Katalog

12 ŞUBAT 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Filmi ABD'de gösterilecek olan Sovyet ozan Yevtuşenko: KtM KİME DUM DUMA BEHtç AK Otyam'ların Ortadoğu sergisi Filiz ve Fıkret Otyam'm kitim ve resim sergüeri Kuveyt Devlet Bakaru ve UJusal Kültür Konseyi Başkatu Raşid El Raşid'tn himaytsiyle Kuveyt Ulusal Sanat Galerisi'nde açüdu Sergi, Kuveyt Ulusal Sanat Konseyi ile Türkiye Dısisleri Bakantığı Kültür Dairesi'nin katkılanyla gerçekleştirildl Otyamlann Ortadoğu'da açtıklan ilk ortak sergide Fikret Otyam'm 25 yağhboya tablosu ve Filiz Otyam'm 18 özgün dokuması yer ahyor. Otyam 1ar Kuveyt'te kaldıklan süre içinde Kuveyt Ressamlar Biriiği ve çeşitli sanat kuruluslarmda Türk resim, edebiyat ve dokuma sanatlan üzerine konferanslar verecekler. Sanatçalar, 1985 ve 1986 çahsmalannı daha sonra Stockhobn ve Köm'de sergileyecekler. (a.a.) Dünün kurbanlarını unııtan yarınm kurbanı olabilir Filminin ilk gösterimi için New York'a giden Yevtuşenko, bir süre önce Sovyet Yazarlar Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Sovyet edebiyatının tabulardan kurtulması gerektiğini savundu. Ozanın konuşması sansür edilerek yayımlandı. Kiiltür Servisi Bir süre önce ülkemize de gelen Sovyet ozan Yevgeni Yevtuşenko, son zamanlarda, Moskova'da Sovyet yazarlannın bir toplantısında yapüğı konuşmayla ve ]983'te çevirdiği ilk ve tek filmi "KindergartenÇocBk Bahçesi"nin ABD'deki ilk gösterimıyle yeniden gundemde. Bugun filminin New York'iaki gaJasında hazır bulunacak olan Yevtuşenko'nun Sovyet edebiyatındaki tabulan eleştiren komışmasraın yankılan sürilyor. Bilindiği gibi, aralık ayında Moskova'da Sovyet yazarlannın bir toplantısında Yevtuşenko, Sovyet edebiyatının geçmişin çarpudması, Stalincilik, ayncalık ve sansür gibi tabulardan kurtulması gerektiğini söylemişti. Bu konuşma, kimilerince, Mihail Gorbaçov önderliğindeki yeni yönetime bir meydan okuma olarak yorumlanmıştı. Nitekim, Yevtuşenko'nun konuşmasının metni, "Iiterarnaya Gazeta"da büyük ölçüde makaslanarak yayımlanmıştı. yenigerçekçilerinin sanatı bana çok yardımcı oldu. Başlangıçtaki hedefım, çocukluğumu yeniden canlandırmaktı. Çocukluğumu elden geldiğince gerçekçi bir biçimde anlatacaktım. Bu film benim özyaşamöykümdü, uydurulmuş hiçbir şey yoktu. Ama aynı zamanda bizim kuşağm özyaşamöyküsü oldu. oâ/ivm ? l(/i rrmm Heı,! Bem duyuuo m Hafiffen gtfdıltrgahba ha ' £vet,ever. Semra tıroızfivveP ,^l«dı«erınde hflfelwdı Znx\emnc<L berbaft» hf Bellekteki filmin filmi Aslında, senaryoyu yazarken ve filmi cekerken, beüegimde var olan bir fümin fılmini yapıyordum. Profesyonel bir yönetmen gibi davranmadım. Kalabalık sahnelerde bile her yüzü tek tek seçtim. Dükkânlarda, sokaklarda, çocuk bahçelerinde, işyerlerinde, fabrikalarda, tarlalarda arayıp buldum onlan. Gerçek Rus halkının gerçek yuzünü göstermeyi başardığıma inanıyorum. Hiç alçakgönülİU değilim bu konuda. örneğjn, anneannemi oynaması için Lenin Stadyumu'nda bilet satan bir kadını, Galina Stahanova'yı; baş kadın oyuncu olarak bir öğrenciyi, Svetlana Estratova'yı seçtim. Bir sahicilik duyarlığı, nerdeyse bir belgesellik yaratmam gerekiyordu. Filmde en sevdiğim sahne, düğün sofrasında oturan köylülerin kötü, çatlak sesleriyle bir halk türküsü söyledikleri sahnedir. Kimi eleştirmenler, türkükötü söylendiği içinbeni kınadılar ve türküyü niye o güçlü koralanmızdan birine söyietmediğimi sordular. Oysa bence güzellik, sıradan olandadır. Bazen kötü, çatlak bir ses usta bir aktörün sesinden daha anlamlıdır. Ortaköy Kültür Merkezi Ortaköy Kültür Merkezi'nde bu hafta Atilla Candemir'in "Kırlangıç Fırtınası" adh fllmi, sata ve perşembe günleri saat 12.00, 14.30, 17.00, 19.00'da, çarşamba günü saat 12.00 ve 18.00'de, cuma 12.00, 14.30 ve 17.00'de, pazar saat 12.00, 14.30 ve 19.00'da gösterilecek. Enis Fosforoğlu Tiyatrosu çarşamba saat 15.30 ve 21.00'de, cuma saat 21.00'de "Geneievde Yas"ı, Genç Oyuncular ise "Kapıların Ardından"adh oyunlannıpazar saat 16.30'da sergileyecekler. Erzen Onur, lclal Tüzer ve Şahika Yükset'in kattldığı "Kadmlara Yönelik Şiddet ve Sonuçlan" konulu söyleşi ise cumartesi saat 16.45'te gerçekleşecek. PtKNİK PtYALE MADRA BU2I OLOUĞUNÜ UÂlA &İBAZDELİ OLDUĞU NE DÜŞÜMÜ>OCSUN O t J E ? SENINI SEBCEK OLDUĞUNU Saman ve sanat Filminizin başardı oMnğn kanıstnda mıamz? Y.Y. Kuşkusuz, ilk film olmasından kaynaklanan kaçınılmaz bazı zayıflıklan var bu filmin. Anlatmak istediklerim çok fazlaydı. Ama şürde ve edebiyatta genellikle "çok fazJa"run onsuz edilemez olduğuna inananlardanımdır. örneğin, geometrik bakımdan mükemmel bir küp gibi sıkıştınlmış samana benzeyen şiirleri sevmem. Benim hoşuma giden, kirazlar ve çileklerle birlikte bir kamyonun üstüne dağıruk bir biçimde atılmış samandır. Kamyonun ustünde neşeli ve Özgürce hoplayıp duran samanlar... Hele samanların ustünde güzel ve sağlıklı genç kızlar oturuyorsa ve zaman zaman ağaç dallanna çarpan samanların bir bölümü yere dökülüyorsa... ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl Basın Spielberg'den yana Yenifîbni "The ColorPurpie" 11 dalda Oscar adayı olurken, Spielbergin en iyi yönetmen dalında Oscar'a aday gösterilmemesi, Amerikan basınmda tepkiyle karşüandı. Spielberg'in "Yorum yok" demesine karşm, Los Angeles gazeteleri olaya genis yer verdl "Jaws", "E.T.", "Kutsal Hazine Avcıları", "Indiana Jones" gibi filmlerin yönetmeni Steven Spielberg, özellikle gençBk için fümler yapağı gerekçestyU bugüne kadar hiç Oscar kazanamadı. "The Color Purple" ise yönetmenin ilk "ciddi" filmi. A s i mi, uysal mı? 1960'lann başlannda Batılı okurlar sizi ilk tanıdıklannda. 'Babi Yar', 'Stalin'in Mirascılan' gibi şiirlerin asi ozanı olarak ünlenmiştiniz. Ama daha sonraki yıllarda, en azından bazı Batılılann gözünde, yerleşik düzetıe bağlı bir ozana dönüştiinüz. Buno nasıl açıkhyorsunnz? Sİ2ce dogru mu bu degerlendinne?" Y.Y. Sanırım, benim ünüm yalmzca bazı Batı gazetelerinin gözünde değişti, yoksa okurlarımın gözünde değil. "Evrensel kötfilngün odak noktas"nın tek bir ulkede olduğuna hiçbir zaman inanmadım. tnsan yaşamının karanlık yönleri, insan psikolojisinin en kötü yanlan çeşitli ülkelere dağılmış durumda. Ama, Yazarlar Kongresi'ndeki konuşmamda da söylediğim gibi, bir yazar ancak kendi ülkesinin gerçeklerini de acımasız ve hoş olmayan gercekleri yazıyorsa, başka ülkeler hakkında yazma hakkına sahiptir. Eğer "Babi Yar" ve "Stalin'in Mirascılan" gibi şiirleri yazmasaydım, Vietnam Savaşı'nı lanetleyen şiirleri yazmaya hakkım olmazdı. Bazı gazeteciler, özellikle de bazı profesyonel Sovyetologlar, bir insanın aynı anda hem uluslararası Yahudi düşmanlığına, hem kendi ülkesindeki bürokrasiye ve Stalincilere, hem de Vietnam Savaşı'na karşı olabileceğini anlayamıyorlar. Yeni bir fflm tasarmız var mı? Ya da her hangi bir başka tasarınız?.. Y.Y. Bundan sonraki fılm tasanm, " Ü ç Silabşörlerin Sonu" adını taşıyor. Senaryomu, Dumas'mn "La Vicomte de Bragelonne" öyküsüne dayandırdım. Daha sonra da, Bulgakov'un "Usta ile Margartta" adh romamnı film yapmayı düşlüyorum. Son zamanlarda yazdığım en önemli yapıt, "Fuku" adh uzun şiirim. tdealist denebilecek bir yaklaşımla yazdığım bu şürde, kendi halklarına ya da başka halklara acı vermiş tarihsel kişileri yüceltmememiz gerektiği çağrısında bulundum. Şiirin şu dizeleri çok önemli: "Dünün kurbanlannı unutan, yannın kurbanı olabilir." KENDİ DE OYSUYOR "Çocuk Bahçesi"nde elinden geldiğince gerçekçi bir film yaptığım söyleyen Yevtuşenko, kendisi de oynuyor. "Babi yar"m ozanı filmde ilginç bir satranç oyuncusunu canlandınyor. Yevtuşenko ile son olarak "New York Times"dan Serge Schmemann, yazarın Moskova dışlarında Peredelkino'da köknar ağaçlan arasmdaki evinde konuştu. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHA* \enigerçekçilerin etkisi "Kindergarten" Uk fUminiz. Neden çevirdiniz ba filmi? Y.Y. 15 yaşından beri profesyonel bir ozanun. Bugüne kadar yazdığım dizeler 100 bini geçti. Kanımca, bir ınsan bütün yaşamını bisiklet yapmakla geçiremez. Gerçi bisikleti geliştirebilir. Iki tekerlekli bisiklet yapar, üç tekerlekli bisiklet yapar, dört tekerlekli, tek tekerlekli bisikletler yapar, sualtı bisikleti, ucan bisiklet yapar. Ama bir an gelir farklı bir şey yapmak ister, diyelim uçak yapmak ister. Kaldı ki, sinemadan hep hoşlanmışımdır. Bir bakıma, beni yazar yapan sinema oldu ttalyan sineması. Savaştan sonraki dönemde Sovyet sinemasına abartılı filmler egemendi. Köylük bölgelerimizde halk açlıktan kınhrken, Sovyet filmlerinde dev enerji santrallannda binlerce kişinin katıldığı şölenler düzenleyen mutlu çiftçilerle ilgili vodviller sunuluyordu. Sonra Italyan yenigerçekçilerinin o olağanüstü filmleri çıkageldi. "Bisiklet Hırsızlan", "Açık Şehir" ve daha birçoklan gibi katı, süssüz bir gerçekçiliği içeren filmlerdi bunlar. Bu filmler ruhumu altüst etti. "Kindergarten" adh filmimi çevirirken Italyan Tahsin Saraç dünya seçkisinde San Fransisco'daki Interprint Yaymevi önümüzdeki mart ayında "Dünyanm Büyük Ozanlan" adh bir seçki yayımhyor. Seçilen otuz ozar arasmda Türkiye'den de Tahsin Saraç bulunuyor. Seçkide Rafael Alberti, Octavio Paz. Jorge Luis Borges, Reni Char, Leopold Sedar Senghor, Yannis Ritsos, Vasco Popa, Eugene Guilevic gibi ünlü yazarlarm şiirleri de yer ahyor. Seçkide ozanlarm yasamöyküleri, fotoğraflan ve daha önce yayunlanmamıs birer şiiri kendi elyazılanyla anadillerinde, aynca tngilizce ve Fransızca çevirileriyle birtikte veriUyor. (ANKA) TARİHTE BUGÜN MCMTAZ ARIKAIS CENAP ŞAHABETT/N 12 Şubat İ3J*'TE BU6ÛN, ÜULÜ OZAN CENAP ŞAHA&ETrtN, BSYİU KANAMASIMPAN 64 YAŞIMDA ÖLOü. G£NÇÜĞihlOE Big St/tff HEKİMLİK YAPM/Ş OLAH OENAP $AHA8ETTİH, SU ARADA SBRVBTİ RJAJUfJ PERGİSİNDB ÇAU$HIAYA KOYÜLMüfn/. KlSfi ZAMANOA, TEVFIK fr*X£T V£ HALİT2JYA ILB ££X l/ETİ FÜNUN E£>e8İyATl'NIN ÜÇ T£A4£İLCİSİt4OeN BİRİ SAYILMlÇTI. PER&İNIN KAPANMASIYIA eDEB/YATÖĞRETMENLIĞINE BAÇLAMIf, Bu AÜAOA ALİ KEMAL'İM PEYAMt SA&AH &A2eTE£/vO£ ÇAUÇMtÇTt. KUVAYI MİLLlYE'YE KA£$I TAV1R TBICtNAU C£NAPŞAHAS£WN, SONRA uAmSttil AfJLfiYIP ONLARt 0£STE'ta£M/fT7'. OHUH ÖNEMİ, ÜLKEMZPE Se/UBOÜZM AKlMINlN ÖMCÜLEB/A/PEN OLGÖSTERİLeBİÜR. "SANATSANATİÇİNDİIS.* İŞİNE UYGUN, YAPMA YE SfÇİMORi* ?HR AMLAY/Ç/ OİAAJ OZAN, ARUZ İİ ANtŞ 50 Kreuzberg Idayh Çalgdar YIL ONCE Cumhuriyet Dörtlüsü ülhemize geüyor Küçük sanatlar kanunu projesi 1970 yılında Berlin Yüksek Muzik Okulu öğrencisi dört genç tarafından kurulan topluluk, ilkkez 1971'de sahneye çıktı. Dörtlü, 1980 ve 1983'te iki büyük Amerika turnesi yaptı. Kttltür Servisi Berlin'in Kreuzberger Yaylı Çalgüar Dörtltisö, 23 şubat pazar günü saat 17.00'de Istanbul Tepebaşı'ndaki ttalyan Kültür Merkezi salonunda bir konser verecek. Topluluk, 25 şubat salı günü de Ankara'da, çağdaş Alman besteci Aribert Reimann'm yapıtlannı yorumlanacak. Besteci ve piyanist Aribert Reimann da ülkemize gelerek tstanbul'daki konsere katılacak. 15 yılhk geçmişi olan dörtlünün ilginç bir öyküsü var. Berlin Yüksek Müzik Okulu öğrencisi dört genç, 1970 yılında bir araya gelerek bir Yaylı Çalgılar Dörtlüsü kurmaya karar verdiler. Başlangıçta amatörce olan bu çalışmalar giderek yoğunlaştı, küçük topluluk ilk İcez 1971 'de Kreuzberger Streichquartett adıyla sahneye çıktı. Alınan birkaç ödül dikkati topluluğun üzerine çekti, çeşitli kuruluşlardan ödenek sağladı. Topluluk, 1974 yılında tsviçre'nin Cenevre kentinde yapılan Uluslararası Müzik Yarışması 'nda birincilik ödülü aldı. Ardından Ingiltere, ttalya, Irlanda ve tsviçre'de konserler verdi. Avrupa'nm tanınmış oda müziği topluluklanndan biri oldu. Kreuzberger Yaylı Çalgüar Ankara 11 (Telefonla) Iktisad Vekaletince, yurddaki küçük sanatlar hakkında yapılan tetkikler bitmiş, bu tetkiklerin verdiği neticelerle birlikte birçok memleketlerdeki küçük sanatların vaziyetleri ve bu mevzua dair kanunlar gö'zden geçirilmiştir. Vekalet, neticede birçok küçük sanatlar projesi hazırlamıştır. Projede küçük sanatlan büyük endüstrinin tesirlerinden koruyacak müvazi surette inkişaf ettirici hükümler vardır. Proje 12 Şubat 1936 Bursada asfalt yapılacak yollar Bursa (HususiJ Belediye meclisi son toplantısında mühim kararlar vermiştir. Bu karara göre, bittçenin muhtelif fasıl ve maddelerden münakale yapılmak suretile, Çekirge yolu süratle asfalt yapılacaktır. Yapılacak kısım Atatürk köşkünden Çekirgeye kadardır. Bursadan Çekirgeye kadar olan kısım parke olduğundan burası asfalt yapılmıyacaktır. Asfalt yapılacak mesafe 2389 metredir. Bunun keşif bedeli 29.500 liradır. 19361986 Vekalet makamımn tetkikinden sonra Vekiller Heyetine sevkolunacaktır. Zonguldak 100. Yıl Vakfı Yarışması Zonguldak 100. Yıl Vakfı'nm 2. Resim, Fotoğraf, Heykel, Hikâye ve Şiir Yarışması sonuçlandı. Resim dalmda Cengiz Savaş büyük ödül, Bünyamin Balamir ödül, Melek Oral ve Ali Kotan mansiyon aldılar. Heykelde Ali thsan Gürsoy ödül, Tiırhan Çetin ve Hütya Kabakçı mansiyon kazandüar. Fotoğraf dahnda Osman Aziz Yeşile büyük ödül, Sedat Uzaras'a ödül, tbrahim Akyürek ve Mehmet Gökağaç'a mansiyon verildi. Öykü dahnda Mehmet Güler ödül, Saliha Dilek ve Şevket Yücel mansiyon aldu Şürde Yücel Barut ödül, Nermin Yalçmkaya ve Işıl Ergin mansiyon kazandılar. Yanşma sergisi bu ay içinde Zonguldak Belediye Galerisi'nde, 113 nisan arasmda da Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açılacak. Çocuk Esirgeme Kurumu, küçük yaşta fena bir telkinin veya fena bir tesadüfün telkini altmda kalarak mahkemelere düşen ve kendilerini müdafaa edememek yüzunden gençlik çağını hapishanelerde geçiren çocuklartn hukuklarmın müdafaası için Barodan meccanen çalışacak bir avukat istemiştir. Baro bu teklifı kabul etmis ve ihtiyaç hissedildiği zaman bir avukat tayin edileceğini bildirmiştir. Genç çocuklart müdafaa için GÜNER AKBAL ile İBRAHİM KUL nişanlandılar 15 YILL1K DÖRTLÜ 1970'te kurulan Kreuzberg Yaylı Çalgılar DörtlUsü, I974'te Cenevre'deki Müzik Yarısması'nda birinci oldu. Dörtlüsü'nün birinci kemancısı ban Gronich, 1942 TelAviv doğumlu. Tel Aviv Müzik Akademisi'nde, New York'taki Juilliard Müzik Okulu'nda öğrenim gördü, tvan Galamian ve Dorothy Delaye'in öğrencisi oldu. lsrail Oda Müziği Topluluğu'nda, lsrail Yayhlar Dörtlüsü'nde birinci keman olarak çalıştı. tkinci keman Friedegund Riehm, 1943 Würtemberg doğumlu. Tübingen Üniversitesi'nde müzik bilimi öğrenimi gördü. Berlin Müzik Yüksek Okulu'nda Vittorio Brero ve Micbel Scfawalbe ile keman çalıştı. Fulbright bursuyla gittiği New York'ta Robert Gerle'in yanında deneyim kazandı. Viyolacı Hans Joachim Grelner, 1948'de doğdu. Nürnberg Belediye Konservatuvarı'nda WîDy Horwath'ın yanında viyola öğrenimini tamamladı. Berlin Müzik Okulu'nda Micbel Sctawalbe ile çalıştı. Topluluğun iki solistinden biri, tngiliz bariton Richard Salter. Londra Kraliyet Müzik Koleji'nde öğrenimine başladı, Viyana Müzik ve Güzel Sanaüar Yüksek Okulu'nda sürdürdü. Topluluğun öteki solisti viyolonselci Dietmar Scbwalke'dir. 1958'de doğan Schvvalke, öğrenimini 197478 yıllannda Arthur Troester'in yanında yaptı. 1978'den sonra Berlin'de Wolfgang Boettcher'in öğrencisi oldu. Berlin Radyo Senfoni Orkestrası eşliğinde konser verdi. 8.2.1986 Istanbul KONYA ASLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN İLAN Dosya No: 1985/463 Davacı Ali Doğan vekili av. Ramazan Tunç tarafından davalı Ayhan Doğan aleyhine açılan şiddetli geçımsızlik nedeni ile boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında: Davalı Ayhan Doğan'ın dava dilekçesınde göstenlen adresine dava dilekçesinin tebliği için adına davetiye çıkartıldığı, davetiyeye verilen meşruhatta davalının adres bırakmadan gösterilenadresten ayrıldığı, yaptırılan zabıta tahkikatında da adresinin tespit edilemediği anlaş\lmı$ adına ilanen garete yolu ile tabligat yapılmasına karar verilmiştir. Davalı Ali Doğan'ın duruşma gunü bulunan 18. 2.1986 gunü saat 9.10'da mahkemeye gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gelmediği veya kendisini bir vekille temsil ettirmediği takdirde tahkikata yokluğunda devam edılip karar verileceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 11999 Gazi Ün i ve rsitesi Vı de "Türkmen Düğünü" DUYURU KIRŞEHİR SULH HUKUK YARGIÇLIĞINDAN 1985/580 Davacı Dede Çalışkan vekili Av. Dogan Koca tarafından davalılar Mehmet Yaman ve arkadaşları aleyhine açılan ferağ icbar davasında: Kırşehir ili Ulupınar köytl iki kat mevkiinde bulunan 1181 parselde kayıtlı taşınmazın resen gayri menkul satış vaadi sözleşmesi ile taşııunaz mal davalılardan 10.6.1975 tarih ve 6678 sayılı Kırşehir Notcrüğınden duzenlenen senetle satın alınmış olup davalılann ferağ vermediklerinden taşınmazın ferağ icbar yoluyla davacı adına tapuya tesçılıne karar verilmesi ıstenilmiş ve davalılardan Fadime Yaman ile Nizamettin Yaman'a tebligat yapılmadığından adı geçenlere ilanen davetiye tebliğine karar verıldığınden, davalılann 13.3.1986 günü saat 11.15'de duruşmada bizzat hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargılamanın H.U.M.K.nun 509 ve 510. maddeleri gereğince yokluklarında göruleceği dava dilekçesi yerine kaim olmak Uzere ilan olunur. 3.2.1986 Basın: 12024 Ankara Gazi Ürüversüesi Sağbk, Kültür ve Spor Işleri Daire Başkanuğı Tiyatro Kulübü, geçen hafta cuma günü Ali Yürük'ün "Türkmen Düğünü" adh oyununu sahnetemeye basladu Devlet Tiyatrosu sanatçısı Levent Niş'in sahneye koyduğu oyun beğenildi. "Türkmen Düğünü" önümüzdeki haftalarda da sergilenecek. tSTANBUL TEKNtK ÜNtVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN 1536 Sayılı Diploması kaybolan Teknik Okulu Mimarhk Şubesinden 1964 Haziran dönemi mezunlanndan Feriha Çiğdem'e duplicat diploma verileceği bu husustaki Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca ilan olunur. Basın: 1594