22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK )986 Ozetle DIŞ HABFRLER CUMHURİYET/3 BangladeşHe yönetime karşı muhalefet artıyor Bangladeş Haber Ajansınm bildirdiğine göre, Devlet Başkanı Hüseyin Muhammed Erşad'ın ülkede on yıldır süren parti yasağını kaldırmasıyla, iki büyük muhalefet cephesinin düzenlediği mitinglerde yuzbvüerce Bangladeşti, yönetimi protesto etti. Muhalefet cephesi liderlerinden Hazina Vazed, başkentte yaklaşık 50 bin kişiye hitaben yaptığı konuşmada, bir süredir devam eden doktor ve mühendislerin grevini desteklemek amacıyla 5 ocakta bütün başkentlileri 1 giinlük genel greve çağtrdı. (UBA) CemayePe ağır suçlama Lübnan 'ın güneyinden îsrail topraklanna 1982'den bu yana ilk kez roket saldırısında bulunuldu. Emin Cemayel, üç milis lideri arasmda varılan barış anlaşmasını Hafız Esad'la görüşmek üzere Şam 'a gitti. Dış Haberter Servisi Lübnanlı üç milis lideri arasmda ülkedeki iç savaşı sona erdirmek amacıyla vanlan banş anlaşmasını n üzerinden bir hafta geçmeden, çatışma ve saldırılar yeniden yoğunluk kazandı. Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın Lübnan'daki durumu görüşme çağnsı uzerine dün Şam'a giderken, Lübnan'ın güneyinden îsrail topraklanna 5 roket saidırısı yapıldı. AP'nin Beyrut kaynaklı haberine göre, Lübnan banş anlaşmasını imzalayan taraflardan Hıristiyan Liibnao Güçleri'nin lideri Eli Hobeyka, Hıristiyanlar arasmda yeniden başlayan bombalı saldırılar konusunda Cemayel'i sorumlu tuttu. Hobeyka, "Cemayel'in ülkede terör ortamını devam ettinneye çalıştığını" söyledi. Cemayel'e bugune dek yöneltilen en sert eleştirileri yapan Hobeyka, "Cemayel'in ajanlan, salı günü Hıristiyan Lübnan Güçlerf nin bir liderine suikast girişiminde bulundu" dedi. Hıristiyan Lübnan Gücleri'nin Haberalma Servisi Başkanı Esad Şaftari'nin, salı gunü bir suikast girişimini yara almadan atlattığı bildirilmişti. Aynı gün Emin Cemayel'in aynı cadde üzerinde ilerİeyen otomobiline de suikast girişiminde bulunulmuştu. Hobeyka'nın, Şaftari'ye saldınnın falanjistler tarafından düzenlendiği yolundaki suçlaması, Cemayel'in Şam'a gidişinin hemen öncesine rastlıyor. Lübnan Banş anlaşması, Dürzi, Şii ve Hıristiyan Lübnan Güçleri arasmda imzalanmıştı. Anlaşmada, Cemayel'in imzası bulunmuyor. Hafız Esad'ın, anlaşmaya, Lübnan Devlet Başkanı'mn da somut desteğini katmak istediği belirtiliyor. Bu arada, Lübnan banş anlaşması görüşmelerinde, Hıristiyan Lübnan Güçleri heyetini temsil eden Şaftari'ye düzenlenen suikastın gerçekte Eli Hobeyka'yı hedef aldığı da iddialar arasında. Hıristiyan Lübnan Güçleri tarafından yapılan suçlamada, "Cemayel'in koruma görevlilerinin başkanı Eid Nasr'ın, suikast girişimini yürüten kişi oktugu" iddia edildi. Açıklamada, "Nasr, daha önce de Cemayel'in muhalifJerine karsı düzenlenen birçok eylemin başındaydı. Bu kişi, bütün bu operasyonlan Cemayel'in emirieri dogrultusunda gerçekleştiriyor" suçlamasmda bulunuldu. Bu arada Lübnan'ın güneyinden Îsrail'in Kiryat Şamona kasabasına roket saldınsı yapıldı. 5 Katyuşa roketi ile yapılan saldın, Îsrail topraklanna 1982'den bu yana girişilen ilk roket saldınsı. Israilli bir askeri yetkili, "Bu saldınya en kısa zamanda cevap veriiecegini" söyledi. Bu arada Lübnan'ın güneyinde Îsrail topraklanna yönelik bir roket saldırısı yapma girişiminde bulunan Müslüman bir gerilla, önceki gün Îsrail askerleri tarafından öldürüldü. Hobeyka: Lübnan Devlet Başkanı, suikastlar için emir veriyor Tutarsızlık SAMİMLÜTFÜ Bir devtetin dış politikasında en önemli öğelerden biridir tutarlılık. Pragmatizmin (faydacılık) her an şahlandığı diplomaside, önde gelen sorunlardan biri ve belki de bırincisi, bu faydacılığı devletin dış poiitikasının kaynağı olan, ona yön veren ilkelerle bağdaştırmaktır. Bu gereğe, yüzyılımızda her geçen gün önemi daha da artan bir öğe daha katılmıştır: Devletîer aynı zamanda, iç ve dış politikalannda kendilerine can veren ilkeleri. büyük insanlık ailesinin ortak değerlerini oluşturan evrensel kurallarla da bağdaştırmak zorundadırlar. Sözünü ettiğimiz kural, herkes, hatta büyük devletîer için de geçerlidir. Artık onlar bile, bu kurallara uymak zorunlugunu gıttikçe daha hızla duyar olmuşlardır. Hiç değilse, bu kurallarla çelişiyor görünen davranışlarının kendilerince nedenlerini açıklamaya çahşmakta, belirli konulardaki tavıriarının neden genel ilkeleriyle çelışmediğini anlatmaya çabaiamaktadırlar. Bütün bunlara karşm, devletlerin dış politikalarının herzaman sapmaz bir tutarlılık çizgısi doğrultusunda olduğunu söyleyebilir miyiz? Ne gezer! Zaman zaman çeşitli devletlerin politikalannda tutarsızlıkların belirginleştiğini görüyoruz. Ama bu durumlarda biie her biri tutarsızlığı örtmeye, ona kendince tutarlı bir açıklama getirmeye çalışıyor. Hiçbir ülkenin diplomatı ise ilkesizliği, erdemli bir ilkeymiş gibi gösterip, tutarlılığı tutarsızlıkîa arama aymazlığını göstermıyor. Bu kuralı bozan tek kişi, galiba pazartesi günkü Cumhuriyet'te yayımlanan açıklamanın sahibi olan adı belirtilmemiş olan diplomatımız. Açıklamayı gerektiren olay, Türkiye'nin BM gündeminde olan ve üçü de birbirınin benzeri üç konuda üç değişik tür davranışı benimsemiş olması. Konulardan birincisi Afganistan. Afganistan'da insan haklarının çiğnenmesi ve bazı hallerde tüm bir kabilenin varlığının tehlikeye düşmesini eleştiren tasarıyı destekler yönde oy kullanmış Ankara. Bu konuda söylenecek fazla bir şey yoktur. Afganistan daki yabancı güçlerin ve onlara dayalı bir iktidann neden olduğu insan hakları çiğnenmeleri karşısında oy kullanılmış olması doğaldır. Bu konuda neden bu yönde oy kullandığını kim Ankara'ya soracak olsa, yanıtını rahatça alabilir. Ankara bu konuda kendi dış politikasına baştan beri can veren ilkelere uygun davranmıştır, bu davranış aynı zamanda evrensel kurallara da uygundur. Bu noktada herhangi bir tutarsızlık yoktur. Tutarsızlık bundan sonra başlıyor. BM'deki delegasyonumuz, Şili, El Salvador ve Guatemala gibi günümüz salhane ülkelerinde meydana gelen insan hakları çiğnenmeleri karşısında sessiz kaiıyor. Bunlar karşısında "bana ne" diyor ve cekimser oy kullanıyor. İşte tutarsızlık burada başlıyor. Ama ne yazık ki, bu noktada kalmayıp, sürekli tırmanıyor. Şili, El Salvador ve Guatemala'da olanları görmezden gelen Ankara, İran'daki insan hakları çiğnenmelerine bir anlamda arka çıkıyor onları kınayan tasarıya olumsuz oy vererek. Eğer dış politikamıza can veren evrensel bir kanaldan yola çıkıyorsak, Afganistan'da kabul etmediğımiz bir davranışı, Şili'de nasıl görmezden gelebiliyor, dahası İran'da nasıl onaylayabiliyoruz. "Buradaki birınci olayla son ikisinde durum farklıdır. Birincide bağımsızlığın çiğnenmesi, öbür ikisinde ise bir iç sorun söz konusudur" diyemeyiz. Çünkü bırakın başka tartışmaları bir yana, ama çağımızda bağımsızlık kavramı insan haklarıyla iç içedir. Bunların herbin birbirlerinın uzantısıdırlar. Günümüz dünyasmda bu iki kavram özü aynı olan özgürlüğün iki ayrı plandaki yansımasından başka bir şey değıldir. Bireyin, yurttaşın gerçek kişiliği için temel hak ve özgürlükler ve onlann devlet karşısındaki dokunulmazlığı ne ise, devlet tüzel kişiliğinin bağımsızlığı ve onun öbür devletîer tarafından çiğnenememesı ilkesi de odur. Bu kavramlar birbirlerine karşı olamazlar; birbirlennin varJıkiarını yoketmeye yönelemezler. Yani hiçbir yurttaş temel hak ve özgürlüğünü devletinın bağımsızlığını yıkma amacına yöneltemez, hiçbir devlet de kendı yurttaşının canını, hakkını, özgürlüğünü çığnemeye yönelik bir bağımsızlık oluşturamaz. Kazıklı Voyvoda bağımsızlığı geçmişte kalmıştır. Demek ki BM Genel Kurulu'nda verdiğimiz oylar açıklanması güç, kanımca olanaksız bir tutarsızlığın ürünüdür. Gerçi bu noktada diplomatlarımız belki de "Yahu! Özgürlüğe, insan haklarına aykırı ses meydanlarımızda hâlâ çin çin öterken biz nasıl çıkıp da Şili'yi kınayalım?" diye düşünmüş olabilirler. Ne var ki diplomasi, her düşünülenin dile getirilmediğı, birçok konunun pek nazik formüllerle açıklandığı, ustalık isteyen ince bir sanattır. Bu durumda sıkışıklıktan kurtulmanın yolu da "Bu ülkelerle siyasi ilişkilerin durumu ve ilişkilerin yakınlığı da verdiğimiz oyda rol oynadı" diye açıklama yapıp, sonra da kendi halt etmesini genelleştırerek, "BM'de konular kendi öz değerleri içinde mütalaa edılir, ülkelerle ilişkilerinm yanı sıra tasarının içeriği de genel kurulda dikkate alınır ve durumun gerektirdiği tavır takınılır" demek değıldir. Bu tür davranış "Bizım ilkemiz ilkesizliktir. BM'de, genel kural da zaten budur" demek olur. Diplomasinin özüyle bağdaşmayan böyle abullabut bir açıklama karşısında o zaman adama sorarlar: Arkadaş madem öyle, sen neden Kıbrıs konusunda kendi müdahalenin haklı olduğunu kabul eden ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıyan 1520 ülke bulamıyorsun? diye. Ve bu durumda düşünmeye de başlarız, "Acaba gün geçtikçe koyulaşan yalnızlığımızın nedenlerinden bin de, Dışişlerimizin pek afişe bir ilkesizliği dış politikamızın temel öğelerinden biri haline getıren tutumu mudur?" diye. Haksız mıyız dersiniz? Jaruzelski 'n in suçlaması Polonya Devlet Başkanı General fVojctech Jaruzelski, ülkedeki muhalefeti, yabancüar hesabına çahşmakla suçladı. Jaruzelski, Noel gecesi radyo ve televizyondan yayımlanan konuşmasında her yurtsever Polonyalımn, yabancılar hesabına çalısarak ulusal birlik düşuncesini bilinçli ya da biUnçsiz olarak yok etmek isteyenleri yargılaması gerektiğini savundu. (a.a.) Ispanya üç Libyahyı sınır dışı etti tspanya hükiimetinin, ikisi diplomat üç Libya vatandaşmı sınır dtp ettiği bildirildi. Madrid Radyosu'nun güvenilir kaynaklara dayanarak verdiği bilgiye göre, söz konusu üç kişiden, bir saldınya yönelik hazvhklar yaptıklarının samlması üzerine bir haftaya kadar ülkeyi terk etmeleri istendi. Siyasi gözlemciler, tspanyol hukümetinin bu karannın iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyeceğini betirtiyorlar. (ANKA) Beyrut'taki Yeşil Hat'ta yeni yılı neşeli şekilde karşılayan iki Şii EMEL gerillası (Fotoğraf: AP) Başkan Reagan'ın yeni yıl mesajmı Sovyet halkı beğendi Afganistan SSCB'nin kaygısı stratejik kargaşa SSCB lideri, ABD'nin Yıldız Savaşları projesini uygulamaya koymasının stratejik kargaşaya yol açacağını söyledi. Gorbaçov'a göre, Cenevre görüşmelerinin başarıya ulaşması için Reagan'ın Yıldız Savaşları projesinden vazgeçmesi gerekiyor. Sovyet halkı, Reagan 'ın mesajını umut verıcı buldu. mesajma Kremh'n'den herhangi bir tepki gelmedi. AP Ajansı'nın Moskova kaynaklı bir haberine göre, 277 milyonluk SSCB'de, Reagan'ın yeni yıl mesajının Sovyet halkının yüzde kaçı tarafından dinlendiği bilinmiyor. Sovyet televizyonunun ve basının, Reagan'ın TV'den canlı olarak Sovyet halkına sesleneceğini önceden duyurmamasınm dinleme oranını azalttığı tahmin ediliyor. Ancak, Moskova'daki Amerikan basın temsilcilerinin, Reagan'ın yeni yıl mesajını dinleyen Sovyet vatandaşları arasında yaptıklan küçük boyutlu bir kamuoyu yoklamasına göre, genellikle halk, Reagan'ın konuşmasını beğeniyle karşıladı. Örneğin, Moskova'daki AP muhabirinin konuştuğu Maria Sushkova adlı 40 yaşındaki bir mühendis bayan, Reagan'ın gelecek için umut vaat ettiğini söyledi. 79 yaşındaki emekli bir Sovyet vatandaşı olan Alexander Kislakov ise, Reagan'ı aniden TV'de gördüğü an çok heyecanla^ıdığını, çünkü bunu beklemediğini belirtirken, "Ama sanınm, Cenevre zirvesinden sonra bu tür jestleri olağan karşılamak gerekir" dedi. SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un Amerikan halkına yaptığı konuşmaya ise Amerikan kamuoyundan henüz bir tepki gelmedi. Geoffrey Hotve'un Körfez gezisi Ingiltere Dışişleri Bakanı Geoffrey Howe'un 1115 ocak tarihleri arasmda Umrnan, Suudi Arabistan ve Kuveyt'e resmiziyaretler yapacağı açıklandı. Görüşmelerde IranIrak savası, Araptsraü sorunu ve DoğuBafi ilişküeri ele ahnacak. (AP) KarmaL, Sovyetler'in çekihne takvimini BWye sundu NEW YORK. (UBA) Afganistan hukümetinin Birleşmiş Milletler yetkililerine, ülkedeki Sovyet askerlerinin bir yıl içinde tamamen geri çekilmesini öngoren bir takvim sunduğu bildirildi. Amerika Birleşik Devletleri yetkilileri, takvimin, Afganistan sorununa çözum bulunması konusunda Pakistan'la yürutulen dolaylı gorüşmelerin son turunda, Afganistan Dışişleri Bakanı Şah Muhammed Dost tarafından Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Diego Cordovez'e sunulduğunu belirttiler. Amerikah yetkililer, Afganistan hukümetinin gayn resmi olarak sunduğu takvimi ancak Pakistan'ın doğrudan göruşmeler yapmayı kabul etmesi halinde resmen sunacağını kaydettiler. Pakistan hükümeti ise böyle bir takvimden haberi olmadığını açıkladı. Çin'de kültürel sorunlar Çin Halk CumhuriyetVnde son yıllarda siyasi ve ekonomik aianMOSKOVA (AP) İki süper lara paralel olarak kültür faaliyeüerinde de gözlenen "dışa açü güç liderlerinin yeni yılda birbirma" sürecinin sona erebileceği lerinin halklarına televizyondan yohuıda bazı işaretler bulunuyor. yeni yü mesajı gonderaıelerinden Çin Televizyonu 'nda önceki gün sonra, SSCB lideri Mihail Goryayımlanmas öngörülen ünlü baçov, ABD yönetiminin Yıldız "Afrika'ya Yardım"pop konse Savaşları projesini uygulamaya ri yayından çıkanldu Çin Tele koymasının Stratejik kargaşalıvizyonu 'nun bir sözcüsü, prog ga" yol açacağını söyledi. Gorramın teknik nedenlerle yayın baçov, ayrıca 16 ocakta Cenevdan çıkanldığuu, daha sonra ya re"de başlayacak silahsızlanma yımumması olasüığmın bulundu görüşmelerinde ilerleme kaydeğunu savundu. Düzenkndiği gün dilmesi için, Başkan Reagan'ın çesitliülkelerde "naklen"yayım Stratejik Savunma Girişimi prolanan konserin Çin Televizyo jesinden vazgeçmesi gerektiğini nu'nda yılbaşı günü yayımlan belirtti. ması kararı Deng yönetiminin Gorbaçov, Ingiliz Işçi Partisi 1 ulusal kültürun dışa açılma politikası çerçevesinde yorumîanmışn. (ANKA) ABD Başkanı Reagan, SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un Amerikan halkına TV'den canlı olarak seslendiği yeni yıl mesajını izliyor. nin Yürütme Kurulu, Büyük Londra Konse>i Başkanı Ken Livingstone'a gönderdiği mektupta, Ingiltere'nin topraklanndaki nükleer füzeleri sökerek, Londra'yı nükleer silahlardan anndınlmış bölge ilan etmesi halinde, SSCB'nin bu ülkeye saldırmama guvencesi vereceğini belirtti. Gorbaçov'un Ken Livingstone"a yazdjğı mektup, TASS Ajansı ve Moskova Radyosu tarafından da yayımlandı. SSCB lideri Mihail Gorbaçov, Livingstone"a gönderdiği mektupta, ayrıca ülkesinin geçen ağustos ayında moratoryum ilan ederek, nükleer denemeleri durdurduğunu hatırlattı. Ancak Gorbaçov, mektubunda ulkesinin ocak ayından itibaren nükleer denemelere yeniden başlayıp başlamayacağı konusuna açıklık getirmedi. Oysa SSCB lideri Mihail Gorbaçov, daha önce yaptığı bir açıklamada ABD, nükleer denemeleri durdurmazsa, Sovyetler'in de 1 Ocak 1986 tarihinden itibaren nükleer denemelere yeniden başlayacağını belirtmişti. Öte yandan, ABD Başkanı Reagan'm yeni yıbn ilk günü Sovyet Televizyonu'ndan yayımlanan Kuzey Irlanda ABD'nin Afrika'ya gıda yardımı ABD yönetimi, 1985 yılında çesitli Afrika ülkesine yapılan gıda yardımtnın buyuk boyutlara ulaştığmı bttdirdi. Reagan yönetiminin bir yetkilisU "Afrika'ya yönelik gıda yardımı, 22 kiloluk 1 metre boyunda çuvallarla gönderiliyor." dedi. Mandela: Aftikalının kurtulıış simgesi 23 yıldır cezaevinde bulunan Güney Afrikalı siyah lider Nelson Mandela'nın serbest bırakılması için Batılı ülkeler, ırkçı yönetime baskı yapıyor. Irkçı yönetimin serbest kalmak için silahlı mücadeleye karşı çıkması önerisini, siyah lider, "Mahkumlar pazarlık yapamazlar" gerekçesiyle geri çevirdi. IRA'dan yeni yıhn ilk dakikasında saldırı: 2 ölü BELFAST, (AP) Kuzey Irlanda'nın bağ^msızlığı için silahlı mucadele veren trlanda Cnmhuriyet Ordusu'nun (1RA) başkent Belfast'ın güneybatısında önceki gece duzenlediği saldında 2 polis öldü, 3 polis yaralandı. İRA, 1986 yılında Ingiliz guvenlik yetkililerine yönelik saldırıların yoğunlaştınlacağını açıklamıştı. IRA militanlarının, yeni yılın ilk dakikasında devriye gezen 5 polisin üzerine el bombaları attığı ve ateş actığı bildirildi. Halley Kuyrukluyüdızı'nıngüneşe yaklaştıkça, acakhğı arttığı için arkasında buz ve toz parçalan bıraktığı ve gunde yaklaşık 1 milyon ton su kaybettiği bildirildi. Halley 'in yapısındaki karbon nedeniyle, siyah yadagri renkte olduğu sanüıyor. Parlak görünmesinin nedeni ise, buz parçalanyla birlikte yıldızdan kopan toz parçalannm güneş ışığını yansıtmalan. (a.a.) Halley her gün 1 milyon ton su kaybediror Iran: İki bakanlığa iki yeni aday tran Başbakanı Mir Hüseyin Müsavi, boş bulunan iki bakanhk için meclise iki yeni aday önerdi. tran Haber Ajansı İRNA, Başbakamn Muhammed Cevad Iravani 'yi maliye ve ekonomi bakanhğına, Muhammed Rıza Ayetullahi'yi de maden bakanhğına aday olarak gösterdiğini duyurdu. (a.a.) Dış Haberier Servisi Güney Afrikalı siyah lider Nelson Mandela için Time dergisi, "Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, bugünün dünyasmda benzersiz bir lider" diyor. Gerçekten de devlete karşı komploculuk ve sabotaj suçları işlediği iddiasıyla 1962'den beri tutuklu bulunan Nelson Mandela, 1985 yılında Güney Afrika'yi birbirine katan silahlı mücadelede aktif bir gorev ahnadığı halde, görüşlerini yasal olarak duyurabilmek hakkından yoksun. 1965'ten beri hiç fotoğrafı çekilmedi. En yakınlan dışında kimse ytizünü görmedi; 20 yıl içinde fiziğinin ne kadar, nasıl değiştiği bilinmiyor. Bütun bunlara karşm şu anda 64 yaşmda olan Nelson Mandela, 24 milyon siyah Güney Afrikalının gönlünde kurtuluş simgesi olarak yerini konıyor. ABD, Ingiltere, Fransa ve başka Batılı ülkeler, Mandela'nın serbest bırakılması için Guney Afrika Cumhuriyeti'nin ırkçı beyaz azınlık yönetimine baskı yapıyorlar. Ama bugune dek olumlu bir sonuç alamadılar. Devlet Başkanı P.W. Botha ge çen şubat ayında Mandela'ya özgürlük önerdi, ama küçük bir şartı vardı: Mandela'nın silahlı mücadeleye karşı çıkması. Siyah lider, "Yainız özgür insanlar pazarlık yapabilirler; mahkumlar yapamaz" diyerek bu pazarlığa girmedi. Irkçı yönetim ise Mandela'yı hapiste tutarak yıprandığımn bilincinde oimakla birlikte, şartsız olarak salınmasının da siyahlann silahh mücadelesini büsbütün kamçdanmasından kaygılanıyor. ESRARENGİZ GEMİ YeniZelanda'nm Auckland Limanı'nda demirli iken içinde cephane bulunan Fransız tle de Lumiere gemisi. 1985'in ardından .\elson Mandela 'mn 1965 'ten beri hiç fotoğrafı çekilmedi. Fransız radyosu Beaganh yıhn adamı seçti PARİS, (AP) Fransa'nın yurt dışına yayın yapan radyo istasyonu RFI (Radio France Intemational), tüm dunyadaki dinleyicileri arasında yaptığı anket sonucu, ABD Başkanı Ronald Reagan'ı yılın adamı seçti. 1984 yıhnda da RFI tarafından yılın adamı seçilen Reagan'ın 30 bin dinleyici arasında yapılan ankette Sovyet lider Mihail Gorbaçov'u çok az farkla geçtiği bildirildi. RFI'nın haberinde, "Reagan hiç şüphesiz ülkesinin gücünden ve dunyadaki tüm olaylara etkisinden dolayı yılın adamı seçildi" dedi. ABD 'de cezaevi ayaklanması MOUNDSVİLLE, (a.a.) ABD'nin Batı Virginia eyaletinde bir cezaevindeki tutuklu ve mahkumlar önceki gece ayaklandı. Mahkumlar, cezaevinin 14 görevlisini rehin alarak cezaevinin yönetimini ele geçirdiler. Güvenlik kuvvetlerinin açıklamasına göre, Moundsville hapishanesinde sayıları belirlenemeyen mahkumlar, bıçak tehdidiyle yöneticileri rehin almayı başardılar. Cezaevinin polis kordonu altına alındığı bildiriliyor. Bu arada rehinelerden bıri serbest bırakıldı. Moundsville kenti cezaevleri sorumlulanndan Jerri Clute, rehin alma olayı sırasında yaralanan olmadığını açıkladı. Ancak isyancı mahkumlann istekleri konusunda bilgi vermedi. Moundsville Cezaevi'ndeki yaşam koşullannın kurallara aykın olduğu, 1984'te resmi yetkililer tarafından açıklanmıştı. Resmi makamlar, cezaevindeki koşulların iyileştirilmesi için yetkiîilere emir vermişti. 120 yılık cezaevinin mahkum kapasitesinin 650 olduğu, ancak halen cezaevinde 750 tutuklu ve mahkum bulunduğu kaydediliyor. Adalet Bakanlığı'nın son raporuna göre, ülkede haziranda en az 500 bin tutuklu bulunuyordu. Yine rapora göre, her hafta en az bin kişi cezaevlerine gönderiliyor. Gemideki cephanelerin Yeni Kaledonya'daki bağımsızlık yanlılarma karşı mucadele eden Fransız asılhlara götürülmek istendiğinden kuşkulanılıyor. AUCKLAND, (AP) Yeni /^elanda'nın Auckland limanında demirli De de Lumiere adlı Fransız yuk gemisinde cephane ele gecirilmesinin ardından geminin Fransız aşçısı tutuklandı. Avustralya'dan Yeni Kaledonya'ya gitmekte iken Auckland'a uğrayan geminin aşçısuun bugün mahkeme karşısına çıkanlması bekleniyor. Geminin diğer 14 kişilik mürettebatından ise tutuklanan olmadı. Fransız gemisinde yapılan arama sırasında 8 bin silah parçası bulunmuştu. Yeni Zelandalı yet Fransız geıııisinin aşçısı tutuklandı küiler, geminin silahsız olarak normal zamamnda Yeni Kaledonya'ya gidişine izin verilebileceğini belirtiyor. Fransız gemisindeki cephanelerin, Fransız sömurgesi Yeni Kaledonya'daki bağımsızlık yanlısı yerli halk Kanaklarla mucadele içinde bulunan Fransız asılhlara ulaştınlmak uzere gemiye yüklenmiş olabileceğinden kuşkulanılıyor. Yeni Kaledonya'mn Fransız asıllı çoğunluğu, adanın Fransa'dan bağımsızlığına karşı çıkıyor. Yeni Zelanda'daki cephane yüklü gemi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle