24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 22 AĞUSTOS «** 1985 TELEVIZYON 19.00 Açriış ve Program 19.05 Dünya Gençler Sutopu Şampiyonası 19.15 Veni Dünya'da Yolculuk Sevahatlen sırasında rastladıklan bir Kıztlderili kabilesinin liderinin torunu olan Tıyago delikanlıhğa geçişe hazırUınmaktadtr. Genç Kızılderilı Matt ve Jenny'nin de bulunduklan bir ortam içinde cesaretmi ıspatlamak zorundadır. 19.40 İnanç Dünyası Programda, Kuranı Kerim ve Türkçe açıklamasmı takiben, Diyanet tşleri Bafkanlığı Dinı Hizmetler Dairesi Başkanı Abdurrahman Kıhyaoğlu "Aşı ^kampanyası sebebiyle", "Islam dininin tnsan sağlığına verdiği önemi" belıri; ten bir konuşma yapacak. Turk Tasavvuf Musikisinden bir eseri takiben ço'. cuklarla baş başa bölumünde, "tbni Sina Haftası" sebebiyle lbni Sina'yt lanıtan bir konuşma ekrana gelecek. Büyükbîr ozan öltiyor Bugün Ikinci Yeni'nin ne olup ne olmadığı ya da hangi çizgide bulunduğu tartışılabilir ve ayrı sorundur. Tartışılamayacak olan, TUrgut Uyar'ın bir ozan olarak Türk şiirine yeni bir soluk getirdiği gerçeğidir. CEVAT AKGÖNÜL 1945 yıllanndaydı. Akşam karavanasından sonra, sırtımızı yemekhanenin duvanna dayamış, Bursa'yı seyrediyorduk ftargulla. Onaltı onyedi yaşlarında olmamıza karşın, amaçlarımızı gerçekleştiremeden, zamanın geçip gideceğınden korkuyorduk. İşimiz çoktu. Gece gündüz çalışacaktık. Kitaplar yazacak, unlenecektik. Öyle ünlenecektik ki, yıllar sonra bir gün Babıali'den birlikte inerken, bir kalabalık görecektik kitapçı vitrininin önünde. Usulca yanaşıp, "Ne o birşey mi var?" diye soracakük adamın birini çevirip. O, şaşkınlıkla bize bakıp, "Bilmiyor musunuz, Turgut Uyar'la Cevat Akgönülün son kitabı çıktı" diye yanıt verecekti. Biz iki dâhi ise, kendimizi hiç tanıtmadan, adamın saşkın bakışlan aitında, kolkola girip yokuştan inecek, sıradan insanO gün de akşam karavanasından sonra, yine her zamanki gibi ardı arkası kesilmez düşlere dalmıştık. Turgut, bir ara yerden küçük bir taş aldı. "Bak" dedi, "Şimdi bu taşı şuraya atıyorum. Bu anı hiç unutma. Seni ileride her gördüğümde, 'Attığım taşı anımsıyor musun, ne kadar zaman geçti?' diye soracağım. Yıllann ne çabuk geçtiğini o zaman anlayacağız." 20.30 Haberler r 21.00 Hava Durumu 21.15 Panltı Sam ve Kate, Breadon uçak şirketinin sahibesı Amelia'nın 70. doğum gunü parttsine katılırlar. Amelia, torunu Linda'mn senatör adayı Jason'la evlenmesim ısıemektedir. Bu da ailede bazı problemlere yol açar. Terry ve Earl ise unlu yazar Kolvak 'la ilgili bir haber hazırlamaktadıriar. Araştırmalan ilerledikçe Kolvak'm kitaplannı başka birinin yazdığma inanmaya başlarlar. 22.00 Pasifik (Son) Fılmin bu bölumünde, Hong Kong. Çin ve Kore'dekı teknolojik gelişmeler ve kalkmma hareketlerı anlatılıyor. Bulgaristan'ın Gabrova kentinde düzenlenen "Gabrova Mizah ve HicivBienali"nde Altın Ezop Büyük Ödiilü 'nü Bulgar sanatçısı Nikola Nikolav kazandu Karikatur dalında Gürbuz Doğan Ekşioğlu ikinci,mizah ve hicivli çalışma dalında Berna Türemen de üçüncü oldu. 52 ulkeden 885 sanatçının bin 276 çalışmasıyla katüdığı"GabrovaMizah veHiciv Bienali"nin yanşma albumüniin özel bölumünde Turhan Selçuk 'un üç karikatürü ile Ahmet Aykanat, Gurbüz Doğan Ekşioğlu, Erdoğan Özer, Seçkin Temur, Ferruh Doğan'm karikatürleri, Berna Türemen ve Can GöknU'in mizah ve hicivli çalışmaları, İsmail Biret'in resim, Hakan Derman 'm da heykeliyer aldı. (UBA) Ozetle Altın Ezop Bulgar Nikola Nikolavhn 22.50 Hayırlı Bir Konu (Son) 23.55 Haberler 24.00 Kapanış Tek ugra^ı şiir Turgut Uyar o taşı attığından bu yana, tam kırk yıl geçip gitti. Ama onun için dopdolu bir kırk yıl oldu bu. Gerçek bir ozan olarak doğmuş olduğunun bilincinde idi. Bu konuda kimseye ödün vermedi. Şiiri hep saydı ve saygınlığıru duyurdu. Şiirden başka her şeye uzak kaldı. Ttirkiyem"in vazarı tnsan sevgisi ile dopdolu olmasına karşın, kimi zaman hırçın ve kırıcıydı. Yıllar önce bir gün, sanatçının çevreye uyumsuzluğunun, yaratıa gücünü pekiştirdiğini dile getirmiş, bu arada bir de "dengesiz" sözcüğünü her nasılsa kullanmıştım. Birden yuzu değişti ve "Bir sanatçıya dengesiz demek, saygısızlığın en büyüğüdür" diye top gibi gürledi. Oysa, amacım başka idi ve bir dil sürçmesi sonucu cümlenin anlamı değişmişti. "Ben, doğanın sanatçıya sağladığı, belki mutlu bir dengesizlikten söz ediyorum" deyince biraz yatıştı. Gerçi benden sözle özür dilemedi, ama sözden başka her şeyle diledi. Aramızdaki ilk ve son gergin söyleşi, sanırım bu oldu. Bugün tkinci Yeni'nin moda deyimi ile ne olup ne olmadığı, ya da hangi çizgide bulunduğu tartışılabilir ve ayrı sorundur. Tartışılamayacak olan, Turgut Uyar'ın, bir ozan olarak Türk şiirine yeni bir soluk getirdiği gerçeğidir. Birkaç yıldır görüşmüyorduk. Tomris telefonla "Çok ağır, gelsen iyi olur" deyince hemen koştum. Komadaydı. Sönüyordu artık, bitmişti. Anlamsız gözleri bir noktaya takıb, zorlukla soluyordu. "Ne haber?" diye yanağından öptüm. Duymadı bile, buz gibiydi. "Inan ki, dengesiz demek istemedim" diyesim geldi, diyemedim. "ölme be Turgut." diyebildim yalnız. Dinleyen olmadı, ölecekmiş. Baylar, bayanlar, Türkiye'min en büyuk ozanlarından biri, hani şu "Türkiyem"in yazan var ya, o ölüyor. Yoksa katarakt kargaşasından duymadınız mı? Türkiyem'in yazan var ya, o ölüyor. . 4t RADYO TRTI 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havaları. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayın. 06.30 Günaydın. 0730 Haberler. 07.40 Günun içinden. 09.40 Arkası yann. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Turkiiler. 11.20 Hafıf müzik. 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamiar. 12.10 Solistler geçidi. 12J0 Türk Halk Muzigı özel programı. 12.55 Reklamtar ve radyo program^ları. 13.00 Haberler. 13.15 Müzik. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45Türkuler. 15.00 Kısa haberler. 15.05 Oğleden sonra. 16.00 Kısa ha. berler. 16.05 Hafıf rnüzik. 16J0 Türkuler geçidi. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyumuz köylümuz. 17.25 Saz eserleri. 17.30 Din ve ahlak. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk şarkısı. 18.20 Böleesel yayın. 18.55 Reklamlar. 19.00 Haberler ve olayların içinden 20.00 Gençlik koroları soylüyor. 20.15 Korolanmız ve şeflerimız. 20}5 Yuntan sesler. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Saz eserleri. 21.15 Türk ve tslam dünyasından. 2130 Mahalli sanatçılar. 22.00 Bera" ber ve solo şarküar 22J0 Küçük konser. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. 10.40Türk sıneması konuşuyor. 11.00 TSM toplu programı. 11.30 Halk calgılanndan ezgiler 11.45 Hafif muzik. 12.00 Beraber ve solo türkuler. 12.30 Beraber ve solo şarkılar. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Türkuler geçidi. 14.00 Amatör topluluklar. 14.30 Yabaneı dil dersi. 15.15 Türkuler. 15.30 Hafif müzik. 16.00 Şarkılar. 16.20 Aıkası yarın. 16.40 Hafıf muzik. 17.00 Yurttan sesler. 17.30 Küçük konser. 18.00 Şarkılar. 18.15 Türkuler. 18J0 Sanat ve insan. 18.50 Hafıf müzik. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Şarkılar. 20.15 Türkçe sözlü hafıf müzik. 20.30 Yabaneı dil dersi. 21.15 Türkuler. 21J0 Solistlerden birer sarkı. 22.00 Persembe konseri. 22.30 Bir roman/bir yazardan hikâyeler. 22.45 Türkuler. 23.00 Haberler. 23.15 Solistler geçidi. 23.40 Hafif muzik. 2335 Çoksesliliğin gelişimi. 00.55 Program ve kapanış. ÇALIŞMALARI ŞENLtKTE SERGİLENENLER Adalar Kültür Şenliği için Adalar\ resimleme çakşmalannı sürdüren ressamlann ürünleri, şenlik süresince sergilenecek. Adalar'da çalışan on iki ressam arasında (soldan sağa) Ramis Aydın, tbrahim Çifçioğlu, Ali Candaş, Cuma Ocaklı da var. Adalar Belediyesi Bastn Danışmanı Sahir Özbek .(oturan) de sanaiçılara yardımcı oluyor. 12 ressam adakın resimliyor 7J4 eylül arasında yapılacak Adalar Kültür Şenliği dolayısıyla 12 ressam Adalar'ın değişik yörelerinde oluşturmaya başladıkları bir çalışmayı şenlik süresince sergileyecekler. Belediye Başkanı Recep Koç, "Adalar'da elit bir tabakanın yaşadığını bildiğim için, ilk yaptığım iş aydın çevreyi bir yerde toplamak oldu" diyor. EMİN ÇETİN GÎRGİN Türkiye"de bu yıl sık sık yaşanılan bir festivaller hareketi var. Daha çok karnaval görünümünü andıran bu düzenlemeler içersinde sayamayacağımız, kültürel çabalara yönelen etkinlikler ise basınırruzın ilgisini yeterince çekme başansına ulaşamıyor. Peki, ilgi çekmek için ne yapmalı? Zeynep Özal organize eder, Banu Alkan'la Ahu Tııgba davet edilir, mayolardan fışkıran göğüslerle, alımlı bacaklar sergilenir, böylece festival amacına ulaşır. Amaç buysa sonuca ulaşmak hiç de güç değildir. Bilindiği gibi bu, çıkmaz sokaktır. Günümüzde aynı iktidar bireylerinin değişik yörelerde, değişik anlayışlarla, değişik tavırlara yöneldiğine tanık oluyoruz. Olumlu anlamda bu örneklerden birini eylül ayı içinde lstanbul Adalar Belediyesi sergileyecek. Katılacak sanatçılar ise çahşmalarına başladılar. 714 eylül tarihleri arasında yapılacak olan "I. Adalar Kültür Şenligi"nde yer alan genç kuşak ressamları, adaların değişik yörelerinde oluşturmaya başladıkları bir dizi çalışmayı şenlik süresince sergileyecekler. Daha çok bir ada belgeseli yaratma şeklindeki çabalar, genç sanatçuara yönelik mütevazı bir koleksiyon oluşturmayı amaçlar görünüyor. Agop Arad, Ramis Aydın, Cuma Ocaklı, tbrahim Çiftçioglu, Ali Candaş, Kasım Kocak, Timur Çelik, Bayrarn Giimüş, Mustafa Ozel, Burhan Vıldınm, Basri Erdem ve Vural Yıldınm'ın katıldığı çalışmalar sürdürulüyor. Organizasyon içersinde çeşitli sanat ve edebiyat gösterilerinin de yer alacağını belirten Adalar Belediye Başkanı Recep Koç şunları söyledi: "... Adalar'da elit bir tabakanın yaşadığını bildiğim için, ilk yaptığım iş aydın çevreyi bir yerde toplamak oldu. Yazar, deştirmen, gazeteci, romancı vb. takribi otuz yedi kişilik bir gnıp oluşturduk. Altan Öymen, Tanju ve Seçkin Cılızoğlu, Sezer Sezin, Atakan Demirseven, Orhan Ayhan, Necmi Tanyolaç, Zeyyat Selimoğlu bize .vardımcı olduiar. Çeşitli sanatçılara teküf gotüriildü. Şimdi gordüğünüz burada çalışan ressamlarımız gibi, bir çoğu bizi kırmadı ve geleceklerini ifade ettiler. Kültür ve sanatın ancak bu şekilde festival ve şenliklerde yer alması gerektiğine inanıyorum. Bu çember genişleyen bir çember olacaktır." izlendiğini belirttiler. Ressam Cuma Ocaklı'dan çalışmaların genel bir değerlendirmesini istediğimizde şöyle dedi: "Türkiyei de sık sık konuşulan bir festivaller, şenlikler nahoşluğu varken, Ada Belediyesi bu işi bayagı düzenli ve entelektuel bir tavırla ele aldı. Ben soyut alt>apılı, figüratif çalışan bir sanatçı olarak ada bdgeselinin de yapılabileceği kanısındayım." Çalışmalara katılan Ramis Aydın'ın değerlendirmesi de şöyle: "Çalışmalarda biraz kendimizi zoriayacağız. Örneğin, ben bu şekilde peyzaj çausmadun. Genel olarak atölyede çahşıyonım. Aslında bu tip çalışmalann yapılan ürünlere değişik bir tat katacağına inanıyorum. Onun dışında kitleyle içiçesiniz. Gelip gecen insanlar sizi etkiliyor. siz de yaptıklannızla onları." Federai Almanya 'nın Münih kentinde düzenlenen bir konferansta Türk Alman ilişkileri konu ediüyor. Goethe Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği ve 23 ağustosta sona erecek konferansa Türkiye'den Prof. Sadi Irmak ve Prof. Ekrem Akurgal katddı. Irmak, konuşmasında TürkAlman kültürelişbirliğindekigelişmekri ve Atatürk'ün Alman bilim adamlan hakkındaki görüşlerine yer verecek. Münih'te Türk Alman ilişkileri Senarist Lester Cole öldii 1950'de sinema alanmdaki solcuIarı soruşturan komite önünde ifade vermeyi reddettiği için hapisyatan 10 Hollytvood sanatçısından biri olan senarist Lester Cole 81 yaştnda bir kalp krizi sonucu öldu. 1950'deki soruşturmadan sonra kara listeye alınan Cole Hollyvvood'da uzun bir süre iş bulamadı. O güne kadar Lester Cole tam 36 senaryo yazmış bulunuyordu. Bir yıl süreyle hapis yatan sanatçı, daha önce I933'te Senaryo Yazarlan Sendikası'nm kurulmasma yardımcı olmuştu. Bu etkinlikleri yüzünden stüdyo yöneticileri tarafmdan "Hollyvtoodlu Kızıl" adı takılan Cole, 198/'de yayımladığı özyaşamöyküsüne de aynı adı vermisti. TRT III 07.00 Açılış ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Haberler. 09.12 Müziklı dakıkalar. 10.00 Günün konseri. ll.OOÖğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Sizler için. 13.00 Küçük koro. 13.30 Konser saati. 15.00 Halk çalgılanmızdan ezgiler. 15.15 Çağdaş Türk sanat müziği. 15.55 Haftanın çocuk şarkısı. 16J)0 Türkuler ve oyun havalan. 16.30 Solistlerden seçmeler. 17.00 Haberler. 17.12 Hafif muzık.l7M) Caz dünyası. 18.00 Plak albümlerinden. 19.00 Haberler. 19.12 Bir album. 19J0 Bir konser. 21.00 Müzik ekspresi. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Geçe konseri. 24.00 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanış. TUrgut Uyar lann arasına karışacaktık. O bize "Bilmiyor musunuz?" diyen adam da, kim olduğumuzu, çok sonra, bir gazetederesmimizigörüp anımsayacaktı... İlk gül mece gıırı Yine o tarihte, Bursa'da Uludağ'ın yamaçlarında, yıllar önce terk edilmiş bir Fransız mezarlığı vardı. Balzac'ın, yapıtlarını yazmadan önce, ara sıra PereLacheise mezarhğında uzun uzun gezinip düşüncelere daldığını okumuştum. Ola ki, bunun etkisiyle bir gün ben de gizlice, bekçi kulübesinin damından atlayarak bu mezarlığa girmiş, mezartaslannı okuyarak Balzac'vari düşlere dalmış gitmiştim. Bir ara, 2021 yaşlarında öldüğü anlaşılan Virjinj'a isminde bir kadının mezannın önünde durdum. Bu, Turgul'a ileteceğim önemli bir olaydı. Hemen mezarhktan çıktım ve koşarak ona gördüğümü anlattım. Çok güldü ve sanırım ilk gülmece şiirini benim için yazdı. "Virjinya'ya Gidiyonım..." Sınırlı olanaklar Bu tip organizasyonlarda sanatçılardan beklenen ada görüntüleri içeren klasik düzenlemeler olur çoğunlukla. Bu göz önüne alınarak yapılan seçimlerde, üslup ve yapı bakımından illüstratif ağırbklı urünlerin ortaya konu Iması yadırgatıcı olmayacaktır. Bu görünumlerin sınırlı olanaklarını zorlayacak çalışmaların, daha değişik kesimierden sanatçıların katılımıyla da gerçekleştirilebileceğini düşünebılıriz. Gelecek yıllarda devamlılığı amaçlanan bu tip çalışmaların, daha geniş boyutlarda, sanatçılara konu sınırlandınlması konulmadan, turistik görünümün dışında, kültürel karakteriyle de kalıcılığı aınaçlayan bir tavırla sürdürülmesi gerekir. TRTII 07.00 Açılış ve program. 07~.02 Solıstlerden seçroeler. 07 J0 Haberler 07.40 Türkuler ve oyun havalan. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Turküler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Türkuler geçidi. BULMACA SOLDAN SAÖA: 1/ Kalıpb baskı vapma yöotemi. V Fiyaka... Belgit.' 3/ Düzyanda kullanılan uyak.. Kayıkta dümenı kullanmak için baj urafına lakılan kol. 4/ Gözlen gOrmeyen... Scvinç belirtcn bir Qnlem... Ko ca. 5/ Hindistan'da, ipek ve bitkisel elyaf kanşunıodan dokunan bir tür kuma$... Ilenme, beddua 6/ lndi. yum elcınentiniıı süngesi... Kamuya duyumlmak ıslenilen şeyleri yüksek sesle haber vermeyi i$ edinmU olan kımse 7/ Sovyetkr Birliji'nin avnı adlı cumburiyetinde yajayan bir halk.I. Oy. 8/Utanma... Bir lür kâğıt süslemecıligj. 9/ 1968 Prag olaylanndan sonra Federai Almanya'ıun Doğu'ya açılma poütikasına takılan ad YUKAIUDAN AijAĞIYA: •1/ Iran'da kurulmuş bir devlel. 2/ Kadınsı davanışlan olan erkek. 3/ Yüksek orunlu ' devlet adamlan... Hayvanlarda semizlik. 4/ Gemide yelkenlerin açılmaa. 5/ Bir spor kulübümüzün kısa yaalışı... Ses. 6/ Feskğen... Denk. 7/ Yapısına girdığı sözcüğe "yakışır şekilde" anlamı katan Farsça sonek... Hilesiz, temiz. 8/ Adana'nın bir ilçesi... Duvar taslannın aralıklannı barçla doldurup üzerinden mala çekmc içi. 9/ Dcğerli bir elemenı. Turistik bir gösteri Büyükada sokaklarında çalışırken bulup konuştuğumuz sanatçılar, genel olarak bu nitelikte gösteriye yönelik çalışmaların, kitlelere oluşum aşamasındaki resmin basamaklan konusunda bilgi verdiğini, bu yüzden ilgiyle 212 7 ekim tarihleri arasında yapılacak "Uluslararası Kocaeli Çevre 85 Fuarı" kapsamında ulusal bir fotoğrafyansması duzenlendi. tzmit Sanayi ve Ticaret Cdası ile Kocaeli Amatör Sanatçılar Derneği'nin ortaklasa düzenledikleri "Çevre Sorunları" konulu yanşma, siyahbeyaz ve saydam dallannda yapılacak. Birinciye 75 bin, ikinciye 30 bin, ücüncüye 20 bin ve her iki dalda üçer yapıta mansiyon ile başarı ödüUerinin verileceği yarışmaya son katılma tarihi 25 Eylül 1985 olarak belirlendi. CTHA) Kocaeli Fuarı'nda Fotoğraf mıası Yarışt o ME E M AJ Y E T R A J A T L O L M U • •• •• •e • •s K s T 1 L T N | u K f A ş L A M V A R A G T I V i D O T O 5 f G y A S A A, A R A H A E ABD'de 15 TV kanalı var. Bunlardan üçü dev şebekeler, ll'i ise yerel istasyon. Ayrıca kabloyla yayın yapan 16 kuruluş var. Şiddet ve cinayetin ağır bastığı programların 16 yaşında bir çocuğa ortalama 18 bin cinayet seyrettirdiği saptandı. Reklamsız, kültür ağırlıklı programlara bir tek 13. kanal yer veriyor. Aptal kııtııları şiddet ve cinayetle dolu daki şiddetin yalnızca saldırgan davranış biçimlerinin ön koşullanna sahip çocuklan etkilediğini söylemekte." Bazı sosyal bilimciler, yalnız doğrudan şiddete dayalı fılmlerin değil, müzik videolannın bile ekrandan saldırgan bir mesaj aktardığını öne sürüyorlar. Söz konusu müzik videolardan kastedilen, rock müziğinin çeşitli düşsel görüntülerle sunulduğu bir tür konser programlan. Bunlar yalnız "cableTV'lerde değil, çeşitli istasyonlann yayımında da yer alıyor. Sosyal bilimciler, "Bu müzik videolardaki düşsel görüntuler tehdit, zulüm ve kaba kuvvetlen başka bir şey yansıtmamakta" diyor. Pennsylvania Üniversitesi'nden bir öğretim üyesinin yaptığı araştıfma şu sonucu ortaya çıkarmakta: "Beyazcam" 17 yıldır televizyonun en çok seyredildiği saatlerde oran olarak hep aynı şiddet düzeyini koruyor. Saat başına 5 ile 6 arası şiddet eylemi düşmekte. Şiddete dayalı yapımların ağırlığının artmasına paralel olarak güldürü dizilerinin azalmasına dikkat çekiliyor. "Bugün, 1950'lerin, milyonlan TV başına bağlayan komedi dizileri yok" diyen uzmanlar, şu göruşü savunuyor: "Yıgınlann tuttuğu komediler espri yapan, fıkra anlatan kişilere değil, günlük yaşamda var olan sıradan tiplerin sıradan ilişkilerine dayanıyordu. Seyirci bu sıradan tiplerle kendini özdeşleştirmekteydi. Bunun en güzel öraeği, 1950'de çevrilen ve Jackie Gleason'un başrolünü oynadığı "Honeyraooners Balayıcılar'. Çizgi film 'Flintstone Çakmaktaş'ın da atası olan bu dizi 35 yıldır 6lu bir saatte de olsa hâlâ oynuyor ve seyrediliyor. Yeni bir anlayışla günun koşullarına uygun bu tür komedi dizileri, ne kadar çoğalırsa TV'de şiddete dayalı filmlerin oranı o kadar dıişer." Bugün sanırız televizyonda doğru durüst bir şeyler seyretmek isteyen her New Yorklunun eli 13 numaralı düğmeye uzanıyor. Reklam bombardımanından uzak, tüm yaymlanm kesintisiz veren, haberlerinden araştırma sanat yapımlarına kadar üstün bir düzeyi titizlikle koruyan 13. kanal, bu yıl da "aptal kutusu" curcunasında tek başına bir seçenek umudu yaratmayı başardı. Televizyon için çekilmiş en güzel film bu kanalda oynadı. John Schlesinger'in yönetmenliğini yaptığı. Alan Bates'ın başrolünü oynadığı "An Engiishman Abroad Yurt Dışında Bir İngiliz", ideolojik nedenlerle İkinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrası Sovyetler'e iltica etmiş bir ingiliz casusunun Moskova'da temsil vermeye gelen bir opera sanatçısıyla 48 saatlik öyküsünü anlatmakta. Gerçek bir olaya dayanan filmde soprano Coral Browne bizzat kendisi tarafından canlandırılmıştı. Siyasal karşıthkları, inançları, yurt özlemini, farklı kültür ve yaşam biçimlerini 48 saat içindeki 6 saatlik iki buluşmada kucaklayan film şöyle noktalanıyordu: Moskova'da yaşamayı seçmiş eski İngiliz ajanının tek istediği, Londra'daki terzisinden ve ayakkabıcısından ısmarlama giysi ve kundura getirtmekti. Şiddet unsurunun kullanımındaki değişiklik, kırk yıllık Mayk Hammer'i de etkilemiş. Televizyonda haftalık dizisi yapılan Mickey Spilane'in ünlü klasik hafiye tipi, kolt tabancası, külüstür otomobili, yan yatmış fötr şapkası ile ekrana bir giriş yaptı. Şimdi Mayk Hammer modaya uygun silahlarla, modaya uygun kan döküyor. Gerçek Mayk'tan geride bir tek fon müziği, Earl Hagen'in caz parçası "Harlem Noctura" kaldı. NEW YORKTA BES ADIM TANJU AKERSON Kl HAVA DTJRIJMIT ANKARA Açık 31° 30° 34° 35" 37° 30° 2830° 34° 3T 32* 27» 34° 15° 21* 20° 22° 22° 11" 16« 22° 22° 16° 18° 2T 14° İSTMBUL İZMİR ADAIU AKTALYA ERZURUM TRABZON MUĞLA DİYARBAKlfi EDJfiHE SAMSUN BURSA Yağışlı Açık Açık Açık Bulutlu Bulutlu Açık Açık Yağışlı Yağışlı Açık B0UI KONYk Bulutlu, yağışlı 26° Açık 3r ir 4MSTER04M ; Yjflışlı 23° ATİNA : Açık 32° BAĞDAJ : Açık 40° SEL6R4D :YaSışlılS23° BERÜN : Vjflışlı 22° BONN : YaOlSlı 20° BRÛKSB. : Açık 23° CENEVRE : Açık 24° cyoOE : Açık 41° FRAMKFURJ : Buluttu 23° G/RNE : Açık 38° KAHİRE : Açık 38° KÖLN : Buluttu 22° IDNDRA : Açık 20° MADRİD : Açık 27° M0SK0V4 : Vajışiı 27° MÜNİH : Açık 23° N f W YOHK YaOtşlı 27° ; OSUO : Yağışlı 20° PARİS : Açık 23° fl/YAD : Açık 42° ROMA : Buludt 38° SOFTA : Yajışlı 25° $AM 36° : Açık TEUHN : Açık 34° 10(00 . Yağışlı 24° TRABUJSGARP: Açık 37° ZÛRJH ; Açık 24° Meteorolojt Genel Uüdüıiuğü'nden alınan bilgiye göre, Marmara'nın doğusu /(e Karadeniz bölgesi tağanak yağı^lı, diğer yorisr tçtk geçecek. Hava sıcaklığı yuröun kuzey kesimlerind» blraz azalacak. Diğer yerlerde değişmeyecek. Ftüzgâr kuzey ve doğu yönterden hafif, ara sıra orta kuvvette, yurdun kuzey kesimlerinde zaman zaman kuvvetii esecek. Denlzlerden Karadeniz yağmuriu, Marmara bulutlu, diğer denizler açık geçecek. Rüzgir yıldız ve pcyrazdan 35, Marmara m Karadenız'de 6 kuvvetlnde, saatte 1021 deniz mill hızla esecek. Der.lz mutedıl, gorüş uzaklığı 10 k/n. dolayında bulunacak. Deniz suyu stcaklıklan: iskenderun 30, Mortln, Glrne 29, Alanya, Anamur 28, Antalya 27, Flnlke. Marmaıis 26, Ayvalık, Kuşadası, Bodrum, Dikili, Ordu, Trabzon, Giresun ve Hopa'da 24, Samsun, Sinop, Tektrdağ ve Çanakkale'de 23, Kumköy 22, Florya 21 derece. Van Gölü açık geçecek. Rüzgir kuzey ve doğu yonlerden orta kuvvette esecek. Gö/ çırpıntılı olacafc. Görü» uzaklığı 10 km dolayında bulunacak. Bir zamanların ünlü deyimiyle "Aptal Kutusu" yani TV olayı günlük yaşam üzerinde iletışim imparatorluğunu sürdürüyor.. New York'ta oturan bir kişi için "Beyazcam"ın yamndaki düğmeleri çevirmek bile başlıbaşına vakit öldüren, oyalayıcı bir unsur.. Rakamlara döktüğümuzde karşımıza çıkan baş dondürücü tablo şu: New York'ta sabahın 6'sından ertesi sabah 4'e kadar sürekli yayın yapan tam 15 kanal var.. Bunlann üçü tüm Amerika'ya yayılan dev TV şebekeleri, ABC, CBS ve NBC. 11 tanesi ise yerel istasyonlar.. Bir de özelliği hiç reklam almamak olan, eğitim ve kültür yayınlanna ağırlık veren bir tür kamu televizyon istasyonu var.. Yine New York'ta ayrı abone ücreti karşılığı servis yapan tam 16 kablo TV'si diye çevirebileceğimiz "cable TV" kanalı var.. Bu kanallarda piyasaya çıkmış en yeni filmleri birkaç ay sonra evinizdeki ekranda seyretme olanağı bulabiliyorsunuz.. Tabii, bir de bnnlara ek video kasetler var. Bu dünyayi ayağınıza getiren yoğun göruntü ve ses trafiği içinde evinizde, dört duvar arasında çok az şeyin anımsanacak ölçüde arta kaldığını duyuyorsunuz. "Gerçek deger taşı van yapıtlar parmakla sayılacak kadar.. Seks ve şiddet furyasından yakasını kurtaran TV yapıtlarını bir çırpıda sıralamak son de 4 CANAVAR ABD'de TV ekranlarmı işgal eden ve büyük ilgi gören filmlerden bin ae "HowUng" (Uluma) idL Yukanda, bu fümdeki canavarlardan biri görülüyor. rece kolay. Zaten bunlann çoğu bir eieşünnenin dedi|i gibi 'Bir kez daha yine bu yıl Ingiliz yapıtlan. televizyonda kalite tutturmanın, seks ve şiddet tutkusundan kurtulmaya bağlı olduğunu gösterdi." Yani İngiliz yapımı.. Laurence Olivier'in oynadığı "Kral Lear." Hindistan'ın bağımsızlığını kazanmaya yöneldiği dönemi anlatan 15 saatlik "Taçtaki Mücevher", Agatha Christie'nin öykülerinden yapılan dizi ilk akla gelen örnekler. televizyonda ortalama 18 bin cinayet görmüş olmakta. Bunun sonucu, seyircinin ilgisini çekmek için yeni adam öldürme yöntemleri geliştirme gereksinmesi duyuyorlar. Yapımcılar bu konuda kendi açılanndan başarı sağladıkça da, televizyonda şiddete dayalı yapıtların sayısı her geçen yıl biraz daha artıyor. Bugün ABD'de TV aygıtı bulunan 25 milyon evin dörtte birinde "caMeTV" var ve bunlar akşamın sekizinden başlayarak mutlaka peşpeşe, sansürsüz, şiddet içeren filmler gösteriyorlar. Şiddet unsurunun kullammında seyircinin ilgisini çekmek için başvurulan değişik yöntemler en çok silahlarda kendini gösteriyor. Eskinin tabanca, bıçak gibi silahlarının yerini, tahrip gücü alabildiğine yüksek aygıtlar almış durumda. Lazer ışınlı tabancalar, ölüm saçan süper helikopterler insanları yeryüzünden çok daha çabuk sılip göturüyor. Bir araştırma uzmahı "Eskiden bir kötü adam, bir şerifi öldürürdu. Şimdi bir terörist bir bomba ile yüz kişiyi öldürebiliyor. Artık cinayetler de yüksek teknolojiye dayalı oldu" diyor. Şiddet ve çocuklar... Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün bir araştırmasına göre, televizyon seyretmekle çocuklardaki saldırgan ve şiddete dönük davranışlar arasında elle tutulur bir bağ var. Aile içindeki şiddeti inceleyen Adalet Bakanlığı'na bağlı bir araştırma grubu da raporunda, "Çocukların evde gördukleri şiddet nasıl saldırgan davnuuşlar öğrenmelerine katkıda bulunuyorsa, televizyondaki şiddet de aynı etkiyi yapıyor" diyor. ABC, NBC ve CBS gibi dev TV şebekeleri şiddet konusunda kendilerıne yönelik suçlamalara karşı şöyle bir savunma yapıyorlar: "Toplumda şiddet olayını besleyen bir ortam varsa, neden yalnız televizyon sorumlu olsun? Sinema, kitap, öteki bir sürü etken neden unutuluyor? Hem bazı araştırmaiar iletisim araçların 16 yılda 18 bin cinayet Bir TV yapımcısı "Şiddet televizyona taht kurdu" diyor.. Şiddet olaymın ABD televizyonundaki zamanla gösterdiği değişikliğe dikkati çeken gözlemciler, bunu seyircinin bir tür bağışıklık kazanmasına bağlıyorlar. 30 yüdır, televizyon seyircisinin sürekli göre göre daha az etkilendiği, bu yüzden yapımcıların değişik şiddet unsurlan sunmaya çalıştığı öne sürülüyor.. Bir istatistiğe göre, 16 yaşında bir genç SCIRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle