üçüncüsü.. toplumun ortak edep duygusunu ihlal ediyor mu? Işin en zor yani da bu.. Şimdi bunu tayin ederken tabii ki, bunu yapacak olan kişinin zihniyeti, görüşleri amildir.. Yani bunun çok objektif, kimyevi bir aracı yok.. Sizin dünya görüşünüze bağlı... Gayet tabii olacak.. Ama hakiki bir hâkim bir bilirkişi.. kendi dünya görüşünden mücerret olarak bu husustaki objektif görüşü yansıtmaya çalışmalıdır.. Nedir o objektif görüş hocam.. Şu anda toplumumuzda geçerli olan nedir? Birisi şu.. Alışılmış olan, artık toplumda insanları rahatsız etmez hale gelmiş bulunan şey müstehcen sayılmaz.. Bunu nereden anlarız.. Bir cıddi basın var Türkiye'de.. O ciddi basın ne şekilde neşrediyor bu resim ve yazıları.. Çünkü o ciddı basın hepimizden daha fazla olarak toplumun edep duygusunu takip etmeye mecburdur.. Bir ona bakarız.. Bir de filmlere bakarız, piyeslere bakarız.. Özellikle televizyona bakarız.. Televizyon devletin elindedir.. Nedir devletin televizyonundaki durum? Filmlerdeki durum?.. ARAP TELEVİZYONU GİBİ Bizim televizyon Arap televizyonu gibi hocam.. Ona bakarsanız peçeye bile müstehcen diyebilirsiniz.. Bazen Arap televizyonu gibi.. diyorsunuz, ama bazen de tam tersi.. Bundan bir hafta evvel bir film seyrettim ben.. O seri filmde bir akıl hastası olan kadın bir doktorla evli.. O kısımda bunlann affedersiniz. yatak içindeki şakalannı. hemen hemen birkaç dakika süren çırılçıplak iki bedenin birbirlerine sarılmasını gösterdi. Binaenaleyh bunları artık müstehcen sayamazsınız.. Ölçü bu.. Ama biz eski insanlarız.. Başka şekilde şartlanmışız. Ben o sahneyi gördüğüm zaman yanımda 10 yaşındaki torunum vardı.. Sıkıldım.. Çocuk da sıkıldı.. Televizyonu kapasak olmaz.. çocuğa "sen dışarı çık" desek olmaz.. O zaman.. sizin de duygulannızt rencide etmiş olduğuna göre televizyonumuz da biraz müstehcen: Elinize düşmeseler bari... Bütünüyle söylemiyorum.. Sadece basit bir misal olarak naklettim. Televizyon bütünüyle bu işi yapmıyor.. Belki çok az.. Rica ederim yanlış bir şey hasıl olmasın.. Aslında dikkatli bir televizyon... Tabii efendim, onu belirtirim. Fakat müstehcenliğin ölçüleri, biraz belirsiz gibi geldi bana.. Tam bir ölçütü yok gibi... DEĞİŞEN ÖLÇÜLER Olamaz ki.. Toplum değişiyor.. Her şey değişiyor.. Bunun ölçüsü de değişecek.. Ama diyeceksinız kı, bu kadar değışen şey suç olur mu? Olur.. Zaman içinde değişen çok şey var.. O şartlara ayak uydurulacak.. Efendim biliyorsunuz.. Güney kıyılarımızda göğüsleri, hatta bazen her tarafları açık turistler dolaşıyor.. Halk bunlara hiçbir tepki göstermiyor. Belki bakıyorlar, ama baktıkları için rencide olduklarını da sanmıyorum.. Plajlarda ama.. Plaj dışına çıkarsa suç olur.. Plaj içinde suç sayılmıyor. Plaj dışında da suç sayılmasa ne olur diyeceğim, ama sizin düşüncelerinizi biliyorum.. Ben başka bir soruya geçeceğim.. Şimdi müstehcenliğe karşı savaş başlatıldı.. Bu savaşa ne gözle bakıyorsunuz?. Bu da tabii bir olgudur.. Sosyolojik bir olgudur.. Bir toplumda değişmeler oldukça, degışik gruplar, değişmelere karşı değişik tepkiler gosterecekler.. Neticede bir uzlaşma meydana gelecek... DIŞ KAYNAKLAR Mİ? Bir de şu iddialar var.. Müstehcenliğin dış kaynaklar tarafından ülkeyi bölmek, parçalamak için yönlendirildiği söylendi.. Siz de bu iddiaya katılıyor musunuz. Ben o konuda müspet, menfi bir şey söyleyemem.. Çünkü benim bu konuda sahibi olduğum bir enformasyonum yok.. İşin yasal tarafını bırakırsak, kişisel görüşleriniz nedir?.. Siz müstehcenliğin zararlı olduğuna inanıyor musunuz?.. Ben şahsen müstehcenliğin zararlı olduğuna inanmıyorum.. Tabii mubalağa etmemek şartıyla.. Ama bu konuda benim görüşüm değıl.. milletin görüşü önemii.. Millet ne istiyor?.. Benim görüşüm odur ki, Türk milletinin büyük çoğunluğu müstehcenliği istemiyor.. Fakat en çok ilgi gören şeyler, müstehcen yayınlar, filmler.. Evet. Bu da bir şey olarak öne sürülüyor.. Gazeteler tiraj alıyor falan.. Ama halkın müstehcenliği istediğini göstermez.. Türkiye 51 milyon nüfuslu.. Gazetelerin tirajının toplamı iki milyon mu ne? CENABI HAK VE 141., 142. Eiendtm son olarak.. siz aynı zamanda komünizm uzmanısmız. Bu konularda bilirkişilik yapıyorsunuz.. Ne olacak bu 141., 142. maddeler?.. Şimdi bız Ankara'da yenı bir ceza kanunu yapıyoruz.. Çalışmalarımız oluyor.. Değişecek mi bu maddeler?.. Ona bizim gücümüz yetmez.. Bu maddeleri ancak Cenabı Hak değiştirebilir. Öyle mi? Neden? Bu uzun bir konu.. İnşallah başka bir zaman yine konuşuruz. Başka bir mülakat konusu olur.. Sümerbank Genel Müdürü kalp krizi geçirdi Adana'ya dün gelen Sümerbank Genel Müdürü Erkan Tapan, akşam saatlerinde kalp krizi geçirmesi sonucu hastaneye kaldırıldı. Adana Tıp Fakültesi Numune Hastanesi Kardiyoloji Servisi'nde tedavi altmda bulunan Bakanı Anita Gradin, Çalısma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli'yle birgörüşme yaptı. GöGenel Müdür Tapariin sağlık du rüşmede, Türkiye ve Isveç arasmda imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin uygulamasına ilişkin rumunun iyi olduğu öğrenildi. bazı sorunlar üzerinde duruldu. tsveç 'teki Türk işçilerinin çocuklannın eğitimi uzerinde de durulan görüşmede aynca, 1987 mayıs ayında A vrupa Konseyi tarafından Lizbon 'da yapümast planlanan '' Ya3 eski CHPli bancı ülkelerde Çalışan tşçilerin Sonınları" konulu toplantı hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Isveç Göçmenler Bakanı Ankara'da SHP'de 3 eski CHP milletvekili daha SHP'yegirdi. Verilen bilgiyegore eski Tokat milletvekili Sermet Durmuşoğlu, Tokat'ta. eski Kayseri milletvek ili Gani 4 şık. Bünyan'da, eski Içel milletvekili Yılmaz SHP'ye girdi. \ DSP'den SPK değişikliğine eleştiri Rahşan Eeevit: Bu yasaları iktidarm çıkarlarına göre düzenleme yolu açıhrsa, Türkiye'deki seçimler de Filipin seçimlerine benzer. Ecevit: OzaL> seçim konusuna tüccar zihniyeuyle yaklaşıyor •• i Saydganhn bakire ineği Kuruluş çahşmalan devam eden "Aile Partisi"nin müstakbel Genel Başkanı eski borsa bankeri Enver Sayılgan, "hamamdabasm toplantısı" gösterisinden sonra, Bahçekapı'daki tarihi Vakıf Han'm boş olan bir bürosunu ahır haline getirerek, partinin amblem yarışmasında ödül olarak verilecek inek, keçi ve koçu burada teşhir etmeye basladı. Elinde süpürge ile birlikte hayvanlarla birlikte gazetecüere poz veren Sayılgan "İnek kız oğlan kız bakiredir. Kazanan alıp götürecek" dedi. ANKARA, (Cumnuriyet Börostı) DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, siyasi partiler ve seçim yasalannm rejim açısından anayasaya yakın bir önem taşıdı|ım belinerek, "Bu yasalan iktidartn çıkarlanna göre düzenleme yolu açılırsa, Türkiye'deki seçimler Filipin Demokrasisi secimleriııe benzer" dedi. Rahşan P cevit, dun yaptığı yazılı açıklamada, siyasi partiler ve seçim yasasmdaki değişikliklere Meclis ıçmdeki partilerin kayıtsız kaldıklarını hatırlatarak, önseçimleri her partinin kendi tüzüğüne bırakmanın doğru olacağını, ancak partilere serbest örgütlenme olanagı tanmması gerektığıni savundu. İktidarın kontenjaa adaylığı konusundaki düşuncesinin ulusal iradeyı saptıracağını one sıiren Ecevit, Basbakan Ozal'ın seçim konusuna tüccar zihniyeti ile yaklaştığını söyledi. Rahşan Ecevit, açıklamasında şu göruşlere yer verdi: "Bir yandan partiteri önseçim konusunda serbest btrakırken, bir yandan da 26 secim boigesinde kontenjan şdayı göstermeye zoriamak büyük çelişkidir. ÖrBegin, DSP, kendi tUziifönde, konteojan adayltgmı çok sınıriamıştır. Anavatan Partisi, isterse, bütün milletvekili adaylanaı merkez koatecjanından göstersin Ama bizim glbi kontenjan adaylıgını demokratik ve saglıktı bulmayan bir partiyi 26 ilde kontenjaa adayı göstermek için zorlamaya ne bakkı vardır? önseçimie beUriesecek milletvekili adayları için Bİşbî terasil uygulsnırken, kootenjan adayian İçin çoğunluk sistemi uygulanması, daha da büyük bir haksızhktır. Başka partilerin bakkı olan bircok mületvekilligi, bu yoldan. en yiiksek oyu alan partiye aktarümış ve ulusal irade önemii ölçüde sapbrdm^ olacaktır. 'Parayı veren düdügıi çalar' anlaytşını, iktidar. dışardaki yurttaşlanmmn oy kutlanabilmekri içia öngördüju duzenlemeyle de açıga vurmuştur. Dışardaki yurttaslanmız, seçimlerin üç ay öncesinden bâşlayarak, sınır kapılannda oy kullsnabileceklrrmış! Partilerin daha seçim kampanyasında ne söyleyecekleri ve hangi adayiarla seçimlere girecekieri bile belli olmadan. bazı seçmenlere gozü kapalı oy kulhmdırmak istenntesindeki ciddiyetsizltk bir yana, böyle bir düz«nlemenİB şu sakıncası da vardır: Yine sırtını zenginlere dayayan partiler, yani öıeilikte Ana\atan Partisi, yiız milyoniarca liralık döviz barcayarak ve yuzlerce otobüs tutarak, seçimlerden önce, sıntr kapılanna, kendi seçraenkrini taşıyabilecek. ama başka birçok partinin buna gücü >etmeyccektir". SHP: Memurlara sendika kurma hakkı verilsin S H P Grup Başkan Vekili Tutum ve Ankara Milletvekili Baykal, konuya ilişkin bir yasa önerisi hazırhyor. ANKARA, (a.a.) SHP, memurlara da sendika kurma hakkı verümesi için bir yasa önerisi hazırhyor. Bu konudaki yasa onerisinin önümüzdeki ay TBMM BaşkanhğYna sunulması bekleniyor. SHP Grup Başkan Vekili Cahit Tutum ile Ankara Milletvekili Sururi Baykal'ın hazırladıkları oneri, son aşamasına geldi. Ankara Milletvekili ve İşçi Sorunlan Komisyonu üyesi Sururi Baykal, dünyanın birçok ulkesinde memurlann toplusözleşme ve grev haklannın bulunduğunu bildirerek şunları söyledi: " l luslararası Çalışma Teşkilatı (ILO) ilkelerine göre, asker ve polis dışında kalan kamu personelinin grev hakkı bulunmaktadır. Türk hükümeti lLO'ya üye olmuş, sözleşme ve kararlarına imza koyarak taahbüt altına girmiştir. Memurlara da sendikalaşma hakkı verilmesi, uluslararası mevzuatla ulusal mevzuat arasındaki çelişkiyi giderecektir." SHP İşçi Sorunları Komisyonu'nun ilk toplantısında 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayıh Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nda yapılması istenen değişikliklere ilişkin TBMM Başkanlığı'na daha önce sunulan yasa önerilerinin incelenmesi için bir alt komisyon oluşturuldu. Bu komisyonda Sururi Baykal, Ismail Cem İpekçi, Özkal Yici ve Mehmet Moğultay görev aldılar. Altftlmış olan, artık toplumda Insanlan rahatsız etmez hale ge/m/ş bulunan şey müstehcen sayılmaz..." Özal, temel atacak Pazartesi günü Ingiltere'ye gidecek olan Basbakan Turgut OzaJ, dün saat 20.20'de uçakla tstanbul'a geldi. Beraberinde eşi Semra Özal, bakanlar Mesut Yılmaz, Sudi Türel, Mükerrem Taşçıoğlu, bir süredir Ankara'da bulunan Istanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'la birlikte gelen Özal, bugün Marmar a Üniversitesi HastanesVnin açılısına, yann da İkiıelli'deki esnaf siteleriyle İETT otobüs garajınm temel atma törenine katılacak. 10 38 30 (35 hat) dığı halde bu tarif kullanılmaktadır. Bugün de esas ıtıbariyle müstehcenlik toplumda gecerlı olan ortak edep duygusunu ihlal eden.. insanlarda mevcut utanma, haya duygusunu rencide eden.. cınsiyete ilişkin olarak edebi ihlal eden nitelıktekı şey müstehcen sayılır.. Ama bir şey dış görünüşü ıtıbariyle bu görünüşü ifade etmekle beraber eğer sırf bilimsel bir maksatla yapılmışsa.. o zaman tabıı müstehcen telakkı edilmeyecek.. Bir tıp eserinde.. bazı sanat eserlerinde... Mesela Goya'nın "Çıplak Maya" eseri.. Hiçbir zaman hiç kimsenin aklına bunun müstehcen olduğu duşüncesı gelmez.. Bizim televizyonun geliyor. Goya filminde o bölüm makaslandı.. Bilmem seyrettiniz mi? Hakıkaten teievızyonda göstermediler değıl mi?. Ama o şey değil. Konumuzun dışı... İnsanlardaki şehvet duygusunu tahrik etmek suretiyle para kazanmak olan şeyd'r müstehcen.. Yani maksada bakacağız.. Çünkü bazen suretı Hak'tan görünerek. sankı tamamıyla cinsıyete dair bilimsel birtakım vakıaları ıfade etmek amacıyla yayın yapıyormuş gibi görünür.. Fakat aslına bakarsanız. çoluk çocuğun.. 16 yaşındaki küçük detıkanlıların ceplerınden harçlıklarını çekip almaktır.. Yani kolayca para kazanmaktır. BEŞ ÖLÇÜT Sayın hocam, tanımlamalan anlattınız.. Ben olayı biraz somutlaştırmanızı istiyorum. Müstehcen nedir? Bunu somut olarak tanımlar mısınız? Benim kanaatime göre müstehcenliği tespit bakımından beş ölçüyü göz önünde bulundurmak lazım gelır.. Bir.. esere müstehcen vasfını verebilmek için, o esen tümüyle göz önünde bulundurmak lazım.. Mesela bir kitabın içinde, konuyla bağlantılı, küçük bir müstehcen bölüm olabilir.. Bu bölüm arhaya duygularını rencide edebilir. ama o eser için gereklidir.. Konuyla bağlantısı vardır.. O zaman müstehcen sayilmaz . İkıncisı şu. Yazarın mutlaka maksadmı gözonunde bulundurmak... Bu Bursa'da kurulu OyakRenault otomobil fabrikasında çalışan 1800 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. İşçilerin ücretleri ortalama yüzde 116 arttı. 1984 yılında ortalama saat ücreti 204 lirayken yeni sözleşme ile 441 liraya yükseltildi. Bu sözleşme 1.9.1984'ten itibaren geçerli oldu. Oyak RenaulVda sözleşme 12 32 3 0 31 41 9 0 1 2 61 80 olan, Sümerbank Gene! Müdürlük telefon numaraları (Santrai), yarından itibaren yukandaki numara ile değişiyor. Keserle öldürüldü Bakırköy, Sultançiftliği Atışalanı Mahallesi, 69. Sokak, 24 numaralı evde oturan Sathi Kaiaycı (47) adlı bir kadın, başına keserle vurularak öldürüldü. Sathı Kalaycı'mn Istanbul Belediyesi'nde Fen lşlerinde işçi olarak çalışan eşi Recep Kalaycı gözaltına altndu SÜMERBANK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle